rtişa meselesinde yeni ve mühim safha Müddet a Kenan B. Adliye vekâletine © izahal vermek üzere dün Ankaraya gitti İstanbul müddei umumlisi , Kenan Bey dünkü trenle An- © Karaya gitmiştir. Kenan Bey © diklerini katı o bakkında irdişa © Adlie vekâlerine izahat vö reğektir. Ankara, 2 (Vakat) -— İrtişa meselesi pek mühim ve pek canlı bir safhaya girmiştir. Mevkufların ele geçen he- © sap defterlerinde bazı büyük mehiurlara rüşvet verdikleri iddiası vardı. Bu iddia maz- muitilâra soruldu, hiç bilme- söylediler. © Yi hesap defterlerini kendi “yazısı ile yağmış olanlar bittabi inkâr edemediler, ya- © alanını söszleri ile teyit &t- “mek meoburiyetinde kaldılar, © Nak'a zikrine kalkıştilar. Say- “odıkları memurların İsimleri “nedir? Bu dakikada yazmağa Jüzem görmüyorum. Esasen resmi surette söylenmeiği için işietiğim . isimlerin haki- © kam temamen tevafuk etti- © ğini de iddin edemem. Fakat ileti sürülen İsimler arasında — vaktile çok yüksek mevki © işgal etmiş olan iki zat ile “bugün de ararsra isimleri o işltllen bazı simalar mevcut a Fakat bü rüşveti verdik. > Jerini iddin edenlerin ellerin. .de İddinlerim ispat edecek delil bulunduğu zanedilme- ““mektetir. Şu halde mevkuf- ların arkadaşlarım — soymak için memurlarımıza miş olmaları Ihtlmali kuvvet “le hatira gelmektedir, o ” her ne olursa olu i katın tamamen meydana çık: ması “için. işin * tamiki; bin © netice o mabkemeye © tevdit © icap etmektedir. yayaya İki çifte direkli: Beykoz CD, “Galatasaray (9) > İki gilte kıdemli Galatasa- ray (0). Beykoz (2). Üç çifte hanınılar “Beykoz — (1), Galatasaray (2). Fita yarışlarından sonra © program harici olarak Badibor © yarışı yapıldı. Buna Üsküdar © ve Beykoz iştirak etmişti. Üsküdar birine geldi. © — Bundan sonra yüzme ye © nşlanna geçildi. (00 metre o sürüt ve #X50 bayrık ya: © rişlarında" Galatasaray birinci — ve ikinölikleri kazındı. “Vaktin 3 Ağustos 1929 tefrikası : 50 “de yakmasın, bu olmaz... © Fakat gâyret ederim. — Maamafih pek ö kadar 2 büyütülecek bir mesele de “değil. Söylemek istediğim şey şu... Büyük kızınızın pek © fazla dolaşmasına müsaade “ etmeseniz, daha iyisi mümkün) olsa da bir zaman hiç sokağa 4 “ çıkarmasanız.... ” — Ne var? Ne olmuş? — Hiç... Sanki o yaşta i: bir genç kızı pek serbest © bırakmak doğru değil de... değiştir. o meyin.. Siz bir şeyler bi- liyorsunuz.. Hakikati banâ olduğu gibi söyleyin, © Binbaşı ikinci bir terd- “dütten sonra © — Peki, dedi, me bili .yorsam seyliyeceğim... Ke nızı bir hafta evvel ii Sözönüzü ine : Kenan B. Rüşvet meselesi betile mevkuf o bulunanlar arasına dahil olan Mazilyah efendinin tevkifinin sebebi bu efe: n avukat. Iğını ve hakemliğini yapmış olması değileir, Rivayete nazaran mevkuf- lardan birisi rüşvetişini idareyi» bu geye ile temasları yapma &ı Nesim Mazilyah efendinin kabul ettiğini ve yaptığını söylemiştir. - Nesim Mazliyah efendinin tevkit edilmesinin sebebi büdür. Maznun münase- ar ve Baro Irlşa meselesi ile alika dar avukatların bu kirli işte nasl “bir rol oynadıklarım tahkik icap edetse haklarında inzibatt karar vermek üzere Baro tarafından fsaliyete gi rilmiştir. Baronun tetkika, tahkikatın o hitamına © tehir edilmiştir. m me rikalmminnm Gidi bir vaziyet (Baş minkelemizden mabet | Şimdi Yunanlılar inkıran bu tabii öetidesine mani olmak için bizi bir taraftan notilar, diğer taraftan gaze- asile tehdit © tama alt smes'uliyefi etmiyorlar, bilâkis bu » liyetin Türklerde olduğünn ne Yazıyet süretile mukabele bilim olursak kendile reketsiz — kalma halta birgün işin sonü harbe kadar gideceğini anlatarak bizi tehdide kadar varıyorlar. Görülüyor" ki bu. mesele hakikaten cibdi bir safhaye girmiş bulunuyor; bu eri hükümetin ve Y il yapacak de İâyık olan cetabı vermesi İâzımgeliyor. Mehmet Asım kıyafetli bir delikanlı ile bir — otomobile binerken gördüm. Ne kadar müte essir olduğumu tahmin ede- mezsiniz... Üç gün evvel de bizim çocuklar söyledili balâğadır ax... Binbaşı bu başka şeyle. rin ne olduğunu anlatmak için Ali Rıza bir Fakat artık bu, adamın yü. Züne bakacak, yeni birşey soracak halde değildi. Sadecö: — Buda mı ba: şına geldi? diyerek ayağa kalktı, sokakta birdenbire gece olmuş da bastığı yer. leri görmiyörmuş gibi ba- şimi önüne eğerek, basta Bile kaldırım Hebei sil »ka şeyler de mü » yeni israrını yordu. VAKIT 3 N « «Vahi *ın yeka 18 . si ii Aleksandr Zubkofun hatıratı! Sekizinci bap Beyaz muhafızların tafari Heycan ve Mm teşrinisani günü, yaş bir kriben yirs tm yanl « Selhimeti milliye tesi», * Lar > > otdi ordusu © sırada « rinda,« Menskste buluruy Filhakika delikanlı bin tü mania uklan sonra beyaz ordu civarına gelmiye muvaffak oklu. Tam bu sırada Jeneral bolşeviklerin o mukabil taarruz- ları karşısında ric'ate mecbur oldu. Cephe her gün değiş tiğinden postayı götüren memur bir türlü kuvvetlere iltihak edemiyordu. Beyaz O muhafızların o civar köyü işgal ettiklerini köylükr- den öğrenip, gece sisin hima- yesinde tehlikeli yollardan ileti- lediği zaman beyazlar ric'at etmiş — bulunuyorlardı. o Köy kızılların . işgalinde olduğundan enç yolcu bunlarla endişeler çekerek temas eyliyordu. Bir ikindi vakti ata binerek beyaz orduya iltihak teşebbü- sünde bulundü. Bu sira ziyade süsamıştı. Köyün birisine ierek içecek bir şey tedi. Girdiği lâkantadaki adamlarla görüp Bunlar . büyük bir nakti ük kazanmak #tejip ktetr sordular. Delikanlı gülerek dedi ki; — Maalmemhuniye.. he yapa- câğız? — Bu civarda bir çeka kö- miseri varmış; halbuki bu adam kedini böyle tanıtmasına rağ- men çeka komiseri değil, beyaz ordunun bir pestacısı imiş.Onu kim yakalarsa büyük bir nakti mükâfat alacak, Delikanlı sordu : — O adamın adı ne imiş? — «Sâçenke 3 Delikanh elinden gelehi yapa- ciğım ve akşama köye âvdet edeceğini söyliyerek (beygire bindi ve hayvanını mahmuzi- yarak dört mala uzaklaştı. #üye başladı. 2 ağir ağır yürümeğe | başladı. Gelen geçenin işi- tebileceği bir sesle söylen- meğe devam ediyordu. -— Buda mı başıma ge lecekti? Aç kaldım, rezil oldum, türlü hakarete uğ- radım, Hepsini sineye çek- tim. Fakat tehammül nâmussuzlüğa edemem... Mut laka birşeyler yapmalıyım.. Evini O karşıdan görükce birdenbire geldi: — Binbaşı daha başka bir şezler biliyordu... A: | damcağızıi sözünü ağzında | bıraktım... Me var ne yoksâ hepsini öğrenmeliyim... Bir şey yapabilmek için daha fazla malümata ibtiyacım vâr, Ali Rıza B. yi geri âklınd — birŞey po — kl Ormanın gizli bir noktasına varınca cebindeki kâgıtlari “yak- tı ve,. tekrar Zupkof oldu. Evet döğtü idi. Ketdimi tek- rar siyasi hoyata kaptırmıştım, halbuki m evvel bu uğurda hayatım tehlikeye girmişti. aÇe- ka # ran elinden kendimi kur- tardiğım zaman artık - siyasetle igal etmemiye yemin etmiş- . Belki yüz defa. vakleme cihan kizil olsun rse de beyaz şeylerle iştigni ari Acaba © sergüzeşt havesine mi kapılmıştım? Yoksa valana karşi Olan muhabbetim imi galeyada gelmişti? Poişeviklere karşı beslediğim hüusumet m sebep oldu? Belki bunların her birisinin tesiri vardır, Her halde <poletikas benim üzerimde vakte « Kokain» in yaptığı tesiri yapitorda. Gizli emirler götürmek, İtsanları bu» runlarındari * tutarak #stediğim tarafa sevketmek en büyük ere limdi, Teşebbüsüm boğa gittikten sora başka evrak tedariki için avdet ettim. İki ay sonra bu evtak elimde İİ. Tekrar denüba azimet! im. Bu defe Devikin kuvvetinin o Dir. devriyesi irişetek elimdeki mektubu testim ettim. Avdette tatilmak telli. kesine uğradım. Küçük bir köyde beni tanıyan bir Moskö- valıyâ rastgeldim . Fakat sak» latuğağa imuvaflak oldum. Çeka miemurları bir çok defa beni tevkif ettiler. Ancak hakkımda fiç bir malümâi elede edemedik lerinden tahliye etmeğe mecbur oldular. Nihayet Meskovaya siğ ve salim olarak döndüm. ( Bitanedi) Yarım asır evelki VAKIT 3, Ağustos 1879 — Seyyarın en büyüğü jübiter nam yıldızda Avrupanın yüzü cesa- metinde olarak görülen kak lekesi nazirini hay- retle bırakmıştır. Bu eesim yıldızda bir sureti müdhişede hercü- merç vukubulmakta ol- duğu tahillin ediliyor. döndü. Arkadaşını. kaçır» mak korkusu ile acele acele yokuşu indi, Bunda çök isabet etmişti, Çünkü © so- luk soluğa kahveye geldiği Zaman binbaşı da kalkmak üzere idi. Ali Rıza B. artık utanıp sıklılmayı kaldırarak ne biliyorsa söylemesi için arkadaşına yalvardı ve şu tafsilâtı aldı: Leylâ iki-aya yakın bir zamandan beri çoluk çocuk sâhibi bir avukatın metre. siydi. Haftada iki gün Üs- İ küdar iskelesinde bülüşu- yorlar ve ötomobil ile Hây- darpaşada bir randevu evi- ne gidiyorlardı. Bu yalan varsa günshi söyliyenlerin boynunaydı. Maamalih bu, adeta çoluk çocuk ağzma sözlerde bir geçirmek | İl l İ JA koşularının dün de ikincisi yapıldı Makbul, Alceylân, Banan 11, Süleyk dört yarışın birinciliklerini zn Halkın koşulara rağbetini fazlalaştırmak için bazı sühulet tedbirleri ittihazına Zaruret Vardır Bahsi müşterek gişelerinde Faaliyet Yaz at koşularının dünde ikincisi yapıldı. Geçen cuma olduğu kadar kalabalık bülün- mamakla beraber şehrin mümlaz simalarına sık sık tesadüf edili- yordu. İktisat vekâlet müsteşar İhsan Abidin, sabık O tcaret vekili Rahmi beyler hazırdiler, Atlar hazırlanısken eirafıni olan me rakhler türlü türlü mütalâalar serdediyorlar ve sonra bahsi müştereke iştirak ediyor. lardı. Birinci yarış Dün de yazdığımız gibi be rinci koşu satış koşusu id. Dört i ve daha yukarı yaşta ve hiç koşu kazanmamış yerli ve arap at ve kisraklara mahsustu. Kay- dedilen hayvanların hepsi iştirak eti ve neticede Makbul birin- <iliği, Mebruk ikinciliği, Yaşar üçüncülüğü ve sras ile (450), (35) ve (15) Tira ikramiyelerini kazandılar. Makbul 6 yaşında arap atıdır, rengi doru, sahibi Ramiz elendidir. Mebruk, 4 yaşında nisfüddemdir, rengi doru, sahibi Halil efendidir. Yaşar yaşında yerli attır , rengi kinl kırdır. Sahibi Necip ağadır . Bunların üçü de (800)er liraya satılıktır, İkinci koşu Üç yaşındaki hülis kan İngiliz erkek ve dişi taylara o mahsus tur. Henüz böyle hayvan yetiş mediğinden bu koşu yapılamadı. Hiç hayvan kaydedilmemişti, 3 üncü koşu Dört ve daha yukarı Yâştak yerli ve arap at ve kısraklara mahsts, Handikap koşusıydu, 7 bayvan kaydedilmişti Ko- soya öltet girdi. Bu koşu hayli heyecanlı oldu ve neticede düşmüş bir hikâyeydi. Ali Rıza Bey evine gilliği olmuştu. tekrar zaman gece Hayriye onu görür görmez: — Löylâ daha gelmedi; acaba nerede kaldı? dedi. İhtiyar adam, yorgun- luktan Leylâyı düşünmiye vakıt yokmuş gibi bir hare- ket yaptı, ve kapının ya. nındaki bir kırık kanepeyâö hanım çöktü, Kızını yeni bir istin- | taktan geçirmeden © evvel Hayriye hanıma bu vaka İ dan bahsetmek istemiyordu. Çünkü karısına kalınamıştı. Hayriye hanımın, öteden beriden şepler işittiği hal. emniyeti i de, kendinden saklamış ol- masi pek mümkündü. De gilse bile, kocasının fazla Aiceylin birinciliği Küçüker idi ikinciliği, Nasip üçüncülüğü ve srasyla (300), (75) ve (25) lira ikramiyelerini kazan: dılar A Âlceylin 8 yaşında arap atı: dir. Sahibi Suphi paşadır. Köpük ceylön 7 yaşında ve nisfüddemdir. Sahibi Ferhat ağadı. Nasip 6 yaşında ve mi töddemdir. Sahibi Hakkı beydir. # üncü koşu Günün en mühim köşusuydu. Dört ve daha yukarı yaştaki haliskan İngiliz at ve kısrakları: na mahsustu. Buna maruf at lardan 5 tanesi girdi ve cidden heyecanlı bir koşuyu müteakip Banan 2 birinciliği, o Primrol ikinciliği Misingef üçüncülüğü aldılar. Göçen yürişte Bonan? ile başbağa birinci gelen Morest bu koğudu göçenki kadar mu valfak olamadı. Mesalenin ya rna kadar (10) metre ilerde iken sona doğru geri kaldı. Ve bu sırada ayağını taşa çerp tığı da şayl oldu. Banan 2 Sophi paşanın, Primrol Akif beyin , Mistinget Rahmi beyindir .- Mükâlaleri (400), (75) ve(25) lira idi. $ inci koşu Üç yaşındaki yerli ve arsp erkek ve dişi taylara mahsüstu, Kaydedilen — 4 hayvandan biri girmedi, altısı koştu. Bu koştu da çok heyecanlı “oldu ve hemen hemen ekseriyetin tahmini veçhile Söleyk birinciliği, Sada ikinciliği, Cemile üçüncülüğü ve sırasıyla (200). (75) ve (25) lira ikra #miyelerini kazandılar, Şaban ağanın malı olan Söleyk arap atıdır. Geçen cu. ma birinci koşuyu da kazanmıştı. | hiddetinden korkarak Ley- lâyı müdafaâya kalkacak, kızı geldiği vakıt, kaş göz işaretile ona bir şeyler an- lacaktı. Ali Rıza bey, oturduğu yerde Leylâya soracağı Su- alleri tasarlarken, Hayriye hanım mutfakta Ayşe ile beraber akşam yemeği ha- aırlıyordu. On dakika geçmedön so- kağın başında bir otome- bil borusu öttü, bir az sonra ev6 telâşlı bir ayak i sesi yaklaştı. Sokak kapısı aralıktı; Leylâ, gürültü et- mekten korkuyor gibi bir tavırla içeri girdi, ve mut- baktan gelen ışığa doğru yürüdü. Babasının karanlık- ta oturduğu O kânepeden e görünce hafif bir giağiy ei Sada melüddemdir. elendinindir. Cemile sahibi Necip ağadır. Bahsi müşterek Geçen cuma olduğu kadar hararetli değildi. e Kazananlar çok bir şey temin etmi; olma" dilar. Bazı pilaselerde ikinciliği ve Hak yerdi kazanan atlir birinciden daha © fazla kazanç getirdiler. Ekseriyet bahsi “kazandığı halde; verdiği parayı aldı. Tenkit Dünkü koşunun birinci eumâ* dan az reğbetle karşılandığını başta zikretmiştik. Kanaatımızcs bütün sebepleri şunlardır : 1— Mevki fiyatları fazladı. Buna yol paran ve yariş sahi | sinen üren hattıma uzaklığı da inzimam edince koşular cazibesini I kaybetmektedir. Bu yarışlardan beklenen es28 maddi menfaat olmadığına göre bU nokta tashih edilmelidir. 2 — Halkın terden inişi atlamak, tiren yolundan çayıra inişi bayır aşağı keçi yollarından iniş olarak tavsif edilebilir. Tiren yolunu yanş yerine götüren dar çizgide yürümek için izhrap veriyor. Sanelarla doluyor, iskele gibi kalabalıktan geçilmiyor... Şimendiler kumpanyasi ken disine yüzlerce lira kazandıran bu mevkit için neden tedabir almamış, meden çok basit bile olsun buraya bir basamak ve merdiven yaptırmamıştır. Akıl Gecek şey değil, 3 — Vesait noksandır. O- tobüs işlememekte, trenler de kalabalık olaktadır. Hele dün geçen cumaki hususi katarlardan wer görülmemiş ve (yüzlerer halk yarım saatten fazla ruzgir ve İgüneş alında ve bittabi ayakta beklemiş, sonrada Ba | kırköyünde dolan tiren gelince © bahk istifi gibi atlıyarak ancak ayak üzeri durabilecek yer bulabilmiştir. Yarış ve islâh encümeninin bu husüslar hakkında ciddi te dabir almasinı ve kumpanya nezdinde kati teşebbüslerde bulurmasi İüzümgelir. Aks tak- dirde koşuları ginikçe daha az halkin o geleceğine hiç şüphe edilmemelidir. 4 — Yarışlar kısmına ge lince bu kısım geçen cuma gibi muvaffakiyetle idare edilmiştir. Tebrik ederiz, Ya prak Dö kümü Yazan İlan çığlık kopardı: — Sen misin baba? ödü- mü kopardın... Ayşe, ablasmın sesini elindö lâmba ile mutbâktan çıktı. Onun ar kasında, sıvalı kolları ile Hayriye hanım göründü. İhtiyar kadın: — Bu saate kadar n& rede idin Leylâ? meraktaf çıldıracaktım, dedi. — Hiç... Bir arkadaşın” la beraberdim de.. Du nefes alayım da söyliy& şidince, yim... Leylâ henüz derli topl bir yalan hazırlamamış © si lacaktı. Vakit kazanmak © için Ayşeden su isteyip içti. y €