- VAKIT 8 Mart 1930 ZEY Yerli fabrikalar için bir tehlike ükümetin memleketteki milli sanayii himaye (siyaseti malümdur; çünkü milli istihsalâtı artırmak için en esaslı tetbir budur. Bu itibar ile hükümetçe hazırlanmakta olan istihsal proğ- rammda buna dair mühim tet- birler bulunacaktır.Halbuki buna rağmen şimdiye kadar teşviki sanayiden istifade etmekte "lan yerli fabrikaların son günlerde adeta bir ölüm darbesi ile kar- şı karşıya gelmiş bulunduğunu haber alıyoruz, ve asıl şayam hayret bir nokta olarak bu dar- benin bir vergi meselesi şeklin- de hükümet tarafından geldiğini öğreniyoruz. Malömdur ki teşviki sanayiden istifade eden fabrikalar esasen yüzde 6 nisbetinde bir muamele vergisine tabidir. Fakat şimdiye kadâr (yani muamele vergisinin tesisinden sonra 1927 ve 1928 senelerinde ) hükümet mezktr fabrikalara yüzde 5 nisbetinde bir prim veriyordu. Bu prim yözde 6 nisbetindeki muamele vergisini o karşıladığı için baki- katte bu vergi yüzde | olarak alınıyordu . Türk fabrikatörleri tabii geçen 1927 ve 1928 sene- Yarımasır. eüöelki : VAKIT 8 MART 1880 İran sefaretbanesinde dev- letlü Muhsin Han Hazretle- rinin verdikleri balo, pek mükemmel ve müzeyyen olarak ita kılınmıştır . Sefaretin birun ve derunu yüzlerce kandiller ve bir takım nefis avizeler ile tez- yin olunmuş ve züvvan ki- ram ezhercihet hoşnut edil- miştir . Misafirini kiram hakkında Muhsin Han Hazretleri ta- rafından levazımı tevkiriyei mihmannüvazi derecei fev- kalâde de icra olunduğu misillü balolarda mutat ol- duğu üzere sahibi hane na- mına misafirleri kabul etmek hizmetini dahi Fransa sefiri Hazretlerinin kerimeleri Ma- tmazel Furniye pek güzel ifa eylemişlerdir. Gayetle muntazam bir muzika ile rakıslar teşvik olunmuştur. Sefaret memur- ları dahi herkese fevkalâde nevarişkârane (© muamelede bulunmuşlardır. Dolet nam muzikacının terennümsaz ol- duğu iki şarkı memnuni- yet hüzzarı calip olmuştur. Şehzadei civanbaht devlet- lâ, necabetlü Selim, Şevket Efendiler Hazeratı, Fransiz, İspanya, İtalya, ii sefir- leri ve süferayı saire, Prens Halim Paşa, Fuat, Rasim, Asım, Necip, Sabri, Münif, Kemal, Vitalis, Hubart Pa- şalar Hazeratı ve sair bazı rica! hazır bulunmuşlardır. Balonun iptidasından sa- baha kadar şenlik imtidat eylemiş ve sabahın vürudu encümeni muhabbete hitam vermiştir. lerinde cereyan eden muameleye bakarak 1929 senesi içinde aynı usulün tatbikine intizar ediyor- lardı. Maalesef hiç bir fabrika- törün hatırına gelmiyen bir ha- dise bu sımf mesai erbabını ta- mamen maküs ve çok müşkül bir vaziyette bırakmıştır. Bah- settiğimiz (hadisenin mahiyeti ise şudur : İktısat vekâleti teşviki sanayi- den istifade eden sânâyin yar- dım maksadı ile her sene büt- çesine koyduğu prim tahsisatını 1929 sönesif bütçesinde tenzil etmiş İmiş. Sene sonu yaklaştığı bir sırada priin tahsisatı mevcut sanayi arasında taksim edilince her birisine ancak yüzde | nis- betinde bir mikdar isabet ettiği anlaşılmış. Fazla olarak İktisat Vekâleti Sanayi ve Maadm Bankasını takviye etmek için bu yüzde | primide kendisi almağa karar vermiş. Buna mukabil teşviki #nnayiden istifade eden fabrika- törlere bir obligasyon vermeği düşünmüş. Görülüyorki bu karar hetice- sinde © fabrikatörler (o yüzde 1 primden de mahrum kalıyorlar, İ şimdiye kadar yalnız yüzde 1 İ haberiniz olsun. | ona göre tutunuz. ,, demiş bulun- | saydı belki gene müşkülâta ma- nisbetinde bir müsmele vergisi verân müesseseler 1929 senesine ait geçmiş işleri Üzerinden yüzde 6 muamele vergisi vermek vazi- yetinde bnlumuyorlar! Haber ve- rildiğine göre bu verginin bazı yerlerde tahsiline de bâşlanmış- tır. Bu noktai nazardan bü sa- nayi erbabı çok büyük müşkü- lât ile karşılaşmaktadır. Eğer İktisat vekâleti yukarıda izah ettiğimiz kararını bundan bir sene evvel almış olsaydı, Türk fabrikatörlerine: “ Size her sene verdiğim yüzde 5 primi artık gelecek seneden itibaren veremiyeceğim.Şimdiden Hesaplarınızı ruz kalacaklardı, fakat o vakitki müşkülât (o bugünkü müşkülâta hiç benzemiyecekti.Zira önündeki sene içinde yaptığı işler üze- rinden yüzde 6 nisbetinde mu- | amele vergisi vermek mecburi- yetini vaktinde haber alan fab- rikatörler hesaplarını ona göre | yapacak, istihsal ettiği eşyanın | satışa çıkarmak, hasılı hükümete geçen senelere nazaran fazla vereceği parayı müşterileri üze- rine yükletmeğe çalışacak idi. Bugün ise böyle bir ibtimal yoktur. 1929 senesi zarfında fabrika törlerin (Oimal ettikleri eşyanın ekserisi elden çıkanı- mış ve fiatları tayin edilirken kat'iyen bu sene muamelâtı üze i rinden yüzde 6 nisbetinde bir i muamele vergisi vereceğini hiç | | hatırına bile getirmemiştir. Mevzuu bahis ettiğimiz ver- ginin ne kadar hayati bir me- sele olduğunu göstermek için bazı fabrikaların 100,000 liraya yakın müamele vergisi vermeleri lânım geldiğini sadece kayt ve işaret etmek kâfidir. Bütün bir #enelik kazancının yekünü niha- Tramvay aynaları (Öğ'emebillerdeki dikiz ayna” ları kaldırılırken tramvay lara ayna konulması mevzuuba- his olmuş, ve filhakika bir kısım arabalara eski konakların alt kat cumbalarma takılanlara ben- zer birer ayna ilâve” olunmuştu. Bu tedbiri tramvay şirketi her nedense pek isteksiz tatbik edi- yor. Bu aynalar, kimi arabada var, kiminde yok. Bunun sebe- bini bulayım diye dün yolda yürürken bir hayli zihin yordum. Sonra: — Galiba, dedim, şirket bu aynaları yalnız fazla kazn ya- pacağından korktuğu arabalara koymaktadır. * Sporcu ve cinayet zmirdesi Altınordu kulüblinde bir gene kendisini takıma ithal etmiyen takım kaptanmı bıçakla yaralamış. Zavallı Okap- tanm hayatı tehlikedeymiş. Ayol böyle hareketler her manasile “genlilmen, olması İâ- zımgelen bir sporcuya yakışır mı? Bir sporcunun hakeme küfür etmesini bile biz bir ürimi sayıyoruz | Toplu eli Ankaradan gelen habarlere göre xeytin yağ gibi bası ihra- cat mallarımızın dünya piyasa” larında satılmadığını nazarı dk- kate alan imiz tüccara prim makamında bono vermeyi ve bu vesikaların vergi bedeline mabsuben kabül edilmesi düşün- mektedir. Dün bu yeni kl tica- ve elde kalan için Ankarad. ayran arada teşe büslerden biri iri iz o aralık sanayii tehdit eden ve ",9 mik- tarmı bulan müamele vergisi büsbütün kaldırılmasını istirham etmiştik. Bu haberden anlaşıldı- —— nazaran vergi İmalâttan e ye ihracattan kalkıyor “m sene için her hangi bir tedbirin faide vereceğini zannetmiy: orum. nkü bu sene mahsul yi v is değil bütün dünyada e lara . t verecek kadar çok- tür ve hiç bir memleketten ih- Bir Alman al Memleketinde verdiği konferansta Türkiyeden sitayişkârane bahsetti Almanyanın Tübingen şehri müzesinin tanınmış Alman edip- lerinden Ublandın namına izafe edilen salonunda, umumi harp esnasında Türkiye erkânı bar“ biyesinde bulunan miralay Feld- man tarafından, memleketimize dair bir konferans verilmiştir. Memleketimizde altı sene ka- dar bulunan miralay Feldman, 1913 senesinden başlıyarak va- ziyetimizi anlatmış, umumi harp- ten yorgun (çıktığımız halde topraklarımızı işgal altına alan- larla nasıl mücadele ettiğimizi ve muvaffak Olduğumuzu izah etmiştir. Bundan sonra şapka ve harf inkilâbından bahsetmiş, şimdi de iktisadi ve mali vazi- yetimizi islâh yolunda tedbir ——— yet beş on bin lirayı geçmi- yecek olan bir müessese birden bire on misli bir vergi mütale- besi karşısında ne hale gelir ? Zannederiz ki bünü takdir etmek zorlu şey değildir. O halde ne yapmalı ? Fikrimizce hükümet bu mese- leyi kendi vesaiti ile sür "atle tahkik etmelidir . Neşriyatımız bu tahkikatın neticesi ile teey- yüt eder etmez Maliye Vekâleti ile İktisat Vekâleti arasında en kolay ve en seri bir tesviye çaresi kararlaştırılmalıdır . Burada bir mütalaa olarak ilâve edelim : memlekette milli sanayii hakikaten himaye etmek istiyorsak bu sanayii müteessir edecek usullerin tadilinde çok ihtiyatlı hareket etmek lâzım- dır. Bilhassa bu sanayi Üzerine yeni .bir resim ve teklif vaze- derken müstahsillerin vazedilecek yeni resmi ve ya teklifi müşte- aldığını kaydetmiştir. alkışlarla karşılanmıştır. rilerine devir edebilmeleri için zaman vermek, her halde bir hazırlık devri bırakmak zarureti vardır, Mehmet Asım “VAKIT INTAK ViMi Cumartesi “<< B Mart 1930 Güneşin doğuşu: 6,27 — baky : I8O8 Âyın doğuşu : 9,5 — bakı 5 2,35 se — çe Şetvai ME Namaz vakitleri Sabah Öğir İkindi Akşam Yan İmsak 503 1226 1640 İsOg 1938 447 Rüzyer hafif Poyraz , hava bulutlu olacaklır. / Billâr çılgınlar v8 devri , samur gibi manyai fasıllar! ! zihnim sendeledi. Bilmem ! duydunuz mu? Şimdi Ö başında yeni bir belâ var. / * billâr iptilâm! , diyorlaf hastalık, evvela Amerika d4 engin tımarhanenin içindef miş, Pek bulaşık ulduğü durup dinlenmeden ulu def aşmış, yöksek dağlardan si ve nihayet Avrupaya Amerikada sivri değil le ei larını, > ve iinde yaptırmış. Kimi bu zengin manyak, beli « billâr a isimli gi şark masalından ilham als Burları altın rüsup veren, ıl ları altın ve e tabiatın o mirasyedisi için billür köşk hayalini ad yapmıya kalkışmak çok gi miye bilir. Ama Fransa istilâ harabelerile yer yef rarmış bir ülkede buna yeli akla hiç yakın bulmuyoruz. | kü aynı billör iptilâsna P# meşbur bir berberi de tutu ve dükkünm bir avizeye ! dürmüş. Gerçi bu berber, saç modasının kahramanı bir adammış, Ama nede İ bütçesinde derin yaralar bu çılgımimcımı. vx... ..... korkarım © yaralar şifa b yacak. Gene gazetelerin d lerine bakılırsa, billârlu i man yaptırın Amerikalıys sfatı verilince Parisli urdeli rötbesinin bahşi Çünkü berber sade dük değil düğmelerini, kravat lerini, baston ve hatta ökçelerini billârdan yapti muş. Çok geçmeden k. beldenin kibar kadmları başlamışlar. Biraz sonra ökçeden maskarata sirayei| cek ve penbe sedef ayakları da doya Si Bana öyle geliyor ki iskarpin kadınlarımızın il memnun etmiyecek. elastıkıyetsizliği şöyle bir bırakılsa bile, şeffaf ol büyük bir tehlikedir. Bi zuk kaldırımlarımızın dar papuçların eseri k. tımlarıfızın â a” Nasır ise afetini ayal ren bir nevi çiçek bo?” Hangi kadın kusurunu “ bakaları altında t olur? Medeniyeti insanın hakim olması diye tar mümkündür. Fakat b” .İ temayüllere bakarak ey efsanevi mabluk yapa” pir ret gibi tarif hatalı olmaz sanırım. s a