13 Aralık 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Seyahat notları Bombalar altındaki Londra'da a İngilterenin -Pompei harabeleri Ku . . kal , dü luk yi ak Ş K « . söz « Çay 'çlyordUkı _.,-f,'i“:lğ, n“î?,“ı;yu"sl:îîıiyeğ:ı?m;n Dünkü sayımızda ölümünü teessürle Yalnız, bu kelime üzerinde duran- 1öa İmllınm:d“ sÖz ; haber verdiğimiz Elâzığ Mebusu — Fuat | Jar - her ne kadar tremplin'in üzerin- Arete bal bürdükl Yenelir Ank Varlığı artıran, darlığı azaltan bir sır Gazetelerdeki, radyodaki tasarrul hitap - larınt duyanlar, sokaklardaki vecize- lere gözleri ilişenler büyük ve milli vazifelerini bugün bir daha hatırlı - yacaklardır. Bütün vatandaşlar harbin ördüncü yılında, bu vazifenin kut - siliğini şuurla kavrıyarak — tasarrufa dört elle sarılacaklardır. Milli iktısat cephemizde her birimiz ayrı ayrı bu vazifenin birer gönüllü Mehmetçiği olduğumuzu bir an bile unutmtyaca - Biz. Bariş yıllarında tasarruf yapmak — hem kendimiz hem vatanımız için büyük bir vazife idi. Bu vazife bugün, va - tan sınırınt beklemek kadar kutsi bir mahiyet almış bir namüs borcu ol - muştur. İsraf, barış yıllarında bir suç- tu. Bu suç, bugün cepheden kahpece ağır bir cürüm halini almıştır. Merhum Fuat Ziya Çiğiltepe Fuat Çiğiltepe'nin cenazesi bugün kaldırılacak 1 — Tremplin ! Pasaportsuz kelimeler! *Tremplin” kelimesine dair yazı - söylevin dığı yankılı dan uzun sürdü. Tremplin dilimizde ilk defa ola - Sunmak fiiline dair ! — Zedelenmiştir! Biz de kullanamaz mıyız? *t rak, bu tercümede kullanılmıyor. Bi - ahi di da isallümlerd Kullanılmasının sebebi de şudur: bu, bir jimnastik, jimnastik salonu kelime- sidir. O zamanlarda bu derse, en zi- yade, öğretimi fransızca yapılan Gala- tasaray Sultanisi ile İstanbul'daki fran- sız mekteplerinde önem verilirdi. Keli- me o yüzden konuşma diline ve spor kulüplerine geçmiştir. Bugün unutulmuş olmasına sevi - nelim, Vakit gazetesinin dil köşesini ya- zan ve son fıkracıklarından birisinde adımı anmaksızın bana hem iltifat, hem de bir fiili kullanışımı - tashih eden sayın “yazar” a teşekkür İ Bu üstadın "Ne dememeli?” Sua- si“n:bulıkndınndııı' i cevap da şu - — Vendi, gönderdi demeli; sundu dememeli! Halbuki ben bir iki yazımda “Ya « * e * b hı k 5 ZM O LA | Ziya Çiğiltepe'nin cenazesi bugün öğ -| —de pek az durulursa da - ya bumu ter- Ş ptse llger v te ' e 'şa ret' 1$ agcıîîî;r::l.:ılî'uııııımuaılıııd!:.lj:î:rını: le namazından sonra Hacıbayram cami -| cüme için şimdilik bir karşılık buluna- :llı:kde:ı k;ş'dılın'l WĞ&MÜ ' .». sciği Yalmalın değecini, “yaşı —| Koden kaklısılatek v —Yesi Mearlğa'| » GS0 üĞen YöĞlt da tercüme edile - | L lt gükran ifade edecek verııdı fokqtı daki ve yurt müdaf daki | Tefnolunacaktır, bileceğinden bahsettiler. Şurasını söye | yi l Ka n lması, zaman İ , .. gee l Ba tek İ Elâzık Mebusu Füat Ziya Çiğilte- | liyeyim ki, radyoda Çörçil'in mnutkunu iğ Biz z O , - İmeğteçeteri udas | e 1870 te Sofya'da doğmuş bürün tah | kendi ağrından dinledim. O söylevin gan, Herekinee Si? Biş: Gdtle Di 'N ERUUU, | Yazan: almamıştır. Bugün nemiz varsa, hep- | Pp e e ee aa P minde İngiliz Başvekili “spring | — Ke ge .| bana gönderinse 0: Osmam | si yerlimalıdır. Hepsini biz kürduk, yayçint birinci bitirmiş bu 'i GPRĞSNE aS Ç SPring | İeca ile - lütfetmiş, inayet etmiş, ihsan biz yetiştirdik. Bugün varlığımızı art- yanda Hatbiyeden ve Erkânıharbiyeden Iııafıl kelimesini kullandı ki, kelimesi otnilp Olmaz sarli? Bön, Boruke ” İ | Şükrü ESMER Hra ve dürliğimizi eksilten tek kay- | Bitincilikle mezun olmuştur. Üç sene Er- | Kelimesine, “sıcramıa tahtası” demek - | TELA Tiilini bu türlü saygıları da anv ;x nağımız yerlimalımız, yerli endüstti- l—i"îf::'l _Hilğ!'i)'c Mıikîehıi ıî!iğılrf vı'“ılı'r— tir. * latsın diye kullandımsa... Ça | 4 Kİ a Sit | pazırlığı, bir sene İstanbul Erkânı Har - Ka * # NGİLTERE'Yİ 1940 senesi ';':;î';_hn";’; Ka lagün bu kaynak. . | biyel Umumiye ve Akademi Harp mual- z ) M ee nlse gekalarninaz ,j K ilkbaharında da gene bir Kat aa eile sarılmış bulunuyorlar. | Hmliği yapmış, Tuğbay olarak muhtelif 2 — Dress - Designer Ürtndn dak o finda sörerdiği a0i GN e Sera Kü YN L y Gene Burünkü sartlar, bugünkü hava ta- | firkalarda bulunmuş, — Erzurum — Menzil P e S y Ku ĞĞ K olarak ziyaret etmiştim. O defa E b K bava O | Müfettişliği ve Bağdat hatti İnşaat Kita- Birkaç gündür, bir terzi — ilânında SŞ İA K | ö davet edildiğimiz zaman henüz Al- sarruf imanımızı da kuvvetlendirme- KENİR K N zi y N4 z Sundular bir câm dolusu şerbeti "ne j Manya Fransa'ya karşı taarruza li, tasarruf terbiyemizi köklendirme - Ati îvluoîıu?lu:ındc hıı,.ım—ı cı'ıııış_ nı.uın -| yeni l:ır ıvaıı'ıııfırısıfı yabancı kelime di- Bu şerböti “melek” lor Amllö'yü h x le — geçmemişti. Hattâ hatırladığıma hidir. Çönkü bugün tek çıkar yol, is- | Tekede Gaxi Mustafa Kemal < ni ihsan ederler. | göre, İngiltere'ye davetimizle alâ- Tihlâki azaltmak ve İstibenli çokaler, | S Halep ve Adena Yildirim , Orduları DEYA z ARÜRMEÜLN yaraa Nef'i: İlar habere Norveç maktır! Bu basit iktısat kaidesini gün- | SEEPE umüm şimendifer inşaat ve işlet- 'Rob” “kostüm", “abi” gibi fran- Söki öelet vanç ÇAi ceme İtiy mücadelede | sız kelimeleri yetişmiyortmuş gibi bir -- y T 5e çi x ı a 1 n B W n ı ti a L z ğ ü v W Çi 3 d Hi b kalı den de evvel başlamiıştı. Fakat yo- la gıkıncıya kadar almanlar nisan- da Norveç'i işgal etmişlerdi. Biz mayısın ilk haftasında Semplon ekspresiyle yola çiktık. Ve Paris'e vardığımız gün Hollanda ve Bel- Çika'ya karşı büyük alman taarru- Zu da başlamıştı. Paris'te çok he- yecanlı günler geçirdik. İngil- tere'ye vardığımız zaman, olup bi- tenlere rağmen, ingilizlerin henüz harbi ciddi olarak ele almadıkları- nı görmüştük. Bu, Britanya ada- sının coğrafya vaziy-'inden doğ- müş bir haldi. İngilizler Manş de- nizinin arkasına çekilmişler kuv- vetli Gdonânmalarına- dayanarak memleketlerini Avrupa'dan — gele- cek taarruza karşı müdafaa edebi- liyorlardı. Son asırlar zarfında İn- giltere yalnız bir defa istilâ tehli- kesi kalmıştı: İsp l lar büyük bir donanma toplıyarak Britanya'nın — istilâsina — teşebbüs ettiler. Fakat bu deniz kuvveti yol- da oldu. Daha yakın za- manlarda, Napolyon'un tasavvur- ları da hiç bir zaman teşebbüs ha- lini bile almamıştı. İngiltere bütün dokuzuncu asırda herhangi l!s- yerlerde daha çok, büzılarında da pek çok olmak Üüzere, bütün mem- lekete şamil olduğunu söyledi. “Pek çok” hasara uğramış olan yerler arasında gördüklerimiz, Londra"- Bombardımanlarla bara bolan bir Londra maballesi dırılarak bütün Britanya — adasını şamil büyük yangın söndürme teş- kilâtı kurulmuştur. Bize bizzat belediye reisinin an- lattığına göre Liverpul'ün bom- b çok feci nın Siti tarafı ile C: y şeh- ri, Liverpul Hmanı ve biraz da Bristol olmuştur. Londra'nın iş merkezi olan Siti tarafının manza- rası Pompei harabelerini andırır. Sokaklarda saatlerce yürüseniz, bir sağlam binaya rastlamazsınız. Lon- dra'nın bazı fakir ve işçi mahalle- leri de ağır surette harabolmuştur. Bu mahallelerden biri” olan Step- ney tarafının belediye memuru bi- ze için yarım gün sarfetti. Belediye memurunun anlattığına göre, ölen- lerin sayısı binlere varmıştır. Fa- kat kalanları da yerleştirmek çök zor bir mesele olmuştu. Bugün bi- le hâlâ bu bölgenin halkı tama- miyle yerleşmiş bir halde değildir. H - lar, ve şehrin birçok — mahalleleri harabolmuş. Elektrik, telefon, tel" graf, gaz ve su tesisatı tahribedil- miş ve Liverpul günlerce taşra ile temas edememiş. Tayyareler bu şehri arkası sıra birkaç gece ziya- ret etmişler. Belediye reisi dedi ki: — Eğer bir gece daha ziyaret etselerdi Liverpul diye bir şey kal- miyacaktı. — O halde acaba neden ziyaret etmediler? diye sorduk. Cevabı şu oldu: — O gündenberi biz de bu suali sormaktayız. Fakat şimdi ingilizler için kor- kunç olan o günler geçmiştir. İn- gilizler müdafaa tedbirlerinin ta- ve artık alk, içinde, barakalarda ve sığınaklarda yaşa- tilâ masun Kartal yuvası gibi çekildiği ada- dan ancak istediği zaman — çıkar. Yani harbe dilediği zaman girer. Harp hiç bir zaman Britanya'ya Bu defa harp bütün facialariyle raber İngiltere adasına gitmiş- 'r. Ve bütün İngiltere'yi âdeta ön siperlerde bir memleket, — ingiliz da ön siperde savaşan bir millet halinde bulduk. Yeni h?rpte Zengin mahalleler de bombardı- mandan kurtulmamıştır. Bazı in- gilizler fakir mahalleler arasında bu mahallelerin de yıkılmış olma- Jarından dolıgı memnunluk ifade sönizlerdi üy 4 ki; — Zengin mahallelerin de bom- balanması isabet oldu. Çünkü bun- lar bombalanmasaydı, belki de ev- siz kalan fakir Müuâummn da- t belli başlı cephe yoktur, tarafı di ha iyi di tin her Hade ettiği hakikat İngiltere'ye a- yak basar basmaz der;ııl anlaşıl- inENer İ de yaşarsanız yaşayınız, her an ba- üzerine bomba yağabilir. miş muharebelerden ancak içinde bulunan askerin uyanıklığı di in —her pi Canterbury en ağır hasara uğ- rıyan şehirlerden biri olmuştur. Fakat bu şehirdeki büyük kiliseye . hiç * dokunulmamıştır. — Kilisenin döşt ifwına düşen ağır bal rın çukurları, yanar dağın ağızla- rı halinde görünmektedir. Bura- nın polis müdürü bize her tarafı tayyare var- dır. Bu meydanlardan — tayyareler uçarak ya düşman Üzerine bomba gelen düşman tayyare- ti hazırlanan pilot size der ki: — Yirmi dakika sonra Fransa- — Düşman tayyareleri, dedi, ge- celeyin ansızın geldiler. Ben bom- balanan bölgeye yetişinciye kadar her şey olmuş bitmiş, tayyareler de çekilip gitmişlerdi. Gerek Canterbury, gerek Lon- manlardan korkmadıklarını söyle- diler. Müdafaa tedbirlerinin ne de- rece tamam olduğunu bilmiyoruz. lük hayatımızın tek parolası — haline getirmeliyiz. Ve düvayı her gerçekleş- tirdiğimiz gün, büyük bir vatan vazi - fesi yapmanın huzurunu duymalıyız. “Neyi tasarruf edelim. Zaten kıt kanaat geçiniyoruz!” Bu menfi mırıltıyı duy- muyor değiliz, Fakat, bunu söyliyen - ler acaba vitrinlere bir göz gezdir - miş midirler, meselâ lüks eşya satan mağazaların kalabalıkla nasıl kaynaş- tığını görmüş müdürler? “Belki bu- lunmaz” endişesiyle Tüzumlu lüzüum- suz her şeyi evine depo edenleri bil- miyorlar mı? Dar geçimli vatandaşlar, bugünkü hayat şartları karşısında belki israfa sapmı- yorlar, fakat tasarruf vazifelerini tam olarak yapıyorlar mı? Bu soruların cevabı, tasarruf haftasının lüzum ve faydasının da cevabıdır. * Başvekilimizin, dün bizden istediği vazi- feye “günde kırk paralık fazla istih- sal ve günde kırk paralık noksan is » tihlâk” €e bir fedakârlık diyebilir mi- yiz? Hepimizin seve seve ve - kolay- lıkla yapabileceğimiz bu — tasarruf, yılda 140 milyon liralık Fakat İngiltere'de umuz bir ay zarfında hiç bir tarafın ağır bir varlık temin etmektedir. Bu vazi- me işlerinde çalışmış milli Adapaza İzmit - Bilecik — şimendifer müdürlüğünde ve Sakarya köprülerinin tamir ve işletme işlerinde bulunmuş, bun- dan sonra uzun müddet sigortacılık et - miş ve 20 ilkteşrin 1933 tarihinde Elâzığ Mebusu olarak Türkiye Büyük Millet Bu çığırın Meclisinde lek T devam üsaadekârlık de “dress” gibi bir ingiliz kelimesi! Gene "Desen”, “desinatör” — gibi fransız kelimelerini dile musallat et - memiz kâfi gelmiyor, şimdi bir de in- gilizce “designer” i sokuyoruz. Öönüne geçmez, bu kötü yolunu bir an evvel ka- etmiştir. Merhum, fırka kumandanı Çi - giltepe kahramanı Albay Reşat Çiğiltepe- nin ağabeyisiydi. İktisadi Devlet 'Teşekkülleri Umumi Heyeti toplantısı İlktisadi Devlet Teşekkülleri Umum! Heyeti yarın saat 10 da toplanacak ve rüznamesinde bulunan Etibank bilânço ve raporlariyle Şeker Türk Anonim Şir- keti raporunun tetikik ve müzakeresine devam edecektir. Türk - Romen ticaref anlaşması müzakereleri Romen Hükümetiyle Hükümetimiz arasında yapılmakta olan fieını anlaş - ması görü leri iyi bir hava içinde de- bombardıman edildiğini Arada sırada birkaç alman tayya- resi geliyor, “Tehlike”" işareti ve- riliyor. Fakat kimsenin bu işarete ehemmiyet verdiğini görmedik. Bir gün Lord Astor'un evinde Büyük Elçimizle beraber çay içiyorduk. 'Tehlike işaretini Işittik. Lord Astor gülerek: — Davet edilmedik misafirler! dedi, t Ki büyük sığınağı olduğu halde kimse yerinden kımıldanma- dı. Görüşme devam etti. Yinmi da- kika sonra da “tehlike geğti” işa- reti verildi. Bir gün de Dover şeh- rine girerken uçaksavar topların ateş açtığını gördük. Yukarı bak- tık. Sinek gibi bir tayyare yüksek- ten uçuyor ve kıtaya doğru çekili- u. Bu bombardımanların bıraktığı izler Pompel.harabeleri gibi İngil- Mere'nin her tarafında göze çarp- maktadır., Fakat gözle görünme- dra ve gerek diğer hasarın en büyük kısmı atılan bombalardan ziyade çıkan yangın- Jarın neticesidir. Bununjlîlndıılmkl nn falan şehri üzerinde Orayı bombalamak Üzere yola çi- kayoruz. Yirmi dakika... Bu iki kelimeyi işitince insan, derhal harp meyda- ayrı be yangın mekle , halk İle temas ne- ticesinde sezilen bir iz de İngiliz halkının yüreğinde harbi sonuna kadar götürmek hususunda çelik- leşmiş bir azim ve Jradedir. feyi ak tanıyor musunuz? Hesabimizi — biraz daha geniş tutar, kırk para yerine on kuruş üzerinden yaparsak bir yıllık gelirimiz bir buçuk milyara yaklaşır. Tasarruf, her şŞeyde tasarruf... Sabaheddin SÖNMEZ İzmir'de bir kâğıt vurguncusu ceza giydi İzmir, 12 (Telefonla) — Fazla fiyat- la zarf ve kâğıt satmaktan suçlu Musta- fa Nafiz 6 ay 28 gün hapse, 1500 JTira para cezasına, dükkânının 3 ay kapatıl - masına mahküm olmuştur. ( Küçük Haberler y Canakkale'nin Kartalkaya bölge - sinde bulunan altın madeni imtiyazı İc- vam etmektedir. Görüşmeler bilhassa iki leketin ticari mübadelesinin arttı - rılması imkânları üzerindedir, Tütün piyasası Eğe tütün piyasası etrafında Hükü - metçe yapılmakta olan hazırlıklar bir hayli iletlemiştir. Hükümetin tütün etra- fında alacağı tedbirler önümüzdeki gün- lerde tamamlanmış olacaktır. Geçen yıl 16 ilkkânunda açılmış olan Ege tütün pi- yasasının bu yıl ancak 25 - ilkkânundan önce açılamıyacağı anlaşılmaktadır. Hayırsever bir yurlfaşımız Elbistan (Hususi) — Elbistan tüc- carlarından B. Mustafa Erten, Elbis- tan orta okulu talebesinin istifadesi için 370 lira bağışlıyarak okula bir radyo makinesi satın aldırmış, aynı ra Vekilleri Mağ ür, yx Seyidgazi — kazası ve bu kazaya bağlı S4, Tokat merkez kazasına bağlı 48 köyde yapılan bina yazımı sona er . miştir. Bu köylerin bina vergileri yeni dört yoksul talebenin de bütün okul eksiklerini tamamlamış; ikendilerine elbise ve ayakkabı da hediye ederek onları sevindirnmiştir. ULUS, bu haâyırsever yurttaşımızı takdir eder ve onun bir örnek olma- iratlar üzeninden alınacaktır. sını umar,. patmazsak sonra yeniden başka türlü bir Osmanlıca, acaip bir esperanto vü- cuda gelir ve gazetelerimizle kitapla - rımız Şanghay sokaklarına döner! * Hasar yerine ! peürürse Ka aai Harp tebliğlerinde, muharebe ha- berlerinde sık sık geçen bir Hil var: “Hasara uğramıştır." Geçende yurt dışında bir istasyon- dan Türkçe haberler veren bir spiker bunun yerine güzel bir kelime kulla « dediği zaman da bunu bir Tütuf, bir inayet, bir ihsan olarak beklemiş- A ' tir. Bu delilleri eski bulursanız “sun- mak” mastarının "ihsan etmek” mâna- sına geldiğine yepyeni bir belge de gösterebilirim. Sayın bilginimiz İhsan Sungu, so- yadını kendi ilk adı ile anlamdaş ala- rak seçmiştir: İhsan — Sungu. İhsan etmek — sunmak. *Sunmak” babında beni tenkideden üstadım, - her ne kadar majüskül harf- lerte düşmansa da - bizim gibi çömer- leri saygı, minnet ve şükran gösterir bir dil kullanmaktan alikoymaz, sanı- rım. Ö sebeple müsaade etsin de ben bu türlü makamlarda "sunmak” yerine “yermek, — göndermek' * mastarlarınt kullanmıyayım. £üi Di GEEEPEYREYEET LAT FURAR Yurttaş ! Birikmiş paralarını elin- de tutma. Bankalara yatır ki, işlesin, ve işlerimiz ge- nişlesin: GŞ LDGR ĞŞ LERRLAŞ T Ceza giyen vurguncular Fazla fiyatla ültraseptil — satmaktan suçlu eczacı Talip Arif 10 Ilra para ce- a Di Basın Birliği Yüksek Haysiyet Divanı toplantısı 'Türk Basın Birliğinden: Türk Basın Birliği Yüksek Haysiyet Divanı 15 ilkikânun 942 salı gü- nü saat 14 te Ulus Müessesesin- ref vermelerini rica ederiz. & zasına ve T gün ü sına, fazla fiyatla kahve ve çay sat - maktan suçlu kahyeci Veysel 7 Jira a- fair para cezasına ve dükkânının yedi gün tüccar - lanlara faturasız satış yapmaktan suçlu Bursa Pazarı müdürü —Eyüp Erdemgil 174 lira 10 kuruş ağır para — cezasına ve dükkânının 21 gün — kapatılmasına, fazla fiyatla kumaş satmaktan — suçlu Mehmet Lütfi Özkan 8 ay hapis, 100 H- ra ağır para cezasına, bir ay dükkânı - nın kapatılmasına ve bakiye üç top ku- maşın müsaderesine, mısır unundan ek- mek yapıp satmaktan suçlu Şüknü Hak- kan; ve tezgâhtarı Ahmet Başkan'ın 25 şer Hra ağır para cezasına, fazla fiyat- la pirineç unu satmaktan suçlu Ahmet Çağdas, 25 Mra ağır para ve F Basın Birliği Merkez Heyeti toplantısı Türk Basın Birliği Merkez Heyeti Relsliğinden: Basın Bir- liği Merkez Heyeti 14 ilkkânun 942 pazartesi günü saat 16 da Ulus Müessesesindek! merkezin- de toplanacağından sayın mer- kez heyeti üzasının içtimaa şe- EECET ADT EEEE SAD EEELE n Ff F v ref vermelerini rica ederiz. ğ 15 gün fazla £ F e Çağrı *mımmmıınmumu— sonra fiyatla kuru üzüm satmaktan suçlu İh- san 4 lira ağır para cezasına, bir ek - meği 70 kurüuşa satmaktan suçlu Müus - tafa 'Tepe 4 Hra ağır para cezasına, &- nına ne kadar yakın olduğunu an- lar. Halbuki biraz düşündükten son- Fra insanın hakikatte muharebeye bundan da yakın olduğu görülür. Çünkü o dakika ve hattâ her da- e. o Varlık Vergisi Daimi kart Li Ğ ai t e- çef YE artık muharebeyi ciddi olarak ele K '*':Lı İ | ahp almadığı sorulamaz. Muhare- ::'f;) vm' 'w:':;en“ -c:':l::m"'u:dau_ .. k “t ktı'r nın 15 gün kapatılmasına, fazla fiyat- | miz Halk Dağıtma Birliklerine kayıt e- eb $ be İngiltere'ye tayyare He değil, KO Z ürkü meme la turşu satmaktan suclu Salih 50 MUra |Tünabilmek ve dalmi ekmek kartı alar ; T bildirmektedir. WOL Dünkerk ile gindi. Aradan İki bü- Mükâfaflandırılan anneler İA Hai . ağır para cezası, 18 gün dükkanmın ka. | bilmek için : a â:kbıîned geğtiği . halda In:':xltşıı_'e- a Umüumi hıfzissihha mwımmm vergi miktam 632362 İLER geri, diler ileri deyiniz: 'Talih de böyle; onun için, “ben |patılmasına ve kalan tursuların müsa - A) Diğer şehir ve kazalardan ge * AİLİRİ . Jerin “d:llım:ğgumfarî;l—mnn' dükleri. e MDe gü:: salköed 376 anneye :Iıruhr Bozdoğan kazasının. 79.000, “Ka: ben dünya yüzünde “talih — talihsizim. . diyenler, mıkiıkav.ıeoğc deresine, karmesiz ekmek Bud- yerlerde Dağıt- bf _ ; h Y a kuşu” diye bir nesnenin var — bir şey söylemiş olmuyorlar. Olsa (w ekmek bavii Hüseyin 30, aymı suctan ma Birlikleri teşkilâtı bu bire Hüş ni gördük. Öyle görünüyor ki İn- İGtuzar lHira mükâfat verilmiştir. Geri - |rasu kazasınım 84.450, Nazilli dir. Bu İsmin — olsa demek istedikleri şudur: Eli- | zeki Tartaç 25, Gülcevher 25, Haydar üklerden kayıtlarının :ı'ı::nım ve kika ayak bastığı yer de bir harp meydanı olabilir. Tayyare, harbi, her evin harimine kadar getirmiş- tir. 1940 senesi yazındanberi bu şart- lar altında yaşıyan bir milletin © Dahiliye Encümeni yarın Heyeti di " k © Millt Müdafaa Encümeni yarın He- yeti U iyeden sonra toplanacak © Adliye Encümeni yarın Umumi He- yetten sonra toplanacaktır. giltere halkı Dunkerk'e kadar bar- bin şümul ve mahiyetini anlıya- mamıştı. Yıldırım süratiyle Garbi Avrupa'nın istilâsı, Fransa'nın yı- kılışı, Avrupa'ya giden ingiliz as- kerlerinin perisan dönüşleri. İngil- tere'nin iki mihver devleti karşı- sında yalnız kalışı, ingilizlere kar- şılaştıkları tehlikenin büyüklüğü- nü anlatmıştır. İmparatorluğun değil, öz vatanın kurtarılması ba- his mevzuu idi. Dunkerk'ten son- ra harbi kaybedecek olan İngilte- re yalnız uzak sömürgelerinin şu veya bu parçasını kaybetmekle kalmıyacak, müstaktl bir devlet ol- bulunan alman harp esirlerinin Mmaktan cıkacaktı. İşte bu tehlike ':ı"'î:m ga pp " İumülm ç Bilinmez, fakat herhalde kendi- — 1clim: fakat, pek nazlıdırlar. Tez | Hal DS taratından | T kimselere datmi ekmek kart! karşısındadır. ki Ingilizler, öteden- |7 7” Bütün Muğla vilâyetinde 551 müker | Ne daha olgun başlar, olgun Insan- — yi nn " çabuk h iaç | Halk Dağıtma Birlikleri tarafından | onmiyöaktir. Bu itbarla, — 1-1-1948 | beri böyle bir ihtimale ve bu var- | T- ; Şörten wiğmeai varbir verent tikterı ine |7 İA Sramak d Kanat AGUĞNC Vonları ürkütmemek — için olanca | k; veğ emadi k"""t N Hale | l ünden İtlbaren Halk Dağıtma Bir * taya duıme(kte:d kur;uînıı:;;: ça; Alman hariciyesinde irzaödü adat ltîul:-n k;râ eğıîk(:ıtetıgaîk aı;’tııılğ g::m':_' dikkatimizi kullanmağa mecburuz. ş;" E"".ı"d“kîr:l“i ıwı";::n:' likleri her şahıstan veya alle reisindef rel İ ğ € &) b tur. ç $ 33 A Aliçe p. lerini işaret eden bir erin! Berlin, 12 a.a. — Yarı resmt bir kay- Dünya 'yüsünde, her gy © aü Herhalde hiç miyetle rica olunur. 6778 evlerinin tapularinı veya kiracı iselef 1& başına çağırdılar: o gün bugün- dür Cörçil İngiltere'de “sonuna ka- dar dövüş”ün sembolü olmustur. Dunkerk'ten sonra İnsiltere'nin Çocuk Esirgeme Ku- derhal uzaklaşırlar. Dikkat ediniz: y vÜl &e n . le ğ c Z keaberlimanı başişd, Bönüerüz |finüz alkkaterlar aremnan Ha rrog Ka « ai wker| KEYEN Te ZZ süke darae MDK deee D yaNm VE Sönsethenk Yecli Batlar g|ç imanın izleri memleketin her tara- |© da , * miş olanların, inişleri çıkışlarım- e erli Bu sebeple (Yer değiştirme belgesi) dında görülmektedir. İngilizler, bi- Ze yanan ve yıkılan yerleri röster- daer büvük ye kadan 126 anneye de mükâfatları yakında verilecektir. Alman esirlerinin zincirleri çözülmüş Londra, 12 na. — Royterin siyasi günkü Vilâyetler listeleri asmıya devam ediyorlar Ankara, 12 aa. — Bugün aldığımız telgraflar bir kısım — vilâyetlerde tarh GÜNÜN 271.205, Söke kazasının — 205,752, Çine kazasının da 108.900 liradır. tahakkuk ettirilmiş olan varlık vergisi miktarı 1.381.609 Hrayı bulmaktadır. Vergiye tAbi tutulmuş olan mükellef sa- yısı 550 dir. Edirne merkez kazasında — tahakkuk ettirilen vergi miktarı 648.380 — liradır. İpsala kazasında 18.800, Meriç kazasın. da 10.350 Hiradır. Bütün Edirne vilâyetinde varlık ver- gisi miktarının Uzunköprü ve Kesan Kka- zalariyle birlikte 800.000 Hrayı aşacağı Sevindirilen yavrular A 12 âa. — bağlı Bu suretle bütün Aydın vilâyeti için | ©O nesneye ne güzel yakışmış oldu- ğguna da dikkat ettiniz mi? Bir kuştur, konar; ürkütülmediği müd- detçe başınız üstündedir; size - ken- di ölçünüzde - verebileceği nimet leri cömertçe saçar, Fakat, bunla- rı hazmedebilmeniz gerektir. Şaş- kınlık eseri mi gösterdiniz, “nol- dum delisi” mi oldunuz, şaşırıp te- lâşlandınız, birdenbire kücük dağ- ların yaratıcısı gibi, kendinize mü- nasip zirveler ml aramağa koyul- dunuz, talih kuşu, artık başınızda yoktur. Nerede? her gey, birbirine göre değer alır. İzafidir. Mutlak bir şey yok.. Mad- safhasında bulunduğu bildirilmiştir. Nazır bu sualime kesin bir cevâp Weremiveceğini, cünkü kendi elle- rinde de bir istatistik olmadığım. yerlerde daha az, , 12 aa. — Amerika cum - hurreisi Mr. Ruzvelt'in husust mümes - sill General Farley, cephede yaptığı 21- 'ya besine ayakkabı, elbise temin etmek Su- retiyle bu yavruları  de büyüklüğünde dünyadan daha Fakat bu muazzam dünyamın, güneşi bilmem kaç binde bi- Eline geçen her şeyin fik okul - çocukları seler, gümrükten bir sürü cani ge- çiririm, sıra haydut ve melânkoli kıymetini bil. aşkı okuyan filmlere, geldi mi “ya- sak” derim. Şunun gibi... Si g F REE İ Marifet talih kuşunu GÖLGESİ me geçen fırsatların hiç birini kul- lanmasını bilemedim, tepeme ko- nan bütün kuşları ürküttüm ve İş- te bu haldeyim. Talih diye mut- lak bir değer kabul etmek güçtür. Hayat, bazı tesadüf ipliklerinden örülmüş bir nazlı kumaş.. Bu kuma- şın sağlam olması için tellerin yerli yerinde kullanılması, — mekiklerin yolunda işlemesi lâzımdır. Hayata tatsızlık veren talihsizlikleri, — do- Buşlarına doğru kovalarsak bir te- sadüfe varacağız. Bir fırsatı iyi kullanamamışız, kullanmasını bile- memişizdir. Terslik oradan geliyor, Biz, tepelerimizdeki kuşlara ge- vini fazla bedelle kiraya vermekten suc tu Ahmet Muhtar 250 Hra ağır para ce- zasına, fazla fiyatla piljamalık kumaş satmaktan suçlu Üçer mağazasi sahibi Mehmet Üçer 20 ve tezgâhtarı Fethi 25 Hra ağır para cezasına ve dükkünları - 2 B alacaklara Belediye Reisliğinden : 1) 11-1M438 gününden #tibaren şehri- ELERE 25, Osman 25, Hra ağır para cezasına çarptırılmıslardır. Sayın halkın nazarı dikkatine Belediye Reisliğinden * mek kartları dağıtılırken, — sönteş- rin - ilkkânuın ayları ekmek kartla- rının kırmızı çerçeveli ana parçası leri sey, kendilerine talih getirdik- lerinin birdenbire şaşkınlığa kapıl- masıdır, onları pek çiğ bulur ve ,dan daha uzun sürmez, onları te- selli etmek kolaydır. Birçok şey- f $. B. Pazarından : B e ea ci B Ki LO RTŞRELERAZEA ler söylenebilir. Fakat, galiba, te- ü am ve Era- Z| kira mukavelesini veya! veri “ve Nazirivle görüstütümüz zaman, Ruzvelt'in Rusya bite bilirleri Hayüotlük lmkrmek: “ Kime en kmk 'e minalar "kus mxuğw&ufg"w% <ei mukavelesini veyahut da iş yeri VE” 'bütün İnsiltere'deki hasarın ne ka- mümessili Yurttaş ! tep kaçkını için paha biçilmez bir — kaetı!” demektir. cak satışa len — itibaren sikasını fbraz etmiyenlere sureti kativ VA şeydir. Fakat bana salâhiyet ver- Kuşu ürkütmemeli, vesselâm! de daimi ekmek kartı verilmiveceğin * Ve illâ, insan arkasından bakaka- Hân olu- nur, 2996 FOTLILULILLLLLLALLLLLLLLI BAD LLLİLELELLİLLLLLI hır. Kemal Z. GENCOSMAN Sonkânun - şubat 1943 ayları ek- kira kontratlarını! veyahut da çalıştik” Jarı İs yerterinden datmi iş gördükk lacağını İspat için ieabında — tapusunl den, isbu vesikaların şimdiden temin © tan rica olunur. ekmek kartı alıp almadıklarını 'gös- terir biner /ver değiştirma belgesi). B) Geldikleri sehir ve kazalarda Da” dıtma Birlikleri teskilâtı yokma, ma” halli belediye teskilâtından veya köY © yerden an ayrıldıldarını ve kart —usulü varst kart ahp almadıklarım. — kart usulü Yoksa kart usulü olmadığını bildirif” bir (ver değiştirme belgesi) getir * Meleri istenecektir. 2) Hal ve vaziyetiyle yantığı işi, şefi” rimizde dalmi kalacağı kanaatini ver - | v gösterir muteber bir vesikayı istiyecek * getirmiyenlere, ve sehrimizde daltmi KA atimesi Tüzumu #hemmiyetle Sayın haf7 —

Bu sayıdan diğer sayfalar: