— 6— VAKIT 5 Şubat 1930 Zampara Kıral — Bedbaht! sana bunu kim öğretti ? Zevcesine ibanet etmekle beraber şerefini vikaye eden kıral güzel gözdesinin yüzüne bu sözleti bağırdı Hülâsa Kıral on beşinci Lul kırk dokuz ya- ia olmasına teğmen On üç yaşındak; “O Marti i zifaf hücresine almıştı, Kı- lira » stiren ressama elli » ablasına bir şey ves Yalnız adresini alarak yakında taltif edileceğini söyledi. Filha- kika kadına ertesi günü bin | altın gönderdiler. Almana ge lince resmim için bana yirmi | beş altın verdiği gibi “Patü,, nün yanındaki resmin bir kopyasmı beyim için çıkarmağı vadetti. | Bundan başka özliyeceğim bü- tün kız resimlerini meccanen yapmak vaadinde bulundu. Rum aktirisin eline beş yüz çift altını getirdikleri zaman se- vinci görülmeğe seza idi. Bu- kadar zengin olması benim him- metimle kabil olmuş olduğundan minnettarlığını bana ne suretle ifade edeceğini bilemiyordu. Genç güzel “O Morfi,, ye gelince - kiral ona daima bu ismi vermiştir saflığı güzel ve nazik hareketleri ( dolayısile (o kıralın gönlüne girdi. Letafetine gelin- ce emsalini görmediğini söyle- mek kâfidir. Kıral onu “Parko- ser,, de kimsenin uğrıyamıyacağı kârem gibi bir (o apartımana naklettirdi; yanma yalnız mai- | yetindeki kadmlar girerlerdi. Bir sene sonra küçük kızın bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuğun ne olduğunu Allah bilir. Çünkü İ madam bunu bana anlattı, | tashih | Felemenidi : diye çağrlırdı. Sen kıraliçe Mari Lehçinkanın sağlığı on beşinci Luinin piçlerinin me olduğunu kimse bilememiştir. «O Morfi» üç sene sonra nekbete uğradı. Fakat kıral onu kapı dışarı ederken kendisine 400,000 fırank draboma verdi, ve Brtanyalı bir zabitle evlen- 1783 te Fontenbloda bu- mduğum sırada bu izdivacın nabsulü olan ve anasma tama- müddetince dirdi. men benziyen yirmi beş yaşında | nazik bir delikanlı ile görüştüm. Bu delikanlı anasınm mazisini bilmiyordu; ona bunu öğretmiye lüzum görmedim. İsmimi defte- rine kaydederek validesine ta- rafımdan arzı hürmet etmesini söylemekle iktifa ettim. Monako prensinin baldızı ma- | dam dö « Valantinua » nın ha- inliği güzel “O Morfi,, nin sa- raydan çıkarılmasına sebep ol- muştur, Pariste çok tanılmış olan bu kadın günün birinde alay olsun diye güzel “O Mor- fi, Yı “ Kırala sorunuz eadı karı- sına nasıl muamele ediyor! , demişti. Tuzağı Keşfedemiyecek kadar safdil olan genç kadın bu edepsiz suali kırala irat etti, On beşinci « Lui » fevkalâde gazebe gelerek, hiddetle sordu: « Bedbaht! bana bu suali sor- manızı size kim öğretti? »Z- vallı “ O Morfi ,, kıralın ayak- larma kapanarak hakikatı ifşa etti, Kıral onu terketti ve bir daha yanma © gitmedi. (Kontes dö İ verdiğine göre: Morfi Ailesi o İ İngilterede bulunmuş “ Valântimn ,, İİ sene müd- detle sarayda gözükmedi. Zevç sıfatile karısına karşı olan ku- | surlarım mükemmelen bilen bu hükümdar kıral (o sıfatile ona karşı kusurlu kalmak istemezdi. Kıraliça aleyhinde söz söyliyen mutlaka hüsrane uğrardı. İşin böyle olduğunu “ Morfi ,, bizzat madam dö “ Baray ça söylemiş; 1757 de Madam dö *“Ba- ray ,la görüştüğüm bir sırada | Kazanova nın verdiği bu taf- | silât kıralm küçük metresinden biri hakkında en hakiki malö- matı vermektedir. Omorfi “Oros- | pu anne, nin vaziyetini en zi- yade müşkülleştiren kızlardan biri olmuştur. Şurasını tasdika mecburuz ki Venediklinin yaz- dıkları mahz hakikattir. Maa- mafih bazı noktaların bir miktar veya itmamı lâzımdır. Evvelâ Kazanova ve Patü nün Sen Loran panayırında görmüş oldukları “Morfi,, nin hemşiresi Opera Komik aktirislerinden Viktor Morfi idi. Kendisi ordu Flandıda iken ordu ile giderek | şantözlük yapmış olduğu için Loren panayırı 30 haziran ile 25 ağustos (o arasında kuruldu- ğuna göre 1792 temmuzunda gö- rüşmüş olmaları muhtemeldir. Zaten Kazanovanın bize haber sırada Silviya Baletinin evinin karşısında ikamet ediyordu. Po- lis raporları da bu malümatı teyit ediyor. Kazanova Baleti ailesi ile gayet samimi idi. Şu halde ahlâkça pekte şayanı tav- siye olmyan küçük Merfileri tanıması güç olmamıştır. Bunlar Margarit, Brijit, Madlen, Viktuar ve Luizon isminde beş kardeşten Kazanovanm Elen ismini verdiği bunların en küçügü idi. Peder- leri Danyel Morfiya Yunanlı | ve yahut Irlandalı idi. Her halde | İngiliz | tahtına talip olan Şari Edvarın kâtipliğini yapmış, sonra da efen- disinin evrakını karıştırdığı için Fransada tevkif edilerek bir müddet hapsedilmiştir. Validele- rine gelince | sui ablâkla şöhret kazanmış bir kadındı. | Asıl bizi alâkadar eden Luiz | Morfi 21 teşrinievvel 1737 de !İ Rüanda doğdu. Bu bapta nüfus | sicillerinde keyıt mevcuttur. Şu halde on beşinci Luinin metresi olduğu zaman onüç yaşında | olmayıp on beş yaşında idi. Po- lis müfettişi Möniye on iki ma- yıs 1753 tarihli raporunda şu | tafsılâtı overiyar: “Morfi güzel gayet cazip bir kızdır. Yaşına İ göre vaktinden evvel yetişmiştir. | Henüz on yaşındadır. Hem- şireleri onu bulaşık yıkamak ve | | ayakkabı “temizlemek gibi hiz- metlerde kullanırlardı. Nihayet müşterilerine ara sıra kız teda- | İ uzanmış İ yapılı, narin simalı esmer fakat | Küçükilânla Sarılık hane aramıyor Erenköy, Göztepe, Kızıltoprak) ta şümendüfer (o istasyonlarını yakın dört, beş oda iki dönüm bahçeyi, suyu muhtevi satılık hanesi olanlar Vakit gazetesi İdarehanesinde M, Ş. $. adresine bildirmeleri, Kiralık hane Beyğlunda kâgir bir o hanenin birinci katında iki oda bir mutfak 12,50 Bra Beyoğlunda Bava sokak No. 1 kapici Ali ağaya müracast Bir şoför lâzım Kuşadası, Dağ mahallesinde mukim Sabahat H. Ja mehabere edilebilir. Satılık ve kiralık konak Çarşıkapıda on alu odah bahçe li kağir konak kiralık ve saslıkter. Tek Beyoğlu 1814 Hiralık oda İyi bir sile nezdinde, havadar, shbi Ankara caddesi 52 Ne. müra- can Memur aranıyor Hususi elektirik aletleri satacak memur isteniyor, ayda 100 ilâ 150 Ira kazanabilir. Tünel meydanında Metro hanın atta (SATİE) ye mi 'Tramvay şirketi müfettişlerinden Se- zai Pin zevcesi Avronöszade Kerim Bin kızı Semine Hanımın müpteli olduğu hastalıktan kurtulamıyarak Yeniköyde vefat ettiği teessürle haber alınmıştır. Beyanı taziyet #deriz rik m amaaan eden bir dikişçi kadınm yanına girdi. Bu kadının yanında bulunduğu | sirada kuralın hem oda hizmet- çisi hem de zevkini tatmine me- mur olan Löbel küçük Morfiyi görmüş, ve kendi hesabına satm almıştır. Fakat temizleyip giydir- dikten sonra kırala lâyık oldu- ğuna hükmetmiştir. Eğer Möniyenin dediği doğru ise Kazanovanın Luizonun resmi hakkındaki ifadatına ne demeli? Halbuki bu resmin henliz mev- cut olması Kazanovanın sözleri- nin daha doğru olduğunu kabul ettirir. Bu tabloyu ressam Buşara atfederler. Yapısı gayet gürel ve caziptir. Mavi ipekle örtülü bir yatak üzerinde yarı çıplak bir kadın sağ tarafı Üzerine uzanmış yatmıştı. Başını kaldırmış, kollarmı bir yastığa dayamıştır. Hafif podrah | olan saçları pembe bir kurdele ile müzeyyendir. Vücuduna sar- mış olduğu bir gaz maşlah eş- kâlinin letafetini daha güzel göstermektedir. Renkler o kadar gürel yapıl- İ miş ki ressamın © nadir vöcuda fırçasile okşadığı zannedilir. İşte 1913 mayısında 900,000 franga satılmış olan bu tablo hakkında mösyö Şarl Samaranın söyledikleri.. Müneekit ilâve edi- yor: “ Bu tablonun bir çok su- retleri mevcuttur. ,, Filhakika 16 haziran 1929de Fransuva Buş'ye atfedilen ve Matmazel Morfiyi bir kanape Üzerinde gösteren Obir table satıldı. Bu tabloda kızın saçları ara- sma kırmızı bir tüy sokulmuştur. Kız dağınık yastıklar arasında yarı cıplak yatar ve gerdanlığı- nm (incilerile (dalgın dalgın oynuyor. Bimedi | Bira aldı. Piyankoda Bözühanii (Üs tarafı 1 inci savıfamızdadır! rakı Omülâkatları bu günden ! itibaren karilerine takdim ede- eektir. » — Evet bu zeta piyanko Ki defa isabet etti. Hayrete değmez efendim tali bu.. biri- sinde beş bin, ikincisinde 1500 Bunun için Koskada işlettiği pastacı dükkânını Kadi- köyüne nakletti ! kendisini orada bulursunuz. Tuhaf değil mi, bu tafsilâtı | vererek muhatabına hayret et- İ memesini tavsiye eden zatın bizsat kendisi hayret içindeydi ! Bu malümatı alınca derhal kadıköytünün yolunu tuttum ve | Hüseyin Cahit beyi bir pastacı i dükküninm değil Kadıköyü is- kelesinin üzerindeki dans salo- munun sahibi buldum ! Muhatabım genç sayılabilecek bir yaşta, tıknaz bir zattı. Sa- lomun, duvarları artist resimlerile | | raderi bu parayı kazanınca süslü müdürlük odasında otur- duk. Maksadımı derhal kavradı ve anlattı: — Eskiden memurdum beyim. Polis müdüriyetinde çalışıyor | dum. Bir aralık komser muavi- ni de olmuştum. Fakat sonra tearetle (hayatımı kazanmayı tercih ettim. Beyazıtta bir dük- kân tuttam, müskirat satmağa başladım ve elhamdülillâk bayli para kazanıyordum. Bir aralık herkes gibi bilet almağa başla- dım. Her keşide de 30 bilet ahyordum. Derken Efendim günün birinde biletime 50 bin, arkasından da 15 bin bira düştü. İkisinden bisseme düşen 6500 lirayı aldım. — Ümit ediyor mıydınız? — Eh... Şöyle böyle. Hafif bir ümidim vardı. Fakat büyük bir sevince kapılarak akılsızca iş görmedim. Paramı bir iki ay sonra gidip piyanko müdürlü- günden aldım. — Ne yaptmır? — Efendim, o esnada bir ahçı bana musallat oldu, Kadıköyü iskele gazinosu boş. Orayı tuta- lım, bir aile mutfağı yapalım, evlere aboneli yemek göndere- lim, dedi, allem etti, kallem etti, o sırada da gazino münakasaya konmuştu, tuttuk, Bu arada Beyoğlunda da iki ev satın aldim. İyi bir niyetle işe başlamıştık. Gazetelere ilân ilân üstüne ve- riyorduk. Kaç kişi müracaat etti Nihayet başladılar etraftan; — Buraya bir cazbant getiri- nizi diye tavsiyelere.. Böyle | | | | | | | | | Aybaşları müşterilerim yaptık ve şimdi salon bu şekli aldı. * Fakat bu arada hayli müşkilât çektim. İlk sene burasını şerikim | idare ediyordu. Bir şerik ki kendisi masrafa iştirak etmemiş kâra ortak ol- muştu. Buna rağmen mütema- diyen işlerin fena gittiğinden bahsediyordu. Sonra (farkına vardım ki beni atlatmakla meş- gulmuş! İdareyi kendi elime aldım, işler düzelmeğe başladı. — Şerikiniz ne oldu? — Hiç... Şimdi arasıra mah- | kemede kaşılaşıyoruz! — İşleriniz iyi gidiyor mu? — Eh. Allaha şükür. Ben haddi- : zatinde çalışkan ve kanaatkâr bir adamım. Kendim çalışıyor işleri başkasının eline biri yorum. Refikam da bir ti yardım ediyor geçinüp gidi" kadi devam eder. Fakat ayın yirsi sinden sonra kimse ara İktisadi şartlar fena, herkes 9 aşa bakıyor. Bunun için & il lenebiliyor. — Şimdi gene bilet alıyor. sunuz? — Evet, muntazaman.. — Bir şey çıkıyor mu? Tali kuşu ile ahbaplığı bay ilerletmiş görünen bu müteş€' f hayat adamı: 4 —Evet, diyor, az çok çıkıyo” lira, 40 lira! j Ve bundan sonra Anlatıyor bu suretle aldığı paralar da * bin lirayı bulmuştur. Hatta nunla kalmamış ve Sa bulunan kayınbiraderine de bin lira çıkmıştır. Fakat ka; Bu hal aym on beşine i ri g biletle oynamağa kalkmış, k#f betmiş ve bir bakıma bu tekrar geldiği yere avdet etmi Merakli —üiz ? ILAN İstanbul Küçük İstikrazat Sandığı Anonim şirketinin hissedaran senelik timaı umümisinin © mar 19030 tari müsabil pazar günü saat 16 de şirl Merkezinde, Galatada, Sen Piyer hai da 1? nümarıdı zamnamei dahilinin 24 aktedileceğindeni üncü mad mucibince gerek asaleten ve gerti vekâleten akal elli hisseye malik hissedarların vevmi içtimadan 10 mukadedem. usuli is Wu, merk ş ilân olunur. RUZNAMEİ MÜZAKERATA 1. — Meclisi idare 2 — Murakıp raporu. 9 — 1989 senesi pilimçosunun Si ve meclisi idsrenin çe — Meclisi idareye 4 tayini si umumiyede gerek asaleten gerekse. vekâleten bulunacak her hissedarın elli hisse için bir reyi olaf ve şu kadar ki bir hissedann raporu, PERTEV Müstahzarat fabrikası Pek NEFİS olan ve TÜRK eseri sana'atı tını muhterem a- baliye takdim eder. KREM PERTEV Briyantin PERTEV Pertev diş ma- cunu, Pertev ko- lonyaları, Pertev PUDRALARI mamulâ- » TERZİ Osman Nuri i En ucuz, ca şik, en tersi isi elbise diktirmek isterseniz ör | #ttisalindeki terzi O. Nuriye mür”