20 Eylül 1940 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAT ';_, Bu doğru mudur?.., Yoksa ti bu miktarı küçültebilir mi? 4 4i VL U $ . FŞ A GN n K GAS $ HARP exoııomsl Buyuk taarruz arıfesınde Harp, İngiltere ile Almanya arasın- da en heyecanlı safhasına girdi; bü- yük hücum-başlamak üzere, şimdilik her iki taraf da yıldırmak, yıpratmak için biribirlerinin sanayi merkezleri- ne azgıin ateş, kızgın demir tufanı aç- mış, şehirler, limanlar, fıhrikılır, de- miryolları üstünde — bollu- Sadreddin ENVER nuniler, Napolyonlar bu adalet kah- ramanlarıdır. Onun için coğrafyanın kara hudutları daim? bir met ve cezir ile dalgalanıp durmuştur. Hars ve medehiyetin inkişafı da bu hissi sı- nıralndırmamıştır. İşte 1939 yılı har- binden evol yedl büyllk düvılin dün- ğu ile — bomba yağdırıyorlar. Yakı- lan, yıkılan bir medeniyet!... da gene medeniyet!... Evet, tayyare hücumları yıldırım harplerinin ilk kılayuzu; tıpkı eski- den piyade hücumundan Vöi düşman siperlerini tarıyan topçu ateşi ıibl... “ ufak bir taktik değişikliği! İngilterı Bı;vekı!me göre bu hı- o va da daha necek, geniş mıkyııtı artacak imiş. Çünkü gınüz iki taraf da esas silâh- larını kullanmaktan tevakki ediyor- larmış. Ne korkunç bir ihbar!.. Bu hücum yapılacak mı?.. Yapıla- mıyacak mı?.. Hitler: — Merak etmesinler geleceğiz. Çörçil de: ;1— Bekliyoruz!.. i 4 Bu kıqıhkh randevu teatisi beşere kara günlerin çok yaklaştığını anlatı- yor. Garbin askeri mütehassısları derya- ları böyle bir işgal ordusunun muvaffak olabilmesi için bir milyon- luk fertten teşekkül edebileceğini, yedi milyon tonluk askeri levazım ve cephane terfik edilmesi lâzımgelece- ğini yazıyorlar. h a yıkan | ya Beher kilometrede yaşıyan nüfusu İ At Birleşik Amerika 5.8 — 61 16,5 Britanya adaları — 0,2 — 2,2 191,8 Büyük Britanya | hükümeti 26,0 — 24,6 15, Fransa 04 2,0 76.1| » müstemlekeleri 8,8 — 3,2 5, 9. Sovyet Rusya N37 8,0 8,1 Japonya sa 14643 <» Müstemlekeleri 1,2 — 341 — 412 talya 0,2 2,0 — 140,5 » Müstemlekeleri 2,6 — 04 2,$ Almanya 05 40 186 Liste tetkik edilince Almanya'nın Dünkü ve bugünkü İzmir İzmir orada Matbuat Umum Müdürlüğü Başmüşavi- ri, arkadaşımız Burhan Belge'nin İzmirde bir konferans verdiğini ve bu konferansın çok büyük bir alâka ile karşılandığını yaz- mıştık. — İzmirdeki ııeılıkdıılırımu bu Vatan nerede bitiyorsa bitmektedir Burhan Belgenin İzmirdeki konferansı. Göreceksiniz ki, artık her hat diğerine bağlanmıştır. Ve türk münakalâtımın e - saslı bir unsuru olan türk demiryolları, tıpkı bir bel kemiği ve ondan insan vü » cuduna doğru uzanan kemik — tanazuvları konferansı tefrika halinde gi - dirler. Biz bunun baş kısmını yani tahsi - sen İzmire ait olan kısmını, bugünkü İz - mirin dünküne nazaran olan bünyevi fark- larını göstermesi itibariyle aynen sütun - Tarımıza alryoruz. Karilerimiz bu değerli konferansın bu kısmını aşağıda zevkle okuyacaklardır * — BSevgili İzmir halkı; Bir gün, İzmirimizin işgali, bütün mem - leketi silâha sarılmıya icbar etmişti. Bu - gün, kurtuluşunuzun yıldönümüne tesadül ımrdltlnlı bu güzel sergi, gene bütün size ç ya. hut kabilse, ıenp sizleri ıiyıret etmesine kâfi geliyor. Gâvur İzmir masalının tarihe karışarak Türk İzmir hakikatinin bütün türk şehirleri ve bütün türk nesilleri tara- fından dünyaya haykırılmasının bu ne be- liğ iki misalidir!... Eskid bütün gibi, kendini mağdur göreceği şüph dir, Yakın bir âtide bu nispetlerde bır tahavvül olacağını söylemek de bir kehanet sayılamaz. Listedeki huıuıı- ve bunların en büyüklerinden biri olmak itibariyle başta gelerek, İzmirin de yüzü, denizlere çevrilmiş idi. Menfaat hesapla- yet şudur: Almanya'nın yeryüzü hissesine düşen toprak miktarı yüzde yarımdır. Buna mukabil dünyanın (90 4) nispetinde nüfusunu besliyor. mübalega var mıdır? Alman kabiliye- Bili- “nemez. Bu hicranlı merak zaman ta- rihe malettiği gün tatmin edilebilir. - Yalniz orduların Manş denizinde sey- risefer edehilmesi mutlak bir deniz ve hava blkimiyetme bağlanıyor. Şim ik Almanya'nın tayyare adet faiki- yetini de İngiltere nin havada kalite üstünlüğü karşılıyor. Öte tarafta da |— İngiltere'nin deniz ejderleri üslerin- — d mütehakkim bir eda ile bugünü bekliyorlar... Almanya'yı bu facialı ıergüzeıte sürükliyen âmil nedir?.. Cevabı basit- | Ma tir: Dünya taksimatı!.. Zaten tarihin kurumundan bugüne kadar insanlık |— bu dar dünyayı hiç bir zaman âdil bir şekilde paylaşamamışlardır. Daima herkes hıııeıındı:n biraz dahı iızla— sını isler, ler, Daralar, Amballer, Cengizler, Ka- Britanya adalarının sahası ise dünya- nın (95 0,2) dir. Yani Almanya'nın hissesinin yarısından az; nüfusu da hemen yarısı kadar bir şey!.. Bu va- ziyet Almanya'ya topluluktan istifa- de ederek çabuk hazırlanmak, çabuk darbe indirmek imkânını veriyor, Bu- na mükabil ise İngiltere — Dağınık bir halde olmak üzere — Yeryüzünün (9 26) sına yani “34,9” milyon kilo- metre murabbat arazide ve dünya nü- fusunun de (96 24,6) sına yani “525” milyon insanın omuzlarında ;ııuıın bir hükümettir. Demek oluyor ki Al- nya kısa bir line nail 'ı denizlere göre raber bütün istihsal ve münakalât dâvaları, bize göre değil yabancılara göre kurulmuş bir dış ticaret görüşünün esaslarına gö - Te halledilmişti. İzmirim zengin kordonları ve büu kördön- lar üzerinde konuşulan bir alay yabancı dil, denizlere bakan İzmirin —mantıkına, hâkim, hareketlerini nâzım idi. Bu yabancı diller arasında itilip kakılan ve hor hoyrat muamelelerin arasında her tarafr yara ve bere içinde kalan türkçe türkün dili idi. Eski şimendiferler: Hatırlarsınız, ve içinizde, bünu hatırlı- yamıyacak kadar genç olanlar bir — eski harita bulup baksımlar: İxzmirden başlryan tren hatlarının, sanki memleketin — diğer olamazsa neticenin, bu nispet farkı- nın verdiği nâmütenahi kaynaklar ile Büyük Britanya'nın lehine olmaması ancak pek büyük teşkilât noksanına hımlıdilebilir. Halbuki İngiltere'nin de geniş mikyasta hazırlandığını işi- tiyoruz, Mebuslarımızın yaptıkları tetkikler İstanbul'da pasif (korunma tedbirleri k ları ile hiç bir alâkası yoktu. Sanki İzmir, koca Anadolunun muayyen bir nok- tasından itibaren kopup gitmiş ve türk - lükle hiç bir alâkası olmryan bir dünyaya katılmıştı. Bir tren, kasabaya kadar ve daha #on- raları birar daha öteye gittiği için, ona t ve İzmirle be- | gibi, lek her nok biribirine ve bunların hepsini merkeze, yani: kalbe ve dimağa yani Aniırı" bağlıyan küd - ret vasıtalarımız olm K İzmirden trene binen adam, yüui yük- letilen malın dilerse Mersine kadar, diler- se Samsuna, Zonguldağa kadar, Erzuruma ve Karsa kadar yolu vardır. Ve İstanbul - Bağdat hattı, filvaki- Bağdada kadar u - zanmıştır, Fakat büsbütün başka bir mak- satla, başka hizmette ve Başka emirde ola- rak... Kumpanyaların tasfiyesi, peşinden poli- tikaların dâ tağşfiyesini sürüklemiştir.. Ve artık bütün bu çelik raylar bir tek politi- kanın emrindedir. Türk milletinin menfa- atlerini temsil eden Türk devletinin em - rindedir. Bu hâdise, ona müvazi olarak vücut bul- muş daha bir çok başarıların yanında, me- selâ şu serginin yanında, sessizce, kendili- ğinden vücut bulmuştüur. Beynelmilel Fuarımız ve İzmir: Öyle ki, cihan yana yatmış gibi en buh - ranlı çağlarından birini yaşarken ve bütün Avrupa, şu srralarda bir ateş ve kan ka - sırgası içinde debelenirken; hür ve müsta- kil Türkiyenin bu güzel şehrinde, tam o eski ve bizim olmryan, bize hakaretle ba- kıp hoyratça müamele yapan kordonların yerinde, gimdi bizim olan, bizim eserimiz olan ve medeniyetle medeniyetçiliği müte- madiyen kendine tahsis etmek — istediği halde halen kendi kendini yıkan Avrupaya karşı “bir sulh ve medeniyet çırağı gibi tuttuğumuz şu sergi yükselmektedir. İzmirliler, yüzü, görüşleri ve mantıkı dı- şarıya dönük bir İzmirin yerine, bütün i < rade ve ıtın)ırıylo, bütün duygu ve dü - dönü leket bağlı ve mımlıkıun bir pu;ııı olan bir İzmirin ilk n zmir ki, | içeriye doğru münasebeti Kasa Ve tem- didinden ibaret değildir. İzmirin — artık tahdide tâbi tutulacak bir devamı ve tem- didi yoktur. Vatan nerede bitiyorsa, İzmir, artık orada bitmektedir. Blt !ıııir ki, hıı urıiıi ile, genç türk | BİRLEŞİK AMERİKA'YA DAİR |) seviyesi sürâtle Her şeye rağmen Birleşik Amerika- dan; Avrupa'ya bu memleketin taliini temenni ede ede döndüm. İnkişaflara bakınız! 1850 de milli servet 7.1, 1922 de 320.8 milyâr dolar. Nüfus başına vasa- ti Çasgari Mississippi'de 1216, Neva- da'da azami 6998 olmak üzere) 2918 dolar. 1850 de; Amerika çiftliklerinin sa- yısı 1,449,073, kıymetleri 3,2 milyarı toprak 151,5 milyonu makine e âlât olmak üÜzere 3,9 milyar dolar, 1930 da 6.228.648 çiftlik ve 34,9 milyarı toprak 3,3 milyarı makine - ye âlât olmak-üze- re 57,2 milyar dolar, 1849 da Birleşik Amerika'daki fab- rikaların sayısı 123.025 bunların Ber- mayeleri 533,2 bir yılda ödedikleri üc- ret 236,7 yıllık istihsalleri 1.019 mil- yon dolar, 1929 da, beheri yilda beş bin dolara dan fazla istihsal yapan fabrika adedi . 209.862, bunların bir yılda tediye et- tikleri ücret 11,6 senelik istihsalleri 69,9 milyar dolar. Birleşik Amerika'nın 1915 dekl ma- den sanayii geliri, en yüksek rakam 0- larak 991,7 milyon, 1937 de 5,4 milyar dolar. » 1930 da birleşik Amerika'da okuma yazma bilmiyenler nisbeti yerli beyaz- lar atasında ?5 1,5, yabancı memleket- lerde doğan beyazlar arasında 9,9 zen- ciler arasında 18,3 diğer renklilend- 23 Olmak üzere Yo 458 Apmerika üniversite ve kolejlerinde- | ki daimi talebe miktarı 404.579 u ka- ; dın olmak üzere 1.062.760 (1936) 1938 ide 1,350,000. Ayrıca yaz kurlarını ta- zmir - Kasaba ve temdidi hattı d di Bir diğer hat, İzmir - Aydın hattı idi. Bir diğer hat ise, aynr Anadolunun bıllımıı çaprarzlama aşarak Bağdada doğru koşu « yordu. Bu hatlar ayrı kumpanyaların idi ve lıe: 'a, bir ayrı politik yını!orrh. Politikalar ınıındı iltişak ol- :bnâârenk mkîarmı in dört bir çek- tığl lılıhıl&hn eğlendirdikçe, türk mil- letinin yaşama arzusuna, hayatı sevme ve hayatı ııilıııı kabiliyetine meşher ola - cali den, maldan ve candan önce ve bunların hepsinin fevkinde olarak, bu kıyılarda, bü- tün bir yabancı dünyaya karşı, Türk mil- letinin sarsılmaz istiklâl ve dokunulmaz hüriyet kararlarını teşhir etmektedir. Kendini mağşuş bir - diş ticaretin ke- ü Kayseri, 19 a.a. — Vilâyetimiz içindeki İstan! 19 (T ) — Pasif ko- | madığı için, kumpanyaların hatları da, bi- | kaza ve nahiyelerdeki tetkiklerini bitiren | runma ribirini aramaz ve bulmak istemerdi. l m“ebuslu dün de burada halk ile temaslar- | 20 sıht w otomobili daha alınmasına, | İzmirden uzanan hatlar, enme basma dıbıılunmıulu ve dilekleri tesbit eylemiş- | pr da ve korunma tak- | tulumbalar gibi, muayyen: bir yere-kadar — İlerdir. Mebusl buü görüşmeler esna- karar t ye- | giderler, oradaki malları !ımlr rıhtımla - %î&çm yıl halk tarafından ileri sü- nldnıı altı umum! sığınak daha y rına indirirler ve b wapurların Ş olan isteklerin başarılmış olanları |cak, umumt yerlere, nakil ına | indirdiği fabrika & içerilere doğ — hakkında da müntehiplerine malümat ver- | pasif afişler asl etandi. Yallari mal denkle- . miılndlr pazar günleri halka konferanslar verile- ri ıidip geldikçe, kordonl. lenir ve cektir, Komisyon ahşap in mu- | katlar yükselirdi. R- Mmca Çankırı'da için-70 el satın almış- | — Fakat bu bir iki kuşak kordondan sonra -Ğ Çankırı, 19 aa. — Burada bulumnmakta -— Oolan mebuslarımızdan Hüseyin Cahit Yal- — gn dün halkevinde kalabalık bir dinleyi- ” vedlrnı'ştir. ».d kitlesi önünde bugünkü dünya vaziyeti |— karşısında Türkiye mevzulu bir konferans vermiştir. »e | “Kayseri'de hastabakıcı — kursunu bitirenler Kayseri, 19 a.a. — Burada açılmış olan — vilâyet hastâ bakıcılik kursunu muvaffa. kiyetle ikmal eden bayanlara dün asker! mahfilde yaptlan merasimle — diplomaları vali, » — mülki ve askeri erkân Sakık bulunmuşlar- dır. Komutan söylediği bir nutukta, başa- Orılan işin ehemiyetini tebarüz ettirmiş ve | bunu mütcakip vali diplomaları tevzi et — giştir. " ihi Tren seferleri - * — Bize verilen malümata göre, Erzincan - Erzürum arasında ve mütekabilen işle - mekte olan 1909/1910 numaralı yolcüu ka- — tarlariyle Ankara - Kayseri - Ulukışla » A- dana arasında ve mütekabilen İşlemekte olan 410/610/710 ve 409/609/709 numaralı — yolcu katarlarının görülen lüzum üzerine © İzmir fuarının hitam bulduğu 25/9/1940 |— tarihinden itibaren her gün seyrüsefer et- — tirilmesine devlet demiryolları umum mü- — dürlü e karar verilmiştir. (a.2.) r'da elektrik — santralının inşası bitti VA vekâleti mü — Akhisar, 19 a:a, — İnşaatı 100.000 liraya /“mal olan elektrik santralının ve şebeke te- sisatınm kati kabulü dün yapılmıştır. Bu ünasebetle burada b olan nıhı j ili ve müh — müteşekkil heyet şerefine şehir ııılııoıuu.- /— da belediyemiz tarafından bir ziyafet ve - At tır. Gülhane parkında kâğıda sarılı bir çocuk bulundu İstanbul, 10 (Telefonla — Gülhane parkında bir gazete kâğıdına garılı canlı bip çocuk bulundu. Çocuk bir aylıktır. Çocuk yurdi l tir. Tahkikat yapılmaktadır. Evlenme Vergiler temyiz komisyonu âzası Bay Hayrettin 'Taluy'un kardeşi Bayan Salme ile veteriner teçhizat deposu müdürü ve- teriner Bay Zeki Tekin'in nikâhları ya- pılmıştır. Saadetler dileriz. başlıyan Anadolu toprakları, kemirilen ve kanı emilen gövdenin istirabt ile kıvranır ve yurdun tam ortasında açılar korkunç verem karhası, açıldıkça açılırdı. Ve orta Anadolunun sefilleşen köyleri ve kıııbı- ları, evlâtl ya İzmirin kordı ve İstanbulun rıhtımlarına yahut, Akde - nizle Karadenizin diğer limanlarına sev » kederdi. Hamallık etmek için, sırtlarını gantte beş kuruşa kiralayıp kordon sahip- Terinin safalarını kolaylaştırmak için... Bugünkü şimendiferlerimiz: Bevgil! İzmlir halkı, bugdakli Türkiye- de, gözleri, görüşleri, menfaatleri ve man- dinden kurtararak Anadol ve mem leketin temiz koynuna emanet etiiş yeni İzmirin yeni hususiyeti budur; İzmir ar- tık bir istismar iskelesi dqıl, bir istiklâl burcudur. İstiklâl mücadelemiz : Bu, nasıl olmuştur? Hangi fırtınalarda, hangi zulüm ve haksızlıkların gemisi bat- mıştır da, Çoruhlardan, Mendereslere - ve Fırat ve Diclelerden Meriçlere kadar, bir yurt ııtıkl.i_lınc ve bir insan, hüriyetlerine kavuşmuştur ? Sizin hatırİryabildiğiniz; bir gün, Ana - dolu yaylasının dik yamaçlarından bir ce- za ve belâ fırtınasının kopup gelerek, bu sahillerde sizi tekrar emniyetinizin sahibi Ve bir İamir ki, izmirliler, daha bu gün-| | Meslek kip*' 370.026. .098. Bu meueıelerâe hoca a- dedi 691,890 1 kadın olmak üzere 870,963. Maaşlar dahil bu müessesele- İrin masraf bütçeleri 1,968, yalnız hoca |maaşları 1 146 mi dolar, Teerlam eR e (ki federal devlet mahallt devlet ve komünetele- rin bu mektepler için yapacakları 2,36 dolar masrafa bir dolarla iştirâk e- der) tahsil - gören - talebe miktarı 386,302 si ziraat, 590,892 si ticaret ve sanayi, 377,437 si ev ekonomisi kısım- larında ve 554,594 ü kadın olmak üze- re 1,354,631 (1937). 1935 - 36 ders yı- lında ilk ve orta hususi ve kilise mek- teplerinde 2,638,776 tâlebe, Birleşik Amerika yüksek tahsil mü- ı-ıııloı' gibi, türk ruhunun dıtlnlıklodnde büyük çalkantılar olmuş, her parçası diğerlerine seslenmiş ve tarih- leri başka başka da olsa, netice itibariyle memleketin her noktası aynı büyük doğum ağtılarının tahammüllü ve sabırlr saatle - rini, günlerini ve aylarını geçirerek, mem- leketin büyük kurtuluşu içinde kendi kur - ve haysiyetinizin gö lenleri ;etlren ruh, sizin dağa çıkan tıkları dışarıya dönük || ur Adınıd.ıkl trenler artık Mersin - A - dakiler Bursa -< ve Iımırdıiiln İzmir - Kasaba yahut İzmir » Aydın arasında işleyip bir nevi rakkas hareketiyle, Anadolunun kanını ya şu ya bu kıyısından emen sülüklerin Wlu— rı değildir. Bir yeni memleket haritasını açınız , C isyanımız W.Aııu bldlıı. cenupta, şarkta, Misakı millimiz : İşte bu yeniden doğma ve yeniden ku - rulma hâdisesinin kilit taşı, “Millf misak” tır, O “Milli misak” ki, asker? safhası, Dum- 1 harict siyast safhası Lozanda, Manş sahillerinde ! M_ınq denizini edebiyatımıza ilk defa sokan, galiba, "Edebiya- ti Cedide” şairlerinden Hüseyin Siret Beydir. Onun “Manş sahil- lerinde” başlığı altında yazdığı bir şiiri. çocukluğumda — okumuştum. Şimdi hatırlıyamıyorum; fakat sa- nırsam bu manzuümenin içinde bir “şikeste hayat” geçer ve bu “şikeste hayat” Manş'ın sahillerinde inler. Manş sahillerinin bir o şiir yazı- lirkenki halini, bir de bugünkü vaziyetini düşünü, Karadan, denizden ve havadan yağan gülle, bomba ve torpil hücu- mu karşısında alabura olan bu de- nizin ve sahillerinin ıstırabını tas- vire bugün bir tabur şair bile muk- tedir değildir. Aylardır, Avrupa'nın yeni niza- mı ve dünyanın alın yazısı Manş'ın koyu renkli dalgalarında yalpa vu- rup duruyor. Bir zamatılar kenarlarında Hüse- yin Siret gibi yufka yürekli bir şa- .İrimizin oturup rahat rahat aruzunu — t Ş kullandığı bu deniz, ;ı'mdı o kadar cehennemleşmiştir ki, Mln, çenlerde bir ajans telgrafı, içindeki bütün ringa balıklarının bile Dahi- marka'da karaya vurduklarını ha- ber veriyordu. . General khış ! Mümtaz Faik Fenik, “Harbe dair” yazdığı bir makalede “Hitler'in İn- giltere'ye müttefik olarak göster- diği general kış iş başındadır.” di- yor. Ben henüz bu generalin iş başı- na geçtiğine kaniğ değilim. Bana kalırsa, şimdilik “albay sonbahar” kendisine nulıı__ etmektedir, Tel üzerinde ihtikâr ! Bizim gazete yazıyordu: “Tel üzerinde ihtikâr yapan iki kişi tevkif edilmiştir.” zerinde 'htikârın ieşidl yar. Fakat telü- ilk defa duyuyo- b Ol nfuk îm!"ıanı ! Amerika'nın cümhuriyet partisi devlet reisi namzedi, Kaliforniya'da vırdiiı bir |konferansta: t rk umm imti h: gıçırmoktodıtl Miş. Bu imtihan bitirme, bütünleme değil de, galiba olgunluk imtihanı- dır. D Paşa - general ! İstanbul fıkracılarından birisi, €©& bi- le oldnğıı şüpheli “| ğımııııı ve müş- mula” nevinden bir paşasının tele- '1nın başına ge- , kınayarak, bah- dahil? siyast safhası ise, türk. iüı!lbmdl : bııb'*dc sinirime do- BAA ıını:ıl ile 'Ö' Pi m,ybım oluydı, Dir ekire ! ' âsimlerini de değştirmek meselâ ğ paşa yerine general Kasım, darpaşa yerine general Hay- dar, Cerrahpaşa yerine Cerrah v. s. demek lâzımgelirdi! dökiğ Eksik vezin ! kı İstanbul'da yapılan bir belediye teftişinde 250 ekmeğin vezni nok- san çıktığını ve musadere edildiği- ni öğrenen yaşlıca bir edebiyat me- raklısı haşını salladı: — Allah allah, dedi, zamanımız- da demek ekmekler de şiirlere dön- dü! Her ikisinin de vezni eksik o- lanlarına çok rast geliyoruz. Bana kalirsa vezni eksik ekmek, vezni eksik zamane şiirinden daha yeğdir. Ekmek, vezni eksik de ol- sa gene karın doyunıyor. Bu vezni eksik şiirler ise ne yeniyor, ne yu- HÜLÂSA VE BİRKAÇ NOT : 8 Amerik_cı ve Avrupa arasında mukayese Amerika'da hayat, ufak tahsil, v. s. « U ) İs r 1 n L yükselmektedir $ Neşet Halil ATAY R esseselerinin kütüphanelerinde mev « cut kitap adedi 62,8 (küçük şehirler | kütüphaneleriyle seyyar kütüphane “ g ler hariç) büyük şehirlerdeki umum? $ kütüphanelerde mevcut kitap adedi & 150 milyon cilt kadar. ll Bitleşik Amerika'da bir senede bar t sılan eserlerin kıymeti 1,192 milyonu © gazete ve mecmua olmak üzere 1891) milyon dolar (1935 rakamı). 937 yıs , linda basılan yeni kitap adedi 9,273, , eski eserlerden basılanlar 1.639. d Yeni eserler arasında romanlar 135 x rakamiyle başta gelir sırasiyle diğer t bir kaç yüksek rakam şunlardır: 86$ tarih, 853 çocuk kitapları, 767 din? kie taplar, 693 sosyoloji, ekonömi, 673 şi- ir tiyatro, 596 biyografi, 382 ilim.. ill. — * ilh.. Senelik kitap satışları yekünuş j - 67 milyon dolar, — -Bütün muğlak rakam ve hılı.pl. bir tarafa bırakılara; Birleşik Amerika'da 4,5 kişide bir kişiye bir motörlü vasıta düşer, Nie- bet İtalya'da 105, Almanya'da 47, İne giltere'de 21, Fransa'da 19 kişiye bire dir. Bitleşik Amerika'da yüzde 82 aile» nin (26.666.550 aile) radyosu vardır. Bir ailenin otomobilinde, sayfiyesin- de kullandığı ekstralarla — beraber memlekette radyo sayısı 37 milyon kü- ıı.ırdur lu üç kigiye bir radyo. (1938) ÜLesi. elmsale Almanyadı ızz İngiltere'de 171, İss. veç'de 151 ilh. dir. Daha mühim olarak; birleşik Ame« rika'da halkın bir yılda (1937) radyo için mühtelif suretle ödediği para 912 milyon dolar. 1938 de birleşik A« merika'da 6,5 kişiye bir telefon düşü- yordu. Dünyanın en çok telefon kul- lanılan bir kaç şehrinde nisbet şu: Paris'te 145, Berlin'de 122, Londra'da 102 kişiye bir telefon. 1937 de nüfus 130 milyondan az o« lan birleşik Amerika'da hava postaları 1,147,000 üçünün nüfusu 150 milyon- dan fazla olan İngiltere, Almanya ve Fransa'da 550.000 kişi taşımışlardır. Sinemaya ait rakamlar da entere « sandır. Meselâ; bütün dünyada (nü« fus 2,115 milyon) bir haftada sinema«s ya gidenler sayısı 226, yalnız birleşik Amerika'da 88 milyon kişi. Dünyada, 90.334, Rusya hariç Avrupa'da 33, yal- nız birleşik Amerika'da 18 bin sinema — yardır. Bütün dünyada sinema işleri- ne konan sermaye üç, birleşik Ameri- ka'da iki milyar dolar. Amerika'da film işlerinde (imal ve ticareti) çalı- şan 283 bin kişinin haftalık ki çi rı 7,6 milyon dolar kadar ki bunun 526 bin dolarını artiatler, 1,750 bin doları- nı film sanayicileri, $.375 bin dolarını sinema (bina) sahipleri alırlar. Film sanayi masraflarının belli başlı rakam-- ları şunlardır; 95 25 büyük yıldızlar, 9912 senaryo, 7p 12,5 artistik direktör- ler, 94 10 direktörler ilh. ilh,, 1937 - 38 sezonunda bütün dünyada yapılan 588 filmin yüzde yetmişi Hollywood'. da yapılmış ve bunlar için 108 milyon — dolar harcanmıştır. | Birleşik Amerika'da küçük büyük Bt m M 2 o Drt Mt M et e Bd ee M A AAA M lokantalar ve içki yerleri bir yılda );w 3,623, benzin istasyonları 1.967; oto- mobil mağazaları 3,847 (122 milyonu - eski otomobil) mülyon dolarlık satış — yaparlar. Otomobil yedekleri - satışı - 4,606; çiçek satışı 98,7 milyon dolın tutar. Memleket içinde senelik perıkentlı satışlar yekünu 49,114 — (1929) ve — 33,161 (1935) milyon dolar arasında- — dır ki nüfus başına , vasati, müreffeh — senelerde 1890, kriz yıllanldı 1250 küsur dolardır. - ! Rakamlar sizi sıkmadı ise, feıloıd devlet, devletler, şehirler maliyesi, — bankalar, yollar, memleketteki büyüle — ve daimf inşa (1925 de 4,0, krizi takip eden yıllarda meselâ 1937 de 1,1 mil- yar dolar) hakkı: re tahminler yapabilirsiniz. e — Vi Rakamlardan kehndisini rvelee*ıw tanıttığım Mr. D. B.'ye bahsed!yor" düm, — İşte benim de söylemek ım'dıgım şey bu idi! 4 '. a bu rakamlara gö- —| Dedi; &M — Amerika'ya ait rakamları okur- — ken sergideki Portekiz pâvyonunun — dıyarına yazılı lâtin darbımeıelmi da- ima hıtu'lıyıuu. ti A C) BİNİ tı l uluyor, Il"î. Med ' terakki medeniyet demek değildir!

Bu sayıdan diğer sayfalar: