Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İnsan ve küllür: Yükselen aksiyonlar Tabit, Türkiye'nin itibarına ait olan aksiyonlardan bahsediyoruz. Beynelmilel borsalarda, bunların üzerinde ,şimdi herkes “â la hausse” oynamakla meşguldür. Bazı devletler var ki, bunlar için bitaraf kalma- mız mühim; bunlar bitaraf kalacağımızı ilân ediyorlar. Bazı devletler için bizi kendi taraflarına kazanmak kârlı; bunlar böyle bir şeyin müm- kün olduğunu ispat, muhtemel olduğunu ilân yahut yakım bulunduğu- nu ifşa ile meşguldür. Gene bazıları için, bizim muayyen bir menfaat bolgesı içinde aktif bir pohtıku yapmamız ve bunun dışındaki işlere ka- bizzat k VZ. yiz. dilerinin de bu şekilde hareket edebilmeleri i- çın faydalıdır; bunlara göre de, biz aynen bu şekilde hareket etmekte- Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, herkes tbizim politikamız hak- kında, bir haylı malümat sahibidir. Şu var ki, türk politikasının ana hat- ları hakkında beyanatta bulunmağa mezun en salâhiyettar ağız, sayın Başvekilimiz Doktor Refik Saydam'ınkidir. Hükümet reisimiz ise, pro- b gramımın dış politikamıza ait olan esaslarını, daha geçen günkü beyana- di menfaatleridir. tında vuzuhla ifade etmiştir. Bu beyanata göre, Türkiye'nin barış poli- tikası, öyle dört beş türlü tefsire müsait bir politika değildir. Türkiye, hem kendi barışını derhal müdafaa etmeğe hem Avrupa barışının devamına gayet aktif bir şekilde yardım etmeğe filvaki ha- zırdır. Fakat güvendiği, asıl kendi kuveti, müdafaa edeceği de asıl ken- F Türkiye için barış, mıllı kurtuluş mücadelesinin en baha biçilmez bir hediyesi olmuştur. Barıştan ayrılması için şartların en hafifi, şu hal- de, kendi varlığmı tehlikede görmektir. Gene Türkiye için barış, yeni memleketi ve yeni milleti inşa için başlıca şarttır. Şu halde, Türkiye, mevcut Avrupa barışmı en iyi ve en çok müdafaa edecek devletlerden biridir. Aşikâr 'bir şeydir ki, Avrupa barışının müdafaası, Avrupa'yı bir harbe sürükliyecek kabiliyetteki hâdiseleri yakından ve büyük bir ta- yakkuzla takip ederek bunların üzerine, elinde teneke, gaz dökmek de- gil, elinde kendi su hortumu, ateşi söndürmeğe çalışmaktır. Binaenaleyh, Türkiye'yi, eğer mutlaka $u yahut bu tarafta aramak lâzımsa, iki tarafın kuvet hanelerine değil iki tarafın hak hanelerine ve imi barış arzusu hanelerine bakmak daha doğrudur. Eğer bir gün, Türkiye'nin mutlaka kuvet hesaplarında gözükmesi icap ederse, hiç kimse şüphe etmesin ki, Türkiye'nin politik tecrübe ve dirayeti ve bundan başka da, milli birlik, milli ordu ve milli Şef'ten al- dığı kuvet, onu mutlaka genç istiklâlinin en iyi ve en tam bir şekilde müdafaa edileceği tarafa sevkedecektir. Burhan BELGE Büyük zelzelenin yıldönümü 900 binlira sarfile yeniden 2.116 ev inşa edilmiştir Geçen sene bugün, Kırşehir mıntakasında, bütün memleketi ya- sa bürüyen zelzele olmuştu. Üzerinden tam bir sene geçen bu ta- biat âfetinin tahrip ettiği yuvaların yerine cümhuriyet şefkat ve Günün peşinden Büyük dâva : Zonguldak'ın Olukyalı nahiye- sinden gelen bir muallim, kömür endüstrisinin o civarda yarattığı iş hacmını anlatırken şunu da ilâve et- tis : “— Fakat köylüler kasabanın pazarından hâlâ mahdut miktarda alışveriş yapıyorlar. Bilhassa ben, senelerce, giyecek üzerinde köye girmiş uzun boylu bir şeyler görme- dim. Kayseri kombinasının bezi ve- ya Nazilli basması bu çevre için he- nüz meçhuldür. Burada köylü, ken- disi keten ekiyor, bunu kendisi dö - vüyor, eğiriyor ve kumaş dokuyarak giyiyor. Bu çeşit giyinme onların a- nanesine ve kesesine daha uygun gelmektedir..,, Eğer Türkiye'de dört milyona yaklaşan köylü ailesi, senede yirmi- şer metre devlet bezi istihlâk etse, her vilâyette, türk pamuğunu doku- yan bir devlet bacasının tüttüğünü görürdünüz: şeker istihlâkimizin yüz bin tona çıkmasını, milli bir se- viye zaferi olarak alkışlıyoruz. Fa - kat bir de on dört milyon türk köy- lüsünün sabah çayı ve akşam kah - vesini içmeyi âdet edindiğini hesap layınız: bugün sayısı dört olan şe- ker fabrikamız, yirmiyi bulmalıdır ki türk kanı, dilediği kadar türk şe- keri bulabilsin... Bizim büyük dâvamız budur: köy pazrının kıpılınnı alım kabili- yeti genişl verim- leşım; olırıl: açmak... Eğer bugün türk köyünün evinde hâlâ çıkrık se- si geliyorsa, bu, her şeyden evel köylünün kazanciyle onlarım şehir pazarından aldığı eşya arasında bir fiyat müvazenesizliği olduğu i - çindir: bir köylü kadının elbisesi asgari 6 metreden çıkar ve onun senede bir yaptırdığı zaman lüks saydığı bu bezin en ucuzunun met- resi otuz kuruştur. Yani aşağı yu- karı iki lira... Bu, gene aşağı yuka- rı elli kilo buğday demektir. Henüz nizamlanmamış, henüz teknik ve makine girmemiş serkeş ve sert bir toprak parçasının insan ömrünü su gibi içerek, yutarak ver- &ıii kısır ınılııulımun kondı ağır- k bir giyecek ala- bilen bu köylünün büyük dâvası iş- te budur: onların ya çıkarığının ve- rimini ırt(u'ıcıksmız, ya buğdayı - “ Fasılalı olarak devam eden zelzel ilk imkânı verdiği zaman hükümet Kızılay vasıtasiyle yeni köyler kur- miya başlamıştı. Hükümetin ayırmış — olduğu tahsisat yurdun dört tarafın- dan türk milletinin insanca duygula- — rının ve şefakatinin engin bir kaynak halinde olan yaratıcı alâkası ile bir - — leşince maddi imkânlar temin edilmiş - oldu. — Yekünu dokuz yüz bin lirayı bulan — bu para ile işe başlıyan Kızılay, eve- — lâ hâdise mahalline çadır, sıhi malze- me ve gıda maddeleri göndermiş, ha- ziran ortalarında da inşaata başlamış- — rum mebusu doktor Mustafa Cante- — kin'in reisliği altındaki bir heyetin — devamlı olarak kontrol ve idare etti- — ği bu faaliyet neticesinde, keşif ra- — porlarına göre meskenleri az çok za- rar görmüş olanlardan Kırşehir vilâ- yeti içinde 177 köy ve mahallede 6537 ev sahibine; Yozgat vilâyeti içinde 20 — köyde 270 ev sahibine; Keskin kazası — dahilinde 47 köyde 1644 ev sahibine evlerinin uğradığı zarar derecelerine — göre ev başına en çok 60 şar lira ol- — mak üzere 8452 ev sahibine 170.702 li- ra-miktarında para dağıtılmış ve alı- — nan birçok kolaylık tedbirlerine mun — zam olan gayretlerle beş ay gibi nis- |— peten çok dar bir zaman içinde ve ge- celi gündüzlü çalışılarak Kırşehir ve — havalisinde 1905, Yozgat havalisinde — 124, ve Keskin kazası mülhakatından — 31 ki, ceman 2060 yepyeni mesken in- — şa edilmiştir. j Gene bu vesile ile, mevkileri mü - — gait olmıyan, toprakları dar, nüfusla- — yi az birçok köyler daha elverişli a- Gar civarında bulunan petrol kokulu çamurun mahiyeti anlaşıldı İstasyonda Devlet Deâıiryollın U- mum Müdürlüğü için inşa edilmekte olan yeni binanın temelleri kazılır- ken çıkan çamurlardaki petrol koku- sunun tabit olmayıp civardan sızan yağlardan hasıl olduğu M. T. A. Ens- titüsünün yaptığı kısa bir araştırma neticesinde anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, bu mevki demiryo- luna çok yakındır. Bundan başka, bir kaç sene evel bu civarda şehrin gaz depoları da bulunuyordu. Binaena- leyh sızan yağların birkaç metre de- rinlikte kil tabakasına kadar girmiş bulunması tabif görülmektedir. enerjisinin kuruculuğunun eserlerini tetkik etmek, her vatandaş :: ıdı ) 'ü—be:in - bit taraf. tam bir huzur ve iç rahatı verecektir. n bir köylü Tek öt seviğei sine düşüreceksiniz. Yoksa Olukya- lt kadınları daha uzun seneler sert keten demetlerini, insan etini rahat- sız etmiyecek kadar yumuşatmıya ömürlerini harcıyacaklar ve Kayse- ri'nin yumuşak, çiçekli, bahar yüz- lü bezine erişilmez bir hasrot duya- caklardır. KUTAY Ş. Karahisar Halkevinde konferanslar Şarki Karahisar, 19 a. a. — Halk- evinde verilmekte olan konferanslar devam ktedir. Dün de hükü doktoru tarafından sıtma ve tedavisi hakkıında bir konferans venlmıştır K lerden alı- nan kanlardaki sıtma mikrobunu din- leyicilere mikroskopla tanıtmış ve sıtmalıların tedavi usullerine Triayet göstermek suretiyle gerek kendileri- nin ve gerekse hastalığa tutulmamış olanların sıhatlerini koruyacaklarını bildirmiştir. ; Dün hiç bir yerde yağış olmadı Dün şehrimizde hava umumiyetle kapalı geçmiş, rüzgâr cenubu şarki « den saniyede en çok 5 metre kadar hızla esmiştir. Günün en yüksek su- huneti 23 derece olarak kaydedilmiş- tir. Yurda hava: orta Anadolu'nun şark taraflarında hava kapalı ve mevzif ya- ğışlı, cenup ve cenubu şarkf Anadolu ile orta Anadolunun garp kısımların- da kapalı, Ege'de az bulutlu, diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir. 24 saat içinde hiç bir yağış kaydo- lunmamıştır. Rüzgârlar: doğu ve cenubu şarki Anadolu ile orta Anadolunun şark ta- raflarında cenuptan, diğer bölgelerde umumiyetle şimalden saniyede en çok 11 metre kadar hızla esmiştir. Yurdda en yüksek suhunetler; An- talya ve Diyarbakır'da 24, Bodrum'da 26, Adana, Akhisar ve Nazilli'de 27, Manisa'da 29 derecedir. En düşük suhunetler de Kars'ta 3 ve sıfırın üstünde Van'da 1, Erzu- rum'da 3, Sıvas'ta 4 derecedir. Türkoliste — tâyinler BB. Cemal Ziya'nın Türkofis reis muavinliğine tayini üzerine, İstarıbul Türkofis müdürlüğüne, İzmir Türk- ofis müdürü Avni, İzmir Türkofis müdürlüğüne de Nevyork Büyük el- çiliği ticaret ataşesi Muzaffer tayin edilmişlerdir. Galatasaray kulübünde konferans B. Selim Sırrı Tarcan dün 18.30 da Galatasaray kulübünde spor ve beden terbiyesi mevzuu etrafında bir kon - ferans vermiştir. Konferansta kulüp mensupları ve birçok zevat bulunmuşlardır. Denizyolları ve Limanlar Müdürlüğü İstanbul, 19 (Telefonla) — Muha - bere ve Münakale Vekâletine bağlı W Denizyolları Umum Müdürlüğüne ta- yini tekarrür eden Üsküdar - Kadı - köy tramvay idaresi müdürü B. İbra- him Kemal Ankara'dan buraya geldi. B. İbrahim Kemal bugünlerde De- nizbank Umum Müdürlüğünü vekâ- leten ifa edecektir. Verilen bir habe- re göre Denizyolları Umum Müdür muavinliğine Denizbank fenerler mü- dürü emekli deniz subayı B. Yusuf getirilecektir. İstanbul liman idaresi müdürlüğüne İzmir liman işletmesi muduru B. Haşmet'in tayin edileceği söylenecektir. Pazarlıksız satış kanununa aykırı hareket edenler İstanbul, 19 (Telefonla) — İstan - bul belediyesi pazarlıksız stış kanu - nuna aykırı hareket eden esnafla sı - kı bir mücadeleye girişmiştir. Dün ve bugün belediye zabıtası şehrin muh- telif yerlerinde teftişler yapmışlar ve kanunun bu hükümlerine uymıyan birçok esnafı tesbit etmişlerdir. Bu esnafın dükkânları muvakkat müd- detlerle kapatılacaktır. Millet mekteplerindâ muvaffakiyet göstererek çalıştıklarından dolayı Millet mekteplerinde parasız çalı - şarak muvaffakiyet gösteren mual- limleri Maarif Vekâleti birer takdir- name ile taltif etmektedir. Takdirna- me alan muallimlerimizi yazıyoruz: Burdur vilâyeti: 'Turan okulundan Abdi Toker, Cüm huriyet okulundan Daim Karagöz, cümhuriyet okulundan Nizami Öz- gen, Sakarya okulundan H. Nihat Gürpınar, Bucak kazası okulundan Cemal Apaydın, Yeşilova kazası oku- lundan İbrahim Vural, Askeriye yatı okulundan Mehmet Sener, İsmail Öz- alp, Sadık Öz, Ahmet Ünal, Arvalı kö yü Başöğretmeni Şevket Şener, Çel- tikçi yatı okulundan Mehmet Kayalı, Belönü köyü öğretmeni Sabri Deniz, Belendi köyü öğretmeni Osman A- çıkalın, Çebiş köyü öğretmeni Zarif Yücel, Başköy okulu öğretmeni Meh- met Özyıldmm, Büydüz okulu öğret- meni Emin Önel, Kağılcık okulu öğ- retmeni Ahmet Gürakar, Hasanpaşa okulu öğretmeni Hakkı Onur, Denge- re okulu öğretmeni Nuri Selçuk, Di- mil okulu öğretmeni Hulüsi Ertuğ - rul, Kavuncu okulu öğretmeni Sırrı Özkan, Yusufça okülü öğretmeni A- rif Tuğrul, Çamlık okulu öğretmeni Remzi Gülyurt, Karapınar okulu öğ- retmeni Ali Rıza Tunçağıl, Akça kö- yü okulu öğretmeni Salim Yurtsever, Güney okulu öğretmeni Hüseyin Vu- ral, Hayriye okülu öğretmeni Necip Tosun, Karaatlı okulu öğretmeni Ali Cengiz, Navku okulu öğretmeni Ha - san Ali Yalçın, Söğüt okulu öğretme- ni Hasan Tekin, Çanakkale vilâyeti: Gelibolu - Bayır köy okulundan Bi- can Ötüken, Yenice Merkez okulun - dan Kemal, Çakırköy okulundan Adil Coşkan, Akçakoyun köyü okulundan Tevfik Özbilen, Hamdibey köy oku - lundan Necip Tümendirik, Aravacık- köyü okulundan Süleyman Çetin, Pa- -|zar köy okulundan Hamdi Kaya, Nuh Fahri, Naipu köyu oku!undan Nazmi Atalarr İmro Hasan Tuna, Omzr Sıltık Tcpekdy okulundan Murat Hasıl, Ziba Güler, Zeytinli köy okulundan Aziz Seyya- re, Bademli köy okulundan İsmail Başaran, Çorum vilâyeti: Çorum merkez istiklâl okulu öğret- meni Rifat doğan, Çorum merkez Lâ- çin nâhiyesi öğretmeni Cemal Ka- man, Çorum merkez Seydin köyü öğ- retmeni Hüsnü Talu, Çorum merkez Ovacık köyü öğretmeni Şevki Tom- bul, İskilip merkez Azmimilli okulu öğretmeni Şerife Karman, İskilip merkez Azmimilli okulu öğretmeni Sadettin Talu, İskilip merkez Bahat- tin nahiyesi öğretmeni İsmet Demir- el, İskilip merkez Karaveran köyü öğretmeni Tahir Barutçu, İskilip mer kez Kuzuluk köyü öğretmeni Abdul- lah Yılmaz, İskilip merkez Kızılveran nahiyesi, Başöğretmeni Kadir Özdo - ğan, Sungurlu merkez Boğazkale na- hiyesl ba;ögretmeni Kasım Çıtak, gurlu merkez Boğazkale nahiyesi öğretmeni Ekrem Olgaç, Sungurlu merkez Kavşit köyü — başöğretmeni Vehbi Bilecen, Sungurlu merkez Kav- şit köyü öğretmeni Hayri Gürsoy, Sungürlu merkez Demirşeyh köyü Siyasete dair! Bir muharrir arkadaşım, dün di- yordu ki: — Yarınki gazete için ne yazaca- ğımı düşünüyorum. Siyaset ve poli- tikaya, dünya buhranına dair yazı- lacak çok şeyler var. Fakat başmu- harnı]erden mizah muharrirlerine kadar herkes siyasetten bahsediyor. Bu bolluk içinde ben kendime baş- ka bir mevzu seçeyim, diyorum. ruıye nıkledılmiş ve bir 1 ğ böl nüfusl ler halfa — ne konulmutşur. Yapılan evlerin ka- b” olduğu kadar köylünün ihtiyacını — taxmin eder şekilde olması göz önün- de tutuhnuq ve hızırıınan plânlara Arkadaşım haksız değildi. Onun- la konuştuktan sonra türlü türlü Münakkit Nurullah Ataç da Bay Ruzvelt'in teklif ettiği on senelik sülh münasebetiyle yazdığı “on yıl- — lık sulh” başlıklı fıkrasını şöyle bi- tı'nyor *.m fakat on yıllık sulh, zihinle- N Na e ziyade - gazetelere göz gezdirdim. Sahid birçoklarındaki mütalealar dünya buhranı, harp, sulh ve siyasetle a- lâkalı idi. Meselâ şair Necip Fazıl Kısakü- rek, şiiri, edebiyatı, felsefeyi, psi- kolojiyi, sosyolojiyi bir tarafa bı- ;ğinde 1905, Yozgat vilâyeti içinde 4, Keskin kazası içinde 31 olmak ü- zere yeni yapılan ev sayısı 2060 ve in- ıııağı ymyıcak bir şeydir.,, Dünya, değerli münakkidimizi dinlerse, demek ki, bu on yıllık sul- hu kabul etmiyecektir! Zarif hemşiremiz Suat Derviş i- se “vatan müdafaası için” yazdığı bir fıkrada şu merdane cümleleri kullanıyor: “.. bütün türk milleti, istiklâli :öre Ş ktep ve rakarak yazdığı “sistemli taarruz,, “Karakol binaları ve Halkevleri binala- fıkrasında diyor ki: rı yerleri ayrılmış ve hazırl r üdafaa ki başl (ol!) Bugüne kadar Kırşehir villyeu İ- dedîğı şeye (olmam!) demektir, ne âciz silâh! zi O olmak istemiyorsan ne olmak istediğini söyle ve taarruz et! Ta- arruzu taarruz çürütür.” sa malzemesi verilen ev sayısı da 56 Şairi dinliyen varsa dağarcığını bahis olduğu zaman değil malını; canını dahi bu istiklâle kurban etmeği bilir. ».. vatan müdafaası için bizim, değil, daş ;er:fine ihtiyacımız var.,, Ramanoı ve kronikör Burhan Ca- n $ hid'in bir fıkrasından da iki cümle alalım: “huw Peki Yeni Dünya denilen A- merika, kana susamış eski dünyaya, yani Avrupa'ya yolladığı mektupla milletleri sulha, sükünete dâvet e- diyor. Sefih ve sefil bir babaya te- miz ve uyanık evlâdının nasihat vermesi gibi bir şey.,, Başka zamanlarda olsaydı, Ruz- velt'in mesajımın bir mektup halin- ler için daha doğru: “tehlike içinde yaşamak lâzımdır.,, - T. İ. Tanka - Tanca! Geçenlerde bir gece, radyo spikerlerimizden birisi Tanca ke- limesini Tanka diye okudu. Spi- kere bundan' dolayı kabahat bu- lacak değilim. Olsa olsa, coğraf- yadan bir notunu kırabiliriz. Ka- bahat, lıîılııı şu ecnebi ismi hâs- larını ne türlü yıııcıiınııı ka- WT U zan esas bazan kendi okumamız lâzım i gibi yazı- şımızdadır. Gazetelerimizde ve haber bül- bu kelimeler çeşit çe- de geldiğini, doğru da olı ka- bul edebilirdik, Fakat böyle zaman- larda bir mektup Vaşihgton'dan Berlin'e ve Roma'ya gelinciye ka- dar neler, neler olamazdı? . Dostumuz Peyami Sefa'nın son fıkrasından da iki cümle alarak fık- ramızı bağlıyalım: *00 bunun için kuvetli milletler tehlikeyi severler. Nietzsche'nin fertler için söylediği şey, cemiyet- Takdirname alan muallimlerimiz öğretmeni Hasan Arseven, Sungurlu merkez Alembeyli köyü öğretmeni Vehbi Eryılmaz, Osmancık merkez İnönü okulu öğretmeni Hüseyin A- kat, Osmancık merkez Kâmil köyü Başöğretmeni Kemal Erdem, Osman- cık merkez Secigân köyü öğretmeni Mahmut Gümüştekin, Osmancık mer- kez Dodurga köyü öğretmeni Veli Erk, osmancık merkez Hacıhamza kö- yü başöğretmeni Osman Tunç, Alaca merkez okulu öğretmeni Cevat Ersoy, Alaca merkez Kaleşehir köyü başöğ - retmeni İsmet Tup, Alaca merkez Ka- lehisar köyü öğretmeni Sabit Göktan, Alaca merkez Büyükhırka köyü öğ- retmeni Adil Olgun, Alaca merkez Büyükcamili köyü başöğretmeni Sır- rı Çölen, Ortaköy nahiyesi öğretmeni Ali, Çorum merkez , Gazipaşa okulu öğretmeni Emine Çeviren, Çorum mekez Ovacık köyü okulu başöğret - meni Halit Özyurt, Çorum —merkez Lâçin köyü okulu öğretmeni Makbu- le Tekin, Çorum merkez Yeniçamlıca okulu başöğretmeni Kadir Özdoğan, Çorum merkez Çukürveren okulu öğ- retmeni Osman Tunger, Çorum İski- lip merkez Misakımilli okulu öğret- meni Mediha Ercan, Çorum İskilip Azmimillt okulu öğretmeni Niyazi Karalı, Çorum İskilip Karaveren Ya-. ti okulu öğretmeni Halit Bayrak, Ço- rüum İskilip Kuzuluk Yatı okulu öğ- retmeni Hüseyin Aytaç, Çorüm İski- lip Kızılveran Yatı okulu başöğret - meni Haydar Yalçın, Çorum İskilip eski Alibey okulu öğretmeni Ömer Lutfi, Çorum Osmancık merkez oku- lu öğretmeni Hatice Tuncay, Çorum Osmancık merkez Kâmil okulu öğret- meni Yakup Turfan, Çorum Osman - cık Seciğen okulu öğretmeni Şemsi Akhan, Çorum Osmancık Dodurğa o- küulu öğretmeni Mustafa İçeli, Çorum Mecidözü merkez Fiğani köyü baş- öğretmeni Cemal Ertuvan, Çorum Mecitözü merkez Elvançelebi öğret - meni Muzaffer Berkay, Çorum Ala- ca merkez okulu öğretmeni Süleyman Renda, ( merkez camili kölü basöğratman! .t . aa e TEKLİ, Erzincan vilâyeti: Cümhuriyet okulu —başöğretmeni Şevki Güçlü, Ziya Gökalp okulu başı öğretmeni Mehmet Alptekin, Kerer okulu başöğretmeni Kemal Ergin, Sakarya okulu öğretmeni Ganime Kı- zıltuğ, Sakarya okulu öğretmeni Ce- mile Eskiyurt, Merkez İsmetpaşa o - kulu öğretmeni Lütfiye Hatunoğlu, Merkez Ziya Gökalp okulu öğretme- ni Müyesser Özdal, merkez Kurtuluş okulu öğretmeni İrfan Kösebey, mer- kez Sakarya okulu öğretmeni Nevzat Karapolat, Refahiye Melikşerif öğ- retmeni Osman Öğel, Refahiye Alt- köy okulu öğretmeni Vehbi Güner, Refahiye Zevkler okulu öğretmeni Halit Atasoy. Dahiliye Vekâleti teftiş heyeti reisliği Kırşehir valisi B. Mithat Saylam- in açık bulunan Dahiliye Vekâleti teftiş heyeti reisliğine tayini haberi tahakkuk etmemektedir. Verilen ma- lümata göre, bu vazife daha bir müd- det vekâlet suretiyle idare edilecek- tir. . /7 H . B. Mustafa Nurinin İktisat teftiş . L 'l , heyeti reisliği doğru değil İktisat Vekâleti teftiş heyeti reis- liğine B. Mustafa Nurinin tayin edi- leceği hakkında bazı gazetelerde çı- kan haberler doğru değildir. B, Mus- tafa Nuri esasen iktisat vekâletinde değil Ticaret vekâletinde bulunmak- ta ve mevcut kadrosu değişmediği i- çin ticaret müsteşarlığı vazifesine yardım etmektedir. M Çağrı X Meclis hesaplarının tetkiki en- cümeni, bugün saat 9 buçukta topla- nacaktır. X Sıhhat ve İçtimat Muavenet en- cümeni, bugün saat 14 te toplanacak- tir. şit yazıldığına göreca h türkçe ca ve fransızca ka diye de okumak caiz sayılıyor. Bu karışıklık karşısında yapa- cağımız iki şey var: ya coğrafya- mızı kuvetlendireceğiz; yahut da kelimeleri bir tek türlü yazaca- ğız. - Hangisi kolay?, Ne dersiniz?, (23 Nisan Çocuk Bayramı) Bayramda Çocuk Rozetlerini, seve göğsünüze takınız! :Bunun varlığiyle kimsesiz yoksul LN ARRABAKAKANANAKAKAAİ” â yavruların sağlığma koşulacaktır. z Fiç