da © anl ıkuk Baki sulu deri slere ” eratifi İİ inü saat ında, bül adi apılacakt ıda beh etgidir" ” pen hartuaran da da okuyu 2 EL SANATLAR İano'nı tahli- a, iie PİRMAN —— da dik- yaz lı Donan tarama de e : MEKTUPLAR Zn zap N: mi > No. 37 e. ni Veni 3 H - ULUS 22. 1. 1944 da uy e İnsan ve sanat hakkında: x u dünyanın cenneti ve cehennemi N bilgin ve bilgilerin ei alarmını anlar bir biye hanelerin. erdemleri: düğümüz bu aziz yüzde bu bronz imz e maka, a e dost elimizdi Wtıraba sürüklemiş, bu kıyıya at Muştar.. Gözlerimizde çocuk gözle- yan. hani, oyu verir? Bu korkunç cehil, zavallı kaderi değil e dediğimiz; gercekte azap mıdır? Bu acılar ol” b biz biz o ik? Bu- mu inmeyiz. Yaralanmadan 2e e haykırabildik Yanmadan ne vakit içiminin sesini m acılar kı erçekte midir? Şüphesiz ki biz, bu dostlara olduğu kadar kimseye b e adık. Sabrımızı besleyip büyü tenler, bizi bir kaya gibi tan- dır ki sınırlarımızı ve ufukla, RS lee e Kğ ederler. Düşünür: büyük Ve gerçek baht, gerçek sevinç bü- dur, AKAT bilir e En bi yanları! eş mıyandır siriyeri İMİZ a yahanlardan dışımızdaki vi yler benii mam hangi varlık, 4 me- Sai dimi m man ha üstündeki tan daha dis e yarak m Bu arzulayış, bu ihtiras bize hu- ru ve varışları ladığımız şeylerde ol- sanırız. Ni ki o, erişmek istediğimiz deri de bizim 6 he- defe bi şımı şadığımız ilidir, le ru br uni Yeon tadamamanın mahrumluğu içinde iz. Ve bugün olacağı yarında arar, burda olanı ötelerden bekleriz. Ya- 3 arzulayışımız, . hasreti- tün bahtımız özle Yazan: Selâhattin BATU SARARAARARLARARAR AZA E o bahtsızlar deği midir tan ve gözleri kendi dışında ve in ia midir? yaşı anı unutan gün biraz daha | sıklaşan, uni ve dlişen odur. Dostu ar- kadan vuran, ak yüzlere çam tan, itramlarla gerilen ve yakal odur. Çünkü kendinden wrak- can gözü ini perdelemiş, benliğini © unutmuştur. Ve kendi içinden, kendi içinde var olan zen- Mi öz ülkelerinden g z 3 2 ınmazlar! Benliklerinden ırak: ta oldukları için, yaratıcılıktan di ıraktırlar; çünkü yaratan “ben, ğın azaplarında, bu dünyanın ce- hennemi b indeğirler. Ve dünya cehennemi, bu ruh cesetlerinde ya- », gerçekti elan lim “, yasta itin ve YE günâürler. Büyük onları sulluğundı ancak acımak lzımdır.. ÜNYANIN cenneti ise iyilik- te, ahlâkta; iy m ve sn yaratmanı gede ve die küçüklük, gi re daha ; Tümüzleşir. Vi e en küçücük e: değil, bütün si ii” tuş da a olur; bir sınırlı ömür ana, bir madde ir sız kaynağı ise içi mizde 4 niçin kapiyoruz? yn ir yüce Ke e pi ir gün, her'saat maddemizden ai Saadetimizi dışta, gerard dışta, Td ve güzeli çe arıyor ve“bahtımızı yabanlardan mİ Halbuki bizim cennetimiz İçi mizdedir ve içimiz, hi ni ve gü- zelin idir. İçlerinin zengin- e eee ünyanın bizde ve Çünkü her ei ve OTUZ, kayna) e Tanrı ŞE ruhum iz dıvarın berisinde, cennet Öte“ inledi Bir al hatırlattıkları o Yeşil sulardan doğan bir anlık 5 yolumuzu ıslatıyor, ve Özlerimiz, beyaz köpüklerden. a uzanın Buraya, -işlemeli yaprakların gizliyemediği dolgun salkımı nizinden geldik. Gün doğ: lardan buğulu yanlar, iri taneleri ötesinde kiraz ö- dede gevrek bei aşar diyar mıyor. Her taraftan a e mi dp Selen la ee gl rinde serin artık gözü. müzde değildir; çilnkti; bir taş par- Yazan: * Ahmet Adnan SAYGIN geline. öy si harabe ki, Ki in beşer yal önmenlizikişei t perdeler anki o- rüya odalar arasın» ii eren Zir imei vi e huzurun yolunu darda YAşibin izleri dur- Tayt in, ve sirvebiliğe, büyünün üçe Alin ts Ayinlerini yapmiyor Sn Tanrı duğu ş çanağı Ml Tamir içimizi güner çıkaralım, ve kekikten ge- in keskin ıtır ciğerlerimize dolar- ken krlaçda hora tapelim. < Biz, Diyonizos'un çocuklarıyız, ve onun. perilerini yapraklari ürperten rüz- gârda seziyoruz. Geliniz, masala mai yaların ihtişamı liniz, Sokrates'ten, Aristoksenos'- tan haber getirenler va: Geliniz beş adım ötedeki üzel” sormuyor, ve kazılan sırganlara veriyoruz. Artık ne Di- yonizos'tan, ne Omiros'tan.. Bah- Setmeyiniz. Bizim dı güneşten alan incir ve üzümde ruh dünyasının rüyalarını aramazlar. Günkü... mabetlerimizde “Altın Bu- zağı" vardır. Hyperion tercümesi dolayısiyle 7 HOLDERLİN şairi iderlin'in ii en #serinin Ça e cildini vi eray inya eş lan rercü Yazan: serisi az kn bir dale ğ ge ey m ei Purgut SAYI bade bir dile elde edilen bu Üslüp, güzelliğinden ve yerinde sarfedi- biz e t Togar'ı tebrik etmek vazi- E z ipa onun 1ç dünyasının. are hı musikisine kendini vermek de- ESİ ln a m ii izgi yali hari gi ya ii ran “le bir sakil lerine yapilln bek zerlerine resim ve bu sanata da ressamlık diyoruz. Umumi olarak he € nakış denilmiş ve hattâ maş Üzezine renkl tpielerle i DE işlemeler arlarlı vanlı ve; dolap | Küba bina kaman yapılan beze: iş İsmi verilmiştir ra halk aramında işlemelere mağaş di nilmektedir. Bu tâbir bugün gi Fransızcadaki Ses ve Tel Birliği konseri EN MİZDEKİ mi eti sayman di e raber ziyette bırakmıştır. Her mevsim, imz api konserler arasında mu yakiki sanat etçi. ya ii malesef nadirdir. ki a lan m yayan dikkat programı sona kadar m dme B gın'ın viyolonsel sonatı d: ne eyvel bestelemiş a men dumanı üstünde bir eserdi. O senelerin atonal, bitonal ve poli- erhelsiz musiki hare iin samimiyeti, e meal ie güzel yazıları tasdi Bı atın muvaffakıyetinde Zirkin kadar, güç bir mb iy k aran Zi büyük ll deyide Salo: avetliler bu agi geceyi bi- az daha uzatabilmek İçin sanat- Tadi uzun Se alkışlıyarak iki parça daha mıya mecbur etti- er ğ ve Tel Birliğinin bund: re her konser (| Pro; hd Türk bestekârlarının eserlerine de yer ayırmak gayesi, Tü Türk müsli. sinin ini a: sonsuz hizmetler- de Torik da aydetmeden geçemiyeceğiğ, MI tabi Celâl öl ARSEVEN “Ornements kabili mi ki çin sim 1 ifade etmek kaabil ol bu kelime sonraki mânasında, bırakılmış ya ile renkli k. yapıl im nevi tâhirsiz kalmıştır. Hattâ bu nakış keli ge ne yavaş yavaş mânasını genişle- (£ Bey bu iki nevi resmi in ağa ei atmış ve -essamlar artık bo- ? 5 3 de karşılıksız Kalmıştır. Sanat sahasında ilerlemek İste- diğimiz şu der mit zenginleşti laştırmak :miyet: vere enler bird Bu İlbarla ml olarak resmin bütün mevi- Terini Haayan iri ye Da asındı ir ema Miz tAbis ulm il m burada bunu hal etmek ist ki nketz olarak yal izgilerle Siker yenimlerdte XI buna di “desin dimi m se : e gör yi resimlerin mevilet re kendilerine vermen rmşe tâbi izah imdi len tâbirleri sırasiyi > (e öğeden yaş üşür gelen şekillerini veya hem şeki mekle bi eğ e ağ lemi, fırça a gibi vasıtalar. la bir me erse göstermek ten husule gelen eser ve bunu yüj mak sanatı, Ri e im sanatları. ransızcâsı: Les arts du dm zi heykelcilik, — ressamlı mi kazı (hâk) gibi şekle alt sa, Çizi veya Çiziresim. (© İlel 8: desin), Bir şeyin o renk- siz olarak yalnız çizgilerle ve & hut hem çizgiler ve lin gölge) le Die sikii gibi göst mek — mekte len benzetme re- A er. da çizi yerin. ad çizgi sözünü sulanma sebebi, işçi ke- ceği .. ! . tit emi) "dür, . (Fransızcası: Dessin resmin çizire miyeti gös- im. (ET, in Nina a. benler ii şeyin K 2 m emer çi uman gi Bu nevi. eniğimiz des. a büsbütün başka iş akt) Gi alla in isin her iki tâbiri birbirine malıdır. Çizgiresim Yüz eman au Erat) VE se resim (desin linaire) başka başka Şey- lerdir. Bu tarz. gizi resimleri yapan- lara Fransızcada (dessinateur) de- niyor ki same bizde olduğu gibi, ressam am dememalidir. Çünkü ressam tâbiri behemehal sanatla a m resim sanatkârı mâna- 2 Bu hususta münasip tA- çizgi ressamdır. Meselâ ilân- vr görüyoruz: falan Vekâlet ve- az mı? Çünkü aranan bir ak renanmı. değildir; çizgi ile yapmal mütehassıs bir vel ve pergelle düz ve aliğin ginger ça bazı si yn mimari rösimleri temiz ola- apye en ge reşimci di- yen ki, bunların ressamlıkla alâkaları ye kt Resmin dili EE AE Türk resmi şref ÜREN resminin © perspektifine göz acar olursak, ta inya- nal Tün Sl ri A dam asist, bir tutam, sa yeğ, bir çimdik bal sarısı v Mai kuvvetli bir Do ün “lzyolların büyunı döndür. mesini pimler. mi Elimize geçe m, Dede mektir. rn önün yanda. Almanya: o melankoli bulutları — dağılmıştır. da Neckar sahillerinin Lauffen “Evet, sevdi zaman her nde dünyaya gelen Höl — şeyi gören, her şeyi murl 'derlin 24 yaşlarında henüz kendi bir güneş ise, sevmediği zaman mu) bül değildir. Şiirleri içinde isli bir lâmbanın tüttüğü faaliyeti bir fevkalâdelik O Karanlık bir ev, dir. © —. .rmiyor. İlk şiirleri Schiller'in çocuğu şim- sal Hayaller m duy. di aşk “En aşk ham renkten fikirler : giçeklerinle bezen- Tanlar & e miş onda nasıl tecelli etmiştin? | başını omzuma, rn SÖ) ener vi “dayamış milli yo: rin ninnisi ile hafif bir-uykuya Eki a bu tatlı ve Mutlu, karanlık ve melankolik bir vardı ir onu dalma rüyalar © “Şimdi ben eskisi gibi göklerin iyor; zavallı sanat: yerlerin artık, bir tek çı bu ilâhi ülkenin renklerine vur- , insana vermişim kendimi, Evet © dolaşıyor ve bizim © k: Diotima'ya bu kutsal vap» , onun bayağılıklarına te - nezzül etmeden aşkın v mest oluyor, “enfes hayal edi ep a ve içinde,, uykuya (dalıyor ve — Bundan böyle gün! ği “no: bir daha dön leşme yolarında. Şeğicik ve deme « mem uzaklaşıyor, ve © si “ancak yıldızların öt de bitecektir., O Tanrılar işer onların O in yolcusu olmak ve sw devam ediyor. mezliğine yükselmi Wi 'mecburiye- tindedir. Kader öyle istiyor! Akk ye YPERİON luğundam- beri takibetmekte o olduğu a ame ae ee eb a ? İnsan gönlü O dan, bilmeden roman yaşa» ii ilemez Mİ O mak istiyor. | bu istekten e Mi, doğmuş ve bir rüya ve şiir deme- GR iyi ti olmuştur. Bunu biraz da Almam ilden 1 için ka e ne du. O- şdealiştlerinin da ara nun ruhu “daimi olarak kendi mak lâzımdır. Çünkü Alman pi ayrılış ve dönüşlerle oyalandı. © fistleri acı realitenin Ş ürkmekte ve korkarak şiir istiğrak dünyasın- (Oya dünyasına ie 'kanidir, O Hyperlon böyle bir ruh halini ifa, vet “varlığımızın sustuğu, bü | d© edir: tün kâlnatı uz öyl Hyperlon adında bir Yunan gel- lr ürü Dez "buldu. © ei, devrinin kahraman ğumuzu İstiğrak Wu in iginde, ken alinir lı dir tene halde mütcessirdir. Arkadaşı yük gil ya abanda İle birlikte memlekette halde “ah nisyan mi e ıramanlık ateşini le içmek ne tatlı şeydir, diyerek (o hayatın ve şerefli unutulmaktan. » Sl ve “gel ıyacağımız Jeli veniiğini elde etmek için mücadeleye girişir, Halbuki hepsi » Bütün itleri kırılır, idealleri alçok tarafından kirletilir. Sev- gilisi Diotima da ölüneği, insanlar« 'melodilere ve tabiatın güzellikle. © dan uzak, münzevi bir hayat süz rine veriyor. rer, Acı günlerini böyle tevekkül m yalmız bir dünyam ik içinde geçirirken kendin! rk ama BM ile fl pa i dabi anların rüyasıdır. Hölderlin'e T beg göre dünya yalı yle vardı. e. Mende eee ON Ükrakım diymdar her. gey yenin Ögr #7 çime en Çalışıyor. “Gel buradan z erin, hayat Yun sukutları, akı ki. " var kit am le ei pla Zaten Tanrılara gil yal isil 4 iadeyi an inn “ümitsizlikler, kederler, re e age A apar yaris fırtınalarla nda, tte von Kalb'ın evin- şi lerini ... le hoca olduğunu görüyoruz. Ser- Ş öle Bbg ri ününe haç © Kin bir haldedir. Mitekim “şimdi yil. bi sehv nama Kadına. | See0ğ MAR yer yanında (o kavuşuyor; Welmar'da şırtıyor, ne yapacağı e e ün amme mk em sinde tanıyor. Fakat mukat va Slim Hayek dalde min |) EO aman “kalmasına müsaade etmi- ŞO ken Remi yor. Onun telâketi gibi e mm eğimi bı le ir. i- gr ame ii esiyor. Hyperion bir bakımdan hâs Schiller ve Goethe'ni DA, ta benzemekte Hi © em gökümiş e Fakat o filozofik dünya yal sukutları karşısındadır. vi ve felsefe dünyasının üstatlarımda z aradığım bulamamış ve imitsizli- ÜCADELEDEN £e kapılmıştır. Onun üml şair dünyamızda imi uzatıcısı Schiller olm bir süki acağını uma Kendini tammıyanı hayat mıyor. “Hölderlin 30 yalanla ği ği yatın kazanamamakta Telaş | annesi ile annesinin yardı gi