—— 4, — VAKIT. 23 Könunevvel 1929 Amele fırkasını düşürecekler mi ? SÜTUNLARDA “SEYAH İstanbul sabahları ... His sabahları etrafınıza alıcı gözüyle baktığınız var mı? Kış günlerinin geyik sırtı gibi alacalı ufuklu, sis ve dumanla örtülü ıslak sabahlarında İstan- bulla İstanbullular başlıbaşına bir mevzudur. Bir kere şehir işçi memleketleri gibi erken daha uyanmaz. Saat altıda pencereler kapalıdır ve çoğunun arkasında donuk bir gece kandilinin loş gölgeleri titrer. Başka ülkelerin sabahlarını canlı bir telâş ve hareketle dolduran amele akışı sokaklarımızda uğuldamaz. Gü- neş hemen hepimizi yataklarımız- da bulur. Çoğumuzu sütçü uyan- dırır ve memur, bakkal, lustracı pencereleri aydınlığa karşı bera- ber gerinir, beraber esner, Sı- nıfsızlık | İstanbulun belli başlı damgalarından biridir. İlk tramvaylara bakınız, güm- > hamaliyle mektep e mini, berber çırağile banka me- murunu vE Çarşı esnafile darül- fünun müderrisini omuz omuza görürsünüz, Sonra gene dikkat ediniz, her kesin yüzünde inti- Zamsız bir ömrün izlerini karşı- mızda bulursunuz . Etrafınızda göz kapakları şiş, kirpik dipleri kanla sürmelenmiş kadar kırmı- », bulanık, yorgun bakışlı bir çok insan, gevşek, o uyuşuk, adımlarla dolaşır. Bunların hemen hepsi lort gibi yatıp, amele gibi kalktıkları için bu hale gelmiş- lerdir, , Çocuklardan O başka (yüzleri dinlenmiş, dinç ve renklilere yok denecek kadar az rastlarnır, Saat sekizde bile dükkânların demir kepenkleri iniktir. Tektük açık olanlarin da kapılarından süpürgelerin kaldırdığı kirli toz bulutları fışkırır, Eger kalender olmıyan bir yere gidecekseniz ve ya tıraş olmak ihtiyacında iseniz vay halinize, Berber efendilerimiz sant sekizde duk- kânlarında değil yataklarında meme 0 Elektrik Vasıtasile Pa. risin sokaklarını tenvir eden kumpanyanın ba — memurlarının bugünlerde Derseadete geleceklerini; ve Derseadet sokaklarının vasılai mezküre ile ten. virinin tecrübe edilece. ğini Monifor dö Kom. mersgazelesi beyan edi. yor. » Muhacirler için bu kış dört milyon kuruş sarf buyrulacak ve soğukfan muhafazaten yerleştiril. meleri esbabına misa- raaf kılınacaktır. | ————mmm mn yurmamışlardır. Tütüncü Acem (Son Zaif ekseriyet üzerine bu endişeye düştüler Londra, 21 (A.A)— Hükümetin geçen perşembe günü mecliste kazandığı zaif ekseriyet müzakere edilen lâyiha üçuncü kıraatinde reye konulduğu zaman alınacak neticeler hakkında kendisini endi- şeye sevketmektedir. Amele fırkasına mensup bir çok meb'usların intihap dairelerindeki taraftarlarını yeni intihabat ibtimalinden ha- berdar etmiş oldukları söylenmektedir. Çinde tahkikat yapılacaktı ama... Tokyo, 21 (A.A) — İngiltere, Fransa, Japonya ve Amerikanın Harbin konsolosları Mançurideki vaziyet hakkında tahkikat yapmak Üzere hususi bir trenle Mançuri şehrine gitmek istemişler, fakat Hayların 75 mil cenubu şarkisinde kâin Mientuho dan ileri geçmeğe muvaffak olamıyarak öğleden sonra Harbine dönmüşlerdir. Konso- losların tahkikat yapmak tasavvurunun ne Çin,ne ne de Sovyet memurlarının hoşuna gitmediği haber alınmıştır. Londra, 21 ( A.A ) — Şankhaydan bildiriliyor: Şankhay valisi Venhsisham teminen gönderdiği bir telgrafta Yankçe nehrinin şimalinde bulunan orduları mürakabesi altına almak şartile Nanken hükümetine müzaheret göstereceğini beyan etmiştir. Atina telgrafları: Mübadele meselesinin toptan halledileceği hakkında Yunan sefiri nikbin ! Enis Bey hariciye nazırile görüştü semaverinin terennÜmüyle mest- tir, ağzımdan marpucu elinden çay bardağını bırakmamak için sizi görmemezliğe gelir. Tramvayda ayağınıza basan uyku serseminin iskarpininizdeki çamur lekesini de temizletemes- siniz. İstanbulun bu somurtkan, bu yorgun sabahlarını gören yabancılar, şehirde korkunç bir gece hayatının varlığına inanır lar, Hayır gece hayatımızda yoktur. Hatta bir çok semt- lerde yatsı ezanının yat boru- suna benzer bir hali de vardır. Fakat gene o semtlerde üstle- rine ölü toprağı serpilmiş gibi geç ve uykuya doymamış uya- nırlar. Herkes kızarmış gözleriyle birer Hint horozu kadar sert ve kavgacıdır. Bu saatlerde biletçi paranm Üstünü vermezse İste- mekten çekinirim. Biri dirseğile çenemi zedelerse sesimi çıkarmam. Bu tehlikeli demlerde bi'irim ki insanın önün- de iki yol açık ve hazır durur. Bu yolların biri sabrın mükâfatı olarak, yolcuyu işinin başına, öteki, küçük bir ibtiyatsızlıkla hapisane kapısına götürür. İstan- bulda gün böyle başlar, sislerde de galiba karanlıklar gibi fena bisleri besliyen bir hal var. Güneşe ve bol 'aydınlığa kavuşu- luncıya kadar, şehrin üstündeki gergin, sinirli havanın netameli ağırlığı duyulur, Seyyah Günün siyaseti “Leon Dode, meselesi ransız meclisinde muhtelif fırkalara mensup aza- lar edip «Leon Dode»nin ceza- sının affile Fransaya avdetine müsaade edilmesi hakkında M. Tardyö nezdinde tebbüsatta bu- lunacaklardır. « Leon Dode», Fransız ede- biyatına «Tartaren dö Taraskon»u hediye eden meşhur edip« Al- fons Dode » nin oğludur. Ken- disi de edebiyat âlemine intisap etmiş ve birçok eserleri ile şöh- ret kazanarak Gonkur akademi- sine girmiş olan «Leon », Fran- en ileri giden kıral taraf- tarlarındandır. «Leon Dode» nin nazareti kalemiyesi altında intişar eden Aksyon Fransez cümhuriyetin lâ- yik prensipleri ile taban tabana nt bir mefküreyi senelerdenberi müdafaa “ etmiştir. e « Aksyon Fransez » bir takım genç Fran- sızlar Üzerinde nüfuz icrasına muvaffak olmuştur. Bunlar her brsat düştükçe kralın «Kamölo» su İsmi altında nümayişler yapa- rak hükümeti işgalden hali kal- mazlar. Maamafih «Leon Dede»nin fransaya girememesinin sebebi «Aksyon Fransez» de ki faaliyeti değildir. “Dode,,nin oğlu bir oto- mobil kazasına kurban olmuştu. «Dode », bağrının yandığı bir sırada bu kazada mes'ul addettiği kimse aleyhine şiddetle hücum etti. İş mahkemeye düştü. Ak- siyon Fransezin baş muharrr dört ay hapse mahküm oliln, “Dode,,nin tevkifi ve hapse gö- türülmesi pek mühim bir keyfi- yetti. Kralın kamöloları, edibin bulunduğu binanın etrafını sar. mışlar, onu canlar bahasına Atina, 21 (An.) — Ankara Yunan sefiri M, Polihroniyadis Tevfik Rüştü B. ile mükâleme- lerine devâm ettiğini telgrafla Hariciye nezaretine bildirmiştir. Sefir mükâlemelerin neticesin- den nikbinlikle bahsediyor. Ha- riciye nezaretinden verilen ma- lümata göre mübadele mesele- lerinin toptan haline çalışılmak- tadır. Yunan sefiri bu hususta Ankarada müsait (temayülât mevcut olduğunu bildiriyor. Ya- rın Enis B. Yunan hariciye na- zrile tekrar görüşecektir. Salâhiyettar mahafil bu mü- lâkata bir ehemmiyeti mahsusa Berlin nasil ida e edilecek ? Berlin, 21 (A.A) — Brande- burg âyaleti valisi Berlin şehre- minine Prusya hükümeti namına gönderdiği bir tezkerede Berlin şehrinin idaresinin bu günden itibaren Prusya hükümetinin ne- zareti altma geçtiğini bildirmiş- tir, Bu tezkerede bazı mali ah- kâm da vardır. Bu tedbir bele- diye meclisinde ve Berlinin siya- si mahafilinde büyük bir heyecan uyandırmıştır. müdafaaya karar vermişlerdi. Hükümet işi tatlılıkla halletmeği tercih etti, “Dode,,nin yanına polis müdürü gönderildi : y iğtişaş çıkarmamak için rızasile teslim oldu, İş bununla bitmedi. Aradan birkaç gün geçti. Bir gün hapi- sane müdürü birkaç kişinin tah- liyesi İçin emir aldı; bunlar ara- sında “Leon Dode,, de vardı. Müdür dahiliye nezaretinden te- lefonla aldığı bu emri ifa etti. Fakat sonradan emrin sahte — du; ıldı. Ancak bu arada aye kaçmış bulu- nuyordu. İşte Fransır meb'usla- rının ve bı kaleminin tekrar memlekete getirmek teşebbüsüm- de bulundukları “Leon Dode,, böyle bir şahsiyettir. Siyasi akidesi bertaraf edilirse “Dode,, Fransız ilim ve san'at âle- minin medarı iftiharı olan büyük kalem sahipleri arasında yer tu- tar. Fransız münevver tabakası böyle bir kıymetli uzvün tali sebepler (o dolayısile vatanından cüda kalmasma rıza göstermiyor. M. « Tardyö» nün de eski bir kalem sahibi sıfatile, kıymetşi- naslık göstererek af tavassutunu hüsnü surette kabul edeceği ümidi besleniyor. M. Gayur atfediyor. Salâhiyettar mahafilde hüküm süren kanaat Türk - Yunan müzakeratı zemininin günden güne temizlendiği (merkezin dedir. Atina mahafilinin kanaatine göre bu defaki müzakere hüsnü intaç edilecektir. Yunanhlar kadınlara intihap bakkı veriyorlar Atina, 22 (Apo) — Kadınlara hakkı intihap bahşı lâyihası be- rayi tasvip şurayi devlete veril- miştir. 30 yaşından yukarı olan ve okuyup yazma bilen kadınlar rey sahibi olacaklardır. Bir milyon Se- nelik kemikler İngiliz alimi ne diyor? Dünkü “Vakıt, a OÇinin Pekin şehri civarında keşfolu- nan ve bir milyon sene evel yaşıyan İnsanlara ait olduğu tahmin edilen iskeletler, ilim mabafilini son derece alâkadar etmekte devam ediyor. İngilterenin en büyük antro- poloji alimlerinden Elyot Smis, bu keşfin beşer tarihi tetkika- tında bir dönüm noktası teşkil ettiğini söyliyerek, bunun neden böyle olduğunu izah eden bir makale neşretmiştir. Profesöre göre, Çinde keşfolunan insan iskeletleri, Cavada ve sair yer- lerde bulunan ve daha farla maymuna benzeyen İskeletlerile ayni zamanda yaşamış gibidirler. Yeni keşfolunan insan iskelet- leri sayesinde, en eski beşeri nümunelerin hususiyetlerini an- lamak mümkün olacaktır. 1929 Güneşin doğuşu: 7,23 Sabah Öğle İkind Akşam Yatsı İmenk 352 1213 1438 1645 IR33 0535 Bugünkü hava Have kapalı, yağmur eyni şiddette, Rüzgâr poyrandır. Racesdifer 1448 Mİ İran hükümeti şehrimizde lunan tab'asını çağırıyor epi uzun tafsilât vardı. üs ederim ki okumuşsunuzdur. olursa bir çok kahve dü kapanacak, bir çok tütüncü cıkları sahipsiz kalacak. Yazık olacak... İsfahan $* Şirazda Tahta kalenin kara ve kirası ucuz han odaları beş kuruş yevmiye ile tutsun da çuvaldızla çel olsun? Sonra bize kim çay dem” sünü kim ayırt edecek? Onların (K ) leri (C) tel malarını da duyamaz olacağı İrani telâffuz kala kala de! dide kalacak. Mamafi, bu hicrete üzülmek!" dür, Açılân ; dükkânlara ucuz konar, mermerleri sile tır, çayı demler, müşteriye paketini, kibriti, çukulatayı — Şuradan bir Serkidory#”, Lir hibe BiP da YAKIT gas Diyerek bir yirmi beşlik w!* tan bir müşteriye (20) para gi zevksiz bir iş olmazdı. Hele o gazeteyi iki defa ka mek! Üzerine şimdi saatlerce gö o zaman bir paket çukulata, pit deste kurşun kalemi gibi lâks! kazanmak. Gene nesi Toplu İöne Giderlerse Dünkü sayımızda buna Bu haber tabakkuk edef” boş ve sayısız nakliye ba; rinde Valde “Hanı varmıd/ mıdır, ki Hacı Abbas orada © tirerek han, hamam yecek? Nargilenin iyisini, kötÜ ederek yayvan yayvan k ki yalnız meddah Sururi Efe beraber sevinmek de mumk” cezveleri parlatır, kahveyi ka tır, parasını çekmeceye koyar” ver| iade ederek istediklerini ver” ladıktan sonra şöyle uzatıv” nuru döktüğümüz bu sayıfal5” bir surette satmak ve satars? gitmesinler, lâzım | Hatıra gelenler Onunla alâkası yok! » Benim muhasebe ile ne alâkam var/s" T. İsmini Haki” Fransa ibtilâli keoirinin © hunhar şahsiyetlerinden ol99 ve binlerce kişiyi idam maki nesine gönderen “ Fukye 7" mil ,, 9 termidor inkılâbı üz* rine kendisi uzun müddö müddei umumiliğinde bulu?” duğu mahkeme karşısına 6 karılarak cinayetlerinin hes#” bını vermeğe mecbur old” Bir sıra rels maznuna $ord& — Fukiye Temil.. müdaf?” anız için ne söyliyeceksin Niçin bu kadar masumu küm ettirerek baksır y6* kanlarını döktürdünüz? “ Fukiye Temil ,, şu verdi: — O adamları ben tevkif ef medim ki... Onları mahkeme?" getirdiler, bende ya izi kararlarını yazdım... cı noogoazsa raggeIEE ET EYE SMS EE0