Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS Oiş icmal Roosevelt'in ikinci kalkınma plânı C umhur reisi Roosevelt, Ameri- kanın iktisadi kalkınmasını temin edcek olan ikinci programını geçen hafta ayan meclisine tevdi et- ti. Malümdur ki New Deal adı veri- len birinci program, kısmen tatbika- tındaki bazı aksaklıklar yüzünden, kıs- men de Amerika yüksek mahkemesi- nin müdahalesi dolayısiyle yarıda kalmıştır. Cumhur reisi bundan son- ra bir tarafdan Amerika yüksek mahkl ini gençleştirmek için bir mücadeleye girişmiş, diğer tarafdan da birinci teşebbüsten aldığı tecrü- belerden de istifade ederek ikinci kalkınma programını hazırlamıştır. Roosevelt yüksek mahkeme ile mücadelesinde kuvvetli bir muhale- fet ile karşılaşmıştır. Malümdur ki Roosevelt'in teklifi şu idi: Yüksek mahkemenin dokuz azasından biri yetmiş yaşına varıp da istifa etmez- se, mahkeme heyetine yeni bir aza- nın tayini. Bugün dokuz azanın beşi yetmiş yaşını geçtiğinden istifa etme- dikleri takdirde heyete yeniden beş azâ tayin edilecektir. Yani heyet on dörde çıkacaktır. Yaşlı azalar altı i- ken, biri geçenlerde istifa etmişti. Amerika ayanının adliye encümeni ekseriyetle bu teklifin reddine karar vermiştir. Fakat Roosevelt'in bu sa- hadaki mücadelesi kuvvetli muhale- fetle karşılaşmış iken, diğer taraf- dan, mahkeme heyeti Roosevelt'in yoluna gelmiştir. Son zamanlarda verdiği bir sürü kararlarla, mahkeme azasının, iki sene evelisine nazaran, fikir ve kanaatlerini değiştirdikleri anlaşılmaktadır. Bu kanaat değiştir- menin en bariz misali, geçenlerde kadım işçilerin yaşlarını tahdid ve as- gari ücretlerini tayin eden bir ka- nun hakkında verilen hükümdür. Yüksek mahkeme bu kanunun ana- yasaya mugayir olmadığına karar vermiştir. Halbuki 1936 senesinde ayni heyet dört muhalife karşı beş reyle ayni maalde bir kanunun ana- yasaya mugayir olduğuna karar ver- mişti. Binaenaleyh Roosevelt mahke- menin teşkilâtını gençleştirmek için giriştiği teşebbüste muvaffak olma- sa da, mahkeme heyetinin kanaatle- rini gençleştirmek — noktasında mu- vaffak olduğundan gayesine varmış sayılabilir. Yüksek mahkemenin ar- tık bir engel olmaktan çıktığına i- nandığı için olacaktır ki bir müddet- tenberi hazırlamakta olduğu ikinci kalkınma programı hakkındaki tek- liflerini yapmıştır. Bu Amerikanın zirai ve sınai ha- yatma şamil ve birinciden daha geniş bir icraat ve faaliyet programdır. Ve şöyle hülâsa edilebilir: 1— Zürrai sahada Amerika yedi mıntakaya ayrılmaktadır. Bu mınta- kalarda toprağın bugünkü verimini muhafaza etmek ve mümkün olan yerlerde arttırmak için tedbirler alı- nacaktır. Amerikanın bir çok mün- bit yerleri, ağaçların kesilmesi yü- zünden çöl haline gelmiştir. Bazı mıntakalar sık sık kuraklığa maruz kalıyor. Bazı mıntakalarda da seller tahribat yapıyor. Bunlarla mücadele etmek için tertibat alınacaktır. Bun- dan başka hükümet, kıtlıkta satmak için bolluk senelerinde zahire satın alacak ve bu suretle elde normal bir stok bulundurarak hem köylüye yar- dım hem de müstehlike hizmet ede- cek, Yedi mıntakadaki sulardan e- lektrik istihsal edilecek ve bu elek. trikten hem ziraatin hem de sanayiin geniş mikyasta istifadesi temin edile- cektir. 2 — Sanayi sahasındaki tedbirle- re gelince; Roosevelt haftada kırk saatlik mesai kanununun kabulünü A- merika işçisine bizim para ile hafta- da yirmi lira asgari ücret verilmesi. ni ve on altı yaştan aşağı çocukların çalıştırılmamasını teklif ediyör. Esa- sen bütün işçi hareketleri de bu üç davâ üzerinde toplanıyor: Mesai sa- ati, ücret, yaş. 3 — Üçüncü enteresan bir teklif de fakirler için sıhhi ev ve apartı- DIŞ HABERLER İngiltere ve Fransa İspanyayı kendi başlarına kontrol edecekler İtalya buna itiraz ediyor Karışmazlık tâali komitesi salıya kati kararı verecek Londra, 26 (A.A.) — Havas ajansının muhabiri bildiriyor: İyi haber alan mahfiller, İngiltere ile Fransa arasında hasıl olan bir anlaşma gereğince bu iki devlete aid donanmaların kendi başla- rına bütün ispanyol kıyılarını kontrol etmeğe devam edecekle- rini bildirmektedirler. İngiliz donanması Akdeniz kıyılarına fransız donanması da Atlantik kıyılarına nezaret edecektir. Bununla beraber bu anlaşma - nrn Almanya ve İtalya da dahil olmak üzere bütün karışmazlık sistemine dahil devletler tarafın- dan tasdik edilmesi lâzımdır. İtalyan mahfilleri itiraz ediyorlar Roma, 26 (A.A.) — Havas Ajansı. nın muhabiri bildiriyor: Salâhiyetli mahfiller, şimdiye ka. dar alman ve italyan gemileri tarafın. dan kontrol altına alınan bölgeleri de kontrol etmek kararını vermeğe Fran- sa ve İngilterenin hakları olmadığını bildirmektedirler. Bu mahfiller, bu hu- susta ancak İtalya ile Almanyanın he- nüz azası bulundukları Londra komite. sinin bir karar verebileceğini iddia et- mektedirler, İtalyanın hattı hareketi hakkında hiçbir malümat yoktur. Politik mahfil- ler, bütün İspanya kıyıları Fransa ve İngiltere tarafından kontrol edilmesi. ne Romanın muteriz olduğuna işaret etmektedirler,. Tâli karışmazlık komitesi salı günü toplanacak Londra, 26 (A.A.) — Tali karışmaz- lık komitesi, İspanya kıyılarının yal- nız ingiliz ve fransız harb gemileri ta- rafından kontrol edilmesi hakkındaki ingiliz - fransız plânını gözden geçir. mek üzere salı sabahı toplanacaktır. Tali komittenin İspanyadaki yabancı gönüllülerin geri çağrılaması meselesi- ni de görüşeceği kuvvetle tahmin edil- mektedir. Alman mahfilleri avam kamarasın- daki müzakereleri elverişli karşılıyorlar Berlin, 26 (A.A.) —Havas ajan. sının muhabiri bildiriyor: Siyasi mahfiller Çemberleyin ve Eden tarafından avam kamarasında söylenen nutukları elverişli bir şekilde karşıla- maktadırlar, Bu mahfiller, İngilterenin karış- mazlık işine sadık kalmasını falihayır saymakta fakat ingiliz devlet adamları- nın “her zamanki kibi Fransanın hassa- siyasetini, ;korumak kaygısiyle Valenci- ya lehinde yaprlacak bir müdahalenin ehemiyetini takdir edememelerine esef etmektedirler. man inşasıdır. Roosevelt, Amerikada elli milyon insanın gayrı sıhhi yer- lerde yaşadığını iddia ediyor. Sıhhi yaşama şartı ile çalışma ve kalkın- ma arasında yakım münasebet gör- düğünden hükümetin bu mesele ile meşgul olmasını lâzım addediyor. Amerika milletinin iktisadi kal- kınması maksadını istihdaf eden bu şümullü programın ana hatları bun- dan ibarettir. Birinci program, Ame- rika yüksek mahkemesinin muhale- feti, ve tatbikatındaki zorluklar do- layısiyle yürütülememişti. Bugün ar. tıik mahkeme engel olmaktan çıkmış- tır. Eğer diğer zorluklar da yenilip bu geniş ve şümullü program başarı- hrsa, Amerikanın siyasi, iktisadi ve içtimai hayatı “New Deal” sözlerinin ifade ettiği yeni düzene girmiş bu- lunacaktır. A, Ş. ESMER Cephelerde Alman filosunun bir nümayiş hazırladığı bildiriliyor Madrid, 26 (A.A.) — Jarama cephe- si âsilerin Maranose bölgesinde yaptık- ları hücumların ikisi de muvaffakıyet- sizlikle neticelenmiştir. Hükümetçilerin bir zırhlı treni asi kıtaların demiryolu- na doğru ilerlemelerine engel olmuştur. Guadalajara cephesinde hükümet topçu ve hava kuvvetleri, milislerin ara- goön yolunun garbindeki asi mevzileri. ne yaptıkları bir taarruzu korumuşlar. dır. Estramadur cephesinde topçu kuv- vetleri toplamakta olan asi kıtalarını bombardıman etmişler ve düşmanın bir taarruzunu akamete uğratmışlardır. Bask cephesinde asi tazyiki Madrid, 26 (A.A.) — Biscaye cep- hesinde düşman kuvvetlerinin bir taz- yik icra ettikleri bildirilmektedir. Düş- man bu cephede çok miktarda top ve tayyare kullanmaktadır. Santander cephesinde piyade ateşi teati edilmiştir. Alman gemilerinin hareketi Cebelüttarık, 26 (A.A,) — Alcesi - ras'dan alınan haberlere göre evvelki gün Cebelüttarık boğazından geçen al - man harb gemileri şimdi Valensia ile Barselon arasında dolaşmaktadırlar, İyi bir kaynaktan bildirildiğine göre almanlar bir deniz nümayişi yapmak ta- savvurunda bulunmaktadırlar. Katalonyada bir casus şebekesi Valansiya, 26 (A.A.) — Emniyeti B. Antoni Eden MİLLETLER CEMİYETİNİ MÜDAFAA İÇİN B. Antoni Eden Parlamentoda Başbakanımızın nutkunu zikretti Londra, 26 (A.A.) — İspanya vazi. yeti hakkında Avam Kamarasında dün açılan münakaşada şiddetli bir tenkid- de bulunmuş olan Loyd Corç'dan son- ra söz alan Dış Bakanı B. Eden gör- düğü hizmetleri tebarüz ettirmek mak. sadiyle, mühim bir milli davasını Mil- letler Cemiyetinin hakemliğine terket. miş olan bir memleket Başvekilinin ifa. datını nakletmekle Cemiyeti Akvama karşı vaki olan hücumları en güzel müdafaa edebileceğini söylemiş ve bu- nun Başvekil İsmet İnönü olduğunu söyliyerek Türkiye Başvekilinin Ka- muüutayda 14 haziran tarihinde Milletler Cemiyeti hakkında yaptığı beyanatı aynen uzun uzadıya Avam Kamarasında okumuştur. Bu beyanatın her sözüne kendisi iştirak ettiği gibi Avam — Ka- marası azasının da tasvib edeceklerine şüphe etmediğini ilâve eylemiş ve B. Eden'in bu sözleri Avam Kamarasında alkışlanm:ştır. umumiye müdürlüğü vasi bir casusluk ve vatan hainliği şebekesini meydana çı- karmıştır. Bazı yüksek şahsiyetler zan altına alınmıştır. Bu husustaki tafsilât sonra verilecektir. IGümrük tatbikat kursunu bitir enle Gümrük ve inhisarlar bakanlığındaki ! Mehmed Ali Anteb gümrüğünden Ha. gümrük tatbikat kursunun 13. üncü dev- resi imtihanları sona ermiştir. Ön üçün. cü devre gümrük tatbikat kursuna 42 kişi devam etmiştir. Bunlardan 16 sı dışardan, 17 si taşra gümrükleri me- muru, 11 i de bakanlık memurlar ndan- dır. İmtihanda muvaffak olup kursu bitirenlere dışardan BB., Abdülkadir, Abdullah, Tekin, Hikmet, Hüseyin, Sıddıka, İzzettin, Lâika, bakanlık me. murlarından Ahmed, Alâeddin, Cemal, Fadıl, Muammer, Nizameddin, Nezihe, Ömer, İzmir gümrüğünden Ahmed, san, İstanbul gümrüklerinden Cemal, Necmeddin, Sadettin, Zahid, Rize güm. rüğünden Hâzım, Haydarpaşa gümrü. ğünden Niyazi, İbrahim; Urfa gümrü- ğünden Kâzım, Galata gümrüğünden Lütfi, Kâz.m, Mardin gümrüğünden Mahmud, Zonguldak — gümrüğünden Mehmed Ali ve Samsun gümrüğünden Mustafa. Resmimiz gümrük tatbikat kursu muallimleriyle kursa devam edenleri göstermetkedir, [Basın icmaliı Bol ve ucuz kömür SON POSTA'da Muhiddin Birgen, memlekette hayatın ucuzlaması için ted- birler düşünülürken bu arada kömür fi- atlarının da ehemiyetle ele al li zumuna işaret veriyor veiyice tetkik edildiği takdirde geçen seneki gibi bu 36 nedebu fiatlardan tenzilât yapmak mümkün olacağını ileri sürdükten sonra diyor ki: “Kömür fiatlarını ucuzlatmak bah- sinde bir âmi! de demiryolları üzerinde kömür nakliyesinin ucuzlamasıdır. Dev.. let demiryolalrında kömür nakliyesi, ge- rek yakın ve gerek uzak mesafeler için aynı nakliyeyi kullanıyor ve her nevi kömürden, her nevi mesafe için yekna. sak surette ton kilometresi için bir ku- ruş ücret alryor. Halbuki bundan birkaç sene evvel için cok o kadar mahzurlu görünmiyen bu usul, bir zamandan beri artık ihtiya- ca kifayet edemiyor. 40 - 50 kilometre « lik bir mesafeye gidece kolan kömürden alımnan ton kilometresi ile bin kilometre uzağa gidecek kömürün ton ki! tresi arasında bir fark olması tabiidir. Bu.gğıı Nazillide, Ereğlide, Kayseri- de, Kırıkkalede, hulâsa memleketin her tarafında dev gibi kömür sömüren fab - rikalar vardır. Bunların ekserisine kö- mür gayet pahalıya mal oluyor. Halbu. ki kömür havzasına yakın yerlerde ma- liyet fiatı daha çok ucuzdur. Sanayiin iktısadi ahengi bunlar arasında bir dere. ce yakınlık tesisini iktiza ettirmez mi? Bizce kömür tarifelerinde, fey göre üç derece tatbik etmek ve farazâ bin kilometreden fazla mesafeler - için nakliyeyi yarı yarıya olsun ucuzlatmak lâzımdır. Devlet demiryolları, bu feda- kârlığa imkân gör o , Fa- razâ beş yüz kilometreye kadar olan me feleri biraz pahalandırmak inde beş yüzden bine kadar bir türlü, binden ötesi için de başka türlü bir tenzilât yap mayı mümkün kılabilir. Devlet demir - yolları, elindeki hesablara istinaden, kendisine hattâ hiç bir zarar vermeden, uzak mesafelerdeki kömür müstehlikle- rinin derdini hafifletebilir.,, SURİYE MESELESİ KURUN'da Asım Us, Cenevrede ya- — pılmış olan anlaşmaya rağmen, Suriye'. de tahriklerin bir türlü ardı arası kesil- memiş olduğunu hatırlatarak diyor ki: “İskenderun Sancağı milli hududla. — rımız dışmda kaldığı gündenberi bura- da hâkim olan kuvvetler Hatay türkleri arasında göze görünen ne kadar münev- ver adam varsa hepsini de birer suret- le S l klaştırmak yol tut- dır .Şimdi üstakil Hatay idare- sinin içinde en kıymteli birer unsur teş- 4 kil edebilelek kabiliyette olan bu insan- — lar hakkında umumi af ilân edilecek yordae köş kal ü aA k Sa, ların da birer suretle bertırııf edilmesi. ne çare aranmaktadır. İşte Hatay mu- hitinde yapılan tahrikât bu çarelerden Hatay türkleri tahkir ediliyor. Ha- — tay türklerine tecavüzler öluyor. Hatay Si silâhları al ahi tür! arablara silâh dağıtılıyor. Nihayet Ha- : 4 | tay türkleri ya izzeti nefislerini muha- — faza etmek, yahud hayatlarını korumak — er dişesiyle mukabeleye mecbur edilmek — isteniliyor. Böylece Hatayda çıkarılacak ıöu 'ıv .. ç türkleri tevkif ve hapsetmek, yarınki ğ müstatil Hatay idaresinin tesisi esna- bad & İç b üzerine sında buradaki büyük türk ekseriyetini başsız bır ediliyor. Bu vaziyette Hatay türklerine düşen vazife son derece soğuk kanlılık- larını anuhafaza ederek Suriye vatanile. — rinin suikazd plânlarının tnhüıw fırsat ve imkân vermemektir. Fakat Fransa ile beraber emniyet mesuliyetini — tecavüzleri önliyecek tedbirlere bir gü evel tevessü! etmelidir.,, ; Misafirlerine şurup ikram et! 3 Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumu