Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İ l 3-12 - 1939 d A Va DIŞ POLİTİKA Almanya'nın harici ticareti 'Almanya'nın durup — durürken şladığı mayn harbına karşı mu - kabelebilmisil olmak üzere İngilte- Te ve Fransa tarafmdan alınan ted- birlerden sonra, alman harici tica - Tetinin ağırlığı balkanlar ve şarki Avrupa üzerine sarkacaktır. Ma- lümdur ki ingiliz ve fransız muka - belebilmisil tedbirleri, menşei al- '_nuıyı olan eşyanın Mmüsaderesini istilzam ediyor. Yani alman mamü- lâtr olan eşya, bitaraf gemiler için- de bile taşınamıyacaktır. Bu suret - e şimali ve cenubi Amerika, Ja- Ponya ve Çin piyasaları Almanya - Ya kapanmış oluyor. Almanların u piyasalar için imal ettikleri eşya İtaıyan g DÜNYA HABERLERİ azeteleri Fin harekâtının Almanyanın aleyhinde olduğunuyazıyorlar Roma'da Sovyet sefareti önünde Finlândiya için nümayişler oldu Roma, 2 a.a. — Finlandiya hâdiselerine geniş bir yer ayıran italyan matbuatı Finlandiya'nın mütearrıza karşı gösterdiği ce - surane mukavemeti bilhassa kayıt ellerinde kalacağından al ihra- tatçıları bunlar için yeni mahreçler &rayacaklardır. Almanya'ya açık olan yegâne piyasa da Sovyetlerle Yakın şark memleketleridir. Bu se- bepledir ki Almanya, son zaman - larda bu memleketlerin her biriyle ticaret betlerini im et - Mek için yeniden faaliyete giriş- Miştir. Fakat bu faaliyetin müsmir tolacağı şüphelidir. Çünkü Alman - Ya, tâkip ettiği politika ile bu mem- leketleri korkutmuştur. Almanya, balkanlarla yakın şarkı “hayat sa- ası,, telâkki ettiğini inkâr etmiyor. Bi leyh bu leketlerle ti - taret Almanya'nın nazarında bir alış veriş meselesi değil, bir hak me- telesidir. Sonra gücünün yettiği Memleketler üzerine siyasi tazyik Yapmaktan çekinmediği gibi, gü - Cünün yetmediği memleketlerle de ansızın ticaretini kesip aklınca iktı- sadi tazyik ile o memleketi yola ge- tirmiye çalışıyor. Bu şartlar altında Almanya ile ticaret müstakar bir iş olmaktan çıkarak alman politika- cılarının keyiflerine tâbi ve hattâ siyasi tehlikelerle dolu muvakkat bir kombinezon mahiyetini almak - tadır. Halbuki yakın şark ve Bal - kan memleketleri Almanya ile ti - C€aret münasebetlerini takviye et - Meyi samimi olarak arzu etmekte dh,.l*_ Ve ablukl iddetl, le meydana gelen yeni vaziyet de buna müsait olabilir. Bu vaziyetten î;it:fıde etmek Almanya'nın elinde- G in hususf sürette gönder- diği muhabirler Rusların nisbeten yüksek olan zayiatını bilhassa tebarüz ettirmekte ve askeri hâdiseleri meb- zul surette neşretmektedirler. Yabancı memleketlerde ve bilhassa Amerikadaki akisler ve ezcümle hâdi- selerin İspanya ve japonyadaki tama- meh gayrimüsait tesir ve intibar ay- rıca kaydedilmektedir. Londra, ve Paris'te serdedilen mu- talealarda gazetelerde yer bulmakta - dır. Nihayet gazeteler Rus hareketinin Almaya aleyhinde olduğuna zira ica- bında Almanya'nın İsveç ve Norveçle ticaretinin kesilebileceğine hassaten işaret ediyorlar. ve işaret etmektedir. İspanyol gazetelerinde Madrit, 2 a.a. — İspanyol matbuatı, yeni “Davutla Calut,, masalına karşı şiddetli protestoda bulunmakta ve Sovyet taarruzuna karşı bütün dün - yanın hükmünü, gösterdiği infialle ifade ettiğini söylemektedir. Roma'daki sovyet sefareti önünde nümayiş Roma, 2 aa. — Bir kaç yüz genç bu akşam Sovyetler Birliği sefareti ö - nünde “Finlandiya, Finlandiya,, diye haykırarak Sovyet kıtalarının Fin - landiya'yı işgali aleyhinde nümayişte bulunmuşlardır. Büunlar müteakiben Finlandiya se- fareti önüne gidetek sempati göster- mişlerdir. " Finlândiya'da iki hükümet 1- _Helsinki’deki Fin hükümeti 2 - İşgal edilen arazi dahilinde kurulan yeni halk hükümeti Ruslar ancak ikincisini müzakerelere girişileb (Başı 1 inci sayfada) | Finlandiyada 1930 danberi bir ko- münist partisi yoktur. Komünist par- ketler arasımdaki ticaret münase - betlerinin takviyesi için engel olan bu âmil ortadan kalktıktan sonra da ikinci ve izalesi daha zor görü - Den bir âmil daha kalıyor ki bu da nakliyat meselesidir. Almanya bu Memleketlerle ticaret münasebetle- Tine mukavelelerle yeni hız vermi - Ye muvaffak olsa bile acaba bu Mmemleketlere alman eşyasını nasıl teslim edecek? Ve bu lek den satın alacağı eşyayı nasıl nak - ledecek? Harptan evelki zaman - larda Balkan memleketleriyle ya - Pilan ticaretin mühim bir kısmı, Ak- deniz yolundan geçerdi. Kara yo- Uyla ve Tuna Üüzerinden yapılan Nakliyat bu ticaret hacminin küçük ir cüzünü teşkil ediyordu. İki ay - hk istatistikler gösteriyor ki Al- Manya'nın harp başladıktan sonra alkan memleketleriyle ticareti art- Mamış, azalmıştır. Bu da Balkan Memleketlerinin Almanya'ya eşya Satmıya razı olmamalarından ileri 8elmiş bir vaziyet değil, nakliyat güçlüğünden doğmuş bir haldir. Almanya harptan sonra bilhassa Petrol nakliyatına ehemiyet ver - Miştir. Çünkü petrol bir ticaret me- tar değil, harpta kullanılan — esaslı ir maddedir. İngiltere bu maddeyi açak listesine idhal ettiğinden Ro- Manya'dan Akdeniz yoluyla petrol hakledilemiyor. Binaenaleyh Ro - Manya'dan petrol şimendiferle ve üna — yoluyla — nakledilebiliyor. arptan evel Almanya Romanya - n ayda yüz on bin ton petrol it - al ederken, eylül ayı zarfında Tu- ha yoluyla elli iki bin, şimendiferle ©€ sekiz bin, yani ceman altmış bin Şhn ithal etmiştir. Teşrinievel ayı içindeki ithalâtı da seksen iki bin t?n Tuna yoluyla ve sekiz bin de ’l_'llendiferle olmak üzere doksan indir. Demek ki Almanya, harp Sıktıktan sonra petrol ihtiyacı lâa - al beş misli arttığı halde Roman - Ya'dan harptan evleki kadar bile Petrol alamıyor. Halbuki Tuna bu _!y_ içinde donacağından Almanya için bu kapı da kapanmış olacak ve y_“lmz şimendiferle ayda sekiz on bin ton romen petrolu nakledebile- tektir. Almanya için hayati bir mad € olduğu için petrolu misal olarak Zikrettik. Petrol hakkında doğru o - an, diğer maddeler hakkında da _“hl doğrudur. Binaenaleyh diğer Piyasaların kapanmasiyle Alman - Ya'nın ücareti şarka doğru ağırlaş- Makla beraber bu nakliyat mesele- Mmübadeleni: iş! engel olacaktır. Hitler bir nutkunda de - tler- n # 1918 hi vada Finlandiya komünist partisi is- minde bir parti teşkil edilmiştir ki, mülteci komünistlerden müteşekkil olan bu parti hakikatte tamamen bir rus organı idi. Buna binaen, Mosko- vadan gelen haberlere göre, Sovyet - Finlandiya hududunda Kareli körfe- zi üzerindeki Trejoki köyünde teşek- kül eden sözde Finlandiya halk hü- kümeti bir Sovyet komintern organı- dır. Bu hükümetin elinde ancak Fin- landiya hatları önünde birkaç kilo- metrelik bir yer bulunmalftadır. Rusların işgali altındaki yerde kurulan hükümetin reisi Bern, 2 aa. — Bern'deki Finlandi- ya elçiliği, yeni halk hükümeti baş - vekili ve hariciye nazırı Kunsinen'in, 1918 de Finlandiya komünist hükü- meti erkânından bulunduğunu, sonra- dan Moskova'ya kaçtığını, şimdiye kadar orada üçüncü enternasyonalin kâtipliğini yaptığını bildirmektedir. Moskova, 2 a.a. — Tass ajansı bil- tanıyorlar ve bununla ileceğini bildiriyorlar ti. Fakat, Tanner'in — müzakera- ta iştirâki işi bozmuş ve muh.te- meldir ki, Pasikiviyi mustar mevkide Balkanlar'da İtalya komünizmi önlemeğe çalışacak Bern, 2 a.a. — (Havas) — Corriere Del Tiano gazetesinin Roma muhabi- ri bildiriyor: k İtalyan siyast mahafilleri Balkan- lardaki hâdiseleri çok büyük bir dik- katle takip etmektedirler. Romanya'nın vaziyeti ve Yugoslav yadaki komünist tezahüratı hariciye nezaretinin bilhassa dikkatini çek - mekte ve İtalya'nın Balkanlara komü- nist nüfuzunu men için daha büyük ve daha nerjik bir faaliyet sarfetmek üzere olduğu zannedilmektedir. Bu tehlike, tehdit hududunu geçen, daha şimdiden başarılmak Üüzere olan ve enerjik bir surette müdahaleyi icap e- den bir vakıadır. 'Tessin de çıkan mezkür gazetenin Roma muhabirine göre, yakında İtal- yanın siyasi ve iktisadi sahada mü - him tezahürlerine intizar etmek icap eder, zira italya komünizmin Balkan- lara nüfuzunun bir emri vaki haline gelmesine mani olmak azmindedir. Bundan başka gazetenin' Vatikan - daki muhabirinin haber aldığına göre, “Deccal,, ın ta kendisi olarak telâkki edilecek iki millet arasında taksim edilmiş olan Polonya'nın çok vahim vaziyeti papayı ciddi endişelere sev- ketmektedir. Leh halkının iktisadi vaziyeti felâketamizdir. Hastalık ve ölüm vakaları müthiş bir mikyas al- mıştır. Yardım sevenler Cemiyetinde Toplanfıya bayan İnönü şerefverdi (Başı 1 inci sayfada) betle tahassüslerini şu yazısı ile bil - dirmiştir : (Başı 1 inci sayfada) beri tatbikına başlanmış olan klering usulü ve bunu takiben bazı memleket- lerle olan takas muameleleri, ihracat mallarımızın fiyatı Üüzerine süratle tesir etmiş ve bu fiyatları beynelmilel piyasaya nazaran yükseltmişti. Bunun neticesi olarak içpazat fiyatlarımızla serbest cihan pazarları arasında git- tikçe büyüyen bir fiyat intibaksızlı- ğı meydana gelmiş oldu. Amerika'ya ihracatımız Amerikaya ihracatımızı arttırmak için tedbirler Amerika ithalât ve ihracatına takas usulünü tatbik edeceğiz Ticaret vekilinin radyoda beyanalı ve ihracatında takas usulünü — tatbild edeceğiz. " Amerika takas primi Amerika takas primi takrioen yüz- de yirmi beş olacaktır. Demek ki her ihraç metamızı, bu nisbet dahilinde prim alacağı gibi her ithalât maddesi de aynı nisbette prim verecektir. Bu usulün tatbiki ithalât bedelleri- nin peşinen ödenmesine imkân vere - ceği cihetle, bundan sonra blokaja mahal kalmamış olacaktır. Bu maka- i in fiyatlar üzerindeki tesirini F Bu hâdi en çok O- lan, Birleşik Amerika hükümetlerine olan ihracatımızdır. 1929 senesine kadar Amerikaya olan ihracatmızın takriben yüzde ellisi tütün, mütebakisi diğer mütenevvi mahsullerimizken, son senelerde ihra- catımızın takriben yüzde doksanını tütün işgal etmişti. Buna mukabil di- ğer mahsullerimizin hissesi, yüzde on nisbetine düşmüştür. Amerikaya ihracatımızda — tütünlerimizin eski mevkiini tutabilmesi bir taraftan A- merikalıların tütün — mübayaasında Balkanlarda tesadüf ettikleri müşkü- lâta diğer taraftan da tütünlerimizin şark tütünlerinin başında gelen bir spesiyalite olmasındandır, yoksa bah- settiğim fiyat intibaksızlığı, tütün ih- racatımızı da hayli düşürebilirdi. Amerika'dan ithalâtımız İhracatımızın bu vaziyetine muka - bil, Amerika'dan yaptığımız ithalât i- se, zıt bir istik inki- şaf etmiş, yani Amerikanın bize yap- tığı ihracat artmıştır. Ancak bu vazi- yette Amerikadan yapılan ithalât. de şöyle düşünebiliriz. Asgari yüzde elliden başlayıp yüzde yetmiş beşe, seksene kadar giden Amerikan itha - lât mallarındaki pahalılık, yüzde yir- mi beşten elliye kadar düşürülebile - cektir. Amerika ile ticaretimize te « kas usulünün tatbikatından bekliye - bileceğimiz faydalardan biri de ihra- catın aldığı primin ihracatımızı geniş letmesi ve bu suretle büyük Amerika pazarlarının mahsullerimize açılması ve bu suretle müstahsillerimize yeni imkânlar vermesidir. Bir taraftan ithalât eşyasındaki fi- yatların işaret ettiğim nisbetlerde su- kutunu temin etmek suretiyle müs - tehliki ezmiyen, diğer taraftan müs - tahsili koruyan bir tedbir, o kanaat - tayız ki, bu işlerle uzaktan yakından alâkadar olanların ancak tasvip edebi- leceği esas olabilir. Açıkça ve tam sarahatiyle ifade et- mek isterim ki, türk parasının iştira kabiliyetini, yani kıymetini artır - mak için bundan daha müsbet bir ted- bir, koruyucu ve katf çare yoktur. Bunu yan bedhahil. bedeli, günü gününe ödenemediğin- den, mühim bir blokaj hasıl olmuştur. Bir senedenberi Amerika'dan ithâl edilip de bugün henüz öd iş halkın zihnini karıştırması ve piya - sada pek canlı olarak doğmıuya başlı- yan emniyet ve itimadı sarsmıya çÇa- mal bedeli olarak takriben altı buçu milyon dolar vardır. Bu hal, tabiatiyle, ithalâtı zorlaş- tırmakta ve ancak mühim fedakârlık- larla ithalât yapabilenleri de, fiyatla- ümkündür. Hattâ buna da- ir bazı emareler de son günlerde gö- zümüzden kaçmış değildir. Sayın dinleyicilerim pek iyi bilir - siniz ki, cü iyet hükümetinin en büyük şiarı umumi efkâr önünde, her hati Kaf bek tedir. maada Fin landiya'da Kusinen'in riyaseti altın- da bir halk hükümetinin teşekkül et- mesi, vaziyete mühim yeni bir âmil getirmekte ve sovyet hükümetine or- taya çıkan buhranın muslihane ve memnuniyeti mucip bir hal suretine bağlanacağı ümidini vermektedir. Finlandiya'nın sovyetleştirilmesi Berlin, 2 aa. — Moskova'dan D.N. B. ajansına bildirildiğine göre, Sov- yet mahfillerinde Rus - Finlandiya muhasematının derhal — tevkifi için muktezi şartların dün Finlandiya ko- Münist partisi merkezi komitesi tara- fından tanzim ve Pravda gazetesi ta- rafından neşrolunan beyannamede tasrih edildiği beyan olunmaktadır. Bu şartlar aşağıdadır: 1 — Demokratik halk hükümetinin teşkili. 2 — Şimdiye kadar Rus hükümeti- nin talep ettiği şeraitten başka Fin- landiyanın iktısadi ve meşruti teşek- külünde bazı tadilâtı ihtiva edecek diriyor: DOAkMTE SN Tün ajansı bildi-| bir pakt akdi. — riyor: 'lıauskc_ıva mahfillerine göre bu ta- Kajander hükümetinin istifası ve | dilât, Finlandiyanın — Sovyetleştiril- yerine Tanner hükümetinin gelmesi | MeSi ni etmiyecek- meselesi hakkında B. Molotov bu va- | #” kıanın maalesef vaziyeti hiç bir su- İsyana sevk rette islâh etmediğini söylemiştir. B. (Halbuki hükümet Tannerin reisliğinde değil Rytinin reisliğinde kurulmuştur. Sovyet Rusyadaki müzakereleri idare e - den Tanner, Ryti hükümetinin hariciye na- zırıdır, Molotofun bu beyanatı Kajander hükü - meti istifa ettikten sonra Tannerin kabine- yi kurmıya uğraştığı sırada verdiği anla- şılmaktadır. Nitekim Tanner kabineyi ya- pamamış ve yerine Ryti gelmiştir. Fakat Molotofun beyanatı, Rytinin kabinesind! Moskova, 2 a.a. — Sovyet radyosu, Finlândiya milletini isyana sevket- miye devam eylemekte ve Finlândiya nazırlarını tahrikçilikle itham etmek tedir. DENİZLERDE hariciye nazırı olan Tanner hakkındaki noktainazarını göstermesi itibariyle dik - kate şayandır:) yi Tanner'in memnuniyet verici bir namzet olmadığı aşikârdır. İnkâr e- dilemez ki, Tanner, Sovyet - Finlan- diya müzakerelerinin akim kalmasına sebep olmuştur ve olmaktadır. Eğer bu müzakereler Finlandiya tarafın - dan ilk devrede olduğu gibi B. Tan- net'in iştirâki olmaksızın Pasikivi i- le (Pasikivi son Riyti kabinesinde devlet bakanı olmuştur) idare edil- miş olsa idi, her halde şayanı ka- bul bir anlaşma ile neticelenecek- mişti ki: “Almanya ihracat de etmiye başlamıştır. A. Ş. ESMER h yapmazsa ölür,, Bugünkü şartlar altında bu söz derin ve şümullü bir mâna ifa- Zaptedilen Alman vapurları Londra, 2 a.a. — İngiliz zırhlıları al - manların 2185 tonluk Eilbek ve 215 tonluk Sophie vapurlarını zaptederek bir ingiliz limanına götürmüşlerdir, Şimdiye kadar zaptedilen vapurlar Londra, 2 aa, — Eilbek ve Busse, Sop- hie vapurlarının da zaptiyle harbin başın- danberi batırılan veya zaptedilen alman ticaret vapurlarının hacmi 145.301 tona balig olmaktadır. İngiltere 59.756 tonluk 16 vapur Fransa da 16.122 tonluk 3 vapür zaptetmişlerdir. Geri kalan 69425 tonluk 15 vapur ya müttefik donanma tarafından Sayın Bayan İnönü “İçtimaımızı şereflendirerek bizle- ri minnettar bıraktınız. Cemiyetimiz yüksek varlığınızdan aldığı güvenle şimdi kendisini daha kuvetli hissedi- yor. Lutüfkâr himayeniz bizim hız kaynağımızdır.,, Haber aldığımıza göre cemiyetin âzaları her hafta pazartesi günleri Yenişehir Parti bi da toplanarak mesailerine devam edeceklerdir. Ce- miyet umum kâtipliğinden bu müna- sebetle Ankara bayanlarına hitap e - den şu mektubu aldık : “Sayın Bayanlar, Sizleri dâvet ederken sesimizin ruh- larınızda husule getireceği akisten e- mindik, Bu inanışta ne kadar haklı ol- duğumuz, bir kere daha teeyyüt et- ti. Esasen Yardımsevenler Cemiyeti her teşebbüsünde kıymetli yardımla- rınız ve sonsuz şefkatinizle karşılaş - mıştır. Bugün maalesef bütün dünya ka - dınları bu tarzda faliyetlerini cephe- lerde savaşan erkeklerine hasrediyor- lar. Biz Türkler bu âfetten masun ka- labilmiş sayılı bahtiyarlar arasında - yız. Bu sükün havasının verdiği hu- zurla, yoksul mekteplilerimizi, irfan yolunun küçük erlerini düşünmek bi- ze düşüyor. Marifetli ellerinizden çı- kacak örgüler içinde yavrularımız ne kadar ısınacak ve bunu ören tanıma- dıkları insana karşı minnettar yürek- lerinde ne derin bir sevgi taşıyacak- lardır. Sizlere devamlı faaliyetler diler - ken cemiyetimizin ve çocuklarımızın hislerine tercüman olarak arzettiğim şükran ve saygılarımızın kabulünü rica ederiz. veyahut bizzat alman mürettebat tarafın - dan batırılmıştır. Kendini batıran alman vapuru Kap, 2 aa. — Bu sabah kendi kendini batıran büyük alman vapuru Watüssi ce- nubi Afrika tayyareleri tarafından tevkif edilerek kendisi Si: . i teblig edilmişti. Bunun üzerine vapuru ba- tırarak sandallara atlıyan alman mürette- bat diğer gemiler tarafından kurtarılmış - tır. Bir Norveç vapuru battı Londr, 2 a.a, — 8083 tonluk Real isimli Norveç vapuru, perşembe akşamı şimal de- nizinde torpillenmiş ve yahut bir torpile çarpmıştır. Tayfadan 44 kişi, bir tahlisiye vapurunu imdada çağıran Santigati italyan vapuru tarafından kurtarılmıştır., Bir denizaltı daha batırıldı Paris, 2 a.a. — Paris Soir gazetesi, bir alman deniz altısının bir kafileye refakat 'eri tarafından batırıl - eden fransız tedir. Buna açık bir misal vermiş olmak için, otomobil, frijider gibi tebrid â- letleri ve radyo fiyatlarını zikretmek kâfidir. Ot &İ sümrük tesimleri Bundan altı yedi ay evel otomobil gümrük resimlerinde beher arabada hemen hemen 400-500 ilra raddesinde bir tenzilât yapılmıştı. Halbuki oto - mobil fiyatları bu arada 400 - 500 lira arttı. Demek ki hakikatta otomobil fiyatları, araba başına 800 - 1000 lira artmış oldu. Unutmamak lâzımdır ki, bu - fiyât yükselişisinin son: harp vaziyetiyle hiç bir alâkası yoktur. Zira kaydetti- ğim fiyatlar, harbe takaddüm eden ta- rihlere aittir. O halde, Amerikada ihraç kıymeti değişmemiş bir halde hasıl olan bu fiyat yükselişinin sebebi nedir ? Aynı fiyat farklarını, biraz evel saydığım yine aynı şekilde gümrük tenzilâtına tabi tutulan tebrid aletle- rinde radyolarda ve hemen hemen A- merika'dan ithal ettiğimiz bütün eş - yada görüyoruz. Bunun sebebini, Amerika ile olan ticari münasebetlerimizde ithalâtımı- zı karşılıyabilecek bir nisbette ihra - catımızın inkişaf edememesinde ara - mak lâzımdır. İhratatımızı artırmalıyız O halde bu mevzuun sarih ifadesi, Amerikaya olan ihracatımızı artırmak zaruretinden başka bir şey olamaz. Bu nun da çaresi biraz evel işaret etti - ğim gibi, iki piyasa arasındaki fiyat intibaksızlığını ortadan kaldırmaktır. Mahsullerimizin büyük bir kısmı - nın ihracını serbest bırakmak sure - tiyle bir taraftan köylü, müstahsil, mütavassıt ve ihracatçı gibi geniş bir halk kütlesini büyük bir fiyat selâ- hiyle, rahat bir nefes aldırmıya ça - hışırken, diğer taraftan iç pazarları- mızla Amerika gibi bir piyasa arasın- da hasıl olmuş fiyat intibaksızlığını ihmal etmiye imkân yoktur. Aksi tak- dirde şimdiye kadar aldığımız ted - birlerin yarım kalması ve tesirlerinin geçici olması zarureti ile karşılaşı - rız. Nasılki bundan sonra alacağımız tedbirlerin de tam muvaffakiyeti için aynı şekilde düşüneceğiz. İşte Ame - rika pazarlariyle iç pazarımız arasın- daki intibaksızlığı ortadan kaldırmak ve Amerika ile olan ticari mübadele - mizi diğer leketler mübadelesile ahenkli kılmak için, Amerika ithâlât W P7 şeyini açık söylemek ve icraatını açık yapmaktır. Bu açıklık, emniyet ve ka- tiyet içinde aldığımız kararları tat - bik ederken, karanlıkta ve rutubetli dökmesine ve halkı ve alâkadarları kuvettedir. Cihanın bu karışık devrinde yurdu- muzun iktisadi ve ticarf hayatına ta- biatına mevüt olan imkânları verecelk: tedbirleri almakta olan hükümetin bu yoldaki kararlarının hiç birinde ve alelumum iktisadi siyasetinde ibham ve vuzuhsuzluk yoktur. Ben buradan size, bütün memlet<t umumi efkârına, selâhiyetle almakta olduğumuz tedbirlerin sarih manası- nı anlatıyorum, siz de, her tedbiri, gizli maksatlarla yanlış göstermek is- teyenlerden aynı sarahatle maksatlı- rını sorunuz, Bizim en büyük gayemiz ve en m"- kaddes emelimiz, yurttaşların refah ve huzurudur. Romanya - Almanya ticaretini önlemek için Berne, 2 a.a., — Basler Nashtrichten ga- zetesinin Bükreş muhabiri yazıyor : Fransız ve İngiliz mmümessilleri Tuna- nn Romanya içindeki kısmında çalışan bü tün römorkör ve mavnaları bir sene için kiralamışlardır. Bu suretle nehir tarikiyle 'aya eşya nakli imkân haricine çık - Diğer bit ingiliz şirketi de Fransa ve Inzıherçyı eşya nakli için Köstencede 13 vapur kiralamış ve kontrolü ingilizlere a- it olan Astaro Romanu piyasacaki bütün petrolü satın alınıştın. Romanya petrolları Bükreş, 2 a.a. — Bir alman mali grupu 240 milyon ley miktarında bir Romanya petrol şirketinin firma ve emvalini mübayaa etmiştir. Aynı grup, diğer mühim bir Ro- manya petrol şirketini kontrol edebil- mek için müzakereye devam etmekte- dir. h Hukuk falebe'eri foplanlısı Ankara hukuk fakültesi meztinlarının her ay tatbik etmekte oldukları toplantı - lardan biri dün Turan lokantasında yapıl- mıştır. Profesörlerle fakülte direktörünün ve Ankarada bul lardan en az yüzünün iştirak ettiği bu toplantı saat 13 de başlamış geç vakte kadar devam etmiç- tir, Gecenin ilerlediği saatlere kadar bir- birlerinden ayrılmamak için binbir vesile bulan hükukçuların bu samimi kaynayışla- rı meslek tesanüdünün yüksek bir tezahü- rü ol , Topl. da Konya : fakültenin ilk senesi mezunlarından Bay Galip Gültekin samimi bir haspihal ya - parak bunun değer ve ehemiyetini teba - Tüz ettirmiştir, — H * T şaşırtmasına imkân vermiyecek bir — yerlerde yaşıyan mikropların zehir — * t g