Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
CWE? U! |irmi bir N Sonra (B"î'b_ı' inci sayfada) iriki gün fransız mil- hin *rinden sarstı. Fransız Bmiş oş::'“"le: olduğuna itikat İ l"tîli halk hayal sukutuna K ı’"!h Zhı: daha az telâşlı ol- iğı içç ? bir müddet muamma İYatmı kaldılar. Fransa Süratle toplamıştır. h '."" ile Saint - Nazaire e j imd'ğîmiz vakit rıhtrm İçük , “* hamal takımından af Pün konuşmasına ku- ' ilmakı nı_d“k: — Evet, orada ıılk] SÇti. Hıyanete uğradık, 0 B ha “dan geleceğiz! : ' Bünü Marsilya'da halk İ Mi "liyAkde"i!’în bu tarafın- Biltere €cek kadar daha iyi i- üy%::n mağnasiyle, geçen ihm 0T denilebilir. Avam bi t Son kararlarından bah- Te gazetesi muharip rafından daha şim- f'ıerdeu birçoğunun Çre tarafından | ey- 5 “”"'ll alınmış olduğunu ğ e görünüyor ki iki k:::'ıüıtte son taarruz a- 4 İ bı;nnnya’nm bütün İ h y böyle bir hamleye İ ; n.::ğ“îe ihtimal — verenle- (P a tedbi, Almanların DÜNYA HA İngiltereye asker çıkarmaları İngilfere hükümeli buna Nicholson demiştir ki : “ Almanların, Flandre'lerde ihtimali de vardır! karşı fedbirlerini almıştır Londfra; 30. a.a. — İstihbarat nezaretinin parlâmento sekreteri Nicholson, dün akşam imparatorluğa hitaben radyoda bir mesaj neşretmiştir. bir netice istihsâl etmeleri ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız. Fakat, herşeyden evel bu neticenin kati bir netice olmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır. Haberler fenadır. Gelecek günlerde da- ha fena haberlerle karşılaşmamız ihtimali de vardır. Bundan evelki harp - lerde mevcut olmıyan usüllerle almanların İngiltere'ye birkaç bin asker çı- karmaları da ihtimal dahilindedir. Fakat, 5 milyon insanın merdane ve eğil- mez cesareti bunların İngiltere'de çok kalmaları imkânını vermez. Esasen filolarımızın ezici kuveti karşısında almanlar uzun müddet barınamazlar. Fransa'nin büyük orduları şimdi başlıca harp mıntakasının cenubundaki müdafaa hattında toplanmakta ve Veygand kumandası altında almanların, kazanmak istediği tam muzafferiyeti hiçe indirmeğe hazırlanmaktadırlar. Nicholson şu sözleri ilâve etmiştir : « Almanlara karşı nihaf zaferi kazanacağımıza şüphe yoktur. Biz onları bir kere yendik, bir kere daha yeneceğiz. ,, tÜn ssas yalı ve ba- “'hıı:uşm. Büyük Bri- M ranıa kaynar bir halde hu eıılÜlaıin azametini kav- huduş,Avışta tam bir zafer hklîuz.hir mukavemet ka- göp bir mücadele iradesi b yala '& sirih, İngiltere ve Vi A"hş istiyor: “— Alman KÜt g Pt kitasımın esareti de - Bi alman tahakkü - —::;i:d'f _âkıbntler'uıden bi- ; 'v;' .d'lii Hitler'in en yakın Haai Slmiy kurtulamaz. Böyle ) Ü %_d.lc.ktn..n Te de '?uhınbeyi ne za- 'm:“klhlı tahdit eden t ne d':. üstünde daha ağır Va qu:d.l'" doğru hava '»_ fal da tasrih etmek is- İ takla gelebilecek Sargj dı“ karşısında dahi bu A, Ni görmiyeceğiz. ti | Seldizi tanı- AD P 1 Leopold'ün ihaneti Önceden düsünülmüş ve Paris, 30 a.a. — Havas bildiriyor: Şimdiye kadar düşünülebilenin ak- sine olarak, kıral Leopold'ün ihaneti, yalnız askeri bakımdan görülmemeli- dir. Çünkü evelce düşünülmüş' ve or- ize edilmiş bir hiyanet karşısında lar © İtalyan muamması- Ür? ı"l €aba bu bir muam- Aİya vazifesini sada - —, : k.; Aı:ın ordularının rTansa yaralı tek h hüı"'*!kmdiı'. Öbür kolu X e c':"'dı nöbet tutuyor. de Mütt Zayir'de, Mısır'da, j kt ı:fiık) ordular vazife- gi * Dönüşte Afrika sa- . ı, ş:"'l adalarına uğradı- d, V* l.t:y":eleriyle her nevi | _'ı öni İıîrl.r:yıe müttefik ku- ü“ühd:mcumı hazırlan - Zayi _lmldıık. r" bir milyonu buldu- inlerce tayyare ve y W h&%;lmln orduları 21 muharebelerden j .):;“. :l'dulın üzerine sal- İtaj bir : kuvete malik mi- Yi ’h:n"ı:';:ıu yı.lı.nz mı, ; bi aber mi yapa- a Elar, ';oinlh teklifinde mi | “ıihhlk sa duracaklar mı? | .'n'i'lki dhıı-hi kaybetmek gA, Bir ğ © hamle devam e- MN geçiş ddet daha he M Y Ko tceğiz. İki taraf or, | ııç Üyetlerii taraf or - yi kî—— Tini — bilenlerden $ ';iı..___ gelecek hâdiseleri f M“İ Avrupa Almanya li tl“t:"—nyh hiç olmaz!” Wktnı Bemat 70 milyonun bü - Geti' Mhüca talihini ortaya at- T Ve dGİe şüphesi ü Poep * aman, phesiz, bü- Ü KN b“_:l: olur. Ya iki : hüıü gver Avrupa kı- b“". "lı:;dh» hüriyetler ni- “Rakar, eti hür milletler ni- e iYen dâva muzaf- bi esir " " .'.'İ::h.kikııîı:îı bitaraflar îq l’lılıı Ğ lamış olsa- at 3 !lr!u olurdu. İ .kırk.i lâvı en h Pompei efendisinin T para kesesini ar! $ olan zavallı dlih Rıf u. vx kı ATAY | e Bi Öelerimi Belçika'daki a SHn ı İ Hi C - ae vekg . Vaziyeli iyi KEk şn Hollanda ve Bel- İn ; kında * Pniştiy, yeden bütünn::- tı'üiı"-*' hiç F Talebemize dair Pi ldir, B; bir fana Fokuş " 3 ai Gi gi Sikada — kalanların oıdukuhtem şehirlerine lümaş öt — anlaşıl t alınır şılanların ıı Bt inmaz neş- ti a gelirse i dŞ 'Can l ü edil, ti gelsin bulunulmaktadır. Anlaşıldığına göre, kıral, seneler- denberi, iğfal ettiği nazırları vasıta- siyle sarih surette şahsi bir siyaset ta- kip ediyordu. —Harbın bidayetinde, kıral, her türlü temasa mani olmak i- çin, nazırlara Belçika arazisinden çık- mağı ve Fransa'ya gitmeği meneyle - mişti. Mütecavizi takbih için radyoda nutuk söylemekten istinkâf etmiş ve Belçika hükümetinin fransız makam- ları ile anlaşmalar akdine ve tahliye- yi hazırlamağa matuf her türlü siyase- tin aleyhinde bulunmuştur. Kıral ile nazırları arasında şiddetli sahneler cereyan etmiş ve nazırlar, kıralı ez - cümle başkumandan general Wey- gand'ın tavsiyelerini takip etmemesin- den dolayı tahtie eylemişler ve kırala mesuliyetlerini bildirmişlerdir. Kıral, bü kararından döndürmek üzere Pier- lot'nun yaptığı son teşebbüse de kati sürette hayır cevahı vermiştir. Kıral, organize edilmişti... ...fakat son dakikaya kadar, orduyu teslim edeceğini kimseye belli etmedi ğ Bi aai deceğini değildi. Ben de, diğer Belçika zabitleri gibi, ertesi gü- nü bu haber etrafa yayıldığı zaman inan . mâak istemedim.,, Zabit şunları ilâve etmiştir: “— Üç hafta evel Belçika ordusunun mevcudu 750.000 kişi jdi. Bunların 400 bi- nini ilk hatta çarpışan müuharipler teşkil ediyordu. Son Mmuharebe neticesinde — ilk hat efradından cepheye gönderilebilecek olanların mikdarı 200 bine inmişti.., Sofya'daki Belçikalıların e vaziyeti Sofya; 30 a.a. — Buradaki Belçika ko- lonisi, başlarında Belçika elçisi olduğu halde Pierlot hükümeti yanında yer almış- tır. Belgrat'taki sefirin vaziyeti Belgrad, 30 a.a. — Pierlot hükümetinin talimatını takip etmeyi kararlaştırmış olan Belçika elçisi, bu kararından, — yugoslav hükümetini haberdar etmiştir. Romanya bitaraf bir nazarla bakıyor Bükreş, 30-a.a. — Resmi Romanya ma;b- filleri, karş: tam bir bitaraflık muhafaza etmekte ve gâ- zeteler, ajans haberlerini neşir ile iktifa eylemektedir. Universul gazetesi diyor ki: “Bizim için kıral Leopol'ün kararını tef- sir in henüz zamanı değildir. Vakıa- kabineyi değiştirmek ve yeni bir hü- kümet kurmak niyetinde idi. Görülü- yor ki bu, en büyük bir ihanetle uzun zamandanberi teammüd edilmiş bir hareketti. “Menfur ihanet” Paris, 30 a.a. — Belçika umumi me- sai konfederasyonu ile Belçika hıris- tiyan sendikaları konfederasyonu, Bel çika sendikaları teşkilâtına hitap eden bir mesajlarında ezcümle şöyle de - mektedirler: Memleketi istilâ' eden almanlardan kaçan milyonlarca belçikalının hissi- yatına terceman ve Belçika'da kalan- ların düşüncelerini aksettirmekte ol- duğumuza kani olarak üçüncü I_.co - pold'ün memleketine ihanet etmiş ol- duğunu beyan ederiz. Hüriyetin, hakkın ve şerefin mu - zaffer olması için hükümete bütün ku- vetimizle müzaharet edeceğiz. Diğer taraftan fransız umumi me- sai konfederasyonu, Belçika amelesi- ne hitap eden bir beyannamesinde ez- cümle şöyle demektedir: Fransız arkadaşlarınız, üçüncü Leo- pold'ün menfur ihanetine sizlerin iş- tirâk etmemiş olduğunuzu biliyorlar. Ve nihat zafere kadar hak, şeref ve hüriyetin müdafaası için kendi yan- larında bulunacağınızdan emindirler. Son defa Belçika kıralı ile görüşen bir zabit anlatıyor Londra, 30 aa. — Times gazetesi Bel- çika ordusunun tesliminden evel kıral Le- opold ile görüşen ve müttefiklere mülâki olmağa muvaffak olan yüksek rütbeli bir Belçika zabitinin beytnatını neşretmekte- dir. Bu zabit şöyle demiştir: *— Kıralın tavır ve hareketinden ve kıtaatın vaziyetinden ordunun teslim ola- cağını anlamak mümkün değildi. Pazart akşamr kıralr gördüğüm zaman milletin SD iğ ir olduğu yüzünd anlaşılmakta idi. Fakat, söylediği sözler- İden Belçika ordusunu teslim olmağa icbar dEÜÜK İA 5A Za ların kendi mânaları vardır, ve kelimeler buna bir şey ilâve etmez.., Lübnan'da hayret Beyrut, 30 a.a. — Lübnanlılar, Belçika kıralının teslim oluşunu, hayretle öğren - mişler ve hiddetle karşılamışlardır. Halk müttefiklerin mücadeleye Almanyanın e - zilmesine kadar devam hakkında sarsılmaz azimlerine itimadını İzhar eylemiştir. Ga> zeteler, kıralın hareketi karşısında herke- sin nefretine tercüman olmakta ve Belçika hükümetinin kıralın hareketini üzerine al- mıyarak zafere kadar mücadeleye devam arzusunu izhar eylemesindeki samimi ha - reketini memnuniyetle tebarüz ettirmek - 2 k BERLERİ vi g Hastaların ve sivil halkın bombardımanı - karşısında İngiltere hükümelti mukabele efmiyecek Londra : 30. a. a. - Hastahane ge- milerinin bombardımanına hükümetin mukabele bilmisil yapmayı derpiş e- dip etmediği sorulan B. Attlee şu be- yanatta bulunmuştur : “ — Hastahane gemilerinin, Fran- sada seyyar hastahanelerin bombardı- manları, ve alman tayyarelerinin Fransa ve Belçika yollarında mülteci- lere kasden hücumları, alman hükü- metinin kendine has olan dehşet usul- leri olarak telakki edilebilir. İngiliz hükümeti münasip göreceği şu veya bu tedbiti almakta muhtar olmakla beraber, kadın ve çocuklar - dan öç almak niyetinde değildir. ,, Kurşuna dizilen kim? Paris, 30 a.a. — İstihbarat nezare- tinin tebliği: Alman ajansı, bir taraftan, yere in- meğe mecbur kalan biri teğmen biri küçük subay iki alman tayyarecisinin kurşuna dizilmiş olduğunu, diğer ta- raftan, esir alman subaylarının müt- tefikler tarafından rütbelerine lâyik olmıyan bir tarzda muamele gördük- lerini ileri sürmektedir. İstihbarat ne- zareti, bu iki iddiayı da kati surette tekzip eder. İstihbarat nezareti şura- sını bildirmeğe salâhiyettardır ki bu sözde barbarlık hareketleri münase - betiyle müukabelebilmisil hareketleri- ne geçildiği Fransa'da öğrenilirse, ay- nı tarzda hareket olunmakta tereddüt edilmiyecektir. Sovyellc;—rle— Lilvanya arasında bir hâdise (Başı | inci sayfada) subu, şubatta kaybolmuştur. Butaev'in ara- nılması hakkında sovyet kumandanlığının talebine cevaben, Vilno'daki Litvanya ma- kamları, Butaev'in 12 mayısta yakalanmak üzere bulunduğü bir sırada intihar eyledi- ğini bi Bu le Lit- vanya makamları, ölümlün ağza sıkılan bir tabanca ile vukua geldiğini de söylemiş - lerdir. Fakat cesedin mMmuayenesi yaranın kalp nahiyesinde olduğunu isbat etmiştir. Resmi Litvanya makamiarının diğer be - yanatı da tezat halinde tecelli etmiştir. Bunlardan başka Litvanyada iki sovyet askeri daha kaybolmuştur. 25 mayısta, hariciye halk komiseri Mo - lotof, Litvanya cümhuriyetinin —Moskova elçisi Matkevicius vasıtasiyle, sovyet hü - kümeti namına Litvanya hükümetine bir deklârasyon yapmıştır. Molotof, bu deklâ- rasyonda kaydetmiştir ki sovyet hüklüme- ti, litvanyalıların böyle tarzı hareketini, sovyetler bLirliğine karşı, vahim neticelerle dolu bir tahrik olarak telâkki eylemekte- dir. Sovyet hükümeti, Litvanya hüküme - tinden, bu tahrik vakalarına bir nihayet vermek için derhal tedbirler alınmasını ve kaybolan sovyet askerleri hakkında derhal araştırmalarda bulunmasını talep eyle - miştir. Sovyet hükümeti şu Ümidi izhar etmiştir ki Litvanya hükümeti, sövyet hü- kümetinin bu tekliflerini kabul eyliyecek ve sövyet hükümetini başka tedbirlere baş- yurmıya mecbur bırakmıyacaktır. Sovyetler Birliğinden dönecek Litvanyalılar Kaunas, 30 a.a, — Sovyet hükümeti 10 teşrinievelden sonra sovyet topraklarında kalan litvanyalıların memleketlerine dön- melerine muvafakat etmiştir. Bu suretle Litvanya'ya girecek olanların mikdarı 50 bin olarak tahmin edilmektedir. Litvanya'da endişe Kaunas, 30 a.a. — Reuter a- jansı, sovyet protestosunun Lit- vanya'da endişe tevlit etiğini bil- dirmektedir. Litvanya hükümeti, bu protes- toya verdiği cevapta bu iş için hususi bir tahkikat komisyonu ti ç Kıral icrayı hükümet edemiy Fransada bir mahal, 30 aa. — Bu akşam konsey halinde toplanan Belçi- ka nazırları aşağıdaki kararnameyi ka- bul etmişlerdir: ”Belçika milleti adına, kanunesasi- nin 82 inci maddesi mucibince, kon- sey halinde içtima eden nazırlar, kı- ralın müstevlinin idaresi altında oldu- ğu için icrayı hükümet imkânından mahrum olduğunu müşahade ve tespit eylemişlerdir.,, B. Reynaud'nun dün yaptığı temaslar Paris, 30 a.a. — Başvekil, Paul Rey- naud, bu sabah devlet nazırı İmarne- garay ve İngiltere sefiri Camphell'i kabul etmiştir. Başvekil bundan son- ra Mareşal Petain, General Weygarnd ve Amiral Darlan ile uzun bir mülâ- kat yapmığtır. Bilâhare Daladier, Ey- nac ve general Vuillemin de konuş- malara iştirâk etmişlerdir. Başvekil bundan sonra Belçika baş- vekili Pierlot'yu da kabul etmiştir. Poltava'da mamut iskeleleri Moskova, 30 a.a. — Öğrenildiğine göre Poltava civarında yapılan hafri- yat esnasında beş mabut iskeleti mey- dana çıkarılmıştır. teşkil edildiğini ve mesullerin şid detle tecziye edileceğini bildir - miştir. İlalyan Nazırlar Medisinde (Ba:ı 1 inci sayfada) dirler, Almanya ticaret nazırı 6 haziranda Romada beklenmektedir. Resmi mah- fillerde beyan edildiğine göre alman nazırının bu seyahati Alman - İtalyan teşriki mesal çerçevesine dahildir. Musolini düşünüyor Paris, 30 aa. — Bazı diplomatik muharrirler, ezcümle Epogue gazete- sinde Kerillis ve Oeuvre gazetesinde Tabouis, B, Musolininin halefi vaziye- ti düşünmekte olduğuna ve düşünce- lerinin neticesini avdetinde, muhak- kak bu cumartesi ve yahut pazar gü- nü bir nutukla bildireceğine işaret et- mektedir. Malta'da bir günlük bir ihtiyat tedbiri Malta, 30 a.a. — Vali vekili general Dobbie dün akşam radyo ile- Malta a- halisine yarın sadece bir ihtiyat ted- biri olarak mekteplerin kapalı bulu- nacağını bildirmiştir. gğüttTrtannanaa Ki D bialleki T Ö KN - TTTT İSTANBUL Gazeteleri (Cumhuriyet Her memlekette beşinci kol YUNUS NADİ, bu başlık altında diyor ki: *“Bu harbin icatlarından olan beşinci kol şim- diki halde doğrudan doğruya Almanya lehine ol- masa bile her halde müttefikler aleyhine müte- veccih propaganda faaliyetine ület olmuş gibi- dir. Her memleketin yapması lâzım gelen propa- gandada almanların çok sistemli bir çalışma ile ileri gittikleri muhakkaktır. Norveç'te Almanya ile mutabık milli ve mahalli bir bükümet teşkiline va- rımcaya kadar ve Hollandada Almanya İâhine ça- hışacak milli elemanlar buluncaya kadar, Hattâ bil. miyerek bu cereyana kapılacakları da beşinci ko- lun tesirleri ve teferruntı arasma koyabiliriz.,, Hidiselerin ibret almacak akışı üzerine dikkat nazarları çeken muharrir, Yugoslavyada — alıman fevkalâde tedbirler hakkında bir müşahedeyi de kaydettikten sonra, sözü di hedefine getirerek diyor ki: “Onun türlü maksatları içinde bilhassa bozgun- cu bir ruh yaratmak hemen hemen gaye gibidir. Hiç bir memleketi istisna veya affetmiyecek dere- cede şümullü bir felâket olan şimdiki harp karşı- sında bütün memlcketlerin toptan tüfekten, tanktan ve tayyareden evel daima ellerinde tutacakları ga- yet küvetli bir silâh vardır: b Juk ka- (a.a.) Matbuat servisi Yeni Sahah Harp niçin Balkanlara sirayet edemez İııı'ını başmakalede, bu başlık altında denili- yor kit *“Bugün barp cephesini yakıp yıkan barp âfeti. nin Balkanlara da sirayet edip etmiyeceği aylar» danberi zihinleri yoran bir meseledir. Bu hususta hâdisata bakarak ileri sürülen sayısız mütalcaların ekseriyeti harbin ergeç Balkanlara da sari bir hastalık gibi geçeceği şeklinde idi. Fakat hâdisat bu şekilde tecelli etmedi... Birçok kimseler harbin kızıştığı ve harekât safbasma girdiği ilkbaharda Felâketin Balkanları sarmasını beklerken böyle ol- — madı. Hattâ fazla ümide kapılmamakla — beraber — denilebilir ki bugün karbin Balkanlara sirayet et. mesi ihtimali Hrkı;_ ay eveline nisbetle yarı ya- L #ya _ııılııı demektir.,, İ lara gelecek bir çu ike tikahnetlerden mühtemel sayarak tetkik etmektor —— ür: ğ ; *T Almanyadın, ' 2 — İtalyadan, 3 — Sovyet Rusyadan, 4 — Bu devletlerin hepsinden birden.,, tiyen uzak kalan bir vub kuüveti. Topu, — tüfeği, , tankı ve tayyareyi tedarik edecek ve kullanacak olan esas silâh budur da onun için.,. To!'lîkeyi yenimek için tek çarenin onun mahi- yetini bilmekten ibaret olduğunu söyliyen muhar- rir sözü Türkiyeye getirerek diyor ki: “Türkiyede beşinci kol var mdir, bilmiyoruz. Fakat kesif bir şekilde değil az miktarda olsa da vardır diye kabul ederek uyanık durmak doğru- dür.,, Balkanlı k bir harp tehlikesini ba- his mevzuu eden muharrir makalesinin son kısmın- da diyor ki: *“Balkanlara ve Türkiyeye harp gelir mi? Niha- Muharrir, bi vaziyet kı Pi dafaa tabiyelerini şöyle izah ediyor: ğ “Müşter.* Balkan ordulurmun tabiyesi, düşmana — mümkün mertebe zarar vermek suretiyle müdafan hattını daraltmak için muayyen bir hatta kadar — raftan denize istinat edeceğinden düşman tarafın- dan tamamiyle geçilmez bir mahiyet alacaktır. Ros men petrolleri ile birlikte Bakü petrolleri & edileceğinden, hücum edecek kuvetlerin tazyik detleri fevkalâde kısa olmak zaruretindedir. Ulak bir hesapla cenuptan yardıma gelecek — müttefik kuvetlerini de hesap edersek, mütcarrız kuvetler karşılarında beş milyondan fazla göğsünü budak- !ııı. 'ıılı,ıııııyıı çetin ve yenilmez bir ordu bula» yet geleceği varsa gelir, Bizim le değil, kendi kendine, Fakat geleceği varsa göreceği de vardır. Biz Balkanlılar harp bu flara gele- bilirmiş diye paçalarını salıverecek insanlar de- ğiliz, olmayız, ve olmıyacağız tabii. Biz boyun- Tarmı bıçağa uzatan koyunlar değiliz. Bu — basit mühakememize karşı gelsin de beşinci kol bizim çelik sinirlerimizi bozsun bakalım. Bozguncu ruh kadar insanlığa zül teşkil edecek bir vaziyet ola- maz, Vatandaşlarımızın üzerine bu zilletin hattâ faraziye ve ihtimal halinde tek zerresini dahi kon- durmak fikri bizden ebediyen uzaktır.,, Deniz hâkimiyeti en fazla abluka altı. na almacak, İtalyayı bitap hale getirecek ve ni bal zafer muhakkak surette Balkanlılarda kalacak- tae tır, ancak unutmamak İâzımdır ki düşman, Bal- kanlılar ancak yekdiğerleriyle sımsıkı bağlı iken taarruz edemez. Balkanlarda gösterme- sin — infirat siyaseti başladığı gün, bugün yenil- mez olan cephe o zaman kuvetli taarruzlar karşı- sında maalesef birer birer çökmeğe malıkümdur.., İtalya ve İngiltere uzlaşabilecekler mi? İtalyan teklifleri bir anlaşmaya esas olabilecek Londra : 30, a. a. - Avam kamara - sında müstakil işçi mebusu Wedeg- vood, hariciye müsteşarından İngilte- renin İtalya ile olan münasebetleri hakkında yapılacak her hangi bir be- yanatı olup olmadığını sormuştur. B. Butler, bu suale aşağıdaki tahriri cevabı vermiştir : “Evet, harp kaçağı kontrolü hak- kında ingiliz hükümetinin italyan hü- kümeti ile halen girişmiş bulunduğu görüşmeler hakkında söz söylemek fırsatını —memnuniyetle — karşılıyo- rum. Gazetelerde evvelce yazılmış ol- duğu gibi, ingiliz delegesi, bu mese- leyi italyan hükümeti ile görüşmek selâhiyetini haiz olarak 22 mayısta Romaya gitmiştir. İngiliz — delegesi, italyan tekliflerini hamilen Romaya dönmüş büulunuyor. Bu teklifler bir anlaşma için şayanı memnuniyet bir esas olarak telakki edilmektedir. İn- giliz ve italyan delegeleri halen Ro- ma'da teferrüatı tesbit ile meşguldür- ler. Bay Wengvood her halde kabul eder ki, bu — görüşmeler yapılmakta iken, daha uzun tafsilât veremem. ,, Mahküm edilen casuslar Paris, 30 aa. — Askeri mahkeme bugün dâvası neti verilen hü - kümleri bildirmektedir. Baron von Einem ismindeki kadın gı - yaben idama, Amourelle'de keza idama mahküm edilmişlerdir. Ecnebhi bir devletin ajanları ile alâkaları olduğunu hükümete haber vermiyen Hirsch ve Perreux on ve beş sene hapse mahküm olmuşlardır. İngiltere'nin Madrid Büyük Elçisi Lizbon, 8$0 a.a. — Madrid yeni ingiliz se- firi Sir Samuel Hoara Londradan tayyare ile gelmiştir. Sefir Lizbonda kaldığı müd - detçe ingiliz sefirinin misafiri olacaktır. Bir kaç günden sonra Madrid'e giderek haziran iptidalarında itimatnamesini tak- dim edecektir. Bir denizaltı bir Arjantin vapurunu batırdı Madrid, 30 a.a. — Madride gelen haber - Jere göre (Uruguay) isminde hububat yük- lü bir Arjantin vapuru pazartesi gecesi bir tahtelbahir tarafından batırılmıştır. Vapu- run mürettebatından bir kısmı Corunna li- manına bağlı bir balıkçı gemisi tarafından kurtarılmıştır. Bir ispanyol sahil muhafa- Benzin fiyatına yapılan istihlâk vergisi zammı Ticaret Vekâletinden : Yeni istihlâk vergileri dolayısiyle benzin fiyatlarına yapılan zamların hesabında bazı yanlışlıklara düşüldü- ğü anlaşıldığından vaziyetin aşa yazılı olduğu veçhile tavzihine lüzum görülmüştür. Mevcut benzinlerin beher kil yalnız beş kuruş istihlâk vergisine zammedilmiştir. Bunun bir litre fiya- tına isabet eden miktarı üç kuruş alt- mış beş santimden ibaret bulunmakta- dir. n; leyh, 21 nisandanberi cart olan benzin fiyatlarına, istihlâk res- mi tediyesinden dolayı yapılabilecek zam Jitre başına üç kuruş altmış beş santimi ve mecmuu yirmi beş kilo o- lan bir çift teneke için yüz yirmi beş kuruşu geçemez , İ Bilümum vilâyetler bu yolda tenvir ve malümattar edilmişlerdir. (a.a.) Resim sergisi dün açıldı (Başı 1. inci sayfada) alâka 1 du. Refik İpekman'ın (Şef'in tesellisi) tablosu zel- zele felâketini gayet canlı bir surette ifa- de ediyordu. Gerek renklerde ve gerek kompozisyonda topluluğa dikkat ve ehe- miyet verilmiş bir tablo olarak muvaffak olmuş bir eserdir. (Hatay) manzarası da ince ve aydınlık renklerin imtizacını çok güzel izah eden muvaffak bir eserdi. Ma- lik Aksel bu sefer de Ankara'nın mahalli tiplerini tebarüz ettirmişti. Ankaralı kız, köylü kızlar, çıplak kadın ve bayramdan sonra tabloları seyirciler üzerinde güzel intiba — bırak Atelye ismindeki re. sim, kompozisyon itibariyle mühim husu- siyetleri ve renkleri ihtiva etmektedir. Nurettin Ergüven'in İzmir, Çatalkaya ve P: tabloları insana f ve iç açıklığı veriyor ve her zaman olduğu gibi bu sefer de çok kuvetli renklerle gö- ze çarpıyordu. Nusret Karaca ve Refet Başokçu'nun ince hisli ve zevkli resimle- ri, Sami Karabatı'nın manzarası güzeldi. Seyfi Toray'ın Ankara'da kış, enteriyör, eski Ankara evleri, kır çiçekleri, kırmızı atkılı kadın ve sünbülü serginin değerli yağlı boya eserlerindendi. Saip Tuna'nın ince çalışılmış çıplak kadın resimleri, Şe- rif Renkgörür'ün çiçekleri, manzaraları ve Sadık Köktutan'ın gavaj ile yapılmış hisli çiçekleri zevkle seyrediliyordu. Şinasi Barutçu'nun sulu boya manzara- larr yapılış ve çalışılış itibariyle büyük hususiyetleri ihtiva ediyordu. Turgut Za- im bu sergide de kendi orijinalitesini mu- hafaza ediyordu. Bilhassa (Yürükler) is- hit büyük tablosu eski türk minya- aramaktadır. za gemisi dan birini *,' geri çekilmek olacaktır. Bu muayyen hat, iki ta-> — 4 | A g