— — kile, İZ —— 6 Kitanlar 3 e Yusuf ük hikâyelerini daima zevkle damı olan, ol k romanı okumak fırsatını vermiştir. Gerçi şimdiye kadar vakası mem. leket içinde geçen bazı romanlar oku. mamış değiliz. Bunların arasından “Yeşil ce” ve “Yaban” bilh: ha. “Ku yucakiı el düşünce ve hislerle hiç ebe leri olmıyan kimselerdir, yahud da bu cepheleri muharir tarafından kas. ri den ihmal EN Bütün şahı hı akaları ve alın- — — mış roman olari EE cak sarinin Çulluk'unu hatırlıy: kat bu roman vak: br ça eğe “Kuyucaklı masebak teşkil edemez. asının. e se Yusuf” in bey tarafından pi lık alınmış ve büyütülm üş bir çocuk- tur, Asıl roman, kaymakam Edremide Salahaddin bey rinde büyük felâketin vukua geldiğ e kadar, burada çen hayalarnn A Bu e manı çerçevesi, merkez yucaklı e Yösütan şahsı farz edilirse, mun etrafında çizilecek birinci daire e Dn B Va Yusuf Bun- a Janıp bırakılmış o olmalarma rağmen çok reel ve bayatiyetli olanlar yanı! a üzeredinde fazala işlenildiği ha ide, in doğurduğu ulamıyanlar da görün unlar arasında en başta Yu. sufu keder terde bir adamdır? Kitabı ii o. nun biyer gözlerimizin önünde çalışınca, bu şahsın et- e Sk bulutlarının sardi iş : onun bakkinda pek çok şey b Fakat bunlardan çoğu. wi kahramanm hüviyeti Lakımından rl ve bazılarınm da inan.lmıyacak derece üyü ü lar mevdana getirmesi yü; en Yu- 'eni Kitapçı ai li Fiatı 100 ende sufu tanıyamadığımı daha dı onun mevcu in E akdinin görüyo; e bizim, bu neyi ruhi tahayyüllere ehem. miyet vererek, yölaylaşraya da lışmamı ak a ei sırf fazi- eti için sevmiş ve onu bir fazilet tim. sali haline seiiedek için, realist bir eserin içinde geniş bir idealizme ka. a. ULUS — 10-6 1097 ( Memleket röportajları | Sabriye Akgün ve Afife Şen - | Ereğli kombinasında kumaş dokuyan iki kız Benimi Konya Ereğ at beşte vardı. To- oslara mir olasın ize e ve © yeşilliği bol; bir Orta Anadolu vilâyetinin kazası olmak d yısiyle de yayla eme taşıyan etrafı ağaçlarla çevrilmi: aşlı uradan bir zaman tabia ve yeşilliğ i seven bir idare r. Anad olu: Di ari ha: ola- bu Ereğlinin olan bu ağaçlar, ebe limen is yapmıştır. B âmirinin ir geçtiğini anlaya hattâ şirret ana- sa Ort: reti var k etin de ol den sıyrılmak için en basit bir gay- ret kâfi gelecek müşküllere kendini kapıp koyuveren bil kkildir. hiç kimseden korkusu olmıyan i ğ uhake- me ve İradesini bahşetmiş olduğunu unutmuştur. Ka; yeraklin karısı, eğer sonra. dan gösterdiği şi romanın ba- şından itibaren e aydı, Büveeeii biz ve olabilecekti a mukabil vin çok ikinci dere- Sant ee ve bunların vasıta oldu. ğu vakalar çok hakiki hielini verecek surette anlatılmıştır. Ba m. ca şahıslarmın yi ne rağmen iyi bir teknik ve kuvvetli bir etin kabiliyeti romanı diri, lendirmiştir Âli. Üslübe gelince, Sabahaddin nin kısa cümleli, süssüz ve tabii ifa- ie realist romanın mevzuiyle vi mtizaç ediyor. Müellif, romanına şii unsuru katmak ihtiyacını pek az yer- lerde hissetmiştir. va mukabil ifadesinin doğrul u. iti ili N harririn, k hikâyelerinde de rast ladığımız, dikkatsizlikten doğan dil hataları burada bolca mevcuddur. eselâ bakınız, kitap şöyle baş- yor: “1903 senesi baharında ve kazasına yakım Ku kiyalar bastılar ve bir karı kocayı öl dürdüler.” kazasına değil 1, kasabasına , köy LİN Yar deriniz yalnız kasaba mi ılmaz. Bir en cümle ; z bazan çenesini me Yanan baş:na dokundurarak onun ter ve toz kokan saçlarını ii edi. Se ın değil, ancak kokunun te. Ee siki pek tabiidir. pi kadar g2 diken olur kollar deği , Bunlar gelişi güzel seçilmiş misal- lerdir. Biikmane hisleri ve tesir. ER rama her halde in maddi tasvirleri kul e. ir İn r KT beli Ü 5 inn e ih- bıçak ii çizerek ilan ider çıl pi gil nlar gerçi lr hisse. a a Fakat Similar zik. rederken, müellifin bu ap güç bir evzuu ele almakla göst diği a cesare- ti, ve tarzında ilk ei olma! layisiyle romanın muvaffak sayılması liyiz. Gir lâzım geldiğini de kaydet. k Yusuf, ii ede- biyatın ve ei romanın maları ve anlaşmaları yolunda pi bir adım sayılmalıdır. Bu adımın bir ve son ü çığır olmasını senelerde ölmüş lan Türk rotmanının yeniden canlan. masına rehberlik (etmesini temenni edelim. Her Li Aa ilk romaniyle açtığı çığır. lediğimiz ve özle, sai Gm verenlerden biri olacaktır. Y.N. > las yi, yolumuz üzeri! iie olan gibi ayakta ve toplu bulduk. ve mia 10 bini bu- lan bük kaza merkezi nin nüfus Il kazançla açılış töreninde, bütü elâ Başbakanı aramızda göreceğiz. Sonra Gm açılıyor..,, Tek çatı em - B in bez nasını dışarı lb yapılışı aki zevke en nra yulan bütün, tam ve kesiksiz bir hay- EA oldu. Fabrikanın kapısı ze > döviz, bi- ze Ereğli ger bini güzel bir eser hi SUE eyer “Devletin iel kuvvetine inan..., erşeyi anlayarak ve bilerek gezme- miz için, Ma ep ö nın değeri li direktörü B bize Ereğli kom binasını Ne “ — Kombinamızın 15.000 iği, 3 doku: zgâhı vardır. 24-60 mim kadar iplik yapma a Apre ve büy ie ü, bulabileceğimiz i işçi sayısına göre hesa; ye likeme, isek ve bü- Mi madde dai, roları, eril ve a maddeler tek ii Ee altındadır. Yalnız pamuk anbarları, asıl binaya ime la bir yere kurul a ombini boş bir yer Ekili Pabr Dr yüzde Yirmi gel eniiyebilecektr, çimin Fabrika Sakarya eke akala cinsini işlemektedir. Kağı kombinasının bir hususiye- ti de, Gk ipliği yapabilecek tertibatı olmasıdır. il edilmiş olmaktadır. Bunun için dört i irtilimistir. K 'nanın senelik ihtiyacı, bir buçuk mil- on kilo pamuktur, Fabrikada işçi sayısı li ü aşmaktadır.,, u milletin dın olmasıdır, En başında bile kadınlar var. Hepsini: ve uydu! ia inmeli anlatı n ereğlililer, köylerden de gelen anmı kaynaşmanın iki eki olduğun! MU SÖY- yiye ve şehi ir onuna doğ- YAZAN Cemal e anti, İşte, bu Afife ye Fabrikaya e küçük Sabriye Akgün ile çelen bir makinenin kurulması ile gul olan bir arasi teknisyen, bu Güz kızları Sabriye Akgün ve Afife B irisi sarı bim pe esmer. ii de yet 12-13 ındalar, Yanyana mii li : Gelip şer kendilerine bakan- onları alâkalandırmamaktadır, ei e men e ek lerini değil, benliklerini de iş lar, ellerinde iği im al e ap ie trrıp ii gök Her hare ket, milli ku; ei üğümüdür. Or beş si 1, giyeceğimizi, Rin in kurduğu et yaşında törk kazlarının hazırlıyacağına kimi BE AİR ne? ıma sırası ii Öni i doku ninceye kadar cevab vermedi. İşi bit- ikten sonra ve yeni s'rasını hazırlar- ken konuştu: '— Sabriye Akgün.. abriye çocukları ği bunlarm Zi Sİ Lügük yı eselâ en aşağı üç senedenberi bu dee uğraştıkları» nı sanırlar. Çünkü dokuma endüstri ni meleke istiyen bir iştir. Siz, bu lerde bu çocul zel örneklerini, hş ol leketler gö- ren ve bu iş üzerinde saçını ağartan ben, — burada şu küçük kızlarda gör- düm. Hüzüie elçisinin gömleği aşbakan İnönü, bei Saki larca gezdi. Her makine; nünde durdu ve ela ld Me işçi dile konuştu. Fabrikanın ilk çalışma gününün do- uduğu on renkten fazla olan ve hepsi isimdir. li o Li adını, ancak bu yeni fabrikada an sonra alma yi Si briyenini pi > müzadelede e bacağını ka' ların siralandığı masanın önündeyiz. vi vE ni büyük bir dikkatle gezen in- iz eğ a malar gok zarif buldu ve üzerinde» akici m annesi çalışıyormuş Ja geçindiriyormuş. O zaman bir ibi dertleri varmış, Fabrika kurulup e en sonra eşi İp art- kul besleyici yemek veriyor. Geri kalan fazladır. Devl basına bağladığı maaşla Sübriyein Ni 5 kuruşu birleşince gül inip gidi ş. Sabriye, bir aylık parasmı Gir ve una gü Iâstikli bir koltuk değneği alacak- ır “ — Tahta değnek, diyor, Dokuma tezgâhlarında çalışan 12-14 yaş arasında türk kızlarını Bt tün merm- lidir. Bu fabrika açılalı daha bir ay bile olmamıştır. E- vinde belki elektriği bile olmayan, ma- ineye ve buhar tri 5 ver. fabrikaya yabancı bu yavruları, kuvvetiyle alay len bu 2500 Seyirlik m ezici bir LE e inelerin başında b:rakmak sarettir, bilir ml? Kendisine bunu sorduğum genç bir Fm bana işe bamın kolunu ac: Re Paramı biyer altı lâstik bi ağ ör söz verdi. al da bir iş verecek... abriye için akgünler kombina ku- oys adını o kadar benimsemiş ki kendisine Sabriye diyenlere yi Küçi a akgünü, memleke- in akgünü değil e Ss“ abriyenin esir çalışan küçük simi sordum “— Senin ismin ne? “— Afi e Daha, ismi: Söylen gl üyer 1 p yapılmıyacağını sordu. “— Size, sizin üzerinizdeki kadar zarif ve güzel bir kumaş takdim etmek için bana nihayet bir sene müsaade bu- Yurunuz Ekselans... Şimdi kantindeyiz. Burada işçiler, güzün muayyen saatlerinde, kz bir i Devlet en- — m ona, iyi, güzel da öğretiyor. Vibe :emiz yaşamasını Em sıhat organizasyonu çok geniştir. Doktor, haftanın belli günlerinde bü- işçileri muayene eder. Ayrıca, işçilere ok et 'k için kurslar ME Bu kurslar, yaş fark: olmaksızın bütün çalışanları yetiştiriyor. 7 Ereğlide bayındırlık: E reğlide bir kalkınma göze çarp” yor: fabrikanın yanında Sü li e için sekiz tane güzel bina yapılmış. Bu modern yapılar hem iş ğ : i Le Bi olduğunu a fife, gerçekten şen bir yavru ii aşik ömerin ir. size bu tecrübeyi yapmak cesaretini “— Burası, diyor, bizim evimiz. verdi? Babam burada marangoz, annem şu kar- Başbakan Ereğliden gece saat ei Geyab verdi: şı tarafta çalışıyor doğru ayrılıyor: a rda vi dd ülden ve içten gelen 8 — Çalış, irken canın sıkılıyor mu? , gön ii e e ARR Afifenin şen yüzü ii bire b gösterileri, İnönü ür P yet Şu ile Ae rıyor. Böyle sual mi olu luğuda gittiği yere & sürdüğü b zel ve inandırıcı bir kal b > kombinasını! peri leri arasında, yıl 2 Siyer; İnsan boş kai zaman Ankaraya, mmelketin kim yt Meri Ea bir işçi tabiiliğile ça. canı sıkı! ndaki heyecan ve azmini ışan a türk kızlarında bu- ğli kom e bütün türk en- duymu: labili: fa düstrisinin iie en büyük ga-