» VAKİT 9 Tarlan HK adınlar erkeklerden daha fazla ni Erkeklerindö Dertlerimiz angi birini peşin sayar caka mı ? diyorsunuz?, Hakkınız var . Dertle- riraz hakikaten çoktur, başemiz- dan aşkındır, Ama çoktur diye ellerimizi bağlayıp sasucak deği- Dr ya .. Her kes görebildiğini sövletsa , girgide onlar azalır ye biz belâlerdan kurtuluruz . Eaw dertler vardır ki kökleri derinlere işlemiştir. Teşhis edilse- ler bile tedavileri uzun sürer. Mari içinde. dallanıp budaklar nan biz bir türlü ibtlân , şifayi uzaklaştırır . Bütün içtimai yara- lar bu nevidendir. Fakat gene #yle deriler varki teşhisi ile şifası arasnda hiçbir zaman (tabakasının geçmesine lüzum kalmaz. Bir çırpıda sökü lüp gider, Birtacilar için derin düşün meyi, emaflı tedbir almayı ka bul edelim, fakal ikincile kerşe “ada niçin tevekkülle boynumuz bükük beklemekten usanmıyoruz? Meselâ dün, ben. bunlardan biri ile Küzyılaştım, Bir amvay biletçisi, bir vagon tinikın keyfi islediği gibi ezmeğe kalkışlı, Vakıf sabah, herkes işine koşuyor. Bir aralik önde, kadin- lar tarafında kesi bir münaküşa gürülüsü oldu, kurçın, sinirli bir elin “çektiği zil sesleri dür yale. — Nevar, ne ölüyor? Dedik. Biletçi. hazretleri — Ya bu kadın iner, ye kucağındaki çocuğa bilet alır. Başka türlü şuradan şuraya kı muldıyamazanız? Diye haykırdı. Kedin çoktan binmiş, bilet aliişti. Kucağındaki çocuk en cömert tehminlerle ancak dört beş yaşında görünebilirdi, Araba: duruyor, | memur sabah burdalını, “muallim kendi- #ini bekleyen sınlım alnı endi. seyle buruşarak | düşünüyordu. — Canım haksızsın, “bizi yolumuzdan alıkoyma. İlk ras geleceğin polis noktannda ge kâyetlâi söyle, Dedik. Bu makul teklifi reddetti Zulmün ezzett gergin çizgili yüzüne yazılmıştı . Hoşnutsuz. İuk çoğalınca kadıncağızdan yav- runün nufus teskeresini istemiye kalkışı. Artık bu küstahlık önünde bütün sabırlar parçalan- miş . Arabayı kaldırdık, Hizmetle mükellef olduğu kalka zelmedei bü bileiçinin numaras (11981 dir. Kontrol memuru 129 Yusuf bey de vak' anın şahididir. Kumpanya her halde bu zulümde ortek olma dığım göstermelidir. Gerçi: ta hakföm, geldiği yerin yüksek. İiği nispetinde genidir ama bir biletçi keyfinin kanın haline gelmesi | karşısında da doğrusu sadece gülmek elimizden gelmiyor. rüyalar hem çokhem korkunçtur yku uyumıyanlar için en tabii ilâç nedir ? ingiliz alimlerinden Doktor Bemar Holander uyku ve rüya hakkında mü- im Bir konfe- varis vermiş ve bu konferansta. erkek © uykusu İle kadın uy- kuşu arasındaki lara İzah et miştir, İegiliz a'iine göre kâdınlar erkeklerden hem iazia hemde daha hafif ve daha rahat w- yumakdadırlar, Bunun. neticesi olarak kadın” lar daha az rüya görmekte ve bu suretle uykuları daha az — teşevvüşe uğramaktadır. Doktor Holan- dere göre beş saatlik bir de- rin cüyku e iktila edecek in- sanlar bulundu gibi yedi veyâ dokuz sâat uy- ku ile kanmıyanlar da vardır. vardır. Orta şaşı bir adam için yedi saatlik uyku kâfiği Dimağlarile çalışan ipsalar az uyku uyusalar bile sıhital- lerini muhafaza o cdebilirler, Yalmz diğer sıhhat şartlarına riayet elmeleri lâzımdır. Yeni doğam çocuklar hemen müş gibi Üreten rüya- lura sebebiyet verir, En heyat ve riçi — rüyalar ne:elâ ayaklı Dökter Hek lander uyku w yumak için baş” hca şu mazari- yes ileri” şör- “İnsan göz kapa sOnTA madan alnimu Ortasına, doğ rü ime den uyur. tosanı Yul doğru bakma- sını İnraç eder ki. uyku esin güzün alacağı vaziyet siydr budur,” Göz on vaziyeti aldıkcan- sotilu insinin birşey dilşin- mesine İmkân kalmaz. Bu da oykuya yardım eder. İEmanetin Şurayi Dev- lete- intikal ede eden davası bütün. gün. uyudukları. halde, Bir heyet An Ankaraya bütün geceyide uyku içinde geçirmektedirler. Çocukların müktaç olduk lürü uyka sörtleri şu dur; Bir, iki” yaşlasmıla; günde 16-18 saat; iki, üç Yaşlarında günde 1617 sat, üç, dört yaşlarında 13-15 saat ; altı, döküz yaş lerımda 10-12 saat; dokuz, on üç yaşlarında 8-10 saat. Dektor Holander rüyadan bahsederek demiştiekk “ Tam tabi uyku rüyasız- dır. Erkat zevk iğ ame yahat İnsanın Mkeye Ki rüyaler iyi ve rahat bir uy kuyu ihlâl etmez, Müzle ve fena rüyaların tekerrürü, e gidiyor Emanetin Kütaköy'palas- tan istediği 69000 liralık şerefiye meselesi hakkında- ki dava şürayi devlete in- tikal etmiştir. Muhakeme günü 4 haziran olduğu için Emanetin noktai nazarını müdafaa etmek üzere he- yeti fenniye müdürü Yusuf Ziya B. ile avukat Tevfik B. bugün Ankaraya gide- ceklerdir. Fra siramada Bu akşam Cemal Sahir ve arkadaşları Göz. yaşlarım; | sihrin iyi olmadığına de- Sahir opereti temsilleri e an akma İâlet eder. Uykusuzluk nasıl tedavi olunuyora buda öy- lece tedâyi olunmalılır. Bezân bir nün ukirdısı bir kapının açılması, bir ıs lık, başka bir odada birşeyin düşmesi. Insanı son derece korkutan ve felâket'ere düz Haydutlar atlarını durdurdular Bir yokuşa doğru çıkarken yol kenarında iniltiler işitmişlerdi — 9 leyledim, demir; o kapka- ra demir öyle güzelleşti, | öyle keskinleşti ki... Üstüne kıl düşse iki bölük olurdu. Yazan: Sadri Etem Ca onun için uğraştım, o- nun için. çalıştım. O kama; «kemik saplı Bosovüri pıçak beni bir sene uğraş- tırdı. onu her elime alışta | Gere. Naşit Bey temsilleri Şehzadebaşı Millet üyâtto- sunda bu akşim “İn önünde, büyük Komedi 4 perde. kan- t0, dans, varyete, Locular: 200, Mevkk 30, Duhuliye: 20. aynca: Leble- bici Kuvartertosu, işini bitirecek; Pıçağı her elime alışta bir tarafında eksiklik bu - luyordum. Orasım. düzelti - yordum ve nihayet pıçağın sırtını bir testere gibi oyuk oyuk yaptım. Nasıl söyle - yim, Kızâ duyduğum hasret ateşe girdi, alev oldu, örs- te dövüldü, suya girdi çelik oldu ve nihayet ağzı piril pınl yanan bir pıçak oldu. demirci dükkânında Bunun için senelerce körük çektim demir dövdüm. Uzaktan. silâh sesleri, geldi: Bavorvv. Çıplak ve müstehcen nedir MÜ sr birinci saytamızıtadır? Halbuki kanunlar, cere - yan: ve telâkkiyatı içtima - iyenin birer rümüzü, birer ifadesidir. Bir zaman: için bu telâkk,yata tam bir ce- vap teşkil eden bir kanu - nun, diğer bir zaman için ayni kıyafeti taşıyamıyacağı aşikâr bir keyfiyettir. Binaenaleyh © badisatın ? mubtelif zaman ve mekâ- | nındaki tozahürlerinde ah- laki telâkkilere ve umdele- re halel verici hüsusat, şu itibarla cörmiyet teşkil e- den nikat mevcut olup o'- madığını ayirt etinek busv- sunda hükkim telâkkıyatı ictirmaiyenin sırrını serbes- çe takip etmek imkâmna malik olmalıdırlar ki günün vekayiini, kanuni rümüzlerle karşılaştırarak onlarin ba- kiki mânalarını verebilsin- ler, hedef ve gayesini tayin edebilsinler, Şu halde kanunun “açık ve müstehcen, kelimelerinin tayini manalarını, onu ha- diselere tebaan tatbik etmek mevkiinde bulunanlara bıruk- masındâki hikmet, maslabata muvafık: olmasındadır. Zira, “açık ve müstehcen ,, kelimelerinin — ifade ettiği şey nedir? Büna ancak taallük etüği hadisenin zu- hür eylediği andeki telâk- kiyatı içtimaiye çevap vere- bilir. Bunda zevki selime dokunur, bedii “ve temiz hisleri hırpalar, çemiyetin salim ve yükselmiş telâkki- yat ve hissiyatı rencide bi mahiyet aramak lâzm- Açık ve” müstehcen di arü hicap telek- kiyatına birer kamçı vurur. Şu halde, cemiyetin ah- lâki duygularına" ve zevki selimine aykırı düşmekle beraber onu 'rencide eden şeyleri müstekcen telâkki etmek lâzım gelir. “Açık, mefhumunda, insanlardaki hayvani ihtirasları körük. liyen bir kasıt, insanların nezaketi rubiyesile. istihza eden bir mana aranmalıdır. Bunun bu şekilde manasını verecek olan lâyık zihniyet adata, mubitin telâkkiyatına ve yüksek kabiliyetine isti. mat etmek o mecburiyetin. dedir. — Netekim çıplak bir resim bediiyatı okşamak nokta. sindan müstehcen telâkki edilemiyeceği halde, ona model olan bir kadınin çıp- lak olarak gezmesi âdate uygun düşmemek ciheti. den üçık ve müğtehcen te- lâkki. edilmek. lâzım gelir, Binaların, resmide “hissi ge- limin. oynadığı rolü, hadi- satta âdet ifa der. Bow Booovwv, Herkes kulak kabarttı. Hay- dutlar atlarının gemlerini kas- tılar. Elleri kaşlarının. üstüne koyarak dört (tarafa o bakı dilar ve derhal atlarından inip fundalar arasına. gizlendiler, slâhi sesleri gene bâşladir. — Giınırrr Boocovvv Booorvr Gürrr Bir defe vr daha zata geliyordu. Pözvant oğlu: — Birim üç zapiyelerle çatıştı. Zaptıyeleri sördüler gö- türüyorlar. Ve âdet bu husustaki telâkkiyatır » nazımı olur. İşte buadeseden bakılmak suretile açık ve müstehcen ımanasın overmek döğru olur zannındayım. Maams- fik gayrı tabii vaziyetleri, tavırları ihtiva eden resim- lerin gayrı tabii hissiyata hitap etmesi itibari'e bun- da bizatihi bir kasdı mah- sus mevcuttur, Şu halde kötü bir hedefi olar bu: gibi resimlerin bizatihi müstehceniyetinde bir lâhza: tereddüt edilmez. Bir yazının sırf içlimai ve ahlâki duygulara mutabık düşmesi müstehcen olmasını istilzam etmez, Onda bir taarruzi mahiyet te muvcut olmalıdır. Binaenaleyh o- nunla içtimai duygu rencide edilmiş bulunmalı o veya duçar taarruz olmalıdır ki bunun da ifadesi kasıttan başka bir şey değildir. Yazı... “Bunun vezinini bulmak daha müşkül gö rünüyo. Çünkü onun açık ve müstehcenliğinde miyâr olacak şu esaslardan başka hususi bir kasit aramak zarureti © vardır. Yazinin müstehceniyeti enfüsi veya afakidir. Her iki şekilde de kasti bir hareketin vü- cuduna ( istinat olunmak gerektir. Şaban - hakiki ve hük- mi olsun - kanunen mesun ve müeyyet olan hukukunu rencide halinde kasıt mev- cultur denilir. Bir ailenin mahrem İMayatını teşhir €- den yazı enfüsi noktadan müstehcen olduğu gibi bir sefahethanenin iç yüzünü olan bitenini hursları kır baçlıyan ve şehvaniyeti a- levlendiren bir şekilde tes- bit eden ve bu maksadı güden yazı da afaki noktai nazardan müstehcen telâkki” edilmek zararidir. Çünkü bunda mMündemiç, olan kasıt, tehzibi ahlâka hizmet değil; alilâla tered- diye muavenet suretinde tef- sir edilmeğe lâyıktır. San'at meselelerinde: Bunda da vaziyet birdir. ( açık ve müstehcen ) mü- lâhazelarna Okarşı o ayni unsurları aramak lâzım gelir. Mütekâmil bir zevki selimin kabul” edemiyeceği eserler için san'atkârın tak- yidi doğru olur, Esasen bu hususata tam bir serbestinin vücudunu farzetsek mütekâ- mil bir zevki selim ondan zevkıyap olamıyacağı için menfaatı içtimaiye namına bir kazanç kaydetmek müs- teb'at bir neticedir. Binaen- aleyh. mütekâmil bir zevki! arasinda kaldılar, tüfek sesleri daha ziyade uzaklaşmıştı, artık ipte aslı kilime sopayla vurur- lar gibi — Pattt pat sesleri işidili. yordu. Emin Pazvantoğlunu baktı — İerlesek dedi. Parvantoğlu © yüksekçe Bir tepeye çıktı ve: — At başma haydi Diye bağırdı, ginde bir bir inişten sayrul. | dular.. Bir yokuşa doğru çi |, karken. yol kenarında inikiler |, j eserler kötüdür. selimin: kabul edleriyezeği Açık ve müstehtendir. Çünkü ondü ifsatkâr bir Ahlâkı, bedir ibtilâle ve şe7: tani bir hercü merce sü- rükler, Şu miyar ve muk- yaslar daireresinde san'atın takyidi, nelayiç | itibarile mazarrat değil, inenfaat temin edeceğinde o şüpde yoktur. Boyle Bir takyılin ; ise san'atkârın ibda ruhu- nu körleteceği hiç bir za- man“ iddia olunamaz. Çünkü san'atkâr hüsün yaratır, okubuhla meşgul olmaz. Hüsün sahasında ise san'atkârın ocevlângâlı budutsuzdur. Yalniz bu tak- yidin miyar ve mikyaslarını unutmamak şarttır. Yoksa basit ve yontulmamış bir zevkin adesesinden bakarak kayıtlar. - koymak (okadar muzir ve san'at rubunu öldüren bir hareket. tasav - vur. edilemez. Esas müt hammil bir zevki selimdir. Tablo ve heykellerin ifa- delerine karşı yapılan mü- samahatın” üeştiyat içinde yer bulması zate mülasav- ver değildir. Çıplak bir heykelin veya, bir. mevzu dairesinde açık bir resmin karşısında duyduğumuz be- dii zevklerin, yazı ile ifa- desinde adaba dokanır bir hal yoktur ve olamaz. Yal mz bunda gene bedii his- siyatın nazim rolünü oyna- ması lâzımdır. Sırf ihtiras için, sırf vücuttaki şehvet kanınin. hayvani zevklere tebaen cereyanmı temin İ- çin oynuyan kalemlerin tev- kifinde nizamı içtimai ve zevk: selim menfsattardır. Bu gibi hususatta hâkimin hakkı takdiri: Bü gibi hu- susatın tavini manasında, hedef ve gâyesinin tesbiti ile netice çıkarmak busu- sunda hâkim hakkı' iskdi- rini münferiden mi, yoksa mülahassısların reylerinden istifade suretile mi; istimal etmelidir? Hükkâm, şüphe yokki, kifayeti ilmiyeyi haiz uzuvlardır. Fakt hükkâmın mösellem olan kilayeti ilmi- yesi bu gibi badisat muva- cehesinde kendilerini, mü- tahassıs reylerinden müs- tağni bırakmaz. Esasen ka- nun dahi buna müsait bu- lanmaktadır. Bu hususta “mahkenteler bu maf yolu” tökip etmek suretile o hakıkate o vüsül Bulmağı en sağlam ve en kuvvetli bir esasa istinat etmişlerdir. o Zaten © fenni hususatta, ehli vukufun rey- lerinden istifade edip. san- ste taallük eden bususatta bu yolu takip Sipan hiç bir mantık omüsaa edemez. San'ate bediiyata' taallâk öden < hususlarda hâkim her halde bir vukuf hey'etinin daha derinlere eden mütalcatından müstefit olmalıdır. Esasen böyle bir vukuf hey'eti Alların kulakları dikildi baş. lar ses gelen: tarsfa “döndü: Bir | iki dakika yürümek kaf geldi Ölörine bırıldıyan, yerde de belenen bir at çıktı. Kır an karnında, sartmda,“ oluk oluk pıhtılaşmış kanlar. vardı. Ve yer yer "kanlı; çamur yı- gınları pıhtı oluklarından boşu lan yerleri, doldurmuştu. At eğer bacâklarım oynat- omasaydı insan bunu üstüne kan serpilmiş bir toprak yığın zan. ederdi . Alin alli o kadar fazla idi ki başka ses. içidilmiz yordu. Bir tülek patladı. — Kurtuldu. hayvan. dye seslendiler . Bu depo biri nsan | iniltisi derinden , derinden ak“ ml il) lde ali” uyuyorlar Yeşi gün! j İğekiin pek öyle canu dil ji den düşmanı olmadığım halde ber sene “ Yeşil hilâl , gününe muntazaman İştirak edenler arasındayım. Bu sene ds davet aldım, içimde gitmek için En müsaade etmedi; vap yi ben seciktim. Huifsa” gide- medim. Gitsevdim, bedavadan bol bol hava alır, - cemiyet onu menetmediği için - danse- derdim. Gidemedim ve bu gezindi- yi ancak gazetelerde .okuya- bildim. Bir gazeteden öğrendiğime l göre Yeşil Hilâlciler bu ge zindide limonata ve şıra da içmişler, Öyleyse, aziz okuyucumi, bekle gelecek yılır İş. Şürü- yor, Gelecek sene gezintişin. X Süt işleri... z ür işleri bozuk gidiy üye, arık, tasala ya mahal kalma: dın Dizliği bu işi kendi eline alıyor. Annelerimizin, nine- lerimizin hepimize süt ver- mek, süt bulunmadığı zaman da ağızlarımıza birer emzik takarak bizim sesimizi din- dirdiklerini bilirsiniz. Tabiar bile süt işlerini kadınlara verdiği halde bizim şimdiye kadar bunu erkek elinde twuşumuz en büyük bir hata idi. ki oüların sütüne havale etmek herhalde en muvafık tedbirdir. e Z6 k f, esere hâkimenin kanaatine kuv- vetuzzahırolacağı için her halde oibmal o edilmemek gerektir. San'at, san'at içindir. Bi- necnaleyh san'atkâr, ifade- lerini ve hadiseye müteallik noktai nazarlarını san'atin ruhuna hitap ederek tesbit edecektir. Onun sözlerinde bir aslın tabii beyanını görmek meğiyeti vardır. Maamatih“ bu “elili vukuf tayini hususunda mahke- enin resen höreketi mas- lakata » muvafık o düşeceği kanaatindeyiz. Yalnız tetkik edilecek hadisenin tâbi olduğu san" atın ihtisas adanımı seçmek ebem ve zaruridir. Meselâ; Bir ressamın, heykele taalük eden bir hadisede fikrini | istiinzeç etmek, melkuz fa. ideyi haddi asgariye indirir. Binasnaley her şubenin mü. tahassısını bülup o'işte fik- rinden istifade etmek Tâzim geleceğinde” tereddüt edil moi m p setli. Ani yanımdan tamda, lara doğru uzayıp giden bir kan çizgisi bütün kafileyi boyunla- rına takılrış, bir bağıgibi funda: lara doğru çekti sürükledi götürdü Atlıların bir. kamu yoh te Wei Sekizon kiş” alarından atladılar. Askerlerin avcıya çikr “ akları gibi beşer adim aralıkla © fundolar arasından sektiler. © Martinletin dipçikleri koltuk alında ve şehedet parmaklar. tetikte... Eminde bunların ara- sında idi, ses gitgide fazlalşı. © Nihayet bir çukurda bir adim buldular; bu bir adamı değil, - yere: devrilmiş. kan pe bir heykele © e yi şe ai