4 Ağustos 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

4 Ağustos 1942 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bul'da denizin tadı Ahmet İHSAN da hemen her gün şöyle haberlerle “Filan yerde denize giren genç bir adam yüzmek bilmediğinden boğul- muş, cesedi bulunamamıştır.” “Yıkan- mak ve serinlemek üzere denize giren bir çocuk boğulmuş, cesedi sahile çı- karılmıştır.” — * Bürün bir deniz mevsiminde İştan: bul sularında can verenlerin — sayısı, yüreklerimizi sızlatacak kadar çoktur, Bütün bu boğulmaların da tek bir se- bebi vardır: yüzme bilmemek! Dört tarafı su ile çevrili bir şe - hirde oturanlardan bir kısmının yüz- mek bilmedikleri için boğulmuş ol- ması, sadece acınacak bir vaka değil, biraz da yüz kızartacak bir hâdisedir. miyor. Buna karşı ciddi tedbirler al - rası, taşıt azlığı plâj- larda alınan ücret, denizden h eti B bf ğlin ortadan kaldıracak deniz hamamları yapılmış olsa ne kadar iyi olacak? Bu, biraz da belediyemizin himmeti — ile meydana gelecek bir iştir. p a İstanbul Su Sporları Ajanlığı, Hal- kevleri, hattâ gazetelerden — bazıları Ce ğ& Felekten Bir Gün nık yaraları kendilerini günlerce ra - hatsız eder; denizden fayda yerine za- rar görmüş oluflâr. Bir sahil şehri olmıyan, büyük öl- çüde akar bir suyu da bulunmıyan Ankara; her tarafı su ile çevrilmiş o- lan İstanbul'a göre, sâkinletine yüz- me öğretmek bakımından daha bah- tiyardır. Karadeniz havuzunda yapı - lan müsabakalara lmrenıyonıı Ya - kında açılacak olan Kültür” ,, havu- zu da büyük bir ihtiyacı d ( — karşı - lıyıdcu: ğ çıkaran genç kızlar Deniz .. İstanbul Yazan : ——— rını geride bırakırlarsa hiç hayret &t eĞr Gerek su sporlarının — inkişafı, getek vatandaşlara mümkün — olduğu kadar çok sayıda yüzme öğretmek için, bu mevzua lâyık olduğu ehemmi- yeti venmek icabetmektedir. Denize girmek, yüzme 'öğrenmek, yalnız bir sıhhat ve can kurtarma işi değildir. Bu, aynı zamanda ve belki de ilk plânda bir memleket müda'aa- sına hazırlık işidir. Dünyanın — içinde bu harpte, değerli yüzme llfllPlynnlınnın ve yunne bılım bü - y(mıoüircnmmlı ı&üb&- rinde, İstanbul tün ne AntI faydalar temin etmekte ol- ise hergün işitiyoruz. Taarruz devam ederken.. (Başı 1. inci sayfada) ler, ve bu ikinci kış her iki taraf için de son derece ağır olacaktır. Hele, eğer bir şey ekmiş ve yetiştirmişse bununla önün- delu orduları bile besliyeceği pek şüphe- li olan Rusya buğday topraklarının aç Avrupa kıtasına ne bu yil, ne gelecek yıl ekmek yardımında bulunacağı akla bile gelemez. Asya ortalarından Aıhmık' Cevat Açıkalın Ankara'dan ayrıldı (Başı 1. inci sayfada, “— Bundan on sene evvel memu- riyetle ve az zaman evvel de vazife lle bulunmuş olmak dolayısiyle ta- ve Sovyetler Birliğinde — memleketimi temsile memur edildiğim için bahti- yarım, Bu teki i imden ve onu idare edenlerle olan münase- betlerimden en iyi hâtıralar saklı - yorum. Bunuün içindir ki — oraya, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasın- dâ mevcut dostluk münasebetlerini kuvvetlendirmek i ve büyük kadar süren alabildiğine' harp askerleri ve için pek yaman bir kış felâketi hazırlanıyor. Bu felâketi, bu âle- min bir kısmı için, Kızılordunun çabuk ye tam bir yıkılışı biraz hafifletebilir- böyle bir netice alınabileceğini - tahmin bir memnuniyetle tekrar gidiyorum. (a.a.) etmek mantığa ve hâdiselere pek uygun Falih Rıfkı ATAY ketler, şüphe yok ki, deniz, sporları - nın gelişmesi bakımından faydalı olu- yor. Yarışlarda güzel rekorlar yapan, uzun mesafeler alan sporcular da gö- ze çarpıyor. Fakat su sporlarında ga- ye, beş öon şampiyorlun rekor yapma- st değil, bilhassa genç neslin, evvelâ müutlak olarak yüzmek öğrenmesi, de- nizle mücadeleye alışması, herhangi bir deniz kazasında canını kurtaracak kadar yüzmeyi bilmiyen bir yalı ço- cuğü bulunmamasıdır. Yoksa, kosko- ca bir şehirde on on beş tane yüzme rekordmeninin bulünuşu —bir mâna ifade edemez. Herkesi yüzme öğrenmiye nasıl teşvik edebiliriz? Bunun için ilk atı- lacak adım, kolayca, ucuzca ve — her rin muhtelif bölgelerine şamil deniz hamamları yapmaktır. Spor sahada ya- pılır, yüzmek denizde öğrenilir. Şeh- rin deniz kıyısındaki — sayfiyelerde oturan sayılı bahijyarlardan başkası, kolaylıkla denize edikten sonra bu dâvanin halli çok güçtür. İstanbul pllılımıdı. pazar mle— ri iğne atılacak yer bul BOSTAN Hatırladığım ninni - Dana ve lahana - Bostan nedir ! Kavun, karpuzun teşrifatı - Hışır ve kelek - Diyarbakır - Kavun ve adam seçmek - Karpuz kabuğu! - İki karpuz ve bir koltuk - Hoca ve karpuz - Kavun karpuzun çeşitleri karpuzları - Kan kırmızı ! k hepiniz dinlemiş- sinizdir. İçlerinde mânalıları, mâna- sızları, hattâ imalıları vardı. Aklım. kat zanneder misiniz ki, bütün bu kı- labalığa rağmen, denize girmek isti - yenlerin hiç olmazsa dörtte biri bu ar- zularını yerine getirebilmiş olsun? Dört beş plâj, nihayet mahdut bir ka- labalık alabiliyor. Plâjların, yüzme öğrenmek bakı - mindan pratik bir faydası da pek yok- tur. Plâjlara daha çok deniz banyosu yapmak, güneşte, kumda yanmak, gü- lir. Plâjlara gidenler, çok zaman, su- da biri şudur: sam İiçtinabedilmez bir tedâl ile ak- lma danalar ve lahanalar gelir. Hal- buki bostan demek lahana — bahçesi demek olmadığı gibi danaların da la- hana yediklerine, hele şu demlerde pek az tesadüf edilir. Anlaşılan bu yu ve güneşi o kadar istismar etmiye kalkarlar ki, vücutlarında açılan ya- x ninninin ilk bestelendiği devinde hos- Ym :A_ B OPELER tanların etrafı ve danaların gözleri açık imiş, O vakittenberi şüphesiz danalar büyümüs belki de yayrula- mıştır. Geçelim bu bahsi de “bos- tan”a girelim. Türkçede bostan diye kavun karpuza denir. Meselâ: — Bu sene Trakğa'da bostan — bol imiş, dediler mi? Bu sene Trakya'da kavun karpuz cok olmuş, Afiyetle ucuzca yiyeceğiz demektir. Simdi de mübareğin mevsimi ol- masından firsat alarak size biraz ka- vun karpuz lAf) edeceğim. Evvelâ guraya dükkat — gerektir: « Sıgara kıtlığına dair İşbu yazı, alâkalı makamlarca lutfen bir arzuhal telâkki buyurulsun, — Sigara tiryakileri, sandığıma göre bu — açık istidanın; altını seve seve imza ede- ceklerdir. Okuyucularımızdan sık sık, yazılı ve ağızdan ihtarlar ve şikâyetler alırız: — Niçin yazmazsınız? Sigara halk içine ekmek ve su kadar geniş ölçüde ya- yılmış bir matah olduğuna göre, bu mevzu pekâlâ hayati meselelerden sa- yılabilir. Tütünün bünye için ihtiyaç olup olmadığı apaycı bir dâvadiır. Onu varsın beden ve ruh doktorları konuşadursunlar. Hakikat olan hal- kin pek geniş ölçüde tütün kullan - dığı, ve fakat, xkıdf. bır sü Veya bu itlerin ortadan Biz, tütünü ihracat maddelerinin başın- da sayan bir memleketiz. Tütünümüz boldur. Onu memlekette işlemek im- kânları da elimizdedir. Fabrikaları - mız var ve hatıl harıl çalışıyorlar. Mühendisinden . işçisine kadar, hep bizden... Şunu ifade etmek- istiyoruz ki, elimize aldığımız sigara — paketi, iptidai maddesinden ambalâjına ka - dar yerli malıdır. Harp hali, bunun hiç bir unsuru üzerinde müessir ol- mamak lâzımdır. O halde, şu veya bu çeşitler ikide bir ne diye piyasadan kaybolür? Bize ga- rip gelen ve bugüne kadar kimseden de izahını dinlememiş olduğumuz ci- het budur. Arkadaşım Sönmez'in bir müddet önce bu sütunda Serkldoryan'a yazdığı — açık mektuba birkaç ay cevap geldi; fa - kat epeydenberi kaynak gene kuru - muş bulunuyor. Hazretten geçenler- de aldığımız vasıtalı bir habere gö- re, bundan böyle onar sigaralık pa- ketler halinde de piyasada görünmi- ye hazırlanıyormuş. Bu haber, ötedenberi dokunmak istediği- miz bir mevzuu hatırlattı: biz siga- rayı pahalı içiyoruz. Teklifimiz şu olacaktır: acaba, kalın mukavva ku- tular yerine, daha âdi kâğıt ambalâj: lar yapılsa, fiyatları bir mikdar in - dirmek mümkün olmaz — mı? Bizim sigara paketleri hattâ biraz da lüks tesini yapar. Buna ne lüzum var? Camel ve Chesterfield gibi en iyi cins ingiliz sigaralarının bile amba- lâjları kalınca bir kâğıttan ibarettir. Değil mi ki bu kısım sokağa atılmı- ya mahkümdur. Niçin kalın mukav. va, niçin yaldız? Bit arkadaşımızın anlaştığına göre bir Serkldoryan paketi” üç dört kuruşa mal olmaktaymış. Onluk ketleri istihlâk üzerinde hangi — istikamette Vürgüncular - hakkında Valiliğe yapılan İhbarlara imza ve adres koyunuz Ankara Valiliğinden : Bazı ticaret erbabının — &llerinde bulunan emtiayı fazla fiyatla sat . makta olduklarından bahisle Vilâyet makamına adressiz ve iİmzasız mek « tuplar yollanıyor. “ Bu gibi ihbar ve şikâyetlerin tah - kik meyzuu olması için gerekli iza. hatın alınmasına lüzum hasıl olmak. tadır, Şikâyet mevzuu olan ve millf korunmaya taalluk eden mektuplara imza ve adreslerin tam olarak ya « ıı[muını ınııa ve ıd.reı taşımıyan ni sayın hnlkın ittılâına arzederim. — Öğretmenlerin alacakları üç yıl içinde famamen ödenecek Maarif Vekilliği kabul ve tasdik olunan kadroya göre terfileri gere- ken ilk okul öğretmenlerinin maaş farklariyle bütçe darlığı yüzünden ödenemiyen teçhizat, harcırah, mei- ken, makam bedeli ve saireden do- ğan alacaklarının tasfiyesi için ö - nemli bir karar almıştır. Bu karara göre, bu paralar 1942 mali yılı büt - çesi düyun tertibine konulduğu gibi gelecek yıllar bürçelerine de kâfi miktarda tahsisat konulacak ve üç yıl içinde birikmiş maaş ve maaş farkları ödenmiş olacaktır. Maarif Vekilliği terfileri yapıl- dığı halde mali darlık — dolayısiyle kadrosu vâlilik umumi meclisince kabul edilemiyen ilk öğretmenleri - ne olan borçlar da Maliye Vekilliği bütçesine konulacak btahsisattan beş yıl içinde ödenecektir. Vâlilikler 942 yılı ihtiyaçlarını Maliye Vekilliği ile temas ederek temin edecekler - dir. Valilikler bundan böyle borç- lanmalarına imkân vermiyecek ted- birler alacaklardır. Türkiye atletizm birinciliklerine doğru Bu yıl Türkiye ferdi atletizm bi- rinciliği 28-30 ağustos cüma ve pa- zar günleri İstanbul'da Fenerbahçe stadyomunda yapılacaktır. Bu mü - sabakalara atletizm federasyonunca 150 atlet çağrılmıştır. Cuma günü müessir olacağını şimdiden kestire- meyiz. Fakat şunu temenni ediyo - ruz ki bari bunlar basit ambalüj için- de imal olunsunlar, belki daha ucuz- İsraftan alabildiğine kaçınmıya — mecbur olduğumuzt vık sik ifade. ediyor ve halkı ve müesseseleri tasarrufa ça - ğırıyoruz. İnhisarlar İdaresi, bu bü- yük prensipe ne güzel örnekler vere- bilir. Kemal Zeki GENCOSMAN T. İş Bankasının kumbara ikramiyesi çekilişinde ikramiye kazananlar Türkiye İş Bankası hesabında en az 50 Hrası olan kumbaralı ve kumbarasız ler olacuk ve pazar günü de finaller yapılacaktır. Öğrendiğimize göre Türkiye bi - rinciliklerine girecek atletlerden 70 kadarı 13-26 ağustos tarihleri ara » sında Zonguldak'ta bir kampta top- lanacaklardır. Ve ayrıca 16, 23 ta- rihlerinde Zonguldaklı sporcuların iştiraki ile iki müsabaka yapacak - lardır. “ Çağrı Yr 5. 8. 1942 çarşamba günü saat 10 da Sıhhat ve İçtimai Muavenet Encümeni toplanacaktır. * Nafıa Encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. İstanbul Vâli Muavini .. : : : dün vazifesine başladı D n ) vali muavinliğine tayin edilen Dahili. ye Vekâleti mahalli idareler umum şube — müdürlerinden Ali kücük tasarruf ter- tibeylediği 1942 ikramiye — plânının 3 ağustos çekilişi dün Banka Umumi Mer- kezinde ve — İkinci Noter Veli Ulusu huzurunda — yapılmıştır. Bu çekilishe, 2000 llralık Aikramiyeyi İstanbul'da 96.026 sağılı hesap sahibi Ali Sami Top- çu ve 750 Kralık ikramiyeyi Ankara'da 36.134 sayılı hesap sahibi Mehmet ka - zanmışlardır. 250 ser Hra kazananlar; Bursa'da 1598 Melâhat, — Konya'da 45538 Birsan, İzmir'de 27.768 Hurgit. 100 er Hra kazananlar: Ankara!'da 17.262 Zehra, — Yenişehir'- de 3220 Sahahat, Adana'da 2425 Nezi - he, Eskişehir'de 4734 Sultan, — İzmir'de 24639 Cemal, İzmir'de 26.416 Suat, İz - mir'de 25.138 Berta, * Beyoğlu'nda 4978 Perihan, Kadıköy'de 12.149 Sıdıka, Sam- sun'da 2456 Necati, Bunlardan başka muhtelif — merkez - lerdeki 15 hesap sahibine 50 ser, 50 he- Rıza Ünal bugün yeni vazifesine baş. ladı. & Sayın halka Ankara Belediyesinden: 1—'1“[“*“"91“5 yüzde 60 zamma göre tanzim edi- len listeler İstanbul'dan dönenlere soruyor - lar: — İstanbul nasıl ? Sorgu gayet geneldir; çok geniş- tit, Cevaba ne — İstanbul nasıl ? — Ankara nasıl ? yüzde altmış zamma göre tanzim edi- len listeler şoförlere dağıtılmıştır. 2 — Taksimetreleri açık bulun * duun ve bozuk taksimetre — kullanan lâzımgelir? diye belki düşünüyorsu - nuz. Fakat kendisine böyle bir — sual sorulan henkes, mutlaka, bir kere şu şîıklyeı.i ortaya atmayı hatırına geti- riyor: ler... Ti d küzlar Helebeli « ilen yere gitmiyen ve her ne ıuferlı olursa olsu:ıı talimatname hille fına hareket eden şoförler için der * hal 2890, 2960, 2713, 6983 ve 6847 numaralı telefonlara malümat verme * leri sayın halktan rica olunur.” Not: Bu türlü bir ilânın İstanbul gıutelerınde de çılmrııını. her halde, tir; otomobiller ızyrek ele geçiyor; ele geçenler de yirmi dokuz türlü ba- hane bulup müşteti almaktan kaçını- yorlar, Meselâ birgün Orhan Seyfi ve Yu- suf Ziya ile beraber Kadıköyü iske- lesinden Suadiye'ye gitmek istiyor - duk. Elde bir de çantamız olduğu için otomobile binmek zorunda idik. Bir otomobile başvurduk. — Lâstik patlak! dediler. Bir başkasına gittik. Şoför uzak - tan seslendi: — Ârıza var beyim! Yusuf Ziya gülümsedi ve elini cüzdanının üzerine götürerek cevap verdi: — Ârizayı düzeltiriz; haydi bizi götürüver! Soförün de hoşuna gittiğini san - dığım bu kıvrak cevap o “ârizalı" öto- mobili harekete geçiremedi ama, ön kapağı - her ihtimale karşı - açık du- ran bir başka arabanın şoförü, açık ka- pağı indirdi: — Haydi buyurun ben sizi götü- rüvereyim, dedi, fakat siz de beni memnun etmeyi unutmazsınız! Ondan başka seferlerde de şoför- lenin pek azını belediyenin yüzde yet- miş beş zammından memnuti gördüm. Otomobille bir yerden bir yere gider- ken bir tanıdığın hususi otomobiline atıfaten alınmış bir sığıntı ezasını du- x Bugünlerde Ankara'dan İstanbul'a gidecek olanlara da belki oradakiler: — Ankara nasıl? diye soracaklar. dır. Bu sual de senzldıf geniştir. Eğer bu suali soran bullu da dört gözle bekliyorlardır. Hocaya saygı ! Zekâsinın, zarafetinin, hazır cevap lığinın şöhreti bütün dünyaya yayı * lan ve Türk nüktesini — sınırlarımız dışında temsil eden Nasrettin Hoca'yt Medıleıı bazı saçma sapan hikâyer Geçen hafta bir akşam, Kadıköy — Nasrettin Hoca'nın mantert basması! — Nasrettin Hoca Tokatliyan oter linde! diye bağırıyordu. Halbuki Nasrettin Hoca, adınt heykel dikilmesi gereken bir büyüğü- müzdür; satıcıların ve kötü kitapçılar rın maskarası olacak bir soytarı de a **t Göze batan kelimeler ! Gazetenin ilân sayfasına göz ger- dirirken iki başlık gözüme çarptı: 1 — Kolyedöpriz yaptırılacak. 2 — Drenaj tesisatı. Benim gözüme çarpan bu iki keli- me, sizin gözünüze ve kulağınıza bat- mıyor mu? Belki de: — Büunlar teknik kelimelerdir; başka türlü ıöylmır ve yazılırsa ilei sekil |. di liler f lmaz! diyeceke o zaman ankaralı, Ankara belediyesinin şu ilânını istanbullu ahbabına aynen “1 — Taksi ücretlerine yapılan tör Böl B Fakat bütün bu kelimeleri biran önce dilimize çevirip ilgililere de öğ- retmek daha doğru olmaz mı? 1 'e Yüksek fiyafla salış yapanları haber veriniz ! Ankara Valiliğinden Gıda maddelerinin satışlarındaki fi. yatlar, alelıtlak serbest olmayıp her malın menşe ve maliyet fiyatlarına ve memlekette müteamil olan toptan. cı ve perakendeci kâr hadlerinin na- zarı itibare alınması suretiyle yapıl ması Millt Korunma kanunu hükümle- ri iktizasındandır. Milli Korunma kanunu hükümleri. ne aykırı olarak muhik bir sebep ol. maksızın fazla fiyatla mal satan ve- ya satışa arzedenler hakkında yapıla. cık her hangi bir ılklyet Belediye inde gerekli tan sonra müteamil kâr hıdlıruıl aşa rak satış yaptıklarına kanaat hasıl o. lanlar hakkında mezkür kanunun 81 ve 82 inci maddelerine tevfikan taki. bıt yıpı.lmık üzere Milli Korunma |« ğine tevdi edilece, 2 — Takslmetreleri açık bulun- duran ve bozuk taksimetre kulla- nan ve istenilen yere gitmiyen ve her ne suretle olursa olsun tali- matname hilâfına hareket eden $0- förler için derhal 2890, 2960, 2713, 6983 ve 6847 numaralı telefonlara 10ar ira ikramiye isabet — etmiş- sap sahibine 25 er ve 50 hesap sahibine ER o gü (aa.) Harp gemilerine, uçaklardan atı- lan hava bombalariı oldukça muvaffar kıyet vetir. Fakat harp gemilerine kar. $t kullanılan birinci derecedeki silâh, hava torpilidir. Zira, bu torpillerde bulunan infilâk maddesi o kadar kuve vetlidir ki, harp gemisinin neresine rastlasa, onu derhal harpdışı edebilir. dir, Çünkü :, tazyik edilemez bir ci- simdir. Geminin y—ımnch patlıyan bir hava torpili, suya vwnxı tazyikle, ge- mi için tehlikeli bir durum meydana getirebilir. Harp gemilerine karşı kullanılan torpilleri, ya hafif gemiler, ya denizal- tılar, torpil gemileri yahut pike uçak- ları taşır. Bunların her birinin mah - zurları vardır. Harp gemilerine karşı en tesirli torpilleri, torpil suçakları atar. Bu uçaklar, denizin üzerine birkaç met - reye kadar iner, harp gemisine 300 - 400 metre mesafeye gelince torpilleri- ni birakır. Bu toörpillerin ağırlığı ya- rım tondan fazla olabilir. Şimdiki bü- (Sonu 4 üncü sayfada) yük uçaklar, bu bava torpillerinden Harp gemilerinin bombalonması birkaç tane taşımaktadır. Uçık ana Bemileri, bu uçakları, düşmana 200 - 300 kilometre yaklaşınca — uçururlar. Harp gemilerine karşı yaprlan böyle torpil savaşlarında, hava ve deniz si- lâhları arasında tam bir işbirliği lâ- zundıx. Harp gemilerine karşı bombalar da kullanılmaktadır. Bu bombaları ya pike bombardıman uçakları taşır ya- hut da yıludt Artifa bombardıman Pike bombnrdımuılnı yapılırken, uçak, harp gemisi istikametinde uçar, Bizzat kendi kendisini gemiye m.ıın alır. Pilot geminin üzerine il atar, uçağı tekrar havaya kaldırır, Fa- Es di li dm Şikâyeti oluıluı; Belediye ktl. iyat Mürak Yurt içinde Adana'nın istihlâsında fev - kalâde mücahedede bulunan milli kumandanlardan Sinan pa- şa ile topçu mülâzımlarından Cemal ve milli grup kuman - danlarından Manisalı Ali bey- lerin fahri hemşeriliğe kabul- leri Adana belediyesince ta - karrür etmiştir, Yurt dışında Bordo telsizinden: Alman - ya'nın 250 şehrinde “Artık hiç harp yok, namı altında mü - teşekkil faal komite tarafın - dan mesalemetkârane nümayiş- ler yapılmış ve hiç bir tarafta bir hâdise polmamıştır. a gülüTTYUR KNN aa N aa NBANEE KN NENUN : Küçük haberler Yizkanaanrecanurcn ... * Kırıkkale nahiye müdürlüğüne Ds-> hiliye Vekilliği hususi idareler be- ramaaf” veya ğine ve aşağıdaki talefnn numarala. lediyeler şubesi şefi B. Şükrü U- ras tayin edilmiştir. rına bildirmelerini sayın halkın ıttıla- | e Afyon, Antalya, Eskişehir, Gazi- ına arzederim. 2713, 2956, 1358, antep, Maraş, Seyhan ve Yozgat (2222) valilikleri hususi muhasebe kadro- larında yapılan değişiklik yüksek tasdikten çıkmıştır. .. a * Manisa vakıflar müdürlüğüne An- un ve KOMÜUK | xa müdürü BB. Tahir Sirkeci terfian, Antalya müdürlüğüne Di- yarbakır müdürü Remzi Gürel, Di- yarbakır müdürlüğüne Maraş me- 'ıya'ıa'l muru Orhan Türkmen nakil sure- Di tiyle uığ'hı edllınğleîdl;l Bi Silvan kazasına bağlı Hazro nal Ankara Valiliğinden: ye merkezinde belediye teşkil e- 15 Ağustos 942 tarihinden itibaren dilmiştir. mangal kömürü MA oduna beledlyece * Burıı erkek lisesi müdürü B. Sa- k lan narhın kı E den Maarif Vekilliği mü- !:tliılığ'lııe tayin olunmuştur. Depo sahipleri, ellerinde bulunan | x Çorum Sıhhat ve İçtimai muavenef malı o tarihe kadar belediyenin tayi: etmiş olduğu fiyat uıerî[:den = mangal kömürünün kilosunu on ku- Tuştan ve odunun Hlnıunıı da dört Dlnuıundı mahrukatı olup da 15 Ağustos 942 tarihine kadar evvelce Belediyenin verdiği narh üzerinden satmıyanlar hakkındaki şikâyetin Bele. diye İktisat Müdürlüğüne yapılması- hı sayın halktan dilerim, — (2228) Yığılışmaya karşı Kalabalık yerlerde halk sıra olacak Ankara Belediye Relisliğinden : 1 — Üçüncü maddede yazılı hu- suslar belediye tembihleri arasına a- kat bu uçaklar, zırhlıları tahribedecek üyük bombal Bu yüzden büyük harp gemilerine kar- Ş1 tesirli bombaları, asıl yüksek intifa bombardıman uçakları atar. Bu uçak- ların yarı seyir kuturları çok büyük - tür. Uzun mesafelere kadar gidip ge- lebilirler. Bunlar bazan iki ton ağır- lığında bomba yüklenebilirler. Bom- 2 — Bunlara aykırı hareket eden ler 1608 ve 2575 numaralı kanunlara göre cezalandırılacaklardır. müdürü B. Rifat Dedeoğlu İkinci Umumi Müfettişlik sağlık — müşa- virliğine tayin olunmuştur. Van P.T.T. merkez müdürlüğün? Kars müdürü BB. Baha — Argilfh Kars müdürlüğüne Maraş müdürü Şevki Öztan, Kastamonu müdürlü- ğüne levazım müdürlüğü şube mü- dürü Hüsnü — Bilgenoğlu, Murâf müdürlüğüne Hatay müdür mut- vini Faik Aydaş, Urfa müdürlüğü- ne İskenderun müdür muavini Hü- seyin Kemâl Tokay tayin — olun- muşlardır. * Beden Terbiyesi Ummum Müdürlüğü Merkez İslişare Heyeli foplardı Beden Terbiyesi Umum Miüldür lüğü Merkez İstişare Heyeti dlüin &” bah saat 10 da Maarif Vekili F Hasan - Âli Yücel'in reisliğinde toP” B) Nakil vasıtalarına binişte, C) Umumi yerlere giriş ve çıkış- balarını da, otomatik bit şekilde atar- lar, leri mecburidir. (3409) T KĞN k. lanmıştır. 3 — A) İhtiyaç ma inin da- | Toplantıda Beden Terbiyesi Umum ş;ıı[ıı:ıudı ve bünlar için kart veri- | Müdürü, heyet âzaları ve vekâlet * şinde, ler mümessilleri bulunmuşlardır. Bugün de toplantıya devam edi" lecek ve heyet âzaları bölgelerd€ yaptıkları tetkikler etrafında malü * * ta hâlkın biribiri ardı sıra dizilme - 22: mat vereceklerdir. — —t Tei eet e _!lğ. KP KEF.EL SESERE ESECEREFFELERECELECES ERFE BEÇYESE bar Mr l!l M SO ki! aa ramaArn AM TEMKDEEYELEEEEE

Bu sayıdan diğer sayfalar: