Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
' /1841 BK e e e b ni Dizele ai OLUS —— DIS$ POLİTİKA d Jî?olden sonra ... 'ı'nlnlu' ve gerek bulgar an askerlerinin Bul- ı k xu'lnelerım, Balkanların W'um ak maksadına atfet- Anlışılın *“Balkanlar”- Bullırutın'dır. Çün- lı * çoktan harbi Balkanlara Ulunuyor. Geçen - birinci- i Sonlarında İtalya'nın Ati- .—n' "'::îveffı Metaksas'a ül- i ettikten bu'kıç sa- h“'P Balkanlara girmiş u. Binaenaleyh alman leçıı veren Bulgaristan, ı'l'k harpten masun kalaca- !*. €n, belki kendisini dü- t !.,h::;hl Bulgaristan'ın bu ü- İl ı uk edecek midir? İki ler bu suale cevap ınzkıltereâ dün sabah ukta Bulgaristan' l n'ü"llebotlerım kesmişti l,d' lşn_ ' hıırp dışında kalma- için bütün gayre- ınıılız elçisi Mister lç güne kadar bulgar “aâan ayrılacaktır. Gerçi nin Bulgaristan'a kar- demek değildir. Fa- %nnbetlenn kesilmesi —'l'h giden yol üzerinde so- 'ledır iltere hükü- &ristan'ın, Romanya gibi, '*"'ennin bir hareket üssü Tine l ia etmektedir. Ve ge- hy,%" nin gerek Bulgarista- ile bombardımanları bir “'ldır Bi l ,!—. Bul- Sovyetlerin tavrı Berlin'de bir soğukluk tevlit etti (Başı 1. incı sayfada) prensipler, cenubuşarkide yeni nizam ve İngiltere'ye karşı harbın verdiği mecburi- yetlerdir. Sovyetler Birliği bu sebepleri anlıyamaz ve kendi fikrini bildirmekte serbesttir. Alman siyaseti hiçbir tahdide tâbi olamaz, Almanlar yunan hududuna doğru ilerliyorlar Belgrat, 5 a.a. — Alman kıtaları tren, myong, otobüs ve tayy le dalga ha- linde Bulgaristan'a girerek yunan hududu- na doğrü ilerlemekte berdevamdır. Cenuba giden başlıca üç bulgar yolunun kilomet- relerce tulde makineli mâlzeme ile örtülü olduğu bildirilmektedir. Tuna'nın öte kıyı- sında hazır bulunan 17 fırkadan en az beşl şimdi Bulgaristan'a girmiş bulunmaktadır. Junker 52 tayyareleri mütemadiyen cenu- ba doğru malzeme taşımakta Messersch- mitt 110 lar da cenup Bulgaristan'ındaki yeni üslerine yerleşmektedirler. Bulgar siyasetini takbih eden sovyet be- yanatı Sofya'da —neşredilmemiştir. Fakat bulgar komünistleri bu beyanatın metnini ihtiva eden kâğıtları süratle tevzi etmek- tedirler. Hâdiseler zuhuruna mâni olmak üzere hafta tâtilinde birçok — komünistler hapse atılmıştır. Sofya hapisaneleri şimdi hınçahınç doludur. an'ı alman hava hücumlarına karşı maskelenmiştir. G , merkezini Sofya'da "'Plen kıçuuııık için at- 'hll ile hırbın ateşi içine atıl- *k“ “ukndır ümetleri tarafından bW _ adımın tehlikesini bulgar- hi ::.klh dostlarmın ağızla- w' %4" şlerdir: dün gazeteler- eden Sovyet tebliği, bul- hnuı hareketini açık bir Alıla Filhakika Sovyet hükü- b_h_: 'dmiım Balkan sulhu- $öyle dursun, bilâkis %" genişlemesine ve "l dı harbe sürüklen- biyet vereceğini” bildir- “mı ifade ettikten son- d kümeti, diyor ki: “Bu 'Olayı Sovyetler Bu'lıgıı km"hnhne bugünkü siyase- luuıundı hiç bir mü- p kurdu Köyler halkı sakit bir halde alman kıta- larının gelişine bakıyorlar. Köylüler, al- man kıtalarının mevcudiyetiyle yiyecekle- rinin azalacağını ve harp tehlikesinin çoğa- ktadırlar. Memlı te hasıl olan yeis İngiltere'nin münasebetlerini kat- etmesiyle daha ziyade artacaktır. Vilâyet şehirlerine yerleşen alman polis memurları cenuba doğru seyriseferi tanzim etmektedir. Gestapo merkezini — Sofya'da kurmuştur. Dün Belgrad'a hareket ettiğim zaman al- man demiryolu memurları Sofya garında horozlanarak geziniyorlardı. Sofya'daki res- mi bmalmn etrafına kum torbalarının ko- ördü Orta halli bulgar, alman işgaline nefretle bakmakta ve alman propagandası kendisine bir sey ifade etmemektedir. Zannedildiğine göre sovyet beyanatının metnini ihtiva eden kâ- gıtların tevzlil küçük bir mikyasta mümkün olacaktır. Zira komünistlerin ekserisi tevkif an- *ttiren bir ıdı vardır. ) H İiıılıırlı , Rusya'nm AStiklâllerine kavuşmuş- M Pulgar halkı daima bu- %ıükuı hissini kal- M l.,h Bundan başka bul. | 'ya kültür ve lisanla he n]v. hükümetlerinin po- olsun, bulgar hal- Ursa r'“ için Rusya'ya bak- & da Bulgaristan'a kar- 'meleıı y ır, Rus- Birçok yabancıl. dan ayrılmak teşebbüsündedirler, Yunanistan'ın müdafaa azmi Londra, 5 a-a, — Müstakil fransız ajansı bildiriyor: Berlin'de neşredilen yarı resmi bir notada Yunanistan'ın İngiltere tarafın- dan bir konak yeri olarak kullanılmasın - dan Almanya'nın lmadi bildi- | ya ve Bulgaristan'dan sonra Yugoslavya da iltihak etsin. 13 şubatta Berehtesgaden'de bu talep yugoslav nazırlarına örtülü bir tarzda ve dolayısiyle yapılmıştır. Yugoslav nazırlariyle Avrupa'nın müstakil — teşkilâtı mevzuubahs olmuş ve bu teşkilâtın esasını teşkil eden üçlü pakta hassaten temas edil- miştir. Fakat sonraları bu talep tavazzuh etmiştir. Yugoslavya'nın vaziyeti Bugüne kadar Prens Paul, — sureta olsun istiklâllerini muhafaza edememiş olan dört devletin zincir arkadaşı olmağı kabul etmemiştir. Gelecek eylülde genç kıral ikin- ci piyer tahta çıkacaktır. Bu değişiklik al- manlara istedikleri gibi bir hükümeti Yu- goslavya'da iktidar mevkiine getirmek fır- satını verebilir. Fakat almanlar o zamana kadar sabredecek midir? Prens Pol, alman ordusuna Selânik yolu olan Vardar vadisini de açmak istdmiyor. Prens Pol, topraklarının tamamlılığı bir kere ihlâl edildi mi, bunun pek feci akıbet- ler doğur kor d Filhaki- ka M itibarını yü k için ingi- lizlere karşı mücadele bahanesiyle Dalmaç- ya'da asker bulundurmak İstiyecektir. Al - man hükümeti, Yugoslavya'nın tamamiyle esaret altına girmesi olacaktır. İtalyan ha- reketi de bu esaret içinde dahili infisahı in- taç edecektir. Musolini, Hırvatistan'ı idare etmek üzere Pavliç'in riyasetinde hazırladı- ğı hükümeti aylardanberi ihtiyatta tuütu- yor.” ı ılı . .. D PS | ııırı ngiliz g inin Londra, 5 a.a. — İngiliz matbuatı: İngi- liz matbuatının neşriyatı, Balkanlarda ni- hai patlağın yaklaşmakta olduğu intibal- nı vermektedir. Ancak, alman hareketinin teferruatını henüz farketmek mümkün de- ğildir. Şimdilik gazeteler Almanya'nın “diplomatik,, hazırlıkları hakkında fara- ziyelerde bulunuyorlar. Türkiye'ye olan itimat tam olarak kalmaktadır. Ve Hit- ler'in Türkiye'yi uyutmak için tevessül et- tiği tarzı hareket, lâyık olduğumndan fazla bir ehemiyet atfedilmeksizin garip bir ha- reket olarak kaydedilmektedir. Mamafih türk kabinesinin yaptığı toplantı, İngilte- re ile Bulgaristan arasındaki münasebetle- rin kesilmesi ve almanların kendi harp işlerine karışmaması için Rusya'ya yap- tıkları ihtar İngiliz basınının mevzuu bah- settiği başlıca noktalardır. Daily Telegraph gazetesinin ehemiyetle kaydettiğine göre Almanya'nın Yugoslav- ya'ya hâkim olması alman genelkurmayı- nın Yunanistan'a taarruz için yenmesi icabeden en büyük müşkülâtı izale ede- cektir. Ancak yugoslavların, alman mili- taristliğinden ve alman akitlerinden nef- ŞARKİ AFRİKA'DA İsgal olunan yerler g. Cunningham'ın idaresi allına girdi Londra, 5 aa. — İngilizler tarafından Şark! Afrika'da kazanılan muvaffakiyetler Üzerine vaktiyle italyanların işgal ve ida- Te ettikleri ve şimdi ingilizlerin eline ge- çen topraklar bir emirname İle, Şarki Af- rika kuvetleri başkumandanı general Cun- ningham'ın askeri idaresi — altına konul- müuştur. General Cunningham neşrettiği bir e- mirnamede asayişi muhil hareketlerin Ö- lüm cezasına ve sair cezelara çarpılacağı- nı ilân etmiştir. Emirname şu cümlelerle nihayet — bul- maktadır: “Bu topraklarda mevcut kanunlara, â- detlere, haklara ve mallara tamamiyle ri- ayet edilecektir. Buraların ahalisi asayişi bozmadıkça ve emirlerime uygun bir hattı hareket takip ettikleri müddetçe, vazife- min ifası cümlesinden esaslı göreceğim ha- reketler müstesna hiç bir suretle rahat- sız edilmiyecektir. — Binaenaleyh halkın korkmasına hiç bir sebep yoktur.., B. Alexander İngiliz donanması hakkında dün beyanafla bulundu Londra, 5 a.a. — Bahriye Nazırı Alexan- der bugün bahriye bütçesini Avam Kamara- sına verirken bir nutuk söylemiş ve bir saat süren bu nutukta geçen seneki hâdiseleri gözden geçirmiştir. Nazır muhtelif gemi nevilerinin ve bil - hassa destroyerler sayısının arttığını, 1941 ve 1942 de hizmete girecek gemilerle ingi - liz d müthiş bir kuvet teşkil e- ret etmeleri için pek haklı var- dır. Sovyetlerin vaziyeti Alman küvetlerinin — Balkanlara girişi münasebetiyle Rusya'nın yükselttiği tak- bih sözü bütün slav kulaklarını istihdaf etmektedir. Bu milletlerin harp halinde ne gibi harikalar yapabilecekleri birçok de- falar görülmüştür. Rusya, naziliğin Bal- kanlarda kendisi için nasıl bir tehlike teş- kil ettiğini geç anlamıştır. Fakat şimdi bunu tamamiyle anlamış bulunuyor. Bu, fevkalâde mühimdir. Çünkü Türkiye ken- di menfaatlerinin müdafaasında elleri ser- best bulunmaktadır. Hitler'in von Papen vasıtasiyle Türkiye rilmektedir. Londra'da hâkim olan fikre göre Alman- ya bu nota İle Yunanistanın İngiltere'ye diğr takdirde bir alman - yunan hnr- binin önüne l aksi h Alek Sisa gir 'o:c:'lnn'dm çekılıp git- # İK Bo kalmıştı. Ondan son- inand, ancak bu vazi- "*-hı ıı., üsi vıııyetıııı ıınımık lln Ionrıdır ki Bulga- eşebildi. ü Sovyet hükümeti de elere dıyınırık neticenin kak bir çar müncer olacağını hatırlatmak istemiştir. Fakat bu alman her türlü tı üze muka- vemet etmek hususundaki sarsılmaz yunan azmine çarpacağı ve her ihtimalin Ankara ve Atina'da evelinden düşünülmüş olduğu kati bir lisanla söylenebilir. B. Hitler'in, İnönü'ye gönderdiği mesaja gelince, emniyet vermeği istihdaf eden bu mesaj, o kadar safdilânedir ki türk diplo- masisi onu, bir muükavemet kovalisyonuna mâni olmak ve cenuba karşı yapacakları bu tecavüzde asgarl mahzurla azami istifade temin etmek hususundaki alman — arzusu- nun yeni bir delili olmaktan başka bir su- retle tefsir edemez. 'Türk mahfilleri, Ankara tarafından tes- bit edilen siyasetin B. Eden ve general 3, una alelacele gönderdiği me- saja gelince bu, şimdiki vaziyet karşısın- da Hitler'in endişeler duyduğunun bir iti- rafıdır. News Chronicle gazetesinin diplomatik muharririne göre de, Bulgaristan hakkın- daki Rus tebliği, sadece Sovyetler Birliği- nin B da olup den mesü- liyetini kurtarmak arzusundan daha baş- ka bir şeyi ifade etmektedir. Bu intiba dün akşam kuvetlenmiştir. Rus tebliğinin heyecanlı inkişaflar gös- deceğini, bir taraftan da deniz inşaatının art- tırılacağını söylemiş, filoyu takviye için da- ha çok adam ve teçhizat i bildir. - HARBE DAİR Bir de Afrika'ya bakalım (Bu makalede ismi geçen yerler, şehirler hakkında birinci sayfa- mızdaki hartaya müracaat edil- mesi.) B ı Libya'da alkanlardaki alman taarru- zunun inkişaf şekli, bize Afrika'da da çok mühim harekât cereyan ettiğini unutturur gibi ol- muştur. Çünkü Balkanlar yanıba- şımızdadır; kapı komşumuzdur; Afrika uzaktır. Fakat Afrika'da da vaziyet ihmal edilir gibi değil- dir. Ve bunun inkişafı şüphesiz Balkanlardaki harekât üzerine de müessir olacaktır. İngiliz ku- vetleri şimdi Afrika'da mühim ilerlemeler kaydetmekte ve ital- yanları beş tarafından kıskıvrak habeş yaylasında çarmıha ger- mektedirler. Dün, İngiltere'nin Sofya ile siyasi münasebatı kes- mesinden başka, Balkanlarda ye- ni bir hareket olmadığına göre, fırsattan istifade ederek, biz de şöyle kaşla göz arasında bir Afri- ka'ya uzanabilir, ve oradaki va- ziyeti mütalea edebiliriz. Şimal- de yani Libya cephesinde işler durgundur. İngilizler, bugün Bin- gazi mıntakasını temizlemek ve kuyetlerini teksif etmekle meş- guldürler. Öyle anlaşılıyor ki, Balkarlardaki son hâdiseler üze- rine ingilizler, şimdilik Trablus'a doğru uzanmayı ve yayılmayı tâ- lik etmiş gibidirler. Buradaki ku- vetler, daha müteyakkız durmak zaruretini hissetmişlerdir. Habeşislfan'a karşı miştir. Nazır bııy.'m sonra Fransa'nın yıkılışı ile İngiltere'nin müttefik bir kuveti kaybet- mesine mukahil İtalya'nın hnrhe sirmenyle Almanya'nın yard k cereyan eden harekâtın ehemiyetine rağmen, İngiliz donanmasının, — destroyerler — hariç, ciddt zayiata uğramadığını bildirmiştir. B. Alexander Akdeniz'de İtalya'ya indi- rilen darbeleri saydıktan sonra, düşman teb- liğlerine inanmak lâzım gelseydi ingiliz do- nanmasının iki mislinin zayi olması icabede- ceğini, misal olarak da batmadığı halde bat- tığı İlân olunan Ark Royal'i zikretmiştir. iş, Nazır bundan sonra müttefik donanma - ların, bilhassa yunan donanmasının yaptığı yardımları sitayişle yâdetmiş, donanmanın son aylar içinde Manş denizinde, Adriyatik'- te ve Akdeniz'de yaptığı ve hepsi muvaffa - kiyetle teteyvüç eden harekâttan bahsetmiş, Taranto'da tahrip edilen italyan gemilerinin sayılarını tekrarlamış ve sözü ticaret gemi- leri zaylatına naklederek 1940 mayısına ka- dar haftada 40 bin ton olan kayıplar vasa - llıinln kip yedi ay zarfında 90 bin to- ter dair Belgrad'daki lar ve Rus - İngiliz iyi- leşeceği hakkındaki Finlândiya mülâhaza- ları çok mühimdir. Çünkü Finlândiya'da Rus nüfuzu kuvetlidir. Ve esasen dün ak- şam Londra'daki Sövyet mahfilleri de ay- viT d Bulgar hududunda vaziyet Daily Telegraph gazetesinin Belgrad muhabiri diyor ki: “Alman ve Bulgar kıtaları Yunan hu- Dill'le yapılan da tayin edildiğini ve değişmiyeceğini temin ediyor- lar. Pertinax'ın mütaleaları Nevyork, 5 a.a. — Müstakll fransız ajan- sının Nevyork muhabiri Pertinax diyor ki: “Hitler, Türkiye Reisicümhüuru İnönü'ye gönderdiği mektupta Türkiye'nin bitaraflı- ğını istemiştir, öyle bir bitaraflık ki, Türk- mevzi lardır. Mihverden ge- len türk di ktığını, son 11 hafta zarfında da vasa- u 51 bin tona düştüğünü söylemiştir. — Gemilerin hava hücumlarına ve denizaltı uırruılınnı kırşı ııoı-uıımuı için her gün d tebarüz ettiren nazır, İıı;lltere nin yeni alhınan va - purlar ve zaptedilen gemiler sayesinde zayila- tının üçte ikisini telâfi ettnğini, düşmanın ise batırılmış, intihar etmiş veya zaptedilmiş o- lan 2 milyon tondan fazla, bitaraf limanlarda harektsiz kalmış olarak da bir milyon ton - dan !ııll ıeml kıyhenlğlnı bildirmiştir. B. e Bulgar kıtalarından başka kıtalar yoktur. Türkleri bir emniyet havası içinde uyut- mak teşebbüsü aşikârdır.,, Filhakika, gazetelerin de işaret ettiği gibi, Hitler'in gönderdiği mesajdan tutun da D. N. B. nin yaydığı haberlere varıncı- ya kadar hep bu intibaı teyit eylemekte- dir, Nııuer türkleri katiyen emniyette bu- İngiliz itt feshini edecek- _'hı da hiç bir müzaha- *l,hh"cıxuu" bildirmek- Han; neşrine âmil olan fıkrada açık olarak h qİll'x “Sovyetler Bir- % ,bilhassa Sovyetler l%“.' €etinin hakiki hattı ha- Yle yanlış bir tarz- Yiaların bulgar gaze- 'ıvlr;h?"çe intişar etmekte h'in.ı:'"% bu beyanatı yap- ulmu,uu- ” s.' Müddettenberi, Al- 'Yetler Birliği arasın- i qdh'l'ıııde tam bir gö- 'vl. Uğunu ve almanların tahii etlerin pauvafa- L'l.. dit edilmekte olduk- iıâ:l.. Bâzeteleri y kta ilan bu, işgal için bul- %"lini hazırlamak ve propaganda- l.,. © işgalden sonra da Bll "" ,Milletinin bu nok- ı:—. i endişeyi bertaraf '“llldo yazılar yaz- tıl Sovyet hükü- İı !tılı ve binneti- ıı keti Attâ alman hükümet- b SSbligiii itakbih etmekte .ş& .u'll:;mnu'dı rlho- ığına şüphe s“’l dın verilen bir ırı B. P: eıı bıhıed yordu. hlltılııını behane ti imzalamak için "lleıı nazarı dikka- ıııl!llıııı hariciye imzasını atmak ı—ı..._ SAÇ s"w T Yetlerin açık vazi- üıe"'“ı iktid çı*lııı çe- tir. Bunun sebebi ise türk ordusunun çok kuvetli müdafaa hatlarında yer almış olma- sıdır. Fakat Yugoslavya Naibi Prens Pol'e kar- şı başka bir yol takip etmektedir. Mücade- leye muktedir olmıyan ve bitaraflığının ka- bulünü istiyen Yugoslavya hakkında İse Hitler'in mutalebatı çok daha ileri gitmek- tedir. Hitler Yugoslavya'yı yeni nizama girmesi yani gelip üçlü paktı imza etmes! için tazyık ediyor. Hitler istiyor ki 27 eylül tarihli pakta Macaristan, Slovakya, Roman- ik istiyorlar. Fakat naziler Ruıyı ya karşı aynı siyaseti takip ediyora benzemiyorlar, Buna işaret eden Daily Telegraph ga- zetesi başmakalesinde diyor ki: *“Sovyetler tarafından yapılan beyanat, Almanya ile ortaklık yaptıklarındanberi çıkan hâdiselerin en mühimidir. Şuna emin olmak icabeder ki Rusya Bulgaristan'ın hattı hareketini takbih için her halde hak- h sebeplere dayanmaktadır.,, Daily Herald'ın diplomatik muharriri de şöyle yazıyor: “A bütün Y b 1 âl ziyeti zorl kündür. karşı tahşit edemezler, çünkü gerilerini ve Mamafih sovyet tebliğinden da - ha şümullü mâna çıkarmak da doğ- ru olmaz. Sovyetler Birliği, Alman- ya ile karşı karşıya gelmemeği, ha- rici politikasının esaslı bir umdesi olarak kabul etmiştir. Ve almanla- rın Romınyı ile Bulgaristan'daki kalmasa $tir. ? taraftan ı""'l askerleri .ı:um- n",';:'erdeı de bahse- berlerin ne dere- ı"ılı | “rtl“l etmediği söy- K Ve |©" altında Sovyet n US taraftarlarının 'den “lı:ıl“ıî cak & almanlar için va- bıle. bu siyasetten ayrılmak istiye- ceğine delâlet eden hiç bir emare yoktur. Almanlar da İngiltere ile meşgul oldukça, iki yüz milyonluk bir devlekin huüsumetini üzerlerine celbetmek istemiyeceklerine göre, soövyet - alman — münasebetlerinin, ağustos 1939 paktı ile girdiği istiha- le içinde devam edip gitmesi yakım ihtimal olarak söylenebilir. A. Ş. ESMER yollarını tutmak ve Türklerden yüzde yüz emin olmadıkça da — ki bu imkânsızdır — Trakya hudutlarını — dol- durmak mecburiyetindedirler.,, Daily Herald'ın diplomatik — muharriri Daily Telegraph'ın siyasi l şu suretle bitir - miştir: $ Modem harp şekilleri Avrupa kıtası - nin karşı k t ve hü « riyeti müdafaa vazifemizi çok daha muğlak şekle kolmaktadır. Fakat vakıalarla da isbat edilmiş olduğu veçhile kuvetlerimizin fikir ve ruhu aynı kalmaktadır.” Kısa bir müzakereden sonra bahriye büt- çesi ittifakla kabul edilmiştir. İngiliz donanmasına iltihak edecek yeni zırhlı ve kruvazörler Londra, 5 a.a. — Esâsen dünyanın en ku- vetli donanması olan İngiliz açık deniz filo- suna İltihak eden kuvetler hakkında bugün ifşaatta — bulunulmuştur. — “Beşinci — kıral George” sınıfından & tırhli ile — “İllustrius” tlplıde 4 tayyare gemisi ve “Fiji” sınıfından örle “Dipo” fından 10 kr ö bu sene sSonundan evel dönanmaya iltihak e- derek İngiliz harp filosunun kuvetini 19 zırh- hı, 8 tayyare gemisi ve 75 kruvazöre çıkara- fikrinde değildir ve Ruaya'nın muharipler- le olan d e- min bulunmuyor, Sir Stafford Cripps Moskova'ya döndü Moskova, 5 aa. — Dün tayyare ile İs- tanbul'dan hareket eden ingiliz büyük el- caktır. Bunlardan başka İngiltere “Lion” sı- nıfından da 4 zırhlı inşa etmektedir. Bu ge- mile 40.000 tonluktur ve temin edildiğine göre 16 pusluk toplarla teçhiz edileceklerdir. Bu zırhlılardan ikisi 1948 de ikisi de 1944 de hizmete gireceklerdir. Gelecek sene iki tay- yare gemisi daha donanmaya iltihak edecek- tir. Bunlardan biri İmpeccable diğeri de İn- defatigable'dır. Amerika'nın inşa edilmekte veya inşası tağavyat edil bul ge- lince, bunların sayısı 17 den aşağı değildir hi çisi Sir Stafford Cripps'in bugün M ya muvasalat ettiği bildirilmektedir. ve bu zırhlil bazıl 652 bin tonilâto olacağı tahmin edilmektedir, H abeşi üzerine yapılan hü- İngiliz kıralı general de Gaulle'ü kabul etti Londra; 5. aa. — Hür Fransız kuvetleri kumandanı general de Gaulle, dün Bucking ham sarayında kıral tarafından kabul edil- miştir. General birkaç ay evel, kıral, hür Fransız kuvetlerini teftiş ettiği sırada kon disi ile görüşmüş ise de resmen ilk dela olarak hükümdar tarafından kabul edilmek tedir. Kıral, B. Çörçil ile Birleşik Amerika Devletleri reisi B. Ruzvelt'in husust mü- messili albay Donavan'ı da kabul etmiştir, ingilizler 16 bin kadar esir ala- rak, şimale doğru yollanmışlar- dır. Kenya hududunda ıger cenubi Afrika kuvetleri, d 'ın übunda Ru- dolf goluuun şarkında ilerleyişle- rine devam etmektedirler. Cenu- bi Afrika ittihadı Başvekili gene- ral Smuts'un, Kenya'nın merke- zi olan Nairobi'ye gelmesi, bu mıntakadaki harekâtın çok ya- kında inkişaf edebileceğine bir delil sayılabilir. Çünkü * buradan Adis-abeba'ya daha kolaylıkla u- laşmak kabildir. Rudolf gölünün şark-şimalinde bir yığın göller tesbih gibi Habeşistan'ın merke- zine doğru uzınmaldıdn'. Ve Rudolf gölünün şimal $ dan Adis-abeba 600 kilometredir. Cenubi Afrika kuvetlerinin az bir zamanda Hint Okyanosu sa« hillerinde 600 kilometre ilerleyip Mogadişu şehrini ele geçirdikleri ve hemen bir haftaya varmadan da bu şehrin etrafında nısıf kutu- ru 300 metreye yaklaşan bir hal« ka çevirebildikleri nazarı dikka- te alınacak olursa, Mega istika« meunden ilerlemenin hele bütün iyeler kırıldıkt sonra daha kolay olacıgı tahmin edilebilir. Bahusus yağmur mev« simi de henüz başlamamıştır. Tana gölü istikamelinde abeşistan'ın şarkında Sudan cihetinde bulunan Tana gö« lü, bu mıntakanın en esrarengiz hır yeridir. Uzun müddet meçhul cumlara gelince; bu, beş cephede yapılmaktadır. 1 — Hint Okyanosu sahillerin- den italyan Somalisinin içinde; 2 — Kenya hududunda Rudolf gölünün şarkında; 3 — Sudan hududunda Tana gölü istikametinde inkişaf eden harekât; 4 — Eritre-Habeşistan hudu- dunda yapılan harekât; 5 — Eritre içinde Keren şehri önünde cereyan eden harekât. Bütün bu harekâtmım yegâne ga- yesi, italyanların Habeşistan'daki bütün münakale ve muvasala yol- larını kesmek ve onları habeş dağlarında, istiklâl için çarpışan habeş milliyetperverleri ile başba- şa bırakmaktadır. H Somali'de l ngiliz ve cenubi Afrika ku- vetlerinin Somali'de elde ettikleri muvaffakıyetler çok bü- yüktür. Hele italyan Somalisi'nin merkezi olan Mogadişu'nun suku- tundan sonra italyanların bura- daki mukavemetleri tamamiyle kırılmıştır. Anlaşıldığına göre şim- di cenubi Afrika askerleri motör- lü kuvetlerin sürat derecesi nis- betinde ilerlemektedirler. Cuba nehri geçilmiş, bütün Cubaland mıntakası cenubi Afrika kuvetle- rinin hâkimiyeti altına girmiştir. Müttefik kuvetler, şimdi Moga- dişu'nun 270 kilometre şimalinde, Bulo-Burti şehrini ve gene buü merkeze aynı uzaklıkta bulunan şimalişarkideki Iscia-Baidod şeh- rini işgal ederek Somali dahilin- de yelpaze gibi açılmağa başla- mışlardır. Bu suretle Somali'nin cenubundaki münhat arazi ta- m,.mıyle müttefiklerin ellerine geçmiş bulunmaktadır. Bu şehir- lerden sonra meyiller yükselmelk tır. Fakat italyanlar bura- ya girdikten sonra bu mıntakada, büyük kahve bahçeleri ve pamuk tarlaları vücuda getirmişlerdir. İngilizler bu mmtakada da mü- him ilerlemeler kaydetmişler ve Sudan hududunda bulunan Galla- bat'tan kalkan lıııvodorîn bir kıs- mı bu gölün şimalindeki Gon- dar'a doğru ılerlerken. diğer kıs- mı da gölün altında Gocam eya- letine doğru yürümüşlerdir. Bu suretle Dangeba alınmış ve dün de bıı kasabanın cenubuııdıkı Bur- ye müstahk ingilizlerin eline geçmiştir. Şnııdi ingilizler, Abbai ve yahut Mavi Nil nehriyle Tana gölü arasındaki kavsi te- mizlemeğe çalışmaktadırlar. Fa- kat buradaki harekât, Somali ve Kenya hudutlarındaki harekâta nazaran çok daha müşküldür. Çünkü yı"ıkulı ve sık dağlar, bo- ğazlar harekâtın süratle inkişafı na mânidir. Buna rağmen ;ıırııı- nı kaydedelim ki ingilizlerin şim- di bulundukları sahalarla Adis- abeba arasındaki mesafe kuş uçu- şu 300 kilometredir. Ve ingilizler bir defa Mavi Nil'e tamamiyle hâ« kim oldular mı, vadiden Adiş- abeba'ya doğru inmek daha lııo- lay olacaktır. Eritre'de ve civarında aha şimalde, Eritre-Habe- şistan-Sudan — hudutlarımnın birleştiği Um-Hagar'dan başla- yıp, Amhara eyaleti dahilinde in- kişaf eden harekât, bir taraftan Gondar'a diğer taraftan, şimalde Eritre içine doğru yapılan taar- ruzlarla alâkadardır. Eritre'de Keren'in muhasarası- na gelince, bu şehrin etrafını sa- ran çember gittikçe daralmakta ve hattâ ingilizler şehrin cenu- bıuıdın mühim ilerlemeler kay- te ve asıl habeş dugları bıyluııık- tadır. Fakat Bulo-Burti'nin en büyük ehemiyeti, Şebeli şehri ü- zerınde bulunması, ve Habeşista- nım içine dağılan bütün yollara hâkim bir boğazda olmasıdır. İki unsur Görülüyor ki Somali'de vazi- yet, italyanlarım ve hattâ bizzat Popolo d'lİtalia gazetesinin de itiraf ettiği gibi, tamamiyle kendilerinin aleyhinedir. İtalyan- lar burada ıııgılıılorın, son mo- del tanklarla l ve mukavemetin bu yuzdon çok ını - söyl ler. Fa- kat işin esası buradaki cenubi Af- rika kuvetlerinin iki bakımdan italyanlara faik olmasından dağ- maktadır: 1 — Stratejide üstünlük! luk! I'I_ de moderıı ulıhlır işe yaramış, ve çok kısa bir zaman zarfında ktedirler. 1035 ve 1651 ra- kımlı ve iki tepe arasında bir bo- ğazda bulunan bu şehrin düşme- si elbette kolay olmıyacaktır. Fa- kat ingilizler burada — bulunan 15.000 kişilik italyan garnizonu- nu sarmak ve teslim olmağa mec- , bur etmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. İtalyanlar zaten müstahkem bir mevki olan bu şehrin etrafında mühim miktarda mitralyöz yuvaları kurmuşlardır. Şehrin etrafı geniş mikyasta tank harekâtına müsait değildir. Onun için ingilizler muhasara ile şehrin düşmesini olgunlaştırmaktadırlar. Ancak bundan sonradır ki Asma- ra ve Musavva yolu açılacaktır. İşte Afrika harekâtının kaba taslak hulâsası budur. İtılyınlır bu vaziyettedirler ve al l bu vaziyete giren italyanları kur- taracaklarını sanmaktadırlar. Fa- kat yardım yapılsa bile ancak Av- rupa'da olacak, ve İtalya gene müstemlekesiz bir küçük devlet halini alacaktır. Mümtaz Faik FENİK