13 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

13 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tü Bir Balkan diken, Bulga Bui Trakya cemiy tesine ( Bulgaristan ve mıştır. Türk-Bulgar dost demek olan mahut maka karşı lâzım gelen « Bulgar halkının ne musallat . garistanm Türkiyeden başka iyi bir komşusu olmadığıdır. Zahiri hal böyledir. İki munhede ak- tetmedik mi? İşin başka türlü 'olhası mümkün mü? Haniya “cümhuriyet Türkiyesinin sahip olduğu Şarki Trakya Bulgarlari nerededir? ia Bötün amali milliyemizi def'a- ten istihsal emelile Bulgar dip- isinin amalimize müteveccih yollarda iktihamı lâzım gelen ahval ve mevakii hesaba katma- mak yollu meş'um hatası yüzüm den bepsi Bulgaristanda bulunu- yor. Vakıa Trakyada üç mahal- de (Edirne, Kırkkilise, Korfalı i) henüz Bulgarlar mev- cuttur. Fakat öyle meşkük ve ekseri vaziyettedirler ki e zaman için onlara: “Hay- di imi. m durmakta- “söylemiyorlar ise de ittihaz edi- len irler, ika olunan engel- ler ve tatbik kılınan muamele- ler bu manayi ifham etmektedir. © Kemalin ordusu Anadolu he- “Zİmetinden sonra Yunanlılar ta- rafından tahliye olunan ahu T işgal ettiği zaman Kırk- en illemdil orada kalmışlar ise de hükümet bun- ları 1922 :923 seneleri kışı ©s- Râsında Arnavut muhacir ve Mültecilerinin (elinde (| Şikâr olarak bırakmış, yağma edilmiş- — ve izlerinin ihfası için 2 olunmuşlardır. Ahali havf ve dehşete düşmüş ve kütle halinde Bulgaristana hicrete başlamış lardır. Bu muheceret bizim ta“ tevkif edilmiştir. Bir müddet için ahali yerlerinde kakaalmaştar, Fakat Türkler bi hükümetleri dahilinde ar- yaşıyamıyacaklarını onlara pe için her türlü esbap rın olmalı imiş! le dost olmayız, z Glunlarınca Asım B. kendi $ Ra ezbolelde bulunduğu için, hiç bir 'mütalaa ilâve etmeden aynn koyuyoruz: “Trakya, gazetesindeki hezeyannamede neler var “dır. Bunu vicahen ve kelâmen | kundakçısı “ Garbi Trakyaya ve Balkanlara göz vE za zulmeden Türkler- diyor Türk ve Bulgar hudutlarını gösleren Martta etinin son kongıesinde icra kom İ esilen İvan Pandelof Irakya gaze- api elen Trakya ) isimli bir makale yaz- luğuna karşı bir nevi suikast leyi, başmuharririmiz Mehmet bu Balkan kundakçısına He“Tâni” mümltker dahilde serbestçe seyrüsefer ettiği halde Türk tabaası Bulgarlar ademi İtimat ve muamelei hasmaneden mülhem olan takyidat ve tahdi- data tabi tutulmaktadır. 1913 tarihinde firar etmiş ve badehu avdet veya Bulgar ordusuna hiz- met eylemiş olan bütün Bulgar- lar (firari) namile tavsif olunarak Türk tabiiyetini haiz olmıyan ve hakkı temellük ve tasarrufa ma- lik bulünmuyan, tart ve ihraçları muktazi eşhastan addedilmişler. dir ve filvaki tart ve ihraç mu- ahedesi Ankara muahedesinin aktinden evvel olduğu gibi: sonra dahi cereyan edip durmaktadır. Elyevm hemen bütün firariler Sivilingrat tarikile veya Malkoçevo karyesi hududundan tart ve ih- raç edilmiş ve Bulgar matbuatı veya Bulgar hükümeti tarafından hiç bir itiraz vaki olmamıştır. Ben her ne zaman komşumuzun kendi vatandaşlarının başından düşen bir tek saç kılı için büyük bir mesele çıkardıklarını görsem kendi (o vatandaşlarımızı © tezip eden mabut Türkiyeden ibaret iken bizim niçin lâkayt kaldığımızı bir türlü anlıyamıyorum. Fakat şurasını da söylemeli ki ha'kımız hakikati bilmiyor. Pro- fesör Kenof komşu memleketler dahilinde bulunan Bulgar ekalli- yetlerinin vaziyetinden bahseder- ken Türkiyedeki vatandaşlarımızı kırmızı renkle, kanlı bir halde tasvir etmektedir. Halbuki bun- ların kiliseleri ve mektepleri bulunacaktı, (o Profesöre göre vakıa uzun zamandan beri Kor- falı kariyesinden muallim ve papas kovulmuş olmakla bera- ber Edime ve Kırklarelinde muallim ve papaslarımız mev- cuttur ve bu iki kasabanın her rk- Bulgar dostluğuna karşı Bütün Trakya Bulgarla- 9 maznuna ait karar 3. — VAKIT. 13 Kânunsani 1930 se suikast Müstantik Nâzım B., irtişa maznunlarının vaziyetini hangi maddelere muvafık gördü li kile il Esim Fresko kardeşler, Nesim Mazilyah, Jak Basat Ef. lerle Ibrahim zade Lütfi, Cemil Süleyman B. lerden başka Salamon ve memleket haricindeki Kemal Nasi Ef. lerin vaziyeti de tayin edilmiştir Tahkikata burada devam olunacak Barut işinde irtişa tabkikatına ait evrakın, tahkikatın kendisine ait kısmı bittikten sonra hadise ile alâkadar oldukları anlaşılan bazı devlet memurları hakkındaki saf- ha tetkik ve bir karara bağlan- mak üzere yedinci müstantiklikçe Maliye vekâletine gönderildiği ve memurin muhakemat kanu- nuna göre bunlar hakkında tahkikat yapıldığı yazılmıştı. Tahkikatın kendisine ait kıs- mını bitirdikten ve evrakı gör- derdikten © sonra, © mezuniyet alan yedinci müstantik Nâzım B., bu mezuniyet müddetinin bir haftasını o Ankarada geçirdikten sonra İstanbula dönmüş bulun- maktadır. Mezuniyet müddeti yakında © bitecek, o mumaileyh tekrar vazifesine | başlıyacaktır. Yedinci istintak dairesinin işle- birinde birer peskopos vardır ki bu şehirlerde şimdiki gibi bin kişi değil 80 - 100 bin Bulgar var iken Abdülhamit bile buna müsaade (etmemişti, Halbuki bugünkü Türk siyasetinin bütün bud'a ve desisekârlığı da tam bu noktada meknuzgur. Türkler pasbaposlanmıza uüzemaha Jös termekte ve fakat ayni za bu iki şehrin Bulgarlığını izale- ye uğraşmaktadırlar ki bu su- retle peskoposlar ileride kem —— çekilip gideceklerdir. kaldi , 1— Bir Bulgar Kendi mahalli ikametinden nihayet üç kilomet- re uzağa gidemez V€ bunun için bile zabitanın müsaadesi lâzım- dır. Daha uzak mesafeler için ise Ankaradan müsaade Jâzımbır. 2— 1922 — 1923 tarihleri zarfında memurluk Yapmış veya bir ecnebi hizmet etmiş olan hiç bir kimse Tür- kiyede hiç bir emvali gayri menkuleye tasarruf €demez ve hiç bir meslek icra eyleyemer. Bu tahdidatın matufu âşıkâr- dır. Bulgarlar için Türkiyede ha- yet yoktur. Bilâkis Bulgaristanda Türk kütleleri keyiflerince yaşa- makta ve bir gar vatan- daşının bütün hukukuna sahip bulunmaktadır. İşte cümhuriyetçi Türkiye ile mutlakiyetçi alğirieieni ne demek oldukları görülüyor. Cüm- buriyet kelimesinin mefhumu ta- —— böyle tahr.f eden bir ka- ikatür a: içinde bkm vü ve Aklıselim sahibi her Bulgar bu halden istintacı hükmetme- lidir. Bence Bulgar saçının bir tek kılı bile Türk dostluğuna feda edilemez, buna lâyık değil- dir. Türkiye hakkımızdaki kin ye adavetini gizlemekte ve fakat Edirne, Kırkkilise ve Korfalıda kalil Bulgarlara karşı olan teda- bir vakıası bu haleti ruhiyeden mülhem bulunmaktadır. Vadetmek ve hiç bir şey bah- şetmemek Türkiyenin eski bir siyasetidir. Ankara muahedesi aktedildi. Fakat 1903 senesin- rile vekâleten ikinci müstantık Hakkı B. meşgul olmaktadır. Nâzım B. in Ankara seyaha tinin irtişa tahkikatı ile alâkadar olduğu tahmin edilmektedir. Bu hususta memurlar hakkında ma- liyece yapılan tahkikatın son safhasına gelindiği ve yakında meselenin neticeleneceği anla- şılmaktadır. Diğer taraftan aldığımız mü- temmim ve mevsuk malümata nazaran, yedinci müstantiklikçe cürümleri sabit görülen maznun- lar arasında mevkuf olup geçen lerde kefaletle serbest bırakılan İbrahim zade Lütfi B. le Leon, Jül, Jak Fresko biraderlerden, Jak Basat, Nesim Mazilyah Ef. lerden başka tahkikat esnasında mevkuf (o bulunmıyan O Salomon Nasi EF. ile memlekt haricinde bulunan Kemal Nasi EF. ler de vardır, Müstantik, bunların fişek, barut ve mevaddı infilâkiye in- hisarı imtiyazının müzayedesine fesat karıştırdıklarını ve bazı devlet memurlarına rüşvet ver- Yadinci müslanlik Nâzm B. deki mütecilerin veya Asyayı Suğara muhacirlerinin hiç biri gidip emvalini tasfiye etmiye muktedir değildir. : Mösyö Bürof memleketimizde Ankara muahedesile alâkadar bütün alım ve satımları menet- "mekle iyi yapmıştır. |,|, | Şüphe etmiyorum ki birçok tarafgirler Türklere yardım et- miye uğraşmaktadırlar. Milli bir siyasetimiz bulunmaması itibari- le bu işin başka türlü olamıya- cağı derkârdır. Biz fırkacılık ve- ya menafii şahsiye uğrunda her şeyi feda etmiye hazırız. Lâ- kin milletimiz, hükümetimiz ne olacak? 1924-1925 senci dersiyesi esnasında Kırkkilise hükümeti Bulgar muallimleri | işlerinden çıkarmıştır. Bu sırada onlara basit bir nasihat verecek ken- dileri ile istişare yapacak bir Türk avukatı bulunamamıştır. Zira mesele bir hükümet vesi- yaset işi idi. Bizde ise kanunları payimal eden Türklerin hizme- tne avukatlarımız amadedir. Hürriyetperver o Bulgaryada tefessüh etmiş bir halet v diklerini sabit görmüştür. Bu hususta üç teşrinievvel 1929 tarihinde obazırlanan Omufassal kararnamede şahitlerin ihbarları, diğer deliller ve sübut sebepleri birer birer zikredilmiştir , Müstantik Nâzım B. bunların cürmünü ceza kanununun 220 ve 366 ıncı maddelerine temas eder mahiyette görmüş, kararname sinde bu maddeleri t miştir. 220 inci maddede ezcümle şöyle deniliyor: “.... birine kanunen yapmıya memur olduğu şeyi yapmamak ve yapmamıya memur olduğu şeyi yapmak için rüşvet vaat ve teklif ve ita eden kim- senin bu hareketi kanun ve nizama ovukubulan muhalefetin derecesine ve matlabın kismen veya tamamen husul bulup bulmamasına göre üç aydan bir seneye kadar bapis ceza- sını istilzam eder.,, 366 ıncı madde de şudur: “Her kim hükümet hesabına 0- larak icra kılınan müzayede ve münakasada şiddet veya tehdit ile veya hediye vaat ve itasile veya sair menfeatler teminile veya gizli ittifak yahut sair hi- leli vasıtalar ile rekabeti men veya ihlâl yahut müzayede ve münâkasada pey sürenleri çekil- miye sevkederse üç aydan bir seneye kadar bapse ve otuz liradan iki yüz liraya kadar cezayı naktiye mahküm olur. Eğer fail kanunen veya hü- kümet tarafından müzayedeye veya münakasaya memur olan kimse ise bir seneden üç seneye kadar hapis ve elli liradan dört yüz liraya kadar cezayı nakti hükmolunur. ,, ( Latfen sahifeyi çeviriniz 7 Elli senelik müstakil bir mevcu- diyet (zarfında kanunlara ve idare işlerine hâkim olacak bir siyaseti milliye tekevvün ede- memiştir. Ümitvar olalım ki acı maziler bizi bu siyasete doğru sevketsin. Maamafih şimdilik bu bapta hiç bir alâka gözükmü- or. ”Cümhuriyetçi Türkiyenin amali hafiyesi kolay anlaşılabilir. Biz yalnız tenvim ve telkini kâzibe uğrıyan omatbualımız ve halkı- mız karşısındaki perdeyi kaldır- mak istiyoruz, fazla bir şey söylemiyoruz. alnız o şurasını hatırlatalım ki Nöyyi muahedesi bizim için Meriç boyunca bir menfez temin etmektedir. Bu menfez ginün birinde hakikat olmalıdır. Zira şimdiki zamanda açık denize yol olmaksızın yaşa- mak mümkün değildir. Ve tabiati fatıra bile Bulgaristanın ikbal ve refahını ancak bütün Trakyanın Bulgaristanda tevhi- dine merbut kılmıştır. Bu vaziyet karşısında ve hele Garbi Trakyaya ve Balkanlara göz diken Türklerle hiç bir zaman dost olamayız. ,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: