6 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

6 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: V ei a 1930 — — © İş bankasının tasarruf günü ... Dün laa merkezinde büyük bir alâka ve hassasiyetle tes'it olundu Merasimde 500 den fazla Hanım hazır bulunmuştur Ankar, 5 (Vakıt) — İş ban- kasının tasarruf günü bugün (dün) bankanın buradaki mer- kezinde çok büyük bir alâka ve heyecanla tes'it olundu. 500'den fazla Hanım, merasimde hazır bulunmuştur. Merasim esnasında idare mec- lisi reisi Mahmut Bey şu nutku söylemiştir : «Dillerimizde, . gazetelerimizin sütunlarında ber gün şu hakikat dolaşıyor : Türkiyede ithalât ile ihracat arasında müthiş bir fark müthiş bir açık var. Her sene alın terile Kazandığımız, dişimiz- den ve tırnağımızdan arttırdığı- mız paranm enaz 50 milyon lirasını yabancıların keselerine akıtıyoruz. Eğer Türkiye senelerden. beri bu açığa, bu müvazenesizliğe tahammül edebilmiş ve buna rağmen bugün yaşıyabiliyorsa bu mevcudiyetini, yalnız Türk milletindeki hayatiyete, yaşayış kudretine medyundur. (Fakat Hanımefendiler, şu hakikati de bilmeliyiz ki, ne fertlerin ne de içtimai o heyetlerin mukavemet kudretleri hiçbir zaman hudutsuz namütenahi olamaz. Son hadiseler, milli paramızın son zamanlarda geçirdiği sar- #ıntı, Obize mukavemetin son haddine gelmiş bulunduğumuzu apaçık olarak ihtar etti. Teh- like kapılarımızı çaldı. Milli var- | lığımızı tehdide başladı. Bu va- ziyet karşısında ne Türk va'an- | daşları, ne de vücudünün hikmeti halka ve vatana faideli olmak- tan başka bir şey olmıyan Cüm- huriyet idaresi asırlardanberi ol- | duğu gibi, eski politikada israr edemezdi. İşte bizi yeni bir mücadeleye, iktisat ve tasarruf faaliyetine sevkeden hayati zaruret, bura- dan doğuyor. Şu kısa zamanda alman ted- birler tes'rini şimdiden göster- miye başladı. Meseleyi bir mü- cadeleci ruhile takip eden Hü- kümet, bu azim ve kararında muvaffak olmak için bundan böyle de her imkândan, her va- sıtadan istifadeye çalışacak. Bu muhakkak. Fakat muhakkak o- lan bir şey daha var ki, kaza- nılmak istenen muvaffakiyetin tam olması için, varılmak iste- nen neticenin seri olabilmesi için bütün milletin, kadın, erkek bütün vatandaşların bu mücade- leye iştiraki şarttır, elzemdir. Hanımefendiler: Arzetmeliyim ki, istiklâl mücadelesinden az mühim olmıyan bu yeni müca- delede vazifenin en büyüğü Türk annelerine, Türk zevceleri- ne, Türk kızlarına, sizlere düşü- yor . Hanımefendiler : en medeni bir heyeti içtimaiye haline gelmek istiyoruz. e Yaşayışımızı, çalışma- mızı, kültürümüzü garp me deniyetinin usullerine uyduruyo- ruz. Bu mesaimizde şuna dikkat edeceğiz ki, garp medeniyeti bir küldür, bir mecmuadır. Onu heyeti umumiyesile almak lâzım- dır. Yoksa arzularımıza, tema- yülâtımıza, uygun gelen taraf- larını almak, hayatımızda bize bazı külfetler ve zahmetler tah- mil eden (kısımlarını ihmal etmek doğru olmaz. Bugün bütün âlem tasdik eder ki, Türk kadını, muaşeret haya- tında, medeni ve içtimai kabi- liyette, giyinme ve kuşanmada, zevki selim, zarafet ve kibarlık- ta, mese'â bir Fransız kadınile omuz omuza yürüye bilir... Bunu milli bir mefharet sayarız. Fakat acı bile olsa, şu hakikati itiraf etmeliyiz ki bütün kadınlarımız, meselâ şu tasarruf, milli iktisat, aile bütçesi meselelerinda Av- rupa kadınları kadar dikkatli ve titiz değildirler. Maatteessüf (o Hanımefendiler, bizim zihniyetlerimizde aile büt- cesi, ailelerimizde tasarruf endi- çesi hiç yer tutmuyor. Kazandığımız paradan bir miktarın arttırmak değil, hatta aldığımızdan fazlasını harcama- nın feci akıbetlerini bile düşün- müyoruz . Küçük tasarrufların oyalnız şahsi hayatımızda değil, milli servetin inkişafında me mühim bir amil olduğunu hepimiz bil- miyoruz. Bu bizim içtimai li” kusurumuzdur. Halbuki medeni memleketler küçük tasarruflara, aile ekonomisine çok ehemmi- yet veriyorlar. Orada ferdin küçük bir serveti vardır. Bugün yaşıyan hakikat şudur : Dünya üzerinde en hakim, en kudretli milletler parası çok ve kuvvetli olanlardır. Para dünya- sının tahakkümü altında ezilme- mek için mutlaka kendi paramı- za hâkim olmak mecburiyetin- deyiz. Bu hâkimiyet her şeyden evvel tasarrufa riayet ile başlar. Memleketimizde kurulan, bu- rada kazanan ve yaşıyan bunca ecnebi bankalar var. Bunlar vatanın ıstırap demlerinde niçin harekete geçmiyorlar ? Hanımefendiler: Bizim hata- mız onlardan böyle bir yardım beklemekle başlıyor.Düşünmüyo- ruz ki ne teşkilâtında,ne gaye- sinde milli ruh hâkim olmiyan çalıştıkları muhite, milli vicdan ile bağlı olmıyan yabancı mü- esseselerden ne akılla ayni has- sasiyeti bekliyebiliriz? Bizde biraz tasarrufa imkân | bulan, az çok tasarrufu itiyat edinen bazı vatandaşlar, bilmi- yoruz, nasıl bir tesir ve sebep atında arttırdıkları parayı ecne- ...— bi bankalarına yatırıyorlar. Takdir buyurursunuz ki o pa- ra ecnebi bankanın kasalarına girdikten sonra artık milli ser- vetin bir cüzü olmaktan çıkar. Hatta dar zamanlarımızda milli mevcudiyetimiz (aleyhinde bir tahakküm sleti, bir tedhiş silâhı yerine geçer. Bendeniz bunu, memlekette çalışan ecnebi müesseselerine karşı herhangi hissi bir husu- metin tesirile söylemiyorum. Sa- dece yaşıyan bir hakikati ifade ediyorum. Hanımefendiler : Tasarrufu az bir zaman içinde birdenbire çok para biriktirmek manasına almayınız. Bu telâkkidebulunan- lar mutlaka sukutu hayale uğ- rarlar, Başlarken çok ehemmiyetsiz görünen küçük tasarruflar mec- muunun birkaç sene içinde baliğ olacağı yekünun önünde siz de şaşacaksınız. Fıtratan müsrif olanlar, hayat- ta biraz zahmâte ve mabrumi- yete katlanmamak istiyenler derler i: “ Efendim, tasarruf iyi şey.. lâzım şey.. fakat bugünkü ka- zanç ile, bugünkü maaşla tasar- rufa imkân var mi? Hayatımızda hiç olmazsa “asgari refah,, 1 te- min edelim. Ondan sonra tasar- rufu düşünürüz... Bu tarzda düşünenler yalnız kendi kendilerini aldatıyorlar. «Hayatta asgari refah» mefhumu çok alâstiki bir şeydir. Eğer tasarrufa başlamak için her gün biraz daha fazla refah bulmayı bekliyorsak, tasarruf gayesi, bir serap gibi, ona yaklaşdıkça biz- den kaçar ve onu bir türlü bul- mak mümkün olamaz... Medeni memleketlerde tasar- rufun bir çok medeni usullerini bulmuşlardır. Milli bankalarda küçük tasarruf hesapları gibi. Kumbara usulleri gibi, Ameri- kada bir banka kendi mıntakası dahilinde 13,000 mektebe kum- bara dağıtmış.. bu mekteplerde takriben 4,600,000 talebe var- mış.. bunlardan 3.900,000 çocuk kumbara almış.. bu çocukların bir senede biriktirdikleri para 26 milyon doları bulmuş.. Bun- ların haricinde banka eşhasa da 56,000 kumbara tevzi etmiş... 1929 senesi iptidasında Ame- rikada tasarruf sandıklarındaki mevduatın yekünu 28,418,000,000 dolâr imiş. Berlin tasarruf sandığında iş- yen hesapların mecmuu sekiz yüz bini geçmiştir. Bu hesaplar- da mevduatın yekünu 800,000,000 marktır, Avusturya tasarruf sandıkla- rındaki mevduatın yekünu iki ay evvel 1,120,363,556 gilin, bizim para ile 400 milyon liraya yakın bir şey. Acaba kadın, erkek bütün Türk vatandaşları samimi olarak bu gayenin etrafında toplanır ve çalışırsa biz de ayni neticeyi ala- bilirmiyiz? Hanımefendiler bu noktada asla şüpheniz olmasın. Banka- mızın yaptığı küçük bir tecrübe tasarruf vaziyetinin istikbali hak- kında yüreklere emniyet veriyor. İş bankası geçen sene her memleketin milli servetinin inkişa- fhına hadim olan tasarruf işleri- ne bir cereyan vermek, halkı ve çocuklarımızı küçük tasarrufla- ra alıştırmak için kumbara usu- lünü tatbike karar verdi. Ancak niçin itiraf etmemeli? Halkın bu teşebbüsü nasıl karşılıyacağını iyice kestirmiş değildir. Onun için ilk defa yalnız bin kumbara ısmarladı ve bu bin kumbara geldi ve üç günde bitti. Beşbin baha ısmarladı, o da geldi ve birkaç gün içinde bitti, Ondan sonra ısmarlanan binler ve onbinler birbirin takip etmişti. Ondan sonra başka bir defa daha söylemiştim, tasarruf kumbaraları, adeta aileler İş ara- sında bankasının küçükbir şubesi vazifesini görmiye başladı. İş bankasının tasarruf kum- baraları yalnız çocuklara mahsus değildir. Kumdara hesaplarımız arasında hemen yarı yanya denecek derecede büyüklerin de tasarruf hesapları mevcuttur. Bu tabiidir, çünkü eğer milli iktısat ve tasarruf vatandaşlar için bir vazife ise bunu yalnız çoculardan ga doğru birşey olamaz- Sy memlekette iktisadi hare- ketlerin en mühimi her ferdin tek başına yapacağı küçük eko- nomilerdir.,, Hatip burada İş bankasının mesaisinden bahsederek izahat vermiş ve sonra sözüne devam- la demiştir ki: “Aziz Türk anneleri, Türk ho- caları, Türk kızları... Sizi bu zemin üzerinde uzun sözlerle (daha fazla yormak benim tarafımdan büyük bir say- gısızık olacak.. Esasen milli varlığa, milli şerefe karşı çok kıskanç olan Türk hanımlarına bu mevzu dahilinde ne söylene- bilir ki, onlar daha evvel ince ve bassas ruhlarında bunu mış ve duymuş olmasınlar? Türk annesi kadar hangi an- ne var ki, milli varlığı korumak saati çaldığı zaman, yuvasındaki rahatını, zevkini, neş'esini, elba- sıl bötün mevcudiyetini unuta- rak en derin bir samimiyet ve İmanla vazifesine koşsun ve ona sarı'sın? Kara günlerin acısını, yoksul- zın sırrım meydana çıkarabilir". niz. Bunun için aşağıdaki tarife yi tatbik ederek üç beş dakik meşgul olmanız kâfidir : | İz voumumRuN— Goo AmMmUREmM Soldan sağa ve yukardan 1 < Eğer (5), ibadet vantan (5) 2 — Zahmet (4), kuş kolu (5) 3 — Ermenice bir (2), sile ismi (3), “© hiç (3) 4 — Yama (2), istilede(3), rabıt edat(2) 5 — Anadoluda meşhur bir nehir (7) 6 — Bahnsiyah (9) 7 — Ekmek (3) nota (2), vat (4) B — Zaman (2), mirat (4) yapmak (3) 9 Ay (3), taallük (7) 10 — Eski (4), galibiyet (7) NM — Asyada bir hükümet (3), tabakal3) .00404007009000000000998' GLAKSO Güzel ve gürbüz yav- rular yetiştirir 0000000000000000000000500850 Ticaret ve zahire Fiatlar Ticaret borun kAtibinmemiğiğı tarafından verilmiştir Olekasi Azami Asgari KB K P Buğday : Yumuşak & Mio 6 Kızılca ” Sert 438 1818 Dönme 13 415 — Zahireler — Çavdar (630 110 Arpa 81 Mısır . Faralya SELÂNIK BANKASI 1888 de tesis edilmiştir : MAYESİ 30,000,000 F| Merkezi umum. İstanbul Türkiye şubeleri! Galata, İstanbul, İzmir, Samsun, Adana, mersin. Yunanstan şubeleri Selânik, Atina, Kavala Her türlü banka müuamelâb, itibar mektuplar, her nevi akçe üzerinden hesaban cariye, çek müamelâtı . luğun ıstbrabını yüreğinin içinde duymuş olan Türk kadını, milli varlık namma açılan mücadele için vatanm davetine, tıpkı 9 karanlık ve kara günlerde oldu” gu gibi, ayni hevesle, ayni şevk ile, ince ruhuna bas ayni aşk v8 heyecanla koşacağından kim tereddüt eder?» ado raaT ERE doecNBs “5 ia ee ee sise ss İN

Bu sayıdan diğer sayfalar: