12 Temmuz 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eu? PDT a AA Almanlarla ULUS italyanların iİspanya'da takip ettikleri politikanın mahiyeti taiyan ve alman bloku e yapmayı faaliyetlerinin siklet B spanya, Avrupa diplomatik ı merkezi olmakta devam ediyor. Almanlarla italyanlar şaheserleri telâkki ettikleri poli- tikadan vaz geçmiş değillerdir. Muhakkak addettikleri ve tacil için ellerinden geldiği kadar uğraştıkları Franko'nun galibiyeti, zanlarınca kendilerine üç ayrı zafer temin ede- cek, Almanyaya buhranından korkularak bir dünya po- litikasına doğru gitmek imkânını verecek ve İtalya da, İs- panya sayesinde, Akdenizin en büyük devleti olacaktır. Bu üç zafer şunlardır: Evvelâ bolşevizm üzerine kati galebe çalınmış olacak- tır ki bu netice, ne Almanya, ne de İtalya için küçük bir iş değildir. Almanya için bu bir iç istikrar vasıtası olacak ve bol- şevik İspanyaya kati ciddi sürette yaralandığına islav rakibinin yaralanmasını, büyük bir avantaj sayacak- tır. Çünkü bu yaradan Berlinin şarkta beklediği yıkılışın doğmıycağını kim söyliyebilir? İtalya için de bu netice Almanyadan fazla bir iç istik- rar unsuru olacaktır. Çünkü bir bolşe- vik veya bolşevikleşmiş İspanyanın mevcudiyeti italyan rejiminin mukad- deratını tehlikeye koyabilirdi. Kata- lonya veya Valensiya kıyılarından Li- guri veya Toskana'ya olan mesafe ha- kikaten kısadır, bu derece tezadlı iki rejimin, biri yıkılmadan, karşı karşıya yaşayabilmeleri güçtü. G eneral Frankonun zaferi Alman- ya ve İtalya için yalnız bolşe- vizm üzerine kazanılmış bir zafer, bir ideolojik muvaffakiyet olmakla kalmı- yacak Fransa üzerine de sarih bir za- fer teşkil edecektir. Bu hususta iki devlet yalnız halk cephesi Fransasını değil, umumiyetle Fransayı göz önünde — tutmaktadırlar. Almanya, nasyonalist ve fransız düş- manı bir İspanyanın bir yandan Pire- ne, öte yandan Rif hududunda bulun- ması ile, Fransanın hareketsizleşeceği ve bu suretle alman ordusu için şark. ta veya cenubta her hangi bir taarruz imkânı hasıl olacağı — kanaatindedir. İtalya da, Fransa, şimdiye kadar Ak- denizde çok müsaid bir stratejik vazi- yete sahib idiyse, bir ispanyol - İtalya ittifakının ve Balear adalarında tesis edilecek ispanyol ve italyan üs'erinin bu vaziyeti değiştireceği — kanaatinde- dir. Rif ve Pirene hududlarını koru- mak mecburiyeti Fransanının İtalyaya karşı vaziyetini hafifletmek hususun- da da müessir olacaktır. Nihayet Fran- sa, bu yüzden, Akdeniz veya Atlas ok- yanusu yoliyle — kıtalarını Afrikadan getirtmek imkânsızlığiyle karşılaşa- caktır. General Frankonun zaferi, nihayet, Roma - Berlin mihveriyle birleşmiş 0- lan iki devlet için, İngiltere üzerine bir zafer olacaktır. Filhakika, bu takdirde, garbi Ak- darbenin vurulmasiyle Rusyanın inanılacaktır. . üşünüyor Franko'nun mentfaati Fransız -İngiliz blokuna girmektir Almanya eski denizde hâkimiyet italyanlara geçece. ği gibi, Cibraltar'ın askeri — ehemiyeti kalmıyalaktır, Maltanın şimdiden ehe- miyetini kaybetmiş olduğu gibi. Akde- nizin garb kapısı olan boğaz, yalnız İn. gilterenin kontrolünden çıkmakla kal- mıyacak, fakat Almanya ve İtalyanın müttefiki olan bir İspanyanın kontrolü altına girecektir. Almanların Kanarya adalarında ve Rifde yerleştikleri doğru ise Almanya. nın elde edeceği avantaj da az değildir. Atlas Okyanusu üzerinde mükemmel bir vaziyete ve cenubi Amerikaya doğ- ru mükemmel bir hareket noktasına sa- hib olacaklar, İngilterenin meşhur Kap yolunu kesmek imknını elde edecekler ve bilhassa kendilerinde mevcud olmı. yan ham maddeleri İspanyadan tedarik edebileceklerdir. Fakat bütün bunlar şu istinad eder : 1 — Şimdiye kadar iki taraf arasın- da müvazeneyi bozmamış olan İngilte. renin günün birinde General Franko- yu tanımaya, karar vermemesi,; farziyelere 2 — General Frankonun da İspanya- yı yeniden inşa için İngiltereye - Fran- saya, muhtaç olmaması ve günün bi- rinde Londradan bir istikraz talebinde bulunmaması; 3 — İspanyada ve Rifde müdaha- lede bulunmaktan çok akıllı davranarak çekinmiş olan Fransanın, bir seneden- beri Valansiyaya karşı muhafaza ettiği sempati politikasına devam etmesi, Portekizin hiç bir zaman İngiltere ile arasının bugünkü kadar iyi olmamış olduğu daima unutuluyor. Halbuki Por. tekiz faşist bir rejime maliktir, Londra- da ve başka yerlerde Frankonun tarafı- nı tutmaktadır. Bu misal İngilterenin faşist devletlerle pek iyi anlaşabilece- ğini ve hattâ onlarla müttefik olabile. ceğini gösterir. Bütün mesele İngilte- de nasyon : da yazan Piyer dominik ::0 0.01:01:01:0000aam. re ve Fransanın, * öi yarın politik ideal- a r' u n lerine mi yoksa menfaatlerine mi H itaat edeceklerini bilmektedir. Men- faatleri, İspanyada kazanan tarafı, kim olursa olsun, kendi çekmektir. Bu hu- taraflarına susta ingiliz ampi- rizm'ine itimad olunabilir. Esasen general Frankonun galib geldiği farzedildiği takdirde onun men- faati hiç şüphesiz alman - italvan tarafını tutmak değil, fransız - ingiliz grupuna iltihak etmek olacaktır. Fil- hakika, alman . italyan tarafını tuttu- ğunu farzedelim; karadan komşusu 0o- lan tek büyük devletle ve denizlerin hâkimiyle hüsumete girişmiş — olacak- tır. Bu, kendisine her cepheden düş- manlar tedarik etmesi demek olacaktır. Bu itibarla kuvvetli bir ordu idame et- mek, kuvvetli bir donanma ve hava kuv- veti inşa etmek mecburiyetinde kala- caktır, ve bu zaruret tam memleketin harahbisi esnasma tesadüf edecekti. Almanya veya İtalyadan istikraz yap- mak mümkün değildir. Franko hüküme. ti, harb cihazlarına karşı bakır ve civa cevherini mübadele etmek mecburiye- tinde kalacaktır, Bu şartlar altında mev- kiini nasıl muhafaza etmek ümidinde bulunabilir. Bilâkis, general Frankonun bir ke- re zaferi kazandıktan sonra, Fransaya ve İngiltereye doğru döndüğünü ve İs- panyanın, Roma ve Berlin tarafından müstemlekeleştirilmemek için — olsun, Londra ve Parisle ticari ve mali anlaş- malar yaptığı farzedilirse, harici tehlike onun için kalmamış olacaktır . Bir ordu sahibi olabilir fakat silâh- lanma yükü altında ezilmesine lüzum yoktur; bir donanması olabilir, ayrıca Fransa ve İngilterenin hiç bir memle- keti İspanyanın temamiyetine tecavüz ettirmiyeceği emniyeti ile de kendi- ni korumuş olacaktır. Derhal istikraz- lar yapabilir. Şarabı, yağı, civası altın mukabilinde kendisinden — satın alına- caktır. İnşa ve tamir işine girişebilir; bugüne kadar ispanyollar için görülme- miş bir refah temin edebilir. İspanya, Pirenelerin ötesini gözetlemek mecbu- Gazoz şişesinin sebeb olduğu kaza İstanbul, 12 (Telefonla) — Beykoz. da Ali adında seyyar bir köftecinin ço- cuğu gazoz şişesiyle oynarken şişe bir- den bire patlamış, parçaları yavrunun karnını delerek derince bir yara açmış- tır. Çocuk ağır yaralı bir vaziyette has- taneye kaldırılmış ve tedavi altına a- lınmıştır. [ RADYO ! ANKARA: Öğle neşriyatı: 12.30 - 12.50 Muhtelif plâk neşriyatı. 12.50 - 13.15 Plâk: Türk musikisi ve halk şar- kıları. 13.15 - 13.30 Dahili ve harici ha- berler. Akşam neşriyatı: 18.30 - 19.00 Muh- telif plâk neşriyatı. 19.00 - 19.30 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Servet Ad- nan ve arkadaşları). 19.30 - 19.45 Saat ayarı ve arabça neşriyat. 19.45 - 20.15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Fe- rid Tan ve arkadaşları). 20.15 - 20.30 Sıhi konuşma (Prf. Dr. S. Kâmil Tok- göz). 20.30 - 21.00 Plâkla dans musiki- si. 21.00 - 21.15 Ajans haberleri. 21.15 - 31.55 Stüdyo salon orkestrası, 21.55 - 22.00 Yarınki program ve İstiklâl mar- ŞI. Açık Hava Konseri Bugün, Şef İhsan Künçer'in idare - sinde Kamutay bahçesinde verilecek a- çık hava konserinin programı şudur: i — Giro Marş Fet Nupsiyal, 2 — Ziehrer Vals Viner Madlen 3 — Massenet Uvertür Fedr 4 — Werdi Fantezi Lö Bal Maske, 5$ — Wagner Marş Tanhöyzer LEGT - £- €1 Vapurlar fazla yolcu almıyacak İstanbul, 12 (Telefonla) — şehrimizden Karadenize hareket ©© Aksu vapurunda deniz ticaret müü lüğü tarafından bir kontrol ya[.!ıı tır. Vapurun beş yüz küsür yolci l ması lâzım gelirken 700 den fazla i cusu bulunduğu görülmüştür. Vap reketten menolunmuş ve fazla cular çıkarıldıktan sonra — hareki müsaade edilmiştir. Deniz ticaret F dürlüğü lâzım gelen tahkikata bây” mıştır. Son günlerde işliyen vapu'” rın da bilhassa pazar günleri istiab V" lerinden fazla yolcu aldıkları gön'il_, 4 ğü için bunların da kontrolu karafi? mıştır. ğ Maliye meslek mektebinde imtihanlaf Maliye meslek mektebinin on Ü! cü devresi imtihanları sona ermişt Mektebi bitirenler bugünlerde belli lacaktır. Moskova - San Fransis Ki arasında yeni bir sefef Moskova, 12 (A.A.) — Üç s0' di tayyarecisinin bindiği Ant - 25 maf”” lx tayyare Şimal Kutbu yoliyle Fransiskoya gitmek üzere saat 3,10 © buradan hareket etmiştir. F Taksi fatları mbell d Belediye Reisliğinden : Sayın halkın nazarı dikkatine: Benzin fiatlarındaki tenezzül dola” yısile taksi metrelerde tadilât- y4 pılıncaya kadar otomobil ücretler! bu günden itibaren taksi metrenil gösterdiği miktardan yüzde yirm eksik ödenecektir. | 2-3294 riyetinde olacaktır; hakiki sahası, yani servetlerini istismar edeceği dünya kö- şesi, Afrikadaki hissesi ve bugün kuv- vetli devletler olan cenubi Amerikada- ki eski müstemlekeleridir. İspanya nü- fuzunu orada inkişaf ettirebilir; bura- da kendisine pazarlar bulabilir. Yani, politikası, İspanyayı aklın idare ettiği zamanlarda olduğu gibi cenuba, garbe ve cenubu garbiye müteveccih' bir de- niz politikası olacaktır. Tıpkı Fransa- nın, Portekizin ve İngiltereninki gibi. Onun içindir ki İspanyada her şey halledilmiş değildir. Gerçi Valansiya hükümetinin şansı azdır, aracılık politi- kasının ise, hiç yoktur, Bask hükümeti ortadan kalkmıştır. Almanya ve İtalya galib görünüyorlar, fakat ideolojik bir mahiyette olan bu zafer yeni İspany' nın onların arabalarına koşulacağı ” nâsını tazammun etmez. Bu da ta5” lanabilir, fakat aksi de. Bütün mt$” le İngiltere ve Fransanın, enterna5) nal politika sahasında sağlam bir & rüşe malik olup olmıyacaklarında vt ni İspanyanın menfaatlerini idrak €©7 etmiyeceğindedir. Bu İspanyanın * kiki devlet adamlarına sahib olacağ'” | veya şimdiden olduğunu kestirem€)'| eğer böyle adamları bulmak taliine M" har olursa, İspanya öyle bir vaziyet ğ lacaktır ki, Avrupa sulhu, bir ispan) - italyan - alman — ittifakında 4 ruz kalacağı tehlikelerden kuvV” le masun bulunacaktır. Önümüzdeki © lar bizi bu hususta aydınlatacaktır. İ Tefrika No.73 Şekspirden .- Hikâyeler Yazanlar: Mary ve Charles Larmı. Çeviren: Nurettin ARTAM MAKBET — Öyleyse yaşa, dedi, biz de seni, yaba- ni hayvanları gösterir gibi, arkana boyalı bir tahta üzerine “İnsanlar burada bir zalimi görebilirler,, yazısını yazdırarak herkese gösteririz. - Ümidsizlikle gene cesaretini toparlayan Makbet: — Asla, diye bağırdı, ben Malkolm'un ö- nünde yeri öpmek ve ayak takımlarının tah- kirlerine tahammül etmek için yaşayamam. Her ne kadar Birman ormanı Dunsinane'ye yürüdüyse de, her ne kadar sen bir kadın- dan doğmamışsan da gene son tecrübeyi yapmaktan çekinmiyeceğim ! Bu sözlerle Makduf'un üzerine atıldı; a- ralarında çetin bir çarpışma geçtikten sonra Makduf galib gelerek Makbet'in kafasını kesib bunu genç ve meşrü kolm'a hediye etti: Daha sonra Malkolm, uzun zâmandanbe- ri gasbedilmiş bir halde bulunan tahta, te- baasının ve asilzadelerinin candan gelen al- kışları içinde tekrar çıkmıştı. .. di ASA Son gürlüğü Rousillon kontu Bertram, babasının ö- lümü üzerine daha unvanını ve mâlikânele- rini yeni almıştı. Bertram'ın babasını çok se- ven Fransa kıralı, onun ölümünü haber alın- ca hemen oğluna haber gönderip, babasına karşı beslediği sevgiden ötürü himaye ve teveccühünü göstermek üzere kendisini Pa- rise çağırtmıştı. Bertram, annesi dul kontesle beraber ya- şadığı bir sırada fransız sarayının ihtiyar lordlarından birisi olan Lafeu, kendisini kı- rala götürmek üzere oraya gelmişti. Fransa kıralı gayet müstebit bir hükümdar olduğu için onun tarafından vâki olan bir davet, bir emir, bir kumanda mahiyetinde idi ve buna mevki ve derecesi ne kadar yüksek olursa ol- hükümdar Mal- sun, hiç bir tebaa itaatsizlik gösteremezdi. Onun için, sevgili oğlundan ayrılmak, son zamanlarda kocasının matemini tutmüş olan kontes için kocasını yeniden toprağa göm- mek kadar acı gelmiş idiyse de Bertram'ı bir gün daha yanında alrkoyamıyarak hemen gitmesi için emir vermişti. Bertram'ı alıp götürmek üzere gelen Lafeu, kadıncağızı ko- casını kaybettiğinden ve şimdi de oğlundan ayrıldığından dolayı yatıştırmak istiyen sözler söylemiş ve bir mabeyncinin dalka- vukluk eden tavırlariyle kıralın nazik bir prens olduğunu, kendisini karı olarak alabi- leceğini, o zaman Bertram'a da baba olaca- ğını anlatmıştı. Bu sözlerle bütün anlatmak istediği kı- ralın Bertram'a dostluk besleyişi idi. Lafeu, kontese kıralın dehşetli bir hastalığa tutul- duğunu ve hekimlerin bunun için tedavisi imkânsız dediklerini de söylemişti. Kontes, kıralın sıhati hakkında söylenen bu haberi duyunca bozulmuş ve Helena'nın (bu, o sıra- da yanlarında bulunmakta olan bir bayandı) babasının şimdi sağ bulunmadığına eseflen- mişti; çünkü onun haşmetli kıralı tedavi e- deceği muhakkaktı. Bu Helena, meşhur he- kim Gerard de Narbon'un kızı idi. Hekim; a lürken kızını kontese vasiyet ettiğinden ,'! lena, babasının ölümündenberi burada KÖ? tesin yanında oturuyordu. Kontes, Helen nın babasından kendisine miras olarak çen meziyetleri, faziletleri de birer birer | yıp döktü. Bütün bu sözler konuşulur# Helena, acı acı ağlıyordu. O kadar ki kont bir aralık kendisine bu kadar fazla ağlad” için çıkışmağa bile mecbur olmuştu. Bertram, annesiyle vedâlaştı. K a sevgili oğlundan ayrıldığı için ağlıyor, dul lar okuyor ve oğlunu “Aman, kendisine 5, kulak olunuz; kendisi henüz toydur, gözü 4 çılmamıştır.,, gibi sözlerle Lafeu'ye emâ” ediyordu. ş | Bertram, son sözlerini Helena'ya söY'i di. Fakat bunlar, saadet dilemek, onun &4 _ ) sinin yanında rahat etmesini istemek B” linden bir takım nezaket sözleri idi. K Helena, epey zamandanberi, Bert "'.“ seviyordu. Hattâ biraz önce döktüğü 91 yaşları Gerard de Narbon için değil, * tram içindi. Helena babasını severdi. E (Sonu vaf y

Bu sayıdan diğer sayfalar: