sadik ği San ayl Muhtelif Almanlar Romanyaya — Giz ie biraz kendine yel; Ben, böyle bik tekliği ai yapa — Bi ilmöş oli Ravberg e Gizella'ya düşün- celerinin çocukça olduğunu izaha çalışıyorlardı. Di. rektör, genç in yüzünü okşıyarak anlatıyord Gi sen ge ii ilirsin Ki 0, seni öz.ev - andan 'd aha çok im. Senin her arzunu Yerine Halat, ses Kğ iknin valalt ai olu retli retle Ml olenakakılak, kun bir hainden başka bir şey dan çok sevdiğin bu er- ister misin? Hayır, değil cref ve haysiyetin masını ve vatan hudutlarının muhafazasını üzerlerine rurkı be r verirler iç? u kararı verebilme kiçin kim bilir ne kadar düşün- ibayet a çare kalmadığına ka- in etmeğe mecbur kaldılar. İm- misin veliahdiyle li öldürdüler. Buna — Şerefli kai sabri bir Fine ia hi medemez. Ya onlar bizi ezecekler veya biz onları e- zeceğiz. ii bar olu kalmamıştır. Gizella, yaşlı gözler! lk ve hayretle a EE yüz- lerine bakıyordu. Sözlerini duyuyor, bi bu teh- ditkâr, bu sert iie keler epi seziyor, fakat tamamiyle Bizi NE ezmek istesinler, buna Mn SE 2 Diğ üşünüyordu Anliyamad ğik irl lerine hak verdiklerini ilk Kp sürer Biribirine emi zıt iki insan Amerikalılar Çinden ayrılıyorlar Urfa'da konferans üzere ingiliz ile, a İstatistik akını seyri ! peynir çik Almanydaki italyan amelesi Nail Kurt Çankaya kazasında nüfus sayımı hazırlıkları bitti K Amerika Berlin ve Roma maslahalgüzarlarını çağırdı Yazan: MİHALY ar olan bu iki erkeğin bir saniyede ahlaştıklarırı, hattâ seviştiklerini il seyrediyordı — Zafen bu iş'o uzun sürecek İZ -E bayet bir kaç hafta içinde bitecektir. Hem, gün mektup da yazacağım. Gizella e kuruladı. — Sahi yazacak mısıni —Ta in Eve gidiyorlardı. Hava müthiş sıcaktı. Gizella, ko- casının e pin Sak anda Biyeli vii taber Türkçeye çeviren: F. e ren A R — Hayı, Vik'nin kn memnun olmadığı, babası topçu 've hem de hiç olmazsa albay olarak görmek iste: ki anlaşılıyordu. Madam Burinka, sofrayı hazırladı. Yemeğe otur- dular. Lokmalar Gizella'nın boğazına diziliyor, canı hayret! Çocuklarla İmoş, bi tabaklarına konan yemek- ii e üre iyorlar, neşeyle konuşup, gülüşüyor- b ii a Vilmeş ile Vili arasında bir reeme 1. Gözleri ç onları akil ladı. Ü: er. Vilinini b di artık on dört na basmıştı, Yalnız biraz sol- ve zayıftı, Mi nn gerçevelediği ince yü- inde bir büyük adam ciddiyeti vardı. Ağır bir sesle babasından sordu: — Sen, şimdi Teğmen'sin değil mi baba? teğmen olacaksın? ke ettirirler; — estiği a labilir liz Elbette, Niçin irili oldun? Topçu olsaydın daha iyi diğ m pu yi daha mı hoşuna gidiyor? See Di bilmiyo kal Yarın artık ii almiş k ldi. Oğluyla'm Vilmoş, ayrılığın açısını lenen muydu? Karı- işmek, öpüşmek arzusunu duy Geğin bir ze cıdan ayrılır gibi, dedesi elini sıkıp mı ayrılacaktı V. Gitti, Çocuklar. babalarını kışlaya kadar teşyi etmek Je- Nafia memurları arasında nakil ve fayinler Adana talebelerine yardım yapılıyor Aleni teşekkür Kızılbey maliye şubesi şefi Tayyar GÜL ULUS KAS ME im bil Günahkârlar Cenneti Gece 21 de DEVLET KUŞU O © 11/10/1940 « hicazkâr şarkı: (Seni (BU (Sahile i Sihirli #lüt operasının uver D. in Âfife tediler, e Vilmoş buna razı olmadı. arabacının. yanına yele berk — Annenizi im yaramazlık yapmayın, hay. di, allaha ısmari la, ie iye birlikte bindi. Yolda e- lini avucunun içine al — Vilmoş, içimde alk bir korku var! Diye bas gırdı. Göğsüne ni 'ocuklar, daha ari moş, döndü. Elini kp sol kolunu karısının u iz ından se: Mane ie onları selâmladı. undan “geçirdi. imi 'kma yavrum, korkacak bir şey yoktur. Şim- imkân bu! zerine alırsın... 'keni yorma... ve ile m fazlaca meşgul ol, malüm ya oğlan artık yüdü, an gözlerinin dumanlandığını farkedi- YOR am. Gere dumanlanıyor mu? wet. Bu iu Esi Bir müddet konuşmadılar. Nal seslerini dinlediler, Evler, ağaçlar, hin birer arkalarında kalıyordu, Gi- zella mi ii çığlık kopardı: im! Ruhum! ni e var, ne oluyor? — Gizella, kocasının üstüne kapandı! ilmiyorum... Bunu ben de bilmiyorum... Bo — Yalnız senden bir ricada bulunacağım Vilmoş — Sonu var: