Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
b Sölee HU Tz — A . M Z AMT etmek çayle Bü'devletlerin _9- 12 - 1939 U LUS [ DIŞ POLİTİKA ] Ticaret harbi ve bitaraflar İngiltere ile Almanya arasında - ki ticaret harbınm şiddetlenmesi, bitarafların esasen zor olan vazi- yetlerini daha ziyade zorlaştırmış - tir. İngiltere, Almanya tarafından başlanan ve bitaraf ticaret gemileri- ni de tehlikeye koyan mayn harbına .r" kahal Rel | | h üzo_ re, menşei Almanya olan malların Müsaderesine karar vermiştir. Ve bu tedbir birinci kânundan itibaren tatbik edilmektedir. İngiltere'nin maksadı, Almanya'nın — yabancı memleketlere mal satarak döviz te- darik etmesine mani olmaktır. Fa - kat bu tedbir bitaraf devletleri de alâkadar etmektedir. Bu mesele ile alâkadar olan bitaraf memleketler bir kaç kategoriye ayrılır: , 1 — Evelâ bitarafların en ehe - Miyetlisi ve en büyüğü olgn Ameri- ka: bu devlet bitaraflık kanunlariy- le ticaret gemilerini muharip devlet limanlarına uğramaktan menetme - miş olsaydı, bu işle daha yakından alâkadar olacaktı. Fakat Amerika çıkacak olan bu zorlukları önceden keşfettiğinden gemilerini muharip devlet limanlarına ve hattâ harp sa- hası telâkki ettiği İskandinavya li - Manlarına uğramaktan menetmiş ve ticaret harbından uzakta kalmıştır. 2 — Japonya ve İtalya ikinci bir kategori olmakla beraber, bu iki devletin vaziyetleri biribirine benze- Mez. Japonya İngiltere'nin mukabe- le bilmisil tedbirini protesto etmiş- tir. Ve gazeteleri mucip sebep ola - rak, Mançuko için imal edilen ve Paraları da ödenmiş olan makinele- rin tesellüm edilemiyeceği endişesi « ni ileri sürmektedirler. Diğer taraf- tan İtalya r protesti Fakat ticaretinin zarar görmesine Yazı olmıy Sanı bildirmiletir. Azler $ılıyor ki İtalya daha ziyade transit ticaretiyle alâkadardır. Bu iki dev- letin'vaziyetlerinde bir hususiyet Şudur ki, her ikisi de 1914 harbında ılnı tedbirin İngiltere tarafından a- DÜNYA HABERLERİ Cenevre'den Dünkerk' kar Fransa'da yeni bir istihkâm inşa edildi Yeni istihkâmlar Majino hattının ön ve yan taraflarında yapıldı “PARİS : 8. a.a. — Dün salâhiyettar askeri fransız mahafili, Maginot hattının takviyesi için muhasematın başlangıcındşnğerı fransız erkânı harbiyesi tarafından teklif edilmiş ve bu teklif üze- rine yapılmış olan tertibatı ifşa etmişlerdir. Fransız ordusunun istihkâm kıta - atı, üç ay devam eden çetin bir çalış- madan sonra yeni istihkâmat inşa et- miştir. Bu istihkâmlar, Cenevre'den Dunkerke'e kadar fransız hududunu gerek karadan ve gerek havadan ya- pılacak her türlü şiddetli taarruzlara karşı muvaffakıyetle mukavemet ede- bilecek bir hale getirmiştir. Askeri mahafil, harbin ilânından evel Fransa'nın emniyetinin yer al - tında imtidat eden ve hududu tama- miyle kapatan fasılasız bir istihkâm- lar hattı ile zamân altına alınmış ol- duğunu beyan etmektedir. Bu hat, Maginot namı ile maruf idi. Bu_h?t, şimdi ikinci bir müdafaa sistemi ile takviye edilmiştir. Yeni istihkâmlar, Maginot hattının önünde ve yan taraflarında yapılmış- tır. Bu kuvetli müdafaa hattına: tank - lara karşı yapılmış olan sedler ve ma- yin tarlaları ilâve edilmiştir. Bu ikinci müdafaa hattı, istihkâm- larının çokluğu itibariyle Siekfrid hattına benzetilebilir. Askeri mahafil, Maginot hattına ilâve edilmiş olan yeni hattan dolayı memnuniyet göstermektedirler. Bu kuvetli hat, yalnız fransız - alman hu- fakat etmişler. Hat- tâ kendileri de o tedbirin tatbikıma iştirâk — etmişlerdir. Binaenaleyh 1914 harbında kendilerinin de işti - rakiyle tatbik edilen bu tedbirin bu- gün tatbikıma mani olmıya çalışma - ları aylbı ölür. Kaldı ki ingiliz ted « biri, İtalya'yı ve Japonya'yı, muta - duğman, “blAki temin edecektir. Gerçi Memleket de gemileri içinde alman *yası nakledemiyeceğinden nakil Ücretinden azıcık mutazarrır ola- Saktır. Fakat cenubi Amerika ve in piyasalarında Almanya mamu- lâtının rekabetinden kurtulacakları tihetle endüstrileri tarafından temin edilecek kâr bu küçük zararı telâfi edecektir. 3 — Bu ç g Tiyi teşkil eden bitarafların vaziyeti PK BAF C SA Ğ F hepsinden zordur. Çünkü Hollanda | $ büyük | her iki dudunu değil ayni zamanda Ardennes geçitlerini ve Jure dağlarını da set- retmektedir. Fransız sabah tebliği Paris : 8. a.a. — B. Kânunuevel sa- bah tebliği : Kayde değer hiçbir şey yoktur. Fransız akşam tebliği Bir yıldönümü ve Türk - Yunan dostluğu Atina, 8 a.a. — “Atina ajansı teb- liğ ediyor” 1912 de türk ve yunan filoları ara- sında yapılan Helli muharebesinin yildönümü münasebetiyle kıral Jorj 326 deniz erbaşına madalyalar vermiş ve söylediği nutukta bilhassa demiş - tir ki: Bugünü iki bakımdan kutluyoruz. Evelâ kahraman bir düşmana karşı harbetmiş olan denizcilerimiz için bir şeref günüdür ve sonra çünkü o za - mandanberi eski düşmanımızla el ele vererek sıkı ve çözülmez bir dostluk ve ittifakla bağlandık. Bütün gazeteler, bu merasimi bahis- mevzuu ederek, kıralın sözlerinin mâ- nasını tebarüz ettirmekte ve bugün- kü Türkiye'nin ayni müşterek sulh ve komşulariyle işbirliği emelleri beslediklerini ve aynı yolda yürüdük- lerini yazmaktadır. Basra'ya doğru yol gösteriyorlar ! Amesterdam, 8. aa. — “ Havas ,, Şimdiki harbin Türkiye ve Yakınşark B.Gafenko'nun beyanatı Romanya ve Türk dostluğu Atina, 8 asa. — Yunan matbuatı, Ro- manya hariciye nazırı Gafenko'nun gazetecilere beyanatını neşretmekte- dir. Gafenko demiştir ki: Romanya'nın siyaseti memleketinin kati bir bitaraflık muhafaza etmesini emrediyor. Harp Romanya'nın mena- fiini, istiklâlini ve tamamlığını ihlâl etmedikçe bitaraf kalacağız. Romanya menafiinin sovyet mena - fii ile taaruz etmediğine katiyen e - minim.,Romanya'nın bütün —muha- Ü N * D VananaaaAnAKNANAAĞAMARARAK MA KARBANA YAK A NU DA Aİ” İSTANBUL “ K4 z VAKİT İktısadi harbın Balkan cephesi Asım Us başmakalesinde, İngilterenin alman ithalât ve ihracatına karşı tatbik ettiği ablukanın sadece deniz yollarına ve deniz vasıtalarına inhisar etmediğini, yavaş yavaş bir takım kara vasıtlarının da Almanyaya kapatıldığını, bu arada Tunadaki nakliyat vasıtalarının kiralan- dığını ve hattâ Romanyanın bütün pet - rol istihsalâtını satın aldıklarını kay - dederek, bu suretle alman için çok kıy- metli bir ilk madde ve gıda maddeleri piyasası olan Romanya pazarının hemen hemen kapanmış olduğunu tebarüz et- tirmektedir. Muharrir, Türkiyenin İngiltere ve Fransa ile akdettiği yardım muahedesin- deki Rusyaya karşı bitaraflık maddesi mucibince Karadeniz nakliyatından Al- manyanın da istifade edebileceğini söy- l li ve netice olarak şu mütaleayı riplerle mü tleri mül ldir. Tam bir muvazeneyi muhafaza için mümkün olanı yapmaktadır. Bulgar istekleri Atina, 8 a.a. — Royter: B. Gafenko bu- gün matbuata verdiği yeni bir mülâkatta bulgar isteklerine temas ederek demiştir tt “— Bulgaristanla muslihane teşrikime- saj ümidimizi hararetle teyitten hiç bir zaman hâli kalmadık. Bu hususta kendisi- ne alman - leh ihtilâfından biraz evel tek- liflerde bulunduk ve henüz hiç bir cevap almamış olmakla beraber bu tekliflerin se- mere verdiğine inanıyoruz ,, Nazır bundan sonra Bulgaristanın bita- raf kalmasından dolayı derin memnuniye- tini bildirmiş ve Romanyanın takip ettiği bitaraflık siyasetinin haklarından her han- gi birinden vaz geçeceği mânasına gelmi - yeceğini bilhassa kaydettikten sonra de - miştir ki : “Uyanık olmalıyız!” “— Buna binaen müteyakkız ve menfa- atlerimiz tehdit edildiği takdirde müdafaa- ya âmade bulunmaklığımız lâzımdır.,, B. Gafenko, Türkiyeden bahsederek şöy- le demiştir: “—Romen hükümeti, Türkiyenin Roman- yaya olan dostluğunu ve komşularile barış halinde kalmak ve harbin balkan yarımada- sına yayılmasına mâni olmak için srfetti- ği gayretleri takdir ktedi serdetmektedir : “Muhakkak olan şudur ki, Almanya - nın Lehistan üzerine olduğu şekilde bal- kanlara doğru gözleri kapalı bir taarruz hareketi yapması kolay değildir, Kaldı ki balkanlarda açılacak yeni cephe garp cephesinin zayıflaması demek olacak - tir.,, Romanya'da kalan göçmenler Görüp düşündükçe sütununda Hakkı Süha Gezgin, Bükreşte çıkan Üniversul gazetesinin türk muhacirlerinden bah - seden bir haberine nazaran, Dobrucalı üç bin aileden son kalan kafilenin va- pursuzluk yüzünden perişan bir halde Köstencede beklediklerini, orayı bu - günlerde kar bastığından — köçmenlerin vaziyetinin ağlanacak bir halde olduğu- nu ve 'bu !ıalin bütün kış devam etmesi yi sÖy ve bu vaziyet hakkında ezcümle şöyle emektedir : “Göçmen işi, bir hesap, zaman ve im- kân meselesi değil midir? Nasıl oluyor da bütün bahar, koca bir yaz hattâ hayli sürekli bir güz mevsimi boşu boşuna ge. çiriliyor da tam kış rüzgârlarının pat - ladığı, fırtınaların denizleri kudurttuğu, kar tipilerinin geçitlere kilit vurduğu günlerde muhacirlerin taşınmasına baş- lanıyor?,, pHEKT b zü, Ki Ü z Gazeteler a.a, Matbuat Servisi İKDAM İtalya'yı kazanmak için Abidin Daver, bu makalesinde, harbin bidayetindenberi muharip — devletlerin müttefik kazanmak için sarfettikleri gayretleri tebarüz ettirerek, bu arada İtalyanın “Çelik pakt” gibi muhteşem bir isim t.gıyan bir muahedeye rağmen harbin başındanberi harbe girmeyişini de müttefikler lehine kaydedilmesi lâ « zım gelen mühim bir hâdise olduğunu söylemektedir. Müharrir, alman mallarına konan ab- luka hakkında müttefikler nezdinde e - saslı bir teşebbüste bulunmadığını, bu- na mukabil de müttefiklerin, bu yüz - den italyan eh isinin bozul nı temine çalıştıklarını kaydettikten son- ra şöyle diyor : “Bütün bunlar, İtalyayı Berlin - Ro - ma mihverinden tamamiyle ayırmak ve İngiltere - Fransa ittifakına çekmek i - çin yapılan gayretlerdir ki, boşa git - mediklerine hükmetmek yanlış olmaz. Diplomasi harbinin, İtalyayı Almanya - dan büsbütün ayırması ihtimalleri ku - vetleniyor, demektir.,, Cümhuriyet İtalya ve Milletler Cemiyeti Nadir Nadi başmakalesinde, çoktan- beri ismi unutulmuş olan Milletler Ce- miyetinin Rusyanın son hareketine dair alınması icap eden tedbirleri görüşmek üzere yarın Cenevrede koönsey toplamtı- &1 yapacağını, dünya umumi efkârı na, zarında âdeta bir beceriksizlik timsali haline gelen bu müesseseden müsbet bir netice almanın doğru sayılamıyacağını . kaydetmektedir. Nadir Nadi İtalyanın Milletler Cemi- yetinden ayrılışı sebeplerini izah ettikten sonra şöyle demektedir : “İtalya, gideceği yolu seçmiş midir? Bu yol hangisidir? Bu noktaları henüz bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa o da Roma hükümetinin üç aydanberi müstakil bir siyaset takip ettiğidir. Bu siyasetin yarınki istikameti hakkında bir fikir edinmek için İtalyayı Millet - ler Cemiyeti bakımından tenkit edeme- yiz, Hayati menfaatlere bakalım.,, B. Gafenko nihayet yunan başvekili ta- rafından gösterilen kiyasetten bahseyle - miştir. Hayal ferahlığına Onuncu arllırma haftası başlıyor (Başı 1 inci sayfada) Ayni gün saat 18.55 de Ulusal Eko- nomi ve Artırma Kurumu Genel Baş- kanı general Kâzım Özalp konuşacak - Keşif kolları ve topçu tarafından mevzil faaliyetler olmuştur. Fransız Mebuslar Meclisinin içtimaı Paris, 8 aa. — Harp devresine ait yeni müzakere usulünü kabul etmiş olan fransız mebusan meclisi, dünkü celsesinde, 5 büt- Ççeyi tasvip etmiştir. Bu bütçeler, tekaüd, sıhiye, maliye milli terbiye ve başvekâlet b(l'.t'çeleridlt. Son b_i_i!kçeye Alsasloren, mil- ve liği büt- ;G Belçika ve hattâ bir dereceye ka- çe:er! dahildir, ö Ş öKA SSES L u Kormusarliği :bütü K '*r Danbaarka şıbıı i betiyle propaganda ve sansür meseleleri şartlar altı ma « | hakkındı lacak olan müzakereler, hü- Mulâtının tevziini yapan memleket - lerdir. Bu memleketler ve bilhassa Hollanda bu hizmetler için büyük kârlar temin etmektedir. Gerek na- il suretiyle ve gerek antrepoların- da ve rıhtımlarında alman emtiası- hr muhafaza etmek suretiyle. Bu kârdan mahrum kalmak bu memle- ketler için zor geliyor. Bu, doğru ol- Makla beraber, şu nokta da unutul - Mamalıdır ki, kâr normal değildir. Sonra küçük bitaraf memleketlerin kârdan mahrum kalmalarına se - bep olan tedbir Almanya tarafından Provoke edilmiştir. Ve öyle bir pro- Vokasyon ki İngiltere'den ziyade bi- taraf devletlerin yalnız kârlarını değil, tebâlarının canlarını da teh - likeye ş ktedir. — Al a denizlerde zayıf olan bir memleket- tir. Denizlerde kuvetli olan İngilte - Ye, 1856 mukavelesinin hükümlerin- den ayrılmıyacağım diye, mukavele- erine ve teahhütlerine bu derece yıtsızlık gösteren zayıf bir Al- Manya karşısında hiç tedbir alma- kümet ile meclis arasında hasıl olan itilâf üzerine önümüzdeki ikincikânun ayı içti - marmma talik edilmiştis. Sovyeller Romanya ile yardım paklı yaparlarsa... Londra, 8 a.a. — Siyasi mahafil, Türkiye ile Rusya arasında münakid 1935 tarihli misak ibi Rusyanın R ile karşılıklı yardım misakı imza etmeden e- vel Türkiyeyi keyfiyetten haberdar ederek Türkiye ile istişarede bılunması iktiza et- mekte olduğ beyan ktedirl Almanya Hollanda d Almanya'da her gün biraz daha açıkca mevzuubahs edilmektedir. Almanlar Ruslar'ın Basra körfezi istikametinde bir taarruzunu memnu- niyetle karşılayacaklardır. Alman ga- zeteleri Rusya'nın Norveç limanları istikametinde genişlemekten ise, buz- suz bir denize çıkmağı tavsiye edi - yorlar. o çaT e denblatt v ger Fri gi türk - ingiliz - fransız muahedesinin eski ingiliz - rus ihtilâfını tekrar can- landırdığını yazıyor ve bu yüzden Tus - japon ihtilâfının süratle halle - dileceğini ümit eyliyor. Alman gazetelerinin neşriyatı Rus- ya'yı Finlândiya'dan Yakınşark'a çe - virmeği istihdaf ediyor. Berlin'in mütalâası şudur ki, eğer Rusya garp devletleriyle harbe girer- se, madenlerinin ve demiryollarının tensiki için şimdiye kadar kabul et - mediği alman fencilerini - kolaylıkla kabul edecektir, Esfonya ordusu başkumandanı Moskovada Moskova, 8 a.a. — Estonya ordusu başkumandanı general — Laidonner, alman eşyasını nakil ve tevzi etme- sini Hollanda'dan talep etmekte - dir. Denizlerde İngiltere ile müca - delesinde aciz gösteren büyük Al - manya, şimdi küçük devletleri İngil- tere ile karşı karşıya getirmek isti- yor. Ve gariptir ki bu da bitarafla - rın hukuklarını korumak bahanesiy- le bitaraflık hukukuna değil, küçük devletlerin istiklâline pek az hür - tkâr olduğ harekâtiyle gös - &n mı? Sonra küçük devletler şunu Unutmamalıdırlar ki Almanya'nın Zaferi, kendi istiklâllerinin sonudur. Almanya, küçük devletlerin istik - lâllerine karşı ne derece riayetkâr Olduğunu Avusturya, Çekoslovakya Ve Polonya meselelerinde göster- TMiştir. Fakat bu devletler için daha zor ©lan vaziyet, Almanya tarafından Yapılan tazyıktır. Almanya bitaraf- tk haklarının müdafaası için küçük ollanda'yı, gemilerini silâhlamıya teşvik etmektedir. Bazı alman ga- Zeteleri, Hollanda'nın nakliye ge- "f"erini donanmasiyle himaye ede- bileceğini de yazmaktadırlar. Aşi - kâr olan mokta şudur ki Hollanda donanmasından himayesi istenen #ey Hollanda gemileri değil, gemi - ler içindeki alman eşyasıdır. Yani teren bir devletin kendisi tarafından yapılamıyan bir işi, küçük bitaraf - lara yaptırmıya çalışması, en hafif bir tâbirle çirkin bir politika manev- rasıdır. Bitarafların böyle bir ma- nevraya âlet olmıyacakları şüphe - sizdir. İngiltere bu tedbiri alman mayn harbına karşı mukabele bil - misil olarak aldığını söylüyor. Bu mukabele bilmisil tedbirini almıya - caksınız, diyecek olan küçük devlet- lere, İngiltere, beni devletler huku- edeceğiniz yerde, Almanya'yı mayn harbından vazgeçiriniz dese, doğru bir söz söylemiş olmaz mı? Ve aca- ba Almanya küçük devletlerin rica- sı, talebi ısrarı veya tehdidi ile mayn harbından vaz geçer mi? A. Ş. ESMER Moskova'ya gelmiştir. General Lai - donner, mareşal Voroşilof ve bilâha- re B. Molotov tarafından kabul edil- miştir. B. Molotof, general Laidonner şerefine bir akşam ziyafeti vermiş, bu ziyafette B. Stalin de hazır bulun - müuştur. Sıhiye - Vekili — Erzurum'da (Başı 1 inci sayfada) mandani ve vilâyet erkânı tarafından karşılanmıştır. Sıhat, İçtimaf muave- net vekili buraya gelişini müteakip vilâyeti, belediyeyi, kolordu ve müs - tahkem mevki k d yaret etmiş sat 11 de de Nümune has- tanesini gezmiştir. Dr. Hulüsi Alataş öğleden sonra da yeni yapılan zühre- viye hastanesiyle doğümevini, — ve grup inşaat sahasında yapılan yeni u- mumi müfettişlik binasını, halkevini ve diğer inşaatı tetkik eylemiştir. Sı- hıye Vekilimiz bugünü de şehrimizde geçirerek tetkiklerine devam edecekl lıklarını zi - (Başı 1 inci sayfada) mensup oldukları denize dökeceği- ni ilân etmiş olduğu halde kendisi çölde vefat eden kumandanın - ismi olsa gerektir. Fakat şu da doğrudur ki almanlar harbı gene garp cephe- sinde kaybetmekle beraber, Osman- l İmparatorluğunun bu seferleri ile, müttefikleri bir hayli kuvet ayırmi- ya mecbur etmişlerdi. Türkiye'nin Kafkas phesind ar Diğer ye SiaL 13-12-1939 çarşanba saat 19,10 da Maarif Vekili H. Ali Yücel, 14-12- 939 perşenbe saat 20 de Hariciye Ve - kili Şükrü Saraçoğlu, 15-12-039 cuma saat 19.10 da Ziraat Vekili Muhlis Erkmen, 16-12-939 cumartesi saat 20 de G. ve İnhisarlar Vekili Raif Kara- deniz, 17-12-939 pazar saat 20,30 da Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu, 18- 12-939 pazartesi saat 19 da Cümhuri - yet H. P. Heyeti İdare âzasından Trab . Sırrı Day, asker tahşit ettiği yalanını uyduran alman gazetesi, türk - ingiliz - fran- sız ittifak muahedesinin, “Türkiye tarafından alınmış olan teahhütle - rin, bu memleketin Sovyet Sosyalist cümhuriyetleri ittihadı ile müsellâh bir ihtilâfa sürüklenmesini intaç ve- ya mucip olacak bir harekete onu icbar edemiyeceğine,, dair olan 2 numaralı protokolünü şüphe- siz unutmamıştır. Zaten bu gazete, icatlarını, tahriklerini ve teşvikleri- ni, hepsini, her şeyin hakikati ne ol« duğunu bilerek, hususi bir maksatla yapıyor, Sovyetleri Hindi. 'a ve Kömür havzası için kanunlar Başvekilimizin son Zonguldak se - yahatlerindeki tetkiklerinden sonra e- sas itibariyle kararlaşmış olan kömür havzamizin devletleştirilmesi ve is - tihsalin rasyonalize edilereke amele tesisleri kurulması hakkındaki kanun 'Ilyihalın Üzerinde hazırlıklara baş - Mezopotşmyı’yı doğru yola çıkar- mak, veya böyle bir tehlikenin teh- didi altında ingilizleri Almanya ile sulh yapmıya zorlamak, yahut böy- le ihı'l“ N | n y L LA | e 5e Türkiye'yi müttefiklerden ayır - mak; “boş atan,, Fölkischer Beo- bachter'in talihine bu “dolü” lardan büyüğü olacağını biz de takdir et « miyor değiliz. Herkesin zararına ve yalnız pek sıkıntılı. bir harp içinde bunalan memleketinin menfaatine meşrıktan mağrıba kadar, cihanı altüst etmek Völkischer Beobachter muharririnin hayaline hoş gelebilir. Fakat haki « kat odur ki 1914 te olduğu gibi 1939 da dahi kendi memleketinin mu- kadderatı garp cephesindeki müca- delesinin âkıb ine b ;l.l -Ba!kı- larını Himalaya tepelerine teşvik et- mektense, bu muharrir, kendi mem- leketinin ordusunu hududun soluk mesafesindeki Majino hattına sevk- etmiye çalışsa her aklın kabul ede- ceği daha mantıki bir. kılavuzlukta bulunmuş olur. Almanya'yı alâkadar ettiği za- man, bu tarzda neşriyatı dinlemek, radyo aboneleri için bile id ka - dar yolu olan tehlikeli bir. hareket iken, hükümetimiz, Fölkischer Be- ve aşkama Elazığ'a gitmek üzere bu- obachter'in rüyalarını olduğu gibi, radan ayrılacaklardır. virgül değiştirmeksizin türk gazete- hangisi çıksa, dünya nimetlerinin en |" *Lâyihaların kiş tatilinden önce Büyük Millet Millet Meclisine sevki muhtemeldir. Ruhi Bozcalının muhakemesi Tayyare kaçakçılığı suçunda, Ek- rem Köniğe yardım ettiği iddiasiyle Ankara ağırceza mahkemesine sevke- dilmiş olan hariciye vekâleti memur - larından Ruhi Bozcalı hakkında veri- len hüküm mahkemei temyizce naks- edilmiş olduğundan — muhakemesine bugün öğleden evel gene Ankara A- ğirceza mahkemesinde devam edile - cektir. lerinde neşrettirmiştir. Ve onların türk vatandaşları üzerinde umumi ve müşterek tesiri aynı olmuştur: hafif bir tebessüm! . Völkischer Beobachter ve emsali şayia vetahrik tellallarına yalnız şunu söylemek isteriz ki dost olma - mak bile, dürüst olmamağı gerek - tirmez. Türkiye herkesin bildiği yerde ve yoldadır: onun milli ve beynelmilel politil demir gibi salâbeti hiç bir tahrik ile sarsıla - maz. Bize akıl dersi vermek isti- yenler, hakikatte uzun ve esaslı bir hayal dinlentisine muhtaçtırlar. Falih Rıfkı ATAY ea eei S de A Lakğaken Azlar a Hollanda'dan kaçırılan İngiliz subayları gürültüsüz bir şekilde muhakeme edilecek B. Stevens Londra, 8 aa. — Deyli Ekspresin Ams a terdam muhabiri yazıyor : Hollandadan kaçırılan ingiliz — zabitleri öi İ Biszrombel y ye vesile teşkil etmiyeceği bildirilmektedir. Filhakika, verilen malümata göre, bin- başı Stevens ve yüzbaşı Best işi muâzzam bir muhakemeye mevzu teşkil edecek de- ğildir, Bunun sebebi, bu husüsta Gestapo tarafından nazi matbuatına verilen malü - matın ingiliz zabitleri aleyhinde lüzumun- dan fazla ittiham biriktirmek — suretiyle inanrılmayacak şekle girmesidir. B. Necmettin Sadak Cenevre'ye gitti İstanbul, 8 aa. — Milletler Cemiyetinde- ki daimi deleğemiz Necmettin Sadak, bu sabah Ankaradan şehrimize ge'miş, ve ge. ce B_on_ıplou ekspresiyle Cenevreye hareket etmiştir,