25 Şubat 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BŞ ŞN * Franko'nun zaferinde © İlfalya'nın vaziyeti , Yazan : Piyer Dominik Gerone üzerinde alı - koymakla mükemmel bir siya - “set güdüyordu. İtalyan gaze - i teleri, daha şimdidı İspanya tiğini 8 milyon nüfuslu bir devlet ya- rrm milyon insanla müdafaa e - y tayya - reciliğin hali) vaziyeti kötü - — dür ve biz onu biliyoruz. | General Franko, vaziyetini iki hareketle işaret etti: Birisi italyanları Gerone'de alıkoy - mak., İkincisi de, Pirene'letde Fransa'ya karşı yapmış olduk - ları tahki: askeri - ya'daki “italyan muzaftfı . 18" ne mükâfaten — Resto del Gazete şöyle ilâve ediyordu : *“Fena şekilde elde edilmiş o- lanları ıa.r.le etmeyi reddetmek tesax:ıı! _ııtiyor. Fakat, akıllı n larımızın kendi gözleriyle gör- — gütleri için onları dâvet etmek. — Muhakkak ki subaylarımız o- rada hiç bir tahkimat, bilhassa italyan - atlman tahkimatı, bu - lamıyacaklardır. Bu, gürültü - — den ibarenir.. D lıpınyı ile Fransa arasın- da, halledilecek iki me - sele vardır: Fransa'ya can atan mülteciler meselesi bir, ital « yan, alman kuvetlerinin, bilhas- sa italyanların memleketlerine gönderilmesi meselesi iki. Her iki meselenin de halledilmesi gayet basittir. Yeterki kötü niyet emberli hükü ingiliz milletini, ve Britanya impara - , torluğunu bir tarafa bırakarak İtalya ile giriştiği işbirliği e - serini kendi elleriyle yok eder mi? Bunu İngiltere'den soru « yoruz.,, Ertesi günü, Gemberleyn : “Fransa'nm menfaatlerini teh - dit eden her tehlikede, nereden gelirse gelsin, İngiltere işbirli- âı' yapacaktır.,, diye cevap ver « . Daha ertesi günü de, italyan gazeteleri, harp yalnız askeri noktai nazardan değil, — siyasi noktai nazardan da bitmedik - ten sonra, italyan askerlerinin İspanya'yı terkeunincıkılıdni Fransa'ya 140.000 asker ve 150.000 sivil can attı. Bir ordu ile, bir halk kütlesi. Kadınlar, gçocuklar, siviller,bir kelime ile korkudan ötleri koparak alela - cele gelmişlerdir. Korku, onla - rı zaten zebun etmiştir. Yarın General Franko teminat vere - cek, politika ile alâkalı olmı - yan halk yavaş yavaş evlerine döneceklerdir. Askerler Fı:ınıı'dı kalacak - dılar. Bu siyasi Fakat şurası da çok açıktar. — |))11110010101011101111011010100000U UND DUUADUTDADADDIU Franko kimleri cezalandıracak ! General Franko, harp bittikten ve İspanya kur- tulduktan sonra kimlerin mesul edilip cezalandırıla- cağı hakkında bir emirname çıkarmıştır. Bunda de- niliyor ki: “İki sene süren dahili harp esnasında memlekete ve millete sarih ve feci bir surette ihanet edenlerin ne suretle cezalandırılacaklarını gösteren bir kanun çıkarılacaktır. Bu kanun, kurucu bir ruhla vücude getirilecek, vatan menfaatlerini, ferdin ekonomik ha- yatını alt üst etmiyecek bir surette hazırlanacaktır. Bu sebeple, bilhassa ufak ticaret erbabının mah- volmasına yol açmamak üzere verilecek ekönomik ce- zaların imkân nisbetinde hafif olmasına riayet edile- cektir. Bu arada suçluların esasen bulundukları yerden başka yere kaldırılması gibi tedbirlere zaruret hasıl olabilir. Yalniz ne ferdlere karşı çok şedid davranı- lacak, ne de umümun emniyet ve selâmeti haleldar edilecektir. İspanyol nasyonalistleri fazla haşin hareketler- den içtinap edeceklerdir.” İspanya'da vatan ihaneti suçu işlemiş olanların muhakemesi subaylar, adliyeciler ve Falangist parti- si mensuplarından mürekkep mahkemeler tarafından dan tayin edilmiş bir yüksek hi A rı tehdit etmek için, gazeteler, ispanyol cümhuriyetçi ordusu - nu Fransa kabül etmeyinciye, weya Fransa ile İngiltere, Fran ko'yu tanıyıncaya kadar ital - yarı kttalarının İspanya'dan dön miyeceklerini bildirdiler. *... M illiyetçi İspanya ile kar - şı karşıya z_ı!ln:Lı. _._dlvı biraz tır, fakat vaziyet — vahimdir. Yalnız unutmamalıdır ki, Fran- sa'ya sığmınan ispanyol asketle - rinin ekserisi katalonyalıdır. Sınıf sınıf seferber edilmişler, bir idare tarafındı askere almmışlardır. Bunlar gö nüllü değildir. Bunlardan 4.000 'tanesi tekrar Franko'ya dön - mek istemiştir. Belki, bu mik - | tar yarın daha fazla artacaktır. — Burgos'ta resmi bir elçi ister ki, bu elçi, lüzumu olan temi - natı alabilsin. Bazan #fransız partileri bu 140.000 kişiyi — Valensiya'ya | göndermeyi teklif ediyorlar. Bu fikir tehlikelidir, Çünkü, bu insanı Valensiya'ya mun- E bir kafile halinde sevke- ' derken belki milliyetçi harp — gemileri taarruz edebilir. O za- — man Burgos hükümetiyle harbe * tutuşmak lâzım gelir. Bunu ba- zı fransızlar istiyor ama, Fran- sa İstemiyor. Fransa'da bulunan — 300.000 ispanyollara günde 3 milyon, ayda 90 milyon frank harca - | hacaktır. Fakat İngiltere bize yardım edecektir. Sonra eli - mizde bügün İspanya bankası - nim 1,500 milyon altın frangt bulunuyor. Nihayet şunu da u - nutmamak lâzımdır. ki, 1914 den 1918 senesine kadar 18.000 katalonyalr gönüllü asker Fran- sa için cınmı.v.f.mi.ur_ * | P4 | | Sâylîlnditiine göre Azana 9 €e Negrin uyuşamamış - Tardır. Negrin orduya ve ıı:;l / teşkilâtı şeflerine — dayanarak — Mücadeleye devam etmek isti- — yordu. Halbuki Azana uzlaş - mak istiyordu. Hâdise şu ki, cümhurreisi Valensiya'ya dö - neceğe benzemiyor. Paris'teki ispanyol elçiliğine yerleşmek istiyor. Elçiliği, ispanyol top - rağından bir parça telâkki et - Ispanya'daki italyınlı'r 700.000 € karşı, 16.000 dir, Fazla — bit Hağildi. Bi te0di Bu yapılacaktır. Bunları kontrol için hükümet tarafın- hkeme kurulacaktır. pa'da bir emniyet unsuru değildir. Fransa'nın milli emelle- rini tanımaktan içtinap et - miş olması, hem Fransa, hem de Avrupa için meşum âkıbetler doğurabilir.. Eğer italyan emelleri, müzakere yolu ile yerine getirilmi - yecek olursa silâhla alına. caktır, * İtalya, Fransa'dan ken- di tarihi haklarından ne faz la, ne de eksik hiç bir şey istemiyor. Yani Tunus'u, Süveyş'i, Cibuti'yi istiyor. Korsika İtalya'dır. Kor - sika meselesi halledilmeli - dir, Çünkü burası italyan emniyetinin bir esas nokta- sıdır. Bir başka dâva da Nis- tir. Fransızlar Nis'in, Pi . yemont kadar italyan ol - duğunu takdir ve kabul et- melidirler. — Haftalık Relazione İnternazionale — İtalya'nın İspanya'daki de bir reis, iki general, iki yüksek mahkeme âzası, ve mesleki avukatlık ve hâkimlik o- lan iki parti divanı âzası bulunacaktır. Franko'nun emirnamesinde bilhassa cezalandırı- lacaklar arasında 1 ilkteşrin 1934 ile 18 temmuz 