Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
_'3 *3.1939 _vEŞ POLİTİKA İ ı'Igilteı'e ve Sovyetler K ) Yah Ttpa, büyük harpten evelki ku- | bü *' muvazenesine doğru yürüyor: ğ b, harpten evel, Almanya, Avus. —iı: ve İtalya'yı beraber alarak ' ı..’."_ğl ittifakı kurmuştu. Buna "Rüş önce 1894 senesinde Fransız . ae Öskeri ittifakı imzalandı. On se. ılf::. ada İngiltere “splendid iso. &i » siyasetinden ayrılarak Fran- © meşhur 1904 - itilâfını akdetti. * İngiltere bu köprü üzerinden yü- 1907 senesinde Rusya ile 'Aştı. aka ihf Bundan sonra da müselles ğ 1% karşı müselles itilâf tamam. ış oldu. __in“züıı de antikomintern pakt is- : a eski müselles ittifak ku- '&:ıııı. Hattâ barpten evelki hit inezona nazaran daha mütesa- ). Sörünüyor. Sonra Uzak Şark'ta & ya da bu kombinezona dahil- ğ v'ı. Diğer taraftan Fransa ile sovyet- p Arasında 1935 senesinde imza- Smuş bir misak vardı. Fakat İüçil T.—“"!'lı bu Fransız - Sovyet misak Tunus'fa yığılan ifalyan kuvetleri Diğer cihetten Tunus hududunda -| ki italyan hava filolarının takviyesi için bir çok bombardıman tayyarele. rinin sevkedildiği öğrenilmektedir. Londra'nın salâhiyettar mahfille - rinde hasıl olan kanaate göre İtalyanım Fransaya karşı talepleri resmen ilân e. dilir edilmez başlıyacak olan ihafe ha- reketinin bir başlargıcı mahiyetinde . dir. 'Tunus hududuna yığılan bu mühim kuvetlerin hudut hâdiselerine sebebi - = karçı vaziyeti müphemdi: ingiliz- | "lî_ O zaman buna itiraz etmemişler. Fakat bunu pek hoş da görmedi- , Anlaşılryor ki Almanya'ya karşı kk_ih edecekleri “yatıştırma” siya. ' “tinin muvaffakiyetinde bir engel İukil edeceğini düşündüklerinden ! h_l karşı soğuk davrandılar. Mü- Nih Çemberleyn tarafından icat edi- '?' bu yatıştırma siyasetinin tatbi- l"'d! en ileri bir merhale teşkil edi- Yor, İngiltere ve Fransa tedricen an- a "mllıtndırlır ki bu yatıştırma siya. eti Almanya'yı ve İtalya'yı yatıştı- *Mmamıştır. Şu halde tekrar muvaze- he siyasetine doğru temayül başla- ır. Sovyetlerin böyle bir muva. sisteminde en büyük ağırlığı il edeceklerine şüphe yoktur. Bu t&bepledir ki İngiltere - Sovyet dost. l'fiîlnu temin etmek için adım atmış tibi görünüyor. Demokrat devletler- k sovyetler arasında bir iş birliği te- Mini, avam kamarasında gerek işçi Bartisi mebusları, gerek liberaller ve | batta Çurçil gibi muhafazakârlar ta- | ısrarla istenmekte idi. Fa- ; yet vermesinden korkulmaktadır. Bu gibi hâdiselerin mesuliyeti Fran saya yükletildiği takdirde Almanya - Bazı hudut hâdiseleri çıkmasından korkuluyor Paris, 4 a.a. — Libya'daki italyan kuvetlerinin arttırılmasının selâhiyettar ingiliz mahfillerinde büyük bir endişe ile karşılandı- ğı Londra'dan gönderilen bir mesajda kaydedilmektedir. Romanya Hariciye Nazırı Varşova'da Varşova, 4 a.a. — Romanya Hariciye Nazırı B. Gafenko ve refikası, buraya gelmiş ve istasyonda Polonya harici « ye nazırı B. Bek ile refikası ve Var - şova belediye reisi, Fransa büyük el . çisi, Türkiye, Yugoslavya ve Çekos - lovakya elçileri ve Baltık devletleri ü illeri tarafından karşılanmış - nın İtalyaya askeri ette bulu- nabileceği zannedilmektedir. Salâhiyettar ingiliz mahfilleri, mü dafaa hattını Libya hududundan bir miktar geri çekmiye