14 Ağustos 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ha Si FUT Ü TTT Ç 'b ç, ULUS ö ea SÜ kebi SAA ORRALEA TF CN 14.8-1939 İktisadi bahisler Takas ihtilâfları Deblokaj'ın mahiyet ve müânâsı Deblokaj. — Bazı ihtilâflarda der- piş edilen bu deblokaj (Deblocage)- den maksat, umumi kliringde matlu- bu mahsur kalmış bulunan bir ihra- catctının (yani idhalâtcılar kâfi mik- tarda para yatırmamakta oldukları ci- — hetle az çok üzün bir müddet intizar “etmek mecburiyetinde bulunan bir ihractacının), artık daha fazla intizar etmek istememesi dolayısiyle muka - bil memleketten muayyen bir mal bu- lup bunu kendi memleketine idhal et- mesi ve bedelini sıra beklemeksizin kendi alacağına mahsup ettirebilme- sidir, meselâ gene yukarıda zikri ge- çen türk - fransız itilâf. inde liğin büyümeğe doğru yürümesini in- taç ediyor, 5 — Sistemin tatbiki ne- ticesinde iptidai maddeler fiyatları- nın sukutu görülüyor. Bizde kliring tatbikatı ne netice veya neticeler verdi? Memleketimiz- de kliring usulü tatbike başlanıldığı tarihden itibaren harici ticaretimizin heyeti umumiyesi dahilinde büyüye- rek ve genişliyerek yürümüş olduğu bir emrivakidir. Bunda kliringlerin de mühim nispette tesiri olduğu in - kâr edilemez. -Fakat bu zahiri fayda- nın yanı'başında kliring usulünün bizde başlıca şu mahzurlarını da kay- detlemik * dır: A — Harici ticare- deblokaj hükmü şu şekilde ifade edil- mektedir: “Fransız alacaklıları mü - tedahil matlubatı ticariyelerini.. Tür- kiye şeli bütün müstah Fransa'ya idhali suretiyle ve tarih sırasına tâbi olmaksızın tahsil edebi- leceklerdir. Madde 2”, Mutâden hu- susi tarasda iki idhalâtcı ile iki ihra- catcıdan mürekkep dört unsür yeri - ne burada azami üç unsur kabili ta - savvurdur. Zira Türkiye'deki idhalât- c zamanında borcunu kliringe yatır- miş bulunmak itibariyle aradan çık - mış, yani deblokaj muamelesinde bir mevkii kalmamiştir. ; , Takas muamelelerinde primin te- kevvününe | âmil olan bir sebep de deblokajdır. Zira ihracatcı filiyatta alacağından bir miktar fedakârlık yapmak suretiyledir ki mukabil id < halâtı temin edebilmektedir. Deblokaj muamelesi de hususi ta- kasın bir. nevidir. Umumi kliringe hâs sıra usulünü deblokaj muamelesi, hususi takas Müamelesinden daha mütebariz bir surette ihlâl eder. YA Takas 'uıul(inün faydaları ve mah- | zurları, — Kliring sistemi iyi midir | fena müudir? Sistemin haddi zatında tabif ticaret yollarından aykırı bir yol olduğunda şüphe yoktur. Kliring usulü ve bunu doğuran. döviz iıl:yı- timizin hemen yarısı bir tek memle- ket (Almanya) tarafına akmıştır; 2 — Serbest dövizli memleketlere ih- racatımız tedricen bir az daha daral- miştir; 4 — Hayat pahalılığı yüksel- miştir. Bu mahzurlara rağmen kliring sisteminin yürüdüğü ve yürümekte olduğu da iddia edilemez. Almanya ve İtalya kliringleri müstesna diğer kliringlerde müterakim yirmi otuz milyon liralık bakayayı yıllardan be- ri eritmek mümkün olamıyor. Bu ba- kaya ile alâkadar on, on beş memle - ket bizden alacaklarinı bir türlü ala- madıkları gibi biz de bu memleket- lerle olan mübadelelerimizin zâaf ve fakr içinde bülunmasından mustari - biz. — M.L. Hatay İzmir fuarına iştirake hazırlanıyor — Antakya, 13 a.a. — Hatayın İzmir fuarına iyi bir şekilde iştiraki için hazırlıklar tamamlanmış ve teşhir e - dilecek eşya sevk edilmiştir. Bu mü- betle Milli Şef İnönü'ne Hata - datı meydana çıkmazdı ticari mübadelâttan mütevellit düyun ve matlubat, para denilen vasıtai mü- badele ve sonra kredi vesaiti (çek, havale ve saire) sayesinde kendi ken dine takas ve mahsube uğruyor, ban- kalar elinde sessiz sadasız ve âdeta kendi kendine işleyen bu tabii takas makinesinin vücudundan âdeta kimse haberdar olmuyordu. O tabif takas yerine ahdi takaslar kaim olunca va- ziyet tamamen değişti. Tabit kliring- in ne nimet olduğu, gerek idhalâtci- lar, gerek ihracatçılar nazarında mey- dana çıktı. Külfet, masraf, merasirmi... Kliring tatbikatının en önde gelen gaileleridir. Sıra beklendiği esnada ve yahut mal gönderilip bedeli mah- sup edileceği zamana kadar geçen müddet zarfında para kıymetinde va- ki tebeddüller alâkadarlar için ica'- bında yıkım denecek zararları mucip olduğu vakitler olur. Bakaya terakü- mü başlı başına bir derddir. Öyle ki zamana mekâna göre memleketler a- rasında ticareti durdurmasa da ehe * miyetli tavakkuflara uğratıyor. Dev- letler bu sistemi iktisadi buhran ara- sında düştükleri çaresizlikler içinde ehvenişer olmak üzere ve muvakkat bir tedbir olmak üzere kabul etmiş- lerdir. Kabul etmeleri de bunda tat- bikden evel bir takım faydalar mülâ- haza etmelerinden ve tatbiki müteca - kip bazı faydalar görmelerindendir. O faydalar nelerdir? Bu hususta de- niliyor ki: kliring uüsulü velev ki mahdut bir sahada olsun harici tica- retin devamına imkân vefiyor, 2 — harici ticarete ait bazı manialar kli . ring sisteminin tatbiki üzerine tama- men veya kısmen ilga edilmiş bulu- nuyor ( kontetjantmanlar, yüksek gümrük tarifeleri, memnuiyetler), 3 — Kliring sistemi ticari muvazeneyi tevzine sâidir ve yüksek rakamın le- kine sâidir (aksini iddia edenler de vardır). 4 — Gerek emtea, gerek kambiyo zaviyelerinden kliring dam- p.nge mani öoluyor, 5 — Sistem müte- rakim harici düyunun tesviyesini kamen olsun mümkün kılıyor, 6 — Borçluya borcunu ödemek imkânını vermek suretiyle sistem manevi bir hizemt de ifa ediyor. Bu faydalara m'ikabil kliringlere şu mahzurlar i - zale edilmektedir: 1 — Kliring ticari cereyanları tabii yollarından ayıriyor (meselâ bir memleket buğdayı artık nerele ucuz | bulursa oradan değil, Folkı hangi memleketle takas usulü temin etmiş ise oradan alıyor), 2 — Kliringli memleketlerle ticaret, kli - ring vapmayan memleketlerin zararı- na y irüyor, 3 — Sistem ticari muva- zeneyi tevzine doğru sâi, fakat yük- sek rakama değil, aşağı rakama mü- teveccih olmak suretiyle. (faydalar - dan 3 numâranın zıddı bir iddia). 4 — Sistem, takas edilemeyen mebali- yi ve kurtuluşu tesbit eden bir albüm takdim edilecektir. İzmir fuarına gittikten sonra Ha- tayı ziy d iki gür temdit edilmesi hakkında ka- rar dolayısiyle bir çok ziyaretçilerin Hataya gelecekleri tahmin edilmek - tedir. Bu ziyaretçilere rehberlik et - mek ve Hatayı tanıtmak üzere burada halkevinde bir turizm komitesi kurul muş ve komite vâli Sökmensüerin baş kanlığında ilk toplantısını yapmıştır. Ş. karahisar'da kurutulacak bataklıklar Ş. Karahisar, 13 aa. — Dün saat 16 da, vilâyet sıhat direktörü Dr. Ce- mil Sencan, kazamıza gelmiş, kasaba çevresinde senelerdenberi umumi - sı- hati müteessir eden ve kurutulması lüzumlu bulunan göl ve bataklıkları ve sıhi vaziyetlerini tetkik'etmek Üü- zere mahallen alâkadar hükümet Dr. ve belediye reisi Rüştü Özsanla bir - likte göllerin bulundukları mahallere gitmiştir. d nti tetkik ve tasdik etmiştir. Dün fevkalâde bir içtima yapan be- lediye meclisi müstakbel şehik plânı- Münakalât Vekâletinin merkez bulundurulmuştur : 55 liradan 60 liraya terfi edenler İzmir mıntakası liman reisi B. Ba- haettin Ulçay. e 17,5 liradan 20 liraya terfi edenler İstanbul mıntakası liman reisliği memurlarından BB: Cemal Işık, A. Aydınlı, İbrahim Erdoğan, Lâtif Şe- ner, Sabahattin Köse, Şile liman me- murü Hasan Görgün, İzmir mıntaka- sı liman memurlarından Faruk Er- man, Urla liman memuru Necip Sıtkı Sevim, Mersin liman memuru Hifzı Orhan, Payas liman memüuru Eyup Atalay, Sürmene liman memuru Sü- leyman Eskici, Samsun liman memu- ru Alâattin Erduran, Voma liman memuru, Temel Turan, Zonguldak liman u Sabri Gemicibaşı, Al- palı liman memuru Kadir Günal, Ak- ça koca memuru Halit Erden . 14 liradan 15 liraya terfi edenler İstanbul liman memurlarından A- li Reşat Aşkan, Sait Çelik, Celâl Şans, Süleyman Kıvançlı, Necmettin Korkut, Ümit Tunçkol, Şükrü Eren, Turgut Öıoğlu, Hakkı Yücel, Lütfi Sarsı, İsmail Gürsoy, Mustafa İzzet Sarıca, Çanakkale memurlarından Memduh Etören ve Şerafettin Coş- kun, Bandırma memurlarından Tur- gut Kaya ve Sadık Marmara, İzmit memüuru Nuri Terzioğlu, Anadolu Kavağı memuru Zeki Ada, Tekirdağ memuru Bahaettin Erkan, Gelibolu - dan Hilmi Domar, Mudanya'dan Yah- ya Sönmez, Karabigadan İhsan Ak- man, Karamürselden Lütfi Akkaya, Kelkenden Mustafa Koçoğlu, Şar- köyden Sıtkı Oynar, İzmir memurla- rından Halil Kırlı, Yakup Nuri, Ed- remit memuru Hilmi Acar, Ayvalık- tan Ali Kutlu, Gölgükten Halil Ön - cel, Bodrumdan Basri Ergin, Mer- sinden Zeki Sezgin ve Kâmit Şen- türk, Antalya'dan Muammer Çeri ve Nazif Turan, Marmaristen Ali Göl- Pgük;-Fethiyeden Atıf Korhan, Feni- keden Süreyya Şener, Trabzondan Abdülkadir” Kolsuz ve Nuri Turan, Vakfıkebirden Naci Atmaca, Gire- sundan Halil Yarkıran, Hupadan Müstafa Özkal, Rizeden Nurettin Du- man, Samsundan Sabri Şengül ve Abdüllâtif Biriz, Ordudan Vecihi Hepşen, Sinoptan Şahin Başaran, İ- neboludan Hilmi Eroğlu, Ayancık- tan Avni Öztürk, Gerzeden İbrahim Öztürk, Zonguldaktan Kadri Erdo- ğan ve İbrahim Tekir, Karadeniz E- reğlisinden Mehmet Deniz, Bartın- dan Kadri Kaya ve Fuat Aksoy, Hakkı müktesepleri baki kalmak şartiyle 55 den 50 ye alınanlar Mersin mıntakası liman reisi Zih- ni Koçak, Trabzon mıntakası liman reisi Şadi Erbük, Samsun mıntakası liman reisi Keramettin Eroğluer, Zon guldak mıntakası liman reisi Kâzım Talay. Acıklı bir ölüm Dr. Zekâi Tahir Burak'ın iki bu - çuk aylık Gülsün isimli kız çocuğu evelki akşam vefat etmiş ve dün gö - Münakalât Vekâleti taşra memurları arasında terfiler memurları arasında yaptığı terfileri dünkü sayımızda yazmıştık. Bugün de taşra memurları arasında yapı- lan terfileri yazıyoruz. Bu terfilerde de yeni tbarem kanunu göz önünde Evelki gece Doğanbey mahallesinde cinayet oldu Katil yakalandı Evelki gece, saat 22 sularında İt- faiye meydanı civarında gene bir ci- nayet işlenmiştir. İstihbaratımıza gö- re hâdise kısaca şöyle olmuştur : Özgen mahallesinde, Karakurum sokağında 9 sayılı evde Tz7fik is- minde bir zat oturmaktadır. Tevfik 55 yaşlarındadır ve hâdise gecesi e- vindedir. Bayburtlu İsmail isminde bir zatı eskidenberi tanır ve kendisiy- le bazı geldi geçtisi olmuştur. Recep oğlu İsmail, Ulucanlarda Ayyıldız firınının seyyar — simitçilerindendir. O da kırk beş yaşlarında kadardır. Gece saat 22 ye doğru İsmail, Tev- fiğin evinin önünden geçmiştir. Sar- hoştur ve Tevfiğin kapısından geçer- ken pencerelere bakmış, hattâ arala- rındaki eski düşmanlığı iyma eden sözler sarfetmiştir. Tevfik de bu söz- leri pencereden duymuş, derhal aşağı inmiş, İsmaili tokatlamıya başlamış - tır. İsmail de bu tokatlara önce to- katla mukabelede bulunmuş, daha sonra bıçağını çekerek Tevfiğin kar- nına sapladıktan sonra sıvışmıştır. Tevfik ağır yaralı olarak oraya düş- müş, etraftan görenler polise haber vermişlerdir. Polis Tevfiği derhal hastaneye kaldırmıştır. Fakat tedavi sırasında ölmüştür. Zabıta derhal tahkikata koyulmuş ve elde ettiği çok küçük bir ip ucun- dan istifade ederek katili derhal hır. lüp tevkif etmiştir. Tahkikat evrakı bugün adliyeye verilecektir. Ankara zabıtasını, suç- luyu birkaç saat içinde meydana çı- karmak gibi cidden takdire değer bir muvaffakiyet gösterdiği bu hâdise “münasebetiyle bir kere daha tebrik ederiz. Eğlence yerlerinden alınan resimler Maliye Vekâleti tiyatro, sinema ve konserlerden alınacak damğa, tayya - re, belediye resimleriyle darülâcize hissesinin miktarına ve suret istifası- na dair olan kanunun tatbik şeklini gösterir bir izahname hazırlamış ve izahnameyi alâkalılara tebliğ etmiş- tir. YARDIM EN BÜYÜK VİCDAN ZEVKİDİR Yurd yavrularma : Yoksul kardeşlerinizi kışın so- guktan ve hasta olmaktan kur- tarmak için -ESKİ ELBİSE, AYAKKABI, ÇAMAŞIR'la - rınızı Çocuk Esirgeme Kuru - muna vermenizi kurum sayğı ile diler. mülmüştür. Kederli ail acıları- nı paylaşırız. Türk#Basınbirliği Ankara mıntak: Türk Basın Birliği Ankara mıntakasına âza kaydı devam ediyor Mıntaka dahilinde bulunanlar 10 eylüle kadar Ankara mıntakasına müracaat etmelidir sı idare heyeti reisliğinden: Basın birliği Ankara mıntakası, â- za kaydı için 5 ağustos tarihli Ulus gazetesinde bir ilân neşretmiştir. Bu ilâna göre Ankara mıntakasına 10 a- ğustostan 10 eylüle kadar âza kaydı yapılacaktır. Birliğe âza yazılmaları mecburi olanlar ilân edilen müddet içinde müracaat etmemiş bulunurlar- sa bunlar meslekte çalışmaktan me- nolunacak, memnuiyet hilâfına hare- ket ederek çalışanlar ve çalıştıranlar hakkında 25 liraya kadar para cezası- na hükmedilecektir. Tekerrüründe bu ceza iki kat alınacaktır. Keyfiyet, sayın meslekdaşların itlâına arzedil - mek üzere tekrar ilan olunur. Ankara mıntakasına dahil vilâyetler Basın birliği Ankara mintakasına dahil vilâyetler şunlardır: Ankara, Zonguldak, Bolu, Kasta - monu, Çankırı, Konya, Kırşehir, Ço- rum, Yozgat, Tokat, Sivas, Eskişehir, Bilecik, Amasya... Bu vilâyetlerde çıkan gazete' ve mecmuaların isimlerini de yazıyoruz: Ankara'da çıkan gazete ve mecmualar ve çalışan ajanslar Anadolu ajansı, Ulus, Resmi gaze- te, Kızılay (bayramlarda), Kalem, Yurt, Adliye ceridesi, Köylünün ga- zetesi, Ankara (fransızca), Belleten, Varlık, Çocuk, Ana, Çığır, Karınca, Ziraat, Ülkü, Kızılay, Ankara kliniği, Bayındırlık, Ayın tarihi, La Turggue Kemaliste, Demiryolları, Havacılık ve spor, Beden terbiyesi, Oluş, İlk öğretim, Okulspor, Resmi Sınai mül- kiyet, İdare, Kimyager, Genel kim- yagerler birliği, Polis dergisi, Türk mühendisler birliği, Türk veteriner- ler hirliği. Reltedivaler Cıhivea maa- muası, askeri mecmua, Piyade, Top- cu,Süvari, Fen, Sıhiye, Fen ve sanat, Haritacılar, Ekonomi ve arttırma, Jandarma, M. T. A., Türk, tarih, ar- keoloji etnoğrafya metmuası, İnhi - sarlar istihbarat bülteni, Enformas - yon, Aylık Bülten (iktisat vekâleti tarafından). Miıntakamızdaki vilâyet ve kazalarda çıkanlar Zonguldak'da çıkanlar: Zonguldak, Maden, Kara elmas, Bolu'da çıkan: Bolu vilâyet gaze- tesi, Kastamonu'da çıkan: Doğrusöz, Çankırı'da çıkan: Çankırı vilâyet ga- zetesi, Konya'da çıkanlar: Babalık, Yeni ses, Ekekon, Konya, Anadolu klini- ği Kırşehir'de çıkan: Kiırşehir vilâyet gazetesi, —» Çorum'da çıkanlar: Çorum, Çorum- lu, Yozgat'ta çıkanlar: Yozgat, Bozok, Yükseliş. ğ 'Tokat'ta çıkanlar: Yeşil ırmak, Ül- ker, Sivas'ta çıkanlar: Sivas, Kızılır - mak, 4 eylül, Yıldız dağı, Eskişehir'de çıkanlar: Halkevi, Ko- catepe, Yeni gazete, Kayseri'de çıkanlar: Kayseri, Erci- yaş, Atayolu, Bartin'da çıkan: Bartın.. Göz satılıyor Fransiz gazetelerinde bir fran- = ;;lünin ilânı var: bir hasta- üzünden çalışamadığı için, kendisinin vkı ailesinin refıhın; temin etmek maksadiyle gözle - rinden birini 100 bhfî:ı::::g İ mıya karar vermiş; müşteri arı - yor. i Allah esirgesin, diye tahtaya vuracaksınız. Bu da işte ileri me- deniyetin bize getirdiği yenilik - lerdendir. Çünkü her şey hattâ vicdanlar bile satılırdı ama göz satmak şimdiye kadar görülme- miş bir şey değildi. Hoş satılsaydı da kim alırdı. Ancak şimdi fen - * nin terakkileri kör bir gözün ye- rine diğer sağlam bir gözü koya- cak ameliyatı mümkün kılmıştır. Geçenlerde gene Fransa'da bir anne kulağı kopan kızına kendi kulağını kestirip taktırmıştı. Bu hayırlı sahada tıbbın terakkileri artarsa günün birinde kulağını, gözünü, burnunu, ayağını, kolu- nu satılığa çıkaracakların sayısı bir hayli çoğalacaktır. Fakat sa- tacağı uzuvlarına herkes aklıma gelen fiyatı isterse bir anarşi ola- | cak ve o n belki hükümet - ee H 6 0 — z Unmnaldan lerin, kasaplık etler gibi insan uzuvlarına da na koydukları görülecektir: Bir göz bin lira, bir kulak beş yüz lira, bir burun ye - “di yüz elli lira ve saire! Fakat tıb acaba kelleyi de de - ğiştirmiye muvaffak olacak mı? Ve o zaman kellesini gerçekten koltuğuna alıp pazara çıkırınlır 'ö;“fk miyiz? Bütün mesele bu- rada Cennet ve yıldız den'dir. Almanlar, “Nazi düşma- nıdır” diye Eden'i hiç sevmezler. Almanya'da satılan bir kitabın i- çinde onun adına benzer bir keli- menin bul bile tah llllllllllllllllllllIlllllllIlllIllllllllllllllllIlllllllIllllllllllll"lllllIIlllllllllllllllllllllllIlllllllllllllllllllllllllllllllIIIIIIIlllllllllllllll"llllllI.IIIIIII Tehevvür ©- sükünet Mihver gazetelerini — açmız, sulh cephesi devletlerine karşı a- teş püskürüyorlar. En kaba it- hamlar, en galiz küfürler, en şid- detli hücumlar biribirini kovalı- yor. Bir de büyük demokrasilerin gazetelerine bakınız. Bütün bu h lar ve hakaretler karş da hiç de hiddet ve tehevvür ese- ri göstermiyorlar. Sade sakin va- kur adamlara has ince ve nükteli bir istihza ile mukabele ediyor - mül edemedikleri için bunun sa- tışını menetmişler. İstibdat devrinde kızıl sulta- nın oturduğu —“Yıldız sarayı” nı hatıra getiriyor diye, “yıldız” ke- FU .. k lümd lar. Ve bu soğuk kanlı tavır öte - kileri büsbütün çileden çıkarıyor. “Öfkeyle kalkan, zararla otu- rur,, derler. Bu meselin doğrulu- ğunu dünyanın bugünkü hali is - bat ediyor. Onun için, yapılacak tahrikler ne olursa olsun, hiç bir soğuk İkanlılrğ içay - imkân verilmediği Bir lar Avrupa, Abdülhamidin Times y göre Naziler Prag'da incilin i—nıi- lizce tercümesinin satılmasını me- netmişler. Sebebi neymiş biliyor musu- nuz? İçinde “Eden” kelimesi geçi- yormuş. Bu kelime arapçası “A- den” olan cenneti ifade eder. Fa- kat işe bakınız ki İngiltere'nin sa- bık hariciye nazırının ismi de E- Ö yür ol bu kara istibdadı karşısında hay- retler içinde kalırdı. Osmanlı im- paratorluğunun yerinde medeni, ileri ve liberal bir Türkiye'nin canlandığı bir sırada aynı Avru- pa'nın şimdi kızıl sultanın istib- dadına taş çıkartacak misaller betmemiye itina edelim. Hezeyan- lara ne ciddi cevap, ne de şiddet yerinde bir mukabeledir. Hak- kından ve kuvetinden emin ada - mın soğuk kanlılık ve istihzası kadar müessir silâh varmıdır? Parmak izi İstanbul plâjlarından birinde vermesi tarihin garip bir cilvesi Kİ denizden kırk y da bir ada- edi çıkarılmış. Üstünde SN e alk el ç İlağ, birliğine âza olabilmek için Türk basın birliğine âza olabilmek için basın birliği kanunun koyduğu şartları ve basın birliğine âza yazıl- maya mecbur bulunanları bir defa da- ha hatırlatıyoruz: Birliğe âza yazılmaları mecburi o- lanlar şunlardır: 1 — Bir gazete veya mecmuanın sahibi olan, 2 — Bir gazete veya mecmuanın veya ajansın yazı, resim, fotoğraf, tashih işini ücretle (veya telif hakkı olarak) devamlı ve muntazam süret- te yapan. Bunlardan Ankara'da bulunanlar bizzat gelerek, diğer vilâyetlerde bu- lunanlar da taahhütlü birer mektupla hazırlanan kayıt varakalarından biri- ni istiyecek ve varakayı dolduracak ve buna 4 X 6 ebadında üç fotoğrafını da ilâve ederek bu müddet zarfında ve bir taahhütlü mektupla göndere - cektir. 10 eylül tarihine kadar bütün meslektaşların bu varakalarını Anka- ra'ya göndermiş olmaları lâzımdır. Gazete ve mecmua sahipleri ayni zamanda, çıkarmakta öldükları gaze- te ve mecmualara ait hükümetten a- Tınmış beyannamenin mahallin en bü- yük mülkiye âmiri tarafından müusad- dak bir suretini ve çıkarmakta olduk- ları gazete ve mecmuanın müracaat- ları gününde çıkmış olan son nüsha- sından iki sayısını tevdi edecekler- dir, Âzalık için müracaatı mecburi o- lanlardan muharrir, muhbir, muhabir- lerle ressam ve fotoğrafçılar da mat- buat kanunu mucibince vilâyetlerin - den aldıkları tasdikli hüviyet varaka- îia.rmı da mıntakaya tevdi edecekler - dr. Birliğe yazılmaları ihtiyarlarına hırakılmıs olanlar da vardır: 1 — Meslekten çekilmiş gazeteci- ler (mecmuacılar). 2 — Bir gazete veya mecmua veya hakkına bağlı olmıyan veya böyle bir işi devamlı olarak üzerine almıyan muharrirler, 3 — Mıntakaya dahil vilâyetlerde yabancı bir gazete, veya mecmuanın muhabiri olan türk veya ecnebiler, 4 — Mıntaka dahilinde çıkan ecne- bi gazete ve mecmuaların da, gerek ücretle veya telif hakkı mukabilinde devamlı ve muntazam olarak, gerek ücretle veya telif hakkına bağlı ve devamlı olmıyarak çalışanlar, Bunlardan müracaat edenlerin ad- ları da merkez idare heyetine bildiri- lecektir. Sayın meslekdaşların süratle An- kara mıntakası idare heyeti sekreter- liğine müracaat etmelerini rica ede- riz. (Adres: Ankara'da Ulus gazetesin- de husust daire). Trakya ve Kocaeli dün yağmurlu geçti Dün şehrimizde hava bulutlu geç - miş, rüzgâr garpten saniyede en çok 3 metre hızla esmiştir. Günün en yük- sek sıcaklığı 29 derece olarak kayde - dilmiştir. Yurtta hava Akdeniz kıyı - larının garp kısımlariyle cenup do - ğusunda açık, Trakya bölgesiyle Ko- caeli'de meyvzii yağışlı, Karadeniz kı- yılarında çok bulutlu, diğer bölgeler- de bulutlu geçmiştir. Rüzgârlar orta Anadoluda garpten, Akdeniz kıyıla - riyle cenup doğusu ve doğu Anadolu- da cenuptan diğer bölgelerde umumi- yetle şimal istikametinden saniyede en çok 9 metre kadar hızla esmiştir. En yüksek sıcaklıklar Sivas'ta 30, Niğde'de 31, Erzincanda 32, Adana'da 33, Erzurum'da 34, Siirt'te 36, Diyar- bakır'da 37 derecedir. hüviyetini gösteren bir delil bu- l dığı gibi, kendisini tanıyan da çıkmamış. Nihayet bir defa da parmak izinin alınması düşünül- müş, yapılan tetkik neticesinde parmak izinin sabıkalı hırsızlar- dan birine ait olduğu anlaşılmış ve mağrukun hüviyeti meydana çıkmış. Bu suretle pırm_qk_izioin yeni ajanstaki yazı işi ücrete veya telif — manl

Bu sayıdan diğer sayfalar: