Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— 3-11.1939 AAA DIŞ POLİTİKA Sovyet diyarında on gün y Sovyet ittihadiyle uzaktan bile slâkadar olanlar, “Vox”u tanırlar: 9X, sovyet ittihadiyle — yabancı Memleketler arasında kültür müna- sebetlerini takviye etmek için ku- ;'llnıuş bir teşkilâttır. Bu defa Mos- 9va'da büyük bir ziraat sergisinin açılması mü betiyle bu se, bu sergiyi göstermek ve aynı za- Ti da sovyetlerin diğer sahadaki aşarıları hakkında bir fikir vermek Maksadiyle birçok memleketlerden ©yetler davet etmiştir. Oslo konfe- :*““llldı iken Vox'un davetiyle ka- abalık bir bulgar heyetinin de Mos- Ova'ya uğradıktan sonra bu konfe- Tansa geldiğini öğrenmiştim. Oslo- an avdet ettikten sonra Ziraat Ve- “_allhlîı Erkmen'in reisliği altın- bir türk heyetiyle birlikte Mos- Ova'ya gitmek üzere, benim de dâ- vet edildiğimi haber aldım. Filhaki- dâvetin yapıldığı günle bu dâ- Vetten haberdar olduğum zaman a- Tasında cereya neden hâdiseler, bir 8gazeteci bakımından, Moskova zi- Yaretinin cazibesini arttırmıştı. Bi- naenaleyh bu dâveti memnuniyetle etmekle beraber, heyet topla- nıp da yola çıkıncıya kadar az kal- I, ziraat sergisi kış için kapanıyor- du. Sonunda yetişebilmiş isek, bu- hu, 15 birinci teşrinde kapanması "lhrluştmldıiı halde havaların Müsait olması dolayısiyle, serginin :zıün kadar uzatılmasına borçlu - Filhakika türk heyeti Moskova sergisini ziy ölen b bancı heyet olmuştur. Sergiyi anlat- Mazdan evel, sovyet diyarında türk » B. Molotof'un verdiği son nutkun uyandırdığı akisler devam ediyor Alman sefiri hükümetinin memnuniyetini bildirdi Moskova, 2 a.a. — Almanya büyük elçisi Von Schulenburg dün akşam Molotof'u ziyaret ederek Yüksek Sovyet meclisinde söyle- diği nutuktan dolayı alman hükümetinin memnuniyetini beyan eylemiştir. Berlin memnun görünüyor ama... Londra, 2 a.a. — Times gazetesinin Rotterdam muhabirine göre, alman mahafili, alman diplomasisinin, şimdi- lik alman, italyan ve sovyet dostluk- larını telife uğr d görünmekle beraber derin eurette in- kisare uğramış bulunuyorlar. Şimdi- ye kadar bu hususta sarfedilen gay- retler muvaffakiyet kazanmış görün- memektedir. Berlin gazetelerinin tefsirleri Berlin, 2 a.a. — “D. N. B.” Gazeteler, Molotof'un nutku hak- kında mebzul tefsirat neşrediyorlar. Berliner Börsen Zeitung, bilhassa Molotof'un rus - cermen münasebet- lerini ve fransız - ingiliz harp hedef- lerini tavsifteki vuzuh ve sarahati te- barüz ettirmektedir. Angrif gazetesi diyor ki: Dünya Avrupa'da rus - alman siya- he_yeli hakkında gösterilen Ti Misafirperverliği ve bu komşu mem- ti ziyaretten ne derece istifade st teşriki i ile hasıl olan yeni bir vaziyetin istihalesi lüzumunu gö- rüyor. Sovyetler birliği Almanya'nın 'tfiii!niıi kısaca anlatmak isterii Misafirperverlik sovyet halkının es- ki bir ananesidir. Binaenaleyh Mos-- kğ'l'dı iyi karşılanacağımızı tah- min ediyorduk. Fakat heyet hakkım- dl_ gösterilen candan kabul mutat Misafirperverliğin hudutlarını aşa- Tak iki memleket arasındaki dostluk Namına candan tezahür mahiyetini almıştır. Bu, pek tabii olarak heyeti h;*il eden zevatın şahıslarından ziyade türk milleti hakkındaki sa- Mimi duygunun bir ifadesiydi. Bu müstesna misafirperverlik İstanbul limanında başsladı ve İs- tanbul limanında nihayetlendi. O- C d Versay si inin son enkazını da or- tadan kaldırmak için sarfettiği gay- retlerine müzaharet ediyor. Nachtausgabe yazıyor: İngiltere ve Fransa, Sovyetler bir- liğinin bitaraf kaldığı düşüncesiyle müteselli oluyorlar. Anlaşılıyor ki, Londra ve Paris oldukça mütevazi bir hale gelmişlerdir. Almanya, kendisine tahmil ve icbar edilen bu harbi sonu- na kadar yalnız başına yapacağını da- ha başlangıçta bildirmiştir. Almanya bu muharebenin neticesinden korkma- makta ve Sovyetler birliğinin harbi takipte gösterdiği idrâki en büyük se- vinçle karşılamaktadır. 'ı_“lı İst ve Pire iş - liyen yeni ve konforlu Svanetya va- Puriyle birinciteşrinin on dördünde hareket ettik ve yirmi dört saatlik bir yolculuktan sonra Odesa'ya çık- tık. Heyeti karşılamak üzere, Ode- ll_’nm hükümet erkânı vapura gel- mişlerdi. Akşama kadar Odesa'yı dolaştıktan sonra gece eksprese bağlı hususi bir vagon ile Moskova- Ya hareket ettik. Vox'un müdür mu- âvini bize refakat ediyordu. Odesa ile Moskova arasındaki yol otuz altı Sa2atte katedilir. Moskova'ya vardi- nz zaman başta Vox'un müdürü Smirnof ve Türkiye büyük elçisi Haydar Aktay olmak üzere birçok S0vyet ve türk dostlarmız tarafından karşılandık. Moskova'da geçirdiği- :"' bir hafta kadar zaman pek isti- 'd'lğ olmuştur. Ziyaretin esas he - ni teşkil eden sergi için dört gün kirk edilmiştir. Dört gün değil, ltaş ' gün dahi gidilse, bütün tefer- tiyle görülmesine maddi imkân bir an bu muazzam sergiyi başka Yazı ile anlatmıya çalışacağım. ki et ittihadının diğer sahalarda- seri erlığını tebarüz ettiren e- h' 'e . ; ) $ | ar A Moskova - Volga kanalı, Tayı Ova Metrosu ve Sovyetler sa- bid, el te lâyıktır. Bu büyük â- daği ©r karşısında her sovyet vatan- haklı bir gurur duyduğu gibi, Si Yabancı da ancak hayranlık his- Mütehassis olabilir. A. Ş. ESMER Rus kıtaları Estonya'ya yerleştiler diğf;?- 2 aa. — D.N.B. ajansının ver Va Bi T habere göre, Sovyet - Eston- tak'oy ti mucibince, Estonyada kala- gö'te:ş Sovyet kıtaları, kendilerine ketı"; €n yerlere varmışlat ve hare- erzay M bildirmişlerdir. Malzeme ve Vi %lletır_eceı olan daha birkaç tren dir, Mobilin gelmesi beklenmekte- sğvye'fler garbi beyaz 'şusyo ve Ukranya'nın ilhakını kabul ettiler mxâ:'““' 2 aa. — Yüksek sovyet Yaz B garbi Ukranya ile garbi be- l Usyanın Sovyetler Birliğine il- Hamburger Fremdenblatt gazetesi - nin Berlin'deki muhabiri yazıyor: Sovyet devletinin bugünkü harbin manevi ciheti hakkındaki sarih hük - mü bizi hayrete düşürmektedir. Fakat bu hüküm daha bir kaç gün evel iki büyük Avrupa memleketi arasındaki dostluk münasebetlerinin akim kalma- sını bekliyenler nazarında şüphesiz pek de hoş değildir. Molotof, sovyet siyasetinin bitaraflığını idame etmek- le beraber, Roosevelt'in hattı hareke- tini takibetmiş ve bütün dünyaya rus hissiyatının hangi tarafta yer aldığı- nı göstermiştir. Fakat Amerika reisi- cümhuru amerikan bitaraflığını tah- dit suretiyle müttefiklerin sempatisi- ni kazanmak istediği halde, Molotof Rusya'nın bu harbe sebep olan fran- sız ve ingiliz emperyalizmleri ancak takbih edebileceğini açıkça ihsas ey- lemiştir. Muhabir, Sovyetler birliğinin ku - vetli bir Almanya'nın Avrupa'da de - vamlı bir barış için lüzumlu şart ol- duğu hakkındaki beyanatın ehemiye- tini bilhassa kaydeylemekte ve bu e- saslı beyanatın, gerçek bir barışın te- mini için bilhassa Almanya tarafın- dan yapılan ve son Berlin - Moskova anlaşmasında zikredilen gayretlerin Sovyetler birliğinin yüzde yüz müza- haretine mazhar olacağı hakkında ge - ne Molotof tarafından yapılan beya- natla birlikte mütaleası icabedeceğini ilâve etmektedir. Frankfurter Zeitung diyor ki: Molotof'un, Sovyetler birliğinin yeni siyasi telâkkisinin temelini teş- kil eden kati beyanatı, alman harici- ye nazırının Danzig'de söylediği nu « tuktaki bir parçanın aynidir: kuvetli bir Almanya Avrupa barışı için elzem şarttır. İşte Almanya ve Sovyetler birliği teşriki mesailerini bu esasa is- tinat ettirmekte ve yalnız orta Avru- pa'yı değil, bütün kıtamızın hayati kuvetlerini ihtiva eden bir nizamı is- tihdaf eylemektedir. Keza ingilizlerin harbi kadın, çocuk ve ihtiyarlara da teşmile tevessül etmesini protesto e- den beyanatı da bilhassa kaydeylemek icap eder. Türkiye'ye gelince, Sovyet hükü - meti muhtemel bütün ihtilâfları ber- taraf eden bir sureti tesviyeye var - mak için çalışmıştır. Rusya Al ya VELRS TI Fransız basınının tefsirleri Paris, 2 aa. — “Havas Matbuat hülâsaları: Bütün gazeteler Molotov'un evelisi gün söylediği nutuk hakkında tefsi - ratta bulunuyor ve nutku derin bir tetkike tâbi tutuyorlar. Figaro gazetesinde Wladimir d'Or- messon, geçen 31 mayısta sovyet ha- riciye komiseri tarafından söylenen nutukla evelisi günkü nutku mukaye- se ediyor. Geçen mayısta Molotov Münich an- laşmasını takbih ediyordu. Teşrinie - velde Polonya'dan hiç bahsetmiyor ve d'Örmesson da müstehzi bir eda ile şu satırları yazıyor: Mademki iki nutuk arasında mef- humlar değişmiştir, o halde Fransa ile İngiltere Almanya tarafından Çekos- lovakya'ya yapılan tehdide silâhla mu k kle fena | ket et - llllllllllllllllllllllllllllllllllll"lll Cümhurreisimizin verdikleri nutuk etrafında tefsirler Roma, 2 a.a. — İtalyan matbuatı, enternasyonal vaziyet karşısında mu- hafaza ettiği kati ihtirazdan ayrılma- makla beraber bu vaziyetin inkişafını derin bir alâka ile takip etmektedir. Molotof'un nutku hakkında tefsir- lerde bulunulmuyor. Fakat yabancı memleketlerdeki akisler bariz bir a- lâka ile kaydediliyor. Türkiye Reisicümhuru İsmet İnö- nü'nün nutkuna da geniş bir yer ayı- ran italyan gazeteleri, bilhassa Tür- h Bir İngiliz gazetesine göre Alman kumanda heyeli uyuşamıyor Taarruz karada mı, havada mı, denizde mi, diplomatik sahada mı yapılmalı ? Bir türlü karar verilmedi Londra, 2 a.a. — Havas ajansı bildiriyor: Yorkshire Post ga- ızetecınin askeri muharriri Almanya'da tek kumanda makamı bu- P | ladlat, kiye'nin harbe karış - ğını söy! daki azmini ifade eden k 1 ehe- miyetle kaydeylemektedir. Rus - Finlandiya müzakerelerine gelince, gazeteler rus taleplerine karşı Finlandiyanın ileri sürdüğü de - lilleri tebarüz ettiriyorlar Berlin'de Berne, 2 a.. — Alman matbuatı, Molotof'un nutkundan — ehemiyetle bahsetmekte devam ediyor. Gazeteler, Rusyayı, şimdi dünyanın en büyük devletlerinden biri olarak vasfetmek- tedirler. Diğer taraftan, Türkiye Reisiciüm- huruünun nutku hakkındaki tefsirler- de elan türk - ingiliz - fransız paktı- nın imzasından mütevellit memnuni- yetsizliğin akisleri görülmektedir. Bir alman gazetesine göre Berlin: 2aa. — D.N.B. “Volkisc- her Beobachter” gazetesi Türkiye Re- isicümhuru İsmet İnönü'nün nutku- nu mevzuu bahsederek Türkiyenin harp dışında kalacağı ve ancak hayati menfaatlarına tecavüz ettiği takdirde silâha sarılacağını ifade eden kısımla- rı tebarüz ettirdikten sonra diyor ki: “Her ne de olsa bu, Türkiyenin İn- giltere ve Fransa ile paktı imzalamak- la düştüğü şüpheli bir vaziyeti değiş- mişlerdir. Ve Polonya'nın imhasını kabul etmemekle de daha fena yap - maktadırlar. Mayıstaki nutuk şöyle diyordu: Müsalemetperver devletler müttehit bir cephe ile taarruza karşı dikiliyorlar. Sovyetler birliği ancak bu cephede ilk safta bir yer alabilir. İşte bundan dolayıdır ki Sovyetler birliği şimdi, herkesin bildiği gibi, 1 eylülde Polonya'nın müthiş bir taar- ruzuna kurban olan Almanya'nın ya - nında yer almaktadır. Populaire gazetesinde Leon Blum, Ribbentrop'un ve Molotov'un nutuk - ları arasında meraklı bir mukayese yapıyor ve şu satırları yazıyor: Hakikatin inkârında Molotov'un yaptığından daha ileri gitmek imkân- sızdır. Bütün dünyanın yüzüne karşi söylenen bu sözlerde insani hürmet - ten eser bulunmamaktadır. Molotov'a göre, Hitler mütearrız değildir. Mo- lotov'a göre barışı istiyen Führer'dir. Harbi istiyen de müttefiklerdir. Bu müttefikler, sovyet hariciye komise - rine göre, harbi menfaat, maddi hod- binlik ve ihtiras ilcasiyle istemekte - dirler. Böyle bir nutuk her tarafta ha- kikatı yani insanlığı hiçe saymak gi- bi bir his uyandırıyor. Petit Parisien gazetesinin baş mu- harriri Eliens Bois, Molotov'un müt- tefiklerin mütecarrız olduğunu ispat için sarfettiği bu hayret verici batıl delilleri tavsif için tam bir fransız İ- fadesi olan şu cümleyi kullanmakta- dır: Molotov, kendisi için mefhumlar değişmiş olduğundan, sazan balığına tavşan diyor. Fransa ile İngiltere'nin emperyalist harp yapmakta oldukları hakkında Molotof taarfından ileri sürülen iddi- ayı reddeden Ocuvre gazetesi baş ma- kalesinde şöyle demektedir: Molotov bizi, “aslında büyük garp devletlerinin maddi menfaatlerini” müdafaaya matuf olan emperyalist harbı yapmakla itham ediyor. Fakat Hitler çeklerle polonyalıları esareti altına aldığı zaman, merkezi ve garbi Avrupa devletlerine el koymak iste - diği zaman maddi endişelerden vares- te midir? Ne Fransa, ne İngiltere hiç bir kimseyi soymak davasında değil dirler. Matin gazetesinde Stephane Lat - sanne, Molotov'un nutkunu fransız ların her gün Stuttgart radyosunda ki vatan haininin ağzından dinledik leri ile mukayese etmektedir. ile olan dostluğunu hatırlatmak ve bu iki in harp sahnesini tahdit arzularını tebarüz ettirmek suretiyle tekliflerde bulunmuştu. Bununla be - raber, Türkiye, sovyet tekliflerini Areddetti ve mukadderatını garp dev » APREIŞRL PRIRRI P LT letlerinkiyle birleştirdi. Bu meselede de alman « sovyet dostluğunun sovyet dış siyasetinin başlıca âmillerinden biri olduğu sabit olmuştur. tir .. KANGERCORACUKAACURURUACU KARAR CU K A OKU CU BU B. Molotof'un nutkunda Türkiye'ye ait kısmının Tam metnini neşrediyoruz (Başı | inci sayfada) dilmiş ve heyetiumumiyesi tekrar neşrolunmuştur. * “Türkiye ile olan müzakerelerin mahiyeti da ecnebi leket- lerde birçok masallar neşrolunmuş- tur. Bu masallardan bazısında Sov- yetler İttihadının Kars ve Ardahan mıntakalarının kendisine iadesi tale- binde bulunmuş olduğunun tahmin e- dilebileceği yazılmaktadır. Bunun bir yalan ve uydurma haber olduğunu söyliyeceğiz. Filhakika mevzuubahis olan mese- le Karadeniz ve boğazlara münhasır bir mütekabil müzaharet paktının ak- tidir. Sovyetler ittihadı bu yolda ak- tolunacak bir paktın kendisini hiç bir vakit Almanya ile müsellâh bir ihtilâ- fa sevkedecek hareketlere yol açma- ması ve harp tehlikesi halnide Kara- deniz devletlerinden madut olmıyan devletlere ait harp sefinelerinin Bo- ğaziçi tarikiyle Karadenize geçmele- rine Türkiyenin müsaade etmiyeceği- ne dair Sovyet Rusyanın teminata malik bulunması fikrindedir. Türkiye Sovyetler Birliğinin bu iki maddesini reddetmiş ve bu suret- le paktın imzasını gayrimümkün kıl- mıştır. Sovyet - Türk müzakereleri bir pakt aktine müncer olmamış bulun- makla beraber, hiç olmazsa bizi alâka- dar eden muhtelif birçok siyasi mese- lelere temas imkânını vermiştir. Bu- günkü beynelmilel siyasi vaziyette bi- zimle münasebetleri ciddi bir ehemi- yeti haiz olan devletlerin hakiki çeh- resini ve siyasetini tanımak çok lü- zumlu bir şeydir. Gerek Moskova gö- Tüşmelerinden ve gere ktürk hüküme- tinin siyaset sahasındaki son efalin - den sonra buğün Türkiye'nin siyase- ti bizim için daha çok sarahat kes- betmiştir. Türkiye hükümetinin ken- di mukadderatını harbe iştirâk eden Avrupa devletleri grupuna bağlamağı tercih ettiği malümdur. Türkiye hü - kümeti, Almanya'ya karşı iki aydan ve Fransa ile karşılıklı bir müzaharet paktı aktetmiştir. Bunu yapmakla, | Türkiye tam ihtiyatkâr bitaraflık si- yasetini iterek, inkişaf etmekte olan iAv:mpı harbinin mahrekine dahil ol- muştur. Kendi harp sahalarına ”' beri harp halinde bulunan İngiltere | Büyük hazırlıklar (Başı 1 inci sayfada) bulan ve dominyonlarla sömür- gelerindeki nüfusları yarım mil- yarı geçen iki imparatorluk var kuvetlerini bu hazırlığa hasret- mişlerdir. Bu müthiş insan kay- naklarını kullanmak ve teçhiz etmek için, İngiltere ile Fransa'- nın son hadleriyle çalışan endüs- trilerine, Amerikan endüstrisi yardım ediyor. Gün geçtikçe İn- giltere'nin Asya ve Fransa'nın Afrika insan menbaları, her tür- lü ihtilât ihtimallerine karşı, muhtelif mukhavemet ve taarruz noktalarını kuvetlendiriyor. Öy- le görünüyor ki müttefiklerin ha- zırlık hedefleri şunlardır: Al- manya'yı denizlerden tamamen tecrit etmek, iktisadi tazyiki, her türlü vasıta ile, mütemadiyen ar- tırmak ve bilhassa gelecek seneki kati hava hâkimiyetini elde et- mek üzere pilot ve tayyare yetiş- tirmek! Kanada, imparatorluğun her tarafından gelen gençlerin havacılık terbiyesine merkez edi- nilmiştir. Şimdiden Amerika tez- gâhlarına 6.000 tayyare rsmar- lanmış olduğu söyleniyor. Diğer taraftan almanlar dahi Polanya yorgunluğunu almışlar, ve iste- memekte olmalarına rağmen ra- zı olmak zaruretinde oldukları Garp cephesi harbını kabul ede- sonra diyor ki: Göring bir hava taarruzu yapılma- sını istiyor. Amiral Raeder, hareketi denize teşmil etmek arzusundadır. Ge neral Keitl, Sarre'de umumi bir taar- ruz taraftarıdır. Ve Ribbentrop, bü- yük askeri taarruzdan evel yeni bir diplomatik taarruz yapılması mütale- asındadır. Fransız sabah tebliği Paris, 2 a.a. — 2 Teşrinisani sabalı tebliği: Gece, heyeti umumiyesi itibariyle sakin geçmiştir. Fransız akşam tebliği Paris, 2 aa. — 2-11-939 akşam teb - liği : Gündüzün Rhin ile La Biles ara - sında keşif kollarımız faaliyette bu - lunmuştüur. j Alman resmi tebliği Berlin, 2 a.a. — D.N.B. ajansi bildi- riyor: h Ordu Başkı danlığı fındi tebliğ edilmiştir. | Garp cephesinde birkaç noktada — hafif bir topçu faaliyeti vardır. , Çok genç yaşta askerler Paris, 2 a.a. — Havas ajansının bil- — dirdiğine göre, askeri vaziyet: i Almanlar, ufak taarruzlar için, hü- — cum taburlarını gitgide daha fazla kullanmaktadırlar. Ş Bu mütehassıs efradın mevcudiye- — ti, bazı ecnebi müşahitleri hataya dü- şürmüş ve alman taarruzunun başla- — dığı zannını uyandırmıştır. Halbuki böyle bir şey yoktur. Mi Cephede arasıra alman hücum ta- burlarının mahalli taarruzlarla ihlâl | ettikleri bir sükünet hüküm sürmek- tedir. Son defa tutulan alman esirle- rinin büyük bir ekseriyeti, Hitlerci gençlik teşekküllerinden gelen pelr — bilmek için hazırlıklarmnı e lama tedbirlerine koyulmuşlar- dır. Avı-upa'.dn kar mevsimi geldi. Belki kış bu hazırlıklarla geçe- cek, karşılıklı hava ziyaretlerin- den, deniz baskınlarından, sathi kara kavgalarından başka mü- him hâdiseler olmıyacaktır. Bel- ki de Almanya, müttefikler için en müsait şartlarla gelecek olan baharı beklemek istemiyecek, yüksek kumanda heyetlerinden Rak hiç y K : TYA timal olmrıyan bir takım hareket- lerde bulunacaktır. Bakalım da- ha ne kadar zaman bu meçhuller içinde kalacağız? Falih Rıfkı ATAY kün olduğu kadar fazla bitaraf mem- leket çekmek arzusunda bulunan İn - giltere ve Fransa bundan memnun bu- lunuyorlar. Türkiye acaba bir gün bu hareketi- ne esef etmiyecek midir? — mecliste muhtelif hareketler — Biz yalnız komşumuzun harici siya setindeki yeni tezahüratı göz önünde tutarak hâdiselerin inkişafını dikkat- le takip etmek vazifesiyle mükellefiz. Eğer Türkiye hükümeti, şimdi elleri- ni bir dereceye kadar bağlamış ve mu- harip devletler zümrelerinden bir ta- rafın maruz bulunabileceği tehlikele- rin ağırlığını kendi üzerine almiya muvafakat etmişse, pek sarihtir ki deruhte ettiği mesuliyeti her halde müdrik bulunmaktadır. Fakat bu tar- zıhareket Sovyetler İttihadı tarafın- dan takip olunan harici siyaset hattı değildir. O hat ki Sovyet Rusya'ya harici siyasetinde pek çok muvaffaki- yetler temin etmiştir, Sovyetler İttihadı ellerini istik- balde dahi serbest bulundurmayı ve bitaraflık siyasetini idame ettirmek suretiyle yalnız karbi körükleme- mekle kalmıyarak bilâkis sulhu iade etmek için mevcut temayüle iştirak A dır. genç ç Kısa ve şiddetli top ateşi — Bu hâdise, geçen harp ile, Alman- | yada askerlik hizmetinin ihyası ara- — sındaki müddet zarfında askerlik ça- ğına girenlerin askeri terbiye noksa. nını teyit eden bir noktadır. Kumandanlık, bu efradı, küçük ta- arruz hareketleri için kullanmakte ta- reddüt göstermektedir. Cephe faaliyeti şimdi yalnız gün- düze inhisar etmek temayülü göster- — mektedir. Dün gece, diğer geteler gi- İ bi sakin geçmiştir. | Düşman topçusu kısa ve şiddetli — ateşe devam etmektedir. J Harbiye nezaretinde bir toplantı .V'î Paris, 2 aa. — Büu sabah harbiye — nezaretinde bir toplantı yapılmış ve — yarınki kabine içtimaına arzedilecek — müuhtelif meseleler tetkik olunmuş - tur, Bu toplantıya nazırlar ile askert — rüesa iştirak etmişlerdir. Bir alman tayyaresi düşürüldü Lille, 2 aa. — Bu sabah saat 1l e doğru bir alman bombardıman tayya- — resi fransız topraklarında iki ingiliz tayyaresi tarafından düşürülmüştür. Kırk Sovyet tankı - Vilno şehrine geldi Kaunas, 2 a.a, — Dün gece birden- — bire kırk kadar söovyet tankı Vilnoya — gelmiştir. Niçin olduğu bilinmiyor. — | 4 | 1 | | | İki saat evel Litvanya kıtaatı şehirde yahudiler aleyhine nümayişler oldu- ğu için devriye geziyordu. Yahudile- — re evlerinde bile tecavüz edilmiştir. — Vilno ve Kaunas'taki yahüdi cema- atleri Litvanya hükümetine müracaat etmişlerdir. tikbal için daha iyi vaitlerle doludur. ! Biz bu siyaseti Karadeniz bavzaıındıl,u da, gerek Sovyetler İttihadının ve ge- — rek onunla dost olan memleketler me- eylemeği tercih ktedir. Biz emi-|nafiinin lüz ö iği şekilde ta- niz ki Sovyetler İttihadının, zâfa uğ- hhı::;ı—lşu::ıe&ğ;ış:dece;hü ; Dü n ramadan, b takip ettiği sulh siyaseti is- emin olarak takip edeceğiz,