e Ş z Onla Marşaret ivispton Awe (Margaret Livingston) un nazarında tikanm : en meşbur sinema ve sahne san'atkârkırındandır. Bu genç ve güzel kadın aym zamanda garip görülen söz lima, (Margaret Livin; bütün erkekler taaddüdü zevcat taraftarıdırlar leri fikirleri, dedikoduları mucip olan konferansları ile de şöhret kazantıştır. Bu hususta bir iikir vermiş olmak için onun Şikagodamünteşir (Moton Piciwre) sinema gazetesine son haftalar zarfında vaki olan beymunatundan kısacı bühsede. <on) diyorki: — Şimdiye kadar hiç evlenmedim ve bügün buna mü teessifim. (las Angelos)e bundan bir çok seneler evvel ilk geldiğim zaman san'tkâr olmek aklımdan bile geçmiyor. du. Bir bankerle nişanlı idim, Evlenmek üzere bulunuyor- dum. Bir çün arkadaşım ( Eâna Dürvlance Ja sokakta raşge- dim. Çarşıya öteberi almıya çıkmış. Onumla beraber bir çok dükkünlara girip çıktık. Bir tuhafiyecide lavanta aldı 22 dolar (44 lira) ve bana uzan. Arkadaşıma vererek bir şişe hayretle baktım. “Bu buna imi? ,, dedim. “Eveti,, cevabını verdi. İşte bu 'ce- vap benim hayanmd çok büyük tehavvüller yaptı. Nişanlı olduğum adamla evlerse idim ne olacakdı? Bir beşik başım da, bir perde arksında bütün Ömrümü çürütecek değil mi “Vakt,ıncumartesi günlerine mahsus SİNEMA Sayılası Tertip ve terceme eden: şvekili Venize löstin uğursuz sesi du- şulmuştü. Bu seste, mübu- dele işlerinde Yunanlıların son kancıklıklarım — örtbas etmek isteyen bir mana seziliyordu. Fakat Venizelu bühanelerin en münasebet: zile bize hücum ediyor, bile- gen silâhlarımıza bakarak: iderse, iş harbe ve 35, diyordu. Yakın zamanların tarihinde onun ne kanlı bir siması ok duğunu, o memleketimizdeki çocuklar bile -bildiği için, Venizelosun sedası, ufuklar. mızdi uzun, sürekli akisler braku, rahlarımız üstünden sıcak ve kuvvetli heyecan şerareleri fışkırttı. — Gazetelerimiz, kendiletine düşen vazifeyi hakkile yap- ular, Nihayet B. M. medlisi- üin reisi, bu yersiz ve küs- ese iradeli bir soğuk- lıkla cevap verdi. sa denebilir ki geçen haftanın en, gözde hadisesi, Venizelosun harpten buhse- den sesi idi. Dün gece geç vakıt gelen Atina telgrafla, Türk ufuklarından kokan yıldırım yüklü bulutların, Yunan toprakları o üstünde zelzeleler yaptığını gösterdi. Atnayı başları üstünde kartal kanatlarının rüzgârın duymuş bir kümes gibi sin- miş gösterin bü telgraflar, ne sâklıyayım Zevke yakin bir keyifle okudum. Bürün bu telgrafların “Rad- yo, ajansının yalan söyle diğini, Venizeloşun — hiçbir zaman böyle Şeylerden bah setmediğirii, hatti Değanatta bile bulun; bir ağız dan ilân yarda dizede: artüriğörliz. | Nevzat B. Konya meb'usu Ankara vali ve şehir- inliğine tayin edildi malümata göre Verilen Konya meb'usu Nevzat Bey Ankara vali ve şehremirliğine tayin edilmiştir. Nevzat Bey yarın Ankaraya hareket edecektir. Gülcemalin rahnesi Loit Tiryestine kumpanyasının (Salla ditalya) ismindeki vapuru perşembe günü hareket etmek üzere demir alacağı serada Fih- tumda bulunan Seyriefrin idare- sinin Gülcemal vapurunun kıç güvertesine bindirmiş ve geminin dümen aksamından bir kısmını tahrip etmiştir . Yara hafif oldu. gundan Gülcemal din İzmir selerine çıkmıştır. mere brell ze ienlihçöneresi dikleri, medeniyet meşalesi diye yangın getirdikleri bir memlekette çala taban Ka- çarken “muzallerme rücat «diyoruz, şeklinde gülünç maskaraca resm? tebliğler neşreden bir milletin “tükür- düğünü yalaması, bize hayret vermez. Bu telâşi o teksip olsa olsa kuvvetimizin onlar tarafından da tasdik edildiği- nl gösterir. Fakat diplomatların tekzip- Jeri, hadisenin var olduğunu itiraltan daha sağlam bir Ji- sanla bildirirler. Onun için bugünkü telgratlre kürşısinda sadece “Soğuk “bir tebesstimle gülümşüyör - ve: dikkatimizi idim? Arkadaşım gibi sıh- neye çıkmak, istediğim kadar para “kazanmak ve istediğim (Margaret Livingston)a göre para ve süs karşısında her kadar harcetmek o mümkün ö olamaz mı idi? Derhal işe birdir, mı bözdem ve kararımı tatbike başladım. “O zaman © evlenmediğime o memnunum. Benim < teessürüm © günden bu yüne kadar evlenmediğimden neşet ediyor. Bugün izdivaç (o Denim için arık çok O güçtür o Kendime hayat arkadaşı olacak oadamı seçmekte o adam (akılı o müşkül pesent davranacığımı (Otehmin ediyorum. Fayau çok eyi anladım erkekleri ve kadınları geyet'eyi tanıyorum. İşte benim bü husustaki titizigimin — sebepleri. Hayatı, insanları gayet eyi timdeti, bu tecrübelerin verdiği Birçok erkeklerin o hoşuna giden anladım, diyorum. İsterseniz size bu husustaki müsbet netcelezden bahsedeyim. bir kadınım. Bunu be nim kadar sizde bilirsiniz ve tecrübele- bildiğiniz için bunların birçoklarından hergün yüğlötce mektup aldığım zannediyorsunuz. Halbü ki ben erkeklerden değil en fazla kadınlardan mektup alırım. Hem de evli kadınlardan. Onlar. bir dileri ilg çocuklarının ileri ile bana mektup yazarlar, beşiklerini sallarlar ve bir Bunların o ekserisinin meali şudur. * Son filminizi gördüm. O erkeğe karşı ne güzel hareket ettiniz . Ah ben de sizin gibi yapabilse idim Ben Şu kanasttayım ki kendilerini bilen * ve kusurlarını kendi şökinmeyen kadınlar bütün hemcinslerinin İğter kalp. korsanı olduklarını, her birerinde gayrı kabili mukavemöt arzular bulunduğunu anlamışlar, teslim iğlal için kendilerine itiraftan erkekleri etmişlerdir. Der kadın böyledir. Para, süs ve erkek karşısında her kadın aynıdır. Eğer Terkosla yeni bir mukvele Geçen sene şehremaneti tarafından Teskos şirketinin feshi istenildiği zaman bir içtma yapılmış ve feshiten şimdilik o vazgeçilerek şebe- kenin genişletilmesine karar | yerilmiş ve bu hususu bir de proje hazırlanmıştı. Nalin vekâleti bu projede- ki esaslara göre şirketle yeni bir mukavdle yapmak iste mektedir. Fakat diğer taraf tn şehremanei o şirketin wahbütlerini yapmak hususu da yola getirilmesinin çok wüşkül “olduğu fikrinledir. Teffiz işleri Tetliz ve temlik işlerinin kas vuni müddet olan temmuz nihas yetine kadar bitirilmesi icin mül kiye mülettişleri tarafından şehe rimiz iskân idaresinde yeniden sayesinde ayda 250 dosyanı intacı kabil olabilecektir. Bununla beraber alâkadarların üadelerine nazaran teffiz işinin temmuz sonuna kader bilmesine imkân yoktur. Çünkü eldeki dos- yalar muazzam bir yekün tutmak- tadır , 100memur mahkemede! Bakırköyünde bir faizei sarrafın mirasçıları tarafından son gün- lerde “*100),. rüsumat muhafaza memuru o eleyhiue bir “alacak davası açılmıştır. Bu mgmuHlir Pinlraki! ismini taşiyan Bu sar- refian füizle ödünç para almiş lardır. Fakat saral Pintiraki geçenlerde. ölünce © miraşçıları alacaklı mevkilae göçmüşler ve paraların tabsii için de mabke nz inş rae. Dahilde Mezbaha hakkında bir rapor Şehremaneti mezbaha hakkında m mulassal bir rapor hazırlâmıştr. Raporda yeni ve eski mezbahaların etraflı bir mü- kayesesi yapılmakta, bilhassa eski ve yeni zephiye rusümü j tetkik olunmaktadır. 15 bin kilo deriden haber yok Geçenlerde şehrimirden Rus-| yaya gönderilen.» 15 bin kilo derinin Ruslar tatalmdan Türk malı değildir diye iade edildiği haber verilmekiedir. Halbuki alâkadarların ifadelerine göre bu deriler el'an şehrimizdeki sahiplerine gelmediştir. Mesele Odesa şehbendöiğimizder 60- sulmuştur. Polis tabur lâğve- dilecek Şehrimizdeki ;polis talim dü bemüdün tğveğileceği döya lenmekteğir. ğ Açık veren ;ekmekçi Fekmekciler çemiyeti ida- re Heyeti azasından Nari #fendinin piyasada “Bir Kaç bin lira açık veterek ortadan tegavyüp” “ettigi. söylenmek- tedir. e Roma sefirimiz gidiyor ş zde mezunen bülu- “nan Roma selirimiz. Suat B. iki pepiembe et malla Şehri günü gide- çektir. Albanya kâtaya oturdu Serviçi martimi' İtalyan kum- panyasına att Albanya' vaptru | Gelibölu açıklarında oturmuştur, o Vapürun için bir romor- karaya Devlet bankası | Sermaye hazır Tetkikat yapan müta- hassıs avdet ediyor Devlet o bankası o hakkında teikikat yapmakta olan mü'a- hass M. Müller Ankarada tetkikatını bitirerek şehrimize avdet etmiştir. Mumaileyh bir iki güne kadar Almanyaya gidecektir. M. Müller Amkarada bulun. duğu esnada icap eden vesaiki toplamış, istediği malüman alâ- kadarlardan almıştır. M. Müller Berlinde Alman Devlet bankası umumi müdürü “M. Şaht ile bu hususta görüş- tükten sonra raporumu hazırla yatak gönderecektir. Bu suretle raporda M, Şah- tn da mütalâası olacaktır. Muhakkak olan bir şey varsa Türkiyede kuvvetli bir Devlet bankası vücuda getirmek çin icap eden sermayenin hazır ol- duğudur. Banka teşekkül edince bir ecnebi mütahassısı daimi olarak istihdam edilecektir. Bir hilkat garibesi Dün sahah Mahmut B.nahi- yesinden Bakırköy belediyesine dört aylık bir çocuk getirilerek hastaneye yatırılması istenilmiş. tir. Osınan ismini taşıyan bu çocuğun mak'adı yoktur ve her iki “aplesini de ön tarafından yapmaktadır, İktisat meclisi Âli İküsat meclisi bugün , bu devreye ait son içtimamı yapa- caktır. Mecliste müzakere olunan tediye müvazenemiz hakkındaki Tüpora göre, Yiramet ve matlu. bumuz arasında aleyhimize görü- en förk pek azdır . Bu farkın ortadan kaldırılması için eheme delik anne seninle aynıdır rda para ve boş vakıt bırakmayın! bunlardan bir kısmının hare- Ketleri diğerlerine o benzeme iyorsa, bu fırsat bulama maktan, yapmasını bilmemek- tea İleri geliyor. Bir gün San Fransiskoda kadınlara mahsus bir koglerans veriyordum. Bu konlerans te, bugünkü gibi aklımdadır, *Ko- calarını ellerindan kaçınmak istemiyen kadınlar! size vetce- ğim nasihatları can kulağı ile dinleyiniz, demiş ve şenlar söylemiştim! “Erkeklerin bütün paralarını sarfediniz. Onlar boş cep ve boş czdanla hiç bir yere gidemezler, hiç birşey yapamazlar. Gece ve gündüz boş vakitlerinde “onların peşini birakmayınız. 'Ta ki cürüm işlemiye vakit bülamasınlar, Şayet her hangi bir yere yalnız gitmekte israr ederlerse evde kalarak sakin onları beklemeyiniz. Bütün bu söylediklerimi tutar hele üstelik kocunızı harap edecek kadar pahalı elbi. seler yaptırırsanız onları avucunuzun içinde sıkı sıkıya tut- tuğunuza emin olun, Hiç endişe etmeyin., Bu konleranstan bir kaç gün sonra bir lokantada akşam yemeği yiyordum. Masama genç ve güzel bir kadın geldi, ve bana “Margaret Livingston siz mi: ., diye sordu. Hayret ve biraz da korku içinde “evet, cevabını — verdim. Biçare kadın hiç süphesiz lokanta salonunu dolduran kala» balıktan vinv-sa idi ellerime sarlacaktı ığıma nizde oldu! Benim bü ne salikti ve evlenmişti. mesağ suretle bütün bu bana içinde ve Bir kaza Dük Beyanıtla Emi B. me hallesindeki o Şark pansiyonu yanındaki marangozanede çal şan Kigork (arkadaşlarından Ahmedin makineyi birdenbire çevirmesinder o dolayı makineye kaptırınış ve parmak» ları kesilmiş Kigork tedavi edilmek üzere hastaneye yatıtılınıştır. Dün Firuzağa camii imüez- ini Hasan Ef. cami içindeki dut ağicımin kuru dalların keserken yere düşmüş ve sağ ayağı sakatlanmıştır. Bir çocuk boğuldu Sinemköyünde Matafan apart- manda oturan kuyucu Mano- Jun oğlu 18 yaşında Niko de- nize gitmiş yözme bilmedi için boğulnuştur. — — e — Fransızlarla mua- hede bu gün imzalanıyor. Türk - Fransız o müzakeresi bitmişlir. Muahede bugün Ar- karada imza edilecektir. Mersin hattı Fransız şirketine kira ile verilecektir. Suriyeden gelen marahhasın huzuru ile yeni bir hudul çizilmiştir. NİŞAN MERASİMİ Nazif Pş. Hz.lerinin keri- swdleri Adile H. EE, ile erkim- harp yüzbaşın Vedat Sami B. ışanlandılar. eini Davet Udi Neş'et Beye Matbasmızda H. Süha Beyi görmeniz veya adresinizi bildirme « de eminim. Bütün verdiğini ölirendim. İşte bunlar için evlenmenin gayrı kabil olduğunu Evleneceğim erkek bütün gibi bir erkek ve onun kura dışımda 'Size çok teşekkür - ederim, ded. o Nasihatlarmızı o tmtuyorum. Çok faydası — gördüm. — Şimdi arak kocum gendime © ve evime bağlad- bunlar sizin saye ik validem Norman mezhebi. ne ayrı mezhepten bir adamla Bu mezhebin taaddüdü zevce bilirsiniz. Bir erkeğin bir kaç Kadın birden alabileceğini ben ilk öne Fakat s0: erin aynı şeye terstir a hayat olduklarını öğretti. ve diğer bildiklerim benim erkekler ımız yuvanın benden Bir hikâye atbaadeki odam- da oturmuş, mev- 4 gelsin di beklerken çoktan beri gör- mediğim bir arkadaşım gel- di. Kendisile uzun zaman görüşmememize sebep, onur. seyahatta olması idi. — Bana ne getirdin? dedim. — Trende / tanıştığım bir İngilizin söylediği bir hikâyeciği | Dedi. Mevzu kıtlığında | geldiği için pek makbule geçen bu hikâyecik şudur: Adamın biri elinde bir kadın bisikletile kendisine doğru gelen bir arkadaşına soruyor: © — Kuzum, ne'diye bu kadın bisikletini taşıyordun? Beriki cevap veriyor. Bunun hikâyesi var; ister. sen anlatayım? Söyle! 3 — Güzel bir kadına te- sadüf ettim, ormandaydık, hava güzeldi. Kadınla göz göze geldik; gülüştük. So- nunda seviştik, daha ileri gidip öpüştük. Kadın, o kadar gaşyolmuştu ki banaz — Seni sevdim; benden ne İstersen senden esirge- mem ! dedi, Bu kadın, ormana bir bisikletle gelmişti : z — Bisikleti var | ve aldım... Hikâye bu. Yeni nümune olarak Abidin ver Beye ithaf ederim,