karar veren Fraa sanın bu hareketini tasvip etmektedir. ler. Hâdise çıkmasına meydan verme - mek için İngiltere hükümetinin 16 ni san 1938 tarihli ingiliz - italyan itilâf larına dayanarak italyanlara kuvetle . rini azaltmalarını teklif edeceği ve tes bit edilecek miktarın fransız kuman - danlığınca da Tunus'taki kıtaları için kabul edileceği ümit edilmektedir. Mareşal Badoglio döndü Roma, 4 a.a. — B. Musolini, bugün, Libyadan dönen mareşal Badoglo'yu kabul etmiştir. Mareşal Badoglio B. Musolini'ye Libya'nın garp hududun- da alınan müdafaa tedbirleri hakkında mufassal malümat vermiştir. Fransız - italyan müzakereleri mi? Paris, 4 aa. — Mareşal Peten'in Burgos büyük elçiliğine tayinini ba. 2 — İkinci bir sebep de ideoloji || Meselesi idi. İngiltere'deki konserva- | tör partisinin konservatör zümresini | teskil eden Çemberleyn, Halifaks ve | *rkadaşları, komünist Rusya ile sıkı /— femasta mahzurlar görüyorlardı. — Münih Çemberleyn için bir hayal Sukutu olmuştur. Anlamıya bı;lı_. Mıştır ki yatıştırma siyaseti yürümi- Yecektir. İdeoloji meselesine gelin- te; gariptir ki 1907 senesinde liberal ngiltere ile çarlık Rusyası arasında- i anlaşma imzalanırken de aynı Mesele aynı hararetle ortaya çıkmış. tı. İngiliz liberalleri çarlık Rusyası ile iş birliği yapmak istemediler. Fa- kat bunları Sir Edvard Grey kandır- dı. Rus mürtecileri de İngiltere ile — anlaşmakta mahzur gördüler. Bun. ları da İzvolski kandırdı. Ve ertesi 4, 1—Yatış iyasetini: £-|his eden Ordre gazetesi diyor fak olacağı ümit edili Sovyet-| ki: k aŞ erle İngiltere arasında bir iş birliği,| Burgos, şal Peten'e g ırtacaktı. a— İhiiyöle kürmeati.cü kusur gt gos'a Fransa menfaatine ne yapmak mümkün olursa onların hepsinli yapa. cak ve muvaffak olacaktır. Mareşal, bilhassa Akdeniz meselesi etrafından başlıyacak olan fransız - italyan mü - zakerelerine de nezaret edecektir. İ - talya, Fransa ve İngilterenin sulhper. verliğine güvenerek seferberlik yap - maktadır. Ne Cibutide ne Tunus'ta, ne de Süveyşte İtalyaya karşı herhan. gi bir fedakârirkta bulunulmaması lâ- zımdır, Zira bu fedakârlıklar, İtalyayı takviye edecek ve binnetice fransız ve ingiliz imparatorluklarını — tehlikeye koyacaktır. Övr gazetesinde Bayan Tabui di « yor ki: Salahiyettar italyan mahfilleri, Ma- reşal Peten'in Burgosa tayinini fena karşılamışlardır. Bu mahfiller, daha çabuk bir surette ve yalnız sulh yolu öene yedinci Edvard, Reval'de çar İle öpüştüğ her iki lek tin umumi efkârı bu dostluğu tabii buldu. Daha garibi, 1894 senesinde Fransa ile Rusya arasındaki askeri | ittifak imzalanacağı sırada bu iki Memleketi belki de daha derin bir ideoloji farkı ayırmakta idi. Bir ihti- ÇETİ marşı telâkki edilen Marsiyezin ilk defa olarak Rusya'da çalımması, — İmzasından kısa bir zaman evel /— Kronştad'ı ziyareti esnasındadır. O Zamana kadar Rusya'da çalımması Memnu olan bu marşı, çar ikinci Ni- kola, bu ziyaret vesilesiyle ayakta dinlemişti. Demek ki bir devletin #mniyeti meselesi mevzuu bahis ol. — duğu zaman, çok ehemiyetli olan i.- deoloji ihtilâfı dahi arka plâna geç- Mektedir. Avrupa politikasının yeni istiha- lesi karşısında konservatör İngiltere, ile k ğından ve bu suretle İtal. yanın İspanya politikasının ciddi su - rette sarsılacağından korkmaktadır. İki Yunan hücum botu Londra, 4 aa. — Yunan hükümeti, hususi bir firmaya iki hücum botu si. pariş etmiştir. 23 metre uzunluğunda olacak olan bu iki gemi, ikişer torpil kovanı ve seri ateşli birer topla müceh- hez olacaktır. ri gitmektedirler. İngiltere'nin en tır. B. Gafenko, Varşova'da kalacağı üç gün beyaz sarayda oturacaktır. B. Gafenko bugün protokol ziyaret- leri yapmış ve Polonya meçhul askeri mezarına bir çelenk koymuştur. Bu ge ce, B. Bek şerefine büyük bir ziyafet vermiştir. İyi haber alan mahfillerde söylen. diğine göre Gafenko ile Bek arasrmda yapılacak müzakereler esnasında Av- rupa'nın siyasi vaziyeti ve bilhassa Tuna havzası meseleleri tetkik edile- cek ve Polonya ile Romanya arasında- ki iktısadi münasebetlerin sağlamlaş- tırılması imkânları araştırılacaktır. Bu müzakereler esnasında yahudi me- selesinin de tetkik edileceğine mu- hakkak nazariyle bakılmaktadır. Sovyefler karışmazlık komitesinden çekildi Moskova, 4 a.a. — Havas: Franko- nun Fransa ve İngiltere tarafından tanınması üzerine Sovyetler Büliğ_i- dipr kgramdal a EP'MİLATİM Te SÖY lenmektedir. Selâhiyettar mahfiller, Sovyet ma- kamlarının, faaliyete başladığı zaman danberi karışmazlık komitesince alı- nan kararların tesirinden ve samimi - yetinden şüphe ettiklerini kaydeyle- mektedirler. Fakat o zamanlar henüz üşterek emniyete İi k imkânı mevcut olduğu için Sovyet makamla- rı elden geldiği kadar cümhuriyetçi İspanya hükümetine yardım etmeği arzu etmekte ve Soövyetler Birliğinin bilfiil Ispanya'ya yardım ettiğini id- dia edenleri de bu suretle tekzip et- mek istemekte idiler, Sovyet zimamdarlarının nazarında yegâne meşru İspanya hükümetinin Madrid'deki hükümet olduğu aynı mahfillerde söylenmekte ve karışmaz lık komitesinden çekilmekle Sovyet- lerin hareketlerinde filen bir değişik lik olmıyacağı ilâve 'edilmektedir. Ankara Hukuk Fakültesi mezunlarının toplantısı Ankara Hukuk Fakültesi mezunla- rr dün akşam Çiftlik lokantasında kendi aralarında hususi bir toplantı tertip etmişlerdir. Mezunlar saat 18 den itibaren toplantı yerine gelmiş - lerdir. Geç vakte kadar samimi ve ne- şeli bir hava içinde geçen bu akşam yemeğinde, hukukçularımız, kendile- rini bu meslekte birer vazifeye hazır- Iryan ilim müessesesinde geçen hatı- nüfuzlu iktısat ve maliye mahafili. nin fikirlerini iren El ist bu mesele hakkında diyor ki: “Belki de Moskova'ya gidecek 0- lan Bay Hudson'a bütün mânasiyle B n | e. L b." v—-:'lî nr_i'_ miyor. Fakat Kremlin ile Dovning Street ar da doğrudan doğruya komünist Rusya'ya doğru yaklaşmak îl.ı'ı hi Ka Hai gibi — ğörünüyor. Geçenlerde ingiliz hari- tiye vekili Lord Halifaks, Londra'. daki Sovyet büyük elçiliğinde veri. len bir suvareye gitti. Büyük harpten — beri bir ingiliz hariciye vekilinin ilk defa olarak sovyet elçiliğine gittiği bu vesile ile tebarüz ettirildi. Sonra İngiltere hükümeti Moskova'ya bir eyet yollamıya karar vermiştir. Gerçi bu heyet Almanya da dahil “oOlduğu halde başka memleketlere de uğrıyacaktır. Fakat ingiliz gaze - / feleri en çok Moskova ziyareti üze- Finde durmaktadırlar. Hattâ bazı gazeteler, diğer leketlere yapı. temas tesis edilmiş olmasının herkes tarafından bilinmesi faydalıdır. Men faatleri bir asırdanberi biribirine bugünkü kadar uygun olmıyan iki büyük devlet arasında mukarenelt tesis edilemiyeceği hakkındaki ka. zikr g ve sık sık bu toplantıları tekrarlamıya karar ver - mişlerdir. Eski Alman sömürgeleri ve Fransa Paris, 4 a.a. — Kamerun'un menfa- atlerini müdafaa komitesinin dâveti üzerine dün akşam yapılan toplantı- da muhtelif hatiplerin nutuklarını naat lü di fazla di et. miştir.,, Her halde son larda Ber- lin - Roma mihverinin tazyiki altın. da Sovyet . İngiliz mukarenetine doğru bir temayül hissedilmektedir. Ancak bu ehemiyetli bahiste bir ihti- male işaret etmek istiyoruz: bunun Almanya üzerine tazyik yapmak için bir manevra olması da daima muh. ılcıık olan ziyaretin, Mosk ziya Tetiyle istihdaf edilen gayeyi gizle - ldir. B içindir ki son hük- mü vermezden evel, hâdiselerin inki. lâzımdır. K biz polîq'kl’ B ge F S GK | (| kip ittifakla bir karar sureti kabul edilmiştir. Bu karar suretinde Kamerun ve Togo'nun Almanya'ya terkini istih- daf eden her türlü teşebbüs şiddetle reddolunmakta, Kamerun'lularla To - go'lüuların asla Almanya tarafından idare edilmemek hususundaki azimle ri ve siyasi rüştlerine varıncıya ka- dar liberal Fransanın mandası altın- |hakkak addedilmekte idi. Fakat ekse. Fransa'nın eski Ankara büyük elçisi Kont dö Şambrön Kon dö Şambrön Türkiye'ye dair / konferans verdi Paris, 4 a.a, — Ftansa'nın Ankara eski büyük elçisi Kont dö Şambrön dün akşam Akademi Française âza- sından Chaumeix'in riyasetinde coğ- rafya enstitüsü tarafından tertip o- lunan bir toplantıda, Türkiye hakkın- da çok parlak bir konferans vermiş- tir, Konferansta bulunanların arasında Türkiye Büyük Elçisi Suad Davaz, general Gurod, kordiplomatik ve A. kademie Française âzaları, mebuslar, ve tanınmış gazeteciler göze çarpı- yordu. Konferansçı Türkiye'nin göz ka- maştırıcı kalkınmasını çizmiş, Ata- türk'ün dehasını ve vatanperverliğini tebarüz ettirmiştir. Ve nihayet hazır bulunanların sürekli alkışları arasın- da Atatürk'ün arkadaşı ve devamcısı İsmet İnönü'ne tâzimde bulunmuştur. Japonlar den fazla fayyare kaybettiler Hongkong, 4 a.a. — Çin baş kuman. danlığı namına söz söylemiye selâhi - yettar bir zat, resmi istatistiklere da. yanarak muhasematın başladığından - beri, japonların binden fazla tayyare kaybettiklerini bildirmiştir. Bu tayyarelerden 221 i hava muha. rebesinde düşürülmüştür. 84 ü tayya- re toplariyle indirilmiş, 179 u çin bom bardıman tayyareleri tarafından tah . rip edilmiş, 19 t mecburi iniş yapmış, 363 ü de muhtelif sebeplerden ve ka - zalardan dolayı çalışamıyacak hale gelmiştir. Bizzat japon makamları da bu ra . kamların doğruluğunu kaydı l C Öa S GA GW b İSTANBUL YENİ SABAH Yakın şark imparatorluğu Hüseyin Cahit Yalçın, baş makalesin - de, Ba ın, yalnız Bal ı düşü- nerek kendi aralarında bir ittifak vücu - da getirmekle maksatlarını temin edeme- diklerini, Balkan ittifakının bütün yakın şarkı kendi sinesinde toplamağa namzet lduğ ve ancak o takdirde cihanın bu kıtasında esaslı bir sulh ve sükün devre- si açılmış olacağını söyledikten sonra, Osmanlı i ğ bir l bu vasıfta bir devlet ölarak mevcut bu - lunmuş olduğunu, onun ihyasını bugün hiç kimsenin düşünemiyeceğini fakat ya- kın şark commonwelt'i adını alacak olan bir kütlenin dünya sulhunun en esaslı bir direği olacağını söylemektedir. Devletle millet birleşiyor “Her sabah” sütununda, Cemalettin Saracoğlu, milli Şefin Istanbul'u şeref- lendirdiğinden beri hemen bütün vaktini hemşerilerin dertlerini dinlemeğe hasret- tiğini, huzuruna çağırılanların, tıbkı bir baba huzurunda imiş gibi dertlerini açık- tan açığa sayıp döktüklerini söyliyerek, devlet ve milletin bu kadar sıkı ve açık d leket hesab bir çok Y bekl Bre od faydalar cağını yazıyor. Bu memurların hali ne olacak? Son kadrolardan sonra açıkta kalan De- izbank memurlarını hs ederek bunların bankadan, henüz tazminat al - madıklarını, bir çoğu Avrupa'da tahsil etmiş ve muhtelif müesseselerdeki vazi- felerinden alınıp bankaya getirilmiş olan bu memurların kanuni bir hak olarak ve- kâletce peyderpey açılan mahallere yer- leştirilecekleri söylendiğini yazıyor. Bu kararname niçin veriİmiyor? Muhsin isminde bir kariinden aldığı mektubu neşrediyor. Bu okuyucu, üç se- ne evel Beyoğlu evkaf idaresinin kara- riyle ve sebebini bilmeden işten çıkarıl- mış, on beş senelik emekdar bir imam ol- duğunu, hakkını aramak için elinde esas olan kararım suretini disine verme - gazeteleri a.a. Matbuat Servisi VAKİT ——0 Milli Şef'in İstanbul'daki tevkikieri Asın Us, başmakalesinde, milli şefin i- kı gündenberi nalik intiyaçlarını tetkik i- le meşgul olduğunu yazarak onu, talebe- sini ımuhan eden bir muallime veya ha- yatlarıyıe alakadar olduğu çocukların hallerini, hatırlarını soran bir doktora benzetilebileceğini — söyledikten sonra, halk tabakasının dertlerini ,şikayetlerini dinüyecek makamlar bulundüğu halde, cumüurresinin Dü işie DizZat uğraşma- sının onun hem devlet reisi hem milli şef olmasından ileri geldigini, bu siste - min kırtasiyeciliğin de önune geçecek en makul tedbir olduğunu ilâve ederek, is « tanbulluların bu tetkiklerden hayırlı se- mereler göreceklerini söylemektedir, Esrarlı pahalılık “Görüp düşündükçe” sütunü muharriri, bazı malların dış pıyasalardaki fiyatiyle bizim tıcaret kanalımızdaki fiyat arasın- da bir kaç misli fark bulunduğunu'söyli- yerek, bu acaiplik karşısında msanın is- ter istemez gümrükleri düşündüğünü, hayretini yalnız gümrüklere ve halkın is- ter istemez katlanacağı ihtiyaca dayanan yerli malın, piyasada korkunç bir dere- beyi ruhunun hortlamasından başka bir i şey olmadığını yazıyor ve bazı malların asıllariyle etiket fiyatlarının en aşağı iki kere fazla olduğunu ilâve ederek “piya- sadaki bu karışıklığı kim ve ne vakıt dü- zeltecek?” sualini soruyor. İnönü'nün halkla temasları “Akşamdan akşama” sütununda Vâ. Nu., çok eski devirlerdeki “devre çıkmak” “tebdil gezmek” kabilinden halkın haya- linde yaşıyan demokrasiyi, İsmet İnönü'- nün devlet reisi olur olmaz tebarüz et tirmekle işe başladığını söyliyerek, cemi- yetin zirvesine şeref veren zatın bir fev- kalâde murakip vazifesini bilâvasıta yap- ması gibi bir yenilikle karşı karşıya bu- ddi diklerini söyliyerek şikâyet ediyor ve a- lâkadar makamların dikkatinin ceibini is- tiyor. Bizim hüriyetimiz Nadir Nadi, bugünkü başmakalede, her meslekten vatandaşlarla ciddi ve uzun müsahabeler yapan cümhurreisi İsmet İnönü'nün, içeriye karşı türk hüriyetini, rıya ü irliğini i beri hasretini çektiğimiz türk birliğinin, türk hüriyetinin, on beş denb Ri bü- artık derdini kimseye din- letemiyenlerin “Reisicümhura kadar çı- karım” diyebileceklerini kaydetmekte, yalnız ilk zamanlarda halkın böyle yük- sek bir huzura çıkarken göstereceği bazı zarüri şaşırmaların, bocalamaların tabii görülmesini ve Şef'in karşısına daha lâyikleri çıkarmak endişesiyle ileride su- niliğe kaçılmaması lüzumunu hatırlata- rak bu başbaşa verip samimi konuşmala- rın asıl kıymeti bu safiyetinde olduğunu ilâve eylemektedir. Soyadı “Dikkatler sütununda” müteveffa bir : : HF © vi bir zevcin, zevcesinin adını bile umum tün dünyanın gıpta ile seyrettiği bir haki- kat olduğunu söyliyerek birlik ve hüri - yet mefhumlarını tarif sonra, türk birliğinden, kendini damarlarına ka- daş türk duyan insanların topunu anla - _dıınnızı, türk hüriyetinin de Atatürk'ün ıfıfd: ettiği gibi “Birimiz hepimiz, hepi- miz birimiz için” diyen türk birliğinin :ıuşt:rek iradesi olduğunu söylemekte, a lek bi çerde T İ P y l i bitaraf ya- bıı?çılunn iddia ettiği gibi hüriyetsizlik değil, kendi hüriyetimizi korumak için a- lımmış bir tedbir olduğunu, İsmet İnönü'- nün, en mütevazi yurttaşın bile fikrini ?;îârkâg türk hiiriyletini, bütün tazeliği e dünyanın gözleri!: önü i- Te işak Tan ae inin Öönüne serdi- “Nalına mıhına” sütunu mı iri cümhurreisimizin halkın nuuern:n";:: leyişini büyük anket tabiriyle tavsif ede- rek, İsmet Inönü'nün halkcılığını, halkla teması sevdiğini tebarüz ettirdikten son- ra, halktan ilham ve kudret almanın bu- a d Papa onikinci Pi'nin faç giyme merasimi Vatikan, 4 a.a, — Havas ajansının müuhabiri bildiriyor: 12 inci Pie'nin taç giyme merasimi martın 12 inci pazar günü yapılacak . tır. 218 senedenberi ilk defa olarak Roma'da doğan bir kardinal taç giye - cektir. Kardinaller içtimamın ilk gü . nü, papanın tayini ender bir hâdise ol duğu kaydedilmektedir. Son kardinal içtimalarının devam müddetleri 3 ile 5 gün arasındadır. Kardinal Paçelli'nin seçilmesi mu. riya, bütün ümidlerin hilâfına olarak papalığa namzet ğibi görünen rahip in tihap edilmemektedir. Matbuatta dolaşan bir şayiaya gö - re, papa, kendi reyi hariç olmak üzere ittifakla intihap edilmiştir. —— Evlenme töreni Tüccardan Bay Lütfi Barışta'nın oğlu ve Bay Fuat Baban yeğeni İbra- him Barışya ile; Türk Hava Kurumu memurlarından Bay Nadir Özünal'ın kızı Bayan Feriha'nın evlenme tö- renleri dün gece Ankara Halkevi sa- lonlarında yapılmıştır. Güzide dâvetlilerin huzurunda ya- ptlan merasim neşe içinde geç vakte kadar devam etmiştir. İ Si malirğn sana kadar balkeaieina gn 3 n r ine girmı miş ve halkı dinlememiş oldnzıınç:m u' ıöye: lüyor ve memleket için gok hayırlı neti- celer verecek olan bu anketin ilk netice- Si rejime olan itimat ve sevgisi- nin artması olduğunu ilâve ederek, biz “İsmet İnönü'nün büyük anketi demok- rasi ve halkcılık tarihine bir örnek ola- rak geçecektir” diyor. Halk içinde ğ M. Zekeriya Sertel, başmakalede, Dol- m_ıhıhçu sarayının dünden ıtibâren tari hâdiselere sahne olduğunu cümhur rei miz İsmet İnönü'nün bir aile reisi gibi milletin kl £ layıp hasbihaller yaptığını, dertlerini dinledi- ğjni söyliyerek, bunun yalnız Türkiye ta- rihinde değil, dünya demokrasi tarihin - de de mühim ve yeni bir hâdise olduğu- nu, demokrasiye şaheser nümune diye gösterilen İsviçre ve Amerika cümhur reislerinin bile halkla bu derece bilâvasıta alâkadar olmadıklarını izah ettikten son- ra, İsmet İnönü'nxn, halkla devleti biri- yıkarak yeni bir anane ku '*__ ilâve Büyük anket y b söy bunun terbiye iktizası sayıldığını hatırlatarak bunların ihyasını istememekle beraber, resmi dairelerde iş sahiplerinin küçük isimleriyle çağrılmalarından şikâyet edi- yor ve “resmi yerlerde bay ve bayan de- nilmiyecekse, bari soyadımızla çağrıla- lım” bunu istemek hakkımızdır” diyor. SON POSTA Maarif meselesi Muhittin Birgen, Maarif meselesine tahsis ettiği “Her gün” sütunundaki fık- rasında, bugün Türkiye'nin her tarafın- da bir hayli mektep mevcut olmasına rağmen, hâlâ mektep sahibi olamadığı- mızı söyledikten sonra, son inkılâbımı- zın ilk safhasının mektep üzerinde çok kuvetli tesirler yapmış olmakla beraber bu sarsıntının bir yapıcılık kudreti gös- teremediğini, söylemekte ve maarif ve- kâletinin geçirdiği kaotik devri mevzuu bahis ederek artık bu devrin nihayet bul- duğunu ilâve ederek inkılâbın ikinci dev- resinde, bu meselenin halledileceği ümi- dini izhar etmektedir. SON TELGRAF Âz memur “Halk Felesofu” sütununda Reşat Fey- zi, kadrolarda kati ihtiyaç görülmedik- , çe yeniden memur alınmıyacağı yolunda- ki haberi mevzuu bahis ederek, çok me- mur kullanılmasının sebebi, kırtasiyeci- lik olduğu, az, fakat yüksek maaşlı me- murların müreffeh eleman olarak daha fazla verimli olacağını söyledikten son- ç ra, devletin bu yola doğru gittiğini, se- merelerinin yakında alınacağına - şüphe olmadığımı ilâve ediyor. HABER saamaa Hariciye Vekilinin avdeti münasebetiyle , Nizamettin Nazif, Hariciye Vekilimi- zin, memleket dışındaki ilk temsil seya- hatını büyük bir muvaffakiyetle bitirdi- ğini kaydederek, bu seyahat münasebe- tiyle, Bükreş'te, Belgrad'da ve Atina'da da, Türk Hariciyesinin başına da elyak bir dipl getirilmiş olduğ görül- ı_'l.üğüxıü ilâve ettikten sonra, Bükreş top- etmektedir. Yarım günde de olur, on beş günde de olur Sabiha ş'ekeriyı Sertel “Görüşler” sü- 3 Andağ'ın muhak Türk - Romen münasebetle- rindeki dostluğun hararet derecesini te- barüz ettiren bir sahneden ziyade Balkan- lar birliğinin mâna ve mahiyetini izah eden kül halinde bir sempati bulduğumu- zu, Sını_goilu'nun Belgrad ve Atina se- yahatlerinde de dost ve müttefik iki '5 esna- sında, otobüs ruhsatının yarım günde mi verildiği tarzında sorulan bir suale “ya- rım günde de _olur. on beş günde de olur” bını verdiğini hs ederek, bu cevabı şiddetli bir lisanla tenkit et - mekte, Mehmetciğin işi altı ayda olur- ken, saygı değer bayın işi yarım günde çıkarsa, orada iltimas, imti l leketle tek b karşıl. - Di biıî":î“"ıl a v .olğn nizinin iyeti nok i tebarüz ettirmektedir, İnönü'nü karşılarken Neı::rp fızıl Kısakürek “Çerçeve” sü- da, bul'un, C reisi İsmet Iııqııü 'nü kşrıxlın,u!ımı. bir evin eski ve d y ve keyfi id. in demir lâdeliklerle'kar- mev- geldiğini, $i cudiyetine hükmetmek lâzım vilâyet konağının tüğlü v e l teşbih ederek, bu fevkalüd Tiklerin Lozan f“ihiı!in_ gönülleri f -oln ileri geldiği: