8 Nisan 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P WEZEEE I lİnsan ve küllür : Bir eski tablo Büyük çmarların yaprakları a- rasından, şark güneşinin ışığı haki- ki altın gibi süzülür ve ağacın al- tında oturan türklerin heybetli sa- rıklarını ve rengârenk elbiselerini şeffaf bir altın zarın içine sarar. Allâhın bir güzel günü daha, sonuna yaklaşmaktadır. Nargilele - rin yakın höpürtüleri, akıp uzakla- şan derenin kıvrımlarında tasasız hayatlarını yaşıyan kurbağaların u- zak şarkılarıma karışır. Sükündan ve su gibi akan daki- kalarım sadece zevkine varmaktan ibaret olan bu şevk akşamının daha geniş bir levhasını çizmek istersek, nazarlarımızı, akşam duasına ha- zırlanan şehrin aynı -altin zarın al- tında parıldıyan sayısız kubbeleri ve bunların yanıbaşında, gökleri a - rarcasına yükselen, keza sayısız, minareleri üzerinde dolaştırmalı- yız. Az sonra bu minarelerin her bi- rinden, meyzinler, müminleri iba- dete çağıracak ve Allâhın adı, yer yer çınlayıp mavi göğün içinde hal- ka halka yükselecektir. O zaman, nargileler susacak, — kurbağaların serenadı, daha lirik tem'lerle de- vam edecek ve kavuklu türkler, bi- ribirinden güzel şadırvanların ö- nünde birikerek abdest alacak ve kuranın âyetlerini — mırıldanarak camileri dolduracaktır. Bergson'yen “durâe” mefhumu - nun canlı ve mistik bir hâdise ve ha- yat oluşu demek olan bu türk tab- losunun ressamları, avrupalı mu- harrirlerdir. O avrupalı muharrirler ki, mo- dern hıyılm lıutun XlX asrı doldu- ç dialogları başlayıp kesilmekte ve tekrar başlamaktadır. Türk tüccar, malını satmak hususunda da sabır - hıdır. Hemen değilse biraz sonra, o gün değilse bir gün sonra, o mal sa- tılacaktır. O malı satmasa bile, e- ğer hoşuna giderseniz, size bir kah- ve yahut çay ikram edecek ve, tatlı sohbeti, kârlı ticarete, daima tercih edecektir. Şehrin pazar yerini bırakıp ma - hallelere doğru yol alırsanız, kafes- li pençerelerin esrar dünyasına gir- miş olursunuz. Duvar diplerini gö ge gibi sıyırarak yürüyen ve gidiş- Terinde müstesna bir vezin ve âhenk mevcut olan türk kadınları..Evlerin içinden bir buhurdandan yükselen kokular gibi kopup kulaklarınızı bayıltan sihirli kadın sesleri.. Ka- feslerin deliklerinden bakan, siyah ve derin kadın gözleri.. Ve eğer bunları görür de şaşırırsanız. kom- plekslerinizi altüst eden memnun, alaycı, mütearrız kadın kahkahala- TÇ Garplı muharrir, | t kısmen de kendi hypertrophie'ye uğramış hayalinin mahsulü olan bu manzaralardan, ya minyatür pas- tişleri ya çılgın renlkerle bezenmiş ve ölçünün dışına uğramış tablolar çıkarır. Fakat bir gün bu ince ve içli şar- kın bir tarafından bir karışıklık ya- hut bir kıyam yahut bir harp habe- ri gelir. O zaman garplı muharririn kalemi bir başka mürekkebe bat- mış ve hayali bir başka irreel'e kul olmuş gibi, büsbütün başka türlü bir tablo çizilir. Bu tabloda, türk, yatağanı kana gözlerini taassup bürü- boy ran l kendilerini yormuş ve romantizme hasret gö- nüllerini bizar etmiştir. Bunun için- dir ki, memleketlerinde arayıp bu- J diklarını, Akd kıyılarında yaşıyan şark cemiyetle- rinin hayatında aramıya gelirler ve hasta gönüllerine, buralarda, kür yerleri bulduklarımı sanırlar. Yalnız akşam saatlerinde değil, günün daha hareketli olan zaman - larında da. Meselâ, İstanbul'da çarşı ve be - destahları gezerler. İstanbül; bu es- nada, göz alacak kadar renkli ve b hav İreelelelie, ııı. k kadar gü- rültülüdür. Gıdılırını aramıya çı- kan haşereler gibi, lar, itişe kakışa, ihtiyacımn istediği fakat ka - naatin tahdit ettiği lokmayı aramı - ya çıkmışlardır. Ve şarklı .ehnn bir müş, mala ve cana susamış bir bar- bardır. Medeniyet yapan değil, me- deniyet yıkan adamdır. Bunu ispat edecek deliller gösterilir; buna ni - hayet verilmesinin yolları gösteri- lir. Harekete geçilir. Bunlar yapıldıktan sonra orta- lık tekrar durulur. Şark meraklıla - rı, tekrar şark yollarına revan olur. Yeniden, şehirler, şehirlerdeki ha - yat, garplının takdirine ve hayran- lıklarına mazhar olur. Yeniden kendi ilmi, metodlu ve hesaplı niza- mından yorgun düşen garplı, şark'- ta pitoresk ı.rıııııyı çıkmıştır. Bu, böyle ıdı doıtlu. Halbaki, bugün, bizler de garbı gezmek isti - yoruz. Fakat oraları o kadar karı - şık ki, ikide birde hudutlar kapanı- yor. Elinizde pasaportunuz ve bi- panay letleriniz, girdiğiniz memleketten fırkıııdıf günl çık Ufak dükkânlar, tıklım tıklım Ne bizde pitoresk!, ne orada ro- did Nlarla dolud Tezgâh k; b sonu ne olacak? başlarında, sonu gelmiyen p lak Burhan BELGE Bugünkü spor hareketleri Futbol g” a Gençlerbirliği — Beykoz, Kurtuluş Muhteliti Ankaragücü sahası saat 16 Mektepliler arası İnşaat Usta — Erkek Lisesi Ankaragücü sahası saat 13.30 Hakem : Hasan Pulat Ticaret Lisesi — Sanat M. saat 12.45 Hakem : Nuri Erim Su sporları z Çocuk Esirgeme Kurumu ğ kapalı yüzme havuzunda — £ z gösteriler : z saat 16 : ç r BKOTT L Denizbank Müdürü şehrimize geldi Denizbank umum müdürü B. Yu - suf Ziya Erzin dün İstanbuldan şeh- rimize gelmiştir. Denizbank müdürü dün Münakale ve Muhaberat Vekâle- tine giderek bir müddet kalmış ve bu arada alâkadar zevatla temaslarda bu- lunmuştur. İstanbul Şehir Meclisinin toplantısı İstanbul, 7 (Telefonla) — Şehir lisi bugün topl ik şehir işleri üzerinde bazı kararlar vermiş, Ba- kırköy kazasındaki birçok nahiye ve çiftlik isimlerinin değiştirilmesi hak- kındaki teklifleri kabul etmiştir. Yugoslav falebeleri döndüler İstanbul, 7 (Telefonla) — On dört gündenberi şehrimizde bulunan Yu - AV Dün Ankara'da sıcaklık 20 dereceyi buldu Dün şehrimizde hava umumiyetle bulutlu rüzgâr şimali şarkiden saniye de en çok beş metre kadar hızla es- miştir. Günün en düşük ısısı sıfırın üstünde 5, en yüksek ısısı da 20 dere- eç olarak tesbit edilmiştir. Yurdun doğu ve cenubu şarki A - nadolu bölgeleriyle orta Anadolunun ve Karadeniz kıyılarının şark kısım- larında hava kapalı ve yer yer yağ - murlu, cenup Anadolusunda bulutlu, diğer bölgelerde umumiyetle açık geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların karemetreye bıraktıkları su mikdar - ları Antepte 63, Urfa'da 34, Malatya- da 30, Mardinde 28, Adıyamanda 25, Cizre'de 22, Kiliste 20, Tatvan ve Is- lahiyede 19, Muşta 18, Diyarbakırda Kızıltepede 15, Elâzığ'da 12, Dörtyol- da 11, Siirt'te 9, diğer yağışlı yerler- de 1-4 kilogram arasındadır. Karla ör- tülü. yerlerde karın toprak üzerinde- ki kalınlığı Sarıkamışta 38, Uludağ- da 205 santimetredir. Rüzgârlar Trakya ve cenuptan di- ğer bölgelerde umumiyetle şimal isti- kametinden saniyede en çok 7 metre kadar hızla esmiştir. En düşük ısılar sıfırın altında Kü- tahya, Kastamonu ve Boluda bir de - recedir. En yüksek ısılar da Adanada 22, İzmir'de 23, Bodrum ve Nazillide 24, Antalyada 27 derecedir. Profesör Pittar İstanbul'da da konferans verecek İstanbul, 7 (Telefonla) — Profesör Pitar 10 nisandan itibaren üniversite- de konferanslarına başlıyacaktır. Abdülhak Hâmid'in 3üncü ölüm yılı İstanbul, 7 (Telefonla) — Abdül « hak Hâmit'in ölümünün üçüncü yıl -« dönümü münasebetiyle 14 nisanda üniversite konferans salonunda me - rasim yapılacaktır. Bu merasimden sonra büyük şairin kabrine gidilerek bir çelenk konulacaktır. nameleri geri veriliyor İstanbul, 7 (Telefonla) — Ruhsat - nameleri istirdat edilen otobüslerden on beşinin ruhsatnameleri iade edil - miştir, Bunlar şimdilik — Cihangir'le Yıldız arasında işliyeceklerdir. İstanbul otobüscülerine ruhsat goılıvyılı yüksek mimar talebesi bu - gün öğleden evel üniversiteyi ziyaret etmiş ve akşam treniyle — Belgrad'a dönmüşlerdir. .. Teşekkür Oğlum Yılmaz'a yaptığı tehlikeli bir kulak emeliyesini muvafakıyetle başaran ve tedavisindeki dikkat ve ihtimamına gösterdiği yüksek kabi- liyet ve kudreti olan kıymetli dok- tor kulak mütehassısı Doktor bay Şevket Taraya aleni teşekkürlerimi Akkaş ailesine bahşettiği pek büyük iyilikten ötürü minettarlığımızı son- suz saygılarımızla beraber sunarız. Yenişehir Selânik caddesi Bugünkü maç Beykoz - Kurtuluş muhteliti ilk maçını G. Birliği ile yapıyor Bu hafta Ankara tatil günlerini gene canlı spor hareketleriyle geçire- cektir. Bugün ve yarın bir çok spor şubelerinde faaliyete devam oluna - caktır. Bugün mektepliler şampiyonasına devam olunacak, kapalı yüz- me havuzunda gösteriler yapılacak, diğer taraftan da belki de milli kü - me maçlarını arattırmıyacak güzel bir futbol maçı oynanacaktır. Bu maç, dün haber verdiğimiz gibi, Gençlerbirliği ile İstanbul'dan dâvet edilen Beykoz - Kurtuluş — takımları muühteliti arasında olacaktır. Müsaba- ka Ankaragücü sahasında saat 16 da - dır. Beykozlular ve kurtuluşlu arkadaş- ları dün akşamki yıldırım treniyle şeh rimize gelmişler ve istasyonda Genç - lerbirliği ile diğer kulüplere mensup sporcular tarafından karşılanmışlar - dir. Beykoz kulübü hakkında dün yaz - dıklarımıza şunları da ilâve etmek is- teriz: Beykoz Boğaziçi'nin her iki ya- kasında müteaddit —lokaller açarak gençlik arasında tesanüd ve birliği te- min eden bir teşekküldür. Beykozlu - lar futbolda olduğu kadar deniz spor- larında da muvaffakiyet göstermekte dirler. İçlerinde çok namlı yüzücülar, kürekçiler vardır. Kulüp bu — sahada şampiyonluk tadını da tatmıştır. Kurtuluşlular da Beyoğlu semtinde, şimdiye kadar teşkilâta girmemiş bu - lunan kulüpler arasında nezih ve faal bir spor yuvası olmuştur. Her iki ku - lüp muhtelitinin Ankara'nın çok se - veceği bir takım halinde tecelli ede - ceğini şüphesiz sayıyoruz. Gençlerbirliği de bu maça kâfi de- recede hazırlanmış bulunmaktadır.. Öğrendiğimize göre Gençlerbirliği tam ve en kuvetli ekipi ile oynıyacak - tır. Ankara Gençlerbirliğinden : İki maç yapmak üzere şehrimize dâvet ettiğimiz — Beykoz - Kurtuluş takımlarının muhtelitini teşkil eden arkadaşlarımız dün akşamki trenle şehrimize gelmişlerdir. Maçlar şu suretle yapılacaktır : 1 — Müsabakalar Ankaragücü sa - hasında ve saat tam 16 da olacaktır. Müsabakanın hakemi B. Ömer'dir. 2 — Bu müsabakalar dolayısiyle hiç bir serbest duhuliye verakası muteber değildir. 3 — Müsabakası olan mektep ta - kımları kaptanları duhul verakalarını mutemedimiz olan B. Nuri Erim'den alacaklardır. 4 — Fiyatlar: Husust mevki Tribün 50, Duhuliye 25 kurüştur. 100, Oda müziği konseri 9 nisan 1939 pazar günü saat 15.30 da 3 üncü oda müziği könseri verile- cektir. Programda piyano ve keman için sonatlar vardır.. Çalarılar şunlardır : Eduard Zuckmayer. 1 — 18 inci asrın meçhul bir kom - pozitöründen : Sonat do minör. Adagio, Presto, Affettuoso, Vivace II — J. S. Bach : Partita re minör ( Yalnız Liko Amar, keman için ) Allemand, — Corrente, Sarabande, Gigue, Ciaconna, ILI — J. Brahms : Sonat Op. 108 re minör (Piyano ve keman için). Allegro, Adagio, Un poco presto, Presto Agitato. Bu konsere cumartesi günlerine Fişek apartmanında H. Akkaş mahsus dâvetiyelerle girilir. Çocuk Esirgeme Kurumunun pisininde (kapalı yüzme havu- zunda) bugün spor gösterileri yapılacak Gösteriler arasında muhtelif su sporları eğlenceleri Kapalı yüzme havuzunda de vardır. Su sporları federasyonu bir gösteri hazırladı Beden Terbiyesi Genel Direktör - lüğü su sporları federasyonunun bu - gün saat 16 da Çocuk Esirgeme Ku - rumu kapalı, sıcak sulu yüzme havu - zunda memleketimizde ilk defa ola — rak bir gösteri tertip ettiğini evelce yazmıştık. Federasyon, bu huıuıtnkı bütün ha- zırlıklarını tamamlamıştır. Bugün sa - at 16 da bir çok dâvetliler huzurun - da çok güzel bir program tatbik edi - lecektir. Memleketimizde kapalı yüzme ha - vuzu (pisin) yalnız Ankara'da bulun- maktadır. Bu hayuzun suyunu ısıt - mak, temizlemek ve aynı zamanda su - da dalga yapmak için tertibat vardır.. Uzunluğu 25, genişliği — 9 metredir. Kaidesi ve yan tarafları güzel mermer lerle kaplarımıştır. Çocuk Esirgeme Kurumunun ma- lı olan havüz kurumun başkanı Bay Fuat Umayın Amerika'da gördüğü ha- vuzların nümunesine göre itinalı bir surette inşa edilmiştir. Program şudur : 50 metre serbest yüzme (14-17 ya - şındaki küçüklere). 50 Metre serbest yüzme (Bayanla - ra) 100 metre serbest yüzme (Büyük - lere), 100 Metre sırt üstü (Büyüklere) 50 metre sırt üstü yüzme (Küçük -— lere) , 50 Metre kurbağalama — (Bayanla - ra). 100 Metre kurbağalama (Büyükle - re), Ankara'nın yolları Geçen yaz tatilinde İstanbul'da rastladığım bir dost diyordu ki: — Bir kaç sene Ankara'da kal- dıktan sonra İstanbul'a gelince a- yaklarım buradaki caddeleri yadır- gadı. Ankara asfaltlarında yürüme- ge alışan iskarpin, buradaki en düz- gün şose ve parke üzerinde güç- lük çekiyor. Dün konuştuğum İstanbullu bir hanım da: — Sekiz senedenberi görmediğim Ankara'ya pek bayildim. Hele asfalt yollar... Bunların ü- zerinde yürümek insana estetik bir zek veriyor. rümiyen kâdınları görünce kizıyo- rum., Bu canım asfaltlar üzerinde güzel yürümemek bence bir kaba- hattir. dedi. Ankara'nın yoları için oturup he- ce veyahut aruz vezni #« iki şiir yazsaydık, bü iki mutalea ve görüş kadar onları öğemezdik. e YA Caddelerden geçerken güzel yü- Uumdalar Mozart'a benziyen Mozart' Bir müsiki münakkidi, bir kon- ser için yazdığı bir fıkranın so- nunda şöyle diyor: “Evelki akşamki Mozart, Mo- zart'a çok benziyordu.,, Şu halde gene tam Mozart o- lamamış! Taksim bahcesi! İstanbul gazeteleri, Taksim bahç tertip ve t edile- ceğini haber veriyorlar. Yerinde bir tedbir! Gerçekten İstanbul'un tam göbeğinde bulunan Taksim ve Tepebaşı bahçeleri, hâlâ, “Ma- vi ve Siyah” romanında tasvir e- dildiği halde idiler: Ahmet Cemil sağ olsaydı, şim- di bem beyaz saçlı bir ihtiyar ola- caktı. . İki malâümlu muadele! Cenber! İstanbul Tahtakalesinde bir berci, çenb y bir başkasiyle dövüş etmiş ve adam- cağızın başını keserle yarmıştır. Çenber meselesi! Avrupa'da- ki totaliter devletler de kendi si- yasetlerine çenberi sebep göster- miyorlar mı? Gazetenin biri, bir hasislik fık- rasına şöyle başlıyor: “Fazla hasisliği ile meşhur, bilmiyorum hangi milletten, Mak isimli bir adamın şu hikâyesini anlatıyorlar.......” Malümu bu kadar bol bir mu- adeleyi, nasıl olmuş da bu fık- ranın muharriri çözememiş? Bir defa hasisliği ile meşhur dedikten, bir defa da ismi Mak olduktan sonra, bu adamın iskoç- yalı olduğundan ;uphe edilir mi artık? Süt meselesi! Gözleri iyi göremediği için ga- zete okuyamıyan biraz da buna- mış bir ihtiyar, torununun oku- duğu haberleri dinliyordu. Çocuk İstanbul gazetelerinden birisinin yazdığı şu kısa haberi de okudu: “Süt meselesi — Belediye isti- şare heyeti dün toplanmış, süt Ça M GALIP C T SS etmiş - tir.” İhtiyar, buruşuk alnı bir kat daha kırışarak torununa çıkıştı: — Çocuğum, dedi, bana bugün- KSS YN a 50 Metre kurbağalama (Küçüklere) 400 Metre Serbest (Büyüklere), 50 Metre serbest (Emeklilere), 4X100 bayrak yarışı (Büyüklere), Sutopu oyunu Atlamalar, Muhtelif su eğlenceleri. Havuz yarın umuma açık buluna - caktır. İsteyenler az bir duhuliye ö - deyerek havuzdan istifade edebile - ceklerdir. Bu ücret umuma 30, talebe ve sporculara 10 kuruüştür. Üniversite R.e ktörü bir çay ziyafeti verdi Üniversitelilere yurt femin edilecek İstanbul, 7 (Telefonla) — Üniver- site rektörü sömestr tatilinde bir Avrupa seyahati yapan 35 kişilik ta - lebe grupuna bugün bir çay ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette rektör talebe- lerle hasbıhalde bulunmuş ve onların samimi temennilerini alâka ile dinle- miştir. Bu arada yersiz talebeler için yurd meselesi de görüşülmüş ve ko- nuşmalardan anlaşılmıştır ki üniyer- sitenin sırf bu talebeleri bir yurda kavuşturmak maksadiyle 250 kadar zenginimize yaptığı müracaatlar ve 'talepler müsbet netice vermemiıür 250 kişiden ancak on beşi mıhdup ibir yardımla mukabelede bul dır. Rektör talebelere bu ihtiyacın mü - nasip bir şekilde fakat mutlaka halle- dileceğini vâdetmiştir. Ankara Halkevinin fotoğraf sergisi kapanıyor Fotograf amatörleri arasında Hal - kevinin tertip ettiği müsabakadan sonra açmış olduğu sergide (50) mü - sabıkın (400) fotoğrafı 15 gün teşhir edilmiş ve büyük bir alâka toplamış - tır. Bu sergi pazar günü kapatılacak - tır. Otobüs dâvası efrafında 60 - şahif dinlenecek İstanbul, 7 (Telefonla) — Temyiz mahkemesinde devam eden otobüs dâ- vasının bir safhâsı da İstanbul adli- yesine intikal etmiş, şahit olarak İs - '|tanbulda bulunan 60 kişinin dinlen - tddet mesi İstanbul iliğine bil kü gazeteyi oku; senin haber, bundan yirmi sene önce çıkan gazetelerin havadisidir! dirilmiştir. Asliye birinci ceza mah - kemesi salı günü akşama kıdu bu şa- hitleri dınlıyecektır

Bu sayıdan diğer sayfalar: