İbsmir ve Saruhan vilâyeti da- i hi inde bulunan bazı kaza tü- car'arından şikâyetler alıyoruz. Bu şikâyetlerin sebebi İstanbıla gelerek buradan mal alıp götü- ren kimselerin İzmir Basmahane istasyonunda okiruva (Oresmine tâbı tutulmakta olmalarıdır. İz mir beediyes nce şehrin ihtiyacı için Urana gelen eşyadan reim alınması mevcut usul ve kanunlar icabidir. Binaenaleyh (bahsetti #miz şikâyetlerin mevzuu bu cihet değildir. Yalnız'meselâ İs- tanbuldan Garbi Anadolu dahi lindeki bir çak şehir ve kataba- lara sevkedilerek malar İzmir limanı vasıtasile gönderilir. Fa- kat bu mallar İzmir limanına çıktıktan sonra kat'iyyen ambalaj: ları bozulmakuzın © ve İzmirde bekletilmeksizin doğrudan doğ tuya Şimendüfer istasyonuna ge- > ve buradan dahile sevke- r Esasen İstanbula geldiği zaman burada belediyeye bir oktruve vermiş olan malların İzmir tariki ile garbi Anadoluya sevki esna spda bir de bura belediyesi tarafından ikinci ok'ruvaya tâbi bulunması kanunsuz bir muame ledir. Ve işte İzmir ve Saruhan vilâyetleri dahilindeki kazalar tüe arımın şikâyetleri o bundan dolayıdır. Kald ki İstanbuldan #onra ikinci defa İzmirde oktru- vaya tâbi tu'w'an mallar asıl #stihlâk mahalli olan kazaya vardığı zamen üçüncü defa bu- rsda oktuuva resmi vetetekir. Kesalik eğer İzmir ile itihlâk maballi arasında diğer tevakkuf istasyonları varra ve bu istas- yonların merbut oldukları beledi “Yeler'nö de İzmir belediyesi gibi gelip geçen eşyadan oktruva resmi almağa kalkarlarsa bu nam alunda alınan paraların Anadolu halkı için ne ağır bir yekön tu- tacağı kolayca anlaşılır. Hariçien o memlekete giren veya memleketin muhtelif aksamı arasında taati edilen eşya üze- rine konacak vergi ve resimlerin mikterimi tayin ermek devlet için dahili ve harici bir siyaset, ayni zamanda umumi bir milli iktısat meselesidir. Bu itibar ile bele'li- yelere vesi'miş olan oktruva res- mi tarhı salâhiyeti bu siyaseti altüst edecek bü şekil alamamak lâzimgelir. Her halde bizim bu vaziyetten anladığımız şey şudur: Olc'ruvu resminin omuhtelif o mahajlerde ENE SA YE de Okiruva tehlikesi tatbiki şekli memleketin dahili ticareti için bir tehlike, bazı mahallerde halkın yaşama şe raiti noktasından se ır bir yük olmuştur. Alkandar heri kamlarca bu vaziyetin ehemmi yetle nazarı dikkate alınması ve icap eden tetbirlere tevessül © olunması bir vazifedir. Mehmet Asım İngittere - Efganistan Bugünkü t-lçraflar İngiltere büka- metinin Elyanisan kıralı Nedir gali tastik etiğni bildiriyordu. Daha bağka devletlerde Nadir şah Hüzretlerne karı synl şeklde İeket eiiklerinden Elganistanda desam eden yedi sekiz aylık anarşi devrinin nihâyet buldu. guna bukmetmek icap eder. Nadir han geçen şubat öyının een- landa Efganistana (girmiş, &w çok ruluzlü olduğu Host havalisinde çalış mış, Ffganistanın cenup ve şark vilâ- yet eripdeki kebileleri etofında #plan dikta sona İlabibulieh ile kbiy'ler sucsasi Dirinci tegrinde semere vermeğe başlamış geçen ayn 10 unde Habi- bullahın ilvca etiği Kabil kalesinden başka Kâbilin her tarah onun eline geçmişti. Beş on gün sonra Habibullahın bütün © kuvvetleri © petişan olmuş birinci teşrinin 17 sinde Nadir Hanın kırallığı ilân edilmiş, daha evvel Ha. bibullah ile başlıca on odamı idam olunmuş, bu suretle Efganistanda da- hil herbe nihayet verilmişti. Vaziyetin bu şekli almasını müteakip İngiltere ile Efzanlstanın Hinditanda birbirlerine © mücaveretleri o hasebile aralarında — iyi münasebetlerin “ecdit olunması © beklenirken bir Veziristan meselesi çıktı ve iki memleket orasıda gayet mühim bir tnesele bulunduğu an- laşildı. Veziristan, Hindistan ite Efganls- tan hududu üzerinde som derece harpçu kabileletle meskön dağlık bir memlekettir. Sureta ingiltereye tabi olan bu havali hakiketi helde İngilterece teshir edilememiştir. 1852 senesinden beri İngiltere bu havaliyi zaptiçin 17 askeri teşebbusatta bulunmuş isede kat'i bir neticeye varamamıştır. İngiltere ile Efganistan arasında vuku bulan muharebe esnasında Vezi.krin bir çoğu ozaman Elgen ordulerinin başkumandanı olan Nadir Hana iltihak ederek ona yardun etmişler ve Vezirin tsnin İpgiltereden tamemile ayrılmasını temin etmek | İstemişlerd.. Ö zaman İngiltere ie Efganistan erasında aktolu nan musalâha bu hedefi temin edeme- mekle beraber Nadir Nanın bu seferki bereketi esnasında Veziililerin gene ona yardım “etikleri ve © onun kazanma- sında âmil oldukları snleşıhyor. Bundan dolayı Nadir hanın Efgenis" tanda yaziyeı tadiye etmesini müla kip İngilterenin Veziristanı yeniden 1ş- gele teşebbüs ettiği anlaşıldı ve Elge- nislanın buna itiraz ettiği haber verildi. İngilterenin Veziristanı, bilbessa bu &lkenin en mühim sevkulceyşi noktası olan Vanayı yeniden işgal etmesi Ef- ganistan hududunda emniyetini selbe- decek, bilhassa Gazne havalisini dama tehdit altında bulunduracak bir mabi yeltedir. Bu meselenin ilerde nasıl hal ledileceği malüm olmamakla beraber İngiltere hükümetinin kral Nadir heni tanıması nasıl çıktığı malüm olan son anarşi devrinin bittiğine en büyük delildir. Ömer Riza Hukukta İmtihan şekiller değişiyor Hukuk fakultesi o müderrisler meclisi dün toplanarak ihzar edil- mekte olan yeni imtihan talimat namesi hakkında müzakerutta bu- lunmuştur. Bu talimatnameye gö- re bu seneden itibaren imtihan- ların şekli icrası değişecektir. Talimatnamede şu esaslar tesbit edilmektedir : Dersler üç şubeye ayrılacaktır. Her şubede biribirile alâkadar dersler bulunacaktır. Her şube- nin imtihanı, kaç ders olursa olsun, bir günde yapılacaktır. Bu suretle imtihanlar üç gün de icra edilecektir. Fakat bu üç ün arasında beş on gün kadar asıla verilecektir. Şimdiye kadar talebe imtihan» lara girer ken hiç bir sıraya tabi tutulmuyor, imtihan günleri canının dilediği saatte imtihan lara giriyordu, Yeni talimatna meye göre, müderrisler meclisi tarafından imtihanlardan 12 gün evvel bir kur'a çekilecek ve ta- lebe imtihanlara kur'a sırasile girecektir. Haziran © devresinde bilâmazeret imtihana girmiyenler eylül devresinde imtihanlar ka- bul edilmiyecektir. Ş Hukuk müderrisleri meclisi ge- lecek cümartesi günü de topla- narak bu talimatname (üzerinde müzakeatta bulunacaktır, bay şilri dikkate Jayıktır. BESİ ONAYA (Bulgar Sırp müzakeratı| | Zavallı çocuklar! Dün sabah saatlerinde, kapalı, büyük bir demir kapının önünü kalabalık bir çocuk kafilesiyle ku- şatılmış gördüm. İçlerinde gülen- ler, itişenlerle beraber, ağlıyan- larda vardı. Merak edip yaklaş- tım: “niçin ağlıyorsun küçüğüm? dedim. Boğazını şişiren hıçkırık- lardan fırsat buldukça, kesik ke- sik anlattı: — Efendim, burası bizim mek- tebimizdir, sabahleyin dokuzda kapanır, geç kalanları içeriye al mazlar. — Tabit almazlar, niye geç kaldın? dedim. Çoçuk, benim se- simdeki azara benzer sertlikten incinmiştiz — Benim hiç kabahatim yek, diye başladı, her günkü gibi gene vaktinde mektebime gele- cektim. Ama bırakmadılar. — Kim bırakmadı? — Polisler, bizi aldılar, kara- kola götürdüler, tamvaya asıl dığımız için ceza verecekmişiz. — Peki, niçin yasak olan bir şeyi yaptınız,? Çocuk, yarası tırmalanmış gibi acı ucı söylendi; — Ta Beşiktaştan geliyorum efendim. Tramvayda ne kadar çırpınsak bizlere ancak basamak- lar kalıyor. Büyükler, bizden daha kuvvetli olanlar, U kollarımızdan tutup atıyorlar, çiğneyip geçi- yorlar.. Böylelikle basamaklarda, kalıyoruz. # Çocuk. haklı, mektep haklı, po- lis haklı. Fakat ortada dökülen göz yaşları, kaybolan derslet ve İkülinde Buluğ çekilen astıraplar var. Şarkın meş» hur şefkati, zayıflara karşı besle- diği güzel ve asil hisler ne oldu? Sırtı çantalı, eli sefertaslı mektep yavrularını nasıl çiğnemek hissiz- liği derecesine düşüyor? Ne acı bir şeydir ki, sahah- ları gene bu semtlerden “hususi, yaltalı tramvay arabaları, mem- lekette açılmış yabancı mektep- lerin talebesıni duraklardan top- lâyıp geçiyor. Ya bizim mektep- lerimiz, öz çocuklarımızdan ne- den bu gibi yardımlar esirgeni- niyor? Ders saatlerini karakol taşlıklarmda geçiren bir yavruya kimin yüreği sızlamaz? Acaba Şehremaneti | tramvay kunpanyasını bu noktada vazifeye davet edemez mi? Yarın karlı, borah, tipili berbat havaların pek yakınındayız. Eğer bu teşebbüsü istemek, yanlış bir tavsiye değilse bari bömen başlasak ta gene geç kal mış olmasak |. Seryah Yeni neşriyat NERE Kahramanlar Genç ve kiymetli şair Yaşı Nabi beyin enson yazdığı şiirlerde müteşekkil olan bu eser muallim Ahmet Halit kütüpunesi tarafından neşredilmiştir. Tereddütsüz diye biliriz ki. bu derece nelis ve zarif Resimli Ay — Yeni sayısı dolgun mündericatla çıktı; Sadri Etemin hikâyesi, “Ertagrul Muhsinin, Sabiha Zekeriya Hanımın makaleleri, Şang- “Pirot,, müzakere ve mukarre- ratının hallü tesviye edememiş oldu- gu bir çok noktalar, şu'sırada içti- maa başlamış olan mübhtelit Bulgar. Yuğoslav komisyonunca tetkik ve tamik olunmaktadır. Mühtelit komisyonun tetkik etiği mesailin en mühimlerinden biri müşterek emlâk meselesidir. Bazı Yugoslav mahafili müsterek mülk- ler mes'elesinin halli için bu gibi mülklerin tasfiyeye tabi tutulmasını teklif eylemektedirler, Bulgar maha- üline gelince tam bir tasfiyeden 2i- yade mubadele usulünün tatbikine taraftar görünmektedirler Şurasını da ayrıca İşeret edebi. liriz ki, harbi üumümiden zebun ola- rak çıkan Bulgaristan her iki şekli hallin kendisine yük'etecepi mecbu- riyederden son derece yöksünmek- tedir. Muhaceret suretile Yugoslav- yadan Bulgeristann geçen ailelerin İaşe ve iskânı bükümetin hazinesini fazlası ile sarsıyor. Eğer Sırp top- rağındaki arwzi tesfiye veya tebdil usulü ile Sırplara tevdi edilirse o araziden gelecek Bulgar ailelerinine toprak ve bavayiç temin etmek, Bulgaristan için bir borç olacaktır. Bu borcun ağırlığı karşısında Bulgar muhaflinin oOendişesi gayet tabil görülür. Komisyonun ayrıca meşgu! olacağı diğer bir meselede Yozuslavya mü- rahhaslarinın bitaraf mınteka hak. kında teklifleridir. Bu teklif Sırp'ilar tarafından “ Pirot , ta ileri sürür! muştu. Müzukerattan ne gibi netice elde edileceği şimdiden tahmin edile. mez. Eger tarafeyn ricali siyasiyesinin beyanatı esas ittihaz edilirse her iki tarafın bütün ıbtllâfatı kaldırmak ve Göstane omünasebar (tesis etmek neticesine varılır. Ancak hükdmetlerm resmen 4 razından bali kalmadıkları bu - hüs- nü niyeti iyett eylemtleri mümküm olmuyor Sırp ve Bulgar çeteleri mütekabilen her iki bükümet erazisinde faaliyetten hali kalmıyor. Hüdut hükümet me- urları mütekabilen müşkülâr çıkar. maktan ferapat ötmiyorler, Hüsnü amizişin iadesini işkâl eden bu iki meseleden o kamlteci © faaliyetinde Bulgarların ve tazyik ve tedmirde Sırpların ileri gittiği muhtelif me nabiden alınan haberlerle tahakkuk etmiş bir keyfiyettir. Sırp, ve Bolgar hilkümetleri bü tün ihtilâllarn o tasfiyesine taraftar olabilirler, Ancak bu tastiyenin sırf resmi mahiyene kalarık vaziyeti Islâh edememesi endişesi mevcu'mir. Çünkü Nöyi muabedesinin çizdiği hudut, milliyetleri nüzurn itibara al- mamış ve Makedonyayi siütmücüte- derik Sirbistan ve Yunanistan arı- sında pay ederek bir takım millt hislerin rencide olmasına yol aç- Mıştur, M. Gavur Sahak Öğle İkindi Aleşam Yat İmsak 5,25 (180 'İdA5 (G0 İZE a7 Bugünkü hava Rüzglir ekseriyetle kodon, hara kumen bulutla olacaktır. | bidir. İİ nazrlan, meb'usları OÖ söylüyor. ğ Uzunel çetese, çereci eri | lerden Oo müteşekkildir. Bi | Sinemaya dair... Sinemalar dile geldi | Avrupada ve bizde m rirlerde bu yeni mevzu men dan kıyasıya istifade ettiler. Sözlü filimlere şimdilik $i yok diyeyim, fakat sesli fil dikkat ettim, bütün seslerit şeyden alıyorlar: Kilise Çanile asker bor dan... Mizah Oo yaparken O“ Muhtar Beyin iktısatçılığır Tahir Nadi Efendinin hicivl den bahsetmek, gazetecilik keti yapmak içinde şebrt lerine, belediye reislerine ça nesil bir usul, bir âdet oldus* liba sesi filim' için de çan k ve bir borazan mutlaka lâzıl Sinemadaki inkılâp, yalnız bu sesliliği, sessizliğ değil, Birde perdeleri ayi âdeti kalktı, Pence bunâ da ehemmiyet mek gerek: Evvelki gün bir filim seyr ken düşündüm. Bütün bir € bir çırpıda / gösterilivermet her halde, faydalarda, zat da olabilirdi, Sinemaya tek başına gel insan, bana öyle geliyor ki, perdeyi değil, re da ğını, solunu görmek merakınd Ampullerin uzun müddet $ yah kalması böyle bir seyin gözünde karanlık bir perde Sinemaya - yalnız gelmiyi için bundan daba muvafık tarz tasavvuf bile edilemez. Bir filmin devamı zam uzun bir aşkin doğup, büyl ölmesine bol bol kâfi gelme ehline sormalı | Toplu iğ i 1 “Balkanlarda . m Siyasi çetel Uzunot çetesinin tethi Taymis gazetesi, Bulyarisfi Sirbistan büdüdu üzerinde; bulmakta olan çete fanliyet bahseden bir başmiakalesinde nof zamanındaki çete reisin reketlerini şu şekilde bulâsı € Bü çetd geçen hafta zarfıf Bulgar bâkimini öldürdükten” Bulgaristan taralında bir U durmuş, yolcuların paraların cevherler her şeylerini ve. Ye hâkim olm Uzünol | mürteci ve müstedÜğ hükümetini yıkıncıyd veye Kadar mücadele lerini “ anlatmış, “ yolcalara kralın, millerine, bük df ghalefetine hitap eden dö tup vermistir. Polis bu W alarak © ait olanlara tesi” bulunuyor. Uzunvf, hüküm” kilmeği, muhalefete iş ber meği emrediyor, yolunü oi pr mevsimini Srbistan Kö çirdikten sonra Bulgriri rek bomba ve silâhla © Hali Hazırda Uzunaf GE tana geçmiştir. Onu Sirbistan çi ederek o mahvetmek b Çünkü muhakkak ki y hafili onun nerede. biliyor. İ Böyle yapılmazsa ve | cek senede rerhişleti. pul” cek ve Srbistan pedi * araanda tbit münas$ edemijecektir.,