13.-1-1939 ULUS "';ı,m-—v— Y DIŞ POLİTİKA Çemberleyn Romaîa a lı_ıı_iltem başvekili ariciye ili i m“:â elı;ı:k_ılı Halifaks, çarşamba misafirleri bulunuyorlar. gelen telgraf haberleri 4 let adamlarının İtalya dan samimi tezahürle rmı bildirmektedir, beri, İtalya efkârı » ingiliz dev- halkı tarafın- karşılandıkla- iltere, öteden re, 19 #a sonra :ncıu asrın ikinci nısfından latekötüüş 'k?,:,';:'_fn milli birlik termiş ve bu birlik ’ı:l: sempati gös- = İngiltere'ni akkuk etmi sinde t"l'm:lm ğ dereceye ka- ' Manevi yardımiyle ir, Birlik 1870 sene- şimali Afrik ,u'd'klün sonra, İtalya çıkan ihtilâf 'da Fransa ile arasında f Yüzünden Almanya'nın ve Avust. ea Zzaman da'lry.'nm ittfakma girdiği L ğ __'kel'e'yi korumıya ça - mı::ı:“"k harbe tekaddüm e- $t bağları,, , rfinda bu ittifaka kar- ceye kadıı Bevşemesi - de bir dere- tında Ça y İngiltere'nin tazyiki al - F vuku bulmuştu. .!':t id.nsil:ılf“lduklm sonra Zaman, iliz - talyan mü- ?"î““"i yeni İtalya'nın tarihinde sölüni fa olarak gerginleşiyordu. Mu- Ş ihi Akdeniz'in italyan gölü oldu- dandan bahsetmeğe başladı. Malta'- N Tgilizlerin işleri olmadığını söy - X _Flkıl bu siyaset uzun devam Meedi. Realist bir devlet adamı olan .Msolini, denizlere hâkim olan İn- s_ıl!ere ile ihtilâfa dü 3 hlit Filistin'de trenlerin emniyetini temin için demiryollarında dolaş zırklı dr İngilizler Filistin'deki arap asilerin şefine karşı taarruza geçtiler ama... Asiler askeri kordonu yarıp kaçabildiler Kudüs, 12 aa. — İngiliz -kıtaları, çetesi ile şurada burada dolaşmakta o- lan âsilerin reisi Arif Abdürrezzak'ın bulunduğu yeri keşfettikten sonra şid- detli bir taarruza geçmişlerdir. Bu hücüm, saatlarca devam etmiş - sini anladı. Ve İtalya İngiltere hak- Indaki eski dostluk siyasetine geri Göndü. Tâ ki 1935 senesinde Laval ile Musolini arasındaki itilâf imza- landı. İngiltere bu itilâfın Habeşis- tan'da İtalya'ya hareket serbestisi Veren hükmünün tatbikine mâni ol- mf_’. çalıştı. Ve iki devlet arasındaki Münasebetler pek ziyade gerginleşti. Bir aratık İngiliz - İtalyan harbi Av- rupa'nın siyasi ufuklarında yakın ih- timal olarak belirdi. Fakat ingiliz diplomasisi, Habeşistan'ın fransız e- liyle İtalya'ya terkedilmesine mâni olduktan sonra bu memleketi İngil- tere'nin eliyle vererek İtalya'nın dostluğunu kazandı. İşte bugün Roma'da bu dostluğun tezahürlerine şahit olmaktayız. Ga- rip tacellidndiiYeh tigtnz'uLabrni Pr>saamarr"Roma'da İtalya'nın büyük dostları olarak kuuklınıîkııı, bu i 1935 senesinde İtalya'ya =_hneğe razı olan ve ondan sonra ö illetler Cemiyetinin mukaveme- ı Yle karşılaşınca İtalya'ya elden ge- ı:" yardımı yapmıya çalışan Fransa, ŞIYl'nm baş düşmanı vaziyetine Çemberleyn'in Roma ziyareti, bir- senelik fasıladan sonra yeniden lâan İtalyan - İngiliz dostluğu- lllııı_ tezahürü olması dolayısiyle şüp- lesiz, dünyanın alâkasını celbetmiş- '"'—_Fıkı. daha büyük alâka bu ziya- retin Fransız - İtalyan münasebetleri bakımından mâna ve şümulü üzerin- de toplanmıştır. Herkesin bildiği bir hakikattir ki Musolini ingiliz başve- kilini Roma'ya dâvet ederken, yalnız bu dostluk nümayişini yapmakla ikti- etmek istememiş, — İngiltere'yi I':Pııuız - İtalyan münasebetleriyle a. ikadar etmeği düşünmüştür. Çünkü ir taraftan bu dâvet gönderilirken, diğer taraftan da İtalya, Fransa ile arasındaki 1935 itilâfını feshetmiş Ve İtalya meclisinde Fransa aleyhin- de nümayiş yapılmıştır. Fakat bu nü- Mayişin Fransa'daki reaksiyonu çok kuvetli olmuştur. O derece ki Fran- $8a, İtalya ile arasındaki münasebet- lerin Roma'da görüşülmemesini Çem leyn'den rica etmiştir. Gerçi İtal- Ya meclisinde yapılan nümayişten Sonra italyan isteklerinin hayli ha- fiflediği görülmektedir. Temps ga- Zetesi, bunları üç madde ile hülâsa ediyor: 1 — Selânik'te Yugoslavya'ya ve- rildiği gibi, Cibuti'de İtalya'ya ser- best bir mıntaka verilmesi. 2 — Süveyş kanalırın idaresine İ- talya'nın da iştirâki ve kanal ücret- inin indirilmesi. 3 — Tunus'ta italyan tebaasının haklarının tanmması. Görülüyor ki bu üç iddia, italyan Meclisinde nümayişle ileri sürülen: “Nis, Savua, Korsika, Tunus” iddia- sından başka bir dâvadır. Ve ihtimal ki Fransa ile İtalya arasında Roma'- da başlıyan müzakerelerde görüşüle- bilirdi. Fakat italyan meclisindeki nümayiş ve onutakip eden gazete heşriyatı Fransa'yı rencide etmiştir. Büyük harptenberi hiç bir mesele ü- zerinde, Fransa'nın bütün siyasi par- tileri, İtalya'ya karşı mukavemet Meselesi üzerinde olduğu gibi top- lanmamışlardır. Bu şartlar altında Fransa, büyük bir devlet sıfatiyle haysiyetini korumak için ancak bu şekilde hareket edebilirdi. Belki de Çemberleyn Musolini ile tir, İngiliz krtaatı, âsileri ihata etmiş - lerse de âsiler kordonu yarıp kaçmıya muvaffak olmuşlardır. Her iki taraf, mühim zayiat vermiştir. Polislere taarruz Hayfa'da gün battıktan sonra ışık yakılması ve sokaklarda gezilmesi ya- sak edilmiştir. Asiler, Hayfa'da iki po- lise s işlar we bunlardan hi - risini öldürmüşlerdir. Nablus'ta inzibat kuvetleri arttırıl - Leh yahudileri için yaprlan müzakereler gene kesildi Berlin, 12 a.a. — Almanya'dan çıka- rılmış olan Polonya yahüdileri mesele- si hakkında Almanya ile Polonya ara- sında yapılmakta bulunan müzakere- ler, yeniden inkıtaa uğramıştır. Po- lonya delegasyonu, hükümeti ile isti- şarede bulunmak üzere Varşova'ya ha- reket etmiştir. Çek yahudileri döviz götüremiyecek | Prag, 12 a.a. — Çekoslovaklarla bir müddettenberi Çek-oslovakya'da bülu. nan muhacirlerin döviz ihracatını tah- dit eden sıkı tedbirler kabul edilmiş- setihd. mıştır. Bu şehirde gece — tarassutunu temin için zabıta tarafından — kuvetli projektörler istimaline b şlanılmış - tır. Değiştirilen ingiliz kıtaları — Hayfa, 12 aa. — “First _Rc_)yral hizmetten sonra utün Süthamton'a git- mek üzere vapura bindirilmiştir. Bu bir sene içinde bu kıtadan 14 zabit ve nefer telef olmuş ve 43 kişi yaralan - mıştır. Bu kıtanın yerine ikame edile- cek olan “Seccond gucens royal,, kıta- sı gelmiştir. Filistin konferansının toplan- tısı geri kaldı Londra, 12 a.a. — İngiltere hükü- meti tarafından toplantıya çağırılan Filistin konferansı, ancak bu ayın ni- hayetlerine doğru toplanabilecektir. Filistin arapları heyetinin teşkilinin gecikmesi yüzünden, konferansın e- velce dominyonlar nazırının ileri sür- düğü 18 kânunusanide içtimar imkâ- nı kalmamıştır. İyi haber alan mahfil- lerden öğrenildiğine göre, hükümet müzakerelere başlanma tarihi olarak 31 kânunusani ve yahut 7 şubat tarih- lerini teklif etmiş bulunmaktadır. Sovyetler Birliğinde yeni komiserlikler Moskova, 12 a.a, — Sovyetler Birli- ği