Çorçil) in Âli karal di Enver, Telat, hatıratı Cavit devri Çorçil, “Reşadiye ve Sokan OÖsmanın müsaderesini nasıl ve neden emretmiş? Bunların 1913 te hayali mahi- yette görülen plânları, Türkiyeyi münhasıran Türk halkına müs tenit bir esas üzre yeniden tesis idi. Bu €s05 Anadolunun Türk köylüsü olacaktı, Kafkasya sa halarındaki, İranın Azerbaycan vilâyetindeki, Rusyenin ( asıl Türk ırkının yurdu olan )Hazer denizi | gerisindeki vilâyetlerin- deki Türkleri Anadolu Türk- leri ile birleştirmek ve Türki- yeyi Hazer denizine kadar teradit etmek milli bir mefköre anılıyordu. Bu plân teokratik hükümeti bertaraf ediyor, din ile devlet münasebatında cezri bir inkılâp vücuda getiriyor, evkafı devletin İâdini ihtiyaçla rına tahsis ediyor ve dini vazi- feleri derehte eden kat'i bir disipline tâbi tutuyordu Bu plân, Türkiyede tahkkuk etirilen muazzam iktisadi, içti mat ve edebi inkılâpları ihtiva ediyordu. Mustaa Kemal, belki kendisinin de iştiraki We takarrür eden bu plâm tatbik etmiştir. Türk iihadı projelerinin asıl noktasi, Türkiyeyi Rus tehlike- sinden kurtulmak için Alman- yayı kullanmaktır. İstannbulda senelerce o Almanya | sefirliğini ila eden marşal von Ricberestn bu gizli ateşleri mahir ellerle körüklüyordu. © Türk itiba projeleri belki hulya ölrüinde “kalırdı Fakat bu #öğlengiz. sırada Türkiyenin sınıfları «başında fasl bir adem bulunu- puyordu, Damarlarında asker kanı bu Napoleonluk namzeti, ferdi iradesi, gururu ve bilekârliğile Osmanlı impe- ratorluğunu en müthiş maca yaya atacak. Tahal itibarile Alman, fakat kalben Türk olan Enver 1909 #hülâlinde önayak olmuş, | İtihadü terakki kemitesini teşkil eden bir avuç genç Türke bütün teplanan 5 düşanlarla | karşılasmıştı. İtalya, Trablumu — isil ettiği Zaman, Teablun — çöllerinde — İlalyane akan larla döğüşen Balkân devletleri | Çatalca hatlarına geldikleri za wan hiç meyus olunyan Enverdi. M. Askvis 1919 senesinde <E- dirne hiç bir vakıt Türkiyeye iade olunmıyacak » demişti. Bir ay sonra Enver Edirneye girmiş ve Edirne bugüne kadar Türk kalmıştır. Umumi harbin infilâki anında Enver, arkadaşları Telat ve maliye nazırı Cavit ile Türki- yenin mukeddaratına hâkimdi. ların başında birer surat gibi Padışahla Sadrazam bulu- #uyordu.. Âsl hükümlerini yö- rötenler ve hiç bir itirez ile karşılanmıyan'ar ötekilerle taraf- darlaridi. Bunların içinde Enver her o harekette, infilik eden küveti, Türk rehberleri umimi bir barp içinde Rus kuvvetlerinin ne yapabileceğini Çarın garpli mütteliklerinin tahmininden daha çok geride tahmin etmişlerdi. Türk Jiderlsrine göre Alman - grupu karada harbi kazanacak Rusya kınlack ve bunu bir çibilâl takip edecektir. Türkiye Alman zaleri üzerine Kafkasyada! aazi ve ahali kazanacak, bu #wretle Rus tehlikesi nesillerce bertaraf edilecekti. Uzun ihzart miizakerat esnasında Almanya, merkezi devletleri “muvaffak. yeti tekdirinde Kalkasya ları finda Türkiyeyi tatmin etmeyi yadetmişti. Almanyanın o bu vadi, Türkiye siyasetinin tekr- rürü üzerinde kati bir tesir era etmişti. Türk. hayatının her safhasında Türk üwihadı, siyaseti, Türk- lerin araziye ait metalibi bir harp plânı içinde tesbit edi heyetinin Yeni mukarreratı Âh karar ii rüyaselindede; G. Antebin Fransızlar tarafım dan işgalinde polis memurlü- Zuna tayin kılınmasındari dola yı beyeti mabstısaca hidemalı devlette istihdam olurnmamasına karar verilmiş olan muhasebel hüsüsiye sabık mukayyidi Mel met Kâmil efendinin O. Antep de mücadelei milliye başladığı tarihten sukutuna müsallehan mücadelede bulunduğu ve hu- ruç harekâtinda bizzarur dahil de kalarak müdafani hukuk he- mişti. Bu plânın esası Türkiyenin) Yetinin tensibi ve teşkilâtı mil Karadenize hikim olması idi. Vukubulacağı muhakkak © olan umumi harp nezaman vuku bulur da Rusye Almanlanlar ve Avusturya ile döğüşürlerse Türk ittihadı taraftarları Kafkasyayı fehu istilâ edeceklerdi... Trab- zundan Erziruma ilerlemek için İstanbul Trabzur deniz yoluna hâkim olmak zaruridir. O halde Türkiyenin bir donsn- mas bulunması icap ediyordu. 1911 ve 1912 de Anadoluda hatta islim âleminde | açılar isneler o Türkiyenin İngiltereye” 2 dretnot ısmarlamasını >4laç eni. Bunlardan birini Türkiye- ye muvasaleti, Türkler tarafından takip olunan” harp siyasetinin bütün piatgâhi idi. 1114 senesinin temmuzunda Frk rehberleri arasında mevzuu bahsolan en mühim (mesele, bu gemilerin vaktü zamanında gelip gelmiyeceği idi. Birinci Türk drednotu Raşadiye tem- muzda tamamlanacak, ikincisi bir kaç yün sonra bitecekti Rus arazisine giren Türk ajan- İsri Veti, Ardahan ve Kars havalisinde, oTürk (o kollerinin Çoruh vadisinde ve Rus cep- hesinin — gerisinde ilerlemesini temin için ahalinin ekseriyetini teşkil eden müslüman Türklerin buğday ambar etmelerini temine çalışıyorlardı. “ Temmuzun 27 sinde Türkiye, tedalüt, tecayüzi bir tülak aktini Almanyaya teklif eti Almanya bu teklifi kabul et miş ve lttiikk Ağustusun Zinci günü: imzalanmıştı. Türk ordu- «ünün seferberliği ise 31 tem- muzda emrolunmuştur. Bu sırada Türkiye: için bir surpriz teşkil eden bir hadise vukubuldu. İngiltere birdenbire Almanyaya karşı, kat? bir mu kavemct vaziyeti aldı. İngiliz donaninaları denizde harp vazi- yetini alınıştı: Temmuzun 28inde donan masına ilâve olunmak üzre iki Türk deetno tunün müsaderezini emrelmiştim. 500 Türk gemicisini muhtevi olan bir Türk nakliye gemisi «İynetnin sahilinde "duruyor ve Türk gemicileri birinci dretnolu almak üzre bekliyorlardı. Türk süvarisi geminin tesli- mini İslemiş ve gemiyi işgal ederek Türk bayrağını çekece- ğini tehdit makamında söyle migti. Bu terihi günlerde (31 temmuzda ) mesuliyeti deruhte ederek Türklerin gemiye gir- Mmelerinin menini ve onlar tera- ından. gemiyi — işgal için vuku bulacak her hareketin, icabında silâhla mukavemet | görmesini emrettim. Benln bir hareketim münhasıran İngiltere donanması namına idi. Bu iki Türk dret notunun — İngiliz donanmasına ilivesini, selâmeti milliye na- runa hayati bir mahiyette gö- rüyardurm. Rusyeye karşi İngil tere Gimedi) liyeye hizmet etmek maksadile polis memuriyetini kabul ve tu memuriyette iken kuvayi milli- yeye hizmet taraldaranını himayeye sayüpayret ettiği ve olduğu evel ve ahır amiali milliyeye muha- ve bu sebepten azil lefeti mesbuk olmadığı Tesp” ve gayrı resmi icra k* Kikattan anlaşılmış op» kındaki kararın çe/17€ müttefi- kan karar ver#hiştir. Ş$ Bursit Yunan kıtaatı tare- fından” işgalinden dolayı sivil çorirak İstanbula gitmesi harekâtı milliyeye iştirak etmemek üzere kı'asından firar mahiyetinde telâkki edilerek Heyeti malısu- saca nisbeti oaskeriyesi (OKât edilmiş olan hesap memini G. Antepli Mustafa Remzi efendinin iaşe memuriyet muavini üle Bursada Işıklar mevkinde bulunduğu “sırada Yunatlların bigteten karışık danya kıtasına iltihak edemediği ve Bursada zarureti basınaları o üzerine vaziyette kalarak Mır muıntakasında o bulunan kasden Kşlmayarak kat'iye icabı kalıp iktidarsız- vaziyete fazla tesir gösterdiği ve güç halle İstanbula gidebildigi ve bu aczile beraber Anadoluya geçmek için bazı zevatın deli letine müracaat ettiği; alay ve tabur kumandanlarınin beyanat ve şahadetile tahakkuk etmesine! ve” Kuvayı vülliye aleyhinde velev cüz'i olsun bir hareketide ihbar edilmemiş olmasına biaen hakkındaki o beyeli o mahsusa kararım ref'ine ittifakla verilmiştir. $ Sadri esbak damat Feridin yaverliğini kabul etmesinden dolayı heyeti mahevzica nisbeti 4skeriyetinin katına” karar ves rilmiş olan sabık erkin hârbi- kendisinin aciz ve iğınm da bu karışık karar ye binbaşılarından Hakkı. Mulh- Mis beyin yaverliğe tayini kendi telep ve takibi üzerine olmas yup tsulen ve emre binaen ya- pılmış bir muamele olduğu ve bu memuriyet yeni ve muhalif bir teşkilât ve zata ayni zamanda mahsus olmayup askeri kadrosunda minelkadim mües scs ve makama mahsus bir va zife olduğu ve emri askeri mi cibince tevdi edilmiş olan bu vazifeyi ifa eylediği ve bu va- zilesi esnasında dürüst bir asker | sılatile hizmet edip amali milli- yeye muhalif hiç bir harekâtte bulunmayıp eyliklerde bulundur Zu ve seciyesinin de aslen muha- lefete müsait olmadığı, yüksek terbiyeli, düzgün ahlâklı, irfan sahibi vatanperver kiymetli bir asker olduğu, harekttı milliyeye| mensup kiymetlar erkân *ve werayi askeriyenin muhallef gehadetile tezalıur eylemiş ve isttilat heyetinin lahkikatıda bunu müeyyet bulunmuş oldu- gunden (hakkındaki Okararın rel'ine müttelikan karar verik miştir. Ş Anadoluya gelmesi için vakı' olan davete icabet etmeme- sinden dolayı Askert Tley'eti : »” Haziran Kira. ücretleri H. Necmi Beye: Kira üçtetleri hakkında bugün talbik olunan bir kanun veya resmi bir tarife hatırlıyamıyaruz. Fazla kirs ve ihfikâr meseleri bu husustaki kanunların umumi hükâmlerine istinadem halledil - #öektedir . Bügün “kira işi ev sahibi ile kiracının karşılıklı par zarlık ve uyuşması ile bitiril - mektedir. Kontrattaki | şartlara riryet elmek her taraf için de lâzamdır. Rabatsizlık meselesine gelince eğer anlattiğiniz gibi ise haklısınız. lâkin gürülülsüzce © uyuşmak imkânı olduğu takdirde mahke meye gitmek” hiç doğru değildir. Bize kalırsa aranızeki ihtilsi ulak bir şeydir ve Kolayca iyuş- mak ta pek #8 mümkündür. Ev apbinin, evin bir müddet 40np>” Yikilrlaması - hususundaki gildişesini göz önüne getir'rseniz buna &iz de "inanırsınız 4yaşindaki erkek Neden öldü? lerini “anlatıyor Trabzondan © şehrimize getirilen ve dört yaşında olmasına rağmen kendisin- de erkeklik kudreti dilen Mehmet evvelki gece ölmüştür. Dün bu hususta çocuk mütahassısı doktor Ali Şükrü bey bir muharririmi- ze şu izahatı vermiştir: ” Sah gecesi saat birde Mehmedi evime ge- trdiler. Kendisini muayene ettim. z Kalbi gayet hafif çarpı- yor ve çok âz nefes alı- yordu. Kendinden geçmiş bulunuyordu. - Derhal ilk müdavatı . yaptıktan sonra otomobille... Etfal hastane- sine yolladım, Gece saba- ha karşı hastanede ölmüş. Anlaşıldığına göre çocuğu son günlerde. çok yormuş- lar, fazla yemek yedirmiş- lerdir. Bundan başka uyku da az uyumüştur. Bütün bu gibi sebepler gayri tabii bir vücuda ma- lik. olan çoçuğu fazla sars- mıştır. Zaten böyle, bir adelesi gayri tabii üş, “diğer © tarafları iptidai neşvü nema» sini ikmal etmemiş kimseler bizce hasta demektir ve bu gibiler ansızın ölürler. Gayri. tabii teşekküle ma- lik olan bu çocuğun ölü- münde gayri tabiilik yoktur. Bir gazete benim çocuğu bir hafta tedavi ettiğimi yazmaktadır, bu hader boğru değildir. Ben yalnız bir defa muayene ettim., Mehmedin morga nak- edilen cesedinde dün fethi meyit ameliyesi yapılmış kalbinin sağda, kara ciğe- rinin solda, olduğu hayretle anlaşılmıştır. mahsusasından nisbeti gskeri- yesinin kat'ına karar verilmiş olan tabip yüzbaşılarından Mus- tafa Naili Efendinin müpteli olduğu zafiyeti asabiye has- talığının davet zamanında şiddetlenmesi oüzerine o bir müddet tehir hareketinin talep mevcut raporlarında bunu te'yir eylediği ve böyle hasta olanların Anadoluya gönderil- memesi omüdalasi (milliye vekâletinin emri Iktizasından olmasına mebni bilâhare mü- racaat ettigi halde gönderik mediği tebyyün etmiş ve şu suretle o mazerti o muhakkak olan mumaileyhin O aralık Anadoluda ifayi vazife ede meyecegi anlaşılmış olmakla hakkında verilmiş olan Kara- rın refine müttefikan karar verilmiştir, Ali Şükrü B. sebep- | Alzasın fiğanı Galip Fransa kırk küsur se neden beri elden çıkarmış oldu- ğu Alzas Loreni istirdat ederken bu sabık “eyaletinin cümhuriyete iltihakını gayet sehil #ddeylemişti. Hadisat Fransızların bu me- gelede ne kadar yanılmış olduk- larını meydana köğdu. Versay muahedesi imzalanalı on sene oldu; bu müddet zar- hnda Alzastan yükselen tazal- lüm enini biran susmadı, bir ân hafiflemedi. Akaslıların © şekveina sebep nedir? Bunu geçen sene dektor Riklin ile pedallim Rosse davası | görülürketi kismen öğrenmiştik. Bundn bir kaç gün evvel hitama sen Rose davası ise Fransa ile mülbak eyalki arasndaki telehhümün sebebini daha bir surette o meydana suk vazıh koydu. Mahkemede gahit olarak din- lenilen doktor Riklin dedi kiz « Eğer Fransa Alzasa karş müşlik. bir siyaset takip ederse biz Fransa ile birleşik yaşarız Fakat Ana İlsanımız olan Almancanın kaldırılmasını, — mekteplerim zülüm iisal istemeyiz. leştirilmesini çekemeyiz. Ba- bakıl. velesi husus bize hor nazarla masını ve üvey evlât ım İ görmesini asla çekemey Bu sözleri mahkemede *Ross lehine şehadete gelen bütü muh tatiyetçiler tekrar ediyorlar, ve ilâve eyliyorlar: « Biz haini va- İ tan değiliz. Fakat Alınanlardan görmediğimiz hakaretin “Fransa tarafından yapılmasına riza gör teremeyiz. Büyük vatan uğruna ana yurdumuzu baba ocağımız: feda edemeyiz. Acaba neye Alraslılar neyâ Fransadan bu kadar şikâyete lüzum görüyorlar? bu noklayı «Ros» mahkemesi olsun Alzas- taki o muhtariyet gazetelerini, yazdıkları olsun kâfi miktarda malğmot veriyor. Fransiz, idaresi lüzumundan fazla hodbinlikle melüf tur, Vakatı gelince İtalyada veya sair mem İeketlerde ki akalliyetlerin veya akalliyet frkalarının şedit mü- dahli kesilen Fransızlar, idare- lerinde veya | himayelerindeki kıtalarda zecri bir siyaset taki- bini kendilerine prensip edin- mişlerdir. Ve bu bu Emperyalist siya setini Cezairde, Tonksinde Su- riyede, Kamerunda tatbik ettik leri gibi Alzasta dı — Wibike kalkışmışlardır. Şurası inkâr edilemez ki Al zas, kırk küsür senelik bir müd- det zarfında Almanların nafiz harsine tâmamen alişmıştr. Bu kat'anın birdenbire Fransız har İle ünsiyet peyda etmesi imkân haricindedir. Herbi umumiden sonra Fran- 87 ricelinden bazısı' ve bahusus Miran, Leon Borjuva gibi kim: selerin — anlamış oldukları “bu hakikatın M. Pusnkare tarn- dan kabul edilmemesi, eski Fransız recülünün Alzası Fran- szlaştırmıya olan fevkalâde ar- zusundan neşet etmiştir. Maamalih Bözamson kara- rından anlaşıldığına göre Fransa hükümeti bu siyasetten rücu ile #stirdat edilmiş eyalet “eha- İlini daha hoşnut edecek bir siyaset takibine karar vermiş bulunuyor. Eğer böyle olma- saydı, Bözanson adulü, geçen sene Kolmar adulünün yaptık» larını takliden doktor * Ros » hakkında mes'uliyet kararı ver- eklen çekinmezlerdi. Eğer Fransa Alzes mesele sinden bir ibret alır ve idare sinde olsün. himayesinde olsun bulunan mıntakalarda tazyik ve temsil siyasetinden feragat ederse Fransız hükümetini devre devre meğgul eden iğtişaşların ve mu- kavemetlerin önüne geçilmesi ihtimali mevcuttur. Aksl takdirde Garp cümburiyetinin günden güne inkişaf eden milli cere- yanlar karşısında oldukça müş kül bir mevkide kalacağı mu M. Guyur Milâdın 1192 seneşinin nisa nında İdi. ENli slip ordulari içinde Kudüs hükümdarlığına namzet görülen Monteferrat Düku Konrat, Tayre sokakların da meşaleler arasında dol yordu. Sokaklar, Kudüs $ kurtarmağa gelen kızıl ehli silip askerlerile kabarıyor, minarelerine çıkan « mukaddes mabedi saybalarile o bu rini haçlı Tayrenin papslar, kürtarımız! » kızıl haçlı askerleri talırik edi yorlardı. Minarelere çıkan. papaslanın saybaları kizi haçlı askerlerin waralarile karışarak Tayrenin fazasını kudurmuş bir velveleyle boğuyorken maşaleler arasında başpapasın o otağına ilerliyen müstakbel Kudüş hükümdarının ansızın yere kapandığı görüldü. Onu yerden kaldırmak için özanan eller, Dükun kanlar içinde yüzlüğünü ve öldüğünü görerek sersemlediler. Katiller frara teşebbüs o etmediklerin den hemen yakalarmışlardı. Bunlar dükün aylardanberi hizmetini gören ve ona şada- katlerile, n uğrunda fedekir hklarile tanılan yerlilerdi. Kas tiler, (o kezıklarmış, ateşlere fakat namma atılmış, inin hareket etliklerini ilşa elmemiğ lerdi, Aca katiller adantlaridı? Sultan Selâhaddinin Di yürekli Bunu a sü katiller ew "e kimin mi? yoksü Rişarın mi? ağa imkân yoki güle güle müthiş işkencelere katlanmnışlar ve bir söz söyleme İ den ölmüşlerdi. Bu feci akibete suğrıyan yak mz Konrat değildi. Asyanın eri ümdarları olân Han- rından oEndülüsün satvetli ların saray saraylarını kadar imtidat eden sahaların içinde her yere dehşet salan bir siyah pehçe ümerayi, ylemayı bir asde imha ediyor- du. Aksungur ümera: kardeş, Musulün büy önünde b'rer hançer darbesile di. Azerbaycan camii biruh düşi emiri Âlmet, Bağdat halilesi nin önünde dururken yere Yü- varlanmış, Selâhaddini Eyyubi Akkâda İngilizlerle harp eder ken bir biçik darbesine uğes maş, faket darbe Zirbıa isabet Bütün bu cinayetleri, senelerce. sada” katleri tecrübe olunan fedakâr ettiğinden kurtulmuştu. hizmetçiler. yapıyor ve katiller irtikap ettikleri cinayetten zevk alarak güle güle ölüyorlardı. Oene bu. katiller Melikşahi n, Trablus Kontu zürkami yemek yeri; Raymondu giyerken, Halife Müsterşi idi uykudan uya- mrken bicaklamışlardı. Bu katillerin ortalığa saldık- ları dehşet şarkı Harba sarmıştı, Her tarafta insan kesen, kan döketi bu binlerce hançeri ida- re eden el, esrarkeşler şeyhinin eli idi. Monteferrat Dükü Konradın katilinden 60 sene sonra esrarkeş katillerin yuvası olan Hazer denizinin «cenubunda. kâm Â- lamut o kalesinden (o bahsedev rMako Polo diyor ki: İki muaz- zam dağ arasındaki güzel bir vadide en rayihadar çiçekler v& nefis meyveli ağaçlarla dolu bir bahçe vardı, Ftrafta yaldız- la süslenmiş, ipeklerle döşenmiş köşkler duruyordu. Küçük ka- nallardan her tarafa şarap, süt, bal ve temiz su akardı; Güzel kızlar, bahçenin ağaçları altin Bilelerden seçilen gençer, bu raya getirilir ve tarikate ahnır- dı. Yedi dereceli ve kizli bİF cemiyet olan bu tarikat, salik” lerini yavaş yavaş sırlarına #gâh «derdi. İlk beş derecenin ©” mühimmi beşinci, yani fedailik derecesi idi, Markao Polo esrar” keşlerin bu dereceye nasıl terli ettiklerini şu şekilde anlatıyor: <Fedailik derecesine namzet © lana muayyen bir zamanda ©* rar verilir, esrardan serhoş İKEN bahceye gölürülürdü. Nâmzet ayıklığı zaman etrafına bakar ve her şeyin güzelliğinden meshur olarak kendini cennette sınardi. Nimzet burada beş alt gül kalarak zevk eder, istediği gibi eğlenirdi. Ondan sonra ona tekraf esrar verilir ve dışarı çıkarıla" vak şeyhin huzuruna götürülürdü- Şeyh ona: « kimki şeyhinin SÖ ünden Çıkmaz, onun gideceği yer, içinde yaşadığın cennettir. Emirlerime itaat ettiğin takdirde nereye gideceğini biliyorsun!» Artik Fedainin gitmeyesiğ yer, yapmıyacağı bir ig yoktur. / Şeyhin bir sözü onu dünyanın bir ucundan öteki ucuna gölü” rür, şeyhin bir işaretile € satvetli hükümdarların tahtlar Fedailer ekseriyetle arzusu dahilinde Dİ oda yıkılırdı. şeyhin adamın hizmetine * girer, canla başla hizmet eder, sonra şeyhin — emrini. telâkki © eder etmez elendilerini hemen Keser ler ve cenneic gideceklerine emin olarak idam edilirlerdi » Bir derece merbut olan esrarkeşler hiç bir defa sirlarım ifşa etme mişlerdir. Tarihte“ hig bir hafi, cemiyet bunlar kadar,ortahğa” dı sal , Fakat ön laşılamıyan bir nokta bu cemi yetin saikleridir. Esrarkeşlerin © şeyhleri din bı değildirler. Bilâkis bu tarikatin salikleti yükse dikçe din akidelerinden tecerrüt ediyorlardı. Onlar için nünleha, bütün dini kayltları bir tarafa atınaktı. Fakat bu fikir Ve hareket hürriyeti en, yüksek dereceye ve şeyhe o mukarreP olanlara (o hastı, Fedailer İS€ ancak tam bir teslimiyet W€ itaatle mükeileftiler ve dinin ahkâmı iayetle mermurdula” Esrarkeş kaliller, tarikatinin müessisi Hasan Sabalın Ömer Hayyam © ve Nizamülmülkün ders arktdaşı olduklarına dsi bir riyayet vardır. Bu riyayei& göre bunlar ilerde hayatla muvaffak olunca bir birine yardım etmeğe karar veri” ler, bilrere Nizamülmülk vezif olmuş, Hâsan Ona müracaat ederek yardım dilemiş, Nizamük mülk te ona sarayda bir wicmi” riyet | vermiş. Fakat #0” derece dessas ve bilekir DİK adan ölan Hasan, Nizamülmü! başladığı” oda de müti aleyhinde çalışma, hemen koğulmuş evvelâ Mısıra kaçmış, bir çok dolaştıktan sonr Şamâ gelmiş, (daha sonra şimali Isanın ücra bir köşesinde alan Alimut kalesine sığınarak dar” katini vücuda getirmişti. 1255 senesinde Helâgü Ya. püyük bir ordu ilç Âlimet > lesine gelmiş. VE esrarkeşler? dögüşmüştü. Kale gayri kabili teshir idi, Fakat Helâgi bura altüst etmiye karar ver” mişti. Helâzü, üç sene ugr#” şarak, kalenin etrefna çelik ve ateşten bir hiser kurmuş, nie yet açlığa uğrayan esrarkeşler teslim olmuşlar, bunların 120001 kılıçtan < geçirilmişler, Alimut dan, sonrü da oynaşır ve gülüşürlerdi. » Hasan Sabbah, esrarkeşler ta- | rikatini tesis için bu yeri imti- hap etti, Etraftaki eogüver ke. | kalesinde taş üstünde taş ker mary. birine ve şeyhlerine son f Konsan x SE nsroawmam