” — 6. — VAKIT 5 Kânunsani Zampara Kıral 1930 — Karı şerrinden kime sığınmalı! LASİK İP EÇ yaral, Kıral Madam dö “Mayi,yi hiç olmazsa uzak- tan görebilmek için fetan metresine yalva- ryor, o ise şiddetle muhalefet ederek kıralı inletiyordu Geçen tetrikalar külâsası Kıral on beşinci “Lur,çocukien tahiz geçmiş ve bülüğa erer ermez redimleri tarafından o ahdkuzlğa (Oteşöik edilmişti Genç kıral zevcesile bir törlü ınamadı ve etrafındakilerin | teşeiki ile evvelâ gözde olarak Madam 45 “Mayyi,yi aid. Fakat &özü kadına doyar takımdan olmadığındarı | Madam dö “Mayyi, den sonra gözdesinin diler ii hemşiresini send. Modam dö *Mayyi,yi henuz ilk gözde olarak lulu- yordu. Nihayet sıra Madam dö *Mayyi, | nin dördüncü hemşiresi | Madam dö *Tur- | nel,e geldi. Bunu kirala akdin eden kıralırı nedimi ve sefahat arkoduşı dük d8 *Riştlyö, oldu. Medium Dökün yeğeni *Dajenda,yı seviyordu. Dok evcelâ bir çok inlirikalarla Gi sevdezedenin arasmı açtı ve Madam dö *Turnel,i kirala metreslik etmeğe İrza eli. Madam dö Türnel pek işöebaz ve oros puluğun fendine vakıf bir kodındı. Kendi- sine delilik ebniş olan dük dö Rişölyöye yazdığı mektüplarda Kıralı kapıda beklet meklen nanl sesk daydığına ve kullan- diği feneri uzun uzun tasvir etmiştir. Mektiplarının birinde * Rişölyö, nün Mareiyesi ceçhe müsemahakir olamıya- Gağını anlatır ten ticede der ki: Allaha ısmarladık, aziz amca! Hakkınızdaki düşüncelerimi dü- şünerek bana karşı biraz mu- habbet beslemenizi rica ederim. Her, gey, hakkında tam bir ma- ç, gösteriniz; çünkü bana, kat'i bir ketümluk gös- termemi söyledi. » Hakikatte bu retler, bu rüc'at- lar, huralı uzak'aştıracaklarma aşkını ve bavesini şiddetlendiri- yordu. Markizin yanında bulunma» | dığı zamanlar ona günde üçe kadar! mektup yazıyordu. Nibayet bir kaç gün sonra yani 24 teşrini- sani 1742 de Şvaziye gidildi ve genç kadın on beşinci « Lui »nin arzusunu ilk defa yerine getirdi. Bu son seyyahatta kra'lm bem- şiresi kralın odası üstündeki mavi odada kaldı. Kral zemin katta ikamet ediyordu. Bütün “ Şuazi,, intizar ve tecessüs bümması içinde idi. Seyahatin iplidasında me olacağını daha kimsâ bilmiyordu, Fakat 10 kânunevvelde Madam dö “Tur- nel,, in baş yastığı altında Kıra- hn bir kutusu bulundu. Madam dö “Turnel,, buna karşı güldü ve asla kızarmadı. Kıral da me- seleyi lakaytırkia karışıladı ve ertesi akşam başka bir kutu bıraktı, Madam dö “Turnel,, bu kuluyu herkese gösterdi. Maamafih kıraın bu zsferi “Şuazi,, de her sabah “ kıralm devri, denilen daire tenezzübü- nü yapmasına meni olmıyordu. Erkenden ka'kar yalnız olarak uyuyan bütün kadınların odası- na girer, onlara oyunlar yaper ve beğendikleri ile muznakada bulunurdu. Bu realümatı bize mareşal dö “Rişölyö,, vermektedir; kendisi- nin intirikada ne derece zimet- hal olduğu bununla da anlaşilır. birçok tafsilât veriyor ve her şey hakkında Odükün nasihatlarını talep ediyordu. Bu mektupları okuyunca madam dö «Turnel»in hakiki bir maşukadan ziyade orospu hilkatli ve hesap etmekte mahir bir kadın olduğu fikri hasıl olur: * Markiz dö « Turnel »den dük dö “ Rişölyö , ye. 3'T. sani 1742 den sonra Kırala mektuplarınızı göster- dim. Çok hoşlandı. İşi sizin ida- re ettiğinizi Madam dö “Mayyi,, ! ye söylemiş olduğu hakkındaki iddiayı reddediyor. Yalnız hadi- seyi size söylediği ve beraberce yanıma geldiğiniz mealinde be- yanatta bulunmuş. Eğer böyle dememiş olsa bir çok kılükaller yaparlar. Siz de iş işten geçlik- ten sonra haberdar olduğunuzu söyleyiniz, Böyle demeniz benim için de daha münasiptir. Bu mevkie ne benim ne be- (4 nim namıma dostlarımın talip (ği barten olduklarının zannedilmesini iste- mem. Zaten hiç birimiz bunu düşünmüyordu ki. madam dö « Mayyi » yi buradan atlatmak için ne zahmet çektiği- mi bildirmiş olacaktır. Nihayet çağrılmadan saraya gelmemesi emrini istihsale muvaffak oldum. Bu meseleyi hallolmuş zanne- idiyorunuz. Aslâ. Kıral son derece meyustu. Bana yazdığı her mek- | tupta ondan bahsediyor. Onu getirmek omüsaadesini kendisine yaklaşmıyacağını yalnız arasıra görmek istediğini söylü- yor. Şu sırada aldığım bir mek- tukta bu Jutfü reddedersem her ikisinden yakında kurtulacağımı yazmış; anlaşılan ikisinin de kederden öleceğini kasdediyor. Madam dö “Mayyi,, nin bu- raya gelmesi işime gelmiyeceğ n- den israre karar verdim. Hiç bir teahhüde girişmemiş o'du- ğumdan ikimizden birini tercih hakkıdır. Amcacığım, bu kaber- lerin sizi kederlendirdiğine emi- nim. Kardinal yaşadıkça hiçbir emelim yerine gelemiyecektir. Bir swa düşündüm ihtiyar keratayı kendi menafiime teşrik hatırıma geldi. Ona iğmat gösterirsem bana taraftarık etmesi ihtimali vardır, Bu düşünülecek bir meseledir. istiyor; Her kes altüst; her kesin nazarı | çaylarımız gelmiştir. kıralla bende. Kıraliçeye gelince bana karşı gayet fena davranı- yor, Pek tabii değil mi? “ Suazi ,, ye yidecek madamları size « Möz » size, | 4 Kânunsani 1930 Borsalar Ka, Kambiyo ingiliz lirası Kr, İL Liret Belşa Drabmi Frank | Leva Fiorle Kuron Şiliag Ptzeta Mark Ziori Pengi ler Kuruş 1 Türk lirası Dinar Çeresez Kuruş jsos1 Nukut rİsterlin — (Tzelliej 1Do'ar (Amerika) 0 Prask (Fransız. m Liret (italya OFrask Belçika) po Drahail (Yunan) Frank (isviçre 20 Leva Bulgar) 1 Florin fFelement? İn Kuron Çekoslovak 1 Şiling ;Avusturya) ! Pazeta fispanya) 1 Rayşmark |Almaaya” 1Zlot Lehistan 1 Pengö ; Macaristan. | 20 Ley (Romanya) 20 Dinar Yuşoslorya) i Çevomeç Sevyet Altın Mecidiye Banknot f Bora | Dart Tahviler ftikraz dahili “vadeli, | 8 Oöyusu muvahade liramiyeli demiryolu İstanbul tramvay sirkeei ihtım Dok ve Astrapo| İğ srasbul amontm #u Sr, | Hisse senestiri) Genunlp bankası Ticaret ve zahire Parlar Ticaret börenm kâribiğmeniliği tarafndan verilmiştir N Okkan Azami Asgari LER KP Buğday i Yumuşak 0 8 161 Kızılca Sen 4 1433 Dönme — Zuhireler — n Çavdar 112 Arya 49 Mu Fasutva p Bır senedenberi pi- I yasaya gelmiyen ha- | | lis ekkuyruk ile çiçek ELLİ İİ edemiyordu “Sakalımı ben orada ağarttım Vi yanada Geçen fefı ikalar hülâsası Almanyada « Esens de oldukça servet ve mevki sahibi olan Krup ailesinin on dokuzuncu amir mebadisindeki mümessili Frederik Krup gayet çalışkan ve müleşeb Bis bar adam olmasına reğmen Bülün ser. vetini Faybetmiş ve on dör! yaşımdabi bü- yük oğlana yalnız Bir fabrika bırakmıştı. Bu fabrikada çalışacak ameleye verecek para olmadığı gibi her şeyi de noksandı. Alfred Krup on dört yaşında olmasına rağmen pederinin mesleğinde ısror eli ve bin zahmetle fabrikasına oldukça bir mevki vermiye muvaffak oldu. Prusya hükümeti mücsseselere yardımın muzir olduğu kanaatıle Krupun müracaat larını redlelemşti o Krup” fabrikasındaki amele mıktarımı 45e kadar çıkardı; bira. deri ve diğer bir akrabası ile birleşerek buhar makinesi tesisatı ür fabrikasını işlek miye başladı. Yeni melod bir çok göçlük- Teri mucip olmıyor değildi... Buhar makinesi mesorifin çoğalmasını mucip oluyurdu Böyle olmakla beraber “Krup., trarı sayesinde fabr'kayı teçsi etti. Mamefihi bir tarla matlap çeliği elde Bunun | kabahatini © mevaddı iptidalyede bulduğundan | İsteçlen demir almak istedi, fekal muvaffak olamadı; İİ nihay.t İngiltereye giderek orada sureti imali görmeğe karar verdi Sipariş o kadar çoğalmıştı ki, seyahat mesarifini çoktan kapat- muşta. Nihayet Krup « A. Crup » namına bir pasaportla Manşı geçti. Pariste kendini, kıymetini idrak- eden bir Alman fabrikatör olarak takdim etmişti. Fakat İngilterede | üzerine nazarı dikkati celbetme- mek ve rahatça müşahedatta bulunmak İcap ediyordu. Anane- lerde sonradan anladıklarına göre, bu seyahate çıkmadan evvel ellerini karartmiş ve nasırlatmışbı. Bu suretle nazarı dikkati celbet- meden fabrikalara girebilecek bir şekil almıştı. Bu iddianın bilâhare OKrup nami etrafında yapılan propa- gandadan neş'et etmiş olması mubtemeldir. Şurası muhakkaktır ki Krup İngiliz sensyiinin esrarını el eri nesırlı olduğu için keşfet- memiştir. Kendi uysal tavrı ve mizac ideresindeki mahareti ona bütün kapıları açmıştır. İyi ve zarif bir suvari idi; sosyetelerde büyük bir zekâ gösteriyor, hoşa gitmesinin yolumu biliyordu. Fakat salonlarda gördüğü hüsnü kabul, imalâthane'erde (oOolan biteni dikkatle takip etmesine ve her görüp işittiğini not tutmasına mani olmıyordu. Filhakika bir buçuk sene sonra seyâahatindan avdet ederken, esasen mevcut olmıyan bir sırrı keşfetmemişti. Fakat bir çok malümat ve çok faydalı ticari münasebat kazan- mıştı, “Esen ,, e avdet eltiği zaman bu'duğu vaziyet kendini çok müteessir etti. Küçük Alman sanayii tamamile durmuştu, Yeni ilyarderler Nasıl zengin oldular? matlübatını almak için aylarca sürünen Krup ömrünün imtidadınca bu sözleri söyliyerek hayıflanmıştı “ Krup , lar :6 ları mühimsemiyordu. En iyi müşterileri olan para” basanlar, artık o kadar ihtiyaç hissetmi- yorlardı. Çünkü gümrük hudut- larının ilgası sikkelerin tevhidini mucip olmuştu ve artık muhtelif” şekillere lüzum Buh- ran tehdit edici bir hal almıştı. “Krup,, un bazı akrıbası onun gaybubeti esnasında mevcutla- rmı satmağa başlamışlardı. 1820 senesindeki buhran tekrar baş göstermişti; fabrikanın işletilme- si için mütemadiyen sermaye tedariki ihtiyacı karşısında kalı- nıyordu. Eğer “Frederik Krup,, gibi iflas yolunu tutmak kastedilmi- yorsa hattı hareketi değiştirmek icap ediyordu. “Alfred Krup,, hemen tekrar seyahate çıktı; bu defa faaliyetinin feyyaz bir saha bulacağına kani olduğu şarka doğru gitti. Evvelki müra- caatları kendine kâfi bir ders olmuştu; Berlinden büyük bir menfaat beklemiyordu. Fakat Viya mada, o zamanki şeraite göre pek mühim olan bir sipariş elde etti; bir darbane tesisine memur edildi. Bu işten 26,000 florin alacaktı, Bu paraile de bir müd- det işlerini idare edebilecekti, Siparişi mümkün olduğu kadar çabuk yetiştirdi. Fakat Viyana- klar tam parayı verecekleri sı- rada müşkilât çıkardilar. Krup parasını alıncıya kadar aylarca nazaret kalemlerinde dolaşmağa mecbur kaldı. “ Viyana,, da is- temiye istemiye geçirdiği bu hayat hatırından asla çıkmadı; sonraları teessürle derdi ki; — Saçlarım ve sakalım Viya- nada ağırmağa başlamıştır!. | « Alfred Krup » okadar me- yus olmuştu ki, Almanyayı ter- ketmeyi bile düşünüyordu. En büyük ümidi Rusyada idi; fakat Sen Petersburg hükümeti ona kat'i bir himaye vaadetmek istemiyordu. Şu halde «Esen»de kalarak bu müşkül mevkiden kendini kurtarmak icap ediyor- du. Oldukça zengin olan döst- larından bir Avusturyalı ona yardım etti; ve Krup Viyana civarında “ Berudorf ,ta bir fabrika tesis ederek orada şark memleketleri için kaşık ve çatal imaline başladı. Bu mamulâtın büyük tebeddüllere maruz kal- ması ihtimali pek varit değildi. Fakat “Krup,, bu iş'n iptidasın- dada bir çok müşkülâtla kar- şılaştı. j Satış mahduttu; halbuki şeri- kine pek büyük taahhüdat ile bağ'anmıştı. Bu sırada oldukça sermaye toplıyarak “Esen,, deki fabrikasını tekemmül ettirmiye © Zaten « Rişölyö » nün bu iş: | bildireyim. Bunlar: Matmazel | edemiyordu. Burasını istediğimi | teşebbüsler inkişaf ediyor; şö- | muvaffak oldu. 1844 Berlin meş” teki müdahelesini meydana koy- | dö Laroş Süryan, Madam dö | söyledim. Madam dö “Mayyi, | mendöferler, buhar (gemileri, | herinde mamulâtının mak için gözdenin birkaç mek- | “Lüni, , “Şövröz,, “Danten,,, | nin apartömanında kimse iskân | telgraf nazarı dikkati celbediyor; | mükâfatı olarak altın ma itubunu daha nakletmemiz kâ- | “Fiavakur, ve cariyeniz. etmiyecektir. fakat sermaye, Krupun başlıca | aldı. “fidir. Bu mektuplarda gözde | Şuaziye gitmeğe bile cesaret (Bitme ©) ( müşterileri olan küçük san'atkâr- ü