Zülfikar Bunun üzerine (o tercüman ülfikar ağanın söylediklerini mlara tekrarla İngilizler era bir il “cage İline ir mülâzim kapi dışarı ıktı. Biraz sonrada yanında ikinci etti mi Ee. Aylardanberi ei ismini bir Türk ağasının İngilizlere lisanlarile dığı, aa kendilerini bilhassı ce onu görür görmez ellerine sarıldılar. yeğ ıları da ağlıyor! Ağa. tiğimiz!. Niçin bizi diyar, yar sürükliyorsunuz. Siz de — hiç merhamet yok mu?. EN > da merhamet olmaz , O kızların göz yaş- » görür görmez, Türklü k onki e etmiyen Saat me yi Ya gemi kim idare a n ka arı 2 Dik re ilişti. Yanakları kızarmış dığı belli olmasın diye nü yıkamıştı görür görmez. Bir- i Mi içerde en Bir anberi de kamarasında ça- alım mı? iğ “ulen neden ağla- lı İri elim. Hasta filân lim en Dilberin krar kamarasına dön- bir kız... Hindistana elçilikle giden ağanın aşkı ek için köpürdüğünü işi- hemen İn da 5 Eva kelime ler! iş Nihayet ayır gibi Mükerai e ağa dayanamadı: kızım * biraz be- “Di ilber ei konuşmak istemez mi- — Buyurunuzağa.. Bir em- riniz mi var. — Hayır yavrum (oemrim filân yok. Senle konuşm istiyorum. güverteye e ira mı lur, bakar çıktılar, Orta salo- nu geçtikten sonra sola kıv- rıldılar, ör hasır koltuklara ret d urdular, Her ikisi e pes ya türlü söze baş- layamıyorlardı. Nihayet Zülfikar ağa öksür- dü ve sesine çeki ar ver dikten sonra ye başladı: — Dilber m Curi ile konuştunuz 2 — Evet efendi Demin aşağı gelmişlerdi e biraz konuştuk. — Pekâlâ size benden bah- setti mi? — Bilmem — Niçin çekingen Rİ ni yorsunuz. Dilber ye sizi bu meçhul sergüz mem- nun zannedec: ie wi oksa hislerimde aldanıyor muyum?. — Ne gibi hisler efendim. — Vallahi Dilber hanım hakkınızda birçok şeyler dü- şünmüştüm de, — Meselâ: — Dedim bileyim. Sizin bu Hindistan e kaleğğ nuzdan nızı doğup büyüdü; kiyeyi La ye iliki ıztirap va filân. a hazretleri ben iztı- raba a çocuk işe alıştım. a h memnun .olmiy ım. Idanıyorsunuz Dilber Adetlerini lisanlarını bilmediğiniz bu yabancı di- arda yalnız başınıza çok bedbaht olursunuz — Zatı — Siz isterseniz bedbaht lili ANIZ. — Anlamıyorum haz: retleri biraz öl Girl buna lüp ya İğ Açık konu; Bugi in Hin satılan bir. paç ii eni düştü- pe Lâki in minizin leş e ümitsiz bekliyecek değil mi im? (Ulusal Birlik) ölü Tayyarenin altında gölgeli vâdiler, güneşli tepeler ufuk- lara kadar zl Sinirleri çelikleşmiş tecrübeler pilotu, kaç dakika için, kendisini gök yüzünde saatte 200 mil sür'atle uçuran binlerce liralık makine- tayyaresinin kanatları altında kayıp giden tepelerin sıcak yaz gülerek tuhaf cazibe- Ri ruhunda duyuyor. Rahat bir hamak, vs bir kitap, gölgeli bir a e hep sinden ziyâde sl iriyyali sağ- lam toprak.. Bütün mama > rikadan yeni çıkmış e dei ilini meni bu dev cüsseli harp tayyare- sinin ie yin tecrübe pi- lotu gözleri önünden bir film KN ve değişikliği ile geçti. Tecrübe pilotluğu biraz , da çılgınca bir iştir. Fabrikadaki mühendislerin hata yapmadılar esli ik olmasına rağmi y- yare üzerindeki, rik ini bulmak müşkül şeydi: bir Elektrikle Isınan cağını uçm. vel bir ölüm demektir. er şey yolunda! Artık tecrübe zamanı geldi. z eg son sür'atle yükse- m metre; — sarılığı çak düz olarak uçu: yor. si kai hepsi çalışıyorlar, Bir buna ehemmiyı azami sürati Şe mili buldu. Daha arz sathına 1600 metre var, Birdenbire şakuli e vaziyetten ufki vaziyete geçer- kei liyen Bize > ii koptu. Tehlikeyi hemen atıldı. gibi bembeyaz paraşütile ağır ağır yere yaklaşırken ii si süratle toprağa (düş Biraz sonra llğikdaki "AL nindaki soğuk ter eğimi sille bir elile de dizler bağlı olan ai deil defterini yokluyor. koyan elli tane tecrübe pilo- tu vardır. Her ne kadar tay- yareler yapılırken her tedbir alınıyorsa da yapılan ufak ha- vada kendini belli eder. M3 - CArkas ver) | sebepten bir tecrübe uçuşun. ihtiyaç var: ek Tecrübenin ik safhası alanında renin dünmen ko te ari ve frenleri lamaki Emi muhte if irtifalarda, muhtelif sür'atlerle e ek yapılır. Motörün indeki kuvveti ile yüksek “rtfadaki kuvveti arasındaki o tahavvülü bulmak için en Glen: yol EM ei Bu uçuşlarda ayni yere ii kı siz ve ok- inme ve vel la a da fotoğraf REİS GR edilir ve alınan netice mütehassıslara Se — e LE akrobatik rr gösterecekleri mu- vemetler de in tecrübe ile anlaşılmaktadır. Tecrübe pilotluğu bazı za- manlarda çok tehlikelidir. A- merikanın en ileride bir tec rübe pilotu olan bir tayyareci gün bir makineyi tecrübe mek için havalanmıştı. Mü- cüzzi tayyarenin bilhas- sal tam uli bir vaziyette döne döne an kadar he- men hemen amudi denecek bir bebe yükseldikten sonra lime yere doğru çevirdi. öne düşmesine Fal vE bir düşüşün tesirleri ayyare kumanda edilemiyor bir yandan da mesafe azal rdu. Tayyareci (o paraşütle atlanamıyacak” ki az irti- fi tam düşi i yerden anlı elektrik tel yüksek lerini taşyan ie gördüğü zaman rşılaştığını anladı. Fakat nl bu anda siri ve olduğu gk bu müşkül vazi- yette ii iyi iki rek ve tellerin altından geçmek sure- tile yakındaki bir tarlaya in- eğe muvaff, ildi. ak olabi İsmi Nilbah olan bu e göre: Bir tecrübe pilotu tayyaresile birlikte prp ölmesi beşyüz hatalı üzerine kendisini iie an sonra pa- a li — nanması şakuli bir vaziyette cazibe kuvvetile sukut eden bir sicimden 9 misli daha süratle yere inen ir tayyarenin birdenbire ufki bir istikamete girmeğe taham: mül etmesini op mrk şart koşar. Bu vaziyette kuv- inilerek ri i ço müthişti. a sk “ me an bir bu deği asında ye n hemen » 500 ya yakın bir kim tay- yare tazyik yapar. Bu tazyike insanların daya- > nabileceği azami bir | hattir. Bu sür'ati 14 misline çıkaran bir tayyareci deli olmuştur. ibe yük bir hı: ve inen bi pi rede açıkta bır mden korkmı- Cennet adası Vona-Vona yan adamlar Dünyanın en tehlikeli sanatla- rından biri: Tecrübe Pilotluğu Burası, insanların çalışmak lüzumunu duymıyacakları bir e ada haline Nevyork Mayıs — Yakında herkesin alâkasını uyandıran adası, nın ilk sakinlerini teş- kil e rdir. son zamanlara kadar in Büyük Okyanosun sahil- lerinde yaşıyan Amerikalılar bile Von - Vona adasına dai en ufak bir malümata bulunmuyordu. , Fransız nesline mensup Ma- s Allar isminde bir Ameri- kal cenup denizlerinin bu ger im daldığı efsanevi uyku: uyandırmıştı sadı i Ir sahip r insan kavmi © yetiştirmek (hayalin- ir a. © 2. Allar cenup denizinde yap- tığı bir t esnasında Vona - V e ararını vermiş ve yatını do; ca Hoi eyi sev- kede rek hükümete koş bu adacık hakkında Salik iste- mişti. Kendisine adamın To- uva isminde yerli bir pren- e aid olduğu tebliğ edildi. hâdise yüz sene milyoner bir avuç a ve Kisi de İL ile rdiği bütün pi gire Sağ | istilâ edebilirdi. Fakat şimdi cenup denizinin yerli prensesleri de ir lerini daha pratik ve dah ciddi bir surette temin Sirek öğrenmişlerdir. İşte bunun için aslen Fransız olan Amerikan milyoner km satın alabilmek için tam 50,000 dolar say- mıştır. iii sonra milyoner yeni mzik gibi aksetmiştir. Zama- nımızın mili gürültülerinden yorulmuş olan bir takım insan- lar bu daveti bir nimet gibi kabul edivermişlerdir. Allar diyor ki: Vona-Vona adasında yaşıyacak insanlar çalışmağa muhtaç olmıyacaklardır. Hiç li "| Eransanın sabık Roma Kendisini vuran kadını öp- mek imi Fra Ankara elçisi la ka tayin yasi ei ve son isi didi sevk ö Şambrunu in ii ini Fransız ga- zeteci kadının Paris şimal is- tasyonunda üç tabanca kurşu- nile karnından vurduğu ve ka- uçuşta tayyarecinin çıkarıyordu. Fakat tayyare ( imalâtında ki tekâmül dam mu- ei arttığı iç artık ET 22 Mayıs 937 . . getirilecek birşeye iy yoktu: Tabiat adanın bütün sekil nesini ağ rini tatmin için erşe) m bilir Adada ei m ihti” yaç yoktur. Lâzım olan ger geli Bn rl e u kadar cazibeli bir ilân pek tabi ık güzel ada- e binlerce namzet topla" mıştır, r Allar ada ahalili- göstermekle yeni Robinsonlar sınıfını azaltma; uktedir olabilmiştir. Geriy: an bir ri müke id ani e. etmektedir. Henüz reşit ok an erkek ve kız çocuk”. larını da ailelerinin müsaadesile abul et o. > a di x 5 RE og g3 3 z ge ve kadınları da almak* iii Allar adada yeni sanların yaşayabile" ceğini i iddin “etmektedir. Mik yoner büyük bi ir nikbinlikle bu kanaatini şöyle (| tebarüz ettirmektedir. — İnsanlar aralarında mü" nazaa çıkarmak için ne sebep kasan Evv mı 3 ncü cahide elçisi . . * istemişti? dının yakalandığı malümdur. Mussolini ile de samimi istintakı Paris” te devam etmek” tedir. iv Bundan üç gün evvelki bif a Madam Fontanl koni ö Şambrunun. b vakit” ler çek harabeleri arasınd yn öpmek istediğini söy” ayni Fontanj, üsti den çıkıp henüz bastonl#. öğ İli Kontdö Şam brunla karşı re emi idi velâ, müthiş bi