Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
S2 filosu bi İ Ttk ortada fransız filosu di- P :,' hi_l' mesele yoktur. Al- dhıiî. illihak edecek fran- Ür, B kuveti bahis mevzuu de- filo,, Pdan sonra kimse, fran- he olacak? Ne yapacak? Tar alacak? diye düşünmi- l © Çünkü fransız filosu e- tay güD ve dün yapılan ingiliz ğ %h ll_e!iceıînde, bazı yerler- ed'lnüş, bazı yerlerde im- beyi Muş ve bilhassa İskende- | Rıri'ı'“l_hunra altına alınmış- İA he iz, bugün birinci say- aa. (rettiğimiz Çörçil'in nut- İhgiltere - Fransa harbi bahriye nazırı"Amiral Darlan da mütareke esnasında Fransa'nın Akdeniz'de ve Atlantik'te bulu- nan filo kumandanlarına şöyle bir emir vermişti: — Almanlara katiyen teslim ol- mayınız. Bu benim size son em- rimdir. Fakat eğer, bundan sonra bile, benim imzamla teslim — olu- nuz diye size bir emir gelecek o- « ULU İngiltere Başvekili B. Cörcilin beyanatı (Başı 1, inci sayfada) Çörçil'in beyanatı Fransız donanmasının almanların eline düşmemesi için almak mecburiyetinde kal- dığımız tedbirleri, samimi bir kederle bil- dirmek mecbüriyetindeyim. İki millet birlikte harbederken, bunlar- dan birisi mağlüp olur, ezilir ve müttefi: kinden kendisini taahhütlerinden ibra et. mesini talep mecburiyetinde kalırsa, bek- lenebilecek asgari bir keyfiyet, fransız hü- kümetinin muhasamattan vaz geçer ve mü- cadelenin bütün yükünü ingiliz impara- torluğu üzerine bırakırken, kendi sadık ar- lursa inanmayın. Çünkü biliniz ki © zaman ben size emir verecek va- ziyette bulunmuyorum! Mülareke esnasında Bunun üzerine birçok fransız bahriyelileri ingilizlerin em- dair geniş malümat yaklardır. Demek, artık İngil- e: sız filosunun vaziyeti ”. ' mesele işgal etmiyecek- ' tejim ) ' îd""”!î kısaca tahlile çalışa- 4 Pr : biliyorsunuz ki, evelki telm _hüki'mıeti resmen fa- , '_nlnı ve corporatif devlet di kabul etmek için hazır- aşlamıştır. Bu meyanda, .t.::'tonun faaliyeti tahdit n bütün otorite, kuvet, * z Petain'e verilecek, belki rlâmento ortadan kalka- 1 yerine muhtelif istihsal h ı*i temsil eden başka bir hll 'ıl!'ulacıkur. Bu Fransa- Ya'nın yanında, daha doğ- ?'h"r devletleri yanında, t d anları yanında mevki ki*_me.kti. İşte tam bu esna- : Mgiliz filosu, fransız do- Na karşı harekete geçmiş- Kötüse birden ! ' '_î’tı hâdise, filhakika ayrı | t’" bir mahiyet arzeder. 4 Cümi vaziyeti etraflı bir tetkik edecek olursak, her k:ie _biribirinı muvazi ve Üü Pirinin mütemmimi ol- '_—:&üı-üz. Zaten asıl mü- y le, Fransa'nın münferit 'ası değil, müttefikinden d*âil, belki evelce müt- ! ı::::'rıber, giriştikleri har- Dti " Mmevzuu olan, demok- *rine karşı cephe almış ol- u vakalar dolayısiyle 5 “:m_nîçîn mücadeleye de- .uy'l’ mütarekeye rıza gös- ? d_ıhı iyi anlamaktayız. L..ü'!llmi kabul edince bit- kl’!ı ;"e'ye, yani demokrasi- | N.B_"ekete geçecekti. Bu- > h,’ı il de İngiltere'nin faşiz- nl“Phe alacağı pekâlâ Unabilirdi. K İhgiltere harbi YN Te fikirlerdeki ayrılık, do- N Ayı da ayırmış, ve ta- A && a Zarip bir cilvesi olarak, hlay ” ideoloji uğrunda har- » . #imdi biribirlerine kar- Ve ı:ç"“!lır, ve buna Alman- alya simdilik seyirci kal- h.hf_ü etmişlerdir. Bir va- *bin Akdeniz'e sirayeti- Üa .“’Y'nık istiyenler, şimdi Öz'de biribirlerine geç- ,Su, muayyen fikirler taassubun, bazan mad- !