8 Ocak 1944 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
DİDEROT Aktörlük hakkında aykırı düşünceler Çeviren: Sabri Esat Siyavuşgil e ei 9 OMANIN Şarktaki macerası, SR e ml kımından, Garptaki sergi b Zulırı. Köpa kın #7 £ farklarma la; e in Ye basasniyetine aynı ufukları açmış ve aynı su- sashaklar;- ayan puların suyunda kanmıştar. asasları- lan bu cihat ve fet! hr sinde yaşıyan küt. 1eyi coştu Asıl tei ol dini enkabeler, m ıhramanın cen. elim Musun kabulü ile kapanır. ALK dalma bu uzun kah manlık mekani zerk Ve. heyecanla dinlemi miştir. le. lere Sim ez bir sini t kurulup a an hikâyeleriy. e istihzaya, başlandı devirde bi. le, bale > hayat örneği te. tügi lâkki e ioskibelidan bei yecan duyı bük ettiğini görüyoruz. Nalmâ “gazevat ve ci- hat esnalarında, hurubı eslâfa mü. tten serhade koşan bir mil. letin ruhi ihtiyacını ne kada kavradığını gösterir. Fakat hami iman, mehkibelerine yer bir Gurak işareti gibi karışan sevda, esi an, hat i nefsinden sıyrılmayı telkin eden gayet yay- EE lr gelaefeye, tasavvufa , aşk denilen muadele. edecektir. FL fenk diyarının görniyali sarda vo- anlarına mukabil, Şarkta da Yek ve Zaman zaman, aş pes mi birer dean e re rışır. kutuplu a eğilir. m “rami harekete Gi ee aşk gi bİ beşeri ve dünyevi bir duy olunca, bütün macera, daha deği #ik, daha beşeri ve daha reel bir mâna ve hüviyet kazanır. Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre, Arzu İle Kamber, iih. gibi halk romanla. Tında aşkı ii, boğuştuğunu leriz. Fakat kader, başlangıçtan itibaren muzafferdir, öyle ki dün. vi aşk bile, ki 4S, Bizde ilk kahramanlık ve sevda romanları 2 EL SANAYLA SW Yazan: Sabri Esat Siyavuşgil ERA yedikten sonra baba olmak saa- dolinekaruğısizi emi mın vahdet sembolünden hasıl o- lan çocukların birbirini sevmesi, İl ni yiyen kapağını da kahıralna beyik Gl, çal we ai Yilin Şayet me, se Erin allam kahramal like — atlat. tıktan ve e biir m yendik. ten sonra, air im kar onlar erer muradına, EVDA, henüz mürahi g çağında deği Birbirini se- vecek İki ruhum, birlikte büyüme- v birlikte ipe gitmele- elle muayyeniyetle vda nikâ- ei ğını O, pervanenin ğa Sar mezsiniz. bülün güle mukadder yel bir tek güzelin, yahut bir tek lv O 5 e ve mukad- zelliğin kulu için yaşar, on. derse onunla yaz arının kahrama- e adas, yahut pazısının kuvvetiyle de tam bir Kahraman- dır. Aslı'nın peşine düşen Kerem'- de veya ei delen Fer- at'ta, aşk uğrunda her müşkülü yenebilecek bir ruh veya bede gücü ie karşılaşırız. Romanda hayat, âşıkın karşısına bir sıra imtihan çıkarır, Murada ermel için bu imtihanlardan yüzünün a ile çıkı amdır ve ancak faziletli Aşık muvaffak lur. Sevda » romanlarındaki ramanın. fazileti, aşkı- içi dı lü el uzatır, din- dar, hattâ mutasavvıftır, şairdir, r. Aşkı ne terte- miz, ne kadar enginse, fazileti k et ve bilmez; en hor gördüğü idir, , kendi nefs BRAHİM © Müteferrika'nm imei a saza uydurup yordu acaba? lar, kahramanın ejderhalarla bo- masını, en yalçın kayaları asını, velhâsil / hiki 5 £ üstü, masal unsur! e- verler. Bu hârikulâdelikler, onli daki coşkun muhayyilenin en ta- bil "gıdasıdır. Hayalinde, - ken: roman kahramanının yerine ko- yı tın nizamını sezer. Aşkı uğrunda dünyaya aldıriş etmiyen, türlü mihnetlere eren ve sonün- da ya sevgilisine şan, yahut ANAKYAMIZ paralarmd: Amiskya; yasi baykan başını pi bu malardan ön gözün eline emiş ut, farkına varmadan maş Türk Bir bir- aki Türk- p tâbir- kuruluşundan, hana” Yel oğlu Halit Mele »dişindenberi — gelen, yer- “leyen kilitli tesirleri ne kadar çe- Antakya; yirminci yüzyılın bula- bildiği her türlü eriyen diri diri yakılmış, kültürü | dağlanmıştır, düşününüz... Ancak © m; yedi zelzeleyi geçirip henü; pılmış kadar taze ve Türk kalan evleri gibi, AY KİR ra ele tü yle Tür lışma şaşar kalırsınız. Tarz gok moi şehir böyle imtihanlar: Akk kli Antakya'nın yerinde ka, Hellenletik çağ” ni İsa'dan önce TI üncü a: sn leri gitmiyor. Mora yarı adasındaki -Argos beldesinden ralara yerleşen Yunan- barındırdığı sayısı eşsiz. İn - Tarih sayek dü- yi ei bir de Anfakya mevki- çocuk tarihini gözönüne Mailini O de ani gale a ömrünü bir garibe gibi bulacak- sm takya istediği kadar, yeniyi birlikte, 500.000 RE mış ol tus olsun: onun iğ gi cla dan başka e şey Selda. Gerçektei ran, El > öy öze in meyda na get kenderin sAN arkadaşlığından gelmiştir. Akk “Hatay Silifke” si olsun, Antak- Lr çin erme beldelerin katılan © e en ünlü, en m "rlatay Silit- daha yukarıda An- ha ii Antakya'yı ku- > niz iy kartalının ne klar gibi görme yakn hir sina ee aöl yer kadar it Oz: ovası; Asur ordularının en - gelmiş ve aha öncelerin etnoloji tortuları- kat rip, tehlikeli insan e uğramıştı. Bun- ları yoketmek, kovmak, yahut yerleştirmek (gerekti. “Silifkos esi” bu sonuncu çâreyi ter- cih etti. Bu sebepledir ki birçok ULUS Yarın: Remzi O. ARIK şehirler kurarak bu sürülerin yer. leşmesini hazırladı. Hemen söy. e > ik tarih boyunca uğradığı fe- Mketleri; "yağan er bam dan — bizi “Tanrı” lâkabı al tarihle de Közkarlşyn evlenen, dilediği za- onu bırakıp yeniden evlenen, e ran ZEZ rip milatableri İğ sömürge bilmiş, ama ae mamıştır. Vatan olmıyan yer İse m lerin oyuncağı olup kk Zorlama ve zorlanmanın kur- durduğu eski, puta tapan Antak- ya; ne sanat, ne ziraat tanımıştır. O; bir transit beldesi olmuştu. Üs- telik, Âsi'nin o zamanlar geniş bir sa iman zevkle açılan mika; tini n'n Kleopatra'nın ayaklarına Imana mn yi kanlardan bakan ae lana bir güzellikle ya — e b lm ei için MAR bay ölçüşen bir him- dağın Küpmeğ tünel; tâ Antakya'; r, bütün Âsi boyunca kuru- meri sakalları her türlü eğlence yerleri, - hamamları, — jimnazları, statları, mâbetleri, su yol in olduğ. ys Me e t gibi süsliyen setleri, bahçele- ri, çağlıyanları; Daphne (şimdi- Harbiye) ye kadar uzanan ve Daphne'siyle Antakyı a ea işve bir transi olmamış mıdu Bu beldenin; En e göreli kat hâi wi yan “belden larda büyü Jabilmiş”"” ise, borçludur. Birisi: Bu de, di r arasında durak olan Aki itibardan düşme- Bin, sıkıntının en ağırlarım tat- mıştır. ratorluğu işide | eürmemiştr. iç pazaz Öteki faktör, Gağan agi, kolayca sa zili tesirlere ir. Ani sin mi a e Anadolu” p Mine e yi Kiz ye- Mi md Mn bir parçası gibi seyrettiğimiz ne- hir, o zaman gen inek, vir pi m. lardan biri Ben ay: > vi. panin takya boj tatmıştı Bir yüksük dolusu TANDART mallar gibi hep tartılmış, ince ve me in- veya fı abii. ir gibi iri iri gösterilmiş makele ve ban rından büyük val geçen . anlara ge veye ale a garpt yla ve bugün: e e ei ra 5 beyi büyük şe; yl önem- . peni ai eş üzerin e döndü grerimizi meler şik amman m ba Kayır m şaağından pen Şairle- rin üzgün deyi De van asır küçük e KN ler ie yaral, iş tutan, işsiz, köylü, kü çük memur, korkak, çocuğumsu yerek kaleme sarılanlar, hep İlmelerin en göze batanma, insan- ŞEYLER Rüştü ŞARDAĞ likid Yö sr şeyin — ilgi uyan. dırma ve dikkati ekil belki di lara, neden sanatımı vermiyor? Neden her şeyleriyle bizim ara, yaşıyan, bize var- azdı yiklarım Der gün Zorla duyuran sayısız Insanlara sevgilerle dönmü- yoruz? Şu kullanılmamış kelimelere, dokunulmamış konulara, bakılma- mış insan yüzlerine, üzerine eğil- mek ye Saviları. tapsız gecelere yazık 2 ş ein Yüzlü in ar uzak iklimler: om. vi bir li gi ağ du- iz yurda neden * kucak açmak istemiyoruz? bu küçük görülen ze kim; buram vurum yk ve merhemi soluyan evimli küçük ini Bere ğ edebiyatımızm — azamet ği isterken çelimsizleşen du- yen yat modası dün; Tizinl Miğak gem borusunu yel öttürmüş. bulunu- # N ik h bi ruhu süküna kavuşturan ne ola- bilir ki? Er yi cinin da, yaşanılan Ba bini tarı dahilinde, er baya- m örneği olişik. Yapanlar vE allegoriler yaratın, 0; emre naki “dalip Dede. 1 bile, şiirinin bü- rağmen, sizi bu ve ai şa yağan eyi | Bir azal türrüsi ante imi Nenem gönlü onla eylemiş e? Bizim damın tahta oluğu | Nenemin gözünde, benim dilimde, Tahta oluk garip bir masal oldu; Sırlı bir kav: Söyliye söyliye canlı dilimde, huşan, İçle A hayal oldu. * “Şu tal pu yal rralli toprağa doğru, Ne gariptir her Tünek olur bana bir çal senim karlarla selleşen hali, lke amil Şi evvelden ür bi Ibrahim — Zeki Birl D Kğ RAMDA "Nurullah BERKİ Türkiye'de de resim Güzel Sanatlar Akademisi neşriyatından aaaensssen Hugo von Hoffmannstahi'den KARAKTERLER MMER: Size ey saygı di HAJ eğer rrir, müsaade derz hep muhas mi enli alay racağım Rrfed yoran alar yağdıran tah sanatını ateşi kiye larında, muhaj ir şey s0- in; bili - zin m Fakat bize rTomanlarınız w üğalceğii bütün kartiye rarında, onlar gibi tiyatro eserleri cek misiniz? Susuyor Bana vermek istel musum ? Balzac mi bkm 3 glamıyacakı ekime, Ye insanla dolu bir salona TE ıyacak? Fakat, rmuyor mu? yüzün onları İle viyonar mi mı? Birlikte 'Hârouville, bu cüce, iyle irlilte Baron Nucingen; - ağın kali Grandile'ler ve DÜK ve karsi; sa ala bu ender, samimi he çok kuvvetle içten gelen ve hemen hemen dört turyalı le öz ln gerim m tesirini i gördi yaimini altında yapılan » Balkan, ac gülüm. donmi Kii yüzi a aym gülme imsemeydi. iel de, gen muhtemeldir, görü - rinden bu kadar ayrı lan ruhün gerilmiş enerjisi, bip ye gevyemişti: lenberg'in yamaçları üze - Hü dolaşan bir. seyyahım ba — kaşı gibi hafif hafif > dme Tuşunda tarif eğilemiyen bir deği. şiklik, yabancı bir diyarda, ya - bancı ların havası ve gölge- leri altında, belki bir daha hiç gö- Tem insanlarla,