1936 arasında İspanya'yı felâkete sürükliyen mesul siyasi şahsiyetler, halk cephesine ve buna mümasil teşek- küllere girenler, ayrılma temayülü gösterenler ve Mason locaları mensupları gösterilmektedir. Verilecek cezalar arasında bütün mal ve mülkle- rin şey Franko, Fransa ve İngiltere ile birlik olarak, sesini yükııcl- lk üsaderesi, hapis ve para cezası vardır. Hapis cezaları sekiz sene ile ön beş sene arasında tahalüf di ktir. tebilir. İtalya'yı dinl zihnimize gelen düşünce bu - dur. İkinci düşündüğümüz — şeye gelince: bugün, italyan yardı - mit milliyetçi İspanya'da fay - dasız olacağı bir devrin başla - rındayız. Şunu söyliyelim ki, 1 £ B nasy list harekete filen muhalif vaziyet almış olanların siyasi mesuller arasında bu- lunacağı yaztlıdır. 1936 şubatr seçiminden sonra halk cephesine gir- miş olanların hepsi kanun dışı sayılacaklardır. Bu bütün mülkleri devlete ge- y zaman için istanyolar mer — teşekküller ve partileri u:l:ıü: ;hı p MLn çecek, bütün . hakları istirdat edilecektir. ten sonra, gerek kendi toprak- larını, gerek imparatorluk a - razilerini muhafaza etmeyi son derece arzu etmektedir. İngil- tere ile Fransa Iıııınlımı '?“I? « İtalyan gazetelerinin yazdık - ları gibi, eğer İtalya ile İngil- tere arasında, antant mükem - mel olmıyacaksa, hiç olmazsa İngiltere, Fransa ve milliyetçi İspanya arasındaki antant mü- kemmel olacaktır. Bir kaç haftadanberi, hâdi - seler manzarayı değiştiriyor. Eğet talih Franko lehine dö - nerse, İtalya aleyhine de dö « ner. ... İtalyanların, yalnız deniye - cekleri bir şey var: Milletler arası konferansı. Bu konferans- ta italyan - fransız noktainazar teatisi mümkündür. Burada takip edilecek plân şöyle olabilir : İspanya'nın yeni baştan in- gası noktainazarından, İspan - ya tezgâhı için, fransız - ingi - liz sermayesi, alman tekniği, italyan el işi karışacak ve bir - leştirilecek. Ttalyanlı Ticaret birliklerine ve-: sosyalist ım&üluiue da I lacaktır. girmiş 18 temmuz 1936 dan sonra localarla olan münase- olmak üzere bütün betlerini kesmiş olanlı farmasonlar da cezaya çarpılacaklardır. — Manchester Guardian — KAKUAITAIAIAIIKIIIIAIAIIYUIIUITUNUUUUUCUUNDUTUDU CAKUTUUUITTN rası müzakeresinde, gerek ge - ne İspanya'yı alâkadar eden bir milletler arast konferan - sında ve gerekse de doğrudan doğruya —bir milletler arası konferansında italyanların va - ziyeti zayıf olacaktır. Şüphe yok ki, italyanlar bu - gün almanlarla müttefik, fakat ittifaklarınm mevzuunu ne as- ker, ne tonaj, ne de bir tayya - recilik vaziyeti teşkil etmiyor. İtalyan endüstrisi ile endüstrisinin arasındaki — bu nisbetin farkr 1 le 6 nisbetin- dedir. Hem, bu handikapa çı - kan, İtalya'nın mali ve zirai kudreti değildir. Yakın bir atide, Franko, kar- !xımdı cümhuriyetçilerin mu - ın i bu va - kı L '_dtiilı italyan müta- daki ziyette İspanya'ya el mak gerek İspanya meselesi i- çin yapılacak bir milletler a - La Tribune des Nations “Pierre Dominigue" İtalya Fransadan J , neleri nasıl istiyor ? araranma İspanya'ya yardım etmek suretiyle İtalya, Avrupa'yı kurtarmıştır ve İtalya, ge . neral Franko orada tam is- tikrarlı bir vaziyet almcı- ya kadar orada kalacaktır. İtalya'nın orada fransız siyasetinin bir bekçisi ola. rak kalması da iyi bir şey - dir. Çünkü Fransa, Avru- emeli ne imiş ? İtalya, gayet sarih olarak Franko'ya, nerede ihtiyacı olursa yardım etmeyi kas- tediyor. İtalya, hâlâ hariç- ten tehdit altında bulunan Franko zaferini müdafaa e. decektir. İtalya, onun üze- rine kendi siyasi zaferini empoze etmek istemiyor. İtalya, İspanya'daki yeni rejimin faşizm veya faşiz- me yakın bir rejim olması üzerinde duracak değildir. İtalya, İspanya'daki reji. min ispanyol milletinin ar- zularma terceman olmasını kk leketi ya - _İSPANYA MESELESİ VE İTALYA İtalyan - ispanyol mese- Yesindeki durum şu şekilde hulasa olunabilir: 1 — Lon dra ve Paris'te Burgos'a karşı takip edilen hareket tarzı tasvip edilmemekte - dir; 2 — General Franko ile sıkı tesanüd yeniden te- yid olunmaktadır, bu tesa. nüd askeri sahada ancak General Franko italyan le - jiyonerlerinin — vazifesini bitmiş telâkki ettiği zaman nihayetlenmiş olacaktir. İtalyan matbuatında fran sız ve ingiliz siyasetine en sık yapılan itiraz iktısadi ve mali müzaharet vâdı ile İspanyada tesir yapmıya ve milli İspanyanm ellerini bağlamıya — kalkışmasıdır. Bir yandan büyük demok - rasiler yeni — İspanya'nın sempatibini altiın pahasma satın almak istemekle it. ham edilmekte, öte yandan, zengin ve- çalışkan olan İspanyanın sivil harbın ha- rabisini, büyük demokra - silerin kölesi olmadan ken. di vasıtalariyle imar edecek kabiliyette olduğu ileri sü- rülmektedir. Bazı gazeteler, bu hu - susta, habeş harbından son. ra haricin her türlü mali yardımlarını reddetmiş o - lan İtalyayi misal olarak 1639 göstermektedirler. Kısacası İspanya'ya ya- ( RADYO ) TÜRKİYE Radyo Difüzyon P TÜRKİYE Radyosu ANKARA Radyosu DALGĞA UZUNLUĞU m, di. T.A.P. 19.74 m, 15195 Kes./ 20 Kw. T.A.O. Ankara CUMARTESİ - 25 - 2 - 1939 13.30 Program 13,35 Müzık (Cazband - Çi - gan) Lantöş Orkestrası. 14.00 Memleket saat ayarı, a - jans ve meteoroloji haber - leri, 1410 Müzik (Cazband - Çi - gan) Lantoş orkestrası (de - vam). 15.00-15.30 Türk müziği- Ça - lanlar: Vecihe, Kemal Niya - zi Seyhun, Eşref Kadri. O - kuyan: Halük Recai. 17.30 Program. 17.35 Müzik (Dans saati - Pl), 17.55 Müzik (Keman solo) Pro fesör Necdet Atak. Piyano - Ülvi Cemal Erkin. 1 - Friedeman Bachy Kreisler (Grave). 2 - Pugnani - Kreis- ler (Prelüd ve allegro). 3 - Korsokoff - Kreisler (Güneş da: duâsı). 18.15 Türk müziği (Fasıl he - yeti- Bestenigar faslı) Ce - Hakkı Derman, lâl Tokses, Eşref Kadri, hâdiseleri). 19.15 Türk müziği (Sıvaslı saz şairleri: Aşık Veysel ve İb - rahim - Sivas halk oyun ha « vaları ve türküleri). 19.35 Türk müziği Nüri Halil):(Kiâsik reper - tuarından seçilmiş parçalar). Çalanlar : Vecihe, Kam, Mesut Cemil. 20,00 Ajans, Meteoroloji ha - berleri, Ziraat Borsası (fi - yat). 20.15 TEMSİL (Baki gecesi). Tertip edenler: Ektem Re - şit've Avni Dilligil, Temsile Türk müziği heyeti iştirâk edecektir. 21.15 Memleket saat ayarı. 21.15 Esham, Tahvilât, biyo - nukut borsası (fiyat). 21.25 Folklor (Halil Bedii). 2145 Müzik (Li eder - PI.). 22.00 Haftalık posta kutusu. 22.30 Müzik (Küçük Orkestra » Şef: Necip Aşkın) : 1- H . FU adö aet ları 183 Kes./120 Kw. m, 0465 Kes./ 20 Kw, Hasan Gür, Hamdi Tokay, Basri Üfler. 19.00 Konuşma (dış politika (İspanyol valsi) .2- Fried Walter - Rüya (Keman solo ve örkestra için). 3 - Walter Noack - Romantik üvertür - 4 - İtalo Azzoni - Sabah şar- kısı. 5 - Strauss - Çardaş. 6 - Franz Albert - Ormanlarda ve ninni. 23.00 Müzik (sinema sesi ve cazband). 8 23.45-24 Son ajans haberleri ve yarınki program, Avrupa OPERA VE OPERETLER : 14.1$ Frankfurt — 20 Sottens — 21 Roma, ORKESTRA KOÖNSERLERİ VE SENFONİK KONSER- LER : 16 Milâno — 18 St - razburg — 20,20 Kopenhag — 21 Berlin — 22.15 Lüksem - bürg — 24 Brüksel . ODA MUSİKİSİ : 18.20 Be « romünster — 18.30 Breslav — 21.40 London - Recyonal — *SÖLO KOÖNSERLERİ : 15.10 Viyana — 17.5 Stokholim — 20.10 Viyana — 22 Strazburg NEFESLİ SAZLAR ( Marş v.s.): 6.30 Breslav — 8.30 Keza — 10.30 Hamburg — 12 Keza — 18,30 Frankfurt. ORG KONSERLERİ VE KO- ROLAR : 1810 Münih — 18.30 Hamburg — 20.15 Post Parizyen. , HAFİF MÜZİK: 6.30 Berlin — 9 Keza — 12 Königeberg, Münih, Viyana — 14 Layp - zig — 1410 Viyana — 14.15 Berlin— 14.25 Münih — 15.20 Hamburg — 16 Alman istas- yonları — 18 Berlin — 19 Hambarg, Laypzig — 19.30 Frankfurt — 20.10 Berlin, Breslav — 22.15 Kolonya, Ştütgart. HALK MUSİKİSİ: 11.30 Ştüt- gart — 14 Keza — 18.15 Vi « (Muallim Ruşen yana. DANS MÜZİĞİ: 16 Frank « furt — 18.15 Laypzig — 19 Ştütgart — 20.15 Frankfuürt — 2145 Sofya — 22 Belgrad, Monte Ceneri, Sottens — 22.20 Münih — 22.30 Bres « lav, Ştütgart — 22.35 Brno — 2240 Königsberg — 2245 Stokholm -— 23 - Bud Floransa, Stokholm — 23.10 Brüksel — 23.15 Roma — 23.30 London - Recyonal, Tuluz, Pirene — 24 Lüksem- burg, Milâno, Paris - P.T.T., Tuüluz — 0.30 Droytviç, London - Recyonal . Kam- pılan tavsiye kendisini kü. çük düşürecek ve Franko ihtilâlinin temelini teşkil eden ideolojiye halel vere- cek bu nevi yardımlardan bancı nüfuzla.rm; karşı ko. Yumasını arzu eder. GAYDA Voce d' İtalia İngilfere'de radyo dinleyicileri “Son yıl içinde İngiltere- deki radyo dinleyicilerinin sayısı 393.540 kişi artmış- tır, Bunların mecmuu son. “ kânun ayında 8.930.000 ki- şiyi bulmuştu. Radyo din - leyicilerinin bu kadar art. masına sebep evelâ radyo idaresinin gayet güzel prog ramlar tertip ve bunları t neşretmesidi İkincisi de taksitle radyo satılması ve bir kimsenin ilk taksit ile hükümete ver- gisini verdikten sonra evin de bir radyoya malik ola « bilmesidir.,, — Manchester Guardian— kor x İlâve ediliyor ki bu ihti. lâl, İtalya ve Almanya'da BB. Musolini ve Hitler ta- rafından ilham ve idare e. dilen ihtilâllerin bir ben « zeridir. Bu suretle eskisiy- le hiç bir bağlantısı olmı « yan yeni bir Avrupa teşek- kül edecek ve çok geçme - den demokrasilerin nüfu - zuna son verecektir. Birçok gazete ve mecmu- alar Roma . Berlin mihve . rinin Madrid'e kadar uzatı- fabileceğine telmih etmek . tedirler. Bu gaye henüz sa- rih ve kati tabirlerle ifade edilmiş olmamasına rağmen totaliter devletlerin arzusu bu merkezde olduğu hisse - dilmektedri. Roma ve Ber. lin Franko'nun İspanya'da, Almanya'da Hitler, İtalya'- da Musolini ne ise o olma- sını ve âymını vazifeleri gör. mesini temenni etmektedir. Le Temps B. Çemberleyn'in teskin siyaseti — “Münih südü” ne rağmen “diktatör çocuğu” susturmak kabil değil! Nevyork Tayms'den K KKe.' Hayatın içyüzü Mister Morgan, göğüs geçirdi : — Bu iş, bana olacak gibi görünmi - yor, dedi, senin böyle bir — tanıdığın var da, ne diye, haftada otuz şilinge ökçe satmak için taban tepiyorsun ? Blis : — İşte burada yanılıyorsunuz, de - di, hem siz işi bırakın, üzülmeyin. Ba- na itimadınız vardır; öyle değil mi ? - Mister Morgan : -— — İtimattan yana sana itimadımız yoktur demem, dedi. — — © halde böyle mühim bir mesele- | de de sizi aldatacağımı — hatırınızdan geçirmeyiniz. Borcumuz olan parayı yarın öğle vakti alacaklılara ödenmiş bilin. Yarın saat on birde ve yahut pek az sonra bunu âlacaksınız. Size söz ve- — Tiyorum. Bu vâit hoşlarına gitmisti. Fakat ta- miyle kanaat getiremediler. tezgâha gidip birer bira daha di. Sonra Madam Morgan'a dö - ki : 54 — Yazan; Filıps Openhaym zin de bana tamamiyle inanmadığını- zın farkındayım. Fakat ben sözümde duracağım. Onun için neşesiz dürmak- ta bir fayda yok, Yarın saat on birde paraları getireceğim. Madam Morgan, bir eliyle toplanan yaşları silmeğe uğ: gözlerine ğine sildi. Gözleri Blis'e tutkalla ya- pışmış gibi idi. — Blis teminat verdi: — İşler yolunda. Paraları aldım. O- turunuz da şunları sayalım. Morgan kekeledi: — Aldın mı sahiden? Sahiden para- ları alıp getirdin mi? Blis banknot destesini uzattı: — Tabit aldım, dedi, size böyle söy- lememi; mi idim? Geliniz buraya otu- runuz da teslim edeyim., — Mister Morgan, rüyada yürüyen bir adam gibi masaya doğru ilerledi. Bir- denbire karısının elini yakaladı. Kadın — Eğer bunu yaparsanız, dedi, iki- mizde hayatımızın sonuna kadar sizi hayırla, minnetle anacağız. Ertesi günü tam saat on biri on çe Blis küçük yazıhanenin kapısını a- çıp içeriye girdi. Madam Morgan, pen- cerenin önnüde durmuş, sokağı seyre- diyordu. Birden bire Biis'e döndü, Delikanlı gülümsiyerek başını salla - dı. Blis, bir deste banknotu kadına gös- tererek: — Oldu, dedi ,paraları aldım. Kadın, Morgan'ın bulunduğu depo- ya doğru koşarak seslendi: n,her akşam — işten birer tane bira içe- — Amos! Amos! Delikanlı geldi. Parayı almış. Morgan, makinenin yanından ayrı - K 1 nmiy lam 'a l boynuna sarıldı. Ondan sonra ikisi de pencerenin önüne doğru seğirtip bir müddet yan yana orada durdülar. ,Blis, büyük bir itina ile bir cigara yaktı. Ondan sonra büyük bir iş adamı î;hlîyle masanın yanına oturup dedi — Dediğim akılsız adamın, ben ya - nına vardığım zaman, iyiliği üzerinde ıdı._ Ona vaziyeti anlattım. Bunun ü - zerine makinenin taksitini ödeyebil - mek üzere yüz lira verdi. İşte ingiliz bankasının banknotlarından yüz tane. Sonra bu adam, kendi el yazınızla ve- receğiniz bir senedle senede yüzde beş faizle beş yüz lira daha borç vermek teklifinde bulundu. Para yanırmdadır Eğer şartları kabul edecek olursanız... Kabul ediyor musunuz? * İ e lter Morgan hayli sarsılmış. Ben de bu — Kabul edecek olı;»sanız dedim. Parayı bu şartlarla kabul ediyor mu - sunüz? Mr. Morgan, âartık hissiyatmı gizle. mek lüzumunu hissetmiyordu. Başını koli üzerine dayayarâk hıçkir - mıya başladı. Karisı yanı başina otur- =ıytu, kocasının omuzlarını okşuyor- — Bir müddet için onun kusuruna bakmayınız Mister Blis, dedi, O da, ben de ikimiz de çok çetin günler gör- dük. Kaderimizle, talihimizle mücade. lelerde bulunduk ve tekrar tekrar mağlüp olduk. Amos gibi usta işçi zor bulunur. Hiç bir şey onun şevkini kıramamıştı. Kaç defa onun süratmım karmakarışık olduğunu görmüşümdür. Fakat hiç birisi bu seferki kadar müt- hiş olmamıştı. Şimdiden sonra iyi o. lacağını umarım. On yedi senedir, bu - kadar çalışırız. Bu müddet içinde hiç bir zaman haftada üç liradan fazla pa- ra yapamadık. Lâkin bu "seferki fena geldi. Fakat artık para var; ortada para var değil mi delikanlı? Onu geri almıyacaksınız değil mi? Blis, banknotlarr Morgan'ın cebine yerleştirdi. — Yalnız, dedi, şu kâğıda bir imza atacaksmnız, o kadar. Ondan sonra « simdiye kadar sabahlevin vanmazdı!r ama - biraz da köseve uğrrvalrm Mis- rar kendine gelmiş, neşelenmiş, coş - müuştu, Blis'in yazmış olduğu birkaç satırı okudu ve istekli istekli imzası - nr attı. Sonra banknotları caketinin iç cebine geçirip üzerini güzelce ilikle . di. İki elini de Blis'e doğru uzattı: — Genç adam, dedi, benim Kamber- vel'den tramvaya bindiğim gün haya - tımın en uğurlu günü imiş meğer. Hayatlarını namuskârane kazanabil . mek için bunca senedir, bu kadar çır- pınan iki kişinin nazarında sen en aziz varlıksın. Benim bütün söyliyeceğim bundan ibarettir. Fazla söyliyemiyo - rum. Ben bir işçiyim; bir hatip deği . lim. Anam, öteki koluna da sen gir de hep beraber gidip bir şeyler içelim, Blis ortalarında olduğu halde mer- divenlerden aşağrya inip sokağa çık - tılar. Etraf ve civar gayet çirkin bir manzara arzediyordu. Hava bunaltıcı derecede sıcaktı. Bu sebeple birahane. nin etrafa yaydığı koku büsbütün kes- kinleşmişti. Bir kolunu Madam Morşgan, bir ko- lunu da patron sıkıca tutuyorlardı. Madamın başındaki şapka çarpılmıştı; kordelaları sarkıyordu. Eldivenlerini de yanma almayı unutmuştu. İkisi de Blis'e sanki doğdukları eünden beri dostları imiş gibi sarıl . mıslardı. Blis, başr arkada vürüyordu. Kalbi de zevkle çarpryordu Yorgun luk, yoksulluk ve mahrumiyetle geçen XXVILI — Vallahi billâhi Ernest Blis! Strand'da en yakın iş idarehanele - rinden birisine gitmek üzere yolun bir tarafından öte tarafıma geçen Blis ba- şını çevirip baktı. Uzun zamandan be. r_i korktuğu şey nihayet başına gelmiş- ti. Bu sözleri söyliyen adam, şehrin en şık adamlarından ve kendisinin es- ki hayatında arkadaşlarından olup her. kesin malümat almak istediği halde hiç kimsenin bir $eyler öğrenemediği Dik Honertondu. Gene, mutadı oldu- ğu gibi, gayet şık giyinmişti. Her ne kadar Blis'in elini candan, gönülden tutmuş ise de gördüğü manzara kar - hayret duy $ görü l mücadele geçirdiği belli olu. için bir yordu. — Aziz arkadaşım, dedi, Londra - nın esrarengiz şahsiyetlerinden birisi olup çıktığımı biliyor musun? Nere - lerde idin? Ne oldu, başından “eler geçti? Bu halin nedir? Blis kaçamak yollu bir cevap verdi: — Bunda esrarengiz bir taraf bulun. duğunu bilmiyorum. Başımdan geçen felâketleri, her halde, herkes duymuş- sabah oldukça yoruldum. li 1 b u T P ayların husule getirdiği düşkünlük ü- ke 5 I | d

Bu sayıdan diğer sayfalar: