Bir kitap, Onlardan Sahnemize yıllardanberi kafa- sile,kalemile, vöcudile cansiparane hizmet etmekte olan İ. Galip Bey, tiyatromuza iki yeni eser daha verdi. Perşembe akşamındanbe- ri Darülbedayide temsil edilen bu iki piyesin biri adapte, biri tercemedir. Biri facia, biri muz- f hikedir. Biri iyi, biri fenadır. İkisi de Fransızcadan alınmış- bir. Tanınmış OoOtemaşacı Saşa Gitrinin eseri olan bir kitap, dört perdelik Obir piyestir ki | içinde biz merak, heyecan, tak- | dir ve hayraniyetle takip ettiği- miz büyük san'atkârların insan- lık tarafların görüyoruz. Bize heyecan ve saadet veren meşhur san'atkârlar, bütün arzularına erişmiş sandığımız, kendilerine gıpte ettiğimiz büyük san'atkâr- lar zannederiz ki birer ilâhi var- «dıktar; bunlarında bizim gibi ümitleri, (yeisleri, ( inkisarları, hüsranları, ıztırapları olabilece- ğini hiç ummayız. Bize heyecan * ve hulya sarsıntıları uzatan, bize mesti ve inşirah ufukları açan, bizi arzularımızın cennetine ulaş- tıran yaratıcı san'atkârlar sanı- rız ki kendilerine de ayni mane- vi buzur ve imkânları temine muktedirler. Böyle zannederiz. Saşa Gitri bir kitap piyesile bu müthiş gafletimizi yüzümüze * vuruyor, san'atkârın hayatındaki büyük faciayı kalın kara kalem çizgilerile, sarsıcı ve düşündü- rücü bir şekilde gözlerimizin önüne koyuyor. Görüyoruz ki san'atkâr bize heyecan vermek için çok defa faciasına kendisini *“mevzu”olarak almıştır. Bu piyeste iki şey var. Biri kendilerini halka vakfedenlerin keder ve ıztırapları, öteki de yirmi sene bir yastığa baş koy- muş iki insanın birbirine gök- lerdeki yıldızlar kadar uzak ola- bileceği. Bunların her biri öte- kisinden daha acıdır. Saşa Gitri bize bir yaşlı mu- harrir gösteriyor ki beş seneden- beri hiç bır eser neşretmemişlir. Karısı muharriri mütemadiyen yeni bir eser yazmıya teşvik ediyor, fakat maksadı kocasının yaratıcı kabiliyetini bilemek de- gildir; yeni eseri bastırıp para almak endişesindedir. Fakat mu- harrir artık sağmal bir inek gibi yirmi senedir bu kadın he- sabına çalışmaktan O bıkmıştır. Muharrir bu kadını yirmi sene evel güzel olduğu için almıştı, kadın muharrire şöhretinden bü- yük şeyler umduğu, büyük mev- kilere geçeceğini tahmin ettiği, zengin olacağını zannettiği için varmıştı. Halbuki yirmi sene sonra - muharrir bütün maddi nimetleri tepmiş, yalnız şerefile iktifa etmiş bir san'atkâr ve kadın, fazilet ve merbutiyetine rağmen umduklarının biç birisini bulmamış bir ihtiyar.. Bu kadın kocasının eserlerini okumuyor, onu ( duygularının, düşüncelerinin azametile, mane- vi büyüklüğü ile tanımıyor, mu- harrirliği sadece para getire bir iş iri Elikki e Karısının bu zalim düşüncesin- den haberdar olan muharrir son eserini meşretmekten vaz geçiyor. Son kitabını da bu ka- dının kaprislerine uşak yapmıya razı değildir. Bunları karısına açıkça söylüyor. Aldığı cevap şudur : — S-nden nefret ediyorum. Kene sini anlamiyan kadınla yaşamaktan usapan Koca; ken- g| sBulm aC do Karamürsel mensucat ve ticari) . » biri... karşı nefret