müdafaa endüstrisi halk komiserliği dört komiserliğe ayrılmış ve bu komi- serliklere aşağıdaki zevat tayin edil- mişlerdir. Hava endüstrisi komiserliği B. Mi- hail Kaganoviç Deniz inşaatı komiserliği: B. İvan Tevosane, Mühimmat komiserliği: Sergucef, Silâh komiserliği: B. Boris Vanni- kof. B. İvan yaptığı görüşmelerde Fransız - İtal- yan ihtilâfını hususi surette bahis mevzuu edecektir. Esasen bu mese- leye temas etmeden hiç bir siyasi gö- rüşmenin yapılması mümkün değil- dir. Fakat bu sırada söylenen nutuk- larda, hattâ gazete neşriyatında bu bahse dokunulmamasına hususi bır i- tina gösterilmektedir. Yalnız bir ital. yan ibu lenin * da İtalya tarafından lâzım gelen e- nerji ile,, ortaya atılacağını yazmak- tadır ki, bu söz bile, Çemberleyn zi- yareti sırasında bunun bahi» mevzuu olamıyacağına delil olarak alınabi- lir. Bu vaziyette ziyaret, zahiri man- zara itibariyle, İngiliz - İtalyan dost- luğu namına yapılmış bir tezahür mahiyetini alacak ve görü leri tir. Bu tedbirler yahudi sermayelerini &X Fransa Suriye mandasından vaz geçmiyor YÜKSEK KOMİSERİN NUTKU Berut, 12 a.a. — Havas ajansı muha- birinden : Âli komiser B. Gabriel Pü, radyo ile neşredilmiş olan bir nutkunda Fransa- nın kendisine tevdi edilmiş olan man- da vazifesini sonuna kadar ifa etmeğe yani Suriye ile Lübnan'ın müstakil bi- rer devlet olarak tedrici surette inki- şaflarını teshil eylemeğe karar vermiş olduğunu beyan etmiştir. Mumaileyh, sözüne devamla şöyle demiştir: “— Fransa, hiç bir zaman uhdesinde- ki mandayı kati bir formül telâkki et- memiştir. Fransa, sadece Suriye'nin samimi dostluğuna taliptir ve Suriye"- ye ona hâs olan, milli hayatı temine çalışmaktadır. Fransa'nın Suriye'de B. Heryo bir nutuk verdi ( Başı 1 inci sayfada ) ve nihayet sulhun Hür bir millet, hudutlarını puzarlık mevzuu yapmaz... Fakat, sulhu aşkında tamamiyle birlik olan fransızlar tehditlere baş eğmemek azminde de bundan daha az birlik değildir. Hür bir millet, hudut- :|larını pazarlık mevzuu yapmaz, fa- kat onları müdafaa eder.,, Reis Heryo, bundan sonra, fransız imparatorluğunun kırılmaz ve sarsıl- maz birliği üzerinde ısrar etmiş ve Fransa'nın pek yakında büyük inkı- lâbın 150 inci yıldönümünü 'kutlrya- cağını hatırlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etmiştir: “— O zamanki ecdadımız gibi, teh- likeleri korkmadan görmek ve bun- lara karşı koymak mecburiyetinde- yiz, bir kere daha, bir kuvet çağında yaşryoruz. Son tecrübeler ispat et- miştir ki, güç saatlerde hükümetlerin hareketi ve bunların diplomasileri i- çin, elzem bürhanı, kusursuz maddi kuvet teşkil eylemektedir.,, Dünyanın acıklı hali Meclis reisi, bundan sonra “Fran - sa'nın kusursuz zirhini vücuda getir- mek üzere normal değil fakat kahra- manca bir istihsal için işçilerin ve iş vericilerin vatanperverliğine hitap et- miş ve müteakiben enternasyonal va- ziyet hakkında şunları söylemiştir: “— Dünya, ideal bir politikadan ve iyi bir adalet tevziinden çok uzak bu- lunuyor. Hattâ sulh zamanında bile, mukavelelerin kıymeti ve vaitlerin e- hemiyeti kalmamıştır. Politik, hüri- yetler ve vicdan hüriyeti muhasara e- dilmiş bulunuyor. İşkence ve sürgün yeniden hüküm süryor. Hak ölüyor ve hakla beraber atik hümanizmanın ka- zançları ve felsefi idrâkin zaferleri tehdit altına girmiş bulunuyor. mevcudiyeti Suriye'nin mülkit tama- miyetinin ve istiklâlinin yegâne mües- sir zâmanıdır.,, Lahey'deki alman sefiri, Hol- landa hükümeti nezdinde şiddet- li protestoda bulunmuştur. " Bu teşebbüs üzerine Hollanda hari- ciye nazırı B. Patijin, teessürlerini be- yan etmiş ve mücrimleri meydana ç- karmak için tahkikat yapılacağını söy- lemiştir. Alman gazetelerinin hiddeti Amsterdam ve Lahey'deki alman diplamatlarına silâh atılması alman matbuatını ehemiyetle meşgul etmek- tesir. Berliner Börsen Saytung gazetesi, bunların yahudiler ve yahut yahudi emrindeki kimseler tarafından yapıldı- ğının muhakkak olduğunu çünkü ya- bancı memleketlerdeki alman diplo- matlarının bir müddettenberi bir çok tehdit mektupları almakta bulunduk- larını kaydeyledikten sonra, Davos'ta ve Paris'te yapılan suykastlere ben- zer bu kabil suykastlerin beynelmilel havayı bozmak için yapıldığını bildiri- yot ve dünya yahudiliğinin caniyane tasavvurlarını tatbik için Hollanda'yı merkez ittihaz ettiğine işaret ettikten sonra diyor ki; “Yahudiler uslu oturmalı,, “Felemenk hükümeti buna süratle nihayet vermelidir. Aksi, takdirde is- tikbalde vuku bulacak hâdiselerin bü- tün mesuliyeti kendisine terettiip ede- cektir.” Fölkişer Beobahter gazetesi de, ay- nı mevzu hakkında şu satırları yazı- yor; “Yahudi caniler tarafından alman diplomatlarına açılan ateşin, Hollan- dalılarla barış ve dostluk içinde yaşa- mak istiyen bütün bir alman milletine tevcih edilmiş olduğunu nazarı itibare almak i Dünya yahudiliğine, BÜT şümulü ancak sonra anlaşılabilecek- tir. A, Ş. ESMER Davos ve Paris cinayetlerinin tekra- A_Imanvâ Hollanda'yı şiddetle protesto etti Buna sebep, Amsterdam konsolosluğu kançılarının evine ve Lâhey'deki Alman elçiliğine birkaç el silâh atılmasıdır Berlin, 12 a.a. —Alman konsolosanesi kançılarının Amster- dam'daki hususi ikametgâhına ve Almanya'nın Lahey'deki sefa- retanesine birkaç el silâh atılmıştır. rFranko kıtalarının hücumu ( Başı 1 inci sayfada ) Yirmi günlük taarrüz — neticesinde frankistler, 125 kasaba işgal etmişler - dir. Bu kasabaların nüfusu 250.000 kişidir. Frarikistler, 30.000 esir almış- lar ve mühim miktarda harp malzeme- si iğtinam etmişlerdir. Estlramadure cephesinde cümhuri- î'.ıt.çıler. her tarafta püskürtülmüşler - ir. Hükümetçiler Estramadur'da taarruza geçtiler Barselona, 12 a.a. — Cümhuriyetçi kn_aat. salr - çarşamba gecesi frankist- lerin mukabil taarruzlarını tardettik - ten sonra Estramadüur'de taarruza geç- mişlerdir. |Cümhuriyetçi kıtaat, dün Monteru - bio Mmıntakasının şimalinde Castuera geç_ıdmi zaptetmişler ve Cosocjal te - pesine vasıl olmuşlardır. Frankistler, Estramadure'den ve diğer cepheler - den mütemadiyen takviye kıtaatı al - maktadırlar, | Katalonya cephesinde Cümhuriyet - çiler, frankistlerin — Artesa de Segre mfntakasmdaki taarruzlarını tardet - mişler ve merkezde Lerida - Tarrogo - ne yolunu tutmağa uğraşan kuvetlere ka_rşı anudane bir mukavemet göster- mişlerdir. Cümhuriyetçi kıtaat, Cenu- da Bellpuiz ve Solivella istikametinde frankistler tarafından yapılan hücüm- ları dutdurmuşla:dır. Jose Luiz Diez mürettebatı Almeria'ya çıkarıldı Cebelüttarık, 12 a.a, — Bahriye ma- kamatı, İngiltere'nin Greyhonnd ve G_IOW_— Worm adındaki muhriplerinin hiç bir hâdiseye maruz kalmaksızın “Hüyriyeti hak etmek lâzımdır!,, Bu anarşi içinde, vaziyeti protesto için ancak birkaç ses yükselmektedir. Roma'da muhterem bir ihtiyar, spiri- tüel cesaretiyle, tahkir edilen zayıfla- rın hâmiliğini eden büyük papaların merika cumhuriyetleri kendi üt- lerini teyit eder, demokratik şerefini yükseltir ve cebir ve şiddet şampiyon- larına ihtarlarda bulunurken, Ameri- ka Birleşik Devletleri reisi de hüriyet rejimine ve bu rejimin temellerini teş- kil eden kanunlara bağlılığını kuvetle ilân eylemektedir. Fransız mebusan meclisinin bu ses- lere aksisada gibi mukabele edeceğini zannediyorum. İnsanlık haysiyetini teşkil eden bütün bunlara bağlılığımız, bizleri biribirlerimize yaklaştırmalı ve uzlaştırmalıdır. Cumhuriyet, bir kolay- lıklar rejimi değildir. Hüriyeti hak et- mek lâzımdır. Cümhuriyete ve vatana sadaket Biribirimize yaklaşmak ve birleş- mek, bu ehemiyetli işimizdir. Milli menfaatin her şeyin fevkine çıktığı zamanlarda, meşru ide ayrılıklarımız ortadan kalkar ve meydanda bir tek düşünce kalır: cümhuriyete ve vatana karşı müşterek sadakatimiz..,; Meclis, müttefik bir surette B. Heryo'nun bu nutkunu şiddetle alkış- lamış ve bunu müteakip, B. Heryo baş- vekilin teklifi üzerine, mebusan mec- lisi grup ve encümenleri komitesinin yarından itibaren önümüzdeki perşem- beye kadar bütün celselerin harici po- litika istizahlarının müzakeresine tah- sisini kabul etmiş olduğunu bildirmiş ananesini yeniliyor. Yeni dünyada, A- TÜRKİYE BASINI Roma Konuşmaları CÜMHURİYET'te B. Yunus Nadi, temin etmek, bu memleketlere Fran - Roma konuşmaları başlığiyle yazdı- sa’mn'muh.t_e'lif milli dehâları anlaş- ğ, başyazısında ezcümle diyor ki: mak istediğini Fransa için bütün unsurları r_ed dî- Bir kargaşklık içinde kaymağıyor. Va ğil, fakat bilâkis bunların hepsine hür ziyetleklüderi cnin almıyan | közük met demek olduğunu söylemek arzu- sundadır. “Avrupa, tarihte eşi görülmemiş milletlerin heyecan ve ıstırabı hep- sinden fazladır. Hattâ muzaffer bir harbin herhangi büyük bir devlete alabildiğine —nimetler getireceğini zannetmek hatâdır. Galibiyetle biti- rilmiş harbin bile, hattâ galipler için, ne büyük bir felâket olduğunu son u- mumi harp kâfi bir açıklıkla göster- miştir. En büyük marifet sulhu mu- hafaza edebilmektir. İşte Mister Ne- vil Çemberleyn'in Roma'da dahi mü- dafaasından geri durmıyacağı büyük ideal, Büyük devletler sulhu korumağa azmetseler bunun neticesinde el- bette silâhlanmaların insana her gün rak nihayet silâhları ve onların çok ağır yüklerini azaltmıya doğru git- menin imkânı bulunacaktır. Berlin - Roma mihveri, öyle iddia olunduğu gibi, mutlaka harbe götü- recek bir dinamizm içinde mi yürü- yüp gidiyor? Buna inanmak güçtür. Sulhun paha biçilmez bir nimet oldu- ğunu takdir etmiyecek devlet adamı tasavvur olunmasa gerektir. Onun i- çin biz bütün bedbin tasavvurlara, şayialara ve iddialara rağmen sulha çok kıymet veren ve onun için çalış - maktan usanmıyan Mister Nevil Çemberleyn ile beraberiz. Sulh, ona kıymet veren iyi niyetli devlet adam- larının himmetleriyle muhafaza olu- nabilir. Zaten herkes sulha kıymet ver- mekle beraber silâhlanmağa ehem.ı - yetle devamdan geri duran lıuyu.k küçük hiç bir millet yoktur. Punyı dünya olalı sulhu tutmanın ve icabın- da milli hukuku korumanın bundan başka çaresi bulunamam ıştır. da ©- nun için. Bu şartlar içinde Roma ko- nuşmalarından hayırlı neticeler_ çık_- masını bekliyor ve bunu temenni edi- yoruz., ŞARKİ AKDENİZ MESELESİ YENİ SABAH'ta B. Hüseyin Cahit Yalçın bu başlıkla yazdığı başyazı- da şarki Akdeniz sahillerinin bugü - ne kadar geçirdiği muhtelif safhala« rı sırasiyle yazmakta ve yazısını şöy- le bitirmektedir: “Türk vatanının emniyeti kuvetli bir garp devletinin Suriye'de esaslı surette yerl ine katiyen mü de edemez. Büyük Avrupa devletleri artık istilâ harplerinin, emperyaliz- min ortadan kalktığını akıllarına i- yice sindirmelidirler. Artık şarkta bi istilâ ekin mizkin boğum eğecek, boyunduruğa girecek millet kalmamıştır. Suriye'ye bir ecnebi is- tilâsımn girmesi bütün şarkım yangın içinde kalması demektir. Bu yangının derhal tekmil dünyaya sirayet edece ğinden de şüphe yoktur. Onun için emperyalizm hülyala- ÇK ç rından hâlâ vazgeç iş azgın memleketlerin ve onlara arka- daşlık eden dostlarım bu hakikati şimdiden açık açık bilmeleri cihan sulhu hesabına faydasız olamıyacağı nı düşündük.,,, tir, Mebusan meclisi, bu kararı tasvip etmiş ve yarın öğleden sonra toplan- mak üzere dağılmıştır. Âyan reisliği Paris, 12 a.a. — Ayan meclisi, eski reis B. Jeannene'yi 272 reyde 245 rey ile yeniden reisliğe seçmiştir. Eski dört reis vekili de yeniden seçilmiş - tir, ğ * rettebatını orada karaya çıkarmış ol - duklarını bildirmektedir. İngiltere'nin protestosu Londra, 12 a.a. — Taymis gazetesi- nin deniz müharriri ispanyol Jose - Luiz - Diez gemisi mürettebatının Ce- belüttarık'tan Almeria'ya naklini izah ederken diyor ki : .“I.ııgiliz hükümeti, cümhuriyetçi ge- minin bombardımanına iştirak etmiş olan nasyonalist gemilerin ingiliz ka- ra sularındaki hareketini General Franko nezdinde şiddetli protesto et- miş ve zarar ve ziyan istemek hakkını muhafaza etmekte olduğunu - bildir - miştir.,, Belçika karışmazlık komitesinden çekildi Brüksel, 12 a.a. — İyi malümat al - makta olan bir menbadan öğrenildiği - ne göre, B. Spaak, Belçika'nın karış - mazlık komitesinden çekilmek ve iki senedenberi ittihaz edilmiş olan bütün kararları iptal etmek için vermiş oldu- Almeria'ya vasıl olmuş ve Jose Luis rından içtinap etmesini tavsiye ede- riz,” Diez adındaki ispanyol muhribi mü - hareketine sebep, mezkür — komitenin işleri sürüncemede bırakan usulleri- dir. Hükümetçiler altı sınıfı silâh altına çağırdılar Barselon, 12 a.a. — Nazırlar mecli- si, 38 den 44 yaşına kadar altı sınıfı si- lâh altına çağırmştr. Frankistlerin yaklaşması, uyuşmuş heyecanı yeniden canlandırmıştır. Hertarafa eli silâh tutan kimsele- rin askere yazılması hakkında beyan- nameler yapıştırılmıştr. Her yaşta er- kekler, bürolara müracaat ederek gö- nüllü yazlmaktadır. Ebre ord i politik | düşmana yolu kapamak için bir müs- tahkem hat inşası için bir beyanname neşretmiştir. Bu iş için on bin kişiye ihtiyaç vardır, Hükümet makamatı, cephe gerisin- de muhafe.. teşkilâtında çalışan er- keklerin hemen derhal cepheye gönde- rilmesi üzerine buralarda , vazife gör- mek üzere 19 yaşından 25 yaşına kadar A l ğu kararı İngiltere ve Fransa hükü - metlerine bildirmiştir. Belçika'nın bu miğtir. harp hayatı yaşatan şiddeti kırıla- * kadınları hizmete çağırmağa karar ver — HL ıi ! | |