23 Temmuz 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

23 Temmuz 1942 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aşadığımız Ççağda, yanlışı kökünden atmak doğruyu sağlam temeller üzerine kurmak her yönde amacımız ol- muştur. Böylelikledir ki her ya: “pinin temel taşınaâa — yüreğimizin gücü katılmıştır. Ordu Hemşire Okulunun llk bi- tirenleri birkaç güne kadar çıkı- Yor, bü olay sebebiyle hemşireliğin sosyal değerini belirtmek, cemi- yetteki — mevkiini canlandırmak arzusundayız. Devlet sağlık organizmasırida bu cihet hakkiyle değerlendiril- miş ve yapılan teşebbüsler verim- H sonuçlara varmıştır. Tam ol- gunluğuna ulaşması için de hepi- mizin bu mesleğin değerine ya- kından inanmamız icabeder. En büyük masraflarla kurul- muş çok modern, çok lüks bir sağ- lhık bakımevi tasavvur ediniz; bu- nun İçinde bilgisiz beceriksiz ve- Ş oksan ya ni personelle çalışilıyor- sa muyaffakıyet hiçtir. Ve bu muvaffak — olamamaının — tartısı da can kayıbı artımı ile denklenir. Bunuün aksi halde ise yani orta masrafla kurulmuş sade, basit | bir müessesede bilgili temiz ve şefkatli ellerden çikan iş kıyas götürmiyecek kadar parlaktır. Açığa vurmak lâzımdır. ki he- kim. hastalıkların gidişi yanında tabiatin bir yardımcısından — iba- rettir. Gaye de bu işi başarabil- mektedir, hiç hir doktor cana can katamaz. Tabiatin iyi bir yardım- cısı olmakta hastanın uzuv aksak- hğını yoluna koymak, bozuk sağ- hk düzenl k demek tir. Hekim bunu yapabilmek için iyi is arkadaşlarına — muhtaçtır. — Nasıl bir endüstni müessesesinde r derece, derece mühen- teknisiyen, ustabaşı ve usta- ların bilgisine tabi ise sağlık ku- rullarında da muvaffakıyet iyi ye- - tişmiş hemşirelere, hastabakıcıla- ra bağlıdır. o İstediğiniz kadar bilir, anlar bir doktoru, yardımcıları berbat |— bir hastaneye getiriniz, sonuç a- - Tamazsınız, iyi olma' nisbeti dü - Şük olur, Şu muhakkaktır ki bir — hastanın kurtulmasında tyi teşhis ve tedavi tayini ne kadar mühim- - ge bakım bir o kadar hattâ ondan fazla ehemmiyeti haizdir. Gün o- Tur ki iyi olma yalnız yatakta, ivi = bakımda kalmakla temin edi- yemşireliğin meslek çalışma- ea © A | ŞAT S Ordu Hastabakıcı Hemşire Okulu ilk mezunlarını verirken Yazan : Dr. Celâl Ertuğ soğukluk duyduğunu söyler. Bir tarafta ufak bir kan lekesi/ gör- mek, bir inilti duymak yüreklere ağırlık çöktürür.. Halbüki hemşire size soğuk ge- len bu dekor içinde ömür geçirir. Burada hemşire; çabuk ve sessiz adımlarla dolaşan, daima mem- nun ve mütebessim çehresi ile acı dindirmiye çabalıyan bir varlıktır. Bu beyaz gölge gece-yarısı loşlu- ğunda da aynı kurtarıcı adımlar- la sağa sola koşar içindeki bütün duygularını serin bir şefkat ha- lnde hastalara dağıtır. Hemşire- nin en büyük zevkı dünyanın hiç bir tadına benzemez; bu zevk a- teşler içinde yanan hastada çıfak bir memnunluk gülüşünü görün- ce, bir ameliyatlının gecesini ra- hat geçirdiğine şahit olunca beli- rir, Mesleğimiz içinde hemşire fe- dakâr, çalışkan, temiz bir insan kalıbında şefkat, yardım, — iyiliğe örnek olarak yaşar. Omuzlarında- ki ağır yükü insanlık uğruna ta- sıyan 'bu kahramanı aziz tanımak bir hak ödemeden ibarettir. emşireliğin tarihçesi: bil- mem hiç merak ettiniz mi acaba hemşirelik, hastaba- kıcılık ne zaman ve nerede kurul- du diye? 1854 Kırım seferinde bir taraf- ta Ruslar, Ööbür taralfta da Türk, Fransız, İngiliz orduları çe- tin bir muharebeye tutuşmuşlar- dı. Bu esnada şiddetli bir salgin ve üstüste yığılan yaralı akını başladı. Çok mahdut olan sıhhi kküller işlerinde âciz kaldiler, birkaç cümleye sıkıştırdık.. Şimdi hemşireyi asıl yaşadığı â- Temin dışından seyredelim: Hastanelerin çatısı acı duygu- ların üzerine kapanmıştır. Hiç N -HEMŞSŞİRE diler. Yolları İstanbul'a da düştü- ğü için bu grup -bir müddet de Üsküdar'da çalışmıştır. Gerek Kıirım'da egrekse İstan- bul'da işe başlıyan bu kadınlar hem cerrahl ameliyatlarda hekim- lere yardımlarda bulunuyor, hem de hastalara bakmak, asker aile- lerine mektuplar yazmak suretiy- le uğraşıyorlardı. Bu ekipleri ku- ran, disiplin içine alan, her güç- lüğü yenen Florence Nightingale- dir. Onun içindir ki hemşire un- vanını ilk alan odur. Birçok mücadelelerle mesleğini kuüran Florans nihayet hastaları arasında şefkat ve iyilik timsali olarak sayılmıştır. Yardıma koş- tuğu ıstırâp çekenler ona; sabah- lara kadar elinde isli bir petrol lâmhbhası ile dolaştığı için (lâmba- h melek) diye ad koymuşlardır. Bu harpten sonradır ki medeni memleketlerde kadınlara; sayılan bir meslek halinde hastabakıcı hemşirelik tevdi edilmiştir. Bizde de hastabakıcı hemşire- lik bilgi hâattâ bir ihtisas kolu o- larak kabul edileli epey yıl var- dir. Hemşire yetiştiren birkaç oku- lumuz vardır. Buralara orta oku- lu bitirenler kabul edilir. En kidemli hemşire okulu Kı- zılay'ın kurduğu halen İstanbul'- da bulunan okuldur. Ondan sop- ra Keçiören'de Çocuk Esirgeme Kurumunun açtığı (Çocuk Bakı- c) okulu gelir. Son olarak kurulan (Ordu Has- tabakıcı Hemşire Okulu) dur. Bu- raya orta okulu bitirenler seçile - rek alınır. Mektebi kuran Sihhat İşleri Reisi Dr. General Mazlum Böysan'dır. Enerjik ve bilgin baş- kanın ,değerli eserlerinden biri o- lan bu mektebin okuma müddeti üç senedir, okurlar as#ker disiplini altında kuvetli bilgi ve temiz duygularla yetiştirilmektedir. Me- zunlara bir çok haklar verilmiş- tir. Okulun Avrupa'da okutulmuş bir başhemşiresi ve değerli talim hemşireleri vardır. Nazari ders - ler: klinik tatbikler tanınmış mü- tehassıs doktorlar tarafından ya- pıhır, Gerek Kızılay'ın gerekse Ordu Hemşire Okulunun yetiştirdiği ve yetiştireceği hemşire hastabakı - cilar sağlık dâvamızı yürütmekte büyük yararlıklar gösterecekler - dir. Temiz yürekli Türk kızlarının bu i başarı ile kları- na olduğu kadar mes - Vaziyet, devletleri ü: ecek bir hale girdi. Nihayet ingiliz ka- dınları arasında cepheye yardıma koşmak için bir cereyan başladı. Asılzade ingiliz bayanı Florence kimse dört duvarı h ede ol- a| guiu kadar sıkıcı bulmaz, Herkes bir le kadin yurttaşl topladı ve bir kafile halinde 1. teşrin ilk haftasında gemiye bin- leklerinin azizliğine ve yüceliğine de inanıyoruz. Hususiyle orduya katılacak ölan ilk asker hastabakıcı hemşirelerin ilk asker hastabakıcı hemşirelerin şerefli mesleği karşısında güvenç ve saygı duyuyoruz. Bir iaşe propagandasına ihtiyacımız var a) İaşe ve adınan ye- ni baştan gözden geçirikliği buğü, lerde, iaşe dâvamızın — gercekleşme- sinde belki istihsal kadar mühim rol oynayacak mühim bir mesele üzerin- de durmak ve alâkalıların dükkatle- rini bu nokta üzenine çekmek isilyo- rum. İaşe işlerimizi — düzenlemek, harp ekonomisine —uygun bir yola koymak için — bugüne kadar bin bir tedbir akdık, fakat çok mühim bir noktayı unuttuk: İaşe terbiyesi — ve kaşe propagandası.. Devlet adamlarımızın — demeçlerinde ve nutuklarında ara sıra halka bazı tav, süyelende bulunuldu. Fakat, sulh yıl- larınan bolluğuna alışan halkı sistem- H bir propaganda ile harp güdümüne ayak uydummağa çağınmak ve halka bir harp ekonomisi terbiyesi vermek de gevektir. Bugün halk, eğer geçim darlığı çekiyor- sa bunun tek sebebl Jaşe maddeleri- nân noksanı veya pahalılığı değildir, bunda bilgisiztiğin ve yeni — gşartları kavrıyamamanın doğurduğu şaşkın- hğin büyük tesirleri vandır. Dün sulh yıllarında şu şartlar içinde ke- çiniyordum. Bugün harp — yıllarında şu, sü şartlar içinde geçinmek Zz0- rundayım... Şunu şunu şunu yapmarmı lâzımdır. Bu tahlil ve tenkibi hangi- miz yaptık? Ve hangimiz bir netice- ye bir hükme vardık, hiç birimiz!... Sade fert ve alle mi şaşırdı, hayır... İaşe meselesinin bahis mevzuu olduğu her 'yemıe tam mânasiyle bugünün zorla- rına intibak, ederçedik. Allede oldu- gu gibi, leyli mekteplerde, hastaneler- de, devlet kazanının kaynadığı her yerde... Çünkü sulh yıllarının tabela- larına ve sulh yıllarının cörmert ka- lori hesaplarına göre bugün yemek pişemez, pismemelidir de.. cünkü bu- gün boşuna harcanan bir lokma ile, cephede havaya atılan bir mermi a- rasında bir fark kalmamıştır. İkisi de müdafaa vasıtasığır, ikisi de hür- riyet garantisidir, ikisi de — taarruz silâhıdır. * Bir daşe propagandasına, bir iaşe terbi- yesine şiddetle ihlyacımız var, Bu işi, haemen organize etmeliyiz ve he- men var kuvvetimizle çalışmağa büş- lamalıyız... İaşe propagandasını — itı- ye aşırabiliriz: biri, müspet — telkın ; Öbteki, bin bür güçlük yaralanı mendi propağanda ile müca. dele propagandası..: Bugün, yalnız müspet telkin propagan- * Günün meseleleri : Buğgünden harp — Dünya harbinin büyük bir şiddetle € ettiği bir sırada harp sonrası delerinden ve harp sonrasına ha- fıktan bahsetmek ilk bakışta belki (garip görünür. Fakat işi biraz derinleş tirirsek şöyle bir vaziyetle karşılaşı. Milyonlarca insanın hayatına ve h n k FG | — sonrasına hazırlık Hâzım Âtıf KUYUCAK sal işleri için kredi temini çok güçleş. miştir. ç Sulh EŞERSE eei d da Avrupayı bir keşmekeş içine sok- müştu. 1914 harbinden evvel Avrupa- da hepsi altına bağlı sekiz esaslı para guürübü vardı. Hırptfn sonra kiymet. “ maddi servete malolan birinci cihan — harbinden yirmi sene gibi, beşer haya- tında pek kısa sayılacak, bir müddet Bonra ikinci ve daha şiddetli bir ci. han harbi ortaya çıkmış bulunuyor... 1914 h eti Hakltnd iltlerle ki yazıl Tabii bu harbin de niçin çıktığını uzün uzadı- - ya tetkik edenler olacaktır. Fakat da- ha şimdiden muhakkak olarak bilinen bir nokta var ki, o da geçen harpten ra yapılan sulh muahedelerinin ve an tedbirlerin evelâ büyük bir ik- tisadi buhran ve sonra da yeni bir — harp doğurmakta mühim' bir âmil ol. duğudur. tisadi ve binnetice siyasi buhran- © ları doğuran ve sonutıda yeni bir har. be sebep olan ümillerden biri de 1914 - 18 harbi esnasında ilgili dev. detlerin sulh için hazırlanmamış — bu- © dunmaları idi. Harp için senelerce ha- zarlanınış, her türlü plânlarını evvel - den tesbit etmiş olan devletler sulh yapmak zamanı geldiği vakit nasıl bir sulh istiyeceklerini pek fazla dü. Şünmüş değildiler... Yalnız nasıl sulh istiy lerini di kle kalma - $İ. Harp ek indı Bulh ekonomisine geçmek için ne gibi ted- birler alınması lâzımgeldiği de esaslı bir surette tetkik edilmiş değildi. Bu sebeple 1918 de harp bitince zafer neşesiyle adeta mestolan galipler mağlüplara her şeyi yükliyebilecekle- rini mağlüpları her türlü siyasi ve ik- tisadi kayıtlarla bağlıyabileceklerini sanmışlardı. Filhakika Vilson'un bazi insani esaslara dayanan on dört pren- sibi vârdı. Fakat muahedeler yapılır. ken bu prensipler ve iktisadi icaplar |pek gözönünde tutulmamış ve netice de hem galipler hem mağlüplar için zararlı olmuştur. Sulh muahedeleriyle Avrupa'da siya. Bi ve iktisadi bakımlardan müstakil on | yeni devlet kurulmuştur. Bu devletler harpten evvel Rusya'nın, Avusturya fan —imparatorluğunun — veya nya'nın iktisadi sahalarına dahil ülkelerdi. Halbuki harpten sonra ken- dilerine verilen arazi ve ayrılan nü- fusla birer müstakil iktisadi — virlik teşkil etmelerine imkân yoktu. Buna rağmen bu devletlerden her biri birer müllt iktisat kormağa, gümrük hudut. larını yükseltmeğe teşebbüs etmişler. Bu ise başlı başına mühim iktisadi müvazenesizlikler doğurmuştur. Büyük devletlerin harpten sonra ta. kibetttikleri kredi politikası da Avru- pa'nın iktisadi düzenini bozmakta mühim bir âmil olmuştur. Her büyük devlet küçüklerden kendine taraftar, tar olanlara silâhlanma için büyük krediler açtırdığı halde hakiki istih. | k | leri (28) ayrı para meydana çıktı. Bu enflâsyona, para kıymetlerindeki seri değişiklik - lere ve netice olarak büyük iktisadi zararlara sebep oldu. 1914 harbini takibeden müahedeler dünya ticaretini de azaltmış ve neti- ce olarak umumi hayat seviyesini in- dirmiştir. Yeni kurulan devletlerle Avrupa'daki — devlet — hududu 5 « &6 bin kil 'e artmış l Harpten evvel dahili ticaretten sayı « Bu tecrübelerden harbe dahil olsun olmasın her memleketin iki türlü ders alması icab ktedir... di başta geleni sulh için hazırlanmak lü- zumudur... Harp için hazırlanmakta başta ge- leni Almanya'nın sulh için de hazır- landığı muhakkaktır. Yeni nizam diye ortaya atılan ve iktisadi sistem henüz kati çizgileriyle hudutlanmamış olma- sına rağmen Almanya bakımından sulh halinde tatbik edilecek iktisadi tedbirleri ve umdeleri ihtiva etmek- tedir. İgngiltere ve Amerika ise At- lantik beyannamesiyle ortaya bir kaç mühim prensip koymuşlardır. ki büns lar da milletlerin hareketlerinde ve kararlarında serbest olmaları ve bey- nelmilel ticaret lqin mevcut engelle- rin esas itibariyle kaldırılmas: gibi e- saslı bükümle-diü. Bugün gerek İngltere'de ve gerek Amerika'da tesmi ve husust bir. çok müesseselec, romisyonlar harp sonu meselelerinin hal şekilleri üzerinde ça- lışmakta ve raporlar hazırlamakta - dir. Alman işgaline geçmiş olan mem- leketlerin İngiltere ve Amerika'da fa« aliyette bulunan hükümetleri de ge- ne kendi memleketleriyle ilgili harp sonu meseleleri üzerinde işlemekte - dirler... Hattâ orduların terhisi halin- de işçilerin hangi sıra ile bırakılaca- ı bile şimdiden tetkik edilmektedi Sonra her memlekete mahsus mühim iktisadi meseleler vardır.. Bunların Başta radyo olmak üzere, gazeteler, a- fişler, broşürler, Halkevleri kürsüle- Ti, Halkodaları kürsüleri, hattâ ma>- DİKKAT! Halk Dağıtma Birliklerine kaydolunuz Ankara Valiliğinden: 1 — Halk Dağıtma Birlikleri kendi bölgelerindeki nüfusu Halk Dağıtma kü- iüklecile övieet” Göl n eee Marmara'ya karşı ... Mühürdar'da bir evin balkonundan İstanbul'un silüetine bakıyorum. Bü- kışım oraya uzanıncaya kadar, tabii, Manmara'nın bugün dalgasız duran su- larında yık 2 — Halk Dağıtma kütüklerine yazı- hirken (ne bir fazla ne bir eksik) ya- zılmamalıdır. 3 — Kütüklere yazılan — vatandaşlar yer değiştirmelerini, evlilik, doğum, ö- Küm, nakil, askerlik, seyahat ve misafire- ten gitmek gibi uzun veya kısa ayrılık- ları mensup oldukları birliklere günü gününe bildirmeğe mecburdurlar, Aksi hx_lldı haklarında (haksız istihlâke sebe- biyet vermekten dolayı) Millt Korunma kanunu tarbik edilecektir. 4 — Birliklerin çalışma saatleri, ça- lışma yerlerinin kapılarında yazılıdır. Bu tlerde birliklere ü edilmesi ilân olunur, Yurtta suni iköseleyapılıyor Bügün için çok yükselmiş bulunan ayakkabı fiyatları haklı olarak her vatandaşı düşündürmekte ve buna mdsil bir çare bulacağına şaşırmış kalmış bir hale getirmektedir. Hal- kımızın bu haklı ve yerinde endişesi- ne cevap vermek, halka —herkesin zevk ve kesesine uygun ve aynı za- manda sağlam ve ucuz ayakkabı imal etmek bu çok önemli meseleyi müm- kün olduğu kadar başarmımak gaye - siyle teşekkül etmiş bulunan İstan- bul'da Halk Ayakkabıları Türk Li - mited Şirketi, memlektimizde tama- miyle yeni ve köseleye muudil dayanıklı ve her şekil ayakktabı yap- mıya elverişli suni kösele imal et - mek ve bunlardan, haâarpten evvelki fiyatlara satılabilecek ayakkabı sa - tışa arzetmek üzere lâzım şelen ma- kineleri ısmarlamıştır. Memnuniyet- le öğrendiğimize göre bu makinele- rin büyük bir kısmının memleketi - mizde yapılması imkânı bulunduğu görülerek imal cihetine gidilmiştir. Mutlu neticeyi elde etmek için bazı ilk maddeler hariç her şeyin ikmali üzerinde bulunan şirket, halkımıza çok büyük yardımı olacak suni kö- sele imalinde elzem (Latex) ve (A- seton) un hariçten memlekete ithali için Hükümetin yardım ve müsaa - desini istihsal etmek üzere — şirket müdürü Ankara'ya gelerek bu husus için Ticaret Vekilliğine — müracaat etmiş bulunmaktadır. » İstihsalâtı arttrmak imkânı elde edildiği takdirde memleketin bütün Ahtiyaçlarını karşılamayı ümit eden şirket müdürü Fikret Zorlu sayın Ticaret Vekilimiz B. Behçet Uz ve İktisat Vekilimizin yüksek yardım- lariyle bu memleket işini neticelen- direcegne küvvetle kani bulunmak- a halile eleri bu başlıca vasıtalarıdır. Günün itapları, imkânları ilmi bir esasla tetkik edilip bu vasıtalarla halka, büyük kütleye süde şunu ve şunu yersen şu kadar kuruşla tam kalorini almış olursun giblt!... Mevsim icabi veya taşit zorlu- ğu dolayisiyle bugün şunu yeme, ay- ni kaloriyi taşıyar fakat on defa da- ha ucuz olan şunu ye gübi!... Bugün Bu yiyecek maddeleri, su zorlarla pehahlanmıştır, fakat bir ay sonra ucuzlıyacaktır, ille bugün o madde- rütme, küflendirme, ya onları elin- veya bu yıl şu mahsul boldur, onu bırak bunu ek gibi... Hulâsa, Ticaret Vekilliğine bağlı bir pro- paganda servisi geceyi gündüze ka- tarak çalışmalı ve en kısa zamanda en isabetli tavsiyeleri halka duyur- Mmalıdır. Politikanın, ekonominin, coğ- tadır. isine bu mühim memle - ket başarısında muvaffakıyetler di- leriz. Yeni Maarif Müfettişlerimiz Ankara Sanat Okulu Müdürü Dan- yal Akbel'in Maarif Vekilliği Mes - leki ve Teknik Öğretim Müfettiş - liğine ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü Müdiresi Ayşe Ege'nin de kız ens - titüleri müfettişliğine terfian tayin edildiklerini memnuniyetle haber al- dik. Uzun yıllardanberi — şehrimi - muvaffakıyetle çalışan Bn. Ayşe Ege ve B. Danyal Akbel'e yeni va- zifelerinde de muvaffakıyetler dile- riz, Maliyede tayinler Van defterdarı Hakkı Ayaşlıoğlu Üçüncü U. Müfettişlik maliye mü- şavirliğine, Kütahya varidat müdürü İsmail en İzmir varidat kontrol luğuna, Beşiktaş malmüdürü da harp sonunda nasıl tasfiye edilece. lan mühim bir kısım ticaret şimdi ay- a a d leti y dina yöz re dünya ticaret hacminin ve bilhassa Avrupa'daki — milletlerarası — ticaretin artması beklenebilirdi. Fakat netice aksine oldu.... Yalnız Avrupa'daki mil- letlerarası ticaret hacmi küçülmekle kalmadı bütün dünya ticaret hacmi diden tetkik olunmaktadır. an, İklim sürpi taşıt zorlarının, ticaret icaplarının, mansul Bi Bu faaliyetlerden, dünya bak - dan belki daha mühim olan diğer bir faaliyet daha var ki bu da bir suh müzakeresi başladığı zaman ortaya konacak iktisadi tekliflerdir... İngil. tere ve Amerika'da büyük bir münev- hattâ halik İcapları birer biner en salâhiyetli ka- falar tarafından incelenerek bu tav- siyelere varılmalıdır. Bundan sonraki yazımda mücadele pro- vi daraldı. Ve 1929 senesi ol- mak üzere hiç bir zaman bu hacim 1913 seviyesini bulamadı... * 1918 den sonra Avrupa'da başlıyan işsizlik de ehemmiyetle üzerinde du « rulacak bir iktisadi ve içtimat hâdise " İzsizliğta zümtl Üoğdük yer ve ve ki dünyamın b kü duür da ve sı! gındar medeniyetin bugünkü seviyesinde her hagi bir mağlüp millete esir muame- Sabaheddin S ÖNMEZ lesi yapmak ve ondan iktisadi takati- — nin üstünde taleplerde bulunmak biz- zat galipler için zararlıdır.. Mağlüp Bu dikkate değer bir noktadır: evvelâ hiç bir Avrupa devleti ordularını - terhis ettiği zaman boş kalacakların nor « mal iş hayatına nasıl gireceklerine da. ir esaslı plânlar hazırlamış değildi. Bu sebeple ordular birden terhis edildiği zaman Avrupa'da milyonlarca insan iş- siz kaldı. Harpten sonra işçi hareket- da olsa, fakir ve sefalet içinde bir Al- manya İngiltere için de Fransa için de hattâ Amerika için de zararlıdır. Ayni suretle iktisaden ezilmiş ve yıp bir İngiltere de Almanya içih muzur- dur. Netekim geçen harpten sonra müttefikler bir taraftan Almanya'ya ödenemiyecek derecede ağır tamirat leri iki türlü tahdide tâbi Evvelâ bir çok Avrupa devletleri ve bilhassa yeni kurulanlar muhacereti ve bilhassa çamele muhıîeretlerlnl borçları yükl diğer taraftan da bu borçları ödiyecek iktisadi kudrete malik olabilmesi için bu memlekete ikrazl huf lardır.. Çünki Rusya başta olhmak üzere bazı devletler de kendi tabaalarının harice gitmesini gör ki orta Avrupa'daki ik- tisadi buhramı yerinde tecride imkân yoktur . Yeni harcirah esasları Vekâlet suretiyle veya muvakkat kaza salâhiyetiyle ve yahut kurs, staj ve imtihan zamanında bir yer- den diğer bir yere gönderilen me - murlara verilecek harcırah ve yol paralarının kilometre hesabiyle ve hakiki masraflar göz önüne glınarak verilmesi kararlaşmıstır. —e Seyss İnguart 50 yaşında Berlin, 22 aa. —Bugün 50 yaşını koymuş Tarafsızl da muharipler kadar uyan Bütün bu âmiller Avrupa'da umumi | harp sonuna ve sulha hazırl l bir işsizlik ve bilhassa münevverlerin | harbin her tarafsız memleketi ilgi - işsizliğine sebep oldu. İşsizlik hayat ve istikbal ve bilhassa/ emniyet hak » kında bedbinlik doğurdu.... Gençler kendilerinden ileri yaştakilerin — işsiz. liği karşısında tahsile kıymet vermez oldular... İşsizliğin ve umumi iktisadi buhranın tesiriyle doğum nisbeti azal. dı... Hülâsa Avrupa'da mühim bir halk kütlesi telkinler ve vaidlere kanmağa müstait bir duruma girdi... İstikbal korkusiyle titriyenler için İs- tikbal hakkında kati vaidlerde bulu- nan her içtimal sistem ideal bir hal şekli gibi görünüyordu.., İşte sulh muahedeleriyle başlıyan bu hoşnut « suzluk, ümitsizlik ve korku hisleridir ki iktisadi buhranla ve bunun doğur- duğu sefalet ve felâketlerle birleşerek insanları yeni yehni hal şekilleri bul - mağa sevketmiş ve hiç şüphesizdir ki bugün içinde Bülunduğumuz harbin €n esaslı sebepl eylemi Seyss İnguart'ın yıl dönü- l ı:wm Berlin gaze- lendiren mühim iktisadi meseleler doğurduğu — meydandadır. Mısır'da, Brezilya'da, şimal Amerika'da milyon- larca ton pamuk harp sonunu. bekli. yerek âtıl duruyor... Bu âtıl kalan ham maddelerden yalnız bir misaldir. Afrika'da, cenup Amerika'da, Avus. turalya'da, mahreçi k dığındı m:ı büyük teleri bu adamın ö hizmetindeki faaliyetini ———i şilreniğmeeağiğaterre di çük veya büyük çapta sanayi kurul - müş bulunuyor. 'Bu sanayi ne olacak. tır? Nihayet ilgili bitarafların da işti. vük ci inde şüphe olmıyan sulh 'a belirtiyor- veya taşıt imkânları bulunmadığın - dan ihraç edilemiyen daha bir çok gı- da maddeleri veya ham maddeler var.. Harp sonunda harp nakliyatına tah- kongresinde insanlığı toptan ilgilen « diren kararlar alınacağı Şüphesizdir. Dünya. ticareti, iş serbestisi - ve sair sis edilen ler boş kalacağına gö- çe, bu ham maddelerden mühim bir kısmı ihraç edilebilecektir. Bunların yokluğuna göre kurulmuş olan pazar- ların ve istihsal sahalarının bundan müteessir olmamasına imkân yoktur... Bugün hemen her memlekette hariç- ten ithal edilemediği için yokluğu sı- kıntı doğüuran maddeler vardır. Bun- k lardan bazıle için de kü. esaslı leler hakkında al k bu gibi h lar için Şimdiden hazırlan. SHK dğ 1âizi de muhakkak Hülâsa, harbin en çok kızıştığı bu. günler harp sonu için hazırlıkların da arttığına tesadüf ediyor. Bü hazırlık. lara ne kadar hız verilirse ve bunlar. da ne derecede muvaffak olunursa harpten sonraki sulh devresinin de o kadar uzun ve o kadar ferah olacağı muhakkaktır. Hakkı Okan Bursa muhasebe müdür. lüğüne, Askeri muhasebeci Mahmut Akdan Eskişehir muhasebe müdür- lüğüne, Hukuk müşavirliği müşavir avukatı Sadık Arda Ankara Muha - kemat müdürlüğüne, Tortum malmü- dürü İbrahim Kamar: Aşkale mal - müdürü Hulusi Çingi, Savar mal - müdürü Ulvi Ozangüç — Muhasebat U. Md. lüğü memurluklarına tayin edilmişlerdir. zin iki mühim —müessesesi başında | | Fakat “Edebiyatı Cedide'" de b kadar kötü anlatılmış, bu kadar köt ne kelimelerle vasıflandırılmış olma sına rağmen, Marmara çok güzel... Otürduğum balkondan gözlerim Galendire & İstanbul'un bir tarafı buradı kadar güzel götünüyor. Buna şimdiye kadar dikkat etmemişseniz yazıktır. Marmara da burada ne engin; ne engin değil. İstanbul'u bu kadar güzelleştiren Marmara'yı istanbullu şair, hiç de ağız tadı ile öğememiştir. Bu mavi ve şirin denizi gördükçe, yahut adını ha- tırladıkça, topu topu, aklınızdan Tev- fik Fikret'in bir beyti geçer: Ey Marmuara'nın mavi deraguşu içinde Ölmüş gibi durgun uyuyan tüdei zinde Ve galiba o »« Ondan sonra bu güzel denizin adını kalemle kâğıt- la pek de anmadık galiba. Son zaman şarkılarının, hemen hemen hepsi de biribirinden kötü olan güftelerinde Marmara'nın adı geçmiyor değil. Fakat geçmese daha iyi olacak. Bundan başka — Matmara İstanbul'da bir gazinonun, Ankara'da bir havuzun adıdır. Galiba, bir de bu isimde etmeni- ce bir gazete çıkıyor. Bir aralık, ayni adı edebi bir dergi de du. Fa- inlendire İstanbul'un si Küetine kadar uzatıyorum. Bir iki yelkenli bu yarım engin beneklemektedir. Eğer "Edebiyatı C dide" geleneğine uymak lâzım gel se bu yelkenlileri de “martı" ya ben zeteceksiniz. Hayır, karşımdaki Mat mara bugün çok güzel, o kadar güze ki bu güzelliği teşbihler, isüarelerl bulandırmak istemiyorum, BAA Sokak satıcıları ve şairler ! İstanbul'un sokak satıcıları, —hâ lâ, engin bir hürriyetle mahülle ve so kak aralarında istedikleri gibi bağırı bağıra geçebiliyorlar, Ankara'dan buraya yeni gelmiş seniz, bir taraftan bunu yadırgıyor bir taraftan da bu seslerin biribirini uymıyan bestelerine dikkat ediyorsu nuz, kat pek kötü aruz kırıntılariyle çıkan bu derginin kapağındaki "Marmara” ile şimdi karşımda uzanan mavi en - ginlik arasında hiç bir münasebet bu- lamıyorum. Su yarı engin denizin güneşten solmiyan mavi rengi karşısında şair Fikret sağ olsaydı, belki de bir defa daha, Mavi Bir göz elemi kalbime ağlar sanırım. diyecek, “teselli bulacak, aldana - cak” tı. Gerçekten bu adamlı çoğu ne ve bağırırlar? Çünkü çoğumun ne de diği, ne sattığı, ne aldığı belli deği dir. Yani güfte belli değildir; — eğel besteden bir 'şey anlıyabilirseniz ar> lıyabilirsiniz. — © hâalde nefeslerine yazık değil mi? Neden nefes tüketiyorlar? diyeceksiniz, * Birçok şairlerin yazdığı şiirler de öyle değil mi? Onlardan da bir şeş anlıyor muyuz? — Fakat — delikanlılar, nefes tüketmekten vaz geçiyorlar mıt? eli Yığılışmıya karşı Kalabalık yerlerde halk sıra olacak Ankara Belediye Reisliğinden : 1 — Üçüncü maddede yazılı husus- lar belediye tenbihleri arasına âlın - mıştır, 2 — Bühnlara aykırı hareket eden- ler 1608 ve 2575 aumaralı kanunlara göre cezalandırılacaklardır. 3 — A) İhtiyaç mâaddelerinin da - ğıtımında ve bunlar için kart verili- şinde, B) Nakil vasıtalarına binişte, C) Umumi yerlere giriş ve çıkışta, Yurt içinde Hergün vapurla yolculuk eden istanbullular pek büyük bir heye- can geçinmişlerdir. Pendik sahille- ninde SO metre arz ve d0 metre tu- lünde müthiş bir canavar görül- müş ve derhal itilâf sefaini harbi- yesi yetişerek itlâf etmişlerdir. De- niz yolcuları el'an, bu müthiş ca- navarın Marmara'da bir yavrusu bul ihtimali k da tit- dirler. halkm biribiri ardı sıra di İ mecburidir. 679 Mahkemelerin yaz tâfili Ankara mahkemeleri yaz tatiline başlamış — bulunmaktadır. 5 eylüle kadar devam edecek olan tatil esna- sında Asliye, Ticaret, Asliye İkinci ve Üçüncü Hukuk, Ağır Ceza İkin- ci Sulh Ceza ve Sulh Hükuk mah - kemeleri çalışmalarına devam ede- ceklerdir. Boşanma ve soyu belirsiz çocuklar hakkındaki hükümler Medeni kamınun boşanma hüküm- leriyle soyu belirsiz çocuklar hak - kındaki maddelerinin tâdili maksa - diyle Adliye Vekilliğince bir pro - je hazırlanmış ve ilgililerden müta- le.:ılnn sorulmuştu, Bu cevaplar gel- miye başl bul Ce - Yurt dışında Tribuna naumındaki italyan ga- zetesi şark meselesinin sureti hal- line dair yazdığı bir bentte ingiliz * nazırlarına göre sulh — diplomasi tanikiyle değil ancak cebir istima- liyle kabildir, diyor. £ | Antalya cezaevinde okuma yazma öğrenenleri diplomaları verildi Antalya, 22 aa. — Antalya cezâ evinde Halkevi tarafından açılan O kuma yazma kurslarından — mezül olanlara diplomaları merasimle ve! miştir. Merasimde vilâyet erkâmı V vaplar tamamlandıktan sonra pro - jede gerekli değişiklikler yapılacak ve proje Büyük Milet Meclisine sev- kolunacaktır. R İlk okul öğretmenlerinin nakil listeleri Hastalık, evlilik gibi meşru se- beplerle bir vâlilikten diğer bir vâ - liliğe nakillerini istemiş olan ilk ©- kul öğretmenlerinin nakil listeleri - nin hazırlığı tamamlanmak üzere - dir. Maarif Vekilimizin İstanbul'dan dönmesinden sonra listeler tasdik e- dilerek yerlerine tebliğ olunacak - ur. Muğla'da deprem Muğla, 22 a.a, — Bu sabah saat 6.30 da hafif bir yer sarsıntısı ol - muştur. mek mecburiyetinde kalmışlardı. Buynbışlıymıhnmmduhn' - nin doğu cephesindeki büyük taarru- dir. Son günlerde alman tazyikı Ros- "tof üzerine yönelmiştir. Rusya'nın en mühim şehirlerinden bini olan ve nüfusu 500.000 den faz- la Rostof şehti münakale bakımın - sanayli bilhassa infilâk edici madde, mermi, bomba, — bombaatarlar — için mermi, gaz maskesi ve ilâh.... ima- Ayrıca Rostof'ta her — çeşit nakil vasıtaları yapan oldukça mühim bir çok müessese vardır. b v Ciek £ — fabrikal, dan en büyük ehemmiyeti — haiz bir kilit mevziidir. Şimali Kafkasya'daki Dikcol “sabasindı D 4 giden petrol borusu Rostof'tan geçer. Rostof'ta çok büyük bir liman faa - Hiyeti- vardır. Çünkü — Rostof Himanı bütün ihtiyaçlara karşı gelir ve çok tesisatla mücehhezdir. Rıhtımlar 800 metrelik bir uzunlukta her iki sahili 1 da burada çalışmaktadır. Madeni eşyalar, kirmizi - pirinçten mamul eşya, erimiş bronz, vantilâtör, demir- ı““’hı “u* huık! oil_. ütme makineleri ve ilâh.... yapan bazı fabri- kalar da askeci ehemmiyeti — haizdir. Rostof'ta ayrıca gıda maddeleri — ya- pan fabrikalar — ve bunlar — arasında ülleri hazır buluf! muştur. Vali cezaevi kütüphanesil! yüz kitap hediye etmiştir. Cerrahlık ilminde yeni bir buluş Berlin, 22 aa. — Profesör — Sawef bruch'un son ameliyatları sayesinde ce€ rahlık yeni bir adım daha atmıştır. B! yüksek ör harpte I Tarsil kalbinden ve ciğerinden mermileri çıkt? rip bu yaraları nisheten kısa; bir zamat' da tamamiyle — iyileştirmiye — muvaffak olmuştur ır. | Profesörün bu muvaffakıyetli ame"'j yatı yeni keşfedilen ve vücuttaki made ni cisimleri haber veren bir sesli âlet s# yesinde elde edilmiştir. Manş denizindeki son çarpışma — Berlin, 22 aa. — Bugünkü resmi tebliğe göre Manş denizinde cere, etmiş olan deniz muharebesinde hali birliklerimiz kısa bir mesafeden düş * man komutanının bulunduğu topçeke” rini ve başka hücum hotlarını — atef v'erdlkten başka bir ingiliz topçeke * rine yanaşan bir alman av gemisi bil topçekerini batırmış, bayrağımı almlf ve bir çok asker esir etmiştir. Bir ka” fileye refakat etmekte olan buşteş * kilimiz vazifesini bitirdikten sonft kayıpsız üssüne dönmüştür. Amerika'nın Avusturalya'ya yardımları —— Vaşington, 22 a.a, — Avustural" ya elçisi Sir Owen Dickson dün Yt is Ruzvelti ziyaret ederek, Birle * gik ÂAmerika'nın gerek asker, ge * tekse mühimmat bakımından Avuf turalya'ya yaptığı yavdımdan dolâ” yı Zxendisine teşekkür etmiş ir. Sir Owen'in yanında Avustulay” ya'nın ingiliz harp konsöyinde mür messili olan ve ü kiz ay/Londra'd8 kaldıktan sonra şimdi Avusturalya” ya dönmekte bulunan Sir Earle P& &e bulunuyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: