den, ve © celselerdeki emek erden meni bir karar çikti beniz bilmiyoruz. Zaten on Yüklüğü, ehemmiyeti, kuşak ii dairenin genişliği göz #nünde tutulursa hemen dedir venenin akıl köri oleniyar “ağı anlaşılır, Mebelerımız hayli © yarık Mğlar, her sahayı setkik ete Müğler; İstanbulun basta mokta- rim teşhisteki tsabetleri bunu leri Fakat şehir vaz * “oldukça kalabalıktr. ş okan bir bemlede görmiye Ben “bugün en “belli bağlı öretlerimizden bizini, meb'ar rin saymadıkları bir derdi Bönterip sifamnı istiyeceğim, Evet İstanbulda susuzluk, ksizlak, mektepsizlik hele bol bol. yolsuzluk yar, Ama bütün “evstzlik » belân var ki bep- sinden baskın ozan İle halkı SİP çiğniyor. Birbiri ardısıra © sincirlenen büyük yangınlar, muhaçeretler #ehirde bir mesken bubran çi- karıştı. - Büyük muharebe yil srnda yapılan sükna kanunu © sözün doğruluğuna pek küvetli bir delildir. “Tasarruf heklerin; ballaliyam © kanunu, ” tedbiri mübah“ göneren, ilaç Sonra ih- yaç ime. e a tıldı: Şimdi ibapsiani EGE yuvası olmyan - ki İstanbulda. eİli bin ev sabibine bedel se- kiz yüz bin kirac vardır- 26 vallılar, ev sahiplerinin baraç- güzeri hükmündedirler. Evinde biri hastalansa, ilâç 78 doktor parasını hemen kira cana yükler. Hele * çu son vergi “zamla Tdan sonra kiralar dayanıl- maz bir hile geldi. Yılda “uz İira vergi veren bir eve eli lira kira istiyorlar. ÜŞ küçük. odalı konfor şöyle dur” sun, havasız ve ışıksız bir ku" İobeye, bugün otuz liradan aşeği #itilemiyor.. Eh cam bu Wemleketin kanunları huzurunda €v. sabiplerile kiracıların me larkı Var) Niçin bunların pek ihtikârdan beter, azgın arar karşı bir kayt konul 1M4YOr? Haktan ve değerden İzel alinan mmıktarların, vicdan kün eelerinde, — çalınmış Ye” ardan ne farkı var. ii Seyyah 10 bin liraya malolan dava a nd, 26 ÇAL) — Pa “<n. “Deli del, e bildi Kldiğine mey 8 göre,” Fransa parlr Dir için Güyanmüs - kesinde 1021 senesinde pil intihabati, kendi arzı menlezulerine ” rruvafık için E2da * neticilendirmek rika” her türlü cinayetler ir- Li «den ve sabık Güyan Su “Gâlmon .u sıçan Otu ir RE Sldürmekle müttehim Du- AR 4S mevkuf ile (00 kr az adar Şühlt bu sön Katil ıda: Vastnın, h ir 4, eiyizen , güyetihde Şir bulunmak üzere Fran: N 5 bin mil mesafede “n Kayen şehrinden Pa - vi, geticilmişlerdir. ş dava Fransu hüküme: | bd 150 bin liraya” malola- Ingiltere Kuraklık müthiş “Halk 5 e e indedi KR Bahçelerin ve idman sahalarının sulanması menedildi a m milli Londra, 27 (A.A) — İngiliz gazeteleri, havanın gü- neşli ve bulutsuz olduğunu yazıyor. in, cenup bavalisinin büyük bir kısmında otuz altı günden beri kuraklığın devamı umumiyetle bir takım mahzurlar tevlit etmeğe ve suların tükenmesi endişesini uyandır. mağa başlamıştır. Bazı yerlerde daha şimdiden suyun vesika ile tevziine başlanmıştır. Hatta Londrada bile halktan suyü tasarruf etmeleri rica edilmektedir. Bah- çelerin ve teni yerlerinin sulanması menolunmuştur. Hilâfında hareket edenlerden cezai nakti alınacaktır. Makdonald Amerikaya gidiyor Londra, 26 (A-A) — İngiliz matbuatı M. Makdonald ın yakında Amarikaya yapacağı seyahat hakkında uzun uzadıya tefsiratta bulunmakta ve mumatleyhin 4 teşrini- sanide Londraya avdet edeceğini yazmaktadır. Londra, 26 (A. A) — M. Makdonaldın gaybu- beti esnasında mumaileyhe maliye nazırı M. Snowden vekâlet edecektir. Son bir karara tevfikan M. Mak- donaldın Amerikadan avdeti ancak Teşrinisaninin ilk baftasında vuku bulacağından Teşrinevvelin 23 üne te- sadüf eden parlamentonun küşadnda hükümet M, Snowden tarafından temsil edilecektir. Vakit — M. Makdonaldın gaybubeti esnasında Lahey kah- râmamı M. Snowdencin kendisine vekâlet etmesi Snowden tara- fından takip edilen siyasetin Amele fırkasınca he derece tasvip edildiğini gösterdiği gibi İngiliz efkârı umumiyesinin de veçbesini anlattığından calibi dikkattir. Yeni Avustrya kabi- nesi teşekkül etti Vyana, 26 (A.A) — Mili meclis 69 reye karşı 85 rey ile kabineyi intihap etmiştir: Başvekik M. Şober, Başvekil muavini harbiye nazır: M. Voguen, Adliye vekili M. Slama, İçtimai meseleler nazır: M. İnniçer, Ziraat nazırı: M. Foermeyer, Ticaret nazırı M. Hainisch, Dahiliye nazır: M. Şumi Aajo. Başvekil M. Şober, asillerinin tayinine kadar ma- arif ve maliye nazaretlerini de vekâleten deruhte et- miştir. Ru nezaretlere M. Redliç ve M. Risoldergin tayin edilecekleri söylenmektedir. Beşvekil kabine be- Zahatof Yunanlıarı Anadolu macerasına sürükliyen adam Bu milyarder serseri hakkında yeni bir eser çıktı Loyit Corç ile Venizelo- sun esrarengiz dostları, Yu- nanlıların Anadoluda ge- çirdikleri feci maceranın en mühim âmili olan meşhur, fakat meşhur olduğu kadar aslı meçhul, ve her yaptı &ı iş bir sırdan ibaret < an Bazil Zaharof hakkında ye- ni bir eser intişar etmiştir. Son posta ile gelen Lon- dra gazeteleri bu öserden merak ile bahsödiyor ve en mühim kısımlarını iktibas ediyorlar, Bu esere göre, Bazil Za- harof seksen sene evvel Anadolonun bir köyünde doğmuş, gençliğinde İstan- bula gelmiş, © seyyahlara tercümanlık ederek geçin- miş, daha sonra Odesaya, oradan da İngiltereye o miştir. yannamesini yarın okuyacaktır. il “Vakit — Avusturyada sosyalistlerie hrıstyan fırkası arasın- daki eldal kabinenin değişmesini icap. ettirdi. Maamaflı yeni e de uzun mfiddet resikârda kalmayacaği tahmin edile. lir, Sosyalistlerie hristiyanların mıktarları hemen hemen ören. Buna rağmen, devamlı bir kabine ancak hrıstıyan İrkbuliği mümessili Monsinyör Saypei larafından teşkil olunabilir, Rus - Çin ihtilâlı şiddetini muhafaza ediyor Nankin hükümeti uzlaşmağa taraftar olmadığını bildirdi Harbin, 26 (A. A) — Tas Ajansı bildiriyor: Çin- Rus hududunun kapanmasından ve binnetice kömür münakalâtının kesilmesinden dolayı şarki Çin şimendi- ferlerinde müthiş kıtlık hüküm sürmektedir, Moskova, 26 (A.A))— Herbindeki Çin ticaret şirketi, Mukten ve Nankin hükümetlerine şimendifer ihtilâfının temadisi dolayısile piyasada badis olan müşkül vaziyet hakkında bir rapor vermiş ve bu #htilâfın muslihane bir tarzda ve sür'atle tasfiye edilmesini talep etmiştir. Nankin hükümeti bu talebin kabul edilemiyeceğini bil. dirmiş ve mezkür cemiyete askeri ihtiyaçlar için 400 bin dolar munzam bir meblağ verilmesin! emretmiştir. İngilizler müskiratı tahdide çalışıyorlar Londra, 26 ( AA) — İngilterede müskirat tstihlâ- kini tahdit çarelerini aramak vazifesile mükellef komis- işe başlamıştır. Âzası arasnda her türlü mütehas- ii bulunan komisyon en evvel meselenin ruhi ve içtimai cihetlerini tetkik edecek ve içkiye karşı bir çok insanlarda mevcut olan marazi incizap ve iptilânın se- ve saiklerini tayine çalışacaktır. Bu sahadaki tet- kıkatın ikmalinden sonra komisyon içki müptelâlarına gösterilen teshilât meselesile meşgul olacak ve nihayet yeni bir müskürat kanunu projesi hazırlayacaktır. Rusyada amele grevi * Moskova 26; (A,A) — Tas ajansı bildiriyor : Minsk maden amelesi, yiyecek fikdanından dolayı grev ilân etmişlerdir. , İki Alman barikası i Zârar we “ziyan birleşiyor 750 bin lira tahmin oluğ- Berlin, 26 (A.A) — Day. | maktadır j çe Banklie Diskonto Ge | İngiliz - Rus müzakeratı seltşaft o bideşmeğe o Karar Londra, 26 CAA.)- Rus vermişlerdir. ağ i. n Hindistanda Zaharof ve Kars Zaharofun İngilterede ili: başından geçen hadise hır- sızlık töhmetile hapse atıl. mak tehlikesidir. — Zaharof, amcasının para- lâm çalarak kaçmış ol- makla itham edilmiş, fakat vaktile amcasının ona or- taklık teklif eden bir mek- tubunu ibraz ettiğinden be- raat edebilmiştir. Zahârof, bu hadiseyi mü- teakip Nordenfelt kumpan- yasının o açentesi - olarak Atinaya gitmiş, Yunanista- nâ bir tahtelbahir satmağa muvaflak olmuş, bunu mü- teakıp muvaffakiyetleri, te- vali etmiş, kendisini zen- ginliğe gölürmüştür. » Oza- mandan itibaren Zaharofun en mühim işi her millete si- lâh satmak olmuştur.Zaha- rol bu işlerde Rusya piya- sasından çok istilade et- mişlir, Umumi harp başladığı zaman Zaharof 65 yaşına varmıştı. Kendisi Venizolo- sun enileri gelen doşila- rından ve en kuvvetli mü- zahirlerindendir. Mütareke esnasında Yu- nanlıları Türk vatanına ta» arruza en çök sevkeden, bu taarruzu o besliyen adim, Zaharoftan başka bir kiıse değildi: Çünkü Loyit Corç Zahatolun: elinde bir oyun- cak gibi kalmıştı. Bunu oğamân anlıyan in. gilizler Avam Kâmor bu sırrı âşikâra vet Bülhiniği n de su vesika ile veriliyor — rr , (Meçhul asker) € aperalör Yağan yağmurlardan ta- mamen yumuşamış ve hatta çamur haline gelmiş hen- deklerin içindeki o ayak, diz ve dirsek izlerile başka işarjörler de ispat ediyordu kı düşmanın küçük bir cüz'ü tamı buradan ateş açmış ve sonra geri çekilmiştir. şu halde düşman uzakta değildir. Şimdi daha ihtiyatla iler. lemek Jâzm © geliyordu. başladığı zamana naza - ran burada ateş açan ve benim tahminime göre ancak bir keşif postasın- dan ibaret olan düşmanın geri çekilmesini bu çoba- nın görmesi lâzimdı. Bu fikre binaen çobandan tah- kikat yapmak için sürüye doğru yürüdük. Sürü, bir tek çoban ta- rafından idare ediliyordu. ve çoban da onbeş yaşla” rında kadar bir çocuktu. — Baksana oğlum, sen ne zamandânberi buradasın? — Niznam. Çocuğun Bulgar olduğu verdiği şu kısa cevaptan anlaşılmıştı. . Çobanın "Bul gar olması çok calibi dik- katti, İki tarafın askerinden sanar ANRMZEEREEANE AAA aa sında konuşan esrarengiz bir ses var. Bu, Bazil Za- harofun sesinden başkası değildir! ,, Yunanlılar, denize dö- küldükleri zaman Zaharof Yarı servetini telef etmiş, Loyit Corcun (| kabinesi de yuvarlanmış bulunuyor- du. İngiltere tarihi, Loyit Corcün -sukutundan bahse» derken, esrarengiz Zaharo- fu tetkik edecektir . Onun ziyana uğratan o Yunanlı lara ödünç para, veresiye silâh ve mühimmat verme- sidir. Yunanlıların hezimeti n.ticesinde onun — Vikas On beş yaşlarındaki Bulgar çobanı her suali- mize metin bir tavırla: * Niznam ,, diyerek cevap veriyordu.. gna ge mealde iki lâvba mal zaruretini hissediyorum: * “Kolkala geçmeyiniz! Çünkü tahaldarlar — Oğlum adın ne se nin?.. e) ii —Sllkğiğ, De Ya bilmiyor musun?) J F nizelos l — Niznam.. im, — Canım, hiç bilmiyor | Yayan donan: A7 pelin neden el : Çocuk o kadar metin, yıni anlatı» iy o kadar pervasızdı ki hay- ina? retimi mucip oldu. Bilhassa türkçe şöylememekteki inat ve israrı çok çayanı dik- katti, Türkce bilmemesinin imkanı. yoktu. Buralarda dolaşmasına nazaran ber halde bu civarın, hatta Bulgaristan köylülerinin bile| az çok türkçe (bildiğini söyliyorlardı. Anlaşılıyor ki bu çocuk, bize türkçe söy- lemek ve bilhassa soraca- ğımızı tahmin ettiği *sual- lere: cevap vermemek is- tiyordu. Fakat, hakikati anlamak ta benim vazifemdi. Tüfeğimi yanımda duran İbrahime verdim ve kemali dikkatle çocuğun üzerini | aramıya başladım. Eyvelâ belindeki kuşağının için den ağızdan dolma çift namlulu küçük bir tabanca ile gömleğinin iç cebinden |l bir defter çıkardım. Defter karma karışık yazılar ve | rakkamlarla dolu idi. Bun ların bir şifre olup olma || dığını tetkik etmiye vak- timiz yoktu. Çünkü vaziyet gittikçe ehemmiyet kes - pediyordu; — İbrahim: — Efendim ... — Sen bu çocuğü al. Şu derenin içine götür. Orada süngü ile öldür. Bu emrin tesiri görüldü. Çocuğun rengi derhal sok du. Gayn ihtiyari olarak İİ sallandı, Çünkü maksadım, çocuğun Türkçe bilip bik mediğini unlamaktı, Bir || anda renğinin solması, tit- remesi ve gözlerini istim- İİ datkârane etrafına gezdir- İl mesi gösteriyorduki: Bu şocuk Türkceyi çok iyi anlıyor ve buradada şöp* hesiz düşman hesabına do- laşıyordu. Çocuğu ve sürüyü' mu hafaza etmek üzere iki neferi oraya bıraktım, Ben diğer iki neferle gene izle- ri takip ederek ilerledim. Hem gidiyor. hem dü- şünüyordum. Buralarda do- laşan düşman keşif postası acaba bizim hangi kuvve- timizin üzerine ateş Aç mışti? Acaba (Dulluk) ova- beri o harbeden niramiye | bir yan ateşi mi