24 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS n 4 CH P. Si & macinda 0 R Harbiye, As. dün 6- Dün, 19 mayıs stadyomunda Har- *? biye İdman yurdu ile C. H. P. şildi için karşılaşmışlardır. As. Fa. Gücü takımı esasen geçen hafta da genç Maskespora mağlup ol- muştu. Fakat Maskesporluların lik maçlarındaki şerait altında ve gayri nizami bir kadro şeklinde rakipleri - nin önüne çıkması, haddi zatıfıda hak edilmiş bir galibiyeti hükmen kaybet- melerine sebep olmuştur. Bütün bu şartlara rağmen As. Fa. Güçlülerin askerliklerini bitirerek Ankara'ya dö nen Enver ve Semih'le takviyeli çıka cakları etrafındaki 800 € yakın bir seyirci kütlesi topla - mişti. Takımlar sahaya çıktıkları zaman As. Fa. Gücünün değil yeni eleman - larla takviyeli, lik maçlarında oynı - yan kadrosundan Abdul, Ali Riza ve Fikret gibi unsurlarının eksik bir balde olduğu anlaşıldı. Takımlar sahada şöyle dizildiler: Harbiye İdman Yurdu: Nahit — Faruk, Münir — Suphi, Muhterem, Orhan — Ethem, Bedri, Zeki, Habip, Muzaffer. As. Fa. Gücü; Kefer — Rıza, Salih — Müstafa, Fehmi, İsmail — Hamdi, Bilâl, Fehmi, Zeki, Reşat. Hakem: Servet Öz. Oyun Kısa ve isabetli paslarla Harbiye kalesi önünde bir tehlike şeklinde başlıyan oyun, Muhteremin Habiple birlikte yarattığı şuur dolayısiyle ra- kip sahaya yığıldı. As. Fa. Gücü mer kez müavininin, satnrfor mevkiinde güzel bir stille çalışan Zekiyi kâfi bir markaja tâbi tutamaması çok bü- yük bir enerjiye istinat eden Harbiye hücumlarının sık sık gol pozisyonları kazanmasına yardım ediyordu. 10 un- cu dakikada Zeki, Habip aldığı pası yakın mesafeden solla kale ağla- rına taktı. Bu golden sonra hızlanan fakah Muhteremin de iltihakiyle üç müdafi halinde çalışan Harbiye mü - dafaası önünde yırtılan As, Fa. Gücü hücumları hiç bir netice vermedi. Bu- - na mukabil Zeki derin ve isabetli pas- larla açıklarına her zaman için rakip müdafaadan sıyrılmak imkânı verdi. 25 inci dakikada Zeki, sol açığın in- dirdiği topu güzel bir vücut ve bel hareketiyle rakip müdafaadan aşırdı. Yakından sıkı bir şütle ikinci, 37 in- ci dakikad. za Habip 18 dışından fevkalâde bir vole vuruşu ile üçüncü Harbiye golünü atmağa muvaffak ol- dülar. Devre bu şekilde ve As. Fa, Gücü- nün hâkimiyet pozisyonlarını tama- men rakibine bıraktığı bir esnada bit / ti. İkinci devrenin 8 inci dakikasında As. Fa. Gücü haber, stadyoma * Fa. Gücünü 0 yendi H As. Fa. kalecisinin bir kurtarışı Dünkü güreş müsabakaları Bugün de müsabakalara devam olunacaktır Dün öğleden sonra Beden terbiyesi böl- ge güreş salonunda, geçen hafta ikmal edi- Bugünkü at yarışları İki üç aydır Ankara'nın aşağı yukarı yegâne eğlencesi olan at yarışlarının bu- gün sonuncusu yapılacaktır. Koşulara saat 14 de başlanacaktır. Yarış meraklılarının ve at sevenlerin koşuların mayıs başına ka- dar tatil edilmesi dolayısiyle müteessir o- lacakları pek tabiidir. Gönül ister ki yarış- lar kışın pek soğuk. zamanları müstesna her haita yapılsın. Maamafih alâkadarların, koşulara olan büyük rağbeti ve her sene biraz daha artan hayvan adedini nazarı iti- bara alarak 1940 da olmasa bile 1941 de bunu kuvvetin fiile çıkaracaklarına şüphe ÖL 1 len tecrübesizler müsab da derece alanlarla, o müsabakalara iştirak etmiyen evelce derece almış güreşçiler arasında eei R ci 1 Malarin birinci ve âkinci devreleri ikmal edilmiştir. Ve neticelerin alımması için müteakip dev- relere de bu sabah saat 9 da başlanacaktır. Müsbakalara As. Fa. Gücü, Demirspor, Ga- zi lisesi ve Harp okulu idman yurdundan güreşçiler iştirak etmişlerdir. Çok heye - canlı olan güreşleri seyretmek üzere kala- balık bir meraklı kütlesi salonu doldur - muştür. Müsabakaların dünkü icelerini aşağıya yazıyoruz: Birinci devre: 56 kiloda: İsmail Sezgin (D.S.), Mehmet Koç (Asia) a Aliüumer Tomruk (Asfa) Halit Basamur (D.S.) a sayı hesabiyle galip. 61 kiloda : Cemal Öztürk (D.S.), Arslan Pehlivan (Gas.) a LÜ0Z2 uasızada ve Hasan Töreli Uedr.O.) Fevzi izrdenöz (Hr.O.) a 9,49 da- Kınada tuşla galip. ©6 kiloda : , Salim Önal (Astfa), Haydar Ulu (G. L.) ya sayı hesabiyiec, Habıp Duman — (19.8.) Sabasattır. Louu (Hr. U.) ya y.55 dakıka- da ve insan Krünsar (Asıa) İlictamet Uz- Zeki, 15 incide Bedri ve nihayet 40 ıncı dakikasında gene Zeki üç gol daha atarak Harbiyeyi 6 - O gibi net bir galibiyete ulaştırdılar. Oyun Har , biye idman yurdunun 6-0 kazancı ile sona erdi, Galip Harbiye takımında Muhte - rem ve Zeki mükemmeldi. Habip de sol açığa hazırladığı fırsatlar ve mü- dafaaya yardım - bakımından iyi idi. Bütün oyun müddetince seri ataklar- la nazarıdikkati çeken açıkları fırsat- çı ve hazırJayıcı bulmadık. Müdafilerin biribirine fazla sıkış- maları hatalı. Muavin hattının oyunu | daima uzun paslarla inkişaf etirişi isabetliydi. As, Fa. Gücü takımı; hem çok genç ve tecrübesiz oyunculardan mü- rekkep, hem de rakipleri önünde kısa pas yapmak hatasına düştükleri için farklı bir netice ile mağlup oldu. z Muammer Olgaç Bugünkü maç Dün yapılan müsabakadan sonra Harbiye idman yurdu Cümhuriyet Halk Partisi şildinin finaline kalmış- tır. Bugün saat 10,30 da karşılaşacak olan Demirspor - Gençler Birliğin- den hangisi galip çıkarsa Harbiye ile oynıyacak bu süretle şildin nihal ga- libi belli olacaktır. Her iki takım da bu maça âzami kuvetleriyle çıkmakta dır. Temyiz komisyonu âzalığı Açık bulunan vergiler temyiz ko- misyonu âzalığına Ticaret Vekâleti eski müsteşarı ve hâlen İstanbulda a- vukatlık ile meşgul B. Vahit Sayın'ın tayini İcra Vekilleri Heyetince kabul türk (Asıa) e 2.0)> dakıkaca tuşia galip. |4 kuoda : Halit Antuna (Hr. O.) Şani Yoranalp (Hr.U) a 5,59y dakısada tüşla, Sabri Can - kar (U.S.) âlı Uzyazıcı (Asıa) ya sayı he- sabiyle ve Demir (Asıa), Muhittin Uyar Ühir. U,) ya Z2.15 dakıkada tuşla galip. 79 kiloda : Cafer Özdemir (Asfa), Ziya Özulu (Hr. U.) a 2.15 dakikada tuşla galip 87 kiloda : Mustafa Özçelik (Asfa), İsmail Hakkı Yavuz (Hr.O.) a sayı hesaviyie ve ekseri- yetle, Mustafa Taştan (Asfa), Cemal Me- t ÇAsla) e 2.34 dakikada tuşla galip. İkinci devre: 36 kiloda: Mehmet Koç (Asfa), Nevzat Yangin Ç(Asfa) a 1.32 dakikada tuşla, Ali Omer Tomruk (Asfa), Ismail Sezgin (D.S.) e V.40 aaxikada tuşla galip. di kiloda : Abdullah Elâgöz (Asfa), Cemal Öztürk (D.S.) e 1.36 aazıkada tuşia, Hasan Töreli (ir.O.) Aslan Pehiivan (G. L.) e 32 sani- yede tuşla galip. 56 kiloda : Habip Duman (D.S.), Salim Ünal (As- fa) a sayı hesabiyle ve ekseriyetle, Meh - met Oztürg (Asia), Hayaar Uu (U. L.) ya hükmen ve İhsan Erünsal (Asfa), Sabahat- tün Tollu (Hir.O.) ya 5,36 dakikada tuşla Balip. /2 kiloda : Aziz Kipe (Asfa), Şani Yoranalp (Hr. O.) e hükmen, Sabri Cankar (D.S.), Halit Antuna (Hr.O.) ya 9,15 dakikada tuşla De mir (Asfa), Ali Ozyazıcı (Asfa) ya 45 sa- niyede tuşla galip. 1 79 kiloda : Suat Özkaya (Hr.O.) Ziya Özulu (Hr. O.) ya 8.12 dakikada tuşla galip. 87 kiloda : Mustafa Taştan (Asf), Mustafa Özçe - lik (Asfa) e 1.39 dakikada tuşla, Cemal Me tin (Asf), İsmail Hakkı Yavuz (Hr, O.) a edilmiştir. sayı hesabiyle ve ekseriyetle galip geldiler. |kek ve dişi taylara mahsustur,. Bugünkü koşulara gelince; her hafta olduğu gibi gene güzel ve heyeçınlı koşu- lar göreceğimiz muhakkaktır. Bilhassa bi - rinci, üçüncü ve beşinci koşuların çok zevk li olacağını ve sürprizle karşılaşılmak ihti- mali olduğunu zannetmekteyiz. Birinci koşu: (Çaldıran koşasu) . ©U 1937 doğumlu yerli halis kan mgılı_z er- kek ve dişi taylara mahsustur. İkramiyesi 3200 lira mesatesi 1600 metredir. Bu koşu- ya kayıtlı taylar şunlardır: Abime pour eux (S, Halim). Destiyar (S. Halim), Gonca (A, Atman). Miss (Nihal Atlı)ı Gürayak (8. Başlangıç), Sibel (F. Atlı). Bunlar arasında gerek kuvet ve gerek şimdiye kadar aidığı neticelere göre Bay 5. nalim'in Abime pour eux ismindeki ta- yını favori göstermek icap eder. Hafta İ içndeki idmanlara nazaran Mıss de çok iyi vaziyettedir. Konca ile epeyce çekişecek- leri zannedilmektedir. İkinci koşu: (Karacabey koşusu) Üç ve daha yukarı yaştaki yerli halis kan ingiliz at ve kısraklara mahsusutr. Ik- ramiyesi 800 lira mesalfesi 3000 metredir. Bu koşuya dört halis kan kaydedilmiştir . Özdemir (A. Atman), Karanfil (A, Atman), Batray (8. Temel) Kaya (F. Atlı). Bu koşunun gerek kuvetce gerek idman- ca rakiplerinden üstün olan Bay Ahmet Atman'ın hayvanlarından biri — tarafından kazanılması pek kuvetli bir ihtimaldir. Ge- çen hafta gösterdiği kuveti gösterebilirse Kaya bunlara rakip olabilir. Uçüncü koşu: (Taşpınar koşusu) kağı Uç yaşındaki yerli yarım kan ingiliz er- İkramiyesi 150 lira mesafesi 2000 metredir. Bu koşu- 'ya kaydedilen yarım kanlar şunlardır: Yılmaz (R. Kühyaoğlu) Nirvana (F. L. Kara Osman), Payraz (H. Sait), Berceste (H. Sait), Cesur (T. Çevik) , Yüksel (N. Sargın). Koşacak hayvanlara bakar bakmaz ilk akla gelen Bay Sait Halim'in Berceste'si ile Poyraz'ıdır. Günden güne düzlük ve u- zun mesâfelerde çok muvaffak olan Nir - vana da Bay Sait Halim'in atlarına çok kuvetli bir rakiptir. Koşunun bu üç hay - van arasında geçeceği kuvetle tahmin edi- lebilir. Dördüncü koşu: (Meriç koşusu) Bu koşuya gelince kazançları yekünu 8500 lirayı doldurmuyan dört ve daha yu - karı yaştaki yerli yarım kan ingiliz at ve kısraklara mahsustur, İkramiyesi 550 lira mesafesi 3500 metredir. Bu koşuya kayde- dilen dört yarım kan şunlardır: Olga (H. Çelebi), Mahmure (S. Temel), Al Ceylân (F. Atlıoğlu), | | Baskın (C. Apayık). Mesatenin uzun oluşu Baskm'ın şansmi azaltınaktadır. Koşunun Mahmure ile Al Ceyian'datı. Lirisi tarafından — kazanılması kuvetli bir ihtimaldir. Beşinci koşu: Dört ve dana yukarı yaştaki halis kan arap at ve kısraklara mahsüustur. İkramıye- si 800 lira mesafesi 4000 metredir. hu k şuya kayıtlı 14 hayvanın isimlerini &mwv-si, le yazıyoruz: Uçar (H. Atlı), Ünlü (A. Geliş), Mesut (H. Alpaslan), Bürnaz (H, Alpasları), Gümüş (H. Erman), Duman (A. Hoyranlı), Yıldız (S. Özkan), Sevim İ, (F; Karabay), Sevim I1. (A. Kütükçü), Suna (K. Kızıl), Yüksel (S. İnak), Karakuş (H. Mutlu), Çelenk (F, Simsaroğlu), Efe (H. Dincel), Bu koşu günün en uzun ve en karışık koşusudur. Fevkalâde kuvetli olduğunu e- velki hafta da isbat eden Uçar bugün uzun mesafelerde çok muvaffak olan Çelenk için hakiki bir tehlikedir. Çelengi yolda kesi - verebilirlerse plâse olmak ihtimali de yok- tur. Eğer gene serbest bırakırlarsa koşu - yu geriden takip ederse sön anlarda ken - disine yetişecek ve ayak uyduracdk hayvan bulunşıı.adıgx için Çelenk gene koşuyu ka - zanabilir. Gümüş, Mesut ve Karakuş da plâse için şayanı tavsiyedir. Bugün çifte bahis dörı ile beşinci koşu arasındadır. İkili bahis ise üçüncü ko- şudadır. Türk Veterinerler cemiyeti yıllık kongresi Türk Veterinerler Cemiyeti yıllık kongresini dün saat 14 de Tiftik Ce- miyetinin Benddresindeki binasında yapmıştır. Kongre, Ebedi Şef Ata - türk'ün hatırasına hürmeten ayakta beş dakika tâzim sükütu yapmıştır. Bundan sonra idare heyetinin ra - poru okunmuş, yeni cemiyetler kanu- nuna göre değiştirilmiş olan cemiyet nizamnamesi müzakere olunarak - ka- bul edilmiştir. Milli Şef İsmet İnönü'ne, Büyük Millet Meclisi reisine; Basvekile, Zi- raat Vekiline tâzim ve bağlılık - tel - grafları çekilmesi kabul edildikten sonra yeni idare ve mürakabe ve nes- riyat heyetleri secilmis, meslek? bazı meseleler görüsüldükten sonra kon - greye son verilmiştir. İzmir'de yeni bir yol İzmir, 23 a.a. — Belediyenin İzmi- rin eski mahallelerini imar için ha- zırladığı programın en esaslı kısım - larından birini teşkil eden iki çeşme- lik Kadifekale asfalt yolunun inşası- na dovam adilmatetadiş Vat Noarinfdp bulunan binaların istimlâk muamele- leri tamamlanmıştır. İrene Duan'nin billur sesinden Brülen bir serenad... Fairbanks'ın kudretinden ateş alan bir zevk tufanı Bugün ve bu gece son olarak U L U S sinemasında devam ediyor. Ayrıca: Metro Jurnal en son dünya haberleri Seanslar : 2,30 - 4,30 - 6,30 gece 9 da başlar tel 6294 10 - 12 Sabah ucuz matinelerinde YAŞAMAK ZEVKTİR YAŞAMAK ZEVKTİR aa Duglas bi > yer ) < o N g Ka Ü R K i 4 E KADYOU DİFÜZYON POSTALARI TUürxkıyu kadyusu —- ANKana Aauyost 1648 m. 182 Kecs/ 120 - 31.70 m. Y465 Kes/2l Kw, Kw T AP, PAZAR: 24. 12. 939 12.30 Programm, ve memleket saat ayarı. Pizss Ayanıs ve meteorolioji havericri. 1450 — iürk muziği: Seçiimiş eserler ÂAn- kara radyosu kume ses ve saz heyeti, 1- dare eden; Mesut Cemil, 13.30 - 14.30 Müzik: Küçük orkestra (Şef: Necip Aşkın) 1 - rrcire : Ay-Ay-Ay (Serenad) 2 - Gangiberger : Küçük toplantı 3 - Bizet : Arlezyen Suiti 4 - Micheli : Ispanyol Serenadı 5 - Franz Lehar : 1arla kuşunun öttüzğü yer v - Taschikowsky : Romans. 18.00. Proğram. 18.05 Memleket saat ayarı, Ajans ve me- teoroloji haberleri, 18.25 Müzik : Radyo caz orkestrası. 19.00. Çocuk saati 19.30 Türk müziği : Halk türküleri İne- bolulu Sarı Recep tarafından 19.45 'Türk müziği Çalanlar : Ruşen Kam, Reşat Erer, Re fik Fersan, Cevdet Kozan. 1 — Okuyan : Necmi Rıza Ahıskan 1 - Nihavendi - Kebir peşrevi 2 - Arif Bey - Nihavend şarkı : iç gülfeminde) 3 - Rahmi Bey - Nihavend şarkı : larma bağlanalı) 4 - Reşat Brer : Keman taksimi, # M xla aim 5 Nihavend şarkı : (Çözül- me zülfüne ey dilrüba) 6 - Arif Bey - Nihavend şarkı : (Söyle nedir baisi zarın gönül) 7 - Nihavendi - Kebir saz semaisi, 2 — Okuyan Melek Tokgöz 1 * Rahmi Bey - Hisarpuselik şarkı $ (Bir nevcivansın) 2 - Rahmi Bey - Hisarpuselik şarkı $ (Dilde artık kalmadı) 3 - Sel, Pınar - Karcığar şarkı : mi ayağına atsam) 4 - Osman Nihat - Kürdilihicazkâr şare kı : (Kaç yıl yüreğim sızladı) - 20.30 Konuşma : (Türk tarihinden sayfa lar) 2045 Türk müziği : Fasıl heyeti 21.30 Semiha Cenap Berksoy tarafından şan resitali: Program: 1 - Richard St - rauss - “Ariadne auf Naxos” operasın- dan Ariadne'nin büyük aryası 2 - Johan- nes Brahms - a) “Ninni” b) “Demirci” 3 - Hugo Wolf: a) “Eski bir resim üze- rine" -b) “Gizlilik,, c) “Penna'da bir sevgilim var, —4 - Franz Scechubert: a) “Margarete çıkrık başında” b) “Serenad” 5 — Cemal Reşid: a) “Çeşme” b) “Ak ko- yun meler gelir” Piyano ile refakat eden: Cemal Reşid, 22.00 Memleket saat ayarı, Ajans haber- leri 22.15 Ajans spor servisi 22.25 Müzik : Cazband (P1.) 23.25 - 23.30 Yarınki proğram, ve kapanış. (Şarap (Saç: (Kalbi- Fransız Sinema sanatının en büyük artistleri ve şimdiye kadar çevrilen filmlerin en güzeli SON SANS “Lâa belle eguipe” Baş Rollerde: VİVİANE ROMANCE - JEAN GABİN- CHARLES VANEL YARIN matinelerden itibaren ULUS Sinemasında GZAAR T CERARAAE UTT LA AAAT LKLT TAO T TRE T APT GNUK DNSN GERRTLETT MA 7 1 b kavalyesi de düşmüştü. Ve çok ş olsa gerek- Hi ki dansözünü büsbütü yer a jlirlö doğüler rak suratını ekşite ekşite dizlerini oğuyordu. Şüp- hesiz düşmesiyle tamamen şaşalıyan genç kız ise hâlâ yerde duruyordu. Bunu gören Tonio Kröger yavaşça ilerliyerek kızın kolundan yakalayıp aya- ğa kaldırdı. Bitkin, şaşkın, betbaht bir halde göz - lerini Tonio Kröger'e bakmak için kaldırdı, ve na- zik yüzünü hafif bir kızıllık boyadı. Aşağıdan yukarıya bitkin karanlık gözleriyle ona bakarak: “Teşekkür, çok te;nkkür'ı dedi. z TADMALARDAN ÇEVİREN : Mehmet KARASAN No: 24 Kendini istihza ve t ülün yediğini, bilgini en “Daha fazla dans l di” dedi yavaşça. Sonra, bir defa gözlerini onlara, bomboş ve meflüç bıraktığını, yaratıcı faaliyetin hummalı ateşi ve titreten üşümeleri ile yarı yarıya Hans ve İngeborg'a doğru çevirdi, ve uzaklaştı. Verendayı da odayı da terkederek odasına çıktı. İştirâk etmediği bu eğlenceden yarı sarhoş ve «ıskançlıktan bitkin bir halde ayrıldı. Gene tıp- kı eskiden başma gelen aynı şey tekerrür etmişti. Ve gene siz güzel kumralların, siz bahtiyar ve ya- şıyanların yüzünden karanlık bir köşede yüzü a - teşten yanarak, ıstırap içinde ayak üzeri dikili kalmıştı. Ve sonra tek başına uzaklaştı! Fakat şimdi onlardan biri gelmeliydi! İngeborg gelmeliy- di! Gittiğinin farkma vârarak ardınca gelip elleri- ni omuzları üzerine koymalı ve demeliydi: “Gel bi- zimle içeri! Müsterih ol, seviyorum seni!”... Fakat gelmedi. Böyle bir şey olmadı. Evet, bu defa da kiden ol aynı olmuştu. Ve o lduğ gibi şimdi de bahtiyardı. Zira gönlü yaşıyordu. Fakat o şimdi ne ise o oluncaya kadar geçirdiği da m: t olan ne idi? — Uyuşma; boşluk; buz deryası; hele ruh? he- le sanat? Soyundu, yattı, ışığı söndürdü, yüzünü yastığına çevirerek, nazarında kendinin şahsi ve esaslı sevme, ıstırap çekme, bahtiyar olma tarzını sembolize eden ve hayatı, basit ve derin hissiyatı, vatanı hatırlatan hvettiğini, vicdan azabının işkenceleri içinde, azizlikle —şehvaniliğin en aşırı - temayülleri 4 —eti ai kte, incelmiş, soğuk ve câli bir şekilde tahrik edilen vectlerle bit- miş ve tükenmiş, serseri, harap, azap içinde, hasta gördü. Ve nedamet ve hasretinden hıçkırıklarını tutamadı. Etrafında her şey sessiz ve donuktu. Fakat aşa- gıdan, hayatın, üç tempolu, tatlı ve bayağı ritmi, boğuk ve uyutucu, ona kadar geliyordu.... ; MA Tonio Kröger ikamet ettiği şimalden, dostu Li- saveta'ya verdiği sözü yerine getirmek için yazı - yordu: Yakında döneceğim Arkadia'da sevgili veta'ya İşte bir mektup ki sizi hayal sukutuna uğrata - caktır. Zira biraz umumi şeyler dahilinde kalmak ittiyorum. Bundan anlatacak hiç bir şeyim olmadı- ğını, başımdan kendi tarzımda hiç bir vaka geçme diğini çıkarmayınız. Bilâkis. Hattâ düayaya geldi #im memleektte beni tevkif etmek bile istediler Fakat bunu bilâhare ağızdan anlatacağım. Fakat şimdi, bazı günler, bir sürü hikâye anlatmaktansa Lisa - masum âhenkli birkaç şimal inü h reketinden bugüne kadar bir sel gibi akıp giden günleri hayalinden geçirdi. Başından geçen hazin duygu, sinir ve düşünce sergüzeştlerini hatırlad Tedi. Pi * t fikirler üzerine söz söylemeyi tercih ettiğim oluyor. “Hatırlıyor musunuz, Lisaveta, bir gün bana siz bir burjuva, muhitinden çıkan, yol bir buryuvasınız demiştiniz! Siz bana bu adı, daha ön: ce ağzımdan kaçan diğer itirafların sürüklemesiyle hayat dediğim şeye karşı olan aşkımı itiraf ettiğim bir gün vermiştiniz; böyle söylerken ne kadar doğ- ru söylediğinizin, ve ne kadar benim burjuva ru - hum ile hayata olan aşkımın bir tek ve aynı şey ol- duğunun farkına varıp varmadığınızı soruyorum. Bu seyahat bana bunlar üzerine düşünmek fırsatları verdi... “ Biliyorsunuz, babam şimal mizacında bir adam dı; düşüngen, derin, dindarca dürüst, melânkoliye meyyal; belirsiz yabancı bir menşeden olan annem ise, güzel, şehvetli, safdil, gevşek olduğu kadar aşka müptelâ ve ilcai bir hafiflikte idi. Bütün bunlar, —ı—rL ğ n y a ut GA lduğu kadar na tehlikeleri de ihtiva eden bir halita idi. Ve bü halitadan şu dünyaya geldi: Sanat uğrunda muhi - tini kaybeden bir burjuva, iyi ve güzel yaşamıya hasret çeken bir çingene, kötü vicdan sahibi bir artist. Zira benim bu burjuva vicdanımdır ki bana, bü- tün sanat faaliyetlerinde, bütün istisnalarda, baya- ğıdan uzaklaşan her şeyde, her dehada son derece bulanık, meşkük, şüpheli bir şeyin mevcudiyetini göstermektedir. Ve gene benim bu burjuva vicda - nımdır ki bana basit, saf, hoşça normal, dehadan mahruüm ve makül her şeyi bir âşık zayıflığı ile sev- diriyor. İki dünya arasındayım, ikisinde de rahat deği - lim, bu vaziyette benim için yaşamak biraz güç. Siz artistler bana burjuva diyorsunuz, burjuvalar da beni tevkif etmek istiyor... Biliyorum, hangisi beni daha çok rencide ediyor. Burjuvalar budaladır; fa- kat benim kaygısız ve ihtirassız olduğuma hükme- den sizler, siz güzelliğe lar, düşü lisiniz ki sanat ilhamı denilen bir şey vardır, ve bu o kadar kuvetli ve o kadar talihin zoruyla sanatkâra veril- miştir ki, bu kör zarureti içinde duyan insan için bayağı hayatın zevklerini tatmaktan daha büyük bir arzu ve iştiyak olamaz. “Muhteşem ve şeytani” güzelliğe götüren yolda sergü atılan ve i ları hakir gören mağrur ve soğuk kimselerin hayranıyım, fakat onlara haset etmiyorum. Zira bir edibi şair yapabilen bir'şey var« sa o da benim beşeri, yaşıyan ve bayağı şeylere kar- şı duyduğum burjuva askımdır. Her hararet, her iyilik, her humor ondan gelir, ve öyle zan- nediyorum ki bir kimse, insanlar ve hayvanların bütün dillerini konuşsa bile, ruhunda bu aşk olma - yınca, gene çınlayan bir tunç, gürleyen bayağı zil - den başka bir şey değildir. Bugüne kadar yaptığım hictir, büyük bir şey de- ğil, varlığiyle yokluğiyle bir. Daha iyi eserler ve- receğim Lisaveta, bu bir vaittir. Şimdi, size yazdı- ğım şu anda, denizin gürültüsü bana kadar yükse - liyor, ve gözlerimi yumuyorum. Nazarlarım doğa - cak bir dünyaya, uzvileşmiye ve bir şekil almıya muhtaç, taslak halinde bulunan bir dünyaya dalı - yor; kendilerini aramıya ve kurtarmıya gelmemi imdat işaretleri ile bildiren, hareket halinde, bir sü- rü insan gölgesi görüyorum. Tirajik gölgeler gülünç gölgeler, ve aynı zamanda hem gülünç ve hem de tirajik olan başka gölgeler, - ve bu gülünçleri husu- si bir aşkla seviyorum. Fakat benim en derin ve en gizli aşkım kumral saçlı ve mavi gözlülere, aydın ve canlı varlıklara, bahtiyarlara, alelâde insanlaradır. Bu aşkı ayıplamayınız, Lisaveta, iyi ve velüd bir aşktır 0: acı arzular, melânkolik istekler, biraz is « tiğna ve pek afif bir saadetten ibaret bir aşk... — Sar

Bu sayıdan diğer sayfalar: