azil 24-12-1937 | RADYO İAANANAAAANAMAMAANAAANAAAAAAA A a Ankara : dl ai Dir İNGİLİZ ZABirTi | rl A Yereli ARTAN Bir takım taburlar zabitsiz, bir takım zabitler de kıt,alarını arayorlar ! Boğazın iki sahilini birleştiren köprüyü gösterir bir fotomontaj Bugün Feribot, Fakat yarın ? Asya ve Avrupa yakalarını bağlamak fikri nasıl çıktı? Nasıl teşebbüsler oldu? Asma köprü nasıl münakaşa bahsi oldu? Naşid ULUĞ Dolar 14.500.000 ceki mi wharebe, bunun yanmda mek çok olur. Kaldı ki arabalarda yer bulmak ta — daha ağır yaralıları . Size sıra gelinceye Ksknerde yer ker zin yaranızı bağlı yaranızın ağır ei dedir. Bununla — yi ikiye e ara çok DE kan va (Sonu var) li EE pil « Her biri ancak bir nutuk ai mepanldğ n ma 7 a pen başka bir 7 e ve sosial mev. a konuşuyor ve bir türlü he arasın sözl lerde de de, sa hi me *, >“ daki iğ tatlı bir sohbet halini ala alamıyordu. Meselâ iki tir hep Albert konuşmuş ve Dok- i tor Hikmet e çul ile ona ne (evet), ne (ha- tuk dha ima başladı. Lâkin bü - yır imkân bulmuştu. le Albert, ni- Arlette'e te- yı Ri etmediği ve bir takım umumi nani ii baret olduğu, çin dlter Hikmeti alemdar etmez. m YAKUB KADRI iği i dı ve yüreği “— isterseniz peri geçelim; dedi. giye bir amin girip öbür kulağından ne şimdiden bir hüzün göktü. Hayır; müjde | Ar: Doktor Hikmet cevab v i iy el i "di yüzünü hafifçe 2 doğru ön lirmek şartile biz dar beklemeğe karar vermi: — ;amanlarda Albert ona adeta musallat ol- takım kafalar, omuzlar arasından Arlette'in kâh (O Doktor Hikmet, kendi mi “Ah, yarabbim, o muşti si iikalik bir mektubunu ona getirmek ve- narin ensesinden bir küçük beyazlık, kâh dalgalı m Ne olurdu, bu beklenen adam ben olsay- lesiyle tanıştığı günden beri onu Minler her ne- saçlarından bir lepiska demet ve kâh başının her ka- dım ED gelmedikçe, ona, kızıyordu; vede olsa gelip buluyordu. Albert'in ai — pıya doğru çevrilişinde tatlı çehresinden bir yarım aa nefret edi tte'i böyle üzdüğü dimaği ve nazariyeden başka hiç bir şey k profil görüyordu. Frenk mekteblerinde piguet ceza- için bu - Albertin dediği gibi - herife karşı - bir. yan bir takım genç arkadaşları vardı. Onlardan sına çarpılmış bir kız çocuğu gibi ayni zamanda hem kıskançlık a, in ve e bir çoğunu doktor Hikmetle tanışi tı. Hattâ sinirli bir hali vardı slu görünüyordu, venin kapısı her açılıp ie re yeni or Hikmet, Albert'in biraz sonra Montparnas- önüne baktığı dakikalar; sinirlendiği seziliyordu, o olm. piri A deri şion bir bir se'da kimle buluşacağını da biliyordu. Bunlar, ki- De her ve in boşa çıktığını anladığı an- öfke, bir ii enç, mi ressamlık, kimi heyketltraşlık eden kimi de ne tt. Ot lar... O vakit, Arlette, , omuzlarını birkaç kere kaldı- © ii ii m ie z irin doktor yaptığı maalöm olmıyan bir takım rus ihtilâlcileri yım mı, gibi lala, isteksiz rıp indiriyor; isk: besin .sini a sir lüzumsuz yere Hikmetin, onu, Arlette'e unutturamıyacağı ai idi. Bütün bu âlem ve bütün bunlar gerçi doktor etrafına vw. rl on önü bir ikenie — man kımıldanmaya başlıyor ve tai yarısma kadar fevkalâde, müstesna e erkek lr iim il lüğü ii di büyük bir ihtiyaç ii ö il lie bir kanad gibi si takdirde, içinde n örten bir pelerini dirsel li ekinin ucu il gidip —— teselli etmek ! Ona demek ki.. ne yordu. Hattâ ilk günler, bunlarla konuşmanın, yor, neredeyse, başını onun nzuna oo ii şüp kallımanm adeta tiryakisi olmuş- imdi, hele bu akşam anlıyordu ki, Al- Doktor Kills kle e dışarı çr adaşlarını mi yoran bir tarafları Okarken, Kriz aşi , yeniden, Parise geldiği ilk ir paradoksa veya günlerdeki garipliği, perişanlığı rc Gene o ne sı bütün dışarı dünya- yapacağını bilmemezlik, gene o yerini yadırgıyan sahipsiz kalmış köpek hi rarlatuğeyl gene li (Sonu