Öxı::îl.en çok daha büyük Uma, “Sünü ispat etmez mi? İt ,’_lı bu suretle Fransa ve Yi biribirinden ayırmak- Mış, ve onları biribirine ale koymuştur! l Ş” Şarfları AN ; ' ı:’:"“huı ki, almanlar, mü- .Ün L € sartları arasına, fran- & Yömm P filolarını kendi emel- A, bi y kullanmıyacaklarına , bu f":y“ koymuşlardı. An- Fi n ıü' almanların — ve ital- v'l.% Sterecekleri limanlara Nae, | € orada silâhtan tec- Nlapın H Fakat ingilizler, Ardıy g U vaitlerine inanma- Yera yçünkü verilen sözün tulduğunu görmüşler- Di v v 44 ). ( ( K ! Mi ik .. :h ç:z"lhe Londra radyo- Thay “Siz donanmasına hi- N ı.dı: #f ü Ö ")ıt.dele devam ediyor, '11.,,_ ı'"f_nmıık istiyenler, . fran, Slim ol lar. En rine geçmeğe karar vermişler, fa- kat sonradan, mütareke şartları malüm olunca, kumandanların- dan birçokları değiştirilmiş, yerle- rine başkaları tayin olunmuş, hattâ gene ingiliz radyosunun ver- diği malümata göre, mukavemet edecek olanlar, ailelerinin ta- haşşüt kamplarımna gönderileceği tehdidiyle bu fikirlerinden vaz geçirtilmiştir. Bundan sonra mütareke gelip çatmıştır. Hikâyeyi biliyorsunuz. Fransız donanması Akdeniz'de ve Atlantik'te birkaç limandadır: çünkü fransız hükümeti, donan- mayı mütareke şartlarında bir koz olarak kullanmak üzere ana- vatandan uzaklaştırmıştır. Bir kı- sım donanma Cezair'in Oran lima- nında bir kısmı da İskenderiye- dedir. Atlantik'te bulunanlar da ingiliz limanlarına iltica etmişler- dir. Hattâ general Degaulle'ün ya- nında bulunan vis amiral Mu- selier'nin verdiği malümata göre Brest limanında inşa edilmekte o- lan birçok gemiler bile tezgâhla- rından sökülerek, İngiltere'ye naklolunmuştur. Bunlar arasında belki 35 bin tonluk Richelieu ve Clemenceau saffıharp gemileri ve birçok destroyerler de vardır. Afrika sahillerinde imdi dünkü vaziyete gelelim: ingilizler, fransız donanma- sına teslim olmak ve yahut ken- disini batırmak için bir mühlet vermişler, ve bu dileğe karşı ge- lenleri batırmışlar, imha etmişler- dir. Asıl mühim hareket Afrika sahillerinde Oran'da olmuştur. Burada bulunan Dunkergue drit- notu, iki fransız muhribi ve bir tayyare gemisi, ingilizlere teslim olmadıklarından ve yahut kendi- lerini batırmadıklarından batırıl- mış, ancak torpillenip kullanıla- maz bir hale gelen Strasbourg dritnotu ile birkaç küçük gemi muhasaradan kurtulup Toulon li- manma kaçabilmiştir. Oran'da Bretagne sınıfından bir kruvazör de yaralanmış ve yanarak batmış- tır. 4 İngiltere'de ve İskenderiye'de İngillete’de bulunan fransız filosunun mühim bir kısmı, ele geçmiştir. Bunlar 2 dritnot, 2 kruvazör, 8 destroyer, müteaddit denizaltı ve 200 tane kadar hafif gemidir. Ayrıca 800 den fazla fransız bahriyelisi ingilizlere ilti- hak eti .,':ıı Gerek £ lardan, gerek Dunkergue'den dönenler- den istiyenler, Fransa'ya iade o- lunacaktır. Yalnız Çörçil, bunun kadaşları için lü bir yara açmak- tan tevakki etmesi olacaktı. Hem de o sa- dık arkadaşları ki bunların nihai zaferi, fransa hüriyetlerinin yeniden doğması için yegâne şans teşkil eylemektedir. (Alkış. lar). Mütarekenin akdından evel Fransızlara, mütarekenin akdinden evel, donanmalarının ingiliz limanlarına gitmesi şartiyle, taahhütlerinden tamamiyle ibra etmek teklifinde bulunduk. Bu, yapximad;_ Amiral Darlan tarafından İngiliz amiral. lrk dairesi birinci lorduna verilen her tür- lü vaid ve taahhütlere rağmen, fransız do. nanmasını Almanya'nın hükmü altına koy- mağâa matuf bir mütareke imzalandı, Hal- buki fransız donanmasının bir kısmı, bi- zim hükmümüz altında bulunuyordu. Fil. hakika Afrika limanlarına dönemiyen mü- teaddit fransız gemileri, on gün kadar evel Portsmouth ve Piymouth limanlarına gir. mişlerdir. Öldürücü bir yara Şurasını hatırlatmaklığım — lâzımdır ki, bizim üzerimizde, öldürücü olabilecek bir yara, böyle bir hareketin neticelerini ta. mamiyle müdrik bulunan Bordeaux hükü. meti tarafından açılmıştır. Fransız milleti tarafından değil fakat Bordeaux hükümeti tarafından maruz kal. dığımız hissiz hattâ fena niyetli muame. elnin bir misali daha vardır: Fransa'da 400 den fazla alman pilotu esir bulunuyordu. B, Reynaud'dan, bu pi- lotların İngiltere'ye gönderileceği vadini almıştık. B. Reynaud devrilince, bu pilot. lar Almanya'ya teslim olundu. Fransız donanmasına karşı hareket İngiliz kabinesi, fransız — donanmasına karşı yapılacak hareket hakkında' kararını müttefikan almıştır. Dün sabah, fransız filosunun büyük ek. seriyetini teşkil eden gemileri ya kontro. lümüz altına aldık ve yahut — şartlarımıza mutavaat etmeğe davet eyledik. İki saffıharp gemisi, iki hafif kruvazör, aralarında büyük “Surcouf,, da bulunmak üzere bazı denizaltı gemisi, sekiz torpido muhribi, 200 mayn tarayıcı gemi ve deniz. altı gemilerine karşı tertibatı haiz vapur, imkân nisbetinde suvarilere kısa bir müh- let veril ind sonra, Por h'da, Bilâhare bazı fransız harp gemileri bu saf- fıharp gemisine iltihak eylemişlerdir. Bi - zim gemilerimiz bunlara yetişemeden, hep- si Toulon'a varmışlardır. Dünkergue'in aylarca istimal edilemi- yeceği kanaatindeyim. Limanda ölenler Fransızlar arasında ve limanda ölüle - rin çok olmasından korkarım, Çünkü çok ağır tedbirler almak mecburiyetinde kal - dik. İngiliz gemilerinden hiç birisi, topları- nın kuveti ve hareket kabiliyeti bakımın- dan zarara uğramamışlardır. İtalyan donanması İtalyan donanması, ihtiyatkâr bir tarz- da, muharebe dışında kalmıştır. Akdenizde hâkimiyetimizi idame için lüzumlü tedbirleri alacağız. Fransız do- nanmasının büyük bir kısmı, ya elimize geçmiş ve yahut muharebe harici bırakıl- mıştır. Bu donanmanın almanlara teslim edilmesine mani olduk.- Bazı fransız gemi- leri açık denizde bulunmaktadır. Bunların almanların eline düşmesine mani olmak i- çin lâzım gelen her şeyi yapmağ kati su- rette azmetmiş bulunuyoruz. (Alkışlar) Hüküm vermek hakkı Hareketimiz hakkında bir hüküm ver- meği, itimatla, parlâmentoya bırakıyorum. ( Şiddetli alkışlar) hüküm vermek hakkı- ni, millete, Amerika birleşik devletlerine, dünyaya ve tarihe bırakıyorum. Yakın istikbal Şimdi, yakın istikbalden bahsedeceğim. Hücuma uğramağı, hattâ —memleketimizi istilâ edilmiş görmeği bile beklemeliyiz. Gerek İngiltereye gerekse İrlanda'ya düşmanımızın yapabileceği hücumu tar- detmek için elimizde olan bütün hazırlık- ları yapıyoruz. Bütün irlandalılar, din ve parti farkları gözetmeksizin anlamalıdırlar ki İrlanda bâriz bir tehlikeye maruzdur. Bunlar hak- larında açık HBir fikir edindiğimiz mesele- lerdir. Bu hazırlıklar bizi sabahtan geceye kadar meşgul etmektedir. Yardım talebi Haşmetmeabın bütün tebealarına, mütte fiklerimize, Atlantiğin iki tarafındaki bü- tün samimi dostlarımıza hitap ederek on- lardan iktidarlarında bütün yardımı yap- malarını talep ediyorum. Dominyonlarımız la tam bir işbirliği halinde bulunduğumuz şu atda son derece tehlikeli bir devre ge- çiriyoruz. Fakat ümitle doluyuz, ırkımızın bütün faziletleri imtihana çekildiği şu an- da parlak bir ümitle doluyuz. İngiltere'ye taarruz arifesinde B. Çörçil bundan sonra; yüksek mesuli- yet mevkii işgâl edenlere gönderdiği me- sajı okumuştur. İngiltereye karşı bir istilâ hareketine te- şebbüs edilebileceği günün arifesinde, doğ- duğumuz memleket için vermek mecburi- yetinde kalacağımız harbin arifesinde, baş- vekil, yüksek mesuliyet mevkii işgal eden- lere, vazifelerine nüfuz etmeleri ve etraf- larında bir teyakkuz itimat ve enerji ha- vası idame etmeleri lüzumunu — hatırlat- mak istemiştir. İngiliz hava kuvetleri İngiliz hava kuvetleri mükemmel bir haldedir. Ve en yüksek küdret kabiliyetine Plyouth'da ve Sherness”de bord. sü retiyle ele geçirildi. Bu hareket, mukavemet — gösterilmeden ve kan dökülmeden yapılmıştır. — Yalnız Surcouf denizaltı gemisinde bir ingiliz bah riyelisi ve bir fransız subayı ölmüş birkaç kişi yaralanmıştır, Fransız bahriyelileri Fransız bahriyelilerine gelince, bunla - rın ekserisi vaziyeti sevinçle karşılamış - lardır. Bunlardan sekiz ilâ dokuz yüzü, harbe devam etmek hususunda hararetli arzularını izhar etmişlerdir. (Alkışlar) Bazıları, ingiliz vatandaşlığına girmek is- temişlerdir. Bu talep, kabul edilecektir. Fransiz kalmak şartiyle mücadeleye de- vamı tercih eden diğer fransızların hakla- rı bittabi mahfuzdur. Bahriyelilerden geri kalan kısım, alman efendilerinin emri al- tında bulunan fransız hükümeti lâzım ge- len tedbirleri almak lütfunda bulunursa, derhal fransız limanlarına gönderilecektir. General de Gaülle'ü takip edenler müs- tesna, İngilterede bulunan fransız asker - leri, tlerine iade olunacaktır. Akdeniz'de B. Çörçil, bundan sonra Akdenizde bu- lunan fransız deniz cüzütamlarının vazi - yetini bahis mevzuu etmiş ve demiştir ki: Kuvetli bir ingiliz filosunun bulunduğu İskenderiye'de bir fransız saffıharp gemi- si, & fransız torpido muhribi ve bir mik - dar küçük gemi vardır. Bu cüzütamlara, Himandan çıkmalarına müsaade edilmiyece- ği haber verilmiştir. Oran'da Dunkerk ve Strasburg fransız saffıharp gemileri Oran'da bulunmakta idi. Dün sa- bah, bir ingiliz subayı, fransız amiralına fransız filosunun iki şıktan birini tercih etmesini talep eden bir vesika tevdi eyle- miştir. Bu iki şık şudur: karşı mü- için “Petain hükümetinin efendi- lerinden izin almasını” söylemiş- tir. İskenderiye'ye gelince, burada 1 dritnot, 4 kruvazör, bir miktar ufak gemi vardır. Bunlara da ih- bar yapılmış ve hepsi limanı terk- edemiyecek bir hale konmuştur. Bu fransız gemileri inigilizlere il- tihak edecek, ve yahut kendileri- ni batıracaktır. İngiliz Başvekili- nin söylediğine göre bu gemiler dün italyan tayyarelerine ateş aç- mışlardır. Onun için, ingilizlere iltihakı çok ümit olunabilir. Harbe devam kararı örülüyor ki, evelki gün saat G 17.45 te başlıyan harekât- tan sonra artık fransız donanması diye ortada bir şey kalmamıştır. Fakat işin asıl dikkate değer ta- rafı, bütün bu harekât esnasında italyan filosunun ortada gözük- y iş ol dır. İngiltere harbin LA İi « Na | :'lılî: îıı limanlarına ve ya- , hi İmanlarına gelsinler!. N N? Yra radyosunun dün * Ümata göre, fransız denberi. h ilk de- fa inisiativi ele almıştır ve Akde- niz'de hâkimiyetini iki gün içinde ispat etmiştir. Çörçil bütün bu ha- K eal aa & 1—AL ve italyanl cadeleye devam etmel:.h' 2 —Mahdut bir mürettebat iİle bir ingi- liz limanına gitmek. Fransız amiralı, bu şartları reddetmiş- tir. Bunun Üzerine, ingiliz kumardaniı, sa- at 17,58 de ateş açmıştır. Strasburg tipinden bir saffıharp gemi- si tahrip edilmiş ve karaya oturmuştur. Bretagne tipinden bir saffıharp gemisi bat- miştir, Diğer birisi ciddi hasara uğramış- tır. İki torpido muhribi ve bir tayyare ge- misi, ya batmış veya yanmıştır. Strashourg veya Dunkergue saffıharp gemilerinden birisi, limandan çıkmağa muvaffak ol- muştur, Tayyarelerimiz, takibe koyulmuş- tur. Bü gemiye bir torpil isabet etmiştir. rekât esnasında italyan filosunun beyhude yere arandığını söylemiş ve İngiltere'nin Akdeniz'i temiz- lemeğe azmettiğini ifade etmiştir. Bütün bunlar harpte çok yeni bir safhanın açıldığını gösterir. Çörçil'in nutkundan bir defa daha öğrendiğimiz hakikat de şu- dur: İngiltere sonuna kadar, her ne pahasma olursa olsun harbe devam kararında ve azmindedir. Hattâ Fransa'ya rağmen!... Bu da almanların yapmak iste- dikleri bir sulh taarruzunun tek- rar iflâsa uğradığını gösterir. Mümtaz Faik FENİK Alman harp bahriyesi hiç bir zaman bu kadar zayıf olmamıştır. İngilteredeki in- giliz ordusu şimdiki kadar hiç bir vakit kuvetli olmamıştır. Başvekil, Majeste kralın hizmetinde bu- lunan ve yüksek mevkiler işgal edenler- den azim ve sebata misal olmalarını bek- lemektedir. Yüksek mevki işgal edenler emirlerinde bulunanların zayıf fikirler der meyan etmelerine mani olmalıdırlar. Ve maneviyatı bozan, cesareti kıran veya te- lâş verici ifadelerde bulunan memur ve zabitleri ilân ve icabediyorsa azletmekte tereddüt etmemelidirler. Ancak böyle ha- reket ettikleri takdirdedir ki havalarda, de- niz ve karada döğüşmeğe ve — düşmanla çarpıştıktari sonra harp kabiliyeti — itiba- riyle hasmın üstünlük hissini duymıyan in sanlara lâyık olurlar. Başladığımız fili ha- reket, alman propagandasının Amerikaya ve sair yerlere © kadar gayretle yaydığı yalanlarar ve şayialara kökünden nihayet vermeğe kendiliğinden kâfidir. Beşinci kol tarafından yapılan ve bizzat sizin bile İn- gilterede dinlemiş olduğunuz bu yalanlar ve şayialar, diyorlar ki alman ve italyan hükümetleriyle müzakereye girişmek ta- savvurunda imişiz. Yalan şayiaları tekzip Tatbik etmeğe mecbur kaldığımız en şid- detli ve en vahim hareket bu yalan şayia- ları iyle tekzip ktedir. Hayır, baylar, hiç bir suretle müzakereye girişme- ği düşünmüyoruz. Hiç bir suretle sulh yap mağı düşünmüyoruz. Bilâkis, harbe elimizdeki bütün vesaitle ve en son şiddetiyle ve bizi harbe sokan haklı gayeler her hususta tahakkuk edin- ceye kadar devam edeceğiz. Kendi istekleriyle iltihak eden fransız gemileri Londra, 4 a.a. — Royter ajansı bildiri- yor: B. Çörçil'in avam kamarasında irat etti- ği nutkun bazı kısımlarını daha mufassal olarak aşağıda veriyoruz: B. Çörçil, ingiliz limanlarındaki fran- sız bahriye cüzütamlarının müsaderesini bildirdikten sonra şu beyanatta bulunmuş- tur: “— Birçok fransız denizaltıları kendi istekleriyle ingiliz deniz kuvetlerine iltihak etmişler, hükümet de bu hizmet teklifleri- ni kabul etmişti. y Şimdi Akdı im. Ku- vetli bir filo bulunan İskenderiyede ayrıca bir fransız zırhlısı, Üçü modern ve sekiz pusluk toplarla mücehhez dört fransız kru- vazörü, başkaca daha ufak fransız harp gemileri vardır. Bu gemilere, limanı terk- etmelerine ve Fransanın alman fatihleri - nin ellerine düşmelerine müsaade edilmi- yeceği bildirilmiştir. Bizzarure münakaşa ve müzakereler ol- muş ve cesur bir amiralın kumandası altın- da bulunan bu gemilerin arzularımıza in - kıyat etmedikleri takdirde batırılmaları i- çin tertibat alınmıştır. İtalyan tayyarelerine karşı müşterek ateş Bü sabah İ: iye üzerinç y hava kuvetlerinin yaptığı hücum esnasın- da bazı fransız gemilerinin kendi toplariy- le müşterk düşmana şiddetli ve müessir bir y bildirdiğim vaziyetin ingiliz ve fransız za- bitleri arasında doğurduğu elemi tasavvur edebilirsiniz. İskenderiyede bulunan ve harbe devam etmek istiyen bütün fransız zabit ve bah- riyelilerine bütün kolaylıkları yapacağız. İhtiyaçlarına bakacak ve mücadele devam ettiği müddetçe kendilerine yardım edece- ğiz. Geriye kalan bahriyelileri memleketle- rine iade etmeği vâdettik. Emniyette bu- lunmalarını derühte edeceğimiz gibi, İs- kenderiyeyi terketmelerine de ihtimam gös- tereceğiz. Fakat bu hikâyenin en vahim ta- rafını söylemek kalıyor. Frangız donanma- sının en güzel iki gemisi “Seharnhorst,, ve “Gueisenau,, ya çok faik bulunan (Dun- kergue) ve Strashbourg modern saffıharp kruvazörleri ve muhtelif hafif kruvazörler ve bir mikdar destroyer, denizaltıları ve daha başka gemiler şimaâli Afrika'nın şi - mal sahilinde Oran'da ve Oran'ın askeri li- manı olan Mire -el-kebir'de bulunuyor - lardı. Dün sabah, ihtimamla intihap edilen bir ingiliz zabiti, kapiten Holland fransız amiralı tarafından kabul edilmek üzere bir destroyerle gönderildi. Mülâkatın reddedil- mesi üzerine murahhasımız size okuyaca- gım vesikayı ibraz etti. Vesikanın muhteviyatı Bu vesikanın ilk üç fikrası size evelce bizzat söylediğim mütareke meselelerin- den bahsediyordu. Dördüncü fıkra şöyle başlıyordu: “— SŞimdiye kadar arkadaşlarınız olan bizler için güzel gemilerinizin alman ve İtalyan düşmanlarının eline düşmesine mü- saade etmek imkânsızdır. Biz sontima ka- dar harp etmeğe azmettik. Zannettiğimiz gibi, kazanırsak Fransa'nın müttefikimiz, menfaatlerimizin biribirinin benzeri, Al- manya'nın da müşterek düşmanımız oldu- ğunu hiç bir zaman unutmiıyacağız. Zaferi kazanırsak Fransa'nın ihtişam ve toprakla- rını yeniden ihya edeceğimizi size resmen beyan ediyoruz. Bu maksatladır ki, fransız donanması - nın en iyi gemilerinin müşterek düşman tarafında bize karşı kullanılmaması için gerekeni yapmaklığımız lâzım gelmekte - dir. Beşinci fıkra: Bü vaziyete nazaran bu şerait altında, Oran ve Mire-El-Gebirde bu lunan fransız filosunun aşağıdaki iki şık- tan birine nazaran hareket etmesini talep etmek üzere ingiliz hükümeti bana talimat verdi: İki şık 1 — Makineleri işleterek alman ve ital- yanlara karşı muzaffer olmak üzere mü- cadeleye devam etmek. 2 — Kontrolümüz altında mahdut mü- rettebatla bir ingiliz limanma gelmek. İngiltereye muvasalatlarında mürettebat kabil olduğu kadar süratle muhtelif ge- milere taksim edilecektir. Bu iki şarttan birini kabul. — ederseniz harp sonunda gemilerinizi size iade edece- ğiz veya gemilerinizi maruz kalabileceği zararı ödiyeceğiz. . 3 — Mütareke şartlarıma tecavüz edil- miş olmamak için gemilerinizin alman ve- ya italyanlara karşı kullanılmaması şartını koşmağa kendinizi mecbur görürseniz, ge- milerinizi mahdut mürettebatla — fransız garbi Hindistanında bir limana meselâ Martinii deriniz, Orada ge- milerinizi arzu ettiğimiz şekilde silâhtan tecrit edeceğiz. İsterseniz gemilerinizi har bin sonuna kadar emniyette kalabilecekle- ri Amerika'ya tevdi ediniz. Mürettebat va- tanlarına iade edilecektir. j Teklifler reddedilirse... Altıncı fıkra: bu âlicenap teklifleri reddederseniz derin teessüfe rağmen altı saat zarfında gemilerinizi batır- maklığınız talebinde bulunacağım. Yedinci fıkra: yukarda yazılı şart- lardan hiç biri icra edilmezse gemile- rinizin Almanya'nın ve İtalya'nın eli- ne düşmemesi için her türlü kuveti istimal etmek üzere hükümetimden e- mir aldım. Bir ingiliz saffıharp filosunun müt- hiş kuvetini istimal etmeğe lüzum kal madan teklif ettiğimiz şıklardan biri- nin kabul edileceğini ümit etmiştik. Böyle bir saffıharp filosu Oran önü- ne gelmişti. Bu filoya son zamanlarda Dunkerk- te 100.000 fransız askerinin tahliyesi- ni idarede temayüz eden vis-amiral Sommerville kümanda ediyordu. Amiral Sommerville'in emrinde bay rağını taşıyan saffıharp gemisi ile bir kruvazör ve kudretli bir destroyer filotillası vardı. Müzakerat bütün gün devam etti. Öğleden sonraya kadar kan dökülme- den şeraitimizin kabul edileceğini ü- mit ettik, aa Fransız - alman mütareke komisyo- nunun bulunduğu Wiesbaden'deki al- manlardan herhalde aldığı emre itaat ederek olacak, fransız amirali şartla- rımıza inkıyadı reddederek harp et- mek tasavvurunda olduğunu bildirmiş tir. Bunun üzerine amiral Sommervil- le, gece olmadan vazifesini ifa etmek emrini almıştır. Ateş başlıyor Saat 17.58 de sahil bataryaları ile de himaye edilen kuvetli fransız filo- su üzerine ateş açılmıştır. Amiral, harbin vahim olduğunu bi- ze bildirdi. Ateş on dakika kadar de- vam etmiştir. Bunu müteakip “Ark Royal” tayyare gemimizin tayyareleri hücuma geçmişlerdir. Saat 19.20 de amiral Sommerville, Strasbourg sınıfında bir safıharp kru- vazörünün hasara uğradığını ve batı- rıldığını bildirdi. Bretagne sınıfında bir safıharp kruvazörü de batırılmıştı. Ayni sınıftan diğer bir kruvazör de ciddi surette hasara uğratılmıştı. İki fransız torpito muhribi ve Command und Teste ismindeki fransız tayyare gemisi batırılmış veya su almakta idi, Strasbourg veya Dunkergue limandan b y Ok için şayanı dikkat bir meha- re — manevra yapıyordu. Bu zırhlı 'Toulon veya şimali fransız Afrikası - nın bir limanını tutmak üzere cesaret- le atılarak Bordeaux hükümetinin im- za ettiği mütareke a'kâmına tevfikan — alman kontrolu altına girmeğe yol - landı. Dünkergüe veya Strasbourg'un — kumandan ve mürettehatı almanların 11 kucağına atıldıklarını beiki de bilmi- — yorlardı. T Kaçan zırhlıya isabet vaki oldu Kaçan zırhlı tayyarelerimiz tarafın- dan takip edilmiş ve torpitolardan bi- rinin isabetli ateşine maruz kalmıştır. — Gece Cezayir'den başka fransız vapur ]( larının kendisine iltihak etmiş olması r varittir. Cezayir'de bulunan gemiler — biz mani olmadan bu zırhlıya iltihak — etmiş ve hep birlikte Toulon'a gitmiş olabilirler. Dunkergue birçok aylar —— hizmete girmiyecek haldedir. Fransız — gemilerinin harp ettikleri o kadar ta- — biidir ki bunu söylemekliğim zaittir. Dâyaları tabit olmamakla beraber, fransız bahriyesi müsellem olarak ce- saret şöhretiyle harp etmiştir. A lar tarafından dikte edilen fransız h kümetinin emirlerine itaat eden ral Gensul ve zabitleri şayanı t bir tarzda hareket etmişlerdir. Şid detle harp etmek mecbur_îyeündç'ill duğumuzdan gemilerde ve lımı;n:dü fransız zayiatının büyük olmasını korküyorum. Birçok muazzam infili lar işitilmiştir. Harbeden ingiliz ge- milerinden hiç biri zarara uğramamış- tir. (Alkışlar), Yt » İnsanca zayiatimiz hakkında henüz — rapor almadım. Fakat amiral Sommer ğ ville'in filosu olduğu gibidir ve yeni bir harbe hazırdır. a Oran'daki filomuza adetçe çok faik olan ve kendisine de iyi-bir hüsnük'&i bul göstermeğe hazırlandığımız i yan filosu - gülmeler - ihtiyatla yol muzun haricinde bulunmayı tercih miştir. Bununla beraber zannediyo ruz ki, Akdenizi müessir bir kontro altında bulundurulması için devam e& deceğimiz harekât esnasında onun da — sırası gelecektir. v mA Avam hkamarasında bir matem havası vardı VA Londra, 4 aa. — Royter: Royterin pare lâmento muhabirinin söylediğine ÜÇ bugün öğleden sonra B. Çörçil, ingilizle- — rin fransız zırhlılarına yaptığı hücumu ân- ? avam Adetâ bir man tem havası esiyordu. Bizzat B. Çörçil bi- — le meclise hâdiseyi anlatırken fizik bir &- — kıntı geçirir gibi gözüküyordu. Fransızla — rın gemi ve insan zayiatı bildirilirken mec« liste bir ölüm sükütu oldu. Bu sıkıcı hava, — ancak B. Çörçil, vaziyet hakkındaki hüke mün verilmesini meclise bıraktığını söye lediği zaman hafifledi. Bu sözler, “yaşa!,, — nidaları ile karşılandı. el ü B. Çörçil, zafere kadar mücadeleye vam için memleketin azmini tekrarlad zaman meclis tasvipkâr hissiyatını da k şiddetle izhar etti. Yaptığı maddi ve mâ« nevi gayret sonunda başvekil görülecek — şekilde yorgun olarak oturduğu zaman ise alkışlar büsbütün fazlalaştı. ' Başvekil, hafi celsenin nihayet buldu- — ğunu bildirdiği zaman bu alkış yenilendi. — B. Çörçil'in avam kamarasında yaptığı beyanata nazaran önümüzdeki salı günü aktedilecek hafi celsede abluka nezareti- — nin faaliyeti hakkında müzakere cereyan — edecektir. Ğ Fransız gemilerinin evsafı Ğ Londra, 4 aa. — Röyter: B. Çörçil'in — nutkunda zikredilen fransız zırhlılarından bazılarına ait tafsilât şunlardır: “Surcouf,, deniz üstünde, 2.800 tonilâ - toluk, dünyanın en büyük denizaltısıdır. Hemen hemen ufak bir kruvazör cesame -« | tindedir. Sürati deniz üstünde tahminen 29 mildir. Üssünden ayrıldıktan sonra 12.000 —— millik bir sefere çıkabilir. 10 torpil kova - nından başka kudretli ve kuvetli toplarla — ve küçük bir deniz tayyaresiyle mücehhez- — dir... Dunkerk saffıharp zırhlısı, almanların — cep kruvazörlerine verilen ilk cevaptır. Sürati 28-30 mildir. Kanada kıtaatının İn- | giltereye sevki esnasında kafileye iştirâk etmiştir. Strasbourg zırhlısı, Dunkerk zırhlısı« nın eşidir. 22.189 tonluk tahminen 22 mil süratli Bretagne zırhlısı sınıfına mensup - tur. Commandant Teste, 10.000 tonluk bir tayyare gemisidir. İngiliz - Fransız münasebelleri Londra, 4 a.a. — Reuter: Şîn;ii al- man kontrolü altında bulunan fransız Bordeaux hükümetinin ingiliz hükü- meti tarafından hâlâ tanınmakta olup olmadığı hakkında Avam Kamarasın- da sorulan bir suale verdiği tahriri cevapta B. Butler, demiştir ki: Alman kuvetlerinin muhakkak su- rette gelmelerini müteakip Fransada- ki ingiliz sefiri ve sefaret memurları 23 haziranda Ffansa'dan çekilmişler- dir. Petain hükümeti İngiltere'de ida- resini deruhte eden müsteşarı mâri- fetiyle fransız sefareti tarafından tem sil edilmekte devam ediyor. Petain hükümetiyle olan münasebetlerimizi kati olarak tayin etmek şimdilik ka- bil değildir. ;