12 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

di Üreiz ULUS 12-12 -1939 Piyango d ün çekildi 100.000 lira İik ikramiye BİBLİYOĞRAFYA Yeni Türk [ RADYO İ ç S CÖRE B M CA d RADYO DİFUZYON POSTALARI AN Yeni türk mecmuasının 84. üncü TB:ZK[?(E yösel & İ t çe yosu Radyosi O n u ma ra ya çl tl sayısı fevkalâde münderecatla inti - SALI — 12-12-1930 © şar — etmiştir. Bu sayıda: Milli Şefin Saat : 12.30 Program ve memleket saat ayarı. İstanbul, 11 (Telefonla) — Mil İt Piyangonun birinci tertip ikin- ci keşidesi bugün çekildi. Bu keşidenin en büyük ikramiyesi olan 100.000 lira 21.820, 25.000 lira 32.331, 15.000 lira 18.177, 12.000 lira 15.162, 10.000 lira 34.149 numaraya çıkmıştır. Diğer kazanan numaraları bildiriyorum: nutkundaki hakikatlar (Mehmet Halit Bayrı) ,en acı yıldönümü (Yusuf Zi- ya) , dünya matbuatı ve Atatürk - İs- kender Fahrettin Sertelli), red ve inkâr (Agâh Sırrı Levend), dede kor kut (M. Şakir), kızılbaş şairleri (Va- 12, 12. *35 Ajans ve meteoroloji haberleri. *S0 Türk müziği : Çalanlar: Reşat Erer, Cevdet Kozı Kemal Niyazi Seyhun, 1— Okuyan: Mustafa Çağlar ; 1— Hüzzam peşrevi 2— Hafız - Hüzzam beste « Aldı hayali perçemin, yım Naciyem aman. £ hit Lütfi Salcı), Güuacomo — Lepardi 38 .— Şevki bey - Hüzzam şarkı - Ga 5000 lira kazananlar: 34027 34048 34097 34130 34139 34167 34175 (Müştak) , akşam saatleri (Dr.Cemil dideleriz saki sun ir dolu kap 3034, 18602 34272 34278 34325 34662 34745 34746 34005 | < ğ ş z 4—-—- Hüzzam türkü - Uzun olt S000'üra kazanaidlar 5 34922 34085 35088 35171 35278 35303 35365 | Süleyman) ; seviye — farkı - hikâye ' efelerin biçağı i zan : 32407 35604 35605 35626 35680 35717 35775 | (Naki Tezel), köy sosyolojisi (Selâ- Ş ü 5— --- Hüzzam türkü - Sana da ya Galeriden bir köşe 712, 1205, 16429, 28312, 39523 2000 lira kazananlar: 5023 5737 11039 25348 26104 28047 33608 38649 1000 lira kazananlar: 46 887 1021 1789 2400 2671 6624 7082 0258 9792 9850 11333 11800 12772 14113 15502 15902 19304 19915 20581 21503 | 21900 22360 22594 27282 28444 209712 29981 30858 36288 100 lira kazananlar: 295 458 629 636 933 1190 1469 /1522 1640 2901 2988 3005 3505 3553 , 3645 3879 3880 4123 4174 4379 4457 ( 5296 5669 6020 6440 6610 7180 7223 7237 7262 7278 7322 7366 7941 7952 7989 6 8508 8784 9252 9255 10073 10524 10999 11047 11391 11654 12547 13084 13502 13653 14487 14527 14637 14647 15092 15823 15934 15974 16397 16934 17396 17977 17788 18790 19224 19286 20106 20111 20323 20437 20588 20596 20693 20877 21063 21192 21637 21996 22157 22287 22675 22852 22861 22877 23113 23395 23435 23484 24237 24252 24382 24470 24883 25153 25202 25487 25555 25638 25904 26036 26243 26342 26400 26525 26681 26703 27196 27573 28165 28246 29405 29462 30192 30421 31052 31066 31146 31257 31362 31981 32102 33018 33042 33295 33352 33377 33395 34691 34815 36033 36350 36486 3S777 35887 35906 35914 35946 35964 36007 360113 36159 36270 36273 26293 36523 36541 36557 36614 36730 36898 37035 37039 37041 37134 37142 37418 37423 37433 37596 37715 37764 37773 37853 37859 37925 38009 38011 38064 38074 38138 38142 38175 38179 38199 38202 38225 38338 38386 38393 38397 38420 38491 38504 38592 38621 38691 38819 386W 39000 39059 39100 39196 39273 39439 39479 30503 39529 39579 39626 39674 39837 39859 39882 39948 39990 Sön rakamları 20, 31 ve 77 ile biten bü- âün numaralar ikişer lira amorti alacaklar- ır, İngiliz torpidosu Tirhan Vapurunu da aradı İstanbul, 11 (Telefonla) — Tırhan vapuru İzmir'den İstanbul'a gelirken Çanakkale açıklarında bir ingiliz tor- pitosu tarafından durdurulmuştur. İn giliz harp gemisi Tırhanda alman eş- yası olup olmadığını araştırmış bir müddet sonra geminin seferine müsa- haddin Demirkan) , İstanbul hamam- ları (Prof.Dr.Süheyl) dayak — cezası ( Sulhi Dönmezer), dokuz boy türkler (Adnan Erzi) , ayrıca Süheyla Muh - terem ve İffet Oruzun şiirleri, Cenap Şehabettin ve Gassodan fikirler ve bir de piyes ilâvesi vardır. Atatürk'ün hiç neşrolunmamış fevk alâde enteresan bir fotoğrafını da ih- mıza bilhassa tavsiye ederiz. 1 Sovyefler Esfonyadan yardım mı İstediler Londra, 11 aa. — News Chronicle gazetesinin Stokholmdan öğrendiğine göre, Sovyet hükümeti Finlandiya'nın istilâsında kendisine karşılıklı yardım ; paktı mucibince yardım etmesini Es- Evkaf U. Müdürlüğünün galerisi dün açıld tiva eden Yeni Türk'ü okuyucuları - â ' ) - ee y 18 18; 18. 2 — Okuyan: Müzeyyen Senar, 1— Artaki - Nihavent şarkı - Kok lasam saçlarını, 2 — Lemi - Nihavent şarkı « Bin gi çıkarındım, $— Rahmi B, - Bayatiaraban şarkı Bakasız hüsnün güvenme anma d Badektik 1 - B i şarkı - Ömrümün neşesiz geçt harı. .30-14.00 Müzik (Hafif müzik - PL) 400 Program 18,05 Memleket saat ayarı, ajans ve me teoroloji haberleri, 25 Müzik (Cazband - PL) 18.55 Konuşma (Onuncu tasarruf ve yerl mallar haftası münasebetiyle Ulusa Ekonomi ve Artırma Kurumu Baş : kanı ve Balıkesir Saylavyı Kâzım Ö zalip tarafından) 19.10 Türk müziği: Çalanlar: — Vecihe, —Cevdet Çağla Cevdet Kozan, Kemal Niyazi Seyhun 1— Okuyan: Muzaffer İlkar : 1— Acemkürdi peşrevi, 2— Kaptan Z, Ali Rıza - Acemkürdi şarkı - Leyl olurki hüzn içinde 8— ------ Acemkürdi şarkı - Bir vefa- sız yare düştüm. #— Nikokos - Muhayyer kürdi şar « kı - Varmı hacet 36787 36839 37042 37067 37197 37342 37407 | de etmiştir. 5— Üçüncü Selim - Muhayyer sün- Dünkü açılış töreninde bulunanlar 37516 37639 38809 39002 39967 50 lira kazananlar: 27 62 67 112 177 268 275 284 338 444 545 566 600 635 649 672 753 788 862 885 970 995 1078 1100 1106 1123 1208 y42I 11438 1664 1842 1908 2066 2078 2171 2213 2375 2420 2427 2441 2448 2542 3228 3331 3391 3432 3448 3457 3511 3680 3666 3716 3738 3758 3759 | gelmişlerdir. Her iki vali mezuniyet- 4076 4086 4237 4414 4650 z 4675 |lerinden istifade ederek vilâyetlerine 4735 4751 4820 48 ait işler hakkında vekâletlerle temas- 40947 5078 5089 5431 5456 5514 5704 5768 5853 5883 5939 5998 6046 6080 llryıpıcaklıxdır. 6164 6250 6520 6611 6646 6602 6608 Giresun ve Manisa Valileri şehrimizde Giresun valisi B. Mümtaz ve Ma - 3103 | . â z AER LAT 1ağ0l aALA SAA AĞÜA S kudaa ValleI B Kalk mörümi şehrimize tonyadan istemiştir. Bu haberi veren mezkür gazete şu- nu hatırlatıyor ki Rus - Estonya pak- tt başka bir devlet tarafından tecavüz vuükuunda âkitlerin biribirine yardım etmesini mecburi kılmaktadır- — ” Yarto halkevinin fakir talebeye yardımı Varto, 11 a.a. — Halkevimiz ilk o- kulda yardıma muhtaç — çocukların Z 7276 7378 7406 7430 7435 7468 ;5;3 7695 7714 7822 7854 7879 8137 8182 8226 8251 8271 8277 8288 8293 8304 8328 8336 8349 8408 8469 8474 8476 8501 8539 8553 8610 8621 8623 8637 8732 8744 8750 8771 8787 8837 8840 8879 8921 9028 9034 9145 9155 Her Türk yerli malı kullan - tmak savaşında gönüllü bir propagandacı olmalıdır. ders levazımını ve iaşelerini temin et- tiği gibi 20 çocuğa da palto, elbise ve kundura almiıştiır. Halkevi bu sosyal yardım hareketlerini genişletmek için çalışmaktadır. 9351 9375 9460 9604 9649 9672 9765 9823 9883 10027 10150 10211 10329 10392 10671 10718 10864 11016 11049 11051 11058 16263 16305 16487 16524 16660 16696 16731 16778 16799 16875 16884 17019 17067 17085 17087 17097 17146 17167 17301 17302 17402 17436 17458 17488 17516 17542 17595 17605 Bugün ve Bu Gece 3 büyük yıld ULUS Sinemasında en yüksek fransız filmi x CA 17668 17756 18065 18085 18205 18234 18261 18277 18341 18399 18413 18491 18612 18643 18666 18878 18953 19032 19036 19136 19151 19272 19394 19511 19721 19781 19818 19826 19829 19834 19919 20137 20169 20393 20550 20567 20580 20590 20648 21034 21110 21150 21239 21266 21411 21430 21456 21510 21523 21588 21604 21855 21862 21917 21919 21935 22036 22201 22223 22235 22303 22306 22682 22690 22795 22802 22939 22947 22982 23151 23198 23294 23319 23341 23601 23702 23745 23877 23896 23905 23915 23916 23928 24006 24287 24339 24371 24640 24666 24691 24746 24026 24940 25086 25161 25218 25236 25255 25309 25455 25521 25532 25565 25692 25698 25810 25814 25857 25907 25929 25953 26017 25038 26073 26076 26088 26092 26093 26190 26268 26324 26332 26355 26399 26429 26509 K A Baş Rollerde: Gaby Morlay - Sacha Guitry - Parisin en büyük tiyatrolarımda tam bir buçuk sene oynanan.... Meşhur muharrir SACHA Guitry'nin en güzel eseri Ayrıca: Metro Jurnal en son dünya haberleri ve Renkli Miki Matineler 2,30 - 4,30 - 6,30 - Gece 9 da başlar. Tel 6294 yi B RİL Jacgueline Delubac. 26512 26532 26569 26610 26621 26740 26962 26979 26984 26997 27000 27063 27201 27226 27265 27303 27319 27331 27360 27380 27420 27508 27535 27742 27764 28000 28100 28128 73545 28582 28597 28611 28622 28742 28886 25928 28964 29165 29219 29225 29367 29414 20497 29507 29596 29681 29987 29989 30032 30087 30100 30164 30230 30291 30300 30356 30515 30588 30612 30623 30642 30944 30954 31097 31162 31165 31210 31243 31429 31480 31514 31653 31724 31776 31842 31855 31878 31900 31929 32015 32242 32274 32290 32327 82344 32456 32488 32527 32668 32672 32685 32885 33041 33088 33150 33265 33292 33380 33383 33583 33617 33641 33691 33768 33824 ÖĞ ULUS Sinemasında 13 Birinci Kânun Çarşamba saat 21 de MÜNİR NUREDDİN HULÂSA 'Tonilo Kröger, bir şimal şehrinin burjua bir ıil_eginîn ğud erken kendinde sanat istidadı beliriyor. ,Genç yaşında seviyor, ve hayalsukütuna uğruyor,. Ba - basının ölümü ve anasının yeniden evlenmesi ile aile ocağı dağılıyor. Toni Kröger ilhamını takip ederek baba yurdunu terkediyor, kendini varkuvetiyle sanata veriyor, artık sevilen ve alkışlanan büyük bir ed.ıp?ır. fakat sanat, yaratma ondan büyük fedakârlıklar isti - yor, Hayattan, sevgiden, insanlardan mahrumiyet, öldü- rücü inzeva... Bu hasretin verdiği istirapla tekrar eski haline dönmek için baba şehrine, ocağa dönmek istiyor.. “Nesiniz o halde?” *“Tonio Kröger yutkundu ve keskin bir sesle mesleğini söyledi. Bay Seehaase başımnı kaldırdı, raerakla yüzüne baktı.” Hmn! dedi polis memuru, ve — kayıt karalama- ları ile dolu kâğıt üzerinde, muhtelif ırklardan ge- len seslerin tesadüfi bir birl benziyen, tu- haf ve romantik bir adı heceledi, ki Tonio Kröger Lir saniyede unuttu — bu adda bir adamla hiç bir alâkanız olmadığını beyan ediyorsunuz? Anası ba- Lası belirsiz, menşei gayri muayyen, muhtelif do- landırıcılık ve başka suçları sebebiyle Münih poli- ti tarafından aranan ve ağlebihtimal Danimarka'- ya firar eden... *“Yalnız beyan etmekle kalmıyorum, dedi Tonio <röger omuzlariyle sinirli bir hareket yaparak, fa- kat...” Büunun bir tesiri oldu. “Nasıl? Evet, evet, şüphesiz, dedi polis memu- rü, fakat şu var ki, hiç bir şey gösterememek.” Bay Seehaase, yatıştırıcı bir şekilde müdahale etti. “Bütün bunlar bir formalitedir, dedi, fazla bir gey değil: Memurun ancak vazifesini yaptığını ha- KONSERİ Numaralı biletler şimdiden gişelerimizde satılmaktadır. den sonra açılmış, bir çok mebuslarla gazeteciler tarafından gezilmiştir. Ev- kaf umum müdürü B. Fahri Kiper zi- yaretçilere bizzat izahat vermiştir. Galeri bu hafta sonuna kadar Vekâ - letlerle umum müdürlükler erkânı ta- rafından gezilecek ve gelecek hafta başından ay sonuna kadar da halka a- çık bulundurulacaktır. İ Galeri, tarihin bildiği pek eski de- virlerde yaşamış türk devletlerinden bügüne kadar Evkaf müessesesinin YAZA, Tkomas MANN geçirmiş olduğu bütün devirleri, bu devirlere ait eserleri fotograflariyle tesbit etmektedir. Tanzim ve tasnif cidden büyük bir gayret ve vukufun eseridir. Tarihimizde evkafın işgal ettiği değerli mevki bu meşherde sahne sah- ne takip ediliyor ve eserler görülebi- Yiyor. Galeri gezilip dolaşıldıktan sonra şu kanaate varılmaktadır: Cümhuriyet hükümeti, Evkaf mü- essesesini ve buraya bağlı binlerce e- seri ihmale uğramış ve hırpalanmış bir halde teslim almıştır. Dedelerimi- zin büyük masraflar ihtiyar ederek, asırlar içinde vücude getirmiş olduk- ları eserler, cümhuriyet devrinde ba- kıma, imara kavuşmuş, canlandırıl - mıştır. Bu işin ehemiyet ve azametini galeriyi görmeden ve her bir eser hak kırda hazırlanmış olaân albümleri tet- kik etmeden evel lâyik olduğu şekil- de anlamağa imkân yoktur. Diğer taraftan, hayır sever ecdadı- mızin içtimat hayat sahasında vücu - de getirmiş oldukları vakfiyeler A - nadolunun her köşe bucağından asır- larca hâlâ kuvetli müesseseler halinde yaşıyorlarsa, bunun da cümhuriyet hükümetinin kendilerinden esirgeme- Evkaf umum müdürlüğü tarafın - diği yardım ve müzaharete borçludur- dan hazırlanmış olan galeri, dün öğle-| lar. Adlariyle her zaman iftihar ettiği- miz büyük türk mimarlarının, memle- ketin dört bir tarafında yükselttiği abideler, ihmal, bakımsızlık yüzünden yıkılmağa ve yok olmağa yüz tütmüş- ken cümhuriyet hükümeti onları es - ki güzel hallerine ifrağ için elinden gelen bütün gayreti sarfetmiştir, Bunun her şeyden evel zaman - ve milyonlar işi olduğu, bugüne kadar yapılmış olanların tetkikiyle pek gü- zel anlaşılıyor. Ancak, muntazam ve programlı bir çalışma ile bu eserlerin bir gün tamamen eski hallerini alacak larına şüphe yoktur. Bu güzel galeri vesilesile, hayır se- ver dedelerimizin adlarını bir kere daha anmak, ve onların eserlerini i- mar, memleketin güzelliklerini muha- faza yolunda gösterdiği ciddi ve gay- retii mesalden döolayı Yivkaf ummunu müdürlüğümüzü tebrik etmek isteriz. İsveçte kabine buhranı Stokholm, 11 aa. — Stokholms Tid- ningin gazetesi, kabine buhranı hak- kında tefsirlerde bulunmaktadır. Bu gazete. milli bir hükümet teş- kili maksadiyle kabinede tadilât yapıl masının İsveçin iki yüz senedenberi büle şarkı - Ey göncei nazik te- nin. 5— Muhayyer sünbüle saz semaisi 2— Okuyan: Mefharet Sağnak : 1—Arif bey - Saba şarkı - Nigâhi mestine canlar e 2———— Saba şarkı - Hayali yare değme . 3 — Arif bey - Karciğar şarkı - Gön - lümün hayli zamandır. 4 — ——— Karciğar şarkı - Pmarın bi- şında desti doldurur, 19.50 Konuşma (Alım - satımın huküki bi« kımdan tetkiki) 20,05 Türk müziği : Hicazkâr faslından müntahap parçalar Ankara Radyosu küme ses ve saz he- yeti: İdare eden: Mesut Cemil 21.00 Konser takdimi: Halil Bedii Yönet * ken: 21.15 Müzik (Radyo orkestrası « Sef Dr. b B Praetorius) : 1—), S. Bach - 5 inci $ —A, din - Bi Andantesi, 3—M. Mussorgski - Çıplak dağda bir gece, 22.00 Memleket saat Aayarı, ajans haber « leri, ziraat, esham - tahvilât, kambi « yo - nukut borsası (Fiyat) 22.20 Serbest saat, GA SOKTURM ÇA e yusurr — ETJ 22.55 Müzik (Cazband - PL) 23,25-23.30 Yarımki prograt ve kapanış Karadenizde görülen mayn İstanbul, 11 (Telefonla) — Yelken* ciler kumpanyasına ait Tan vapuru Karadeniz Ereğlisi civarında Baba burnundan altı mil açıkta kırmızı bo* yalı bir mayn gördüğünü telsizle bil- dirmiştir. Alâkalı makamlar bir ta * raftan maynin tahribine teşebbüs et- mişler, diğer taraftan oralarda sefer yapan vapurlara da keyfiyeti bildir “ mişlerdir. karşılaşmış olduğu vahim vaziyete karşı koymak için kâfi bir tedbir ol- madığını yazmaktadır. Aynı gazete, bu vaziyete karşı koy mak için yeni adamlar, yeni enerjiler lâzım olduğu müteleasını serdetmek- tedir. : DLLLLDLDLEL DT :Her ailenin gelirini ve gideri- İni bildiren muntazam bir he- :sap defteri olmalıdır. Hesap - ğsxz harcayan puslasız gemiye sbenzer. VI ÇEVİREN : Mehmet KARASAN No: 17 tırlamanız lâzımdır. Her hangi bir şekilde hüviye- tinizi isbat edebilirseniz... Bir kâğıt... Hepsi sustular, Hâdiseye bir nihayet vermeli mi, yoksa? B. Seehaase'e kendini tanıtarak, ne hüviyeti meçhul bir endüstri şovaliyesi (dolandırıcı) ve ne de yeşil araba içinde doğmuş bir çingene değil, fa- kat Kröger'in oğlu, Krögerler ailesine mensup oldu- ğunu, ifşa etmeli mi idi? Hayır, bunu hiç de arzu etmiyordu. Ve, zaten, bu inzibat ve asayiş memur- larının da biraz hakkı yok mu idi? Onlara tamamen hak veriyordu. Omuzlarını silkti, ve sessiz durdu. “Neyiniz var orada? Sordu memur, şurada, bu cüzdanda? “Bunda? Hiç. Tashih müsveddeler,” dedi. “Temize çekilecek müsveddeler? Nasıl? Göster bakalım biraz? Tonio Kröger eserini uzattı. Polis memuru müs- veddeyi çekmece üzerine yaydı. Okumağa başladı. Bay Seehaase'de, kıraate iştirak için, yaklaştı. To- nio nerede olduklarını görmek için omuzlarının üs- tünden baktı. Birinci derecede bir çizgi, bir effet ihtiva eden, muvaffak olmuş bir sayfa idi. Kendin- den memnundu. edilip temize çekilecek “Görüyor musunuz, dedi, adım orada, bunu ben yazdım, neşredilecek. Anlıyor musunuz? “Peki, bu kâfi!” dedi bay Seehaase, kati bir ta- vırla. Yaprakları topladı, büktü, ve Tonio Kröger'e uzattı. “Bu kâfi olsa gerektir, Petersen! Gözlerini yana kırparak ve inkâr makamında başını yana sallıya- rak, kısa keserek tekrar etti. Bayı daha fazla tut- mamalıyız. Araba bekliyor. Sizi rahatsız ettik, ba- yım, mazur görünüz, rica ederim. Memur sadece va- zifesini yapmıştır. Fakat ben ona derhal yanlış bir iz üzerinde olduğunu söylemiştim. “Ya?” dedi içinden Tonio Kröger. Memur tamamen kanmışa benzemiyordu. Bir “şa hıs” ve bir “ibraz” mevzuubahis olduğunu ileri sü- rerek, bir iki itiraz daha yaptı. Fakat bay Seehanse misafirini koridordan geçirdi, bir defa daha tees- sürlerini beyan etti, iki liyon arasında yanında yü- rüdü ve birçok izzet ve ikram ile arabanın kapısını kendisi kapadı. Bundan sonra, gülünç bir derecede yüksek ve geniş araba cam ve demir gürültüsü ara- sında, yokuş aşağı inen yollar boyunca, limana doğ- ru yollandı... Tonio Kröger, baba şehrinde böyle acayip birkaç gün geçirmişti. ş Tonio Kröger'in gemisi engine açılırken, akşam karanlığı düşüyordu, ve ay yüzen bir gümüş pırıl- tısı ile yükseliyordu. Gittikçe şiddetlenen rüzgâra karşı kor k için pard üne bürünerek civa- dıranın yanında duruyordu. Aşağıda dalgaların ka- ranlık gidiş gelişlerini dalgın dalgım seyrediyordu, güçlü ve dümdüz vücutlu dalgalar ki biribirine sar- maşıyor, gürliyerek kucaklaşıyor, beklenilmiyen is- tikametlerde biribirinden ayrılıyor ve birden kö- pükler içinde parıldıyorlardı. Tatlı ve uyutucu bir sürur ruhunu kaplıyordu, memleketinde, bir dolandırıcı, bir endüstri şövali- yesi, zanniyle tevkif etmek istemelerinden — biraz müteessir olmuştu, evet, — gerçi bir dereceye kadar bunu yerinde bulmuş olsa da, Fakat gemiye bindik- ten sonra, eskiden çocukken babası ile birlikte sey- rettiği gibi, yarı danimarkaca, yarı kaba almanca bağrışlar arasmda, geminin derin karnını dolduran marşandizlerin yüklenmesine bakmıştı; oraya, bal- ye ve sandıklardan başka, şüphesiz Hamburg'dan gelen ve bir Danimarka hayvanat bahçesine gönde- rilen, kalım parmaklıklı kafeslerde kapalı bir ak ayı ile şahane bir kaplanı nasıl indirdiklerini gö müştü; ve bütün bunlara bakarak kendinden ge- mişti. Sonra gemi nehir boynca düz sahiller arasın- dan kayarken artşk polis memuru Petersen'i büsbü. tün unutmuştu. Vakadan önce başından gecen bü- tün şeyler, tatlı, hazin ve nedametlerle dolu gere rüyaları, yaptığı gezinti, ceviz ağacını yeniden gör- mesi, bütün bunlar yeniden ruhunda canlandı. Ve şimdi önünde deniz çılırken, ç kel denizin yaz “Sonu var)