Günün hikâyesi Zavallı sıska! — Yanık! çok güzel, fi kat ne kadar sıska. Yaşı mıyacağı muhakkak - Nitami Sezadan her bahs olundukça bu sözler tekrar edilirdi. Zavallı küçük cecessüskâr bir tabiata malik olmalı ki, bdbasının, anasının onun doğ- ması İçin tensip ettikleri gü- nü beklememiş, vaktindan bir ay evvel doğmuştu. Ne kadar o minimini 'mahlüktu. o Sütnine kadar hafif bir çöcük gör memişü . Onu mağazalarda satılan — balmumu * bebeklere benzetiyordu. Babası endişe ile doktora soRmuUştU. — Acaba miyiz? — Belki. fakâç çok ihti- mamla bakilmeli. bir onun büyütebilecek İlk seneleri oldukça müşkü Mus çeçt. En küçük bir hastalığı tutulurdu hayatının tehlikeye gireceğini biliyordu. Evde dereoti hararetin de- Kişmemesi için her odaya ter- mömetre konmuştu. Misafir- ler, çocuğa mikrop geçirir korosu ile olduğu odaya s0- kulmazdı. Bebek her hafta tartılır ve sıkleti bir cetvele kaydolunurdu. O sene kış şiddetli oldu. Nizami Sezanın annesi İstan. bulun havası soğuktur diye çocuğu İzmire götürdü, Bu- tün kışı orada geçirdi. O Kadar dikkate rağmen minimini nezleye tutulma sın mi Femen çocuğun ba basına bir telgraf. Adamcağız her işini yüz üstüne bıraka- fak İzmire koştu. Doktorlar, ilâçlar, konsoltolar... Nihayet Nizami iyileşti. Fakat Nizami- nin tedavisine ayrıca çalışmış olan sıhbiye müdürü dudak bükerek dedi ki; — Yazık. Çok güzel ço- cuk.. Fakat ne kadar sıska! Yaşamıyacağı muhakkak. * Nizami Seza beş yaşına geldi: Fakat böyle bir çocuk mektebe gönderilir mi? Bu sırada bir Küçük erkek kar. deşi bir de daha küçük kız Kardeşi vardı. . Eğer günde bir kaç saat mektebe gitse annesinin de kafası dinlene. çekti. Fakat mektepte diğer ço. cuklarla temas ederek, boğ. maca, kızamık, kızıl, kaba kulak olmak tehlikesi vardı. Bu hastalıklar başka çocuk: lar için çok tehlikeli idi, fukat bu sıska çocuk tutu Jura... Nizami için eve bir muallim geldi, de vaktinden evvel mektebe gönderildi. Sofrada en güzel parçalar Nizamiye verilir, bazen ken- tathlar pişiri- husüsi kardeşi disine bususi lirdi. Büyük annesi onu diğer lerinden fazin severdi Nihayet bakalorya imtiha mını geçirmek sırsu geldi, Nizami Seza o kadar solgun © kadar.zayıftı ki mümeyyiz- Jer en kolay süsleri sordu lar. Bir diploma sahibi olarak biraz teselli bulmasını ise «vorlar. > vebiribirlerine di. Nakil; M . Gayar — Yazık çok nazik deli kanlı, Fakat ne kadar sıskal, Yaşanmıyacağı mubakkak.. Nizaminin erkek © Kardeşi erted sene Dakalorya inti izamiye gelince darülfü- nuna girer girmez hastalandı; haftalarca kendinden umüdi kestiler. Nihayet - şifa” buldu. » Nizami Sezanın edebiyata merakı vardı. Şiirler yazarak mecmua sahifelerine götürdü. Böyle hastalıklı, ölüme mah- kum bir adamın şiirleri redd: oluna bilir mi ? “Bu -bedbahti, yese sokmakta mana » En sıkı | mecinva | sahipleri ona karşı müsamaha gösterdiler, Şiirleri pekda manalı olma- dığı halde az zamanda İev- kalâde şöhret buldu. Nizami yirmi. yaşina ge bnce askerlik şubesine müra caat ed, o Fakat etbba bu nahif bünyenin askerlik ede- miyeceğine karar verdi. Ar. kadaşları askerliklerini yapar- ken O, mesleğinde (terakki eni. Girdiği mücssesede amirleri önu el üstünde tutuyorlardı: Biraz zaaf gösterse dinlenme- si için kendisine müsaade verilirdi. Bu ekmek parasını tedarik için çabalanıp dururdu sırada kardeşi Nizami sayılı ediplerden olmuştu. Yaşı da elliyi bulmüş- ta. Bu zavallı osıskanın son zamanını tabat geçirmesi için telif ve tercüme riyasetine tayini münasip görüldü: Bu tayine delâler edenler aralarında diyorlardı ki — Yazık.. Çok nazik bir Fakat adam. nekadar sıska İ Yaşımıcağı muhakkak Telif Nizami Sezayi biraz canlan- ve tercüme riyaseti dırdı. Pederi bir sene evvel vefat etti. Bu sene de annesi ve daha sonra, sırsile bira deri, hemşiresi, bütün akra. bası, eski arkadaşları öldü. O yaz kış zayif omuzlarını mantosu altına gizliyerek ve başından" atkıyı çıkarmıyarak yaşıyordu. Nizami Seza seksen üç ya şında vatandaşlarının. takdi- tatı ve hürmetleri arasında öldü. Zavallı sıskal. Devlet kuşu İngiliz izcileri reisinin başına nasıl kondu? Robert bugün bir milyonerdir Londra gazetelerinin ver. dikleri malümata göre bir milyon İngiliz izcisi genç, birer peni vererek bir mil. yon peni toplamışlar ve bunu baş izci Robert Ba. denpavle ihdaya | karar vermişlerdir. Bu para ile bir otomobil aldıktan sonra gerisi bir çek ile Sör Roberte takdim olunacaktır. Bir milyon peni 800 bin | her Bunlar öyle meselelerdi ki doğruluğu i | ! İ veya © yanlışlığı, memle darülfünun alimleri in tarafından. münakaşa a İstanbul. meselesi üzerinde bütün Kuvvetile Ja beraberdi ileri süren Laoyit Cor Lort Kürz Fa sen bu meseleyi zat o İdi. mbul meselesi üzerinde Türkletin burudan ihr Corç i€ kleri hal- a meselesi) Lojir Lore Kürzun bir de Harbiye nezâreti Körkunç vzlüsile müdahale etti, c al Vit biye nezaretini Marı sonla ben temsil ediyordum. Biz askerimiz bulunmadığını söylüyör, ve askefimiz Bulun: madıkça Türklerin İstanbul dan nasıl çıkarılacağını “oru yorduk. : Hindistan. nezare- tle Tütkiye için hakiki nihaf ve herşeyden ari bir sulh ihzarma başladık. “Çanakkale boğazi; harp “gemileri dahil olduğu hâlde bütün gemilerin mtruruna küğade Olduktan sonrâ bu bizi haşnüt ederdi. Bu vaziyet Boğazın İki tara: fınt beynelmilel / küvvetlerle daimi bir surette işgal edi mesini istilzam eder. Kuvvet- lerimiz gayet mahdut olduğu halde buna: kifayet ederdi. Birkaç zarfında bu çarei hal, bir kimsenin itiza; zile ( Karşılanmıyan bir for- maliteden ibaret olurdu. Bu messilin İngiltere kabi- nesinde ne suretle münakaşa edildiği “Kürzonun Hayatı; 1) ünvanlı eserde sene mufassal bir surette Bunları burada tekrara hacet kalmıyor. neşredilmiştir. 1919 senesinin mi- dı İsa yortusu esnasında Londrada hariciye nezare ünde bir İngiliz Fransız kon- feransı aktolunarak Türkiye ve Arabistan mesaili -üzerin- deki ihtilâfları et meyi istihdaf Çok sabırlı ve iyi huylu'bir reis Corç, kabinede an bertaraf etmişti. olan Loyit kendine lehtar arkadaş temin «etmek Loyit bir ekseriyet itiyadında idi. Corç, bir meselenin bir saf- hası için bir o ekseriyet, sonra ayni meselenin diğer safhası için başka bir ekseriyet bulurdu. Bu şüphesiz ki, tea- müle muvafık bir hatu hare ket değildi. Fakat işlerin pek çok olduğu sırada bun- dan başka bir çare de yoktu. . Mesele kânunüsaninin 9 unda tam bir şekilde kabi nenin karşısma geldiği zaman, sz4ası hzır Bazen kabinenin . bütün bulunmuşlar, avam kamara- sında nadiren görülen hara etli bir münakaşadan sonra kabinenin kahir bir ekseriyeti Türklerin İstanbulda kalma sına karar vermişti. Başvekil Lowit Corç arkadaşlarının bu Kararını kabul gün avam kamarasında nutuk rar etmiş ve er Kanaatbahş — bir ederek bunu -ilân etmişür. Bunun Sevr mi âhedesinin ihzarında İstanbu- İun Türk payıtahn olarak kalması takarrür etmişti. İstan- üzerine Çanakkale “beyhelmilel bir muhafaza altında bütün ge miler için açık bulunacaktı. YİKT 7 Ti (Çorçil)in hatıratı İngiltere hükümeti ve İstanbul Loit Corç, > İngiletere kabinesinin azasını | kazanmak ve ekseriyeti alevhimize sevketmek | istedi, fakat Sonunadâ muvaffak olamadı yaya yadan biğke Çatalca hattıma kadar Gelibolu yarım adası, adaların “ekserisi Yunan bundan başka Yu Teyİ dma müracaat inceye <kadrar “İzmir ile hinterlamdını idare ede Türkiye, “kâpitulağon siste- mini İde, maliyesini ve tes- lihannf Müxefiklerin şiddetli Konerolunu tevdi. edecekd. Vürkiye, ekalliyetlerin ırki ye dini emniyetini tekeffül ve bunlara ait ahkâmı! icra ede ceku. Fransızlar Suriyeyi ala- cak, İngiltere Filistin 've Ira kın bahalt ve'yorucu dasını deruhte edecek; Erme- #man- niler Amerikanın kapı eşiğin de otufataktı. Sevr mushede- sinin imzası anında ve bu müuhedenin tasdiki şartile İn- giltere, Fransa ve İtalya ara- sında Dir mukavele edilmişti. “Bu itilâftname, (Sy- kes-Piket) muahedesinde ve San Jan Möryen konleransın. da bu devletlerden her birine imza Türkiyede bir nüfüz mintakası ayırıyordu. Bütüü bu mukarrerat, bü sırda ilân edilmerişt. Onun için biz de hakikatin ilerlediği mülâhaza edelim. Hakikat taşlı ve sarp yollar da, dikenli ovalarda, kayalı dağlarda ve güneğe yağrulan. şöllemler yorkunş bitap birshalde, hakikat kafi- tesi, Bir lâhze için nasıl yalçın du, kat musirrane — yürü bunlara gi edelim: 1920 «senesinin: 12 kânun- sanisinde Yeni meb'usan met lisi Istanbulda coplandı. Müt telikler, temsili bir. hükümet esasina sadık idiler. Türkler de reylerini verdiler. Fakat; maslesef Türklerin ekserisi yalnış rey, vermiş lerdi. Yeni meclisin ekseriye- « milliyegpervederdendi, ta- biri diğerle, Kemalislerdendi. Bu öyle biçimsiz bir vaziyet vücüda getirmişti ki müttefik kânunusaninin 21 inde emniyeti lar müttefikler, umu. miyeyi temin için, Türk Bar. biye nazırı ile Erkân harbi ye reisinin azlini İstemişlerdi. Kinunüsaninin 28 inde veni meclis Misaki milliyi » kabul etti ve imzâladı. Müttefikler İstanbul içinde bile ihtildiler ve katiliatölar vükuündan en- dişe ederek-müttehiden hare- kete karar. verdiler. Martn 16 sında İngiliz; Fransız kal. ya kuvvetleri İstanbulu işgal ettiler. Ferit, şimdiye kadar teşkil ettiği hükümetlerin “en zailini teşkile sevkedildi. Ni sarın nihayetlerinde, Türkiye büyük millet meclisi, mütte- fiklerin ordu ve donanmala- rının yetişemiyeceği bir yerde Ankarada «oplandı. 13 üncü Mayısın günü -bu meşum bir taribti - Venizelos, sever müahedesinih © Şernldni, Ati- nada ilân etdi. Hazitanda, İngilizlerin Ko- çaclindeki karakolları Türk letin- mill kuvvetleri tarafın- İ dan tanrruza duçar oldu. Bu aruz ciddi değildi. Askerlere bilâ tereddüt ateş etmek için emir verildi. Donanma. Mar- maradan mermiler “atu muhacimler gerilediler. ve | Matbuat hatıralarıuzit.. | : I Nabi Zade Nazım B. İl - i | Servetfünunun ilk muharriri idi. Arkadaşları M. Sadık, A. Rasim Beylerle Besim Ömer Paşa idiler Bir ifadecik Servetilünunun ve intişar İ sağlam surette töessüsüne kadar olan kısımları yazdım. Hatırala- kaymetli dan sonra nmi © okuyanlardan mektuplar aldım. Bi çıkacak parçaları hakkın den maltmat istiyorlar. Çokları « Edebiyan cedide » devrile meşrutiyetin ilânından evvel ve ben sonraki matbuat ve irlan vok'a- larını ve sabırsızlanıyorlar. Muhterem benden © sorüyorlar, okuyucularımın bu alâkalerına çok teşekkür edörim Matbuat hatıralarımın şimdiye kadar neşredilen kısımları, otuz. seneden — evvelki zamana aitti. Bunlar daha “çok üzüm yazıla” bilirdi... Fakat daha sonraları gördüğüm: “ve içine karıştiğım vak'alar pek ehemmiyetli olduğu için birinci “kısmı uzatmadım. Yalniz, hep yazdıklarım vesika lara ve. tetkiklere e müwtenit olduğu > cihetle çabuk topla namıyor ; ilk kısmı bir seneye yakın bir müddette bitirebildim. Muhterem okuyanların. afların dilerim. Bundan sonra meşredilecek batiralarım - hakkında bir fikir vermek üzere bu ifadeciği yaz. dım. Eser “aşağıda gösterilen kısmlara ayrılacaktır > İ — Servetilünunun © ini. şarından — « Edebiyatı cedide » kadar sarayın matbunta tesirleri — saray mahlöku Baba Tahirin Babisli yokuşunda zuhüru , 2 Recal zade Ektem be yin himaye ve riyasetinde Tevfik silesinin — teşek külüne Fikretin pak ruhu, kuvvetli ze- kâw ve yüksek kabiliyeti ile kurulan * Edebiyatı Cedide » mahfili “Edebiyatı Cedide züm- resine karşı ozamanki kıskanç- ların ve müteasapların yaptıkları tarruzla — Abdülhamidin müthiş kocunması - Baba Tahirin faa- yeti » Arnavut İsmail Kemal beye uyarak ahvali yanlış gö rüp İngiliz siyasetini alkışlıyan edebiyatı cedide zümresinden bazı arkadaşların aldanışlarıCe- nubi Afrikada gelip çıkan-İn- gölizlere gizli cemileler hazırlayıp yapan “bu arkadaşlarızın Abdül hamit tarahından hücra vilâyet lere nefyolunuşu. 3 Baba Tahirin ve arka- daşlarının verdikleri bir jurnalle Servetilünunun — kapatılması İMuharririm Hüseyin Cahit bey ve sansörün Velet Çelebi ile birlik- te Cinayet mahkemesine sevkimiz -Adliye nazırı Abdurahman Pş. mabeyinci Arif bey ve adliyenin iki namuslu rüksünün hirmetile kurtulluşumuz. 4— Edebiyatı cedide ailesi terümar olduğu için Mahmut Sadık ile baş başa | kalışımız. Selünikte teşekkül öden İtihat ve Terakki inkılâp | cemiyetine birbirimizden habersiz girişimiz. 5— Ferit paşa sedareti, Baba Tahirin akibeti - Servetilünunun bütün © münevverlerle münasebetleri. 6 — 1908 temmuzunda meşrutiyetin ilânı. o Taahhüdü müz veçhile Mahmut Sadıkla beraber ve ilk safta yevmi geze- telerle inkılâpçilık faaliyetimiz . - Tam on gün bütün o Babuli kuvveti Serveti fünun © matbas- süda . - İlk haftaların ateşli ve ibret verici vak'alari, 7 İttihatçıların yanliş ha reketleri. Yevmi Servetllününun tarahımdan tatili ve esbabi, - 3) mart vak'a . - Serveti fününün tekrar yevmi çıkışı. * Hareket ör- samimi Abdülhamidin hal'inden |, Servetifünunün tekrar edebi ve ilan rolüne” avdet, 8 punda teşekkülü; gayretleri, neş- riyal, İ9 — Terabülusgarp harbile İ beraber irlan danliyetine gelen İ durgunluğun umumi harp hita mına kadar devamı - Tarblusgarp İve Balkan burplerile umumi harpte Servetifünunun - yevmi- neşriyatı « Mütareke - Serietifünunun neş- riyâtını kâmilen' tatil edişi 1918 10 <> Milli eidalin haber lerini tevzi etmek üzere Ankara matbuat © müdüriyetinin © emirile Almanyada Münihe «İstihbarat» dairesi açışim. Bu zumanda gördüklerim-l.0- izan konferansında matbuat bürosuna| ilühak için aldığın > emirkonle raheta altay geçirdiğim zama- nın çok tatlı hatiraları 1924 te Scrvetifünunun tekrar kuruluuşu ve “harf” inkılâbından sonra «Uyamş” vazilesine devami. Matbuat hatıraları Hakkik Napiye- Abdulhamidin gazete o siğaseli- resimli sonra Fecriatinin Servetilü- unvanile resim 7 Ve Avrupaya cevapları - Baba Tahirin zuhüru. Servetilünün hifelerini çoğaltmış, resimlerini güzelleştirmiş, mündericatla çıkıyordu. İlk mu- | harriri merhum Nabi iade Na. 1892 de .ö- mi. ve fenai idi. Mahmut * Sadık ve Ahmet Rasim Beylerle doktor Ömer O Pş © dahi zamanda yazmıya başla- ami Besim ayni muşlardı; Pariste hakkak Napiye dahi gelmişti, umulmiyan haller karşısında kaldim. M. yazması yok imiş! meğer bü mektupların yazarınış kendisi Lehistan mültecisi imiş bir Pari ile © evlenmiş oldi- ğundan küçük kızları ile bera ber İstanbula gelmişlerdi... Bu küçük kız İstanbula 4vdetinden sonra Napye Kovska: «Na; yer Kuvska » isminde fevkalg. de meşhur bir dansöz. olmuştu. Napiyeye gelince bölün öm lerimi boşa çıkarmıştı ; sölâsyonların © ecnebilere diği © imtiyazları bu adam atanbulda derhal kavradı. Ça lışmaz iş görmez oldu; vaktini balık tutmakla geçirmiye başladı. Kendisinin Pariste iken hak- keylediği tablo klişelerini bana daha gelmeden toptan satmış olduğu için ben onları Serveti fününa basıyordum; kendisinin stanbulda bir ayda hakkeylediği klişe Fransa retsicümhuru Lube» ile meşhur bestekârumız merhum Hacı Arif elendinin resimleri olmuştur. Napyenin tembelliğinden do- layı tebdilini istedim; muvaffak olamadım. O, İstanbulda ecnebi ölmek imtiyaz ve hukukile mü- him bir şahsiyet olmuştu. Be- reket versin biraz sonra siyasi- yala uğraşmağa ve başından büyük işlere karışmağa başladığı için Abdalhamidin iradesile bol paralar verilerek | İstanbuldan çıkarıldı. Biz de hakkiksiz kal dık. Bu, matbaamızda bir derin boşluk yapmış değildi . Balık tutmak , güvercin beslemek, Napiyenin — okuyup karısı kapi- ver - Deniz korsanı Keklirin” alüirtine Ma bep olan kurşunu kim attı? İstanbul ağır ceza mah- kemesinde, deniz korsanı lâkabile anılan Kadiri öl dürmekle maznun olarak Lâz İbrahimin muhakeme- sine devam olunmuştur. Dünkü celsede, mahke- mede Mehmet kaptan is - minde bir şahit dinlenilk miştir, ki bu şahit aranmış, bulunamamış ve son gün- lerde ağır ceza riyasetine “Selerden şimdi geldim. Beni arıyormuşsunuz. Hatta mazmuniyetimin de söylenil- diğini haber verdiler. Ben buradayım, gene sefere çıkacagim. Tahkikat benim Yüzümden kalmasın. Çağırın, istediğiniz gün ge- leyim!,, diye bir istida gön- dermiştir. Mahkeme reisi Nusret B, kurşunun kendi kayığı nın bulunduğu taraftan a- tıldığı rivayetine ne diye- ceğini sormuş, Mehmet re- is, inkâr etmiş, ölen Kadi- ri: hiç tanımadığını söyle- miştir, Maznun vekili, bu şahi- din vaziyetinin tamiki icap ettiğini - söylemiş, - müddei umumi ve mahkeme, buna mahal. görmemişler, Mebmet reise gidebileceği . bildiril. miştir. Muhakeme £ tevkifanede bulunan * Ohanes isminde bir şahidin celbine kalmış- tir. muvafık nemişti . Şimdiki < Akşam » matbası binasında yani eski #Basiretsmatbüzsinda bir büyük oda tetik , © yanına gitak verdik, ağraştık, çabaladık, aptıksa faide vermedi ve iradei seniye mucibince “san'atı hâkki İstanbulda tesise gelen» bir Parisli san'atkârı başımızdan defteyledikten sönra matbaada bir kabustan kurtulmuş gibi derin nefes almıştım . Abdülhamit, © Servetilünum- dan — beklediği hususi hizmetleri göremediği Için bize yar olmi- yordu. Padişah bir başka res simli o gazeteci © yekiştiriyordu. O'da Babilli yokuşunda beş senden ziyade matbuat şekaveti yapan mahut baba Tahirdi Abdülhamidin Servetifünne yaptığı hizmetler arasıra fasıla- İsrla gazeteye basılmak | üzere irade ile verdiği resimlerdi. Bu resimler şunlardır: — Pariste bir tramvayın apaşlar tarfından © durdurulup soyulması. 2— Gene Pariste bir anar. şistin bir polisi öldürüşü. 3 Papanın kafes içinde ruhani ayin yapmam. — Amerikada zencilere linç cezam yapılışı, Bu resimler Pöü jurnal ve Pöw Parizyen gibi avam gaze- telerinin yahut o Amerikan ci- nayet gazetelerinin resimli ilâve- lerinden alınma şeylerdir. Bu gazete parçalarını beni saraya çağırarak gâh başkâtip Tahsin paşa verirdi, gâh ozaman mat buat müdürü ve baş smür Hıfzı bey elile gelirdi. Resim- lerin altındeki söray tercümesi gevezelik etmekten başka bir #6y bilmiyen bu havas adam, çok” şeylerimize küsur bulduk- tan sonra Bibayet Ebüsvut caddesindeki matbaaimızın ay- olan ibereden başka bir şey yazılmazdı. Resme ait makale konamâzdi ve halta resmin ne için konulduğu söylenemezdi. Ahmet İhsan İ | !