Ku, “pi, Göle, İpi Ma az EK da iğ eğiriyorlar. Göçmenlerle beraber... Sincanköy'de Romanya'dan gelen ırkdaşlarımız yeni bir hayat yaratıyorlar 1. öküzlerini evine götürüyor Sevimli ve iş Gül: np pl deyince, bundan sonra çk harap, Ky ve çar. uk ei bir köy ii türü yerine, insanın ve ferahlık, açıklık, Ee di k veren yeni, güz a bir köy gel Bugün için yeni Sincanköy'ün. Di badana daha bitmemiş leri in iğre- — hissolunmuyor değil, ancak bu köyün bir haftalık sahipleri teminat riyorlar: — Bahara köyümüzü cennete çevireceğiz, o n buyurunuz, diye İç- eki yaprak, yeşertmek ve güzelle: ma İaazalarımı. bendi #emimi ifade eleriyle anlatıyorlar. Orada biz, elbirliğiyle çalışmanm ne demek ılan emeklerin ne kuvetli filizler ve Lİ akıtı ru mi yolan hemen altında eski köy, seneler- Yazan: I Zeki : Kemal Zeki ş “in ei ve vegi mayiller üstüne N serpilmiş yeni yeni evlere gıpta ile bakan bir hal ii var. Köprünün biraz ilerisinde oto- ilder inmeğe mecbur arda kalanların eme 5 çoktur, derler. Oyl Karşıdan, yumuşak Sİ üstün den bize doğru bir araba geliyordu. Yabancı olduğumuzu hisseder et- 2, bizden evel o yakınlık göster- i; Li ei geldiniz, içi ö ve bir stalk syn tâ yerlerinden, Romanya'daki köyle, ili tanıyan bir mel vardı. Yenerin ,dedi, arabasından la edeli Fakat biz teklif etmeden evt el, o, Hüseyin Çeken iki camızın. Ns cırdata gıcırtada sürttüğü ce Ne güzel, ne sevimli çocuklar; iki kardeş... Sincanlılar evlerinin önüne çiçeklik yapıyorlar Ocaklardan tuğla,tas'Yorlar, amm in tamam. mak için... İşlerini aralarında öyle güzel taksim etmişler ki... un ve arabasını hizmete arzetti ve küye gitmek isterseniz buyurun, dedi, ben götüreyim sizi.. — Zahmet var gideriz biz, madan çevik bir hareke yere at- . We israr etti amam daha ken- at rahat- iler bir h izi arabası ye Arabanın mi divarı bo- unca dizildik. Çamurlu yoldan ker sıhat fışkıran bir türk kızı, öküzünün başında ULUS sonra uzun bir çimenlik geçildi. Konuşuyoruz — Ne zaman geldiniz? — Geçen perşembe... — Rahat mısınız bari ? Tuhaf tuhaf Ooyüzümüze baktı, elbette iin "eb ir hali verin Fa- sualimizi cevapsız bırakmadı. main ve mesut bir yüzü emi Hüseyin'in... al mi sorulur, — Çok iyiyin. ns rahatız beyim, dedi. Bin şük —N gidiyordun sen üçü, in ince yi köye mn öte yanından bir yer işaret etti; m, dedi, orada a a ki ahırın divarlarını öreçektim ve birkaç saat kaldık- erkeği, kadını ve ço- cuklariyle uzun uzadıya konuştuk- tan dertleştikti a daha iyi bıya ayi Bunlar bizden, bizim kanımızdan insanlar... Ney ya söyliyeyim. Bir gece vel İni — Yarm bir göçmen köyüne si Bundan birkaç ay evel Hamdullah Suphi'yi Güzel, yordu; Bükreş'te dinlemiştim. tatlı ve heyecanlı konuşu- Burada birakç gün kalmalıy- ız ve bi i türk köylerinde dolaştırmalıydım, diyordu. Hakika- İniz'kr turk Tekridân olan; türk Ka- şıy: ünün zerresini kaybetmiyor. Hatip, sefarethanede le döşediği İri menin e ken ilâv Yedi senedenberi buradayım, rklerin ordular kayi te ker teker dolaştım. Hemen hepsiy- İhtiyaç- adam sıfatiyle larını dinlemiş onuşuyorum. le konuştum diyebilirim. bir i > fana Suphi o izi es , demişti, atanlarna kavuşmuş hep Türki- w E E Ve birkaç g z da vatandaşlarımızı kendi yuvala- rında görmemiş olmanın hüznünü duydu müşt rede biliyor musunuz, Köstence ile Bükreş arasındaki iske i yonlarda.. Ve ne b mu- sunuz? Hamal olarak Eza duymadan diyemiyeceğim. ünkü bu vatandaşların dedeleri asırlarca buralarda at üstünde de laşmışlardır. şimdi yav a yav ve azar âzar içimize geliyorlar. Toprakla- rma kavuşuyor, öneminin ni yiz Hakiki vatanlarının efen disi olarak... Gerek Bükreş sirin mahiyette ve bir kap Daş oman- ız güni iin « imiz le şunu anla- kse kısa kaldığımı Güzel, sevimli, zeki i dık ki, Romanya'daki türkler hiç bir tazyika maruz ei Za- ismiy- ie kenet baik em len sistematik türk düş- oktur. Yalnız bu Hee da biz ürk dentlağiyie muhati âF lâf b derler. Doğru. Bakın aniköy'ündeki Hüseyin Şale da > Bükreş'e iüzifke.r Şuanki ANKira mızın ya kın AĞ olan 393 vatandaşı- mız bize dost olan o memleketten yarak gelmişlerdi z, sevdiğimizi sever, gördü müz iyiliği unutmayız, Ruhan ve ırkan böyle insanlarız. ılar bizi, gönülden karşı- Sincan! ladılar. Mübadele komisyonunda mühim bir vazifesi olan ve ve yerleşen vatandaşların m tan dıkları bulunan mebusün — Mahmut nerede Mahmut? dir © ye sordu. 14-15 yaşlarında güzel yüzlü, ze el ki bakışlı bir delikanlı gösterdileri b makes PİŞİ SU Srddim, Vİ deliler. “ ut'un oğlu babasma hayf& ye Mi Sincanlılar sağmal, haykırma, giğörlar) Mahmut sil mânasında iki keli me ile — delegat'ıdır. Köy hakkın! b da bütün dürenmek e eki ğ mame yi alacak, onunla birlik- te dolaşacaktık, g un, hele bir kahvemizi için iz ded sonra birlikte köyü dolaşı Kapida 7 numarası bulunan eve girdik, Burası köyün bürosur dur. Bayan Gülsüm gözlerini yumdu, çenelerini biribirine geçirdi