13 Haziran 1940 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

13 Haziran 1940 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

g : : ' L HAYAT VE SIHAT J - Dut mudur, Çilek midir? i Tabiat âlimleri onu dut diye sa- |— yarlarsa da, güzel kokusundan do- /— Tayı dut olmasını kabul edemiyenler ona ağaç çileği demeği tercih eder- ler. Bayağı çilek gibi yerde sürün- miyerek ağaçta yetiştiği için dut ol- duğuna inananlar da ona ahu dutü | derler. — Önüun adımda böyle ihtilâf olmak- h beraber, yemişten ziyade şiir ol- — duğundan - Belon adında eski bir ta- biat âliminden başka - herkes mütte © Bu ittifaka sebep, tabiidir ki, gg_hıçlm hiç bir yemişte buluna- yan güzel kokusudur: yemişlerin çoğu hem görünüşte güzel, hem — de güzel kokulu şeyler ölmakla |— beraber ahu dutunun çıkardığı gü- zel bir kokunun bir yemiş kokusu o- — labileceğini kimsenin aklı kabul e- dememiştir. Onun bulunduğu neba- tat fasilesine adını veren gül bile a- — hu dütunünki kadar güzel koku ve- nediği için bu kokunun ancak bir ri kızından gelebileceğine hük - — molunmuştur. ç çileğinin peri kızından na- u aldığının efsanesini unut- nuş olanların hatırma getireceğim. /— İnpiter Tanrı henüz küçük bir ço- cuk iken bir gün her nedense ağla- ; x başlar ve yeri, gökü titretir. ındaki peri kızı çocuğun ağ- m dayanamıyarak onu sus - K İıı;ınk üzere ahu dutunun ağacın- bir yemiş koparıp çocuğun ağ- vwerir. Fakat yemişi koparırken ağacm dikenlerinden biri göğsüne satar. Peri kızının göğsünden bir amla kan çıkarak bir ahu dudunun ine sıçrar. O vakte kadar ahu beyaz ve kokusuz olduğu hal- tane ahu dutunun üzerine ti kızının kanı konunca ahu dutu- |-hepsi kan renginde ve peri kı- adar güzel kokulu olurlar. Bun- lan dolayı da peri kızının bir dam- niyle şereflenen ahu dutu ağa- m bulunduğu - Girit adasındaki - ağa İda dağı ve ahu dutuna da İda Ha adı verilir. Bu kadar güzel efsaneye inana - n bir tek kişi, tabiat âlimi Be- 4 Girit'teki İda dağında ahu du- ağacının hiç yetişmediğini ve O- | her yerde tabii olarak çıktığını dia etmişse de, ondan daha meş- Linne ahu dudundaki e) ın denlerin işleri henüz meydana çık- madan pek çok önce, her şeyin ren-« gine, şekline bakarak deva hassa- ları görmek istiyen eski zaman he- kimleri ahu dutuna türlü türlü ilâç olmak faziletlerini isnat etmişlerdi. Kimisi, ahu dutunun güzel ergu: vani renginden dolayı, kalbi kuvet- lendirecek, kimisi hem renginden, hem de ğgüzel kokusundan dolayı mide sancılarını dindirecek ilâç ola- rak tavsiye ederdi. Bazısı da, efsa- nenin rivayetini gerçek telâkki ede- rek kanı temizler iddiasiyle hasta- larına bol bol ahu dutu yedirirdi... Bu hekimlerin arasında doğrusunu anlıyan yalnız Murey hekim olmuş ve ahu dutunun güzel kokusiyle si- nirleri teskin ettiğini haber vermiş- tir. Kimyagerler de o güzel koku- yu veren maddeyi bulmak için hay- lice uğraşmışlar ve nihayet fragran mağdenini bulmuşlardır. Ahu dutu- nun güzel kokusu bu maddeden gelir. Fakat o maddeden, ağaç çi- leğine adını veren peri kızının ka- nından da bulunup bulunmadığı he- nüz sabit olamamıştır. Çileği suya karıştırarak onunla banyo yapan bayanların ahu dutu ile banyo yapmış olacakları hatıra gelirse de şimdiye kadar bunu tec- rübe eden hiç bir bayan duyulma - mıştır. GĞ.A. Umumi kütüphanelerin açılma kapanma saafleri Maarif Vekâleti, umum? kütüpane- ta tâtillerini tesbit etmiştir. kütüpaneler saat 9 dan 18 e kadar a- çık bulundurulacaktır, Müdürle bir - likte memur sayısı 3 ve daha az olan kütüpanelerde 12-13 arasında bir saat öğle tâtili yapılmak üzere kütüpane kapalı bulunacaktır. Müdürle birlik- te memur sayısı 4 ve daha ziyade o- lan kütüpaneler öğle zamanı halka ıı-l çık bulundurulacaktır. Ve memurlar münavebe ile birer saat öğle tâtili ya- pacaklardır. Müdürleri ile birlikte me Mmuür sayısı 4 ve daha ziyade olan kü- tüpaneler haftanın her gününde açık bul ktır. Diğer kütüpaneler ise anun ancak bir peri kızından şelebileceğini takdir ettiğinden İda (dutu admı kendisinin kurduğu tabi- diline yerleştirmiştir... Ahu dudunun yemişten ziyade ir olduğunda herkes ittifak ettiğin- bugün de herkesin ondan bek- i ancak - şiir hissi veren - koku- ' ile rengidir. “Ahu dutunda vitaminlerden hiç r eser bulunamamıştır. Bundan yı ona yemiş demek pek güç- Bir ağaç mahsulü olduğu için ibinde mağdenler varsa da on- n en lüzumlularından birkaçı ek- bulunanların miktarı da pek e- hemiyetli sayılacak nispette değil- cumartesi öğleden sonra ve pazar gün- | leti kapalı bulunacaktır. Bugün ULUS Sinemasında İki filim birden 14,30-18-ve 21 de ATEeş Böceği JEANETTE MACDONA “16,30 da Rin - Tin - Tin meşhur polis köpeği çomîşlerde vitaminlerin ve mağ - musluğu açtı. İhtiyar direktörün $ ı & daya çıktı. Hayretle söylendi: Şi — mendili görünce itiraz etti: — Ne yapıyorsun? Elimde işlemeli kadın mendi — liyle mi dolaşacağım? t tı: İ — Yaraya kirli bir şey sarmak doğru değildir. — Bir mikrop filân kapmaktansa, bir iki saat dantelâli mendille dolaşın ne olur? du. Dudakları minnetle titredi: ıIX Gizella, Portuna matbaasında kaldı. Yakındaki ki- lisenin çanları saatin on iki olduğunu haber veriyor- du. Rudolf Ravberg'in, öğle yemeğini, civardaki lo kantanın garsonlarından biri getirdi. Gizella, kori “dorla direktörün' odasının arasındaki küçük havası: odada oturuyordu. Rudolf Ravberg, kapıyı açtı, sor du: — Yemeğe gitmiyor musun? ğ cevap verdi: Ş ladı: di, gel yemeğini ye! *A — tuttu, iyice yıkadı. Sonra askıdaki havluyu alarak o — Bu havlu ne kadar kirli böyle? k Hemen küçük çantasını açtı. İçinden kenarları iş ' lemeli temiz, beyaz bir mendil çıikardı. Direktörür yaralı parmağını sarmağa ba;lışlı. Rudolf, işleme! b Gizella, af dileyen bir sesle ihtiyarı teskine çalış- İhtiyarın yıllardanberi hasretini çektiği bu şef- katlı kadın sesi tâ kalbine kadar işledi. Gözleri dol — Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim, Gizella, hemen masadan fırladı. Şaşkin ve telâşlı — Teşekkür ederim. Henüz acıkmadım. Rudolf, onu yemeğe davet etti. etmek istemedi. Direktör sinirlendi. Bağırmağa baş- * — Bu müesesede hiç kimse benim sözlerime itiraz - edemez! Benim her arzüm bir emirdir! Memurları- - mın çalışmalarını istediğim kadar, * ni ve karınlarını doyurmalarını da arzu ederim! Hay- Gizella, başını önüne eğdi. Direktörün odasına SPOR Bu yıl yapılacak yüzme müsabakaları Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü; be- den terbiyesi kanurnlunun tatbikma”dair o- lan nizamname ile mecburi sporlar arasına alınan su sporları senelik faaliyeti hakkın- da bölgelere bir tamim göndermiştir. Ehe- miyetine binaen bu tamimi olduğu gibi neş- rediyoruz: *“Su sporlarından bilhassa yüzmeye ve - rilen ehemiyet, beden terbiyesi nizamna - mesinde mecburi sporlar meyanına ithal edilmiş olmakla da tsbarüz etmektedir. Binaenaleyh bu seneden itibaren her bölge- nin yüzücü adedini mümkün olduğu kadar fazlalaştırmaya itinat edilmesi lâzım gel- mektedir. Yüzmenin bölgelerde inkişaft'i- çin başlıca vasıta sistematik ve programlı çalışma olmakla beraber, teşvik mahiyetin- deki bâkaların dâ bu 1 Balkan ekonomi konseyine iştirâk eden heyetimiz ' İstanbul, 12 (Telefonla) — Belgrad'ta toplanan Balkan ekonomi konseyine işti - râk eden heyetimiz reisi Hasan Saka ile Ti- caret Vekâleti müsteşarı Halit Nazmi kon- sey toplantısından.sonra Atina'ya gitmiş - lerdir. Yarın buraya gelmeleri muhtemel - dir. Heyetin diğer âzasından P. T, T. u- mum müdürü Kadri Musluoğlu ile Ticaret Vekâleti müşavirlerinden Hüseyin Süruri ve heyetin deniz, haâava ve tren nakliyatı eksperleri bügünkü trenle döndüler. Kon - seyin ittihada dahil memleketler mütehas- sıslarından mürekkep olarak teşkil' ettiği komisyon 15 temmuzda İstanbul'da topla- nacaktır. Vapur seferlerinde değişiklikler oldu olduğu şüphesizdir. Bu sebeple ferdi gay- retlerin neticesini göstermesi jtibariyle müsabakalara ehemiyet atfedilmesi icabe - der. Başlamış olan mevsim zarfında tatbik e- dilmek üzere su sporları federasyonunca tanzim edilen müsabaka proğramları ve ta- limatı bağir olarak sunulmuştur. Yurt müdafaası bakımından da - önemli bir spor olması itibariyle yapılacak müsa - Bakaların bölge çerçevesi içinde muntazam olarak icrasma emirlerini ehemiyetle arz ve rica ederim.” Bu tamimde işaret edilen talimat ile bölgelerde icra edilecek müsabakaların bü- tün teferruatı tesbit edilmiş olmaktadır. 1940 yılrı yüzme müsabakaları programı da şudür: f 23 haziran, bölge teşvikine hazırlık mü: sabakası, 30 haziran, bölge teşvik müsaba- kası, 7 ve 14 temmuz, bölge birincilikleri, 20 ve 21 temmuz, Seyhanda Akdeniz, Sam- sun'da Karadeniz, Kayseri'de orta Anado- lu, Bursa'da Marmara grup birincilikleri, 27 ve 28 temmuz, Türkiye birincilikleri (Ankerada)' 11 ağustos, — federasyon lerin açılıp kapanma zamanları ile haf Bütün | teşvikine hazırlık müsabakası 18 ağustos, federasyon teşvik müsabakası, 7 — eylül, Halkevi teşvik müsabakası. Demirspor - Gençlerbirliği arasında maç PARAMONT dünya haberleri elini suyun altına Demirspor ve Gençlerbirliği takım- ları bu hafta hususi bir maç yapmak üzere mutabık kalmışlardır. Memnu - niyetle öğrendiğimize göre, bu mü- sabakanın hasılatı iki sporcunun aile- sine tahsis edilecektir. Bunlar da ge- çen mevsim zarfında âni ölümiyle her kesi müteessir eden Demirsporlu Fet- hinin, diğeri de babası feci bir kdzaya kurban olan Gençlerbirliğinden Kü- çük Mustafa'nın allesidir. Müsabakar nın 19 mayis stadyomunda cumartesi günü öğleden sonra yapılması için a- lâkadarlar bölge yoliyle Stadyom Mü- dürlüğüne müracaatte bulunmuşlar- dır, Bu hayırlı teşebbüse yalnız spor- cuların değil bütün Ankara 'halkının müzahir olacağı kuvetle ümit edilmek tedir. Erzurum seferberlik müdürlüğü Erzurum seferberlik müdürlüğüne dahiliye vekâleti levazım müdürlüğü ayniyat muhasibi B. Ethem Yasa, o- nun yerine de mahalli idareler umum müdürlüğü birinci mümeyyizlerinden |heraet ettiler. Katil ayrıca öldürdüğü şa - İ bul, 11 (Telefonla) — Akdenizde - ki vaziyet dolayısiyle vapur — seferlerinde bazı değişiklikler olmuştur. Mersin pos - taları şimdilik İzmir'e kadar gidecekler - dir Ekseri sigorta kumpanyaları Akdeniz deki harp hali dolayısiyle Türkiye kara suları haricindeki nakliyat için mal sigor- ta etmemektedirler. Bir muhtekir suç üstünde yakalandı İstanbul, 11 (Telefonla) — Bugün Mah- mutpaşada manifaturacılık yapan ÖOsep Ka- rakaş, metresi 75/80 kuruşa satılması lâ- zımgeler bir kümaşı daha pahaltya satar - ken cürmü meşhut yapılmış ve hakkında tâkibata başlanmıştır. İstanbul'da fiyat kontrolu hazırlığı İstanbul, 12 (Telefonla) — Fiyat tetkik ve mürakabe komisyonu bugünkü toplantı- sında zeytin yağı ve zahire tacirleriyle ko- nuştu. Kararlar, ticari zümrelere âAyrı ayrı dâvet edilerek tebliğ edilecektir. Komis - yon her türlü eşya fiyatlarını tesbit edin- ciye kadar toplantılarına devam edecek, sonra mürakabeye başlıyacaktır. Bir katil idama mahküm oldu İstanbul, 12 (Telefonla) — Birinci ağır ceazda bu akşam bir idam kararı, verildi. Bir müddet evel Çatalca'da Ergilli köyün- de tarla yüzünden kavga ederek dört kişi- yi kazma ve kürekle öldüren veşbir kaç ki - şiyi yaralıyan Hasan Kâhya'nın idamına ka- Tar verildi. Mahkümun babası ve kardeşi hısların ailelerine 2000 lira tazminat vere- cektir. Yurdun bazı yerlerinde yeni zelzeleler oldu Şehrimize gelen malümata göre e- velki gün Tokat, Sıvas, Bitlis, Muş ve Diyarbakır'da zelzele olmuştur. Ah- lâtta garpten şarka doğru zelzele ar- ka arkaya beş defa olmuştur. Adilce- vazdan başka yerlerde hiç bir hasar olmamıştır. Adilcevazda zelzeleden 3 ev yıkılmış, bazı evler de çatlamıştır. İngiltere'nin Moskova sefiri Moskova; 12. a.a. — İngiltere'nin ye- ni Moskova büyük elçisi Sir Stafford Çin -Japon_ harbi ne alemde ? Tokio, 12 asa. — Domei ajansının bildirdiğine göre, dün Uchang'a gir- miş olan Japon kuvetleri, şehir ve ci- varlarını, Çin kıtaatından tathir et- miştir, Ricatları esnasında çin kıtatı,, 2486 ölü, 361 esir, 99 sahra topü ve üç mit- ralyöz terk etmiştir. Şimdi Japon kıtaatı tatafından iş- gal edilmekte olan Uchang şehri, Han kehou ile Tehonking adrasında, ve Yan-tse-kiang nehrinin ağzının bin mil ilerisindedir. Roma,dan ayrılan ingiliz ve fransız sefrleri Ancone; 12. a a. — Geçen gece hu - susi erenlerle Roma'dan ayrılmış olan ingiliz ve fransız sefirleri, sefaretleri erkânı ve gazetecilerile iki memleket tebaası, bu sabah Ancone'de bir vapura binmişlerdir. Bu vapur, kendilerini Lizbon'a gö - türecektir. İki yaralama vakası İstanbul, 12 (Telefonla) — Fatma adın- da bir kadın dostu yorgancı Hüseyini çakı ile sırtının muhtelif yerlerinden — yaraladı. Ortaköyde 9 yaşında Yako oğlu Yasef 12 yaşında Nazımı sustalı çakı ile yarala- dı. Yaralı çocuk hastanesinde öldü. İtalya'dan dönen talebelerimiz İstanbul, 12 (Telefonla) — İtalyada bu- lunan talebelerimizden 4 kişilik bir kafile şehrimize döndü. Baltık'ta Sovyet hegemonyasına doğru Helsinki, 12 a.a, — Havas bildiri- yor: Sovyetler birliği hükümetiyle Bal - tık memleketleri arasında yapılmak- ta olan siyasi ve askeri müzakereler Soyyetler birliğinin bu havali üzerin- de tam bir hegemonyasını tesis ede - cektir. Sovyetler bu suretle Baltık memleketlerinin Aaskeri kuvetlerini kendi hesabına kullanmak salâhiyeti- ni istihsal etmektedir. KÜÇÜK DIŞ HABERLER x Vaşington — R ——— ( Rodyo Difüzyon P0 TÜRKİYE Radyosu — ( Dalga Uzunli 182 Kes./120 817 m. — 9465 - Kesı/ 20 19.74 m. 15195 Kes./ PERŞEMBE: 1368? 12.30 Program, ve memlek 12.35 Ajans ve meteoroloji H 12.50 Müzik,- Çalanlar; Fahri Kopuz, Refik FeT Müzeyyen Senâar. 1 — Uşşak peşrevi. 2 — Lemi - uşşak geçiyar), 3 — Suphi Ziya - külmüş zanbak gibi): - uşşak ki 1648 m. düştüm), 5 — Fahri Kopuz: tt 6 — Arif bey - mahür K durman derdinâk eylef ) y 7 — Şerif İçli - Mahuf İf mâatm doğrusu desti & &8 — Yargi - mahur şarki' nayan kalbimi)., | 9 — Refik Fersan - (Dün gene günümüz 10 — Mahur saz sen 13.30/14.00 Müzik: karışık * (P1.). y İ 18.00 18.05 18.30 Program, ve memleket Müzik: sololar (Pl.). Müzik: radyo caz ©! İbrahim Özgür). Tüzün'ün iştirâkiyi Müzik. Çalanlar: Cevdtt ;îhe, Iszıeth'n Ökte, O âaret Sağnak, 1 — Ahli bey - karcığaf gdrm dili naşadımı). 2 — Arif bey - karcığar * lümün haylı zamandıf)- * 3 — Lemi - karcığar şâ ne etvarı nâzik), 4 — Hayri Yenigün - ğ kı: (Ölürsem yazıktır W dan). ı 5 — Leylâ hanım - hi? (Harabı intizar oldum)- çI Müzik: halk türküleri (S Memleket saat ayarı, teoroloji haberleri, Müzik. Çalanlar; Ökte, Cevdet Çağiz. O 19,10 19.30 1945 20.00 dum ki yeşil gözlerinin mış). 4 — Zeki Arif - süzinâk ranımı söyler gana mi $ ». - suzinâk şâ! ze geldiğin al 'Türkü: (Develer Konuşma, ş Müzik: fasıl heyeti. Konuşma (sıhat santi): » |j Müzik: rfadyo orkeştrâafi — E. Praetorius), 1 — G. Bizet: 3-üncü iti Roma, 2 — R. Wagner: Riengi üvertür, Müzik: Lücienne Boyt Memleket saat ayarı, leri; ziraat, esham - biyo - nukut borsası ( 22.50 Müzik: cazband (PI.). 23:25/23.30 Yarınki program, 20.30 20.45 21.10 21.30. 22.20 22.30 . . * . . — İLİNGİLİZ RADYO __tNGşLtz Radyo: şukotııı::—. ğ ion) UB | B. büyük fransız fabrikatörü Luis Renaltu'yu kabul etmiştir. B. Renault Fransanın sana- 'yi vaziyetini reisi a izah ey tir. , x Paris — B. Plerlot'nun 31 — mayısta söylediği nutkun binlerce nüshası, ingiliz hava küuvetleri tayyareleri tarafından Bel- çika üzerine atılmıştır. X Londra — İmparatorlukla İngiltere a- r züs Ş ava 1 man için tatil edilmiştir. * x Londra, — Harp masraflarına yardım ve iştirâk hissesi olmak üzere, Maurice &- dası ingiliz hükümetine bir buçuk milyon lira vermeği kararlaştırmıştır. g Cor lerde haber neşriyatı pro; Ankara TÜRK İNGİLİZCE x Londra — Kıymet bor da fiyatlar umumiyetle daha iyidir. Bu sabah muhtelif kıymetler üzerinde hafif tereffüler kayde- dilmiştir. x Londra — Avam Kamarasında gele- cek hafta gizli bir celse yapılacaktır. x Belgrad — Naip Prens Paul'un refi- Tahran radyosu, kisa dalgt saât 11.30 dan 14 & kadar, 19 ggi uzunluğu üzerinden, 17.18 def Tj 30 m. 99 dalga uzunluğu ÜZ€7 20.80 dan 23.30 a kadar 48 M- kası Prenses Olga, gayri resmi bir surette B. İbrahim Yurddaş tayin edilmiştir. bugün Moskova'ya muvasalat etmiştir. Yazan: Mihaly FOLDİ girdi. Karşı karşıya oturdular, Gizella, burada bir iş sahibi olduğuna şimdi kati sürette inanmıştı. Fakat, kaç para vereceklerdi? Va: zifesi ne olacaktı? Bunu bilmiyordu. Sormağa da ce- saret edemiyordu, Garip bir tesadüf neticesi ola- tak, şimdi oturduğu masanın, kendisinden evel Ru dolf Ravberg'in oğlu Karol Ravberg'e ait olduğunu öğrendi. Bu şöyle öldu. Saat altıyı geçiyordu. Paydot sı açıldı. İçeriye pakları kızarmış, masanın yanına retçinin yüzüne dayadı. Amirane — Burada ne vakti yaklaşıyordu. Odanın koridor üzerindeki kapı sevimli yüzlü, sarı bıyıklı, göz ka uzun boylu, siyah . paltolu*bir adan girdi. Gayet yavaş adımlarla Gizella'nın oturduğı yaklaştı. Genç kız, başını kaldırdı Oda kapısını vurmadan, teklifsizce içeri giren ziya baktı. Genç adam, ellerini masayi bir tavırla sordu:; ; arıyorsunuz? Genç kızın, gözlerine korku yayıldı. Karşısındaki Genç kız, kabul erkeğe dikkatle baktı. Sonra kendini biraz toparlad' Yabancının sualine, sualle mukabele etti: — Kimsiniz ve ne istiyorsunuz? Genç adam, masadan ellerini çekti. Yüzü hafif k zardı: istirahat etmeleri- — Affedersiniz, 'dedi. Kendimi tanıtmadım. Ber Karol Ravberg'im. Babamla görüşmek istiyorum. A caba yanına girebilir miyim? — Tabif efendim. Buyurunuz. — Yanında kimse yok mu? Türkçeye çeviren: F. Zahir TÖRÜUMKÜNEY — Hayır, yalnızdır. Çalışıyor. Karol, yavaşça kapıyı açtı. İçerden di: — Ne arıyorsun burada!? Karol, cevap vermedi. Odaya girdi. sapıyı kapadı. Bir kaç dakika sonra kıp kirmızı ke- jilmiş bir yüz ve titriyen dudaklarla babasının yanın- lan çıktı. Hizli adımlarla uzaklaştı. A lolf Ravberg fırladı, oda kapısının önünde durdu. Hid letten titriyen boğuk bir sesle bağırdı : — Seni tanımıyorum, alçak ! Gözüm şerserilikten vaz geçmezsen burada yerin yoktur ! Anladın mı ? !. Yüzü sapsarı olmuş, gözleri büyümüştü. Bir müddet yu halde kaldı. Sonra, birden Gizella'ya dönerek hay- kırdı ; — Kapıyı niçin kapamıyorsun ? !, Gizella, koşup kapıyı kapattı. İhtiyar direktör oda - una döndü. Bir iki-dakika sonra tekrar un, masasının başına dikildi. Gizella, korkuyla yerin - İen kalktı. Direktör, birşeyler söylemek istedi. Dudaki lari kıpırdadı. Fakat, bir kelime bile süyliyemeden o- dasına çekildi. Aradan yarım saat kadar bir zaman geç- ti, ihtiyar direktör, yine kızın yanına geldi. Öfkesi he- nüz yatışmamıştı. Çıkışır gibi söyledi : — Biraz evel huraya gelen adamı gördün değil mi ? Bir daha gelirse, kabul etmiyeceğimi söylersin anla - dın mı ? 87 inci yıldönümünü tesit etmiştir. — Evet efendim. kovabilirim ? — Oğlum olduğunu diğimi anladın mı ? — Anladım, Mösyö —2T7— — Eğer, israr edecek olürsa, köyarsın. —— Nasıl olür efendim ? Sizin oğlunuzu ben ne* zunluğu Üzerinden neşredi (Yukarıdaki Saatler İRAN nereden biliyorsun ? Hem” | ne üstüne vazife ? Sen böyle şeylere karışma ! Ravberg. Saat sekize gelmişti. Yedide paydos olmuş, bir Tp tanberi de Mösyö Rudolf, muhtelif servis şefler'” Jj zahatlarını dinlemiş ve kendilerine icap eden dif? / leri vermişti. Artık çıkmağa hazırlanıyorlardı. törün öfkesi geçmiş, asabı sükünet bulmuştu. bir ses yüksel- Arkasından — bir tarzda söylemeğe rkasından Ru - görmesin ! Bu şaret ederek Gizella'yı yanına çağırdı. Öğleden ı. geçen hâdise hakkında yeni memuruna biraz vermeği faydalı görmüştü. Amirane fakat, başladı: — Eğer, burada kalmak ve belli başlı bir iş M mak istiyorsan, vazifenin kiymetini bil. j çoktur. Hergün bir sürü adamla temas etmek V* mak mecburiyetindeyim. Sen, benim husust kâtiP' Sana yüzde yüz itimat etmekliğim lâzımdır. Bun!” de, ciddi olmalısın. Dedikodulara karışrrıa.u'ılmîıı den başka hiçbir kimsenin sözünü dinicmeme f Jisift nin şimdi oturduğun şu masada birkaç gün evel ? kat, bana hiyanet etti. la nişanladım. İstikbali hakkında ne güzel imkâ” zırladım. Ama, o bunun kıymetini takdir edeme ğıda makine dairesinde çalışan bir işçi kızlâ Münasebet peyda etti. Söylediklerimi anlıyor” ğil mi ? .. Bayağı bir işçi kızını almağa kalkti. çıkti. Genç ki- de, evlendiler. Düşün oturuyordu. Hayatta yalnız ona itimat ediyotd Onu çok zengin ve güz*ı y bir kere, ben böyle bir kızd ” s! gelinim diyebilirim. İkisini de kovdum , - İbiS'7 | yüzünü kıyamete kadar görmek istemiyorum- nemin dibine gitsinler ... Ne dersin bu işe ? — Ne diyebilirim efendim ? 3 i (Sonü heT SA yşşak FÜ 5. Vecil gi PLLE —a J ÂF ,' z ELEFTETELİŞRİ SAFELKLTLE M ,’, a a A e a

Bu sayıdan diğer sayfalar: