S M UÜLÜS 25-4-1938 bodes ol0 ŞLER Bugünkü ŞEHİR HAYATI İÇ TURİZM MESELELERİMİZ İ : Kamutay VANKUKMURANKKUU KA KUN KK KU A KUUK EGÜRUR KUN RUNURRRRAREE N MA KA KA NU SKM AA EEEEİ Oriyantalizm manyakları Genç ve entelktüel bir fransız dostum, bana, “La Depeş dö Tuluz,, gazetesinde çıkan Kamil Moklerin bir makalesini kesip göndermiş: Türke ve onun eşsiz inkılâbına karşı kin kusan küstahça bir yazı, Mös- yö Kamil Mokler İzmire gitmiş, sonra İstanbula Uğramış ve malı yağ- maya uğramış bir bazirgân gibi çığlığı basıyor: Kemalistler o güzelim şarkı mahvetmişler. Heyhat! Artık ne sultan var, ne paşa var, Anka- raya gittikleri için ne eski sefirler var, ne fes var, ne çarşaf var! Eski kayık safalarınım, araba âlemlerinin yerinde yeller esiyor! Eyübe git- miş: Eyvah, fabrika bacaları! Bütün bunlar da bir şey değil Daha da ne y biliyor (bunu her tarafta harabe ve sefalet man- zarası gördüğünü iddia eden Kamil Mokler Efendi söylüyor) o meşhur ; k Unkapanı köprüsünü de yerine demir ve çelikten bir y ini y Kamutay bugün toplanacaktır. Ruz- name şudür : BİR DEFA MÜZAKEREYE TABİ OLON MADDELER » — İdare heyetinin, Büyük Millet Meclisi 1937 yılı büdcesinde 31.502 li- ralık münakale yapılmasına dair 2-67 ve divanı muhasebat 1937 mali yılı büd cesinde 800 liralık münakale yapılma- sına dair (2-69) sayılı kanun teklifleri ve büdce encümeni mazbatası, İKİNCİ MÜZAKERESİ YAPILACAK MADDELER 1 — Gazete ve mecmuaların basıl- masında kullanılan kâğıdlar ucuzlatıl- dığından 2294 sayılı kanunun 3 ncü için yıkmışız. Bu kadarına can dayanır mı? Nasıl göz yaşı dökmesin: Şark ölüyor, pitoresk mahvoluyor. Artık eyvah ki elimizde Piyer Loti- nin ebedi sayfalarından başka bir şey kalmıyor! “İstanbuldan kalbim parçalanarak ayrıldım, diyor. Ve bir asır- dan beri “oriy: kelimesinin bizim için ifade ettiği şeyleri dü- şündüm: Dölakruanın Gotyenin, Flöber ve Lotinin güzel hulyaları,,, Hadi biraz daha cesaret Mösyö Mokler, ilâve etsenize: “Kapitalistleri- mizin zengin rüyaları, osmanlı borcu hâmillerinin kazanç ümidleri!” Fakat anlamadığım bir şey var. Fransa geniş bir şark imparatorlu- ğuna sahiptir. Oriyantalizm âşıkı manyaklar, orada hulyalarını ve ü- idlerini için geniş imkânlara malik olanlar gerektir. Aradıkla- rını bulmak için idareleri altındaki şarka gitsinler, ve Türkiyede kaybol- duğundan şikâyet ettikleri füsunu orada ebediyen idame etsinl-r. Koca türk milleti, hayatını birkaç pitoresk meraklısınım arzularına intibak ettiremiyorsa bundan utanç mı duymalıdır? Genç fransız dostum bu münasebetle bana yazdığı mektupta diyor ki: “Vilâyet gazetelerimizin en mühimlerinden (!) birinde en iyi mu- harrirlerimizden biri (!) nin yazdığı bir makaleyi size ilişik olarak gönderiyorum. Şu Mösyö Kamil Mokler inden hastaların Fr di yaptıkları korkunç “h kat,, lerle ne kadar müt- hiş surette güç olduğuna bunu okuyunca hüküm vereceksiniz, Bu “Ori- yantalist,, ler aramızda o kadar kalabalıktırlar ki! Ve fransız kafasın- dan bu kötü edebiyatı söküp atmaya çalışan bizler o kadar azlığız ki!,, del, & “ “tesine taziyetlerimi sunarım. Kamil Mokler cinsinden bunakların hakkımızdaki hakaretlerinden duyduğumuz iftira, küfür ve ürü, aynı Fr di bizi anlayan, hakikati olduğu gibi gören ve küstah vat ş ketlerinden bizim kadar üzülen gerçek d ai hmakça hare- K, | bul a TMız şünmek bir dereceye kadar tadil ediyor ve temsil ettiği yüksek kültüre daima hürmet ve muhabbet beslediğimiz bir Fransaya karşı hislerimi- zin değişmesine mani oluyor. Bir vatandaşının feci hatâsına karşı bu kadar i bir h iyet ddesine göre keyfiyetin tasdikine dair 3-339, gümrük tarifesinin (328 A ve B) numaralarına giren mekteb ki- tablarının tabına mahsus matbaa kâ- ğıdlarına mevzu gümrük resmi 2294 sayılı kanunun verdiği salâhiyete isti- naden indirildiğinden keyfiyetin tas- diki hakkında 3-363, kömür yakan ve- sait beynelmilel sergisinde teşhir e- dilmek üzere getirilen ve üzerlerinde firma damgğası bulunan muhtelif mad- delerden mamül eşyaya aid gümrük resmi 2294 sayılı kanunün verdiği sa- lâhiyete istinaden indirildiğinden key fiyetin tasdiki hakkında 3-366, küp şeker ambalajında kullanılmak üzere dışarıdan getirilmesine zaruret hasıl olan sandıklık kerestelerin gümrük resmi 2294 sayılı kanunun verdiği sa- lâhiyete istinaden — indirildiğinden keyfiyetin tasdiki hakkında 3-370, Matbuat Umum Müdürlüğü tarafın- dan Almanyada bastırılan albümlere aid gümrük resmi 2294 sayılı kanunun verdiği salâhiyete istinaden indirildi- ğinden keyfiyetin tasdiki hakkında 3-397, Orman çiftliği bira fabrikası tarafından getirtilecek 1000000 adet bi ra şişesine munhasır olmak üzere güm rük resmi 2294 sayılı kanunun verdi- ği salâhiyete istinaden — indirildiğin den keyfiyetin tasdiki hakkında 3-398, Orman Çiftliği bira fabrikası tarafın- dan getirtilecek 1000000 adet bira şi- göstermiş olan dostuma burada milletim namına teşekkür etmeyi bir borç biliyorum, — YAŞAR NABİ Kayseri mebusu merhum Veli Yaşın B. Veli Yaşının cenazesi förenle kaldırıldı İstanbul, 24 (Telefonla) — Ölümü - Zelzeleden zarar gören yurddaşlara yardım Boluda sesaslı tedbirler alındı Bolu, 24 (A.A.) — Kiırşehir ve Yoz gat havalisindeki vatandaşlarımızın yer debrenmesi yüzünden maruz kal- dıkları büyük felâket vilâyetimiz hal- kı arasında büyük bir steessür uyan- dırmıştır. Dün millt hakimiyetin ilânının 18 - inci yıldönümünü ve çocuk bayramı- nt kutlamak için Boluya gelmiş olan civar kaza, nahiye ve köyleri halkı- nın İştirakiyle Halkevinde yıpflnn şesine h olmak üzere kabul &- dilen gümrük resmi tenzilâtının, faz- la olarak gönderilen 18.463 şişe için de gümrük resmi 2294 sayılı kanunun ver diği salâhiyete istinaden indirildiğin- den keyfiyetin tasdiki hakkında 3-435, ve hariçten idhal edilecek şekerlerin, gümrük resmi 2294 sayılı kanunun verdiği salâhiyete ândirildi- ğinden keyfiyetin tasdiki hakkında 3-937 sayılı başvekâlet tezkereleri ve iktisad, gümrük ve inhisarlar, Maliye ve büdce encümenleri mazbataları, 2 — Türk gayri mübadillerine tahsis edilen malların vergileri hakkında ka- nun lâyihas; — ve dahiliye, maliye ve büdce encü leri bataları. yet düşünerek 10 daha verecCektir. Maarif Cemiyeti Kollejinin müsameresi Dün büyük bir kalabalrk kütlesi ö - nünde türk maarif cemiyeti talebesi halkevi sahnesinde bize Nureddin Sevin'in hazırladığı “Gazan,, opereti . ni seyrettirdi. Bu güzel toplantıya istiklâl marşile başlandı. Maarif cemi- yeti okulu direktörü B. Kâzım mekte- bin tarihçesini anlatmış ve Bayan Özel İnanlı 23 nisanın ehemiyetini tebarüz ettirmiştir. Gazanın mevzuu; iki bin senedir türk kafasmdan çıkıp bütün dünyaya yayılan öztürk hüviyetini, bütün aza- metile taşıyan binbir gün hikâyelerin. den alınmıştır. Gazanın aslı binbir gün masallarındaki “Malik,, hikâye - sidir, Cenubt Asyaya akın edip yer- leşmiş bir türkün torunu başbuğ Ba- haman'ın kızı Yeşimin yıldızına ba. kan başbakıcı bir gün birinin gelip kı- zı kapacağını söylemiş, Bahaman da dört sütunlu bir kule yaptırıp kızını buraya kapatır. Bilgili bir türk genci olan Gazan, gece kuleye çikıp Yeşimi kaçırır. Fakat Ananas adasının beyi de Yemişi almak ister. Ananas beyi bütün askerile sarayı kuşatır, Baha- manın askeri bozulur, Gazan, düşma- nın çadırı üstüne gökten taş yağdırır;| 4 Ortayaylalılara tatil günlerini Cenupta geçirtemez miyiz ? Üç şey temin edelim : Kısaltıl- Akdeniz Şu günlerde bir hafta dinlenebile - cek boş vakti olan bir arkadaşa, hiç kimse İstanbula gitmesini tavsiye et - medi: “— Şimdi İstanbulun gözü yaşlı za- manıdır, Boyuna yağmur yağar ve ha. va kapalıdır. Güneş ve açık hava ile birleşmedikçe, deniz pek aranmaz. Cenuba gidiniz, cenuba... Tam mevsi - midir..,, Acaba niçin tatil ve istirahat deyin- ce hatırımıza derhal İstanbul geliyor? kıyılarında — tesisler ros olmadığı günler sabah saat dokuz- da kalkan yıldırım postası on iki saat. te almaktadır, Trende gece geçirmek zorundan kurtulmak — bilhassa yatak lıda gidemiyenler için — seyahati tat- Irlaştıran bir kazanç olmuştur. İç turizm denen ve senenin muay - yen zamanlarında memleketin belli köşelerine ve gene belli sebebler için vatandaşları toplayan sebebler vardır. Kışın cenubu nasıl aramazsınız? Bel. ki ararsınız... Fakat Ankaradan Mer - sine gitmek için geçireceğiniz yol Zak bulun p düşman askeri dehşet içinde d ğınık kaçar ve bazıları da ölür. Eser, dekor, ışık ve mizansen bakı- mından çok güzeldi. Bilhassa ikinci perde Yeşimin Tüyasına giren peri sahnesi ışık ve hareket itibarile bir a- matör işinden ziyade ustabir elden çıkmış gibiydi, Rol tevziatı da güzel yapılmış, Bahamanın kızı Yeşim, ro- lünde Bayan Türkân hiç aksamadan rolünü gayet güzel başardı. Anananas beyi rolünde Edip, Gazan rolünde Sa. di, başbakıcı rolünde Ümid bilhassa muvaffak olmuşlardır. Çocuk balosu Çocuk Esirgeme Kurumu tarafın - dan çocuk haftasının ikinci günü ola - rak dün sabah halkevi salonlarında sa- at 9 - 12 ye kadar bir çocuk balosu veril- miştir. Temiz ve çeşit çeşit giyinmiş yüzlerce yavrunun doldurduğu salon tam neşeli bir ahenk içerisinde üç saat durmadan dolup boşalmıştır. Yerin darlığı dolayısiyle gelemiyen bir kısım yavrular için de, gene Cemi- aynı saatte bir ba- Temsil Bir aydanberi kısa fasılalarla devam edegelen (Kavga sonu) adlr iki perde- lik komedi bugün de saat 20,30 da tek- rarlanacaktır. bi 3 — İskân kanununa ek kanun lâyi- hası ve iskân kanunu — muvakkat ve milli müdafaa encümenleri mazbatala- Ti 4 — İzmir telefon tesisatının satın alınmasına dair hükümetle şirket a- rasında aktedilen mukavelenin tasdi- toplantıda Kızılay şubesi felâketzede kardeşlerimize Bolu hal- kının teessürleri bildirildiği gibi bu felâketzedelere lüzumlu yardımları temin etmek maksadı ile bir de komi- te teşkil edilmiştir. Bolu kızılay kurumuna yardımcı olmak üzere teşkil edilen bu faal ko- mite derhal çamaşır, gömlek, çorap ve zahire ve para yardımı gibi gönülden kopan her türlü muaveneti kabul et- nü dün haber verdiğim Kayseri B. Veli Yaşın'ın cenazesi bugün Maç- kadaki evinden kaldırılarak Mecidiye köyündeki yeni meazrlığa defnedilmiş- tir. Cenaze merasiminde merhumun dostları ve daha bir çok kimseler bu- lunmuştur. Tören çok hazin olmuştur. ee Veli Yaşın Hazin ölüm habereni aldığım za. man irkildim, kaldım, Daha gençti; hayatının olgun çağın- da memlekete yapacağı hizmetler var- dı. Ne yazık ki zayıf ciğerleri sağlam kalbine galebe çaldı. Yakalandığı men- hus hastalıktan kurtulamadı. Veli Yaşını Kayseri mebusu olduk- tan sonra tanıdım. Her temas ve hasbı- hallerimizde hürmet ve sevgi telkin ederdi; Fakat ona için için acımamak ta elden gelmezdi. İlerlemiş bir hasta - lığın pençesinde vakur ve sakin haya - tını geçirirken, memleketi, intihap dai- resini bir ân ihmal etmezdi, Hemen her sene Kayseriye uğramış, memleketi ya- kından görmeğe, tanımağa çalışmıştı. Kayserinin dinamik hayatı, müsbet sahalardaki ilerleyişi ona ümit ve tesel- li veriyordu. Ne yazık ki enerji kaynağı olan intihap dairesinin daha bir çok i - yiliklerini göremeden hayata gözlerini u, İ Kardeşi Şükrü Yaşına ve sayın ai - meğe baş ş Komite bundan maada bu mıntaka- lara kereste gönderilmesi hususunu da temine uğraşmaktadır. Köylülerimiz kerestelerin orman- dan fabrikalara meccanen naklini ü- zerlerine aldıkları gibi fabrikalar da bunların aynı suretle parasız biçilme- sini üzerlerine almışlardır. ki hakkında kanun lâyihası ve nafia yle | ve büdce leri bataları. ; BİRİNCİ MÜZAKERESİ YAPILACAK MADDELER i — Kırklareli mebusu Dr. Fuad Umayın çocukların umumi sinemala- ra ve tiyatrolara girmelerinin yasak e- dilmesi hakkında kanun teklifi ve si- hat ve içtima? muavenet, dahiliye, ma- arif ve adliye encümenleri mazbatala- Ti Çağrı X Arzuhal Encümeni bugün saat on- da toplanacaktır. X Dahiliye Encümeni bugün saat on da toplanacaktır. X Maarif encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. H A V A GA Yurdda yağmurlar devam ediyor Dün şehrimizde hava bulutlu geç- miş, rüzgâr batıdan üç metre kadar hızla esmiştir. En düşük ısı 7, en yük sek 1sr 22 derece kaydedilmiştir. Yurdun bütün bölgelerinde hava bulutlu geçmiştir. Yirmi dört saat i- çindeki yağışların karemetreye bı- raktıkları su mikdarı Sıvasta 13, To- kad'da 9, Gümüşhanede 6, Trabzon, Bayburd ve Orduda 3, Zonguldakta 1, diğer yağışlı yerlerde de az mik- tardadır. En düşük rsılar sıfırın üstünde ol- mak üzere Yeşilköy, Bursa, Manisa, Bolu ve Afyonda 6, Konya, Yenişe- hir, Karsta 5 derecedir. En yüksek ısılar Malatyada ve El- azığda 25, Diyarbakır ve Siirdde 27 derecedir. in bir çok mevsimle- rinde şüphesiz ki kendisini aratacak bir sürü hususiyeti vardır Fakat onun Ankaraya göre az soğuk; fakat mu- hakkak ki daha yağmurlu olduğu şu aylarda yurdun bir bahar ılıkliğı ya - şayan köşeleri mevcuttur. Fakat hiç birimiz, imkân bulsak bile, oralara git- meyi düşünmeyiz. Hiç bir ankaralı, tatil gnlerinde ce- nub'a gitmeyi hatırından geçirmiyor. manı ile, ödeyeceğiniz parayı bir he. sab ediniz... Evvelâ ne kadar zaman sarfedeceği- nizi hesablryalım: Ankaradan 21.18 de kalkan Toros ekspresi, ertesi gün öğ- le üzeri 12.23te Adanada; 13.21 de Mersindedir. Adana 15.05; Mersin de 16 saat 3 dakikadır. Her gün sabah 9.35 te kalkan muh- telit postanın zamanı, eksprese göre, miş yol zamanı - ucuz taşıma- * Halbuki bizim Akdeniz kıyılarının da- imi bahar havasına, senenin büyük kıs mını yaylada geçirenler için ne büyük ihtiyaç vardır. Yeni isimler : Bizim içimizde kervan devrine ye - tişmiş olanlar vardır ve yayIr yı en konforlu nakil vasıtası olarak tanımış olanlarımız çoktur. Bu itiyad, bizde sürat ahlâknı tam olarak kurduramadı- ğı için midir nedir, sayfiye deyince hatırımıza gelen yerler, ya şehrin ağaç lık ve sulakları, yahud belediye hu. dudlarımın içidir. Bu erin telâkkisini, An- kara » İstanhu! yolunun milmkiin ni - duğu kadar kısaltılması sarstı. Bilhas. sa hava seferleri başladıktan sonra... Sabah kahvealtısını Ankara'da yapiıp, öğle yemeğini İstanbulda yemeği tabil bulanlarımız gün geçtikçe çoğalmakta- dır Cumhuriyetin demiryolları vatan - daş kafasındaki coğrafya ve mesafe mefhumunu değiştirmiştir : 20 günde gittiği Kayseri, ankaralıya göre yeni ve başka bir âlemdi. Bugün on saatte ona varınca, Kayseriyi komşu kapısı sayıyor. Kayseride senelerce hastaha. ne başhekimliği yapmış bir doktorun, demiryolu Kayseriyi İstanbula bağla- dıktan sonra deniz yüzü gören kayse- rili sayısının inanılmıyacak kadar art- tığını ve tuzlu su ile tedavi istiyen hastalıkların azaldığını söyledi. Ön iki saatte iklim değiştireceksiniz: Isının sıfırın altında olduğu bir kış gününde sabahleyin trene bineceksi. niz, İlk bakacağınız şey radyatörün kompartimanınızı ne kadar ısıttığıdır : Soğuk var! Fakat hiç üzülmeyiniz. Cenuba gi - diyı Cenubda bahar çokt. başlamıştır. ç Ankara - İstanbul 577: Ankara - Adana 675; Ankara . Mersin 694 kilo- metredir. Biliyorsunuz ki Ankara- İstanbul yolunu Torus ekspresi ve To Cherchez la femme ! Hind Ukyanosunda salunan bıı- adaya ilk defa olarak geçenlerde iki kadın ayak basmış. Fransızların meşhur bir sözü var- dır: Cherchez la femme! kadınım aranıp da bulunamıyacağı bir tek yer vardı; o da kalktı demek! Ulumalarn kimseye açmıyarak ölmüş, gitmiştir. Bir gazete “bu dişçi sırrımnı ken- Kayseri Meiıuşş tayyareleri bir anda mahvedecek müt- K yat dünyasının hükümdarları” baş- lıklı bir seri yazıyor. diğini yakından bildiğimiz İbrahim SÜ disiyle beraber mezara götürdü” di- Bu serileri eğer okursa bizim şiir Demir kıtlığı iyde kıralı Filorinalı Nazım, kendi bahsi Almanyada demir kıtlığı baş gös- Eski şairlerden birisinin bir mısrar Ho l ea KRRCİĞT; ge kadç Gzdk terdiğini haber veren bir ajans tel- '"d'; T a ğ ? Baralar ARd e e a zim $e ; 4 , grafi, bu yi KSa rg'ı...; n_ı'g;ıfuı f::âîı:iâbî' ŞÜN Valide hanının yerine p ghe ç an, Ş e g: o hesab... tı.ığlldl:l ve yıhıı.d dık'ıh fid:nlı_rd? Kimseye anlatmıyacak olduktan son- Valide hanı ! çı.tlor vücude get K y ra hepimiz birer mühim keşifte bu- ni tevlid ettiğini bildiriyor. lunduğumuzu iddia edebiliriz! Şu İstanbul gazeteleri, bir tek Acaba bu demir kıtlığı Romanya- Keşki Con Ahmed de böyle yap- — kimseden, bir tek hayvandan, bir tek da demir mııhıhılınıı !ııpıı tıkılma- — çaydı da bütün lekete kepaze ol- den sonu gel haberler, ya- sından mı ileri gelmiştir? masaydı.. zılar, fıkra ve makale çıkarmakta üs- ... c taddırlar Dişçinin sırrı Siir hükümdarları ! eli vı“"mmıa'. Köpeli buçarda Avrupalı bır dişçi, havada uçan İngiliz edebiyatını çok iyi incele - — yıkılacak olan Valide hanını kalemle- rine pelesenk ettiler: Bir mizah ga- Hoyi, Son Posta tesinde “edebi- YÜ d y e inin de söylediği gibi, bu bahi; Pi & a İi âdeta bir tefrika halinde, devam edip gitmektedir. Evvelki günkü gazeteler, evkaf idaresinin yıkılan Valida hanı yerine yeni Postahane karşısında yeni bir Valide hanı yaptıracağını yazıyorlar- dı. Galiba evkaf, İstanbul şehrini Va. lide hansız tasavvur edemiyor; onsuz şehir öksüz duracak gibi mi ge- liyor, nedir? Yıkılan bir han yerine yeni — bir şehrin imarı bakrmımdan güzel bir şey; fakat admı, hâlâ, “Valide” koymak öeye?'Anliyımadiğın taraf orası. Cocuktan al haberi ! Silezyada bir metxeb çocuğu rad- yoda 5. O, S. imdad işaretini duydu- ğunu söylemiş. Varşovadan gelen bir telgraf da bu işaretin Okyanoslardan birisinde kazaya uğrayan bir kadın tayyareci- si tarafından verildiğini bildiriyor. Tevekkeli, “çocuktan al haberi!” dememişler ! 1 daha çoktur, Sabah postası, ertesi gü. nü 9.50 de Adanaya varıyor. Yani 24 saat 15 dakika.. Mersin, 25 saat 44 da- kika.. Her şeyden evel, yayla Ankarasr« nı, cenubla yakınlaştırmak için yapı « lacak olan ilk iş, bu mesafeyi kısalt- maktır. Ankara - İstanbul 577; Anka. Ta - Adana 675 kilometredir. Ankara ile İstanbul arasını ekspres, 12 saatte gittiğine ve hat eski olduğuna göre, Ankara . Adana ve Ankara - Mersin yolunun, hattın daha çok yeni olması dolayısile, meselâ ve asgari aynı müd- dete inmesi mümkün değil midir? Ankaradan, bahar hasreti çekerek *#rene binen bir yolcunun 12 gaat #onra ve Tuxvstasa ayır ÇALMYÜYE, — tadiği, zaman bir mevsim değiştirmiş olaca - ğını düşünerek bu yolculuğun birçok imkânlar vererek umumileştirilmesi ve yayılması ne kadar yerinde bir ha . reket olur. Şimdi Mersin ve Adananın denizi olmıyan yayla şehri Ankara için hangi şartlar altında bir dinlen - me ve deniz şehri olabileceğini tedkik edelim. Bütün dileklerimiz, başlıca üç kolda toplanacaktır : 1 — Mümkün olduğu kadar krsal- tılmış yol zamanı, 2 — En ucuz bir tarife, 3 — Adana ve Mersinde ucuz otel, programlı bir gezme ve kolaylıklar.... Ankara Adana yolcu treni saatte 36, sürat katarı 48 kilometre yol ah maktadır. Bu sürat vasatidir ve ram- palarda 25 kilometreye kadar düşme« ye mukabil, düz yerlerde 60-70 kilom metreyi buluyor. Yeni hatlar üzerinde azami sürat - ler, ancak hattın tamamiyle yerleşip ve oturmasiyle mümkün olabileceği- ne; Ankara - Kayseri - Ulukışla yo- lunun da bu ilk devreyi giçirmiş bu- lunduğuna göre sırf tatil günlerinde Ankaradan kalkan hususi katarların, meselâ on iki saatte Mersin ve Ada- naya varmaları mümkün görülüyor. Bu müddet, belki bazı tedbirler alın- dıktan sonta, daha aşağıya da inebilir. Ankaradan cumartesi sabahı kalkan bir ailenin akşam Mersine varması ve- ya cumartesi akşamı kalkan bir ailenin — pazar sabahı Mersine varması, akşama kadar kaldıktan sonra, oradan hareket le pazartesi sabahı Ankarada bulunma- sı.. Bu, Mersin - Ankara seyahatinin en az zaman isteyen tarafıdır. Fakat bu arada üç gün, bir hafta gibi tatil za- — manlarını da cenubta dinlenerek geçir- mek istiyecek olanların da bulunduğu- nu düşününüz. Yeter ki cenub seyaha- ti, birçok tedbirlerle kolaylaştırılmış olsun... Yol zamanı, sizi korkutmryacak ka- dar kısaldıktan sonra, geride başlıca iki mühim iş kalryor: Çok ucuz bir tarife; Belki yabancısı olduğunuz bir mu- hitte sizi aldatmadan ve fazla para ak madan gezdirecek, eğlendirecek bif teşkilâtın bulunması... Devlet Demiryollarının ucuz taşımâ politikasının memlekete ve kendisin€ neler kazandırdığını hep - biliyoruz: Bunun misalini gene Ankaradan vere- lim: Çankırı seferleri.. Ankaralılar &* rasında Çankırıyı görenler, her hald€ elli bini çok geçmiştir. Fakat yalnız gezmek için ba gidenler, i: l ki bini bulmamıştır. (Sonu 4. üncü sayfada) *Ö ' DH