— 4, — VAKIT 18 Şubat 1930 Yeni bir mecmua Dyer em san'atkârları, “ Darülbedayi ,, O ünvanlı bir mecmua neşrine başlamış'ar. Dün bir tanıdığımın elinde gör- düm. Bu san'at müessesesinin işareti eskiden bir tambur şek- linde gösterilirdi. Bu mecmuayı görünce Onu bhatırlıyarak bir Arap darbı meselinin tercüme- sini mırıldandım ; — Tamburda bir nağme daha! Bu ocak, feyizli bir ocaktır vesselâm! Aktör oradan, müellif oradan, münekkit oradan, tiyatro patronu oradan, lokanta sahibi oradan, Aka dadayist şair ora- dan, hanende oradan; hayali oradân çıkar. Niyayet bir de gazete oradan çıkmıya başladı. Bizim tiyatro münekkidi Refik Ahmedin arası «Kalü belâ dan beri Darülbedayi veya namı diğer Ertuğrul Mubsinle iyidir. Onun için biz perva etmeyiz. Fakat Muhsine sık sık çatan münekkitler düşünsünler... Şim- diden sonra artık « varışma gelişine |» olacak!, Darülbedayi mecmuasında manzumeler de var.. Geçen sene bir münasebet getirip de onlara « manzum yazı okuyamı- yorlar»diye bühtan edenler utan- sınlar. Bakın manzum okumak şöyle dursün, yazıyorlar bile... * Ziyafet ve iftar! (Gezeteler yazdı: Tasarrufa ri- âyet etmek maksadile el- bisesini boyatıp boyatıp gi Madi tane Halik yese; “gün HPMİYAS “bulunan Madam Sesil Söretetir- ziyafet vermiş. Gene gazeteler haber verdi: Ziyafet veren Hanım efendi, zi- yafet esnasında filizi bir tuvalet e kekiği a dı aberi duyan tanıdığ bir ke eetendi Hedi kiz zi — Benim bildiğim bir şey var kioda hiç bir kumaşın filizi renge boyanamıyacağıdır. Bizim ayrıca aldığımız bir ha- bere göre Bedia Muvahhit H. Efendi de Madam Sesii Sorele bir iftar verecekmiş. Biz iftara çağırılmak için müs- löman olmak lâzım gelir, sanır- dık. Meğerse Fransız san'atkârı olmak lâzım imiş! Toplu İöne Yarım asır eevelki ; VAKIT 7 Şubat 1880 etim sememerananere versen sa RENEE EN saraNae Beyoğlunda basılan Levan- tiho nam gazetenin ve on- dan naklen Manzumci efkâ- rın rivayetine nazaran Bü- yükderede familya sahibesi ve altmış kadar sinnüsalin muammeresi bir hatun bir nevcivan ile rabıtai muva- neset ve muhabbet peyda ederek akrabasının zülfü piçapiçi ülfete şanezeni mu- maneat ve muhalefet olma- ları üzerine mevcivan ile beraber Beyoğluna hicret ihtiyar etmiş ve şimdi Be- yoğlunda aramsaz olmakta bulunmuştur. Biraz vakıt evvel diğer mü- sinne bir hatunun bu yolda bir hareketi işidilmiş idisede onun hareketindeki ( aybı perdei nikâh örtmüşidi. Ba- kalım bunların içtima: ne renk kesbeder! Adliyede : Gazetelerin davası Bursa ceza mahkemesine naklolundu!Bu sene mahsulün çok ÇEitrenin tayyare cemiyeti kkında Temyiz ilâmında, İstanbuldaki yüksek makamların davacı mevkiinde bulunması nakle sebep olarak fesbit edilmiştir İrtişa tabkikatına ait neşri- yattan ve diğer muhtelif yâzr- lardan dolayı gazeteler aleyhine açılıp İstanbul ikinci ceza mah- kemesinde birleştirilerek rü'yet olunan davaların muhakemesine dün öğleden sonra devam olu- nacaktı. Mahkemede «Son Saat» mes'ul müdürü Selim Ragıp, “Akşam, mes'ul müdürü Enis Tahsin, «Milliyet» mes'ul müdürü Bur- hanettin Beyler, gazetemiz na- mına vekâleten avukat an Emin B. hazır bulunuyorlardı. Celse açılınca, Temyizden ge- len bir ilâm okundu. “ Davalar- da cümhuriyet müddei umumili- ği ile Şehremaneti, Polis müdü- riyeti, Kolordu kumandanlığı davacı mevkiinde olup İstanbul- daki yüksek makamatin davacı bulundukları davalarda mahke- me heyetinin hissiyatına mağlüp olarak bitaraflıktan inhiraf ede- cekleri mütalea kılınmakta ve bu hal şüpheyi dai bulunmakta olduğundan omezkör davaların başka yere nakli» zemininde İstanbul müddei umumiliğince vaki müracaat üzerine, başmüd- dei umumiliğin nakil talebinde bulunduğu ve neticede Temyizce davanın Bursaya nakline karar verildiği bildiriliyordu. sustaki karar sureti şudur: İrtişa meselesine dair hilâfı hakikat neşriyat ve ceza mühakemeleri usulü kanununun mevkii mer'iyete vaz'ı münasebetile Cümhuriyet möddei umumiliğine cehalet at- federek tahkir ve polis müdü- riyelinin o hırsızlar (hakkındaki beyanatına atfen hilâfı hakikat neşriyat ve efkârı âmmeyi teh- yiç edecek surette hilâfı haki- Kat olarak Şehremaneti aleyhine neşriyat ve İzmitte askeri tay- yarenin sukutu haberini kolordu kumandanlığının O müsaadesini istihsal etmeksizin neşir ve polis müdürü ile bazı (erkânı askeriyenin tekrar ordu' hizmeti- ne alınacağına dair merciinden müsavde İstihsal edilmeksizin | bilâfı hakikat neşriyattan maz- nun olup mahkemei aslıye ikin- cı ceza dairesinde tevhiden mu- hakemelerinin icrasına başlanmış olan « Akşam » gazetesi mes'ul müdürü Enis Tahsin, « Vakıt , gazetesi mes'ul müdürü Refik Ahmet, « Son Saat , gazetesi mes'ul müdürü Selim Ragıp ve « İkdam ,, gazetesi mes'ul mü- dürü Esat Mahmut ve"Milliyet,, “gazetesi mes'ul müdürü Burha- nettin ve «Cümhuriyet» gazete- si mes'ul müdürü Agâh B. lerin aleyhlerindeki davalarda Cüm- huriyet müddei umumiliği ile şebremaneti, Polis müdüriyeti, Kolordu kumandanlığı davacı mevkiinde © olup İstanbuldaki yüksek makamatın davacı bu- lundukları davalarda mahkeme heyetinin hissiyatına mağlüp o- larak bitaraflıktan inhiraf oede- cekleri mütalea kılınmakta ve bu hal şüpheyi dai bulunmakta olduğundan mezkür davaların başka yere nakli hakkında İs- tanbul cümhuriyet müddei umu- miliğinden çekilen 1.2. 930. ta- rih ve 2442 numaralı şifre tek grafname mahlulü Cümhuriyet daşmüddei umumiliği makamı alişinin nakil talebini natık 3.2. 930 tarihli derkenarile daireye tevdi kılibmakla O ledelmütalea mevzuu bahis davaların İstanbul aslıye mahkemesi ikinci ceza da- iresinde derdesti rü'yet bulun- duğu anlaşılmakta, kendisinden yüksek vazifeli olan İstanbul ağır ceza dairesinin hududu ka- zası da İstanbul ve Üsküdar mahkemelerinin hududile mah- dut olmasına ve Temyizden ma- ada yüksek vazifeli mehakimin nakli dava salâhiyeti kendi hu- dudu kazasile mukayyet bulun- masina mebni bu bapta karar itası Temyiz mahkemesine ait bulunduğu ekseriyetle kararlaş- tırıldıktan sonra icabı müzake- t€ olundukta sureti iş'ara göre bu baptaki davanın ceza mu- hakemeleri usülü kanununun 14 üncü maddesine tevfikan Bursa asliye ceza mahkemesine nakli- ne 4- 2- 930 da ittifakla karar verildi.» z Riyasette bulunan Hayrettin B., müddei umum! Ahmet Muh- se B., m ilâmı mucibin- ce evrakın Bursaya gönderilme- sini istemiştir. Bundan sonra avukat İrfan Emin B., nakil bakkında şöyle demiştir: — Biz, hâkimlerimizin seciye- lerine karşı tam bir itimat bes- liyoruz. Hiç bir zaman böyle bir şüphe aklımızdan geçmemiştir. Biz kanliz ki Türk hâkimleri nerede ve kimin karşısında ©- lursa olsun, tam bir bitaraflıkla sadalet vazifesini ifada tereddüt etmezler. Mahkemeniz hakkında böyle düşündüğümüz gibi Bursa mahkemesi hakkında da ayni kanaatimiz vardır. Müteakiben, mahkeme evrakın Bursaya gönderilmesini kararlaş- tırdı. Hikmet B. in davası Bursa ağir ceza mahkemesine nakli kararlaştınlan müstantik Hikmet B.in davasına ait dosya, İstanbul ağır ceza mahkemes'n- den Bursaya gönderilmiştir. Nevyorkta Her 40 dakikada bir adam telef oluyor! Bir Amerikan gazetesinin yaz: dığına göre zabıta vak'aları Şi- mali Amerikada fevkalâde ço- galmıştır. Yapılan bir istatistik, serbest silâh taşınması yüzünden her kırk dakikada bir adam te- lef olduğunu göstermiştir. Bu münasebetle silâh taşıma hak- kının yalnız polise hasredilmesi düşünülmektedir. Rİ SUTUNLARDA Gördeste bereketli olacağı ümit ediliyor Husust Görde. Muhabirimiz yazı yor: Manisa vilâyetinin bu küçük ve güzel kazasında birkaç gün- denberi sürekli yağmurlar yağ- maktadır. Etraftaki bazı küçük dağlara zaman zaman kar yağı- yorsa da uzun müddet kalmıya- rak gene eriyor. Şehir dahıline benüz kar düşmemiştir, ekseriya çok kırağı ve soğuk Oluyor, yalnız odun, kömür çok ve ayni zamanda pahalı olmadığı için halk okadar müşkülât çekme- mektedir. Havanın müsaadesi, bilhassa son zamanlarda yağan yağmur- lar çiftçinin yüzünü güldürmüş- tür. Tülün fidanları yetiştirilmi- ye ve afyonlar çapalanmıya başlanmıştır. Bu sene mahsulün çok bereketli ve iyi olacağı ümit ediliyor. Gördesin mühim san'atı olan halıcılık iki üç ay evveline nisbetle biraz durgundur ve balı yevmiyeleri on beş kuruşa ka- dar tenezzül etmiştir. Gördes de Trkiye hudutları dahilinde bu- lunan diğer yerler gibi Cümhu- riyetin ışıkları altında terakki yoluna girmiş ve ilerlemiye latmıştır. * Halk okumanın zevkini anl mıştır. Millet mekteplerine de- vam ile yeni Türk harflerini ko- laylıkla öğrenmektedir. Kazaya tabi köylerin muallim kadrosu noksan olmakla beraber tamam- lanmıya çaşılmaktadır. Bundan başka ilk tahsil ve terbiye ça- ğında bulunan çocukların tama- men mektebe devam edebilme- leri için kazanın merkezi de bir mektebe daha ihtiyaç göster- mektedir. Diğer (otarafan (kaymakam beyin faaliyet ve delâleti ile doğrudan doğruya kasabanın içine giren yeni bir yol açılmış ve Salihli ile Gördes arasında işliyen otomobilleri şebrin bir ucundaki bozuk yolları geçebil- mek müşkülâtından kurtarmıştır. İçtimat - teşekküllerin de | faali- yet ve yardımı sayesinde Gördes medeniyet ve irfan yolunda günden güne terakkı etmektedir. Salih Muhuüttın A > VAKIT ermnum Abone şartları: Memlekette ecnebiye 1. ayıp Kuruş 150 — da 400 80" öö. « 780 1459 Z'. . 140 2700 VAKITı 5 kuruştan fazlaya a'mamak, kendi evinize kadar getirtmek istiyorsanız Abone olunuz! Daha ucuz ve kolay edin- miş, gazetemizin abonelerine olan hediyelerini de kKazan- mış olursunuz! e - “SEYAHAT Fitre meselesi verilmesi ha ! tülüğün bir hükmünü gördüö) Bu yeni fetvann iki taraflı zelliği vardır. Oki nokta tünde biraz duracağım: 1 — Yeni fetva üzeldir, çü! dinin “ bu mes'eledeki haki muradmı görmüş ve hükmü "" bem hayrın en yüksek derefi sini, hem sevabın son merte sini temin etmiştir. Fitre, Zeki kurban gib: dini mevzu'ar, met zıbniyetinin islâm cemaat deki fukaralık ıstırabını hafifi — için bulduğu çarelerdir. eni an, aza ye birike birli Takar bir d ik devrelerinde pek iyi, Ç fayda neticeler veren bu çi ler millet mefhumunda eri! geniş tabakalara yayılmış gibi incelerek kuvvetini k ediyordu. Dın hissinin feraj ti besliyemiyecek kadar zayıf! ması da buna zammolunca, b ka tedbirlere baş vurmak geldiği anlaşıldı. Zaman içini kalabalıkia Oberaber sefalet büyüyor, cemiyetin bünyesind ki yaralar derinleşiyordu. zanç,nasıl ferdi sâyin kuvvti çıkarak şirket, trüstlerin eli geçtiyse, o yoksuluğa, çare cemiyetlerin yardımına mübt oldu. Hayat, insanı her yerind birden zedeliyor. Şefkat yu' larını, yardım müesseselerini € ğuran amil işte bu hırpalanışt doğmuştur. Eskiden din rehb leri, akıldan ziyade nakle uyduf ları için, tahsisi (o muhake! ederken kastın vardım olduğu düşünmezler, teşmilden kaçı lardı. Yeni fetva, dinde de kâmülün tabii olduğunu göst! ren geniş bir düşünce mah olduğu için güzeldir. 2 — Yeni fetvanın ikinci zel iği, fitreyi tayyare cemiyeti tahsis ederek, vatan müdaffaf na kanat geren bir müessese) hizmet etmesidir. Memleket runda çarpışana gazi rütb veren, ölenlere şehitlik gibi m kaddes bir mertebeyi bağış din, elbette bu hükümden nut ve allah razıdır. j Vatan hudutlarını, vatan larını düşman çizme ve nelerine açık bulundurursak, bin kitabı da çiğnenir, içlerini hakkın divanına (durduğu! mabetler ahır otur. Bir fakir #* ne kadar meziyetli olursa ol vatanla ölçülemez ve meml dururken yardımcı eller f. uzanamaz. Uğrunda can veri bir varlıktan mal esirgenir mi” Seyyah Salı - HB Şubat 1930 Güneşin doğuşu: 6,52 < haty: İf Ayin doğuşu : 2314 — bakışı işlar 17,46 imsak: vi Namaz vakitleri Sabah Oğie İkindi Akşam 531 1228 1575 1746 mag |