— 7— VAKIT. 22 Küâmuusani 1930 Bahri konferansta Makdonalt bütün ' murahhasları metetmis Londra, 20 (A.A) — Bahri konferansa iştirak edecek 27 murahhas bugün öğleden sonra kıral tarafından o Bükingam sarayında . kabül | edilmişlerdir. Murahhaslar, M. Makdonalt ta- rafından kırala birer birer heca harfleri sırasile takdim edilmiş- lerdir. Kıral, murahbasların elini samimiyetle sıkmış ve konferansta cereyan edecek müzakerelerin muvaffakıyetle o neticeleneceğini Ümit ettiğini beyan eylemiştir. Londra, 20 (A.A) — Bahri konferansa İştirak edecek mu- rahbaslar şerefine bu akşam hükümet tarafından bir ziyafet verilmiştir. M. Makdonald'in riya- set ettiği bu ziyafette 450 den fazla davetli hazır bulunmuştar. M. Makdonald'in sağında M. TTardiyö ve solunda M. Stimson bulunuyorlardı. Ziyafet esnasında M. Makdonald evvelâ İngiltere kıralının, daha sonra konferansta temsil edilen hükümdarların ve devlet reislerinin, nihayet murah- haslarm şerefine kadehini kal- dırmıştır. M. Makdonald, murahbaslar- dan konferans müzakeratı esna- sında sabır ve tehammül göster- melerini istemiş, bundan sonra murahhas heyetlerin reislerine doğru dönerek bunlardan her birini ayrı ayrı metetmiştir. M. Makdonald, Fransa başve- kili.M. Tardiyö'nün vücude ge- tirdiği faydalı eserleri hatırlat- mış, M. Briyan konferansların obabası ve en kıdemli azası, olarak tavsif eylemiştir. M. Makdonald, İtalya başmu- rahhası ve hariciye nazın M. Grandinin birçok mali ve siyasi meselelerle o meşgul (olduğunu söyledikten sonta, şu sözleri ilâve etmiştir: “M. Grandinin elini sürdüğü her işin muvaffa- kıyetle neticelendiğini söylemek- le hiç bir mübalağada bulunmuş olacağımı zannetmiyorum. M. Makdonalt, M. Stimson ile M. Wakaçukiyi de methüsena etmiştir. Amerika rg yama ve hariciye nazırı M. Stimson UTANMA DAM : VAKIT ın tefrikası: 69 Yazan: Hüseyin Rahmi — Iki bin liraya... — Vay rezil berif.. Ben bu kadar değersiz bir halayık muyım? — Benim nazarımda senin değerin bütün dünya nukudunun fevkindedir. — Kocam ne kadar kadir naşinasmış.. İki bin lirayı bana tercih etmiş. Bu değersizliğim- den dolayı, sizden ve kendimden utanıyorum, Vallahi... —Bu para senin kıymetinin yüz- binde bir muadili değildir di- yorum sana. Bizce matlüp olan şey aramızdaki bu koca unvanlı belânin defolup gitmesidir. Bu neticede hasıl oldu. Başını alıp dünyanın öbür ucrna kaça- cakmış. Cehenneme kadar yolu var. Paraları aldı mı? ü g “ Beynelmilel ! VAKIT ın son telgraf haberleleri Lâhey konferansı bitti tilâf hasıl olmuş,k konferans dağılmıştır Lâhey, 20 (A.A) — Bulgaris- ; tanla bir anlaşma hüsule gelmiş- tir. Muallak bulunan meselelerin sonuncusu da bu suretle halle- dilmiş bulunmaktadır. Nihai pro- tokolun Yung plânile alâkadar bütün devletlerce imzasına bun- dan sonra mani olacak hiç bir bail kalmamıştır. Saat 14, 30 da bütün murahhasların iştirakile hususi ve saat 16 da da umumi bir içtima akdolunacaktır. Macaristana © taallük meseleler (o hakkında eden bu gece davetliler namına verdiği cevap- ta murahhaslarm nail oldukları nazikâne misafirperverlikten do- layı teşekkür etmiştir. M. Stimson, hüsnü niyetle ha- reket zihniyet ve lüzumunu mü- dafaa etmiş, bahri konferansa iştirak edecek bütün murahhas- ların vükuat ve hadisatı ve kar- deş milletlerin etrafını saran güçlükleri takdir hususunda sarf- edecekleri namuskârane cehit ve gayrete güvendiğini, konfe- ransta temsil edilen bütün dev- letlerin en büyük hayır ve nef'i namına haklı ve adilâne bir netice elde etmeğe sâmimi bir surette karar vermiş olduk- larına itimadı olduğunu beyanet- miştir. | M. Stimson 'nutkuna devamla .demiştir ki: â “Amerikaya gelince, onun bu konferansa hüsnü niyet ve sami- miyetten ilham alan bir zihni- e iştirak ettiğini iddia ede- ilirim.,, M. Stimson, Amerika hükü- metlerini konferansta temsil edi- len devletlere bağlıyan dostluk rabıtalarını ehemmiyetle kaydet- miş, bütün murahhasların yakın- da başlıyacak olan müzakereleri muvaffakiyetle (neticelendirmek üzre bir arada çalışmak husu- sunda elele verceklerinden emin bulunduğunu söylemiş, böyle ya- pıldığı takdirde beşeriyetin tam bir itimat ve dostluk devresi açıldığını göreceğini ilâve etmiş- tir. Fazila Hanım bu son sualine cevap alamadı. Telefona bir hırıltı geldi. Mangalda kestane patlar gibi bir şeyler oldu. Mu- havere kesildi. Kocasının kendini o kadar ucuz sattığına pürhiddet genç kadın evine döndü. Hemen san- dığını, dolabını açtı. Lazım ola- cakları ayırıp paket yapmak için bütün eşyasını ortaya döktu. O bu işle meşgulken akşam kocası geldi. Adamcağız bhay- retle sordu: — Ne o Fazıla bu evden baş- ka bir yere mi taşınıyoruz? Zevcesi yüzünü tabkirin en son ifadesile buruşturarak: — Edepsiz! — Ooo... — Rezil husule gelen itilâfa Macar tebaası ile hakkı hiyar sahibi olanlara ait işlerle iştigal edecek muhtelif mahkemelerde bundan böyle üç hakim bulunacağı tasrih edil- mektedir. Lahey divanı tayinine lâzum görülen vki yeni hakimi intihap e ecektir. Bundan başka Lahey divanı bu mahkemelerin fevkinde bir istinaf mahkemesi teşkil edecektir. Mali meselelere gelince, bu itilâf mucibince bir ziraat serma- yesi teşkil edilecektir. 240 mil- yon kurondan ibaret olan bu sermaye 1933 senesinden itiba- ren yüzde # faiz getirecek ve 1943-1966 seneleri o arasında itfa edilecek senelik taksitlerden mürekkep olacaktır. Ayrıca bir idare meclisi teşkil olunacaktır. İngiltere, Fransa ve İtalya bir senelik miktarı 2,5 ile 3 milyon altın kuron örasında < tahâlüf edecek tediyat ile bu sermayeye iştirak © edeceklerdir. £ Bundan başka 100 bin altın kuronluk bir nevi sigorta sermayesi de vücuda getirilmiştir. Bu sermaye Macaristanm 12 sene müddetle ödeyeceği taksit- lerden ve büyük devletlerin iş- tirak hisselerinden mürekkeptir. Bu para küçük © itilaf hü“ümetleri tarafından bütün datilrm hal v8 tesviyesine tale sis edilecektir. Macaristan tara- fından küçük itilâf bükümetleri- ne 1944 senesinden 1466 sene- sine kadar vaki olacak tediyat yekünu 13,5 milyon altın kuron- dan ibarettir. Lahey, 20 (A.A.)— İtilâf im- za edilmiştir. Lâhey, 20 (A. A) —M. Jas- par, Lâhey konferansının nihayet bulduğunu tebliğ ettiği sırada büyük bir büsnü niyet ile kabul edilen itilâfların bakikat şeklini almasına şahit olacak olan atiye |: itimat ile baktığını beyan etmiş ve sözlerine şu suretle nihayet vermiştir: Biribirimizden aynlacağımız şu — Kadın ağzından çıkanı ku- lakların © işitsin.. e Karşmdakini odun kıyas etme.. Ben de ada- mım hem de kocanım.. Fazıla hanım hemen ayağa fırlayıp gazebe gelmiş bir dişi kaplan örpertisile: — Kocam mısın? Halâ bu tabire kendini müstahak görme- ğe cesaret edebilir misin? Kadir Efendi fevkalâde şaşı - rarak: — Ne var ? Kocan değil mi- yim ? — Beni bir pula ellere sat - tıktan sonra üzerimde zevciyet iddiasında bulunmağa utanmıyor musun ? — Seni bir pula ellere satmak bu nasıl söz Fazıla? On bin yirmi bin, otuz bin istiyecek yerde iki bin liraya karmı satmak bu ne âdilik, ne dilencilik, ne küfrandır Allahım.. Bir hamal karısı olmuş olaydım yine bu kadar kıymetten düş- mezdim. — Fazıla bu akşam ya benım kulaklarımda bir hırafe var ve Ankarada sunayı hongresi Ankara, 21 (A.A ) — Mili iktısat ve tassarruf cemiyetinin umumi merkezi Ankarada Türk ocağında bir sanayi sergisi aç- mağa bir sanayi kengresi davet etmeğe, karar vermiştir. Sergi ve kongrenin açılma günü ayrıca ilân olunacaktır. İki memur mahkemeye verildi İzmir, 21 (Vakıt) — Iskân iş- lerinden dolayı haklarında tah- kikat yapı'an sabık müdür Talât ve Salim Beylerle vali Kâzım Paşaya ait neticeler Devlet Şu- rasından bildirilmiştir. Vali Paşa hakkında men'i muhakeme diğer ikisi hakkında da lüzumu muha- keme kararı verilmiştir. Was edonyalı mus ahasslar Cenevre, 20 (A.A) — Make- donyanın (O Yugoslevyaya (tâbi kısmında oturan Bulgarlar na- mına Cenevreye br heyeti meb- use gelmiştir. Bu heyet ekalliyetlerin hima- yesine müteaallik muamelelerin dürüst ve tam bir surette tat biki için akvam cemiyetine bir istda verecektir, Kaybolan tayyare Havr, 20 (A.A) — Fransa kupasını kazanmak için yapıla- cak futbol maçlarında bulunacak 5 ile KE ri am erek şimdiye kadar hiçbir haber alı- namamıştır. Akvam cemi yeti sormuş! Lahey, 21 (A.A) — Akvam cemiyeti, Bulgar ve Yunan ce- maatleri ve bunların muhaceret- leri hakkındaki Bulgar - Yunan mukavelenamesinin bazı muay- yen ahkâmunin tefsiri için Lahey adalet divanının istişarı reyini sormuştur. sırada mezarlardan çıkarak be- şikleri aydınlatan ışığın sönme- sine hiç bir vechile mahal birak- mamağa söz veriyoruz. şuursuzluk.. peyda olmuş... — Ne senin kulakların yanlış işidiyor ne de benim sözlerimde zerrece bir şuursuzluk var... Re- zaletini bastırmak için böyle söyliyorsun. Nihayet nedamet iddiasına mı kalkışacaksın.. Ha- yır inanmam. Satılmış bir kadı- nım, artık bu evde duruculardan değilim... Kocamın beni iki bin liraya sattığı adamın koynuna gideceğim... Sende aldığın pa- ralarla ne cehenneme savuşacak- san defol, Artık bana ve kim- seye gözükme. İzdivaç tarihinde karısını ve namusunu satan ilk Türk sensin... Kadir Efendi şaşkın şaşkın: — Fanla ben seni severim.. — Ne yapayımki ben seni sevmem. Sevemem... — Benden ayrılmak için bir dubara kurmuşsun fakat enine boyuna uzar bir hile değil. Ben seni nasıl satarım? Kime satarım? ve sana iki bin lira baha biçen kimdir? —Bu rezaleti pişirip kotaran sensin. Bir de benden ne oldu- ğunu sormağa utanmiyor musun.. A : . H. Vekâletimiz —o Yeni Müfettişlikler için bir talimatname yaptı Ankara, 21 (Vakıt) — Harici" yede yeniden ihdas olunan müfettişlikler için mühim bir talimatname - yapılmış, tastikten çıkmıştır. Talimatnamenin esas- ları şunlardır : Müfettişler konsoloslarla elçi- lik kançilaryalarının ve merkez şu belerinin teftişi ile mükelleftirler. Teftiş emrini vekâlet verecektir. Bu teftişler maliye müfettişleri- nin konsolosluk teftişlerine mani neğildir. Daire âmirinin teklifi ve vekâletin — tasvibile vekâlet dareleri de teftiş olunabilir. Elçilerin maslahatgözarların ta- lebi vekâletin muvafak ati suretile elçilik o kançilaryarınin hareket ve muamelâtına da bakılacaktır. Talimatname bilhassa konso - losluklara ebemmiyet vermekte- dir. Müfettişler bir konsolosluğun teltişi emrini alır almaz süratle o mahalle giderek derhal kon - solosluğa salâhiyetnamesini ibraz, kasayı, evrakı tembir edecektir. Müteakiben para tadat, hesaplar tetkik, netice imza olunacaktır. Son muameleye bütün memurlar iştirak edecektir. Teftişat bilcümle muamelât ve kuyudat, ve eşyaya ve binaya şamildir. Talimalname bunları mufassalan zikretmektedir. Muamelâtı teftiş olunan me- murlar'a âmirlerle bütün vesaikı müfettişe vermiye, sorulan sual İmre Orman üermin— - ifadeleri imzalamağa mecburdurlar, Mahrem muhaberat ve vesaik müstesnadır. Vekâlet icabında bu hususta da müfettişe mezuniyet verebilir. Müfettiş tetkikatta bu- lunduğu kuyudata şerh verecek- tir. İkinci bir müfettiş tekrar teftişatta bulunabilecektir. Mü- fettişler teftiş esnasında konso- losluk memurları ve “mualâtı hakkında bir ihbar ve şikâyet olursa resen tahkikat yapabilir- ler. Müfettişlere icabında ayrıca talimat verilir. Teftiş neticelerinin 15 günde vekâlete bidirilmesi şarttır. Telg af o haberlerimzin o mabâdı # öncü sayıfamızdadır. Tecahülden geliyorsun öyle mi? Peki.. dinle.. söyliyeyim... Ne kıratta bir koca olduğunu bir defada benim ağzımdan işit. Beni satan sensin. Nasıl sattığı- nı yicdanından sor.. Beni tesisa- tı münzamme müdürü Cabir beye satıyorsun.. Bana iki bin lira kıymet koyan da bu rezilâne pazarlığı kesişmek için tarafın- dan o bittevkil | gönderdiğin heriftir... Kadir Efendi derin derin inliyerek: — Ben seni satıyor muşum. Tarafımdan Cabir Beye bir. vekil göndermişim. İki bin liray# uyuşmuşuz. Hep bu söyledikleri! şenaatle dolu dolu bir masal” Bu caniyane Htiraların muhteriİ kim olduğunu şimdi anladım. — Kim? — O Cabir olacak herif... — Fakat senin amirin... — Böyle namusa müren. aile meselerinde amir mem olmaz.. Adalet huzurunda P* ji kukan ikimizde müsaviyiz.- . ( Bitmedi.