duyan kadın. Bu cehennem hayatı içinde muhar- rir bir sinir buhranı geçiriyor, bir müddet iradesini, şuurunu kaybediyor, Karısının iş başına geçmiş olduğunu görüyoruz. Mu- barririn çekmeceleri karıştırı'ı- yor, müsveddeleri (o çıkarılıyor, bu dağınık satırların, perişan kâğıtların birbirine eklenip bir | !I roman haline getirilmesi genç bir yazıcıya havale ediliyor. Bu saçma sapan kitap üstadın eseri diye neşredilecektir. Üstada da- mat olmak istiyen bir genç var- dır ki samimi bir san'at merak- lısıdır. Bunu haber alıyor, mani olmıya çalışıyor. İş başındaki kadın bize bütün redaetile görünüyor. Artık orta- lıkta bir hayalet gibi dolaşan maharrirden mazi sigasile bah- sedilmiye başlanılmıştır. Kadın onun namına mukaveleler ımza- lıyor, kocasının denildiği gibi mütevazı bir adam olmadığını söylüyor, kocası namına bilir bilmez bir çok yanlış, fena hü- kümler, kanaatler uyandırıyor. Bu sırada sinirleri düzelmiye, hastalığı geçmiye başlıyan mu- harririn etrafında olup bitenleri | anlamıya başlaması facianın bü- yüklüğünü artırıyor; zannediyo- ruz ki bu adam kendisine bu kadar fenalık eden, san'atkârlık şöhretine, san'at gururuna Sui- kasteden bu kadını öldütecektir. Bu kitabı artık bitirmek lâzım, Saşa Gitri bize söylüyor ki roman biterken okuyanın üzerin- de tatlı ve devamlı bir tesir bı- rakmalıdır. İyilik, her şeyin üs- tündedir, her şeyden yüksektir, iyiliğin insanlar üzerinde bıra- kacağı tesir tatlı ve devamlıdır; bunun içindir ki muharrir kar- sım öldürmüyor. Kocasının çek- mecesini karıştıran kadın orada bir çok mektuplar da bulmuş- tur, bunlar kadın erkek yüzler- ce karii ve perestişkârı tarafın- dan büyük muharrire gönderilen mektuplardır. Kadın bunları o©- kuyor ve yirmi başkalarmdan, yabancılardan öğ- reniyor, pişman oluyor, kocasın- dan af istiyor, affediliyor. Eserin adaptasyonu © güzel, adaptasyondaki lisan güzel, de- kor güzel, mizansen fevkalâde güzel, temsil ahenkli idi. İhtiyar muharrir rolünde Ertuğrul Muh- sin Bey yaratıcı, müessir, yük- sekti. San'atın ruhlara sarsıntı veren büyük çağlıyanını sahne- mize bu adam getirdi ve çar- pıntılı kanat dlablarila sah- neden seyircilerin üzerine boşa- lan heyecan, bu adamın sihirli varlığından taşıyor. Muharririn karısı rolünde Ney- yire Neyyir Hanım bilhassa ikin- ci ve üçüncü perdelerde, kocası- nı iptal eden, evde iş başına geçen, icraata koyulan, fena ve zalim ruhu temsil ederken pek muvaffaktı. Fakat ah o hailevi ses,. O yırtıcı feryat bir çok meclislerde bana hiç de tabii gelmiyor; ne biz Neyyire Neyyir Hanımın sesine sonradan verdi- ği bu müthişliğe alışabiliyoruz, ne de sanatkâr bundan vaz geçebiliyor, Biz bu sese alışma- makla bir şey kaybetmiş olmu- yoruz, fakat Neyyire Neyyir Ha- nım ondan vaz geçerse çok ka- zanacak, Muharririn kızı rolünde Bedia Hanım, damadı rolünde Hüseyin Kemal, Tâbi rolünde Emin Beliğ, Hizmetçi roünde Talât Beyler disine kıymet vermiyen kocaya | iyi idiler. Üstadın imzasile uy- a yılık kocasını | Dünkü bulmacamızı hallede- medinizse bugünkü halledilmiş şekle bakarak yeni bulmacamı- zın sırrını meydana çıkarabilirsi- niz. Bunun için aşağıdaki tarife- yi tatbik ederek üç beş dakika meşgu! olmanız kâfidir: 2345 b. 8 9710)1 1 ved a er DS ceajmaunem Dünkü bulmacamızın halledilmiş şekli Bugünkü bulmacamız Soldan sağa ve yukardan aşağı: i — Tarihi birşehir Kartacena civarında (81 baş (3) 2 — İsefham 2), utanç (2) Ayı evi (2), istifham (2) Arkadaş (51, sandal (5) 5 — Bakır parlatan (5) — Aslan (31, cemi edatı (3), bir vilâ- ye (31 Defter (5) 8 Büyük konak (5), yıkılmış şeyler (5) 9 — Erkek (2), nolu (2) 10-5 İstibam (2) bey (2) © 11— Zaril (8) ak (3). , m Eş Nişan Doktor Mazhar Hüsnü Beyin kızı Nebile Hanımla Harp aka- demisi “Tarihi harp,, müderrisi genç ve güzide kaymakamları- mızdan Yümnü Beyin nişanlan- ma merasimi icra edilmiştir. Yeni çifte uzun, sonsuz saadet- ler dileriz. durma eser yazmıya kalkan uydurma muharrir rolünde İ. Galip Bey, rolünün küçüklüğüne rağmen pek muvaffakiyetli bir tip yaratmıştı. Biz, Babsâli cad- desinin adamları, bilhassa, bu tipleri iyi tanırız. “ Onlardan biri... » ismi, Mösyö Dardamel atlı komediye İ. Galip | beyin bulduğu pek zarif ve ne- | gh bir unvandır. inin bu ka- | dar güzel ve kibar olmasına | rağmen piyes maalesef herşey- den evvel bayağı ve soğuktur. | ! Karsı tarafından aldatılan bir adam “—Ben deyyusum..,, diye i bağırıp çağırarak, ortalığı vel- veleye vererek, karısını teşhir ederek ona işkence ediyor. Bu eser gerçi insanı Ve hakikati gös- termek iddiasında olan aci bir ko- medi sayılabilirdi,eğer deyyusiuğunu | ilân eden adam ince, zeki, yüksek | bir insan olsaydı... zaman, | eser bir ruh tahlilini ve bir | zekânın taşkın şulelerini göste- riyor diye telâkki edilecekti. O zaman cemiyetin vasat zekâ- sının üstünde olan, hakikatten korkmıyan ve onu olduğu gibi kabul eden adam cemiyetle, ce- miyetin riyakâr âdetlerile eğle- niyor diyecektik; fakat piyeste bize gösterilen tip sadece bir salaktan başka bir şey değildir. İ, Galip Beyi “Bir kitap, piye- sinin intihap ve adaptasyonun- daki omuvaffakiyetinden dolayı tebrik ederim, «Onlardan biri...» piyesini terceme için katlandığı zahmet ve yorğunluğa acıdım. Refik Ahmet Anonim şirketinden: | Şirketimiz hitsedaran heyeti umumiye günü sast onda Sülevmaniyedeki fabrikamı olunur, | si 193 senesi mal'unın 24 üncü pazari iz salonunda sureti adiyede içtimaa davi RUZNAMEİ MÜZAKERAT Madde ; Madde 1999 senesi bilânçosu ile ki idare meclisinin Jbrası, Madde : 3 Madde : 4 — İdare meclisi azasından mü 4zâ intihabı. Asaleten evel ön gün rica olun Meclisi umumi Yi'ayetçe 929 zarlında şirket merkezine — İdâre meclisi ve mürakipler raporlarının ökunması, Ar ve zarar hesdbinm tetkik ve tasdiki İdare meclisince tevzii teklif edilen kârın kabul ve tasdiki, ddetleri hitam bulan iki zaun yerle veya vekâleten on hisseye malik olan hissedarların içtima günü! müracaata dvhuliye varakası almslf senesi için mükellefiyeti bedesif iş zamanlarının havaların müsaadesiz gittiği zamanlar istisna miş olmak üzere martın on beşin ci gününden senei haiye mi gayesine kadar temdidi kararlaştırılmış olduğundan müddeti küre nibayetine kadar bedenen ifayi mükellefiyet etmiş ol şöse ve köprüler kanunu mucibince yüzde elli edayı mükellefiyet etmeleri lâzım zammiyle naki geldiği tebliğ ve beyan olunur #Üİ adıx 7ade vıradgrıg' «aduranı Karadeniz Muntazam ve Lüks postası vapuru 24 İNÖNÜ “gi. pazartesi Sika tımından hareketle Zonguldak, inebolu, Sinop, Samsun, Ordu, Ünye,Giresun, Trabzon ve Rize iskelelerine (o azimet ve avdet edecektir. Talsilit için © Sirkecide Mes'adet hanı altında acenla- İiğina müracaat : Telefon: İstanbul 2134 hara lüks BARTIN iz Postası Bu kerre tamir ve telvinatı ik- mal olunan 14 mil sür'ate malik AYDIN.»3n. Pazartesi Sirkeciden o hareketle (Ereğli, Zonguldak, Bartın, Amasra, Ku- rucaşile ve Ciddeye azimet ve avdet edecektir. Tafsilât için: İstanbulda Yağ iskelesi Kantar ocak sokağı No. 16 Bartın anbarına müracaat. Telefon: İstanbul 2115 ALEMDAR zade VAPURLARI Seri ve lüks Karadeniz postası Millet 3” Şubat arza» Şünü akşam saat Pazar fe" de “Sirkeci rıhtımından hareketle (Zongul- dak, İnebolu, Samsun, Ordu, Gireson, Trabzon ve Rize ) ye azimet oOve ayni iskelelerle ( Görele, Vakfıkebir, Ünye ) ye uğrıyarak avdet edecektir Müracaat mahalli: İstanbul Meymenet Hanı altındaki ya- nhane. Telefon İstanbul 1154 zara AREA ER RE MKE Fatih Sulk 3 üncü Hukuk hakimli. inden : ri Topkapı o haricinde Maltepe caddesindeki hanede vefat eden Nayap kalfanın terekesi yazıl- mış ve yatak çamaşır ve kazan sahan, Tencere ve saireden iba- ret olan eşyasının açık arttırma suretile satılmasına karar veril- miştir. Talip olanların 26-2-930 tarihine müsadif Çarşamba günü saat dokuz buçukta Maltepe caddesinde mezkür hane önünde hazır bulunmaları ilân olunür. Seyrisefain Merkez scentest: Galata Köprü Beyoğlu 2362. Şube acentesi Mi diya Hanı altında İstanbul 2740 | Ayrtalık sürat postası (MERSİN) vapuru Z Şubat Salı 17 de Sirke rihtımından hareketle Geli! bolu, Çanakkale, Küçükku; Edremit, Burhaniye, A; gidecek ve dönüşte mezki viskelelerle birlikte Altınoluj suğıyarak gelecektir. - Azimette (— Gelibolu 24 şubat pazartesi Trai post pılmıyacaktı Ticaret işleri umum Esas nizamnamesi mah. nunlarına göre tanzim edi usulen tescil kılınmış olan 30- ikinciteşrin-330 tarihli kaf hükmlerine göre tescili isteni İtalya devleti tabiiyetini hai bir milyon liret (o sermaâfi ( İmprese - Elektrike İtalo - Marelli ) şirketinin vekâlete len evrakı tetkik edilerek vafık görülmüştür. Bu arasındaki umumi veki göre şirket. namma yapaf işlerden doğacak davalarda tün mahkemelerde iddia ve edilen ve üçüncü sıfatlarile hazır bulunmak kendisine verilen vekâlet deti 31 kânunuevvel. 932 binde hitam bulmak üzere olunan umumi vekil ( Arturo Ridelli ) dir. ! Keyfiyet oOmezkür kani yedinci maddesine tevfika” olunur. 10 şubat Tıcaret ve zahire önler Ticaret bezen Baybözmesiilii tarafından verilmiştir Buğday Yumuşak Kızılca Seri — Zabhireler — Çavdar Arpa Mesir Vasulya uu >