18 Mart 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

18 Mart 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Tp İr. — kir sivaset tâkip etmiştir. Bu siyase- tim telisimektiğü ikim -a 18 -3 - 1939 —— î_gış POLİTİKA Türk - Bulgar dostluğu __Doıl Bulgaristan'ın başvekili Dr. K?Seivanof, dündenberi Ankara'da iyet Türkiyesinin misafiri bulunmaktadır. Sayın başvekil bize k_omıılı bulgar milletinden sevgi ge- tiriyor. Onun muhterem şahsında dost milleti muhabbetle selâmlarız. ; Dr. Köseivanof, Majeste Boris'- n yüksek itimadıma mazhar olan ve bulgar halkı tarafından da çok sevi. mümtaz bir devlet adamıdır. ı"_luriciye meslekinden yetişmiş, Pa- rıs, Berlin ve Roma şarjedaferlikle- tinde bulunmuş ve Atina, Bükreş ve Belgrat elçilikleri vazifesini de gör- d.ükken ve bir aralık da Majeste Bo- Tis'in yanında hususi olarak çalıştık- tan sonra, yetişmiş bir devlet adamı olarak bulgar hükümetinin başma geçmiştir. Komşu Bulgaristan harp. ten sonraki devir içinde büyük zor- luklara maruz kalmıştır. Bir aralık kırk kadar siyasi partinin boğuşma- &, bu komşu memleketi anarşi içine atmıştı. 1934 mayıs darbesi bu bo- mm yarattığı anarşiye karşı bir reaksiyondu. 1934 darbesi Bul. Rgaristan'da parti boğuşmalarına ni- hayet verdi. Fakat devleti başka Mahiyette bir istikrarsızlık içine at- tı. Bulgaristan'ı bu güç vaziyetlerden kurtaran Majeste Kıral Boris olmuş- tur. Filhakika Bulgaristan'ın ana Yasa ile idaresindeki bu fasılanım ta. rihini yı k sırası geldiği tarihçiler, Kıral Boris'in bulgar mil- letine yaptığı hizmetlere çok büyük yer klerdir. Ana y İİC_. lin | kası m DÜNYA HABERLERİ İngiltereBerlin büyük elçisini geri çağırdı Mecburi askerlik lehinde kuvetli bir cereyan var İngiliz gazeteleri Almanya'ya şiddetle hücuma devam ediyorlar Londra, 17 a.a, — İngiltere hükümeti, kendisiyle “istişarede bulunmak üzere” B. Henderson'u çağırmıştır. Mumaileyhin der- hal Londra'ya gelmesi emredilmiştir. Bu karar, sefirin bu suretle çağrıl - ması hakkında kendisi ile dün sabah - tanberi müzakereler cereyan etmekte olan Fransa hükümetine tebliğ edil - İngiliz sefiri Berlin'den ayrılacak Londra, 17 a.a. — Havas ajansından: Berlin'deki ingiliz sefirinin geri çağ - rılması ihtimali hakkında âmele fır - ından B. Macl, tara - ve meclisin feshedildiği, her yıkıldığı bir zamanda Boris, bulgar Milletini anarşi içine düşmekten kurtarmıştır. Corciyef'ten Zlotef'e, Toşef'e Köseivanof'a, fakat daima normale doğru götürerek nihayet bugünkü — istikrarlı rejime ulaştır- Mıştır. Majeste kıral ve bulgar mil- leti, bugün misafirliği ile bizi şeref. lendiren sayın Köseivanof'ta aradık- ları devlet adamını bulmuşlardır. Filhakika bugün Bulgaristan tam bir istikrar içindedir. Komşularının L".ı de dostluk KT ibeti tesis etmiştir. Bulgaristan henüz Balkan girmüş ol kl bera- ber, dört komşusuna karşı dürüst fedilmektedir. Öğrenildiğine İngiltere hükümeti, Çekoslovakya me- selesi dolayısiyle Berlin hükümeti nez dinde y ti tasavvurundadır. fından sorulan bir suale cevap veren B. Çemberleyn, vaziyet hakkında şifa- hi bir rapor vermek üzere sefirin Lon- dra'ya dâvet edilmesi hususunun hali- hazırda tetkik söylemiştir. edilmekte olduğunu Bu beyanata büyük bir ehemiyet at - göre, EPELDERER N B. Çemberleyn istifa mı edecek? İyi malümat almakta olan mahafil, B. Henderson'un geri — çağrılmasının Çeboslavakya'nın istilâsı keyfiyetinin * Suriye'de vaziyet elan gergin Şam, 17 aa, — Suriye'de vaziyet gerginliğini muhafaza — etmektedir. Şehrin bütün mağazaları kapalıdır. ve sokaklarında tezahüratçılar — alayları geçmektedir. İlk defa olarak fransız askerlerinin de izinleri iptal edilmiş - ır. £. Bir hava baskınında 63 Japon tayyareci öldürüldü Hongkong, 17 a.a. — Çin ajansı bil. diriyor: Kansu vilâyetinin merkezi olan Lançeu üzerine bir japon bombardı - man filosu tarafından son zamanlarda yapılan baskın esnasında 63 japon tay yarecisinin öldüğü bildirilmektedir. Fransa silâhlarını arttırıyor selâhiyet şiddetli sözlerle aa. — Silâhları arttırmak Paris, 17 g üdafaa si i we A mazhar etmek suretiyle — Fransa'nın emniyetini zaman altına alması hükü vâsi selâhiyetler bahşed bir kanun, bu sabah nazırlar — meclisi tarafından kabul edilmiştir. Bu kanun, ugu ki, geçen ü temmuz da | 1i çö & beyan matuf olduğu GA İk V| b L . ve bu anlaşmanın imzası, beş Balkan memleketinin, kendi aralarmdaki her ihtilâfı, hiç bir yabancınım ara- eılığına yer vermeksizin halledebile- teklerini göstermiştir. Sayın Köseivanof Türkiye'ye her- hangi bir meselenin halli için gelmi- yor. Türkiye ile Bugaristan arasında halledilecek hiç bir mesele yoktur. Bu ziyarette karşılıklı dostluk teza. hüründen başka bir mâna arana- maz, Filhakika türk topraklarına a- yak bastıkları dakikadan beri, hak. gösterilen saygı ve sevginin imiliğini Dr. Kösei Üye br3 kadaşları görmüş olacaklardır. Bu, misafir hakkında yapılması mutat ©- lan protokoler bir vazife değil, can- dan gelen dostluk tezahürüdür. Sa- etmektedir. y Diğer taraftan bazı mahfillerde “Ya- tıştırma siyaseti” nin terki ihtimalin- den ve sovyet - ingiliz münasebetle- rinin ıslâhr teşebbüslerinden bahset- | mektedir. Bazı mahfiller B. Eden ile B. Duff Kuper'in kabineye girecekleri tahmi - ninde bulunmaktadırlar. Bu mahfiller, Çemberleyn'in istifa' etmesi ihtimalini derpiş edecek dere- cede ileri gitmektedirler. İngilterede mecburi askerlik mi? — - Londra, 17 a.a. — Bütün gazeteler, orta Avrupada cereyan eden hâdise- leri siyasi ingiliz mahfillerinin endişe ile & muhafazakâr âzasından mürekkep ko - şıladıklarını ve parlâ h İt ati yın Dr. Köseivanof'un leketimi, zi ziyaretiyle bu dostluk yeni bir hız almaktadır. 'A, Ş. ESMER Asılsız bir haber Almanya itenin dün netice - sinde büyük bir ekscriı;etin mecburi askerlik hizmetinin lehinde olduğu - nun anlaşıldığını kaydetmektedirler. İngiliz gazetelerinin endişeleri artıyor Londra, 17 a.a. — Almanya dışında ekalliyetlerinin ilhakının 16 mart 1939 tarihli — Tan — gaze. tesinde Amerika'dan 1939 senesinden itibaren yapılmış ithalâtın faturaları- nı ödemek için henüz verilmiş bir ka- rar olmadığı hakkında intişar eden haber asılsızdır. Anadolu ajansının öğrendiğine gö. nasyonal sosyalist Almanyasının ye- gâne hedefi ve hududu olmadığının Çekoslovakya'nın da ilhakiyle sabit olması üzerine ingiliz matbuatının en- dişeleri —mütemadiyen artmaktadır, Hususiyle ki hiç bir alman vâdine ve sözüne inanılamıyacağı da sübut bul- müştür. re, Amerika'dan 1939 senesinden itiba- “İğ . , R grenç bir hareket, Sti gelen nu.l. ERİŞ da mıh'aı:aa“t ğğ Taymis, Almanya'nın huoîı,et tar. sSiyle dövizlerinin peyderpey ödenme-| .nın medeni bir Süe ç si hakkında Maliye Vekâletince kam. biyo idarelerine — talimat verilmiş- tir. (a.a.) Filistin konferansı tamamen akim kaldı Londra, 25 a.a. — Arapların ve ya- hudilerin İngiltere'nin tekliflerini red etmeleri üzerine Filistin konferansı - nın tamamiyle akim kaldığı haber ve- rilmektedir. : Irade ve hâkimiyetin kayna- ğı millettir. Bu irade ve hâki- edilecektir. B. Daladiye bugün mecliste söz ala- rak, başladığı esere devam etmek ve hattâ bunu daha ziyade derinleştirmek istediğini kaydetmiş ve demiştir ki : B. Daladiye'nin sözleri “— Barışı korumak hususundaki gay den dolayı mü if değilim, ve bu gayretlere devam edeceğim. Hü- kümetin fevkalâde mühim tedbir ala- bilmesi için geniş salâhiyetlere ihti - yacı vardır. Milli müdafaa sahasında icap eden esaslı tedbirler alınmalıdır. Ancak, askeri tedbirler alınmalıdır.. Ancak, askeri tedbirler mevzuubahis olduğu için meclise bu hususta tafsi - lât verilemez. Fransa'nın kuvetini art- tırmak için hükümetin derhal icap e - den tedbirleri alması lâzımdır. Fakat, bu da kâfi değildir. Demokrasilerin bir taarruzlar rejimi olmaktan çıkma - sı lâzımdır. ? Fransa süratle harekete geçecek Fransa'nın diğer memleketler ka - dar süratle harekete geçmiyeceğini tahayyül etmek imkânsızdır. Hükü - met, Fransa'nın hiç bir hakkını feda etmiyecek bir karış toprağını terkey- lemiyecektir. Müteakiben meclis reisi B. Harriot, hükümetin bir geniş selâhiyetler pro - jesi verdiğini ve bu projenin tetkiki i- çin maliye komisyonuna tevdi edil - diğini tebliğ eylemiştir. Meclis.yarın sabah toplanmak üze- retl yakışı yan “iğrenç bir hareket,, olduğunu, umumi efkârın bu vaziyet karşısında duyduğu nefretin cihanşümul olduğu- nu söylüyor, Deyli Ekspres bilhassa ağır hü- cumlarda bulunuyor. “Merkezi Avrupa'da cereyan eden tüyler ürpertici hâdiseleri Büyük Bri. tanya halkı bir nefret ile tâkip etmek- tedir. İğrenç bir alçaklığa şahit olu- yoruz.,, Bu gazete, İngilterede kura usulü mecburi askerliği tesis suretiyle Hit- ler'e cevap vermesini Çemberleyn'den istemektedir. VAaAr yil İstihzanın da bir haddi Ötedenberi Almanya'ya mü davranan Deyli Meyl gazetesi dahi bu H iştirak ktedir: miyetin, devletin d 'atandaşın devlete karşılıklı vazifelerinin hakkiyle ifasmı im yolunda kullanılm : Cümhuriyet Halk Partisinin TÜĞÜĞÜ a nidlün OLULLLILELILAL LA faf edici bir vaziyet Ş kat her şeyin bir haddi ve sonu olduğu gibi istihzanın da bir sonu vardır. İn- giltere'nin silâhlanmasını, “Hitler bütün dünyaya karşı istih. re dağ ş İyi malümat alan mahfillerde, hü - kümetin 30 teşrinisaniye kadar meclis- te geniş selâhiyet isteyeceği bildiril - mektedir. Projede şu tek cümle mev - cuttur : “Hükümet Fransa'nın küve - tini arttırmak için lüzümluü göreceği tedbirleri almrya salâhiyettardır..,, Vâsi selâhiyetler kanunu, pazar gü- nü öğleden sonra âyan meclisinde mü- zakere edilecektir. B. Löbrön Londra'da mühim siyasi görüşmeler yapacak Londra, 17 aa. — Deyli Telegraf gazetesinin bildirdiğine göre — Löb - rön'ün Londra seyahati esnasında mü- him diplomatik görüşmeler yapılması muhtemeldir. Daladiye'nin cümhurre - isine refakat etmesi veya mumaileyh - Hükümete geniş verilecek ” Bir kâğıf parçası daha yırtıldı ,, Fransız gazeteleri Almanya'nın hareketini tenkit ediyorlar ten biraz sonra hareket etmesi ihtima- li de mevcuttur. Bir “kâğıt parçası,, daha yırtıldı Paris, 17 aa. — Bütün gazeteler Münih anlaşmasının ihlâli karş Pöti Parizyen diyor ki: “Hakikati zorlamadan söyliyebili « riz ki evrensel vicdan, adalete ve mu- ahedelere hürmet prensipine karşı bu derece küstahça yapılan bir meydan o kuma karşısında, yaralanmış, teessiir içindedir. Münih kavelesini Hitler imza etmiş ve birçok teahhütler almış- tır. Bugün bu teahhütleri çiğnemek - tedir. Fransa ve İngiltere'nin de ken- disi ile birlikte imza ettikleri “kâğıt parçasını” yırtmaktadır, Jur diyor ki: “Fon R'ibbentrop'un son Paris ziya- reti, Paris'teki sözleri ve efendisi adı- ACUMN. 5.8 l İSTANBUL gazeteleri İKDAM Köseivanof'un Ankara ziyare- tinin mânası A. N. Karacan, Köseivanof'un Ankara'- yı Ziyareti münasebetiyle yazdığı bu baş- makalede, bu ziyaretin halkımız arasında uyandırdığı memnuniyeti ve müsait te - siri tebarüz ettirdikten sonra, balkan an- tantı devletlerinin, Bulgaristan'ı kendi aralarında görmek hususundaki arzula - rını ve Köseivanof'un, kendinden evelki bulgar hükümetlerinin mahreç ve toprak meselelerinde gösterdikleri cebir siya - setini değiştirerek bir sulh siyaseti taki- bine başladığını izah etmekte ve Montrö konferansında, Bulgaristan'ın lehimize vaziye talmış — olduğunu hatırlattıktan a.a. Matbuat Servisi İnönü'nden gençliğe “Günün âkisleri” tütununda, Hikmet Münir Cümhurreisi İsmet İnönü'nün, üniversite kürsü, söylediği k dik, yorulmak bi çalışma kabiliyetine işaret ettiğini söy- liyerek, büyük muvaffakiyetlerin de bu tarz çal da olduğ izah ik sonra, sözü sinemacılara getirerek, Milli Şetfe dertlerini anlatan sinemacılarım, ne gibi müsbet şeyler düşündüklerini soru- " SON - POSTA Dost Bulgaristan Başvekilini selâmlarken Balkan antantı zincirinde yalnız bir bakla eksik olduğunu yazan bir AvnıLpı sonra, Ankara müzakerelerinin hayırlı neticelere isal edileceğini söyle- mektedir. Mahkeme kapısı *İnkilâbın meşalesi” sütunu muharriri, şahitlerin bütün bir günün yarısını mah- keme koridorunda geçirmiye mecbur kal- dıklarını söyliyerek, evelki gün mahke- mede ölen ihtiyar bir şahidi misal gös- kte, şahidi ve süçl hkı M e Kİ GD Z İ çok gez- miş ve çok görmüş olanların — sözlerine nazaran yalnız bize mahsus — olduğunu, bir çok hakların bu yüzden ziyaa uğra - dığını, tek mahkeme kapısına düşmemek için, şahit yazılmaktan bir suçlu gibi ka- çanlar bulunduğ ilâve ktedi. YENİ SABAH KA ederek eksik olan bu baklanın Bulgaris - tan olduğunu, fakat Bulgaristan'ı balkan antantına götüren yol üzerinde bulun - duğumuzu söyledikten sonra, Başvekil Köseivanof'un kuvetli bir diplomat ve vefakâr bir türk dostu olmak bakımın- dan şahsiyetini tebarüz — ettirmekte ve Türkiye ile Bulgaristan arasında en küçük bir ihtilâf noktası bulunmadığını kaydederek bunun kâfi gelmediğini Bul- garistan'ı balkan antantının bir uzvu o - larak görmek zamanının geldiğini ilâve etmektedir. SON TELGRAF lnıt'ihıpta birlik, idarede birlik ve kesif yağı rağmen intihap — sandıkları — başlarının dolu olduğ *halkın bilhassa bu sefer- Bulgar Başvekilinin ziyareti Hüseyin Cahit Yalçın, başmakalesinde, dündenberi misafirimiz bulunan Bulgar * Başvekili Köseivanof'un memleketimiz - de sıcak ve samimi bir hüsnü kabul gö - receğini söyledikten sonra, Türkiye'- nin sulh ve uzlaşma siyasetini kendisine en büyük prensip bildiğini, bulgar kom- dostluk mü b en faz- la kıymet ve ehemiyet verdiğimizi yaz- makta, bu ziyaretin, umumi balkan an - laşmasına karşı Bulgaristan'ın vaziyetin- de daha kuvetli bir inkişafa azimet nok - tası olmasını temenni etmektedir. Meclisimizin büyük rolü Nadir Nadi, bu başmakalesinde, on do- kuz sene evelki mart faciasını hatırlat - tıktan ve o gün milletin irade kaynağı “olan meclisin düşman tarafından basıl - ki seçime karşı şuurlu ve büyük bir a- lâka gösterdiğini tebarüz ettiren bir çok sebepler ve işaretler bulunduğunu Milli şe fi İnönü'nün memleket havası ve sinirler üzerinde uyandırdığı rahatlık, emniyet, demokrasi huzur ve şuuru feyizlerini ve semerelerini vermiye başlamış olduğunu yazdıktan sonra şöyle demektedir: Mu - hakkak ki bugünün aktiv ve müsbet idra«s ki içinde yarının geniş ve velud varlığını bulmaktayız, AKŞAM aamaramaA Salâhiyetler ve cezalar NWâ-Nü, “Akşamdan ” sütunun - da, Burhan Cehid'in geçenlerde Son Pos« tada yazdığı para çalma cezasının para « nın miktarı ile mütenasip olması hakkın- daki yazısına temas ederek pek haklı buls duğu bu teklifi, çinlilerin halk tabakası- na mensup insanlarla âsilere — ayrı ayrı şekillerde cezalar tatbik etmeleri misa - liyle teyit ettikten sonra, âlimane sah- ıçlgj_rlx)ılar”m_ cezasını katmerlendirmek ması bütün dünyaya Türkiye adında bir devlet kalmadığı hük- münü verdiğini söyledikten sonra, o günkü 16 mart ile 19 sene sonraki 16 mart arasında bir mukayese yapmakta ve is - tanbulluların seçime karşı gösterdikleri alâkada meclise verdikleri büyük ehe - miyetin mânası bulunduğunu söylemek- tedir. Türkün kalbini geldik Bulgar Başvekili Köseivanof'la birlik- te Türkiye'ye gelen bulgarca Utro gaze- tesinin başmuharriri Stefan Tanef Cüm- huriyet için yazdığı bu makalede,bulgar devlet merkezini büyük neticeler elde etmek emelleriyle terkettiklerini, Sof - ya'ya emellerine ermiş insanlar olarak dönmek ümidinde olduğunu, temiz ve a- iyetlerle türklerin kalbini k fethetmeğe na 6 sonkânunda imzaladığı ikay hatırladıkça insan kendisini derin bir istikrah hissinden alamıyor. Al ya, ya geldiklerini söyledikten sonra, türk- lerle, bulgarları ayıran hiç bir mesele mevcut olmadığını ilâve ederek daha iyi bilmek için lü Dd bugün, bir yalanla leketidir. Hiç bir teahhüde hiç bir ehemiyet verilme melidir ve Almanyanın bir tehdidine başka bir tehditle cevap vermiye hazır lanılmalıdır. Bunun artık başka yolu yoktur.” Lüzumunda ölüncüye kadar mukavemet Ekselsiyor diyor ki- “Irkçılık pancermanizmin ünifor - malarından biridir,, diye yazarken ya- nılmıyorduk. Berlin'in neşrettiği ka - rarname ve beyannamelerde, fon Rib- bentrop'un kunda, alman le- leri sürüyor ve Türkiye'den ayrılacakla - rı gün bir ganimet olarak türklerin te- miz kalplerini birlikte götürmek heve - sinde olduklarını kaydediyor. . TAN —— Bazı yerlerde iki misli namzet gösterilecek ü Ankara'daki muhabirinden aldığı hu- susi bir habere atfen, dolaşan bir ııyğı: ya göre İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde iki misli namzet gös - Tadağlai Tisüktletla Vh vam- zetler üzerinde tercih haklarını serbest- çe, kull kli ileri sürülen bir rinin neşriyatında, her yerde, “seçkin ırk,, için dünyaya hükmetmek ve dün- yayı kendi kanunlarına göre idare ey- lemek hakkını istiyen gayri insani ve mağrur doktrinin bütün ıstılahlarını, terminolojisini görüyoruz.” Figaro diyor ki: “Bugün bir tek politika kabildir: Lüzumu takdirinde ölünciye kadar müukavemet etmek. Enerjik bir “hayır!” Fakat boş sözlerle mukavemet de - ğil kuvetle enerji ile ve kaderi kabul etmekle ve bütün mevcudiyet ile mu- kavemet eylemek, Binaenaleyh bu mu- kavemeti, milli disiplin ile onganize edelim.” Övr şu haberi vermektedir: “Dün akşam ne fransız hükümeti ve ne de ingiliz hükümeti Führerin yeni istilâlarını tanımıya mütemayil gö. zükmüyordu. Führer şunü bilmeli ve iyice bil - lidir ki, hiç bir fedakârlıkta bulun- Fa- Münih zih- < eldartt ' ada lerdi. Bugün Hitler Münih'i tama- miyle öldürmüştür. Çemberleyn, Mü- nih sulhu ile silâhlanmayı aynı hara - vatla ole almakla ivi istir. Bund yacağız. İster Romadaki şeriki is - ter bizzat kendisi ileri sürsün, en na- zik ve ince bir tarzda dahi olsa bütün talepler, enerjik bir “hayır,, la karşı - çok yeni isimler arasında Doktor Ad - nan'la, Halide Edip'ten de bahsedildi - ğini yazmaktadır. Telefonsuz polis karakolu Topkapı dışında zuhura gelen yangına gönderilen bir muharririn, tahkikat ne - ticesini haber vermek üzere orada te - lefon aradığı halde bulamadığını, şeh - remini rkomiserliğindeki telef vaktiyle beraber oturdukları nahiye mer- kezi kendine ait telefonu alıp götürdü- ğü için telefi kaldığını l sonra, gece gündüz farkı olmadan her - kesin müracaat edebileceği karakola mı, y.okıı saat beşte kapanan nahiye merke- zine mi telefonun daha lüzumlu olduğu sualini soruyor, VAKİT —— Hâdiselerden alımnacak ibret Asım Us, bu başmakalesinde, Çekos- ! k büödicelari Üemil, Sikat, ’ü. rütmektedir. İntihap ve milli hüriyet “İşaretler” sütununda, — Sadri Ertem, Türkiye'de vatandaşların türk siyasi ik- Alman tezgâhlarının ticari iti- barı “Dikkatler” sü da, Etrüsk vap nun muhtelif kusurlarını saydık sonra bu kadarı da yalnız bizim tesellüm he- yetinin ihmal ve teseyyübü — olmaktan çıkıp gemiyi yapan —alman firmasının, hattâ umumiyetle alman sanayiinin bey- lmilel ticari haysiyeti şeklini aldı yazıyor ve alman tezgâhlarının, her şey bertaraf, yalnız bir noktadan bizi tatmin mecburiyetinde bulunduklarını ilâve edi- yor. Romanya dört Rüten kasabasını işgâl edecek Bükreş, 17 a.a. — Havas Ajansın « dan : Kabine, dün öğleden sonra Karpat - laraltı Ukranyasını Romanya'ya tevdi eden Monsenyör Volonsin'in teklifini tetkik etmek üzere bir toplantı yap - mıştır. Öğrenildiğine göre Romanya hükümeti, bu teklifi reddetmiştir. Zi - ra son haberlere nazaran Karpatlaraltı Ukranyası macarlar tarafından kâmi - len işgal edilmiş bulunmaktadır. »Fakat romenlerle meskün kısımlarını ilhak edecek Bükreş, 17 a.a. — Havas: Romen kı- taları, Karpatlaraltı Ukranyasının ro- menlerle meskün aşağıda — gösterilen kasabalarını işgal etmek üzere hare - kete geçmişlerdir. " Biserica . Alba 3200 nüfuslu, Apsa de Jos 82300 nüfuslu, Apsa de Miljoe 6000, Slatina Oena 3000 nüfuslu. Romen krtaları daha bazı ufak kasa- baları da işgal edecektir. Öğrenildiğine göre, Romanya, bu mıntakada karışıklıklar çıktığına dair gelen haberler üzerine bu kararı ver - miştir. Bu mımtakada tedhişçiler romen hal- kmm'bay hlikeye koymaktad lar. Romanya'ya geçen mülteciler Bükreş, 17 a.a. — Havas Ajansın - dan : 3000 kişi, şimdiden — Sziget'e g şlerdir. Romen ları, tah - liye işini tensik etmektedirler. Bütün mıntaka kumandanlık merkezlerini Baia Mare'da vücuda getirmiş olan as- keri makamlar tarafından & ledil. rinden M tidarını yeniden teşkil için ç ikları - nı, her tarafta tek bir heyecanın ıııeıple— keti tek bir kalp gibi sarstığını söyliye- rek türk milletinin sulh isteğini tebarüz ettirdikten sonra, türk vatandaşının, ve- receği reylerle milli vahdetin çelik ka- Taslai kla basa Aakha masninlediğini ilâva mektedir. Pi Üç kolordu ile bir çok mütehassıslar hudut boyunda tahaşşüt etmiştir. Hu- Karpatlaraltı Ukranyası mültecile - dutta askerf? kıtaların mühim hareket- — «ARÜ e p i,

Bu sayıdan diğer sayfalar: