*Stakpool, dan: Slen Sidney şehrine ilk defa gelmiyordu, henüz yirmi altı yar şında olduğu halde Avustralya- da gezmedik yer bırakmamıştı. Fakat bu kadar züğünm olarak bu büyük şehre ilk gelişidi. Ce- binde topu topu yedi buçuk .lira vardı. Gemiden eşyalarını alarak şehre çıktı. Yedi senedir görmediği dükkânlara, gazeteci- lere, arabalara doya doya baka: rak caddede ilerledi, her zaman kaldığı pansiyonun kapısını çaldı, pansiyoncu kadın hiç değişmemiş şen çehresile onu karşıladı, Slen orada bir oda kiraladı, çıktı Sonra yabani kediden, yapağıdan tutunuzda çiftlik ve tiyatro bile- tine kadar her şeyin satıldığı sarşıdan geçerek tanıdığı bir saprafın dükkâna gitti, tanıdığı adamı aradı, Londraya gitmiş ok duğunu ve üç aya kadar gelemiye- ceğini haber alınca çok cam sıkıldı, o buraya maksatsız gel memişti, büyük bir teşebbüste bulunmak üzere para bulmak istiyordu, Demek ki bu teşebbüsü başaramıyacaktı. Fakat tali Slene daima yardım ederdi Tesadüf bu ya, bu felâket haberini alınca bir bara bir eğlence yerine gi- deceği yerde berbere gitti, boş bir iskemle buldu oturdu, aynada sokaktan geçen bir ha- yal gördü, bu onun eski bir ar- kadaşı olan Meklindi, O da onu görmüştü, dükkâna geldi, iki arkadaş buluştular. Slenin işi bittikten sonra beraber çıktı. lar. İkisi tezat teşkil ediyorlardı, biri uzun boylu tunç benizli sa- rışındı ve çok genç görünüyordu; öteki esmer, kisa ve kaba idi. İkisi de iyi giyinmişlerdi. Makli- nin bir deniz adamı olduğu ha- linden belli değildi. Hakikaten © hem kaptan, hem sarraf, hem tüccardı. Kol kola yürüdüler, bir bara girdiler. Hoş beşten sonra Slen macerasını anlattı: balıkçılık et: miş lâkin kazandığını kumarda sonra elinde kalan para ile Hindistan cevizi yetiş- tirmiye kalkışmış, bu sefer bir kasırga, onun bütün servetini harap etmişti, Tanıdığı bir sar- raftan ödünç para almak üzere Sidneye gelmiş, aradığım bula. mamiıştı, Maklin de halinden şikâyet etti, omun bir gemisi vardı, bu günlerde işleri fena gidiyor, bir türlü . kazanamıyordu: © #üyorun ya, dedi, işçi ücretleri pahah. Ben ihtiyar Jimi kullanıyorum bilirsin ya miskinin biridir, az Paraya ka- naat ediyor, — Gemin büyük mü, nasıl? — Büyük bir kotra, Maklin geminin sağlamlığından bahsetti durdu. Slen onu bu sözleri üzerine düşündü, Maklinin gemisi, onun çok işine yaraya. caktı. Tereddüt içinde düşündü, sonra birden bire karar verdi, Makline: — Yemeği beraber yiyelim dedi seninle bu hususta konuş mak istiyorum. Maklin pölüğünt çıkartarak: “Beki., dedi, beraber lokantaya A a İİ İY Çeviren: Mauslih Ferif gittiler sofrada karşı karşıya oturdular. Slen söze başlıyarak : — Senin gemi, dedi. Maklin cevap verdi: “Evet be- nim gemi, otuz tonluk kotra gibi bir şey. Bir de mükemmel muavin makinesi vardır, alan olursa üç yüz elli liraya satabi- leceğim, nasıl? — Bu para bu gemiiçin çok, pek çok azdır. — Ne diyorsun? niçin? — Çünkü bu gemisana yirmi bin lira kazandırabilir. — Nerde o günler hani? Slen: — Sahi, alay etmiyo- rum dedi ve hiç şüphe etmiyo- rum ki bu gemi sayesinde bin. lerce liraya malik olacaksın. Bak sana ne anlatacağım; belki adımı işitmişindir. Beyaz kıraliçe isminde bir vapur bundan on iki sene evvel Cavaya gitmek üzere Sidneyden kalkıyor. Bir Dan'marka şirketine ait yüz bin lira altın para taşıyan bu vapur çok müthiş bir fırtınaya tutulu yor ve daha şimaldeki adalardan birinin çiplak sahiline çarpıyor. Gemide kaptanın küçük çocuğu le bu hikâyeyi bana anlatan taifeden başka hepsi doğulmuş yalnız bu ikisini dalgalar karaya atmış ve böylece kurtulmuşlar, ama buranın yerlileri (Ohaşin adamlar... İkisini de esir diye yakalamışlar, fakat onlara fena muamele etmemişler. Bu dediğim adam daima kaç- mıya Üğraşmış ve nasl ettise becermiş, büyük bir limana kaç- mış. Kendisini gördüğüm zaman yirmi sekiz yaşında olduğunu söylüyordu, halbuki, altnışlık bir ihtiyar gibiydi. Bu düşkün ve yoksul adamda bu kıymetli ma lümattan başka birşey yoktu. Eğer gidebilse o ıssız sahilde gemiyi bulur; altınları alırdı, çünkü gemi tamamile parçalar mamıştı ve yerliler (altından hoşlanmıyorlardı. Böylece bu ümitle senelerce dolaştı, hüviye- tini gizliyor, geminin ve para- ların nerede olduğunu hiç kim seye söylemiyordu, eğer söyliye- cek olsa vapur kumpanyasının vadettiği mükâfatı almak için haber vereceklerdi, Ne ise hiç kimseye açmadığı bu sırı ölür ken bana söyledi, çünkü kendi- sine çok müşfik davranmıştım, adamzağız öldü gitti. İşte böyle ne dersin bu işe. — Peli ama istediğin ne? —Ne mi? Ne olacak? Bak bu- rada parasızlıktan kırıbyoruz. Se- nin gemiye biner gideriz, altın- lar orada bizi bekliyor. — İyi ama on iki sene bu, lâf değil, hadi kimse ilişmedi diyelim. O altınlar bu kadar zamanda kuma karışmıştır da.. 7 — Yok canım, burada kumlar senin bildiğin gibi dalgalı değil hem bu sahil çok issizmiş, kim alacak altınları? — Biliyorsun ya, Karpantarı körfezi ... > Oran öyle amı. — Tabii altınları muhakkak değil fakat büyük bir ihtimalle bulacağız. Adamcağız her halle beni aidatmadı. Biçarenin çene- , ,Gilene talep ediniz | “Her yerdeki acenteler hakiki Gilletre bıçaklarını enleri. Hu v0) bıçakla eş delş müayeneye tabi tunalduklar #ından üatazam ve müsteri olarak trap olabilmenizite'min ip > illette . » İdarehane inşası erim pi i Tütün inhisarı U. müdürlüğünden: Tütün inhisar idaresi Balıkesirde inşa edilecek baş müdüriyet idare- banesinin inşası kapalı zarfla müna- kasaya konulmuştur. Mezkâr inşaa- ta alt proje Ve Şartname ve sairesi 15 iira mukabilinde verileceğinden taliplerin idareli umumiye mimari şubesine müracaatla ulmaları ve 30 T.şani 929 tarihinde saat 11 de zarflarını Galatada mübayast ko- misyonuna tevdi etmeleri, İLAN Comanlı bankasından: “43 Faizli 1911 terihili “CREDİT FOCİFR EGYPTİEN , tahvillerinin, 1 kâunn- evvel 1999 tarihinde icra kılmacak amorti keşidesinde başa baş tediye- si tehlikesine katşı Osmanlı banksı Galata merkezi idaresi ile İstanbul ve Beyoğlu şubeleri tarafından pek eyi şeraitle sigorta edileceği mezkür tahvilât hâmillerinin malümu olmuk üzere ilân olunur, mubayaai Komisyonundan. Mektep talebesine 114 ilâ 1/8 takım elbise kapalı zarf ousülile münakasaya — konulduğundan” talip- lerin şartnameyi görmek için her gün ve ihale için de ikindi teşrinin 18 inci pazartesi günü saat 18 temektepte o toplana (o Ukomisyona gelmeleri. leri” atarken başında idim, bep ona yardım ettim ve o kafasın- daki altm madenini bana bediye verdi. Maklin sordu: “İlklönce yirmi bin liradan bahsettin demin yüz bin lira dedin bu ne?,, —İyi ya ben zayi miktarı da he- saba katıyorum farzet ki kırk bin lira bulduk yirmi bini se - nindir. Maklin tereddüt gösteriyordu. Slen geminin tayfalarını sordu, yiyecek içecek tedarik etmesini söyledi. Gemide bir ihtiyar İngi- liz Jim, bir de yerli çocuğu Sam im onlar her iş görmiye kâfi Lokmntadan çıktılar, yemek parasını Slen vermişti. Yürüdüler Maklin bir binanın önünde dur- du, içeri girdi, birkaç dakika sonra çıktı, Slene: “Evet dedi, Beyaz kıraliçe ismini taşıyan bin iki yüz tonluk bir vepur bundan on iki sene iki ay bir gün evvel bu limandan hareket etmiş ve kaybolmuş listede öyle gördüm. — Parayı sordun mu? — Deli değilim öyle... (Devamı yarı) Istanbul Haha fen mektebi irost teşkiline doğru «Rokfeller » artık şömendöferleri ele geçirmiş oldü Zundan, bütün kumpanyalara karşı mütahakkim bir vaziyet takınmıştı * Harriman , la uzlaşması “Pa- usilyanya , şömöndöferi için gi- riştiği mücadeleyi neticelendirdi, Bu suretle şömendöfer şirketleri- nin en kodamanlarını nüfuzu al- tına almış bulunuyordu, “ Van- derbit , ve müttefiki “Morgan, yola geldiler. “ Rokfeller , le “ Vanderblit , arasında bir itilâf aktedildi. “Van- derbilt ,, * Standart Oil , in bir mıktar hisselerine iştirak etti, * Rokfeller , de buna mukabil nakliyatta istediği tenzilâtla tari- feyi elde etti, “Rokfeller , bu kadarla iktifa ediyordu. On se nelik bir mücadele neticesinde birçok şömendöfer hattı eline geçmekle bereber, o, Morgan gi» bi Okumpanyaların © sermayesini mürakabaya lüzum görmiyordu, Demiryollarının kıymeti maddi» yesini aldırmıyor, kıymeti nakliye- sinden istifade ederek petrol trös- tünü tesise uğraşıyordu. . Vesaiti nakliyeye hakim olmak, onun için yegâne takip edilen bir gaye teş- kil ediyordu. Fakat kendine çizmiş olduğu bir program haricinde her türlü vasıtaya müracaat ederek rakiple- rine galebe çalmak ve başkaları- nın nüfuzu altında kalmamağa uğraşıyordu. : YA . Manisa vilâyetinden: İsimleri zirde gösterilen yollardaki fooalâç inşaat bizalarında muf gösterilen saatlara) 30 teşrinsani tarihine müşadif cumartesi günü ne kadar müddetle ve kapalı zarf W münakasaya çıkarılmış olduğundan fazla tafsllât almak isteyenlerin vilâyet Nafıa baş mühendisliğine keşif evvlleri üzerinden (balâda deti mezköre zarlınca tlân olunur. ö Yapılacak ameliyatın nevi 574-368 —604-2İ8 kilo metreleri arasında maa temel tabakası şosa inşası ve 30 metro tulinde istinat divanı inşası Bu yolun mühtelif kilo metrelerin- de otuz metro tulinde harçlı kârgir isnat diverile iki adet 0,60 beş adet bir bir âdet üç metre açıkla rında beton arme menfez İnşası, Bu yolun 34-500—44-900 kilo metrelcri arasında 1400 metre tu- linde kırma taş ve bilokaj ferşile silindirajı, Bu yolun 1244000—14-000 kilo metreleri arasında İki metre tulinde kırma taş ve bilokaj ferşile silindirajı. 194-345 —204-345 kilo metroları arasında bir kilometre telinde bilo- kaj ve kırma taş ferşile silindireji 10#000—124-907 kilometreleri arasında 2902 metre tulinde cem'an 26,60 metre tulinde on beş adet muhtelif açıklıklarda beton erme menfez İnşası yürümesi için her ne lâzımsa nüfuf Amerika (o kanalizasyonların! kısmı azamisini elde ettikten son râ, erikanın en mühim şöme0 döfer kumpanyalarile uzlaşınö hususi bir sal filotilası teşkil ett bu filotila petrolu evvelâ Ameri ka gölleri üzerinde ve daha sonf Bahrimuhitte nakle başladı, alına almak, boş yere magrsli girmekten kendini kurtarmak, sı abarın, iktisat edilebilecek d larları ele geçirmesine mani mak: İşte Con D. Rokfellerin tini tesis ederken takip eyl ticari prensipler bunlar olmuş » Filhakika * Rokfeller , rokif lerinin hakkından ogelmiye onların sattıkları malın kıymeğ deki * malı daha ucuza m istihlâke (o vazetmeğe ( muvsfi oldu. * Klevelant ,ta * Stanf Oil .in komşusu olan di petrol şirketleri tazyiki heh hissettiler, cüz'i mükavemeti Daha 1872 de beş mühim petrol tektir kası Standart Oille bir şi vücüda getirmiye ve “Santral yşin of Refiners, e kati ga mecbur kaldılar. , .— Biter müra » Bedeli keşif Yolun #sm rna K 18582 83 Borlu-Demird 8303 8J Borlu-Demitö 14684 46 O Kışkağaç-Ge 13325 60 Akser Er 12146 30 Manisa Ab” 17800 72 Salihij-Borll Kırkağaç-Gelenbe yoluna Alt teklif mektupları 30 sn a gi hine müsadif cumartesi günü saat on dörtte: Akhisar.Mermere teklif “e yevmi mezkürda: 1.9 14 de: Manisa akhisar t u yevmi mezkürda $, (5 de Salihli.Borlu yolun nat mektubu 1-2 15 de Borlu-Demirci yoluna dit z yevmi mezkör saat (-2 16 da kabul eğilecek ve O saatlari teklif mek saya başlanacaktır. Erzak münakasası Baytar mektebi Ekmek, sebze, mekâlâu hayvaniye ve bakiyyel erzak $, 1920 çarşamba günü kapalı zarf wsulile talip olanların defter darlıkta o mücessesn tüccariye ve arsiye mes'ullüğüne müragaatları. teminât rektörlüğünde”; ihaleleri fer