12 Şubat 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1

12 Şubat 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sd ba " İ 1 , Yıl » sayı 4345 Çarşamba 12 2“ ay Şabat Tayyare piya Tayyare piyankosunun seki - zinci tertip birinci keşidesine dün öğleden sonra darülfünun erans salonunda başlanmıştır. Bu tertipte kazanmak ihtimali daha fazla olduğu için salon *rkenden - hıncahınç do muştur. ir çok kimseler de içeriye gi- Tememişlerdir. Dün 800 numara tekilmiştir. Bu keşidenin büyük | ikramiyeleri 30000 ve iki tane Mm bin ve birde on beş bin lira idi. Dün bunlar çıkmamış, buğün kalmıştır. Dün büyük “larak çıkan numaralar 25759 Me 50086 dır. Bu numaralı bi- *tler ikişer bin lira kazanmış | dır, Bu sabah keş'deye devam *dilecektir. Dün çekilen numa- Maları sıraya konmuş bir halde © sayıfamızda bu'abilirsiniz. Ni Yeni E âziz meb'usu gay ıkara 11 (Vakıt)— tiz meb'usluğuna fırka nam- Münhal di Bahriye erkânharpliğinden tekait Ahmet Beyin müttefi- | » intihap olunduğuna dair da- “Ye vekâletine malümüt gel- iştir, ğa istanbuldaki ban- alardan birisinin müdü- ihtiyar ve ağır hasta © Evinde yatıyordu W Bankadaki memurlar b fen bire müdürü bi- Sunun önünde görüüer. u bir hayaldi... ihtiyar am evinden çıkmamıştı. m Bu numaranın k ası 16 şubatt:; cek, ertesi nüsham'zda » çekile- 17 subat ilân edilecektir. lk | ' | Ni Jspanyada kar dcehseili nkosu dün çekildi | ayet kar). Dün Istanbnitaa da hafitçe yağdı Neşeli bir kış fimsa't Bu sene kışın gelmesi muta- geç kalıp kalmıyacağı mevzuü dından fazla geciktiği ve geçen | bahsolmaktadır. seneki kış'ar şiddetli için bir müddeltir gazetelerde kışın şiddeşli olup olmıyacağı, olduğu Salâhiyettar âlimlerin arasında geçen münakaşâlara şunun bw- nun karıştığı da görülüyor. Dün İspanyadân gelen bir tel- lâmento ve ik- tsadi, harici vaziyetimiz hak: kında © şayanı İ dikkat beyanat- ta bulunmuştur. Avusturyalı ga- zeteci bu mülâ- kat etrafında şu satırları (o yaz- maktadır: — Türkiye Büyük (o Millet Meclisi reisi o- lan Kâzım pa- şa iadei sıhhat etmek üzere kâ- nunusanide Le- lenmurigde bu- lunmakta (o ve son günlerinide Viyanada ge- çirmekte idi. Hükümeti sevk İ ve idare eden- lerden biri bulunan ve Cümhu- riyet fırkasının ve ayni zamanda ! Reisicümhur Gazi Mustafa Ke- mal Paşanın itimat ettiği bir | şahsiyet olan Kâzım Paşa kırk yaşlarında ve barekâtında cid- dizet telkin eden bir zattır. Müşarünileşh beyanatta bulu- narak demişlerdir ki: “.— Avusturyanın Lâheyde kazan- mış olduğu büyük muvaffakı- yetten dolayı gerek şahsımın ve gerek vatandaşlarımın memnu- niyetini izhar etmek fırsatına nail olduğumdan ( hususi bir zevk duymaktayım, Türkiye ile Avusturya arasında çok zaman- dan beri devam eden bir dost- luk mevcuttur. Milietler beynin- de samimi bir hisse ihtiyaç vardırki bu sadece iki memle- graf orada dehşetli kar yağı bildiriyor. Ve dün sabah yatak- Üiedeli kalkanlar İstanbula hafif hafif kar serpelediğini gördüler. Bu hafif karı kışın müjdecisi diye telâkki etmek mümkün- dür. Kandilli o Rasatanesi raporda bugün rüzgârın poyraz eseceğini, havanın bulutlu ola- cağını bildirmektedir. İspanyada müthiş kar Madrit. 11 (A.A) — Her ta- rafta mebzul surette maktadır. Bir çok yerlerde de- verdiğ kar yağ- miryolu münakalâtı inkıtaa uğra- mıştır. Oviedoda kurt'ar ovaya | inmişler ve bir çok hayvanatı | itilâf etmişlerdir. ! M.M. Rilinin beydimiz Kâzım Pş. Hz. bir avustur- yalı gazeteciye mühim sözler söyledi “Bizim parlâmento hayatımız halkın ve memleketin selâmetini istihdaf eden umumi bir mesai merkezi etrafında cereyan etmektedir Büyük Millet Meclisi reisi Kâzım Paşa hazretleri son seyahatleri esnasında bir Avusturya gazetesi muharririne memleketimizde par- B. M, M. Reisi Kâzım Pş. Hz. ket hükümeti arasında olacak dostluk o münasebatından daha kıymettardır. Size beyan ede- İki müşahede jstanbul erkek lisesinde mu- allim olan bir dostuma gel- miş bir mektubun zarfı gözüme çarptı. Üzerinde yeni harflerle yanlı adresin yanı başında acemi bir kurşun kalemle ve eski harf- lerle “ erkek isesi ,, yazılı idi. Bunu yazmağa kim lüzum görür ve niçin hâlâ bu lüzum vardır? Tramvayda, benim önümde oturan bir talebe eski harflerle yazılmış defterini açmıştı, dersine çalışıyordu. Biliyorum ki mekteplerde tek bir satır eski harfin ne yazıl masına, ne de okunmasına mü- saade edilmiyor. Bununla beraber tramvaydaki harflerle defter kendi nesli için yapılmış olan bir inkılâba karşı bir iâkaytlık teşkil etmez mi? Bizden evvelki ve bizim nesil- belki de, inkılâbın emirlerini sırf o emirlere itaat etmiş olmak için yerine getiren- çocuğun eski yazmış olması ler içinde ler bulunabilir. Fakat tramvayda gördüğüm talebe, ki o inkı âbındır ve in- kılâp onundur, kendi içinde giz- li bir heyecan ve iman zabıtası bulmalı ve bu zabıta ona: — Eski harflerle yazma ve okuma! demeli idi... Mn.

Bu sayıdan diğer sayfalar: