13 Eylül 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

13 Eylül 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-w———— TEER 13 -9- 1939 Ç ĞŞTT DIŞ POLİTİKA ”Harp haricinde,, Türkiye Muhterem Başvekil Dr. Refik Saydam, evelki gün, meclis kürsü- sinden Türkiye'nin Avrupa harbi karşısındaki vaziyetinj izah #eder- ken, şu sözleri söyledi: biz bugün- küh arbin baricindeyiz. “Harp haricinde,, çok yerinde kullanılmış ve bugünkü vaziyetimi- zi veciz surette ve vazıh olarak an- latan bir tâbirdir. İki nevi bitaraf - hk vardır: biri resmi ve hükümet - lere terettüp eden vazifedir. Diğeri de halkım sempatisi ve temayülâtı bakımından bitaraflık... Türkiye halkı, sempatisi itibariyle bitaraf değildir. Ve olamaz. Çünkü türk milleti, Almanya'nın Polonya'ya karşı başladığı harpte büyük ve ku- vetli bir devletin küçük bir millete karşı tecavüz hareketini görmüş- tür. Tıpkı geçen mart ayında Çe- koslovakya'nın ve birkaç hafta son- ra da Arnavutluğun tecavüze uğra- maları gibi. Sempatimiz dün Çe- koslovakya ve Arnavutluk ile bera- ber olduğu gibi, bugün de açık ola- rak Polonya ile beraberdir. Bu, hâk we adalet hislerinin telkin ettiği bir taraftarlıktır. Sonra nefsin müdafa- ası hissi de aynı taraftarlığı dikte e- der: Almanya sıra ile, bir takım kü- çük milletleri istiklâllerinden mah- rum etmiştir.Avusturya istiklâlinden mahrum edildiği zaman, izah edil- di. Ve bn hareket Türkiye'de endi - şe uy dığı gibi, sempati ile karşılaştı. Fakat Çekoslovakya'ya karşı indirilen darbe, izah edileme- miştir. Bir gün Avusturya, ertesi gün Çekoslovakya, başka bir gün Arnavutluk ve nihayet Polonya bu tecavüz politikasına kurban gide- cek olurlarsa, daha yakın komşula- rımıza sıra gelebilir. Binaenaleyh bu tecavüz politikasının hezimete 'uğ - ramasmı dileriz. Bunun en kolay çaresi de bu politikayı kendisine mal eden Nazi partisinin muvaffa- kıyetsizliğidir. Fakat bu, sempati itibariyle ta- raftarlıktır. Bundan ayrı olarak bir de resmi bitaraflık vardır ki bu, ay- rı bir meseledir. Muharebe karşısın- da bir devlet için devletler huku- kunda iki vaziyet vardır: muharip- lik ve bitaraflık. Harbe iştirâk eden bir devlet muhariptir. Ve muharip lmadıkça da hukul bitaraftır. Biz bu mânada resmen bitaraf sayıl sak da bitaraflığımız ehemiyetli bir kayıt ile mukayyettir. Bu da geçen mayısta İngiltere ve sonra da Fran- sa ile yaptığımız deklârasyondur. Bu deklârasyonda deniliyor ki: “Türkiye hükümeti ve Büyük Britanya hükümeti vuku bulacak bir tecavüz hareketinin Akdeniz mıntakasında bir harbe saik olması halinde biribiriyle bilfiil iş birliği yapmıya hazır bulunduklarmı be- yan ederler.,, Türkiye ile birlikte bu deklâras- yonu yapan İngiltere ve Fransa bu- gün Polonya'nın müttefiki elarak hırp halindedirler. Eğer bu harp hareketi “Akdeniz mıntakasında bir harbe saik olsaydı” bugün Türki ye de bu harbe iştirâk etmiş buluna- caktı. Fakat harp mevzii olduğun - dan deklârasyon ile giriştiğimiz ta- ahhüt icabı harbe iştirâk etmek lü- zumu hasıl olmamıştır. Bu itibarla harp haricinde kaldık. Fakat vazi - yetimizin nezaketi dolayısiyle tama- miyle bitaraf da sayılamayız. Bu itibarladır ki muhterem Başvekilin kullandığı “harp haricinde” tâbiri- ni hattâ bitaraf tâbirinden daha ye- rinde bulduk. Ve harp leketi İngiliz Bilaları Fransa'da halkın büyük tezahürleriyle karşılandı Kıtalar henüz cepheye gitmediler Londra, 12 a.a. — İngiliz istihbarat nezareti, ingiliz kıtaatınım fran- sız topraklarına çıkarılmış olduğunu resmen bildirmekte ve fakat bu kıtaatın henüz cepheye girmemiş olduğunu ilâve eylemektedir. İngiliz kıtaatının Fransaya muva - salâtını bahis mevzuu eden (Evening News” gazetesi ingiliz kuvetlerinin 1914 senesinde oynadığı rolü hatırlat- tıktan sonra diyor ki : “Büu sefer de gene böyle olacak - tır. Bugün Sar ile Mosele arasında fransızların yanında bulunan bu ingi- liz kıtaatı bütün hesapları görmiye azmetmiş bulunan ingiliz milletinin öncüleridir.,, Bir ingiliz harbi... Londra; 12. a.a. — Bu sabahki gaze- teler, ingiliz kıtaatının Fransa'ya mu- vasalatını büyük başlıklar altında ha - ber vermektedirler. Daily Express gazetesi, “ ingiliz kı- taatı Fransa'da ,; ünvanlı başlık altın- da şöyle diyor : “ Şimdi harp, bir ingiliz harbi hali- ni almıştır. Şimdi ön safa giden bu as- kerler kimlerdir ? Harp başladığı za- man onu nasıl yaptığını ve zaferi elde edinciye kadar hiçbir fedakârlığı esir- gemediğini düşmanın öğrenmiş oldu- ğu Ypres ve Somme'da döğüşmüş olan ingilizlerin oğulları veya genç kardeş- leri değil mi ? ,, Di Evet, Adolf Hitler, Somme'da kar- şılaşacağınız insanlar ayni insanlar - dkt « “ Mein Kamp isimli kitabınızda, kendilerinden sitayişle bahsetmiş ol- duğunuz ayni insanlarıdır, ayni ruhu taşıyan askerlerdir. ,, Times'in Paris muhabiri şöyle di - yor : “ Şimdi Fransa'da ingiliz askerleri- nin fransız toprağında oldukları her- kesin malümudur. İngiliz askerlerinin Fransa'ya gideceklerinden esasen kim senin şüphe ettiği yoktur. Fakat bu askerlerin Fransa'da bulunması inti - zarın fevkinde bjr tesir hasıl etmiştir. News Chronicle; ingiliz pişdar ku- vetlerinin Fransa'ya nakli hususunun katiyen müşkilâta uğ ş olduğu- KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Roma — Kont Ciano Almanya büyük elçisi Mackensen'i kabul et- miştir. X Paris — Havas ajansı, üç taraf- l1 para anlaşmasının idamesi hakkın- da Morgenthau tarafından Vaşing - ton'da yapılan beyanatın fransız siya- si ve mali mahfillerinde — fevkalâder memnuüuniyetle karşılandığını bildir- mektedir. X Bern — Heyecanlı haberlerle halkın zihnini karıştıracak mahiyette ki haberler hakkında federal konsey tarafından verilen karara uygun ola - rak, ordu kumandanlığı gazetelerle istihbarat ajanslarının kendisinden mezuniyet almasını mecburi kılmıştır X Amsterdam — Almanya'nın res- mi gazetesi 9-9-939 tarihli nüshasın- da bina endüstrisinde" muhtelif mâ - denlerin kullanılmasını ehemiyetli su- rette tahdit eden bir emirname neşret- miştir. Malüm olduğu üzere Göring son nutkunda yalnız demirden bah- setmiş, diğer mâdenleri zikretmemiş- B. Eden'in bir nutku Bugün artık geriye doğru gitmiyeceğiz Londra, 12 a.a. — B. Eden, dün gece radyoda bir nutuk söylemiş ve ezcüm- #le demiştir ki : Bugün artık geriye doğru gitmiye- ceğiz. Bizim alman milleti ile hiç bir kavgamız yoktur. Fakat, Nazi rejimi, bütün tazyikleri, zulümleri ve hiya- netleri ile bu dünyadan kaldırılma dıkça, devamlı bir sulhun tesisi im- kânı mevcut değildir. Bu meselede uzlaşma imkânı olamaz. Biz, tecavü- zün kârlı ve menfaatli bir iş olmadı- ğinı göstermek için mücadeleye ka- rar vermiş bulunuyoruz. Alman mil- leti şurasını iyice anlamalıdır ki İn- giltere, bu hedefine vasıl oluncaya kadar bu mücadelesine devama az- metmiştir. İngiliz milleti, dünyayı Hitlerizm'in ifade ettiği her şeyden temizlemek için, çok uzun dahi olsa tir. sönuna kadar harp etmiye hazırdır. Hava hücümlarına karşı pasif müdafaa Halka gösterilmek üzere nümune siperleri kazıldı Bugünlerde yapılacağını haber verdiğimiz pasif korunma ha - zırlıklarına dün de devam edilmiştir. Bu işle alâkalı olan makam- lar, hazırlıkların tam ve mükemmel olmasına ve hiç bir noktadan aksaklık göstermemesine gayret ediyorlar. 'Tecrübenin gayesi, halkın hava hü- nu yazmaktadır. Daily Express'in Fransa'daki hu - susi muhabiri, fransız kasabalarında ingiliz askerlerine yapılan hararetli istikbali tasvir etmektedir. Birçok köylüler, istasyonlara koşmuşlar, va- gonların sahanlıklarına çıkarak : “ İn- gilizler geldi ,, diye bağırmışlardır. Halk, ingiliz askerleri ile kucaklaş - mış, ingilizleri alkışlamıştır. İngiliz zabitleri, vagonların pençe- relerinden alkışlara tebessümle muka- bele ediyorlardı. İstasyon şefi, kır saçlı bir adam ingilizlere şöyle demiş- tir : “ Somme'da sizinle beraberdim. Oğlum Maginot'dadır. Ve yarın si - zinle beraber olacaktır. , İngiltere'de vesika usulü Brüksel, 12 a.a. — Belçika gazete- leri İngilterede yiyecek maddeleri ve diğer zaruri maddeleri üzerinde tat- bikine başl vesika usulü hakkın- mize bulaşacak inkişaflar göster- medikçe de harp haricinde kalaca- ğız. Fakat eğer bir gün deklâras- yon ile giriştiğimiz taahhütlerin ifa- sı bahis mevzuu olursa, muhterem Refik Saydam'ın 12 mayıs nutkun - da söylediği gibi, bize hakkımızın verdiği kuvetle silâha sarılmakta tereddüt etmiyeceğiz. Başvekil'evelki günkü beyana- tında sovyetlerle münasebetimize de temas ederek bunların dostnne lduğ ve d söylemiştir. Bu sözleri takip eden şiddetli alkış, sovyet dostluğunun, türk milletinin yüreğinde ne derece derin bir iz bıraktığını bir defa da- ha göstermiştir. Filhakika bu dost- luk artık beynelmilel münasebetle- rin bir ananesi olmuştur. Yirmi sene da tafsilât vermekte ve bilhassa bazı maddelerin sıkı takyidata tâbi tutul- duğunu yazmaktadır. Bazı hükümet servisleri naklediliyor Londra, 12 a.a. — Resmen bildiril- diğine göre, kabine âzası Londra'da kalmakla beraber hükümet servisle- rinden bir kısmı memleketin muhte - lif noktalarına nakledilmiştir. Bu su- retle nakledilen memurların adedi 7, 8 bini bulmaktadır. Şimdilik nezaretlerden ve başlıca idarelerden hiç birinin Londra'dan ayrılması bahis mevzuu değildir. Kıtaat Fransa'ya çok gizli bir tarzda çıktılar Londra, 12 a.a. — Royter'in Paris- içinde beynelmilel mü betler is- tihaleden istihaleye girmiş, müva- zene birçok defalar değişmiştir. Fakat değişen bu politika âlemi i- çinde aslâ değişmiyen bir vaziyet, Türk - Sovyet münasebetleridir. Diplomasi sahasından milletlerin yüreğine intikal eden bu dostluk her gün yeni hız almakta devam e- decektir. A. Ş. ESMER teki muhabiri bildiriyor: İngiliz kı- taatının Fransaya çıkması çok gizli bir şekilde ve sükünetle cereyan et - miştir. Bununla beraber iyi malümat alan mahfillerde mühim miktarda ingiliz tayyarecilerinin modern tayyarelerle Fransa'ya geldiği ve kıtaatın da çık- makta olduğu bilinmekte idi. Geçen harpteki tecrübelere göre ingiliz kıtaatının ihracı için icabeden larına karşı kendisini nasıl koru- yacağı hakkında tam bir bilgi sahibi edilmesi olduğuna göre hazırlıklar bu istikamette inkişaf etmektedir. Pasif korunma komisyonu dün de şehrin bazı yerlerinde halkın görmesi için nümune siperleri kazdırmıştır. Biri Hamamönü ile Cebeci arasında, diğe- ri Vekâletler arasındaki sahada, üçün- cüsü de İtfaiye meydanında olmak ü- zere dün üç siper kazdırılmıya baş- lanmıştır. Siperler, halkın görmesi i- çin bir müddet böylece bırakılacak - tır. Bunlar, hücum esnasında halkı dane isabetinden muhafaza için düşü- nülmüştür. Evlerin bahçelerinde veya müsait yerlerde halkın kazdıracağı si- perlerde örnek olsun diye gösteril. mektedir. Şurasını kaydedelim ki hiç kimse bahçesinde, bunun gibi siperler kaz- mağa icbar edilecek değildir. Bunlar, yapılmasında halkın menfaati oldu - ğu için düşünülmüş ve örnek olarak yaptırılmıştır. Şehrin daha bazı ma- hallerinde bu türlü siperler yaptırılıp halka gösterileceği anlaşılmaktadır. Tehlike anında bir şaşkınlığa mey- dan verilmemesi, telâşa düşülmemesi, sakin ve rahat bir şekilde, intizamla korunma çarelerine baş vurulması i- çin alınması icabeden bütün tedbirler daha önceden bu suretle halka goste- rilmektedir. Haber aldığımıza göre gündüz ya - pılacak olan pasif korunma tecrübe- sini bir de gece denemesi takip ede- cektir. Gece yapılan tecrübede de ışık lar söndürülecek veya şehrin tayyare- lerden görünmemesi için şehir cere - yanının voltajı indirilecektir, Ankaramızın, bu tecrübelerden yü- zünün akiyle ve tam bir muvaffaki - yetle çıkacağına bizim emniyetimiz vardır. hazırlıklar dikkat ve ihtimamla yapıl- mış, limanlar civarında kamplar tesis ve iaşeleri temin edilmiştir. Acele de- polar yapılmış ve askeri hastaneler hazırlanmıştır. 1914 de olduğu gibi vagonlar dolu- su ingiliz askeri Fransa'dan geçmekte ve köyler halkı bunları alkışlamağa Yunanistan'da büyük mikyasta ekim yapılacak Atina, 12 a.a. — Atina ajansı bildi- riyor: B. Metaksas'ın yunan toprağının daha geniş bir mikyasta ekilmesi hak- kındaki beyannamesi memlekette de- rin bir akis tevlit etmiştir. Her taraf- tan gelen binlerce telgraf bunu gös - termektedir. Atina ve diğer şehirlerde bahçe sa hipleri arasında toprağın daha uygun bir şekilde ekilmesi hakkında anlaş- malar yapılmaktadır. Harbiye müsteşarı B. Papadimas bahçesi olan kıtaata bir tebliğ gönde- rerek bu toprakların daha uygun ve daha geniş mikyasta işletilmesini em- reylemiştir. Millt gençlik teşkilâtı bu hususta gayretler sarfetmektedir. Hükümet tarafından gerek ekim ve gerek tasarruf hakkında alınan tedbirlere dair tefsiratta bulunan gazeteler her vatandaşın memleket ha yatını temin suretiyle. bizzat kendi hayatını temin etmiş olacağını kayde- diyorlar, — Bone'nin Milletler cemiyetine gönderdiği telgraf Paris; 12. a.a. — B. Bonnet, Millet- ler Cemiyeti genel sekreterine, Lord Halifaks'ın dün göndermiş olduğu mektup maalinde bir telgraf gönder - miştir. B. Bonnet, bu telgrafında, alman hü kümetinin aldığı bütün teahhütlere ve ihtilâfa sulh yalu ile bir hal sureti bul- mak için yapılan bütün gayretlere rağ- men Almanya'nın Polonya'ya karşı te- cavüz neticesinde, Fransa ile Alman - ya arasında 3 eylül 1939 saat 17 den itibaren haliharp mevcut olduğunu ilâ ve etmektedir. B. Bonnet, keyfiyetten Milletler Cemiyeti âza'arının haber€ r edilme - sini de genel sekreterden ayrıca rica koşmaktadır. —e a DÜ N KÜ CUMHURİYET saaaRaARA ana Hükümetin beyanatı Cümhuriyette Yunus Nadi, (Hüküme- tin beyanatı) başlığı altındaki yazıda Avrupa ahvalinin arzetmekte devam et- tiği buhranlı vaziyeti göz önünde tuta- rak, Büyük Millet Meclisinin hükümet- le bu hususta mutabık kalarak bu yaza ait tatil devresini 11 eylülde — yapılan toplantı ile tecdit etmesindeki ihtiyatlı harekete işaret ettikten son ezcümle de- mektedir ki : Meclisin dünkü içtimamnda ilk ve tek iş olarak hükümetin dünya vaziyeti hak kında izahatı dinlenmiştir. Bu va- ziyetin — bizde uyandırabildiği alâka derecesini ve dünyanın. bu yeni fe- lâketi karşısında Türkiyemizin al - makta olduğu ve alacağı tedbirleri sa- yın Başvekil Doktor Refik Saydamın en salâhiyetli dilinden öğrenmiş olduk. Türkiye Büyük Millet Meeclisini her cihetle tatmin etmiş olan bu izahatın bütün millet ve memleket muühitimizde huzuür ve inşirah verici tesirler' husule getirmiş olacağında şüphemiz yoktur. Evelâ harb vaziyeti: Başvekilimiz sulhun muhafazası için son dakikalara kadar sarfedilen bütün emeklere rağ- men felâketin önüne geçilememiş ve Av rupa şimalinde harbin patlak vermiş bu- lunduğunu söylerken insanlık itibarile bunun biz Türkler için de bir 1ıstirab kaynağı olduğunu belirtti. Avrupada zuhur edebilecek bir harbin ötedenberi korkulan muhtemel şamil mahiyetine kar şı bizim zaten tedbirli vaziyetimiz Mec- lisin ve memleketin en ziyade ehemmi- yet vermekte olduğu noktadır. Başveki- lin salâhiyetli ve salâbetli izahlarında da öğrendik ki şimdiki —şekilde harb, Türkiyeyi yakından alâkadar eden bir mahiyet Aarzetmektedir. Polonya ile sempatik dostluk hislerimiz, kuvetlerin den hiçbir zerre kaybetmiyerek devam ediyor. Almanya ve İtalya ile normal münasebetlerimize halel gelmemiş bulu- nuyor. Kendilerile sulh cephesinde mev- ki aldığımız İngiltere ve Fransanın bu gayeye matuf gayretlerini alâka ile ta- kib ediyoruz. Bu iki büyük devletle ak- di mukarrer kat'i muahedenin müzake- releri en samimi bir hava içinde cereyan edip gidiyor. Büyük şimal komşumuz Soövyetler Cumhuriyetile hiç kesilmiyen — dostluk bağlarımızı daha kuvetli olarak idame e- diyor ve iki memleket arasında fikir te- atilerini arasız yürütüyoruz. İşte Türkiye bakımından harici vaziyetin Başvekil li- ıuâile yıpılm hulâuıı i ik için İtalyanın yeni bışlwın harbe kzrışrâz- ması neticesi olarak Akdeniz emniyeti- ni ve Balkanlar statükosunun mahfuz kalmış olduğunu düşünmek kâfidir. Bir Avrupa harbinde bize nispetle hayati ehemmiyet kazandıracak başlıca iki un- surun bunlardan ibaret olduğunu biliyor ve şimdiki halde ise harbin şimali Av- rupada muvııleşrnıye Ççalışan bir şekil ve nuhıyetle düğünü görüp dur ları halde, yavaş yavaş daha norm rait içine girmiş gibi bir manza zettiler. İtalyadan transit ıııtetîylı Ğü— çerek İngiltereye giden türk besine epeyce zorluk goıtetxlmış ol.mı sına rağmen sonra avdetlerindi ti davrandıklın hayreti celbetti. KHM Paris - İstanbul Semplon. Ckınreıi miye başladı. İtalyadan geçerek Paris ve Londra gazetelerini tekrar yoruz. Vapurların işliyeceğinden de solunuyor. Bütün bu ufak tefek v e İtalyanın bugünkü vaziyetinde sair hangi bitaraf bir devletten çok fat bir şey bulünmadığı intibamı v hizmet ediyor. ne niçin beyamıım M. Zekeriya Sertel, Tanda, "!nıihz tayyareleri bomba yerine niç; beyan - name atıyorlar?,, başlığı altı zısında, propagandanın harbinde en müessir si duğuna, bomba ve topun şı edip insanları öldürebileceğini ler doğuracağına, milleti içinden fet silâhları lanamaz bir hale ze!ir’ıuğınq,iıınt et tikten songa diyor ki : Bugün bu dördüncü h? müessir surette kullanma! mmt;ın Bir defa alman askeritve alman mil- leti hakikati bilmiyor. Onu : “,dln'nihi- berlerle oyalryorlar. Polonyada den alman askerinin İndl ve I—’rm " sanın da harbe girdiğindi cra ol. madığı anlaşıldı. Alman halkına ti öğretmek, onun gözünü iç:glk. lerinin kendilerini ıldımğmı ınlıumk halkın maneviyatını bozmıya kâfi g Çünkü zaten halk vaziyetten meıiîmn değildir. Naziler arasında Şl! W suzluk vardır. Hele alman hi “da İngiltere ile harbe gkmzk M yok gibidir. Karanlıkta kalan alman milletini av dınlatmak, onun harp heyecaninı öldür. — mek için kullanılacak en ku ılu silâh, onlara hakikati göstermektir. İşte ingiliz tayyareleri alman şehirle- rine attıkları beyannamelerle bu işi ya- anyada- hı& pıyorlar. Bu beyannameler ki karanlığı yırtan 'birer ışıktır.. bu ışıkta hakikati görecekti Hakkımıza ve kuvetımıze dayanıyoruz Ka Necmettin Sadak, —Akşamda kımıza ve kuvetimize dayanıyoruz,, b lığı altında Ankaradan yazdığı başy da “Başlıyan büyük harpte kiyı vaziyeti nedir?,, sualini tevcih ede rek, Başvekil Dr. Refik Saydamın Bi yük Millet Meclisindeki san- nutku buna cevıp venlmıı olduzınm tebi” Nerude ise, on, on beş günlük bir harp iden bir sülh hü ile takip edileceğini görecek gibiyiz. YENİ SABAH maa asmanmamamanan İtalyanın vaziyeti Hüseyin Cahit Yalçın,, (İtalyanın va- ziyeti) başlığı altındaki yazısında, İ - talyanın vaziyeti herkes için hıyretle karşılanın bir muamma halini aldığını zira, İtalyanın dı fütuhat sahasr emel - lerinde Al: geri kal öl- duğunu, aralarında askeri bir ittifak da imzalanmış olduğuna göre, bir harp Çı- kınca, iki memleketin otomatik surette elbirliği yapmaları muhakkak telâkki e- dildiğini kaydettikten sonra, diyor ki : Arada bu kadar sıkı dostluk ve bu ka- dar mutlâk bir görüş ve askeri ittifak mevcut olunca, Almanya bir harbe gi - rer girmez ve bilhassa, İngiltere ile Fransa tarafından Almanyaya harp ilân olunduktan sonra, İtalyanın da bütün as- keri kuvetleriyle birlikte Almanyanın yanında mevki alabileceği zarmcdilehi- lirdi. Hattâ zan değil, buna kati surette hükmolunuyordu. Halbuki İtalyanın sanki Avrupada bir harp çıkmamış gibi davrandığını gö- rüyoruz, Gariptir ki italyanlar harbe te- kaddüm eden günlerde ve harbin ilk gün- Turkıyenın siyaseti d :mıp?ı' ü Türkiyenin ne kimseden beğı'm , ne kimseye bir vereceği vardır. O: ateşe veren bugünkü ihtilâflarda alâkamız yoktur. Fakat Avrupa sul hünde umumi menfaatlerimiz, ve bir dev let zümresiyle müşterek idealle! vardır. Bundan dolayı İngiltere ve sa ile başlanmış teahhüt an a nın, dostane hava içinde görüşi devam etmektedir. İstediğimiz n lere varırsa, bu nihaf muahedelerin g yesi müşterek menfaatlerin ko! lüzumunda ve hiç olmazsa Avrujp bir k da sulhün kurtarıl di manya ile doğrudan doğruya ınıınıdı. hiç bir ihtilâf yoktur. Fakat, bu da, — beynelmilel politikada takip edilen ve ıoı sene zarfı şahidi olduğumuz usulle. — re tırıftır olduğumuzu aslâ ifade € Harbe sebep olan ahvalin şimdiki de bizimle, milli mevcudiyet ve yakı menfaatlerimizle alâkası yoktur. harp sahasından da uzaktayız. lin dediği gibi bugünkü harbın deyiz ve bu harbin memleketi! luıcak inkişaflar göstermemesini te menni ederiz. Menfaatlerimiz gibi teah- hütlerimiz de, balkanlarda ve şarkı m denizdedir. Harp ateşi bunlara si etmedikçe, Türkiyenin hem menfaa hem coğrafi vaziyeti bakımından ha PU sürüklenmesinde fayda ve imkân tasav _u* vur olunamaz, t Ka Amerika 16 milyon kilo Türk tütünü alıyor İzmir, 12 aa. — Yeni Asır gazete- sinin yazdığına göre, Amerika fitma- ları vasati bir hesapla Türkiye'den 16 milyon kilo tütün satın alacaklar- dır. Fransız rejisinin de ihtiyacını memleketimizden temin etmek kara - rında olduğu bildirilmektedir. Dün borsada 2900 çuval üzüm ve 2500 çuval incir satılmıştır. İzmir'de ihracat başladı İzmir, 12 aa. — Limanımızda bü - |: lunmakta olan ingiliz, Hollonda ve italyan vapurları dış memleketler i- çin mahsul yüklemektedirler. Dün İ- talyan bandıralı Bosfor vapuru Ro- dostan limanımıza gelmiştir. Bu va- pur Triyeste için mahsul yüklemek- tedir. . Mısırda hummayı kılâi hastalığı kalmadı İzmir, 12 aa. — Mısırda hayvanlar arasında hüküm süren vebayıbakari ve humayı kılai hastalıkları bitmiş öl- duğundan buralardan gelecek hay - vanlarla hayvani maddelere karşı ko- nulmus olan tıkyıdıt kal » B. Reşit Gencer Etibank Umum Müdürü B. İlt Nafiz Pamir sıhi sebepler yüzü istifa etmiş ve istifası İktisat letince kabul olunmuştur. B. Nafiz'den inhilâl eden Etiban

Bu sayıdan diğer sayfalar: