-İ— W EYU FAO TC e T ee ULUS L Si zama Reyno Amerikadan | yardım isfiyor (Başı I. inci sayfada) K tizar edilmektedir. Müttefiklere yapılacak büu amerikan yardımına daha şimdilik bir- kaç mâni vardır. Johnson kanunu İngilte- re ve Fransanın Amerikaya umumi veya hususi istikrazlar plâse etmelerine, Pitt- man bitaraflık kanunu da bir amerikan gemisinin muharip memleketlere yolcu ve Ki emtia nakletmesine, muhariplere kredi a- R çılmasına mânidir ve amerikan limanla- riyle kara sularının muharip devletler harp gemileri tarafından istimalini takyit etmiştir. Yaşını dolduran destroyerleri sattır- mamaktadır. —Müttefiklerin ihtiyacı olan yüzlerce amerikalı pilot ve tayyare ma- kinisti ingiliz ve fransız konsoloshanele- rine müracaat etmekte fakat Hizmete alı- namamakta ve hareket edememektedirler. Yardımın arttırılması ve hızlandırılması isteniyor Vaşington, 13 a.a. — Efkârı umüumiye B. Rüzvelt'in nutku hakkında memnuni- yetini izhara devam etmektedir. Matbuat ye mühim şahsiyetler vasıtasiyle mütte- fiklere yapılmakta olan yardımın tesri e- dilip çoğaltılmasını istemiştir. Evelce derpiş edilen şeyler, tayyare sev & kiyatının tesrii, müttefiklerin iptidai mad- de ihtiyaçlarının temini, Amerikan liman ve doklarının müttefik gemilere açılması, muhacirlere yapılan yardımların çoğaltıl- ması ve muhasamatın sonuna kadar bakıl- — — mak Üüzere binlerce çocuğun — Amerikaya ğ naklidir. “—“Amerika'nın müttefiklere verdiği silâh Nevyork, 13 aa, — Nevyork Timese nız_ıht,jırı. elli hücum bombardıman tayya- resi daha müttefiklere teslim edilmiştir. Müttefiklere verilen harp — malzemesi fazlasma ait tafsilât her ne kadar resmen â:fîri]memisse de müttefik mübâayaa ko- — Misyonunun altı yüz bin tüfek, 800 top ve hîğül( mitralyöz stokları, havan topu ve ©- büs satın aldığı öğrenilmiştir. YA ** - Vaşington, 13 aa. — Âyan meclisi, stok — balinde ordu elinde tutulan toplarin ame- —- rikan fabrikaları tarafından imal edilmiş D yg-u toplarla değiştirilmesi hakkında B. veltin yaptığı talebi tasvip etmiştir. Harp ilânı mahiyetinde bir hareket evyork, 13 a.a, — Havas: lerald Tribune gazetesinin bildirdiğine fe, Amerika Birleşik devletleri hüküme- ti, alya ve Almanyanın Amerikadaki emuu 300 bin dolar mıktarımdaki kre- öni, bunların geri çekilmesinin milli %womiyi haleldar edeceğini — bildirerek oke edecektir. Herald Tribune, bunun Wwere karşı harp ilânı demek olduğunu lirmektedir. “Nevyork, 13 aa. — Nevyork Herald bune'nin Vaşingtondan öğrendiğine gö- orduya mensup 110 Norttrop bombardı- tatı tayyaresi müttefiklere acele teslim e- ilmek üzere Vaşingtona gelmiştir. merika işçileri de müttefiklerle mütesanit “ Londra, 13 a.a. — Amerika — Birleşik — ( o devletleri amele federasyonu reisi, Green, — Mmüttefiklerin ihtiyacı olabileceği harp Mmalzemesinin imali suretiyle müttefiklere yardım etmek hususunda milyonlarca ame- rikan amelesinin tesanüdünü teyit etmiştir. Amerika'nın yollıyacağı ilk parti d » Londra, 13 a,a. — Amerika Birleşik de | letleri tarafından, —müttefikler — emrine 600.000 tüfenk, 40.000 mitralyöz, 800 7,5 — luk töp ve bir milyön obüs verilmiştir. — Bu bir başlangıçtır. git. İstirahat et. Yoruldun mu ? — Hayır efendim. ; Allahaısmarladık... v Gizella, şapkasını başına geçerdi. Mantosunu giydi hi — Seni, oğlumun yerine aldım. Temenni ederim ki; 1 günün birinde senden de aldanmıyayım. Haydi, artık , — Aferin ! Yoruülmak tenbel ve abdal insanların kâ- rıdır. Hayatında hiçbir zaman işten şikâyet etme. Yo: ruldum kelimesini ağzından çıkarma, Haydi, şimdilik Afrika ve Akdeniz... (Başı 1 inci sayfada) Ancak Akdeniz'in üslere sığınmak hususundaki kolaylığı da hesaba katılmak doğru olur. Müttefikler, Afrika ve Akdeniz tasfiyelerinde muvaffak olduktan sonra, pek geniş bir nefes alacak - lardır. Bu suretle kıta, misli görül- memiş bir muhasara tazyıkı altına girmiş olacaktır. Bu tazyık altında birkaç değil, bir kış geçirmek ta - hammülü pek çetin ve güç fedakâr- Iıklara ihtiyaç gösterir. Bu müddet esnasında ingiliz sanayiinin 15 ma- yıstanberi iki misline çıkan imalâatı ile Amerikan sanayiinin yardımı, hava üstünlüğünü müttefikler lehi- netemin edeceği hatırlatılmakta- dır. Bir kış daha harbetmeğe mah- küm olmamak: Mütehassıslar mih- ver devletlerinin ümitleri bunda ol- duğunu söylemektedirler. Fakat bir yaz sulhunu nerede ve nasıl bulma- l? Bu, iki imparatorluğu teslimiyete sevkeden bir zafer sulhü olacaksa, her şeyin aksi olmak, Afrika'yı müt- tefiklerden tasfiye etmek, müttefik filolarını tahrip etmek, hammadde hazneleri keşfetmek, İngiliz adala- rını istilâ etmek, fransız mukave- metini sonuna kadar tüketmek lâ - zım gelecektir. Böyle bir şey, ingi- liz ve fransız milletlerinin azmi karşısında, tamamiyle imkânsızdır. İngiliz ve fransız milletleri, bu har- bi, içinden şu veya bu zararla çıkıl- ması mümkün olabilir bir menfaat harbi değil, iki imparatorluğun âkı- beti ve iki milletin hüriyeti onun ne- ticesine bağlı olan bir hayat memat mücadelesi diye almışlardır. Anlaş- malar devrinin bütün köprüleri atıl- mıştır: İngiltere ve Fransa yalnız öne, zafere, ve onu temin edecek o- lan uzun bir yıpratma harbinin in- kişaflarına bakıyor. Falih Rıfkı ATAY Kızılay kurum reisi Ankara'ya döndü İzmir, 13 aa. — Dikili'de harap 0o- lan köylerin yeniden kurulacağı yer- leri tesbit için buraya gelmiş olan kı- zılay teisi doktor Kural Ankara'ya dönmüştür. Köylerin derhal inşasına başlanacaktır. Vazifelerinin başına giden büyük elçiler Moskova, 13 a:a, — Tass bildiriyor: İtalya büyük elçisi M. Rosso 12 ha- ziranda Moskoyva'ya gelmiştir. LAİ Roma; 13, a.a. — İtalya hükümeti nezdinde Sovyet sefiri B. Gorelkin bu sabah Roma'ya gelmiştir. Moskova, 13 a.a, — Tass bildiriyor: Fransız büyük elçisi M. Labonne 12 haziranda Moskova'ya gelmiştir. Sovyetler'in Bükreş elçisi Moskova, 13 a.a. — Romanya'nın Mos- kova elçisi Davidesko bugün öğleden son- ra hariciye komiserliğine giderek Lavren- tiev'in Bükreş Sövyet elçiliğine tayinine Romanya hükümetinin muvafakatini bil- dirmiştir. ÇAKACA KUKU KUKOK GKUK KA KUKU UKUU UKUA Yurddaş! Hayat pahalılığının başlıca sebebi malın istekten, talepten az olmasıdır. O halde çoğaltıl- ması, fazla istihsali elimizde o0- — lan malları daha çok yetiştire- bilirsek 'bunların fiyatı yüksel- mez. O halde bugün istihsal başın- da bulunan vatandaşların elle- rinden geldiği güçlerinin yetti- &i kadar fazla mal yetiştirmek en büyük ve en şerefli vazifele- ridir. Bir takım mallar da vardır ki, bunların çoğu dışardan ge- lir. Onları çoğaltmak elimizde değildir. Bunların pahalılaşmamaları- nı istiyorsak, onlara karşı olan isteği daraltacağız, sarfiyatı- mızı kısacağız, yani onlardan (bir) kullanıyorsak, ( yarım) kullanacağız ve kabil ise (hiç) kullanmıyacağız. — Tasarrufun, israftan kaçın- manın, lüzumsuz yere para har- cetmemenin bütün dünyada milli bir borç haline geldiği günlerde yaşıyoruz. Her türk 10 para harceder- ken bile düşünmelidir. Lüzümlu mu, lüzumsuz mu? Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu İzmir ticaret odası da BU LLULLLULULULULULULULULULULULU .ılllllll|Illllllllllllîl|l|llIllllIlllllllllllllllllllllll fuara iştirâk edecek İzmir, 13 a.a. — Ticaret vekâletin- den verilen emir üzerine bütün ticaret odaları gibi İzmir ticaret odası da 1940 İzmir fuvarına geniş mikyasta iştirâk için hazırlıklara başlamıştır. Yamanlar dağında bu sene de kamp açılacak İzmir, 13 aa. — Verem mücadele cemiyetinin Yamanlar dağında her se- ne açmakta olduğu kamp, bu sene de açılacaktır. Bu sene parasız yatılı olarak alınacak talebeler Maarif Vekâleti, 1940/1941 ders yılın- da lise ve orta mekteplerle muallim mek- teplerine ve köy enstitülerine Aalınacak meccani leyli talebe için ilk hazırlıklarına başlamıştır. Bazı gazetelerin yazdıkları gibi lise ve orta mekteplere alınacak olan meceani leyli talehe sayısı 2000 - değildir. Bu rakam, hükümetin bir sene içinde oku- tacafı talebe sayısıdır. Hâlen bu mikdar- da talebe meccanen okutulmaktadır. Büu dersyılında mezün olmuş bulunan beş yü- ze yakın talebeden açılan yerlere yenileri alınacaktır. Bugün aa ULUS Sinemasında İki filim birden 14,30-18 -ve 21 de ATEeş BöCcEĞİ JEANETTE MACDONALDI f 16,30 da Rin - Tin - Tin meşhur polis köpeği PARAMONT dünya haberleri lerdir. Yul?j_rdaki resimde kaza reis C. H. P. Ankara vilâyet idare heyetiyle vilâyete bağlı merkez nahiye reisleri salı günü vilâyet idare heyeti reisi İbrahim Rauf Ayaşlı'nın riyasetinde bir toplantı yaparak parti işlerini Merkeze dâvet edilen kaza reisleri toplantıyı müteakip kazalarına dönmüş- (. H. P. Vilâyet İdare Heyetinde kaza reisleri toplantısı kaza reisleri ve görüşmüşlerdir. lerinin içtimaını görüyorsunuz. Muhlis Sabahattin ç cannasaf” Bestekâr Muhlis Sabahattin, ya - kında Ankara Halkevinde kendi e- şehrimizde bulunmaktadır. Değerli sanatkârın Ankara'daki müstait e- lemanlardan teşkil ettiği bir heyet, ilk öolarak “Kerem ile Aslı” halk masalını temsil edecektir ki, Halk- evinde yapılmakta olan provalar dahi, piyesin halk musikisi sahasın- da bir sürpriz teşkil edecek mahi- yette olduğunu göstermiştir. Tıbbi Kan gruplarının manası (Lansdteiner) Hususiyetleri hakkında nazariye, tıbbi adli ve kan naklindeki — ehemiyeti. Kan gruplarının vasıfları ve muhtelif memle- ketlerdeki taksimi. Irk endeksi, kan grup- larımnın tali taksimi (Al - A3), kan grup- larının Hirşfelde göre inkişafı, insan ha- yatında kan grupunun değişmemesi, hay- vanlarda kan grupları, insan hakkında sair farklar: M - N sistemi've P faktörü hak- kında Ankara Merkez Hıfzıssıhha Enstitü sünde bugün saat 16 da konferans verile- konferanslar ve — keşfi cektir. serlerinden temsiller vermek üzere, | D . e Şiddetli bir z zelzele . *.,* . işitildi İstanbul; 13, a.a. — Kandilli rasat - hanesinden : Bugün saat 13 ü2 dakika dört saniye |geçe şiddetlice bir zelzele kaydedil- miştir. Merkez üstü İstanbul'dan tahminen 160 kilometre mesafededir. Dikili'de İzmir; 13. aa, — Hvelki gece saat 20.05 de Dikili'de orta şiddette ve üç saniye süren bir zelzele olmuştur. zelzele İzmir - İstanbul postası İzmir; 13. a.a. — İstanbul - İzmir sürat postasını yapan devlet denizyol- larının İzmir vapuru dün 12 de mukar- rer olan hareketini tehir etmişti. Va - pur bu sabah-7 de İstanbul'a hareket etmiştir. İstanbul'da eleme imtihanları neticeleri İstanbul 13 (Telefonla) — Hukuk ve iktısat fakültelerinin eleme imti - hanlarının neticeleri belli oldu. Hu- kukun son sınıfından elemelere giren 141 kişinin 130 u, üçüncü sınıfta 180 talebenin 170 i muvaffak olmuştur. , Birinci ve ikinci sınıf hakkındaki neticeler 10 haziranda ilân edilecek - tir. , İktısat fakültesinde 31 mevcutlu son sınıf talebesinin hepsi, üçüncü sı- nıftaki 85 talebenin 60 1, ikinci sınıf- taki 125 talebenin 93 ü muvaffak ol- muştur. Beraet eden tacir İstanbul, 13 (Telefonla) — Manifatura- cı Ösep'in ihtikâr yapmadığı ehlivukuf ta- rafından tesbit edildiğinden beraetine ka- rar verildi. y v el ( Roâğyo Difüzyon P TÜRKİYE Radyosu — A ( Dalga Uzu.nlaa' 182 Kes./120 9465 Kesı/ 15195 Kocs./ CUMA : 1461940 1648 m. 817 m. 19.74 m, 12.30 Program, ve memllkı 12.35 Ajans ve meteorolül 12.50 Müzik: mühtelif şaf 1910 Müzik, Çalanlar: Ki Refik Fersan, Şerif © Semahat Özdenses. 1 — Şevki bey - hi verim canı gönülden 2 — Rakım Eikutlü ? (Gel üzme beni kağt? 3 — Udi Cemil - Bi küsdün bi sebep böyİÜ 4 — ..3.> hüseyni t kıyma bana). ğ : S —,... - gerdaniye beni yan bakışla üzef Müzik: zeybek havdi ğ Memleket saat ayarlı teoroloji haberleri. Müzik: fasıl heyetk Konuşma. Müzik. Çalanlar i F 19.35 19.45 20.00 20.30 20.4 5 : Fahi sal. (Deşme dağ) 2 — Refik F kı: (Gözlerin mai 3 — Arif bey - muha çin mahzun haka:_s_m)' 4 — Bedriye Hoşgör * kı: (Kararan süla düm). â Müzik: halk türkülefi Fıratlı ve Sarı Rccll’î' Konuşma (bibliyoğrâ'? Müzik: küçük orkest Aşkm). Vi 1 — J. Strauss: Şen Ti 2 — J. Strauss: & (vals). 3 — Viktor Hruby: purisi. g 4 — Franz Lehar: Ü operetinden kırmız! 5 — Martin Uhi: h€ puri), Memleket saat ayarl; leri; ziraat, esham - yo - nukuüt borsasi ( 22.50 Müzik: cazband (Pl)- 23.25/23.30 Yarımki prografir 21.00 21.10 21.30 22.30 Galk e ( İNGİLİZ RADYOM İNGİLİZ Radyo Şirketinif Broadcasting Corporatton lerde haber neşriyatı prog?* Ankara Saatiyle 21.10 8,15 11.00 13.30 15.15 18,00 20.00 23.,45 1415 23.00 *Kt TÜRK! İNGİLİZCE ( FRANSIZ RADYOF FRANSIZ Radyosunun yatı günde iki defa yapılm? rın saat ve dalga uzunlu' bildiriyoruz : 1 — TÜRKİYE saatiyle | — P.T.T. 258M, Radiyo — M 227 M. 2 — TÜRKİYE Saatiyle dalga 4144 M. * « YÇ Ci R A N Tahran Radyost Tahran radyosu, kısıt dalgâ saat 11.30 dan 14 e kadar, ıın uzunluğu Üzerinden, 17.13 g85 80 m. 99 dalga uzunlüğü Üz K 20,30 dan 23.30 a kadar 48 T zunluğu üzerinden neşredili (Yukarıdaki Saatler iRA tifatınizi kazanmak vet ve mevki sahibi derece âciz ve zavallı olduğumu esasen biliy” Bunu, merhametsizce yüzüme vurmağa lüzum Ben, sizden istikbal için ufak bir ümit, bif—*’biif ret vermenizi yalvardım. Benden, bu kadarcik yi bile esirgediniz. Artık, hayatımda hiç bir ? mânâ kalmadı. Hayat, benim için tahammül 9 gi bir yük haline geldi. Bütün gün sokaklarda " için ayaklarınıza kapaw şöhretli erkeklerin ya!““ Telâşla odadan çıktı. Mösyö Ruduf Ravberg'le müna - kaşa etmemek için kendini zor zabtedebilmişti. Odada biraz daha kalırsa, asabına hâkim olamıyacağından korkmuştu.. ; Yolda giderken düşünüyordu. Mösyö Rudolf haksız- dı. Oğlu, madam ki bir kızı seviyordu, o halde niçin sa- adetlerine engel oluyordu ? Kendisinin bulduğu kız, istediği kadar zengin ve güzel olsun, oğlu onu sevme- dikten sonra kaç para eder ? Karol'ün almak istediği kız, fakir bir işçi imiş. Fakirlik bir günah mıdır ? Saa- det yalnız para ile mi elde edilir? Ablasının evine doğru hızlı adımlarla yürüdü. Maria, evde yoktu. Madam Şipoş, onu gecelik kıyafetiyle kar- şıladı : — Buü saata kadar nerelerde dolaştın yavrum ? Gizella, Madam Şipoş'un boynuna sarıldı. Yanakla - rından öptü. Sevinçle bağırdı : — İşe girdim, Madam Şipoş ! Kadın hayret etti : — Nasıl işe ? — Gazeteler, kitaplar basan büyük bir matbaada bir vazife buldum. — Orada ne yapıyorsunuz Matmazel ? — Herşey... — Aylık da verecekler mi ? — Tabii... — Ne kadar ? Gizella, cevap vermedi. Esrarlı bir tebessüimle kadı- nın yüzüne baktı. Madam Şipos, sualini tekrarladı — Bari, çok bir para verecekler mı ? — Herhalde Madam Şipoş. Yakında benim de evim b ,Yazan: Mihaly FOLDI olacak. Kendi kazandığım parayı sâ.riedeceğim Ve... Burada durdu. Kocam ve çocuğum da olacak, diye - cekti. Fakat, bunu söylemeği mâhnasız buldu. Madam Şipoş, birşey söylemiş olmak için sordu : — Yemek yediniz mi, Matmazel? — Hayır, Madam Şipoş. Karnım müthiş aç. Bana bir parça birşey hazırlarsan memnun olurum. — Peki yavrum, yalnız bir daha bu kaâğar geç kalma. Seni her akşam büu saatlara kadar bek!liyemem. Lambayı yaktı. Terliklerini sürükliyerek mutbağa doğru gitti. Gizella, kadının sözlerine içerlemişti. Canı sıkılarak arkasından baktı. İnsanlar ne garip, ne heddini bilmez “mahlüklardı ! Bu kâdın, hayatını çalışarak kazanan bir insandı, Binaenaleyh çalışan insanları takdir etmesi ve onlara karşı daha iyi muamelede bulunması lâzımdı. Halbuki; o, bunun aksini yapıyordu. Aşkını ve kadın- lığını satarak geçinen Maria ile konuşurken, ne kadar mütevazı, ne kadar terbiyeli idi. Maria'nın haşin mua- melesi karşısında bir kuzu gibi boynunu büküyordu .. Dünya hakikaten pek garipti ! Aç olmasına rağmen, pek az birşey yidi. Gözüne uy- ku da girmiyordu. Maria, hâlâ gelmemişti Ablası belki de; onun burada daha fazla kalmasını 1istemiyordu Hakkı vardı. Mevcudiyetiyle, onların serbest hareket lerine mani oluyordu. Gündüz geçen hâdiseler de, gö zünün önünden gitmiyordu. Mösyö Rudolf, yalvarıyo- rum size, burada kalmama müsaade edin ! Sonra ma - Türkçeye çeviren: F. Zahir TÖRÜUMKÜUNEY H OR a kas, kan, telâşlı telâşlı gidip gelen insanlar, koca bina- yı sarsan makinelerin gürültüsü, Mösyö Rudolf'un e - mir veren sesi, oğlunun hali... Vazilesinde muvaffak olup olamıyacağı endişesi, verecekleri aylığın mikda- rı ? Sabahleyin nasıl uyanıp işine vetişeceği düşün - cesi, bütün bunların hepsi zihnini tırmalıyordu. Vakıt gece yarısına yaklaşıyordu. Dışarıdan bir anahtar sesi duydu. Maria, eve gelmiş- ti. Fevkalâde şık bir kıyafet ve nefis parfüm kokula - riyle Gizella'nın yatağının önünde durdu, Elinde bir mektup vardı : — Bu deli çocuğa bir mektup yaz ve benimle muha- bereyi kesmesini tavsiye et. Mektuplarından biri Mak- si'nin eline geçecek olursa, ne yaparım ? Gizella, dehşetle yatağında doğruldu: — Gene mi yazdı? Göster bakayım! Maria, mektubu uzattı. Dudaklarında tatlı bir te- bessümle: — Yüksek sesle oku, ben de dinleyeyim, dedi. Gizella, heyecanla okumağa başladı: 4.111900 Budapeşte Pek muhterem, ilâhi yıldız! Mektubunuzu aldım. Ve o gündenberi dünya ba- na zindan oldu. Ruhumun derinliklerine kadar tesir eden ve beni tâ kalbimden yaralıyan satırlarınızı belki; yüz defa okudum. Her kelimesini, hattâ nok- talarını bile ezberledim. ç " Etrafınızda pervane gibi dönen, en küçük bir il- sız ve gayesiz, bir serseri gibi dolaştım. Nihâ ki, okunmağa bile lâyik görülmiyecek olan mektubumu yazmağa karar verdim. Seven biT nın sevdiği tarafından hakarete uğramasıi h bir şey yoktur. Bunu, takdir edebilmek içif gibi sevilmeden sevmenin ıstırabını tatmış 917 zımdir. Ben, çok eminim ki; siz hayatta hiç "” | seyi sevmediniz. Yoksa bu derece merhamt mazdınız. Mektubunuzdan, size karşı duyd“ğıı K tan bile rahatsız olduğunuzu ve hayatınızdâ? miyle çekilmemi istediğinizi anladım. Hiç bi , da bulunmasına imkân olmıyan ilâhi güzellik uzaktan olsun hayranı kalmaktan dahi mah! mekliğim, benim için tasavvur olunabilecek " lerin en büyüğüdür. Fakat, sizi öyle bir aşk yorum ki; mevcudiyetimle, saadetinizi Zerfeh.; ihlâl ediyorsam, hayatımı uğrunuza fedayâ hazırım. : B Kalbimin coşan, galeyan eden hislerini SOf fa daha bildirmek cüretini gösterdiğim içit, larımla dizlerinize kapanarak af dileyorum. Vilmoş Lor? Gizella'nın, gözlerinden yaşlar boşandı. : nirli bir kahkaha attı: — Bu çocuğun mutlaka aklında bir şey vE ümitsizliğe, yeise düşürecek ne yazdım ki?"“ » Gizella, yataktan fırladı. Ablasının ellerift — — dı: — Ailesine, annesine haber vermek lâzım —— — Ailesinden hiç kimseyi tanımıyorum: (Sonu | ğ